MEDET EFENDİM
Ey Nebi, evvela; nurun yaratan
Hakikate mir’at, Zatın değil mi…
Dünyaya yollayıp, Kendin aratan
Ol Kahirü Zahir, Bâtın değil mi…
Rıdvan teşrifatçın, Cibril postacın
Kur’an Hak fermanın, hikmet baş tacın
Âlemleri teftiş, oldu mi’racın
Burak Refref uysal, atın değil mi…
“Âlemlere rahmet”, kıldı ol Ma’but
Şaşkınlara rehber, mazluma umut
Tek Sana verildi, “Makam-ı Mahmut”
Şefaat umulan, katın değil mi…
Maksuda erişir, kim etse takip
Hidayet yıldızı, ey “Necmüs-Sakip”
Rahman’a düşmandır, Zatına rakip
Dillerde okunan, naatın değil mi…
Hakkı hayrı yaymak, halkı kurtarmak
Lazımken yakışmaz, yükten kaytarmak
Nifak; Hak’tan kaçıp, Haç’a katılmak
Adil Düzen; şer’i, hattın değil mi…
Lütfun esirgeme, aciz kulundan
Şeytan ayartamaz, tutsan kolumdan
İman hikmet doldur, aşk okulundan
“Liva-ül-Hamd” şefkat, çatın değil mi…
Sahibüş-Şeriat, tariki ahlâk
Yolundan çıkanlar, ebedi helâk
Ey “Levlâke; lemâ, halaktül eflâk.”
“Ven-Necmi, ved-Duhâ”, bahtın değil mi…
Tezahür tecelli, temsili Sultan
Risalet Mehdiyet, kandili Sultan
Hakikat tebliği, has dili Sultan
“Şefaat-ı Uzma”, tahtın değil mi…
Nur damlalarıydı, mübarek terin
Hak için cihattı, ilk kriterin
Kapına sığınmış, Mus’ab kemterin
İman cihat ihlas, şartın değil mi…
Bizi bize bırakma Allah’ım
Lütfun esirgeme, aciz kulundan
Şeytan ayartamaz, tutsan kolumdan
İman hikmet doldur, aşk okulundan
“Liva-ül-Hamd” şefkat, çatın değil mi…
Rabbim bizlere Liva-ül-Hamd sancağı altında toplanmayı nasip etsin. Amiinn
Hem Dünyada Hem Ukbada İnşallah
Sarıldık Ya Rabbi aziz davana
Ayırma sabit kıl kutlu yolunda
Hem dünyada hem de ukba yurdunda
Üstadım önde, sadıklar ardında..
Şahit olduğumuz sonsuz rahmete layık olmak ne mümkün, medet eyle Ya Rab nankörlükten, hainlikten, gafillikten uzak kalalım.
Sonsuz Rahmetinle kullarına merhamet edip mir’at misali Hz Muhammed Efendimiz (sav) ile kendini tanıttın. Hz Peygamber Efendimiz Kuran’ıyla, sözleriyle, yaşantısıyla, varlığıyla bizlere Rabbimizi kusursuz tanıttı, ötesi de zaten mümkün değildi.
Sonsuz Rahmet ile en yüce tecellin kulun Muhammet Mustafa Efendimizden biz acizler mahrum kalmasın diye; O’nu en mükemmel temsil eden, yaşayan, izi izi olan, O’na benzemekten başka hiçbir gayesi olmayan ve kendisi ile Muhammet Mustafa Efendimizin kokusunu aldığımız, davasını-gayesini öğrendiğimiz, aradaki asırların kalkarak sanki o anları yaşıyor tazelikte İslam’ı hissettiğimiz, Asrın sahibi Aziz Erbakan Hocamızla yeryüzünü-kullarını şereflendirdin.
Sonsuz Şefkatinle Rahmetinle; bu şereflerden, izzetlerden, ikramlardan mahrum kalmayalım diye kullarından Üstad Ahmet Akgül’ünü üstün bir ilimle-gayretle donattın tastamam biz fakir kulların anlaması için hakikatleri samimi kullarına ayan edip buyurdun.
Şahit olduğumuz sonsuz rahmete layık olmak ne mümkün, medet eyle Ya Rab nankörlükten, hainlikten, gafillikten uzak kalalım.
