BAŞBAKAN SN. R. TAYYİP ERDOĞAN’A AÇIK MEKTUP
Sn. Başbakan.
Size “işbirlikçi” dedik diye, hakaret ve iftira ettiğimiz iddiası ile, bize ve yayınevimize 40 bin TL. lik tazminat davası açtırıp, şimdilik 20 bin TL. kazanmış görünmektesiniz. Aynı iddialarla açtırdığınız diğer bir mahkemede ise bize ağır hapis cezası talep etmektesiniz.
Oysa böylesi cezalar ve zindan korkularıyla; İdeallerimize, milli ve manevi mesuliyetimize hizmetten ve hakikatleri dile getirmekten asla vazgeçmeyeceğimizi, otuz beş yıllık tanışıklığımız nedeniyle en iyi siz takdir edersiniz…
Şimdi 70 milyonun huzurunda ve vicdanınızın kulağına sorup sesleniyorum.
1- Zatı Aliniz, bizim video görüntüleriyle tespit edip mahkemeye sunduğumuz gibi, tam 32 yerde “BOP’un eşbaşkanı olduğunuzu” ilan ve itiraf etmediniz mi?
2- ABD’nin en yüksek Dışişleri yöneticileri ve devlet yetkilileri: “Büyük Ortadoğu Projesinin, 27 İslam ülkesini Amerika’nın çıkarları doğrultusunda yeniden dizayn edip parçalamayı ve kontrol altına almayı hedeflediğini” defalarca belirtmediler mi?
3- • Eşbaşkanı olduğunuzu defalarca söylediğiniz BOP, Türkiye Büyük Millet Meclisinde görüşülüp kabul edilmemişti.
• Bakanlar Kurulundan geçmemişti.
• Devletin diğer stratejik kurumlarına bilgi verilmemişti.
Öyle ise yabancı ve yıkıcı bir projede size eşbaşkanlık görevini, bizim Milletimiz ve Meclisimiz vermediğine göre, sizi hangi güçler ve hangi tavizler için seçmişlerdi?
4- Yabancı ülke ve derneklerden, her hangi bir para yardımı alan partilerin bile kapatılması hükme bağlanmışken, Türkiye’mizi de Irak misali parçalamayı hedefleyen böylesine karanlık ve yabancı projede ve yabancıların ataması ile görev almanın, Anayasamızda ve kanunlarımızdaki karşılığı nedir?
5- “Biz Ülkemize, Milletimize ve ideallerimize, daha rahat hizmet imkanı bulmak üzere bazı dış merkezleri ve güç mahfillerini, kendilerinden görünüp oyalıyoruz ve taviz koparıyoruz” iddiasıyla teşkilatınızı ve tabanınızı rahatlatıyorsanız; o takdirde bizim, zahiren oldukça tehlikeli ve tahripçi olan bu ilişkilerinize açıkça karşı çıkarak, malum odaklar nezdinde size olan itimatlarının devamına ve onları aldatıp oyalamanızın kolaylaşmasına vesile olduğumuzdan, tenkit ve uyarılarımızdan gocunmanız yerine, gizli bir sevinç duymanız gerekmez miydi?
6- Sizi, “Irkçı emperyalizimle işbirlikçilik ve her halde bilmeyerek İsrail’in sinsi ve Siyonist emellerine hizmetçilik” gafletinden ve bunun çok acı akıbetinden kurtarmak üzere Rahmetli Erbakan Hocamızın ısrarlı uyarıları; acaba bir şefkat ve Milli hassasiyet gereği miydi, yoksa basit bir muhalefet ve haset ifadesi miydi?
Sn. Başbakan.
a- Daha önce, Bush’un başlattığı Yeni Haçlı Seferleri çerçevesindeki Irak işgaline ve Amerikan vahşetine destek verdiğiniz, hatta “Conilerin en az zayiat ve zaferle ülkelerine dönmesi için dua ettiğiniz” yetmiyormuş gibi, şimdi kalkıp: “Irak’taki mezhep ve etnik kavgaların ve kaos ortamının dizginlenmesi için, askerlerinin Irak’tan çekilmesinin erken olduğu konusunda ABD yöneticilerini uyardığınızı” söylemektesiniz.
