ŞEVKİ YILMAZ GİBİLERİN "MADENi" VE MARİFETİ
Hz. Peygamber Efendimiz bir hadisi şerifinde mealen: "insanlar ‘maden'ler gibidir. Madeni(cevheri, karakteri) kıymetli (ve istikametli) olan, cahiliye döneminde de İslamiyet'e girdiğinde de, sağlamdır."
Ve yine "Küllün müyesserin lima hulike lehu" (Herkes ne için (ve neye layık) yaratılmışsa ancak ona muvaffak ve müyesser kılınır" hadisi de bu anlamdadır.
"(Ey Resulüm) Deki, her biri, kendi uyarına ve ayarına göre hareket ediyor" (İsra:84) ayeti de bu gerçeğe işaret buyurmaktadır.
Yani bazı insanların "filan kişi ne dindar ne cefakar adamdı... Ne mücahit, ne kahraman Hocaydı.. Ama hayret, sonunda o da kaydı ve caydı!" şeklinde sözleri elbette iyi niyetlerinin bir ifadesi olsa da, gerçeği yansıtmamaktadır.
Çünkü bir zaman, Haktan, hayırdan, davadan, İslam'dan bahsedip ve dahi ganimetini yiyip, sonra başka mecralarda makam ve menfaat kokusu alınca bu sefer geçmişini inkara, velinimetlerini karalamaya başlayanlar "değişmiş, düzelmiş, aklı başına gelmiş, gerçeği fark etmiş" falan değildir. Sadece bozuk fıtrat madenleri üzerindeki cilaları sökülmüş, boyaları dökülünce foyaları ve gerçek ayarları ortaya çıkmıştır.
Bir zamanlar:
- Kuru kahramanlık ve ucuz şarlatanlık aşkına, Atatürk'e, inkılap ve ilkelerine sataşanlar ve Donkişot misali heykellere savaş açanlardan
- Meclisteki Milletvekillerinin tümüne, haksız ve ahlaksız küfürler yağdıranlardan
- Ve en ufak bir sıkıntı sezince hemen sıvışıp Avrupa'ya kaçanlardan Şevki YILMAZ, şimdi kendi "şakile" sine ve asli madenine uygun açıklamalar yapmış. 16 Mart 2005 Dünden Bugüne Tercüman'da "Şevki YILMAZ'dan şok açıklamalar" başlığında bakın ne hikmetler yumurtlamış!...
Güya şimdilerde "nefis muhasebesinde yoğunlaşmış"mış!...
"Pek az istisnalar dışında "cemaat ve parti lideri" Bu dini "ben temsil ediyorum" havasındaymış!...
"Biat-itaat gibi bir takım kavramları, kendi şahsi emellerine alet edenler, istişare ve şuraya önem vermeyenler, "Dini ben temsil ediyorum" diyenler; Kerbela'dan Hz. Hüseyin'i şehit eden Yezid'lerden sayılırmış!...
"Bazı liderler kendilerine soru sorma, tenkit ve teklif sunma imkanı tanımazmış!... İşte bu "içerideki zulüm kaldırılmadan, dışarıdaki zulumle başa çıkılmaz"mış!...
"Eğer "baş üstüne" anlayışı içinde olsaymış, bugün böyle dışlanmazmış!..
"Bazı liderler ve yöneticiler: Zaferi, hizmeti kendilerine, hezimeti ise siyonizme yükleyip, Allah'a bir şey bırakmazlar"mış...
"Hz. Hüseyin'i katlettiren Yezid'i çevresindeki dalkavuklar azdırdığı gibi, bu gün de malum Lider(ler) hem dalkavuklara kulak asar ve "Bizim partiden olmayanlar kafir" sayar" mış!...
"Bu içteki lider, despotizmini yıkmadan hiçbir yere varılmazmış..."
"En büyük hataları, dışarıdaki Karunları, Firavunları suçlarken, "içerideki despot Yezid"leri unutmakmış..."
Bu edepsiz ve mesnetsiz iddia ve iftiralarıyla hangi lideri hedef aldığını anlamamak için herhalde süper ahmak olmalıdır.
Ve Şevki Yılmaz bütün Milli Görüş camiasını ve tabi özellikle Hocasını suçlamaya ve saçmalamaya çalışırken, aslında kendisini de anlatmış ve böylece "içini dışa çıkamış"..
"Çıkarlarımız için dini kullandık. Dünya kalbe, din cebe girdi. Birilerini dışlamak için din istismar edildi. Ona hasta dendi, buna kafir dendi, şuna "hidayeti kararmış" dendi. Çünkü din cepte bozdur bozdur harca!.. 28 Şubatı kendi içimizde yapmıştık zaten.. Koltuk kavgasıyla birbirimize girmiştik." Yani 28 Şubatı da O liderin yanlış ve haksız tavırları hazırlamış!. mış...
Peki kahramanlık kuklası; bilgiçlik budalası, şöhret ve etiket sevdalısı, aklı küçük, ayarı düşük bazı adamlar, niye böyle davranmaktaydı? Kimlere yaranmaya ve göz kırpmaya çalışmaktaydı?
Bunun cevabı çok açıktır:
- Recep Tayip Bey, kime hıyanet ettiği için hangi merkezlerden madalya aldıysa, işte onlara...
- Fetullah Gülen, hangi milli hareketin önünü kesmek için yaptığı gayretlerin karşılığı; şimdi hangi mahfillerin kucağında saklanıyorsa, işte onlara!...
Hatırlarsınız, birkaç hafta önce basında Fetullah Gülen'in " yüksek ve yetkili kimselerden aldığım istihbarata göre, çok yakında Türkiye'yi karıştırmak ve yakalanan güvenlik ve gelişme ortamını bozmak üzere, bazı önemli kişilere faili meçhul suikastlar düzenlenebilir!" anlamında kehanetleri çıkmıştı!?
Şimdi Şevki Yılmaz'ın söylediklerine bakın ve lütfen yukarıdaki ifadelerle karşılaştırın:
"Bugünlerde, gençlere, din adına cinayetler işletebilirler. Hz. Ali'ye de yapmışlar bunu! Onları öldürenler de kendilerini liderlerin emrini yerine getirmiş sanıyorlardı... Liderlerinin ise, dini temsil ettiğine inanıyorlardı." Lider Allahın yeryüzündeki gölgesidir" diyorlardı."
Artık soralım:
- 1. Şevki Yılmaz'a bu iddiaları, daha önce Fetullah Gülen'e konuşturan Siyonist merkezler mi ortaya attırmaktadır?
- 2. Acaba, ya Mosad ve CIA ajanların veya Hizbullah ve PKK militanlarına bazı faili meçhul cinayetler işletilip, bunun suçu ve sorumluluğu "Sayesinde Belediye Başkanı ve Milletvekili olurken övdüğü, ama şimdi zor döneminde utanmadan sövdüğü" Zat'In üzerine mi yıkılmaya çalışılmaktadır?
- 3. Oysa Milli Görüşün şahsı manevisi, Siyonist ve emperyalist güçlerin değişmez hedefi ve mazlum ve mağdurları seven ve savunanların en şereflisi olan Zat, bu güne kadar dayanılmaz baskılar ve haksızlıklar karşısında bile; camiasını her türlü kavga ve kargaşanın dışında tutmasıyla tanınmış ve rakipleri tarafından bile bu asil tavrı saygıyla karşılanmıştır.
Konuş Şevki... Çünkü konuştukça kokuşturuyor ve gerçek ayarını ortalığa kusuyorsun!...
Kuvvet ve kudret sahibi saydığın şeytani güçlerin gözüne girmek için gömlek değiştirmeye soyunuyorsun..!
Ama onları da, uşaklarını da, hangi sonun beklediğini bilmiyorsun!...
Bu yazarin diger makaleleri
< Önceki | Sonraki > |
---|