Sesar'ın tespitlerine katılıyoruz ve ayrıntılı yorumları önümüzdeki sayımızda yayınlamak üzere şimdilik şu kadarını aktarıyoruz.

            Ey Küresel Merkezler!

            Türkiye'nin karşısına ordunuz ve onurunuzla çıkma cesaret ve gücünüzü kaybettiğinizden: Konvansiyonel savaş tekniklerini değil de; siyasal, dini, etnik, ekonomik, uluslararası hukuk, uluslar arası örgütler, STK'lar ve anayasal mekanizmaları gasp ederek; istihbari, siyasi, hukuki ve diplomatik şekle bürünerek sürdürdüğünüz işgal hareketini milim milim izliyor, gerekli önlemleri alıyoruz.

            Savaşı sizin istediğiniz alanda değil, kendi belirlediğimiz alanda ve kendi tarzımızda yapıyor ve bu konuşma ile eş zamanlı olarak da size somut şekilde gösteriyoruz. Maşalarınızın ve maaşlı yazarlarınızın hamlelerini izlerken; sizleri, içinden çıkamayacağınız ve dağılacağınız bir bataklığa çekiyoruz.

            Irak'ta, Lübnan'da, Yugoslavya'da, Afganistan'da, Sudan'da, Etiyopya'da Somali'de ve Gürcistan'da uyguladıklarınızı, İran ve Türkiye'de planladıklarınızı, yaptıklarınızı ve yapacaklarınızı biliyoruz! Maşaları ve onları tutan kolları ve yöneten odakları; beklemedikleri bir sona hazırlıyoruz!

            AB, ABD, İngiltere ve İsrail ile onların maşalarına söylüyoruz: Tehlikenin makro olduğu yerde mikro sorunlara odaklanıp imkân ve fırsatlarımızı israf etmeyiz! Makro tehlikelere makro cevaplar veririz! Maşalarınızı da size karşı sizden daha ustaca kullanmasını biliyoruz!

            Sizleri ciddiye alıyor ve iyi tanıyoruz; ama sizlerin bildiği ve öğrendiği her şeyin, henüz bizim Milletimizin ve Mehmetçiklerimizin unuttuğunun % 1'i bile etmediğini hatırlatıyoruz!

            Yaşar Paşa'nın mesajlarının Türkçesi bunlardır. "Silahlı Kuvvetlerimiz, Türkiye'deki her siyasal, etnik, dini, ekonomik, hukuk, sosyal, idari ve kültürel, magazinsel ve medyatik hareketlenmenin küresel kollarını bilmekte, akılla, sabırla, serinkanlılıkla ve nihai sonucu alacak kararlılıkla da ağlarını örmektedir." anlamındadır.

            Bu bağlamda AKP maşasının, işbirlikçi medya ve rantiyeci patronların ve 10. dereceden Lawrence'lik oynayan zavallıların ciddiye alınabilecek en önemli yönleri sadece içeride olmaları ve bizden sanılmalarıdır.

            TSK sahte İslamcılar'ın, sahte Atatürkçüler'in, sahte milliyetçilerin, sahte vatanseverlerin ve diğer sahteliklerin arkasındaki eli görecek kadar tarihi derinliğe, deneyime ve en önemlisi taze ve teyitli bilgiye sahip bulunmaktadır.

            Milli Güçlerin stratejisi açıktır; "Sadece maşaları değil, bunları yöneten beyinleri de maşalarla birlikte etkisiz kılmaktır!.." Gösterilen geniş sabrın ve izlenen stratejinin hedefi de budur! Bu gerçeği maşaları yöneten beyinler anlamış, ama beyin fukarası kuklalar hala farkına varamamışlardır!

            Milli Güçler ve Türk Silahlı Kuvvetleri; Allah'a, Hz. Muhammed'e (S.A.V.), vatana, millete, devlete ihanet edenlerin ve şahsi çıkarları için kendi çocuklarını bile ateşe sürenlere güvenilmeyeceğini bilecek kadar şuurlu ve uyanıktır ve HİÇBİR İHANET SAKLI KALMAYACAKTIR!