YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6920c1c7b79b7
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 4 9
Bugün : 39790
Dün : 45549
Bu ay : 892514
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45296335
IP'niz : 216.73.216.128

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

CUMHUR İTTİFAKI’NIN “BARIŞ” TUZAĞI
VE
HAİNLERİN SON TEZGÂHI

5 1 vote
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Subscribe
Bildir
18 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Yıllardır Güneydoğudaki halkımıza işbirlikçi hükümetler eliyle ve göz yummasıyla bazı haksızlıklar yapıldı…
Bu olumsuzlukları bahane ederek, sürekli bölge halkını ırkçılık üzerinden kışkırtan dış güçler;devleti yönetenleri, muhalefeti, Pakrodoni Ermenilerini, Sebataist şebekeyi, Marksist, ırkçı, kürt sol gruplarını ve medyayı pervasızca kullanmış ve hala kullanmaktadır..
Ama herşeye rağmen Cenabı Hakka sonsuz şükürler olsun ki, en milliyetçisinden, sosyal demokratına, sözde dindar kahraman Akp İktidarından daha nicelerine kadar, bütün unsurların birer işbirlikçi olduğunu,milletimiz ve en başta feraset ehli açıkça görmektedir..

Aziz şehitlerimizin aziz hatırası başta olmak üzere, tüm mazlum ve mağdur milletimizin ve tüm insanlığın intikamının hem işbirlikçilerden, hem de siyonist şer odaklarından alınacağı günler, oldukça yakın hale gelmiştir.

2023 SON GENEL SEÇİM ÖNCESİ
CUMHUR İTTİFAKI ,RAKİBİ KILIÇDAROĞLU VE MUHALEFETE,BEL ALTI SÖYLEMLERİ VE KUMPAS KASET LERLE “(TERÖRİST ,PKK ,YPG KANDİL, 6 LI MASA GİZLİ ORTAĞI DEM )” GİBİ İFADELERLE KARALAMA KAMPANYASI İLE İLTİSAPLANDIRDILAR MUHALEFETETİ..TÖHMET ALTINDA BIRAKTILAR.

GELİNEN NOKTA; DEVLET BAHÇELİ SÖZÜ İLE BAŞLAYAN,” APO PKK KANDİL DEM “ARABULUCULUK TAVSİYESİ, AKP İLE RESMÎYETE KAVUŞAN SÜREÇ , AMERİKASI AVRUPASI İSRAİL İLE DESTEKLEN SÖZDE “TERÖRSÜZ TÜRKİYE” PROJESİ KAMUOYUNDA CİLALI BİR ŞEKİLDE ANLATIYOR…

DEM İSE,” KÜRDİSTAN” HAYALİNİ İSTİYOR..

AMERİKA AVRUPA’ İSRAİL,” ARZU MEVDUT” Hayalini İSTİYOR!

CUMUR İTTİFAKI ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERDE TEKRAR İKTİDAR OLMAK İÇİN YANINDA” DEM VE OYLARINI “GÖRMEK İSTİYOR,

MUHALEFET PARTİLERİ İSE , SON SEÇİMLER DE BİR ARADAİKEN CUMHUR İTTİFAKI YOĞUN BAKIM ÜNİTESİNDE İDİ ÂDETA.
ŞİMDİKİ MUHALEFET PARTİLERİ , KEMAL KILIÇDAROĞLUNDAN SONRA DAĞILMIŞ BİR VAZİYETTE..!?

ARANAN AKILLI(!) TÜRKLER BULUNDU MU?

Yetkinport’ta Mehmet Öğütçü’nün bugünkü yazısından bir bölüm:

Londra’da öğrenciydim. Diplomasiye ilk adımımı atmış, Dışişleri Bakanlığı’nın zorlu sınavlarını geçip, London School of Economics’de yüksek lisansa başlamıştım.
Gündüzleri akademide, aralarda çalışarak geçim sağlıyor; akşamları ise şehrin karmaşık siyasi atmosferinde kaybolan genç bir zihin olarak hayatın birçok yüzünü bir arada yaşıyordum.
Bir gün, Leicester Square yakınlarında küçük bir kitapçıda gözüme ilişen bir ilan zihnime kazındı: “Ermeni ve Kürt halklarının dayanışması” temalı bir toplantı. Mekân, Baker Street’teki Westminster Politeknik’in toplantı salonuydu.
Gazetecilik merakımla o akşam oraya gittim. Merdivenlerden inerken sahnede devasa PKK ve ASALA flamaları karşıma çıktı. Bir an mayınlı bir araziye adım atmış gibi oldum. Geri dönmek istedim ama dönemedim ya ürkekliğim ya da merakım engel oldu.