Gerçekten, emperyalist ve zalim ABD’nin Irak, Afganistan ve Libya’da olduğu gibi bölgemize barış ve “sidikli demokrasi” getirdiğine inanacak kadar safiyet ve iyi niyet sahibi misiniz? Yoksa BOP eşbaşkanlığı görevinizin gereğini mi yerine getirmektesiniz?
b- D-8 leri kurup yeni ve Adil bir dünyanın temellerini atan, HAVUZ SİSTEMİ ile gavurların ve yerli ortaklarının sömürü çarkını bozan Erbakan’dan ve Milli Görüş davasından vazgeçip, cesaret madalyası aldığınız Siyonist Yahudi Lobilerinin himayesine erişmekle; İstanbul’u kuşatan Sultan Fatih’e karşı, makam ve menfaat hırsıyla Bizans imparatoruyla anlaşıp Osmanlı İslam ordusuna ok ve kurşun yağdıran Şehzade Orhan’ın derekesine ve akıbetine düşmek ihtimalinizi de düşünmek ister misiniz?
c- En yakınlarımızın ve ülke çapında konferanslar vesilesiyle ziyaret ettiğimiz dostlarımızın şahadetiyle, malum rahatsızlığınız ve ameliyatınız dolasıyla, Cenabı Haktan acil şifalar buyurması için duacı olduğumuz hastalığınızı fırsat bilen Fetullah Gülen’e ve köşk’e yağ çeken çevrelerin, Zaman ve Taraf gibi gazetelerin, bir zaman size övgüler dizen bazı sabataist yazar ve çizerlerin, “sizi devre dışı bırakma ve çevrenizi boşaltıp altınızı oyma” gayretlerinin arkasında ABD ve Yahudi Lobilerinin olduğunu ve artık “yeterince yararlanıp, yıprattıkları için sizden kurtulmak” istediklerini anlamaktan aciz değilsiniz!
Öyle ise, yeniden Milli Görüş’e ve yerli dinamiklere yönelip, Allah’ın izni ve inayetiyle, hem geçmiş yanlışlıklarınıza kefaret olacak, hem de yeni şeref ve faziletler kazandıracak, bu tarihi fırsatı mutlaka değerlendirmelisiniz.
d- Sizin üzerinizden TSK’yı güdükleştirmek ve gözden düşürmek isteyen malum güçlerin ve işbirlikçilerinin; Amerika’nın yanlış ve kasıtlı istihbaratı, Predetorların ilk ateşi açması ve jetlerimizin oraya yollanması sonucu, 35 sivilin öldürüldüğü o acı tablonun faturasını size ve askerimize çıkartmak istediklerini herhalde bilmektesiniz. Öyle ise bu malum güçlere ve kullandıkları çevrelere karşı kesin ve keskin tedbirleri almamanız durumunda, düşünün hangi durumlara düşürüleceksiniz?
e- Sn. Başbakan! PKK’yı devre dışı bırakıp, onun gizli ve daha tehlikeli siyasi temsilcisi olan BDP’yi bu ülkenin ve Milletin başına bela etmek isteyen merkezlerin, hedef ve hevesleri istikametindeki tavırları hemen ve kesinlikle terk ediniz! PKK’nın yıllardır silahla ve zorbalıkla başaramadığı tahribatları, BDP’nin çok daha fazlasıyla ve Sevr’in uygulanması amacıyla, Kürt kardeşlerimiz üzerinden yapacağını ve yaptığını ve şimdi İslam’dan koparmak üzere Zerdüştlük’ü yaygınlaştırdığını görmezden gelemezsiniz.
f- CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Siyonist sermayenin spekülatörlerinden George Soros’un özel katkılarıyla ve Türkiye’yi AB içine sokup eritme programıyla öne çıkan TESEV üyeliğini hala şeref sayması, bizim gibi ülkelerde Hükümetin de, muhalefetin de aynı küresel odakların verdikleri rolleri oynamaya zorlandıklarının açık belgesidir. Sadece halkı oyalayıp avutmaya yönelik kof kapışmaları ve horoz kavgalarını terk edip, Milli ve manevi değerlerimize ve yerli dinamiklerimize yönelip, Allah’a güvenerek gerçeklere tercümanlık etmemiz, hem zatı âlinizi hem de peşinizden gelenleri, dünyevi ve uhrevi felaketlerden kurtaracak son ve tek çaredir.
Haklı ve hayırlı yolda başarı dileklerimle.
Ahmet Akgül
NOT: Adana-Elazığ arası otobüs yolculuğunda ve yorgunluk esnasında tasarladığım ve not aldığım bu mektuptaki imla ve cümle hatalarımdan dolayı, değerli okurlarımın müsamahasına sığınıyorum.
< Önceki |
---|