Hasret Türküsü
Seherde semaya kanat açarken
Gaflet diyarından sana kaçarken
Bu gönlüm güllere konup uçarken
Bitmez mi bu hasret, vuslat gelmez mi?
Hizmetinde gül adamlar Efendim
Güler yüzlü, gül endamlar, Efendim
Göz yaşlarım güle damlar, Efendim
Bitmez mi bu hasret, vuslat gelmez mi?
Rüzgâr “Hu” zikrinde, sular “Hay” çeker
Bu tevhit tatlısı hem bal hem şeker
Sensiz bu sineme bir hüzün çöker
Bitmez mi bu hasret, vuslat gelmez mi?
Ah, aşkın ile sevdalandım, Efendim
Ben bu derdi Senden aldım, Efendim
Hizmetinde sona kaldım, Efendim
Bitmez mi hasret, vuslat gelmez mi?
Kim pişmek isterse, bu aşk yakarmış
Çiğ kalanlar tez bozulur kokarmış
Kalp kirini gözyaşları yıkarmış
Çok ağladı Mehmet, vuslat gelmez mi?
ahmedinin muhammedinin yolunda yoldaş olanlara selam olsun .
İman, Allah’ın vermiş olduğu en büyük nimetlerdendir. İnsanın bu dünya hayatındaki mutluluk ve huzuru da, sonsuz hayatındaki kurtuluşu da imanının sayesinde ve seviyesindedir. Bu yüzden her Nimet gibi, iman nimeti için de Allah’a şükretmek gerekmektedir. Allah imanı dilediği ve hak ettiğini bildiği kuluna nasip eder. Dilediğine yani kalbi kötü ve küflü kimselere ise etmez. Zulmü, küfrü ve nankörlüğü sebebiyle Allah’ın iman nasip etmediği kişiler, tüm dünya onları imana davet etmek için uğraşsa dahi, hiçbir şekilde imana gelmeyecektir. Bu gerçek Allah’ın Peygamberimize hitaben indirdiği bir ayetinde şöyle belirtilmektedir.
“Sen, onların Hidayet bulmaları ne kadar hırsla istersen de, Allah, şüphesiz saptırdığına Hidayet vermez, onlar için yardım edecek yoktur .
Yarabbi sana ne kadar şükretsek hamdetsek azdır bize AZİZ Erbakan hocamızın kimliğini tanıttın Ahmet Akgül hocamızla beslenme suyu verdin, zatını tanıttın çok şükür bin şükür … Yarabbi …,
Canım Efendim
Madem her şey senin hatrına halk oldu
Zatımın olma sebebi sensin canım efendim
Karanlık alemler senin nurunla doldu
Kabul buyur ümmetine kat bizide efendim
Ne büyük şeref ahir zamanda yaratılmak
Çün peygamber duasıdır sana tabi olmak
Tüm cihana İlahi Kelimetullahı duyurcak
Milli Çözüm sadıkları, yoluna fedadır efendim
İKRAM VE İHSAN’IN ZİRVESİ!
Hata bizden,atâ Sizden Efendim
Zahmet bizden,himmet Sizden Efendim
Dünya ahrett tıutun e-limiz Efendim
Rahmet diyen Rahim,Rahman değil mi…
Haramlar gözümüz,hep körleştirdi
Günahlar özümüz,pek kirleştirdi
Lutfunuzla yolumuz, düzleştirildi
Hidayet kemendiz,Furkan değil mi…
Her şeyi hazredip,final ettiniz
Deccali devirmek,karar kıldınız
Mesih’i Çözüm’e,Üstad verdiniz
Bu en büyük ikram,ihsan değil mi
İslamın zaferi,yakın değil mi…
Gönül gözü görmeyen, can gözünü neylesin
Arş’ın kubbelerine, adı nûrla yazılan,
İsmi; semâda ”Ahmed”, yerde ”Muhammed” olan,
Yedi katlı göklerde, Hâk Cemâli’ni bulan,
Evvel-Âhir yolcusu, Yâ Hazreti Muhammed.
Sağnak nûr yağmurları, inerken yedi kattan,
O gece, Sendin gelen, ezel kadar uzaktan,
Melekler, her zerreye, müjde verirken Hâkk’tan;
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.