“Türklerin aklı varsa”Konuşmaları dinledikçe “Halkların kardeşliği” adı altında yükselen söylemin özünde tek bir hedef olduğunu fark ettim: Türkiye’ye karşı kin, nefret ve bölme arzusu. ASALA ile PKK’nın dili iç içeydi, ortak düşmanları Türkiye’ydi.
O gece Londra’da sanki o salonun dışına sağ çıkamayacakmışım gibi ürperdim.
Konuşmacılardan biri şu sözü söyledi:

“Akılları varsa Türkler, Kürt, Ermeni ve Süryani sorununu güçlü oldukları bir dönemde kendi iradeleriyle çözerler; yoksa zayıf olduklarında üzerlerine çözüm dayatılır.”

https://yetkinreport.com/2025/05/18/asaladan-pkkya-simdi-nereye-londrada-gordugum-gelecek/

BOP-BİP TAŞERONLARI
Aziz Erbakan Hocamız; Bop hizmetkârı akp li yöneticileri “çözüm süreci – kürt sorunu” meseleleri gündeme ilk getirildiğinde şu mealde uyarılar yapmıştı.
” Bizim Kürt meselesi diye bir meselemiz yoktur. Bir insana hangi ırktansın diye sorulmaz bile. Hiç bir yönetici bu sözleri ağzına alırmı. Bunları ağzına alırsan Türkiye’yi bölersin. Bizim böyle bir sorunumuz yoktur. Bizim ‘Güneydoğu Anadolu meselemiz’ vardır ve bu da iki madeden oluşur.
1- Daha önceki yöneticilerin Halka uyguladığı yanlış muamele.
2- Güneydoğu Anadolu Bölgesi nin Kalkındırılması. Yatırım ve Kalkınmada Adalet sağlanmalı.
Bunları çözmek asıl gaye olmalı.” gibi sözlerinde bugün ne kadar haklı olduğuna bir kez daha şahit oluyoruz.
Ne yazık ki hâlâ aklını başına almayan akp li CB ve yöneticiler , BOP a hizmet etmeye devam etmekteler…

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Ey iman edenler! Sizden olmayanları (Yahudi ve Hristiyanların hain takımını ve işbirlikçi münafıkları) sırdaş (müttefik) edinmeyin. (Çünkü) Onlar size (her fırsatta) kötülüğe ve zarar vermeye uğraşırlar, size zorlu bir sıkıntı verecek şeylerden de hoşlanırlar. Onların buğz (ve düşmanlıkları) ağızlarından dışa vurmuştur, göğüslerinde (gönüllerinde) gizli tuttukları (nefret ve hıyanetleri) ise, daha büyüktür. (Böylece) Size ayetlerimizi (imanın ve inkârın alâmetlerini) kesinlikle açıkladık; belki akıl erdirip (Haçlı Siyonistlerden ve işbirlikçi hainlerden uzak kalırsınız diye, size bu gerçekler tebliğ ve tavsiye edilmektedir).
(Âl-i İmran Suresi 118)

Suriye’deki iç savaş için ABD ve İsrail’in rolüne işaret eden Jeffrey Sachs, şu değerlendirmeleri yapmıştı:

“Netanyahu’nun fikri, Ortadoğu’yu İsrail’in isteğine göre şekillendirmekti. İsrail’e bir şekilde karşı olan her hükümeti devirmekti… Bu konuda CIA ve ABD hükümeti de onun destekçisiydi. Yani savaş, Esad baskısından veya diktatörlüğünden kaynaklanmadı. Bu savaş, 2011 baharında Esad’ı devirmek için Başkan Obama’nın (ve Yahudi odakların) verdiği bir emirle başladı. Bu programın bir adı da vardı; Operation Timber Sycamore… ABD, bu bölgedeki diğer ülkelerle birlikte isyancıları eğitti. (Ahmet Şara ile birlikte) Şu anda iktidarı ele geçirenler de dahil olmak üzere, rejimi devirmek üzere özellikle cihatçıları ABD eğitti. Bu bir kaos yarattı. 14 yıl süren savaşta Suriye’de 600 bin kişi hayatını kaybetti. Bu savaşın sonucu, CIA’nın 2011’de istediği şeydi. (Yahudi Lobilerinin istediği) ABD’nin silahlandırdığı cihatçı bir grubun Suriye’de iktidara gelmesiydi…”

