YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
66221be7af68f
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 7 6 3 1
Bugün : 3372
Dün : 26845
Bu ay : 455252
Geçen ay : 453014
Toplam : 23234216
IP'niz : 3.139.104.214

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

Aleyhissalatü Vesselam Efendimiz: “Hz. Ademin yaratılmasından kıyametin kopmasına kadar Deccaldan daha büyük (ve dehşetli) bir fitne ve zulüm dönemi yoktur”[1] buyurmaktadır.

Deccal’ın has adamalarının siyonistler olacağını bildiren hadislerin[2] ve günümüzde zuhur eden hakikatlerin ışığında Deccalizmin, bugünkü siyonizm olduğundan şüphe yoktur.


[1] Sahihi Müslim-Kitabül Fiten.

[2] Sahihi Müslim-Kitabül Fiten.

1. ve 2. Dünya savaşlarını körükleyen ve yeryüzünü cehenneme çeviren, Osmanlıyı yıkarak islam alemini parçalayan ve birbirine düşüren, demokrasi, barış insan hakları gibi kavramları kılıf olarak kullanarak, kurdukları Birleşmiş Milletler ve NATO gibi teşkilatların himayesinde, hala Bosna’da, Kosova’da, Filistin’de, Keşmir’de, Irakta Afganistan’da insan kanı döken, ekonomiden  borsalarına, bankalardan basın yayın organlarına, silah fabrikalarından moda ve müzik piyasalarına, MASON Localarından MAFYA babalarına kadar, dünyanın yönetim ve denetimini ele geçiren ve tüm insanlığı insafsızca ezen ve sömüren Siyonizm / Deccalizm, batıl ve barbar temellere dayalı, korkunç ve muazzam bir düzen kurmuş bulunmaktadır.

Dünya varolalı, şeytan böylesine şaşaalı bir saltanata kavuşmamıştır. Küfür ve zulüm tarihin hiçbir döneminde böylesine etkili ve yetkili bir konuma yükselmemiş ve bu denli yeryüzüne hükümran olmamıştır.

Mesela, Asrı Saadet dönemi cahiliyesinden bu günkü küfür, en az bir milyon kere daha şiddetli ve tehlikeli durumundadır. O günkü bir Ebu Cehile karşılık, bugün 4-5 tane süper güç bulunmaktadır. O günkü bir İbni Selül, bir ibni Sebe münafığına karşılık, bugün yüzlerce mason locası ve gizli fitne odağı vardır. O günkü alaycı ve aşağılayıcı şair ve şarkıcılara karşı, bugün binlerce gazete ve televizyon İslamın aleyhine çalışmaktadır.

Küfür, Siyonizminin güdümünde sistemleşmiş, merkezileşmiş her safhada güçleşmiş ve teşkilatlanmış durumdadır.

Üstad Bediüzzaman Hazretleri “Kurunu Ulada işlenen cinayet ve rezaletleri, halihazır medeniyet defaten kustu” sözleriyle bu asrın vahşet ve dehşetini ve küfrün kuvvetini ne güzel ifade buyurmaktadır.

Yani, tarih boyunca geçmiş bütün kavimlerin helakına sebep olan günah ve kötülükler, bu asırda her gün ve her yerde işlenmekte ve giderek yaygınlaşmaktadır.

Geçmişte bir kavim livata gibi bir sapıklıkla, diğeri ölçü ve tartıda hile ve hırsızlıkla, öteki içki fuhuş ve ahlaksızlıkla, bir başkası zulüm zorbalık ve haksızlıkla, birileri faiz sömürü ve haram kazançla helak oldular. Ama bu haksızlık ve ahlaksızlıkların hepsi günümüzde bin beter yapılmaktadır.

Ama elbette yegane kuvvet ve kudret sahibi ancak Allah’tır. Cenabı Allah’ın vaadi Haktır ve bu zulüm ve zillet düzeni mutlaka yıkılacaktır. Ve zaten siyonizm saltanatı çatlamaya başlamıştır.

Ancak bu siyonist sistemle savaşacak ve şeytanın şatosunu yıkacak olan şahsiyet ve hareketin de, o denli güçlü ve güvenceli olması ve dünya çapında bir otorite ve organizeye sahip bulunması şarttır.

Sadece bir tek ülke ile sınırlı olan bir iktidar, asla başarılı olamayacak ve amacına ulaşamayacaktır. Yani, ya dünya çapında bir iktidar kuracaksınız, veya sadece kendi ülkendeki bütün imkanları ve kurumaları ele geçirseniz bile, dünya siyonizminin bir parçası olmaktan kurtulamayacaksınız!?

Örneğin Türkiye’mizde inancımızı iktidara taşımak, her dinden ve her kavimden bütün insanların birlikte barış ve bereket içinde yaşayacağı adil bir düzeni kurmak, elbette zordur. Ve hamdolsunki bu”zor” başarılmak üzeredir. Ancak elde edilen bu iktidarı devamlı ve başarılı kılmak, onu kurmaktan bir kere daha zordur.

Yıllar boyu davası uğrunda çile çekmiş, denenmiş ve yetişmiş sadıklar kadrosundan, ordu kurmaylarına, etkili köşe yazarlarından televizyon yorumcularına, iş adamlarından üniversite hocalarına kadar, çeşitli seviye ve statüdeki kurum ve kabiliyetleri, değişik yol ve yöntemlerle kendi yanına almasını ve aynı amaca koşturmasını başaramayan bir hareketin… Sadece bölgesel değil, aynı zamanda evrensel bir güç ve medeniyet merkezi olmaya yönelen bir Türkiye’nin karşısına, dünya siyonizmi olanca hırsı ve inancıyla dikilecektir…. Dünya kamuoyunu aleyhimize kışkırtacak, ekonomik ambargolarla boğazımızı sıkacak ve hatta Irak misali ülkemize savaş açacak ve saldıracaktır.

