EL EMAN YA RABB!
Hep rızanı arat, yolunda koştur
Şeytani hevesler, baskın eyleme…
İlahi aşkınla, donatıp coştur
Dalalete sapmış, azgın eyleme…
Kur’an’a tercüman, hayra delil kıl
Düşmana mert metin, dosta halil kıl
Mazluma şefkatli, zulme celil kıl
Nefsim çin kimseye, kızgın eyleme…
Bu can kulağıma, çağrın duyur da
Aklım ve vicdanım, nurla doyur da
Günahım sevaba, tebdil buyur da
Şeref haysiyetim, çizgin1 eyleme…
Kâfir münafıkla, aramız ayır
Lütfu ihsanınla, bizleri kayır
Milli Çözüm yanar, bak cayır cayır
Umudumuz yıkıp, bezgin eyleme…
İçi dışı farklı, vicdanı basık
Garibana karşı, suratı asık
Takva rolü yapan, riyakâr fasık
Haramla beslenen, kuzgun2 eyleme…
Gurur isyan ehli, sanki İblis’tir
Bize her yer aynı, Tiflis Bitlis’tir
Salihlere kat Sen, facir müflistir
Hem said3 kıl; şaki4, yazgın eyleme…
Şeriatla birlik, ilmi siyaset
Lütfettin marifet, hikmet feraset
Hadim-ül Kur’an’a, versen riyaset5
Haini sırrıma, sezgin6 eyleme…
Kaptırma dünyaya, hayali çarşı
Vuslat sevdasıdır, gönlümün arşı
Haine zalime, küffara karşı
Mağlup edip mahcup, üzgün eyleme…
Gerçeği haykırsam, gereği kadar
Kulun cesareti, yüreği kadar
İmanın kuvveti, direği kadar
Zalimler elinde, ezgin7 eyleme…
Ey Yüce Sultan’ım, Ulu Hazretim
Erdir muradıma, bitsin hasretim
Boynum bükülmesin, koru izzetim
Namertlere muhtaç, büzgün8 eyleme…
Benlikten kurtarıp, lütfet mahfiyet9
İmanla ihlasla, kalbi safiyet
Ahir ömre kadar, sıhhat afiyet
Dert verip dermana, gezgin eyleme…
Elli yıldır günü, güne ekledik
Davandan caymadık, ye’si terkledik
Va’dine güvendik, zafer bekledik
Aciz ve çaresiz, süzgün10 eyleme…
1- Çizgin: Kariyer ve karakteri yaralanmış, rezil ve rüsva kılınmış.
2- Kuzgun: Şamatacı kara karga.
3- Said: Kutlu, cennetlik.
4- Şaki: Mutsuz, isyankâr, cehennemlik.
5- Riyaset: Başkanlık, liderlik.
6- Sezgin: Hakikatin farkına varan, gerçeği arayan.
7- Ezgin: Ezilen, hor ve hakir görülen.
8- Büzgün: El bağlayıp küçülen.
9- Mahfiyet: Benlikten ve nefsaniyetten sıyrılıp vahdete erişmek.
10- Süzgün: Boynu bükük ve baygın bakan.
Amin ya Rabbi…
Amin ya Rabbi, bu latif duaya,
Vakfede gibi, icabet buyur…
İstemeseydin, daldırmazdın seraba,
İlham eyle, gönlüme sürur…
Tarihi her zaman kötüler değil, bu sefer iyiler=deliler yazacak inşaallah!…
Tarihi her zaman kötüler değil, bu sefer iyiler=deliler yazacak inşaallah!…
Peki bu iyiler =deliler nasıl bir özelliğe sahiptir denirse:
Daha dünyada iken ÖLÜMÜ ÖLDÜRMÜŞ OLMA özelliğine sahip kimselerdir.
Yani;
Hizmet ehli
Hakkı ve hak davayı savunan ve haykıran
Hakta sebat eden
Nefsinin ferahlık ve rahatlık isteğini öldürmüş olan
Allah’ın takdirine taksimine rıza gösteren
Hayat iman ve cihattır şuurunu diri tutan
Yaptığı her işi hateketi hatta düşüncesini Allah için yapan
Her yaptığı iyi guzel faydalı işlerin karşılığını sadece Allah’tan bekleyen
Dünyalık baş olma önde olma makam ve menfaatlere konma duygusunu sevgisini öldürmüş olan
İnsanlardan rağbet ve hürmet beklentisini yenmiş olan
Her nerede olursanız olun Allah sizinle beraberdir ayetinin şuurunu her daim kim korumuş ise (yani el kârda gönül yârda olma şuurunu canlı tutan)
Tüm iyi guzel doğru olarak başardıkları şeyleri Allah’tan olduğunu bilme , yanlışlarını kendi nefsinden bilen
Allah’ın yeryüzünde, yürüyen ayağı tutan eli gören gözü duyan kulağı konuşan diliyim dediği hadisi kutsisinde belirttiği özelliklere sahip olan
YANİ KISACASI ÖLÜMÜ ÖLDÜRENLER, İMAN ŞUURUNA
ve İRFAN HUZURUNA sahip olan(lar) dır !..
Saygılarımla.
Amin Ya Rabbi
Dua makamında her bir mısrasına gönülden amin dediğim, bu yolda bulunanların istikamette daim olması, bizlerin Rabbimizin Hak yola layıkıyla yönelebilme arzusunu ortaya koyan bir eser.. Ahir zamanda tüm zalim sistemlere sırf Allah rızası için tepki gösteren bu sadıklar topluluğuna duacı olmak, onların duasına ortak olabilmek ne mutlu.. Mevlamız davasına hizmetçi kıldığı bu kardeşlerimizin İzzettini arttırsın, Adil Düzen iktidarında hizmetkar kılsın.. Amin.
Tarih “Aziz Erbakan’a Atılan Her İftiraya Yalnız Üstad Ahmet Akgül Cevap Verdi” Diye Yazacak!
Tarih “Aziz Erbakan’a Atılan Her İftiraya Yalnız Üstad Ahmet Akgül Cevap Verdi” Diye Yazacak!
Şeytaniler ve enikleri özene bezene plan kurup, sınırsız sermayenin gücüyle iftiralar attılar.
Biri korktu da sustu, biri “makam gider” dedi pustu, diğeri ölümü gördü de kaçtı, bazısı cevap verecek bilgisi olmadığından çaresiz kaldı.
Üstad Ahmet Akgül gecesini gündüzüne katıp işin aslını öğrendi ve korkusuzca, gereken cevabı gecikmeden her şeyi göze alarak milletimize izah etti. Mazlumun umudu, fitnecilerin kokusu oldu!
Şeytaniler canla başla yıllarca Numan eniğini hazırlayıp Erbakan hocamıza ihanete yeltendi,
Üstad Ahmet Akgül tüm şer şebekeyi karşısına alıp Numan İhanetini deşifre edip camiayı uyardı! (Bu erken uyarının faydasını siz düşünün)
“Bosna paraları”, “kayıp trilyon”, “İsrail’le anlaşma yaptı” iftiraları kurup, piyasaya sürdüler,
Üstad Ahmet Akgül her birini akla, vicdana uygun bir şekilde izah ederek, planlarını boşa çıkardı!
Biri değil Feto gibi her biri, yularını Şeytana verdiler ve düşman bellediler saldırdılar Erbakan’a her anları,
Üstad Ahmet Akgül birine değil, her birine, BİR BAŞINA yetti ve asla durmadı geri; ayarlarını, amaçlarını izah ederek; dişlerini söküp aldı engereğin zehrini!
Dizinin dibine gelip, kurdu hain planını Kazan, Durduyan; Sabretti Erbakan Altın Çağ hatırına ve dedi Akgül’üne “seviyorsan Beni-Hakkı o zaman sen cevap ver bu gevurluğa ve gir bu fitne ateşinin bağrına”
Üstad Ahmet Akgül girdi ateşin bağrına; Malından, işinden, ailesinden, partisinden, makamından, “Erbakan’a-Milli Görüşe sadık olanları gördüğümde boyunlarına sarılıp ellerini-yüzlerini-gözlerini öpmek istiyorum” dediği dava yarenlerinden, ayırdı fitne ateşi. Kor ateşin tüm acısına rağmen sadakatle devam etti Üstad Ahmet Akgül, Aziz Erbakan’a olan aşkına-sadakatine.
Üstad Ahmet Akgül Hocamız fiili savaştan daha çetin bir mücadele yürütmektedir çünkü; Bakara 191. Ayette; … Fitne, katl’den eşeddir! (… hayırlı bir hizmet ve hareketi bölmek ve engellemek “Katl”den-öldürmek için savaşmaktan daha şiddetli-tehlikeli sonuçlar doğuracaktır!..)…
İşte Üstad Ahmet Akgül Hocamızın hayatı Siyonist şebekenin yaktığı savaştan daha beter olan fitne ateşlerini bağrında söndürmekle geçmiştir.
Ne olur Yahudi’den önce bir kez de biz anlayalım, Hak ve Hakikat için mücadele eden önder kutlu şahsiyetleri, hayatta iken.
Tarih “Aziz Erbakan’a Atılan Her İftiraya Yalnız Üstad Ahmet Akgül Cevap Verdi” Diye Yazacak!
Tarih “Aziz Erbakan’a Atılan Her İftiraya Yalnız Üstad Ahmet Akgül Cevap Verdi” Diye Yazacak!
Şeytaniler ve enikleri özene bezene plan kurup, sınırsız sermayenin gücüyle iftiralar attılar.
Biri korktu da sustu, biri “makam gider” dedi pustu, diğeri ölümü gördü de kaçtı, bazısı cevap verecek bilgisi olmadığından çaresiz kaldı.
Üstad Ahmet Akgül gecesini gündüzüne katıp işin aslını öğrendi ve korkusuzca, gereken cevabı gecikmeden her şeyi göze alarak milletimize izah etti. Mazlumun umudu, fitnecilerin kokusu oldu!
Şeytaniler canla başla yıllarca Numan eniğini hazırlayıp Erbakan hocamıza ihanete yeltendi,
Üstad Ahmet Akgül tüm şer şebekeyi karşısına alıp Numan İhanetini deşifre edip camiayı uyardı! (Bu erken uyarının faydasını siz düşünün)
“Bosna paraları”, “kayıp trilyon”, “İsrail’le anlaşma yaptı” iftiraları kurup, piyasaya sürdüler,
Üstad Ahmet Akgül her birini akla, vicdana uygun bir şekilde izah ederek, planlarını boşa çıkardı!
Biri değil Feto gibi her biri, yularını Şeytana verdiler ve düşman bellediler saldırdılar Erbakan’a her anları,
Üstad Ahmet Akgül birine değil, her birine, BİR BAŞINA yetti ve asla durmadı geri; ayarlarını, amaçlarını izah ederek; dişlerini söküp aldı engereğin zehrini!
Dizinin dibine gelip, kurdu hain planını Kazan, Durduyan; Sabretti Erbakan Altın Çağ hatırına ve dedi Akgül’üne “seviyorsan Beni-Hakkı o zaman sen cevap ver bu gevurluğa ve gir bu fitne ateşinin bağrına”
Üstad Ahmet Akgül girdi ateşin bağrına; Malından, işinden, ailesinden, partisinden, makamından, “Erbakan’a-Milli Görüşe sadık olanları gördüğümde boyunlarına sarılıp ellerini-yüzlerini-gözlerini öpmek istiyorum” dediği dava yarenlerinden, ayırdı fitne ateşi. Kor ateşin tüm acısına rağmen sadakatle devam etti Üstad Ahmet Akgül, Aziz Erbakan’a olan aşkına-sadakatine.
Üstad Ahmet Akgül Hocamız fiili savaştan daha çetin bir mücadele yürütmektedir çünkü; Bakara 191. Ayette; … Fitne, katl’den eşeddir! (… hayırlı bir hizmet ve hareketi bölmek ve engellemek “Katl”den-öldürmek için savaşmaktan daha şiddetli-tehlikeli sonuçlar doğuracaktır!..)…
İşte Üstad Ahmet Akgül Hocamızın hayatı Siyonist şebekenin yaktığı savaştan daha beter olan fitne ateşlerini bağrında söndürmekle geçmiştir.
Ne olur Yahudi’den önce bir kez de biz anlayalım, Hak ve Hakikat için mücadele eden önder kutlu şahsiyetleri, hayatta iken.