Zamanlama olarak Türkiyedeki açılım süreci ile birlikte değerlendirildiğinde herşeyin karanlık mahfillerdeki birileri tarafından düğmeye basıp oyun sahneye konulmuştu. Oynan oyunu otuz beş sene öncesinden Aziz Erbakan Hocamız TBMM kürsüsünden Amerikalı bir yarbay ve Türk gazetecinin konuşmasını aktararak zaten haber vermişti.
Önemli olan soru şuydu; Yetkililerimiz bu oyunu görmüşmüydü? gördüyse bu oyuna çanak mı tutmakta yoksa çomak mı sokmaktalardı?

Türkiye yapboz tahtası olmamalı. Yarın yine kandırıldık yakınmaları ile güne uyanmayalım.
Sevinç çığlıkları atanların Dem’liler, İsrail, Abd, İngiltere yani batı olduğunu görünce olaya temkinli yaklaşmanın elzem olduğunu belirtmek abartı olmaz galiba. Allah zalimlere fırsat vermesin…

MİLLİ ÇÖZÜME DÜŞMANLIK HAK DAVAYA DÜŞMANLIKTIR

Başlığa bakarak kızma dostum
Yalnızca önüne bir ayna koydum
Artık süslü püslü laflara doydum
Milli Çözüm okuyup, şuurla doldum..

Size gönderdiğim her paylaşıma
Bir kelime yazın, yorum kısmına
Diye beklerken, burun kıvırana
Söyleyecek söz yok, şapşallara..

Erbakan Hocama, ihanet edenleri
Oğuzhanlara destek verenleri
Alkışlarsınız, sahte bilgeleri
Kusarsınız bize, gizli kininizi..

Siz bize karşı iken, biz size duacıyız
Sizde kurtulun diye, tüm çabamız
Kaybettirir, sadıklara karşı olmanız
Daha çok gerek, pişip yoğrulmanız..

Hainlerin korkulu rüyası
Mazlumların, umut ışığı
İlim yuvası, her ayın aynası
Kurtuluşun adresi, Milli Çözüm ocağı..

“Ülkemizde, bölgemizde ve yeryüzünde gerçek bir barışa ve gerekli bir huzur ortamına karşı çıkmak, elbette vicdansızlık ve alçaklıktır. Ancak; küresel merkezlerin şeytani hesapları ve işbirlikçilerin iktidar ihtirasları uğruna, geleceğimizi karartacak sinsi ve Siyonist planların barış jelatini sarılmış palavralarına aldanmak ise, her halde ahmaklıktır.

Bu işin perde arkasını bilmeyen bölge halkının, terörden hayatı kararanların ve yandaş-yalaka takımının sevinç çığlıklarına aldanmayın; asıl, güya bu “Terörsüz Türkiye girişimine” alkış tutan ABD ve AB ülkelerinin, Siyonist güdümlü malum ve mel’un medya tröstlerinin neden bu denli sevindiklerine ve bu süreci desteklediklerine odaklanın!.. İşte o zaman bu sözde barış sürecinin nasıl bir tuzak ve tezgâh olduğunu daha kolay anlayacaksınız!.. ”

Gerçeklerin üzerini örten toz bulutlarını dağıttığı için Milli Çözüm ve onun şahsi menavesi Üstad Ahmet Akgül Hocamıza teşekkür ederiz. Barış kılıfı adı altındaki kirli oyunları bir kez daha ifşa ettiniz.

Uyan!
Barış kılıfı adı altında bir tuzak kuruluyor…

Sorun Türkiye’nin çaresizliğinden kaynaklanmıyor. Sorun, Türkiye’yi Sevr’e taşımak isteyen dış çevrelerin oyunlarına, içimizde ses çıkaramayan ve gerekli önlemleri alamayan meclislerin ve yönetimlerin bulunmamasından kaynaklanıyor.

– Ekonomiyi, ”programlı ve bilinçli bir biçimde yabancı sermaye çevrelerinin ve dev tekellerin” denetimi altına sokacaksınız.
– işgalcilere el altından her türlü desteği sağlayacaksınız;

– ”Bizi istediğiniz gibi kullanın” diye açık çek uzatacaksınız;

Uluslararası ilişkilerde oyunu kurallarına göre oynamak gerekir. Birileri üzerinize geliyorsa bu gücü dengeleyecek siyasi, iktisadi, askeri ve kültürel ilişkiler geliştireceksiniz. Tabii eğer, Türkiye Cumhuriyeti’ni başı dik bir ülke olarak ayakta tutmak istiyorsanız.
 

BARIŞ MI?! PARÇALANMA MI?!

Terörün başı ezilmeden
Defteri dürülmeden
Ve haritadan silinmeden
Kurtulamazsınız, bölünmeden..

Evet, oyun büyük ve oynayanlarda rolünde ustalaşmış. Sayın bahçelinin fitili ateşlemesi ile başlayan süreç, Pkk terör örgütünün soykırım ve Lozan vurgulu ihanet vurgulu açıklamalarıyla yeni bir boyuta girdi. On yıldır silahlı eylemlerde bulunmayan örgüt, gelinen süreçte siyasal olarak etkin ve söz sahibi konumuna getirildi. Kürdistan hedefi ve amacına bu yolla ulaşma gayesi günden hainler mendille halay çekmeye başladılar bile. Ama unuttukları önemli bir nokta var. Oda heveslerinin kursaklarında kalacağı günler artık çok yaklaştı. Siyonist plânları alt üst olacak ve kaybedip tarihin karanlık sayfalarında yerlerini alacaklar. Vesselam..

“Terörsüz Türkiye” söylemi, küresel merkezlerin şeytani hesapları ve işbirlikçilerin iktidar ihtirasları uğruna, geleceğimizi karartacak sinsi ve Siyonist planların, BARIŞ jelatinine sarılmış palavralarıdır!

1. Körfez Savaşı sırasında Suudi Arabistan’daki ABD kumanda merkezi olarak kullanılan otelin bir odasında Amerikalı yarbay duvardaki harita üzerinde Türkiye’nin Güneydoğusu’nu ve Kuzey Irak’ı işaret ederek Güneri Cıvaoğlu’na özetle:
“Irak’ın Kuzeyinde Kürt devleti kurulacak…
Türkiye’den de toprak isteyecekler…
Ya vereceksiniz, BARIŞ olacak…
Ya da vermeyeceksiniz, savaşacaksınız…” diyordu.

BARIŞ jelatini sarılmış palavralar!
Siyonistler ve emperyalistler, işbirlikçiler ve yandaşları, teröristler ve terör destekçileri her “BARIŞ” sözünü kullandığında;
Amerikalıların “Türkiye’den de toprak isteyecekler, Ya vereceksiniz, BARIŞ olacak… Ya da vermeyeceksiniz, savaşacaksınız…” tehditleri hatıra gelmekteydi.
AKP’nin HDP-PKK ile birlikte yürüttüğü çözüm sürecinde 793 şehit verdiğimiz hatıra gelmekteydi.

Türkiye’yi bölmenin kod adı “BARIŞ” mıydı?
Acaba Siyonist ve emperyalistler, hangi taleplerinin karşılanacağı sözünü almışlardı da “BARIŞ” deyip durmaktaydılar?
Acaba teröristler ve terör destekçileri, hangi istekleri yerine getirilecek diye sevinçle “BARIŞ” naraları atmaktaydılar?
Acaba işbirlikçiler ve yandaşları Siyonistlerin hangi isteklerinin yerine getirileceği sözünü vermişlerdi de “Terörsüz Türkiye” ve “BARIŞ” diye palavralar atmaktaydılar?

Bütün bu soruların cevabını ta yıllar önce Siyonistler vermişti.
“Türkiye’den de toprak isteyecekler… Vereceksiniz, BARIŞ olacak…”

Bugün İstiklal Savaşı öncesi şartlarla aynı konumda bulunuyoruz. Atatürk Samsun’a çıktığı günlerde, ülkenin durumunu ,meşhur “Nutuk”ün ilk konusu olarak şöyle özetliyordu.

……

Kürt Teali Cemiyeti, ayrı bir Kürdistan devleti kurmak için özellikle Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde ve yabancıların himayesinde fesatlık faaliyetlerini sürdürüyordu!.. Bugünkü PKK ve siyasi uzantıları gibi…

Devletin en yetkili ve rütbeli kadrolarının da içinde bulunduğu bir grup “Ingiliz Muhipler Cemiyetini” kurmuş, İngiliz himayesinde kurtuluş arıyordu!.. Bugünkü AB’ciler gibi…

Sözde aydın geçinen önemli başka bir elit tabaka, Amerikan Mandacılığına sığınıp, kendilerini ve geleceklerini garantiye almayı düşünüyordu… Bugünkü NATO’cular ve dış borç bağımlıları gibi…

Yunanlılar İngilizler desteğinde (ve sabataist dönmelerle gizli işbirliği içinde) İzmir’e asker çıkarıp, bütün Ege’yi işgale hazırlanıyordu… Bugün ABD’nin, Büyük İsrail hesabına Kıbrıs ve İzmir’i NATO üssü yapmaya çalıştığı gibi…

Evet ,bugün de,durum aynıdır ve ülkemiz dört yandan kuşatılmıştır.Yeni bir Kuvay-ı Milliye dirilişine acilen ihtiyaç vardır .Artık Türkiye ‘mizin ve geleceğimizin kurtarılması adına ; Kuvay-ı Milliyeci Atatürkçülerin, Ülkücülerin ve Milli Görüşçülerin el ele vermesi lazımdır .
Milli çözüm öncülüğünde Milli Mutabakat Hükümetinin kurulması şarttır .

Suriye’de Yaklaşan Hilal-Haç Kapışması Ahmet Akgül

Pkk nın silah bırakacağına inanmak ahmaklıktır.bu bir siyonist projedir.Türkiye yi anayasa ile bölmeye çalışacaklar.Çözüm sürecinde Silahla Türk milletine boyun eğdirmeye çalıştılar,başaramadılar.bu nedenle taktik değiştirdiler.bu süreç hiç hayırlı sonuçlar getirmeyecek ve bölgemiz ve ülkemiz büyük bir savaşa doğru hızla ilerlemektedir.Allah ülkemizi ve milletimizi korusun.

Toplumsal şuuru diri tutan nitelikli bir makale. Hatta bir paragrafı dahi, küresel Siyonist yapının karanlık ve sinsi planlarını deşifre etmeye, milletimizi bu tehditlere karşı uyarmaya ve iş birlikçi kafaları ifşa etmeye yeterlidir.

“Bu işin perde arkasını bilmeyen bölge halkının, terörden hayatı kararanların ve yandaş-yalaka takımının sevinç çığlıklarına aldanmayın; asıl, güya bu “Terörsüz Türkiye girişimine” alkış tutan ABD ve AB ülkelerinin, Siyonist güdümlü malum ve mel’un medya tröstlerinin neden bu denli sevindiklerine ve bu süreci desteklediklerine odaklanın!.. İşte o zaman bu sözde barış sürecinin nasıl bir tuzak ve tezgâh olduğunu daha kolay anlayacaksınız!..”

Gerçekleri korkusuzca dile getiren, hepimizin ve milletimizin ihtiyaç duyduğu bilgi ve bilinçlendirmeyi zamanında ve etkili şekilde sunan MİLLİ ÇÖZÜM, düşünce dünyamızın öncü bir mektebidir.
Samimi saygı ve hayranlıklarımı sunarım.