İşte bütün bu tehdit ve tehlikelere karşı, gerekli ve yeterli hazırlığı bulunmayan bir Liderin… Siyonizmin emrindeki Amerika ve Avrupa’nın ekonomik ve teknolojik ambargolarından etkilenmeyecek şekilde bir hazırlığı olmayan…

Onların savaşa ve saldırıya geçme cesaretlerini kıracak ve korkutacak ve gerekirse karışı koyacak ve caydıracak bir silah ve savunma hazırlığını tamamlamayan…

Bütün İslam aleminde, hatta Amerika’dan intikam almayı planlayan pek çok dünya ülkesinde bile, siyonizme karşı güç ve gönül birliği yapacak bir “Yeni cephenin” alt yapı hazırlığını başaramayan bir Liderin, İslam adına ve insanlığı kurtarmak sevdasına iktidara gelmesi, hüsran ve hicranla sonuçlanacaktır.

Ama sizlere müjde! Kesinlikle biliyor ve inanıyoruzki, her türlü hazırlık tamamdır. Rahmani güçlerin şeytani güçlere galebesi yakındır.

Ancak bazen bir Liderin pek çok plan programını ve altayapı hazırlıklarını kendi cemaatinden ve yakın çevresinden bile gizli tutması, tabii karşılanmalıdır.

Bakınız Efendimiz SAV. Mekkeyi Fetih planından, en yakınları dahil ashabının haberi olmamıştı… Sadece ,Ebu Bekir Sıddık özel ferasetiyle durumu anlamıştı.

Sultan Fatih “Üstanbulu fetih palanlarından sakalımın bir teli haberdar olsa, hepsini keserdim” diyerek bu gerçeği anlatmıştı.

Ve yıllar önce bir zat ” Biz ülke ve dünya çapındaki bütün bu planlarımızın en az yüzde yetmişini gizlilik perdesi altında ve geçici kabuk yönetimler zamanında hazırlamadan, iktidara oturmayacağız” diyerek bu gerçeği anlatmıştır.

Ve şimdi ey hakikat erleri!… Siz hizmet ve gayretinizi artırmaya bakın ve Hakkın hakimiyet dönemine hazırlanın!… Bir kaç asırdır dünyayı yöneten ve insanlığı inim inim inleten Siyonizmin merkezi Amerikadaki Beyaz Saray saltanatının yakında çökeceğine inanın ve şu müjdeli ve mübarek hadisi şerifi bir daha okuyup hikmet ve hakikatini anlamaya ve de anlatmaya çalışın.

“Cabir bin Semure (ra) şöyle dedi: Ben Resulüllahtan (sav) duydum, şunları buyurdu: Müslümanlardan bir topluluk, Kisra Hanedanının (mecusi ve materyalist uygarlığı devamının) BEYAZ SARAY’ındaki hazinelerini (ekonomik askeri ve siyasi merkezlerini) mutlaka fethedecek (ve zulüm ve sömürü saltanatlarına son vereceklerdir.)”[1]

Ey cihat ve itaat karşılığında, bize Beyaz Sarayın anahtarlarını vaat eden muhterem ve muhteşem Zat!.. Seni tasdik ediyor ve en derin saygı ve selamlarımızı arz ediyoruz!..

Bu arada, Siyonist ve kabalist hahamlardan yararlanarak, bilgisayar ortamında, Tevrat’ın gizli şifrelerini çözmeyi başaran Joseph NOAH ve Michael Drosnın gibi Yahudi  bilim adamlarının, barbar Batı Medeniyetinin çökmesi ve İsrail’in kıyameti olarak 2004, 2005, 2006, 2008 ve 2011 yıllarına ısrarla dikkat çekmelerini ve çok ciddi olarak endişelerini dile getirmelerini de, biz hayra yoruyoruz…

“Tekvin 1:5 ve 13:15 teki araştırmalar, Tanrı tarafından işaretlenen 144 bin kişinin 28 Şubat 2004 tarihinde, yüce bir nitelik (zafer ve seçkinlik) kazanacağını doğrular”[2]

Ve yine Michael Drosnın’ın kitabında ise;

“Başkan Bush-Başkan-Kıyamet”[3]

“C. Powell-Zirvenin başı-Kıtamette”[4]

“Newyork-2004. Bir füzenin ateşinden”[5]

“Çiçek hastalığı (Atomik soykırım)-2005 ve 2006- Şifrelenmiş”[6]

“Şaron-İstila etti-Kıyamette-Savaş”[7]

Gibi işaretleri de bir beşaret (müjde) sayıyor ve insanlığın saadet ve selemet bayramını bekliyoruz!..

 

 


[1] Sahihi Müslim. Kitabül Fiten ve Eştati’s – Sa’ah.

[2] Joseph Noah – Tevratın Şifresi. Sınır Ötesi Yay. Ağustos 2003 İST. Say:189

[3] a.g.e – Say:180

[4] a.g.e – Say:187

[5] a.g.e- Say:213

[6] a.g.e – Say:159 ve 221

[7] a.g.e – Say: 151

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Yorumu Takip Et
Bildir
guest
0 Yorum
Inline Feedbacks
View all comments
Osman ERAYDIN

Osman ERAYDIN

YORUMLAR

Son Yorumlar
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx