SADIKLARIN DOST NASİHATI!
Günah gizli zehir, aman uzak dur
Tevbe et toparlan, her gün her saat…
Şeytana aldanma, işi tuzakdur
Oyun kurar sana, türlü safahat1…
Haram bakış kalpten, nuru sürüyor
Hem ruhunu kasvet, şehvet bürüyor
Edep yahu! Allah, seni görüyor
Bil ki göz zinası, büyük kabahat…
Yalandan sakın ha, hep doğru söyle
Yalama olursun, gidersen böyle
İtibarın kalmaz, kasaba köyle
Mü’mine yakışan, sıdk ve salahat2…
Riya aşağılık, gösteriş yapma
Gizli şirk sayılmış, ihlastan sapma
Hâlık’ın dururken, mahlûka tapma
Nifaka kaydırır, lüks ve şatafat3…
Hakkı tut hayra koş, tembellik zillet
Meal sohbet zikir, manevi lezzet
Bâtıla oy veren, bulur mu izzet
Hidayet kararır, zahir melahat4…
Her günah bir adım, fıska kayarın
Her tevbeni bozman, sözden cayarın
Ayarın aynası, bilgisayarın
Gözünü korursan, özün sabahat5…
Hiç boşa gider mi, alın terleri
Okuyup yazarsan, gözün ferleri
Takva sahipleri, cihat erleri
Mahşere kalkarlar, yüzler nebahat6…
Ayete Hadise, ilme uyarsan
Gözyaşınla gönül, kirin yuyarsan
Hem can kulağınla, çağrı duyarsan
İmanla göçersin, hem de çok rahat…
İslam’a sarılsan, bütün özünle
Hocanı tanısan, Milli Çözüm’le
Tutuşup yanarsan, Tevhid közünle
Dilin hikmet söyler, halin şatahat7…
1- Safahat: Basamak ve aşamalar, çeşitli safhalar.
2- Salahat: Salih olma, dürüst yaşama.
3- Şatafat: Aşırı görkemli, debdebeli hayat.
4- Melahat: Yüz nuru parlaklığı, alımlı ve çalımlı.
5- Sabahat: Güzellik, çekicilik, yüksek özellik.
6- Nebahat: Şan, şeref, onur sahibi.
7- Şatahat: Manevi sarhoşluk… Nefsi ve dünyevi bağımlılıklardan ve bayağılıklardan kurtulma, vahdet huzuruna ulaşma hali.

EĞER HAKKI ARARSAN!..
Milyar hikmetlere,şahit birisin
Elçi’den Sultan’ı, görmüş bilmişsin
Batıla kayarsan,iblis gibisin
Rabbına sığınan,bulmaz mı rahat
Hakkı arayanı,sarar Hakikat!..
Cihad ve olgunlaşma…
“…Rabbimiz, (cihaddan kaçmamak, ordudan ve itaatten ayrılmamak için) üzerimize sabır ve metanet yağdır; ayaklarımızı (hizmet ve istikamet üzerinde sabit ve) sağlam tut ve (Senin Hakk Dinini ve adalet düzenini) inkâr eden topluluklara karşı bize yardım et…” (diye dua etmişlerdi.)” (Bakara: 250)
Ya Rabbi cihadı tüm farzlarıyla birlikte (ittifak, ihlas, ittika, iyi ahlak, ihsan, istişare, itaat, infak, sadakat, nefis terbiyesi) tam manasıyla eda edebilmeyi lütfeyle bizlere ki hem bu şiirdeki ikazlara muhatap olmayalım hem de cihadı hakkıyla eda edip olgunlaşma sürecimizde hızlı yol alalım. Amin…
Sözde değil özde de, son dada bizleri Milli Çözümsüz ve şahsı manevisiz bırakıp, yokların arasına katma
Çıkınca yüce kata erler
Refref gibi başka Milli Çözümden neyi kaldı
İnsanlar oldu bir görüntü,
Her şey program.
Olunca,
Her asrın Milli Çözüm’ü
En yüce katta,
Düşmek mi?
Allah korusun
Yok olmaktan beter!
Küçük görmek mi,
Haşa!
Yüceler yücesinin nidası
Tecelli eder Milli Çözüm dillinde.
Ey nefis, etme,
Durma,
Koş.
Vaat edilen günler için,
Şimdi öldün göremez isen
Ahirette karşılar seni zaferin.
Kuru daldık
Yeşerdik
Olduk ulu çınar
Milli Çözümle, giderse;
Yanmak için tam bir kütük
Vallah Billah.
Testideki su, Milli Çözüm.
Giderse
Hikmet gider, Fayda gider
Nemden başka ne kalır
Allah için ne işe yarar nem.
Etme Yarab
Verensin, Geri almak Sana Yakışmaz
Hüsnü zannımız
Alma Milli Çözüm benden, bendelerinden.
Her asırdan kaldı yalnız,
Milli Çözüm.
Şimdide beni yalnız bırakanlardan
Eyleme.
Yalnızların her asırda sendin sahibi
Kesin bırakmazsın bu asırda da yalnız, şüphesiz
Milli Çözümsüz biz kalırız yalnız.
Sözde değil Özde de, Son dada
Bizi Milli Çözümsüz ve şahsı manevisiz
Bırakıp, yokların arasına katma
Tevbe ilacı
Tevbe öyle bir ilaçtır ki; hangi günah yarası açılmışsa kalpte hiç dinlemez iyileştirir. Yeter ki nasuh olsun. Yeter ki tam ihlasla ve kat’i niyetle yapılmış olsun. Bizlere bu dost nasihatlerini sunan Milli Çözüm, bizlerin mahşerde mahçup olmaması, hesaba çekilmeden kendimizi hesaba çekebilmemizin gerekliliğini hatırlatmak istemektedir. Mevlam bu nasihatleri tutabilen ve gereğini yapanlardan eylesin.