Mus’ab Eryıldız

2. Sevr Planı ve Lozan’ın Tartışılması!

Haim Nahum Doktrini ve BOP Projesi hizmetkarı AKP işbaşına gelir gelmez “Türkiye’nin eyaletlere bölünmesi polemiğini” ifade etmiş ve Siyonistler tarafından ayarlanan muhalefet ile birlikte BOP hizmetkârlığı ve AB uşaklığı hatırına Kıbrıs’ı peşkeş çekmeye çalışmaktan gocunmamıştı.
94-97 yılları arasında büyük darbe vurulan ve 2002 yılına kadar esamesi okunmayan PKK’yı yanlış politikaları neticesinde yeniden hortlatmış, Dış Politika faciları sonucu büyük bir gafletle(!?) Irak’ın işgali ve Suriye’nin parçalanmasına zemin oluşturmuşlardı.
Irak’ta Barzanistan kurulmuş, Suriye’de Rojava’ya resmiyet kazandırılmıştı. Proje artık sona yaklaşmıştı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti PKK’yı yenmişti! Ancak;
(Erbakan Hocamızın Kıbrıs Barış Harekatı sonrası Aselsan gibi kurumlarımızı kurması, çekiç gücün Türkiye’den gönderilmesi, 97 yılında MİT raporlarına “FETÖ, CIA ajanıdır” kaydının tutturulması, Erbakan Hocamızın üstün teknolojik silahları, Milli Çözüm’ün Siyonizm’e, İşbirlikçilerine, FETÖ’ye karşı dik duruşu ve Kahraman TSK’mızın büyük mücadelesi)
PKK, AKP döneminde Barzanistan’ı (Irak Kürdistan’ını kurmuş) ve misyonunu tamamlamıştı.
Suriye’de sözde ordu kurmuş ve Rojava’ya resmiyet kazandırmıştı.
Türkiye’de ise Siyonistler tarafından kullanılan; İktidar, muhalefet ve DEM üzerinden; Anayasa değişikliği ile Türkiye’yi parçalamak, birleştirilen Irak ve Suriye Kürdistan’ına 26 İlimizde karışıklık ve ayaklanmalar çıkartarak bölmek, zayıf bırakılan ülkemizi ise sevr haritasına (Anadolu topraklarına sıkıştırarak) hapsetmek istiyorlar.
Peki Erbakan Hocamızın davasını, Milli Çözüm’ün susturamayan, kuruculuğunda öncülük ettiği Hamas’a diz çöktüremeyen Siyonistler, ülkemizi bölebilecek miydi?
Hayır! İhanet edenlerden de, zulmeden zalim kesimlerden de hesap sorulacaktır!
Milli Çözüm öncülüğünde kurulacak olan Milli Mütabakat Hükümeti kaçınılmazdır!
Adil Düzen kurulacak ve hiçbir güç buna engel olamayacaktır!
Zafer inananlarındır ve zafer yakındır!

Picture of Ahmet AKGÜL

Ahmet AKGÜL

AHMET AKGÜL KİMDİR?

INTRODUCTION OF USTADH AHMET AKGÜL

رسالة تعريفية لمعلمنا أحمد أكجول

قبل مؤتمر النظام العادل في جامعة قيرغيزستان أراباييف، والذي حضرناه، قدم أحد المحاضرين أستاذنا أحمد أكجول على النحو التالي: أحمد أكجول موجود في تركيا؛ إنه عالم ومثقف نادر جدًا يجمع بين المبادئ الإسلامية والمتطلبات الإنسانية، وفكر أتاتورك في التغيير والقومية الإيجابية والتوازن الاجتماعي. ألف حوالي 100 كتاب، بعضها في 3 مجلدات، وجميعها أعمال فريدة وأصيلة. 10 من الكتب؛ تمت ترجمته إلى الإنجليزية والروسية واليابانية والفارسية والفرنسية والعربية. البروفيسور الراحل، أحد رؤساء وزراء تركيا الأسطوريين. دكتور. ويعتبر من أكثر الطلاب المميزين وأتباع نجم الدين أربكان.
لقد حضر المؤتمرات العلمية في جميع أنحاء تركيا وأوروبا والجغرافيا الإسلامية منذ ما يقرب من 40 عامًا. إنه رجل حكيم تنبأ وشرح التطورات المهمة في تركيا ومنطقته والعالم قبل عقود، وتعرض للعديد من المشاكل والهجمات لهذا السبب، لكنه كان دائما على حق في النهاية. وهو رئيس تحرير مجلة الحل الوطني، التي يتابعها عن كثب كبار البيروقراطيين العسكريين والمدنيين، وأساتذة الجامعات، والكتاب والمعلقين المهمين، ومسؤولي الدولة في تركيا. ضد الأنظمة الرأسمالية والاشتراكية والليبرالية في العالم؛ فهو يحتوي على الجوانب الجيدة والمفيدة لجميعها، لكنه يترك الجوانب السيئة والضارة؛ سيدنا، الذي أعد ودافع عن برامج النظام العادل الأصلية القائمة على العقل والعلم والتاريخ والضمير والقرآن، يبلغ من العمر 74 عامًا وأب لخمسة أطفال. لا يتقاضى إتاوات أبدًا عن أي من كتبه أو مجلاته أو مقالاته أو مؤتمراته، ويعيش حياة متواضعة بعيدًا عن الترف والراحة، ويغطي نفقات كل ذلك بحوالي 40 من الرفاق المتطوعين والمخلصين في سبيل الله. المعلم الذي يدافع عن "حرمة التبشير بالعلم" وبالتالي لا يدين بالشكر لأي مركز أو حكومة. باستثناء ما يقرب من 105 من أعمال أستاذنا، حتى الأحزاب والحكومات تظل غير مبالية؛ الدين والأخلاق في المرحلة الابتدائية: 4-5، المرحلة المتوسطة: 1-2-3، المرحلة الثانوية: 1-2-3-4 والجامعة: 1-2-3، وفقاً للحقائق العلمية وجوهر الإسلام. ولكن بغض النظر عن أي طائفة، فقد أعد كتب العلم. خلال أحاديثهم المميزة جداً، كتلاميذه ومتابعيه المخلصين: "كيف أعددتم هذه (100) كتاباً يزيد عن مائة، كيف رتبتم وقتكم؟" أجاب أستاذنا أحمد أكجول على أسئلتنا كالتالي، ليكون قدوة وتشجيعًا لنا:



1- منذ ما يقرب من 60 عامًا، باستثناء الأمراض الخطيرة والصعوبات الكبيرة؛ ولم أؤجل عمل اليوم إلى الغد، كما أنني لم أحاول تأجيل عمل الصباح إلى الظهر أو عمل الظهر إلى المساء. لأنه لا ينبغي لي أن أضيع رأس مال حياتي المحدود في مساعي فارغة ومجانية يسميها القرآن الإلغاء ويحرمها

 

2- حتى لو كان شخصًا لديه معرفة وخبرة في موضوع ما، حتى لو كان أصغر منا كثيرًا... حتى لو كان شخصًا عاديًا وبسيطًا، فأنا لا أشعر بالإهانة أبدًا عند الاستماع إليه أو تعلم شيء ما، لأن أكبر عائق أمام التعلم والحصول على العلم هو الكبرياء والكبر

-3ما حصلنا عليه؛ حاولت أن أقرأ وأفهم كتابات وكتب الجميع، محليًا أو أجنبيًا، يساريًا أو يمينيًا، أعرفه أو لا أعرفه، أحبه أو أكرهه.
4- كنت أسجل المعلومات التي تعلمتها وأجد أهميتها منها أو مما سمعته في البرامج والمؤتمرات التليفزيونية، ولم أتردد قط في كتابتها ونقلها بذكر أصحابها
5- من خلال الوقوع في الرغبات والاعتراضات التعسفية من أقرب أقاربي ورفاقي وأعضاء الحزب وذوي المناصب ذات النفوذ والكفاءة... أو من منطلق حرصي على راحتي ومصالحي الشخصية، لم أخفي أبدًا الحقيقة التي قالها لي يجدها العقل والضمير نافعة ومفيدة، ولم أصعب فهمها بتغليفها بأغلفة مختلفة
6- كل الأشخاص الذين التقينا بهم في أي مناسبة وأصبحنا قريبين بما يكفي لتناول كوب من الشاي أو السفر لمدة ساعة على متن الطائرة؛ حاولت مساعدتهم على اكتساب وزيادة وعيهم الأخلاقي والضميري وكرامتهم، وخاصة سلامهم الروحي والعالمي. بمعنى آخر، كنت أهدف إلى أن أكون مفيداً له، وليس أن أستفيد من منصبه وفرصه ومجاملاته.
7- ولعل ذلك يعتبر ثمرة ومعجزة للأهداف والجهود المخلصة... وطبعا بفضل الله تعالى وفضله لا بد من قراءة كتاب ما يقارب 700 صفحة بسرعة في ساعة أو ساعتين. وتهنئة هذا الكتاب وانتقاده عمدا، والحمد لله أن إنتاج ملاحظات من 10 صفحات أصبح أسهل بالنسبة لنا.
أطيب التحيات…

YORUMLAR

Son Yorumlar
18
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...