AFYON GAZLIGÖL’DEKİ BU KABBALİST PİRAMİTCİLER KİMLERDİ?
Arkadaşlarımız Milli Çözüm Ekibi olarak beş günlük bir eğitim ve dinlenme kampı için Afyon Gazlıgöl yakınındaki Özgül Termal Tatil Köyü kaplıca kampüsünde yer ayırtmışlardı. Birkaç yerde mescit bulunması ve ibadet, istikamet ve hizmet ehli Süleymancı kardeşlerimizin denetimine bırakılması bir tercih sebebi sayılmıştı. Yüzlerce kişinin konakladığı ve kaplıcalardan yararlandığı koca tesislerde; devamlı bir doktorun, hatta sağlık memurunun dahi bulunmaması, değil eczane bir ecza dolabının ve acil durumlarda bir ambülânsın bile hazır tutulmaması, kadın ve erkeklere ait havuzların yanında çocukların boğulma ihtimaline karşı hiçbir tedbirin alınmaması, hatta biz orada iken tam üç tane yavrumuzun çok ciddi boğulma tehlikesi atlatması ve hastaneye kaldırılıp ölümden kurtulması çok önemli ihmal ve noksanlıklardı ve yetkililer uyarılmıştı.
Ancak asıl kafa karıştıran ve mide bulandıran durum, şirketin CEO’su diye tanıtılan Himmet Yılmaz isimli şahsın getirilip konuklara güya “kaplıcaların faydalarını ve yararlanma kuralların” anlatırken takındığı tavır ve yaptığı edepsiz yorumlardı:
“Bu Türkler tertip ve temizlikten habersizler….”
“Türkler, kaplıca kültürünü hiç bilmezler.”
“Türkler insani ilişkilere ve sosyal disipline riayetsizler…”
“Türkler spora ve sağlık kurallarına önem vermezler…”
“Türkler çevre düzenine, yeşillik ve çiçeklere hiç dikkat etmezler..”
Buna karşılık:
“Almanlar şöyle akıllıdır.. Fransızlar şöyle saygılıdır.. İtalyanlar şöyle duyarlıdır.. İngilizler şöyle tutarlıdır.. Ruslar böyle insancıldır.. Batılılar şöyle sağlıklıdır..” gibi gavur hayranlığını, gizli ve derin Türk düşmanlığını kusup açığa vurunca, hemen orada kalkıp “Yahu Sen, gavurların reklamını yapmak ve Milletimizi aşağılayıp hakaret yağdırmak için mi kiralanmışsın? Yoksa sütün-sümüğün bozuk da, Türklerden intikam almak için mi böyle davranmaktasın? Sen Yahudi veya Ermeni asıllı ve azılı bir münafık mısın ki böyle haksız ve ahlaksız ithamlarla aziz Milletimizi karalamaya çalışmaktasın? Hem paramızı verip tesislerinizde konaklayacak, hem de bu denli hakaretlere katlanacak kadar, bizleri ahmak mı sandınız? Bu küstahlık ve alçaklığınızı kınıyor ve suratınıza tükürüyoruz ve bir daha böyle bir edepsizliğe kalkışmamanız için sizi uyarıyoruz!” diye müstahak olduğu cevabı almış ve neye uğradığını şaşırıp kalmıştı.
İşte bu olaydan sonra dikkatli ve basiretli kardeşlerimiz, hepimizi hayrete bırakan bir kısım Kabbalist işaretlerin ve Yahudi Masonik sembollerin kaplıca binalarında ve duvarlarında sıkça ve sırıtır bir tarzda kullanıldığının farkına varmıştı.
• Önce binaların üzerinde Mısırdaki Firavunların Piramitlerinin, Siyonist Yahudi kaynaklarında ve Masonik kitaplarda sıklıkla kullanılan şekillerinin ve yine Amerikan Dolarının üzerindeki resmin aynısı ve büyükçe bir maket halinde yapılmıştı.
• Bu Kabbalist Piramitler, en alttaki 3 katlı beton çevirmeyle birlikte, Siyonist Yahudiler ve masonik mahfillerce kutsal sayıldığı bilinen tam 13 tabakadan oluşmaktaydı.
• Yetmez, tam 13 binanın üzerinde bu 13 katlı piramit maketleri bulunmaktaydı.
Şimdi soruyoruz ve başta hükümet, her seviyedeki ilgili ve yetkilileri uyarıyoruz:
• Süleymancı kardeşlerimiz gibi dindar ve manevi hizmetkâr kesimleri vitrine koyup, ülkemizdeki muhafazakâr insanlarımızı hazır müşteri olarak toplayan ve tamamen yalan yapmacık palavralarla devre mülk satışlarından büyük paralar kazanan bu Kabbalist Siyonist reklamcısı ve Türk Milletine hakaret yağdırıcı girişimlerden haberiniz var mıydı ve gerekli teftişler yapılıp yeterli tedbirler alınmış mıydı?
• Yoksa zaten bu Siyonist ve masonik mahiyetleri bilindiği için mi bu imkân ve fırsatlar, “Türk” hazımsızı ve gâvur hayranı, aslı ve astarı karışık firmalara sağlanmıştı?
< Önceki | Sonraki > |
---|