Güneşler, o gecenin, nûruna secd ederken,
Yıldızlar, meşk içinde, kâinat vecd ederken,
Bütün hamd ü senâlar, Yüce Rabb’e giderken,
O gece sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.
Kâbe’de şirk taşları, putlar yere dönerken,
Cehâlet bayrakları, birer birer inerken,
Bin yıllık, küfr ateşi, ebediyyen sönerken,
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.
O gece, Sâve Gölü, mûcizeyle kururken,
Kisra Saraylarında, sütunlar savrulurken,
Arz’dan Arş’a, Âlemler, rahmetini bulurken,
O gece, Sendin gelen, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; doğum kundağı, ak bulutla örülen,
Doğar doğmaz, Allah’a secde emri verilen,
Alnında, âlemlere rahmet tâcı görülen,
Kâinat Efendisi, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; asâletine, ezelden hükmedilen,
Tertemiz rahimlerle, lekesiz soydan gelen,
Beşeri şüpheleri, Kur’ân ilmîyle silen,
Seçilen sevgilisin, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; büyük yargıda, şefaat müjdecisi,
Bunca âciz beşerin, Mahşer günü bekçisi,
Sen ki; Kur’ân şâhidi, Allah’ın son elçisi,
Kurtuluş habercisi, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; Âdem neslini, uçurumdan döndüren,
Zulüm sancılarını, şefkâtiyle dindiren,
İnkâr yangınlarını, irfânıyla söndüren,
Âlimlerin sultanı, Yâ Hazreti Muhammed.
Sen ki; güzel huyların, ahlâkın meş’alesi,
Sabır doruklarında, beşerin en yücesi,
Senin Cennet mekânın, fakirlerin hânesi,
Gönüller hazinesi, Yâ Hazreti Muhammed.
Câhiliye devrini, kapatan, ulu Sultan,
Şefaatin, Allah’a yalvaran kolu Sultan,
Rabb’imin, en sevgili, en yakın kulu Sultan,
Melekler Sana hayran, Yâ Hazreti Muhammed.
Sana şâhid, sonsuzlar, ezelden beri her an,
Sana şâhid, âyetler, her zerre ve her mekân,
Senden uzak kalmaya, nasıl dayanır ki can?
Sen, her canda Cânânsın, Yâ Hazreti Muhammed.
Mîraç gecesi, bir bir, açılıyorken gökler,
Seni selamlıyorken, her katta peygamberler,
Öyle bir an geldi ki; durdu bütün melekler,
Hâkk’ a yalnız yürüdün, Yâ Hazreti Muhammed.
Gönül gözü görmeyen, can gözünü neylesin,
Dünya’da dönmeyen dil, mahşerde ne söylesin,
Allah, bütün beşeri, ümmetinden eylesin,
Sancağının altında, Yâ Hazreti Muhammed.
Hâkk ile, kul vuslatı, o îlahi düğünde,
Hiç kimseden kimseye, fayda olmayan günde,
Hasatları, has tartan, o terazi önünde,
Noksanları bağışlat, Yâ Hazreti Muhammed.
Bu îman meş’alesi, hiç sönmeden yanacak,
Ümmetin, Seni her an, mahşere dek anacak,
Gönül tortularımız, nûr’unla paklanacak,
Andımıza şâhid ol, Yâ Hazreti Muhammed.
Biliriz ki; hükmü yok, bu dünya nîmetinin,
Gönüldür sermayesi, âhiret servetinin,
Sana, Salât ve Selâm, gönderen ümmetinin,
Cennetler şâhidi ol, Yâ Hazreti Muhammed
(Sallallahu aleyhi vessellem)
Şefaatine Muhtacız
Hatırına yaratıldı bütün bir âlem !
Alemlere sultansın Ya RasulAllah..
Hakkıyla ümmetin olabilirsek …
Şefaatin bir şeref olur Efendim!
Adil Düzen Devreye Geçecek
Adil Düzen Gelir Elbet,
Zalim Siyonizm Çöküşe Geçecektir.
Adil Düzen Devreye Geçecektir ,
Belki Yarın ,Belki Yarından da Yakın.
Sallallahu aleyhi ve sellem
Allahümme Salli Alâ Seyyidina Muhammedin ve Alâ Âli Seyyidina ve Nebiyyina ve Mehdina ve Mevlana ve Ruhana ve Canana ve Bendena Muhammet