YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
692286144ca2f
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 5 2
Bugün : 4108
Dün : 47039
Bu ay : 945070
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45348891
IP'niz : 216.73.216.189

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

AĞZI OLAN DEĞİL, AKLI OLAN SÖYLESİN

Hiç saray görmemiş, nice zavallı
Kerpiçten damlara, kâşane1 derler!
Daha ayıramaz, neyle kavalı
Karga Hak aşkına, pervane derler!

Sakın hürmet etme, hain himare2
Çün seni de satar, üç beş dinare3
Putların anası, nefsi emmare4
Kahraman kendini, aşane derler!

Hakkın hizmetkârı, olur mu hakir
Kanaat erbabı, düşer mi fakir
Kalbi fikrullahta, diliyse zakir
Olmayan kalıba, puthane derler!

Ya Rab, Kur’an’ın hak; cihad çağrın da
Hıyanet barınmaz, sadık bağrında
Hakikat erleri, dostun uğrunda
Kurban olmak için, koşane derler!

Kimi dünya kimi, dava dertlisi
Kimi Şeytan kimi, Mevlâ velisi
Kimi rahat kimi, cihad delisi
Çok şükür bizlere, divane derler!

Kahırla yoğrulan, şair olmaz mı
Sabırla doyrulan, şâkir olmaz mı
Erbakan’a düşman, Şamir5 olmaz mı
“Derdi İslam; parti, bahane” derler!

Dünya ahır sanan, hara6 zihniyet
Amerka’ya tapar, sara7 zihniyet
Adını ak koyan, kara zihniyet
“Milli Görüş köhne, virane” derler!

Hakikat değişmez, İslam evrilmez
Bâtıl boyamakla, Hakka çevrilmez
Sanmayın bu devran, sürer devrilmez
Mert, yanlıştan dönen, pişmane derler!

Bak hele yüz yıldır, dinden kaçağa
Amerka’ya muhtaç, füze uçağa
İslam’a çağ dışı, diyen alçağa
Şimdi gel, sen söyle; paşa, ne derler?

Beş paraya değmez, malı mülkünüz
Gönlüm eğlendirmez, şarkı türkünüz
Gözümde semerdir, rütbe kürkünüz
“Stratejik müttefik”, düşmane derler!

O kimmiş kaderin, mührün sökecek
İsa İsrail’in, kanın dökecek
Deccal devrilecek, siyon çökecek
Kutlu inkılaba, şahane derler!

Ahmed’im Allah’tan, kesme ümidin
Hiç korkma sahipsiz, kalır mı bu din
Oysaki gereği, odur tevhidin
Adil Düzen ister, cihane derler!

  1. Kâşane: Muhteşem saray.
  2. Himar: Eşek.
  3. Dinar: Para birimi.
  4. Nefsi emmare: Haksızlık ve ahlâksızlık yaptıran nefis.
  5. Şamir: Bir Yahudi adı.
  6. Hara: At çiftliği.
  7. Sara: Sinirsel bir hastalık.
5 24 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Rahmet PAKGÜL

Rahmet PAKGÜL

Subscribe
Bildir
13 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

O kimmiş kaderin, mührün sökecek
İsa İsrail’in, kanın dökecek
Deccal devrilecek, siyon çökecek
Kutlu inkılaba, şahane derler!

Ahmed’im Allah’tan, kesme ümidin
Hiç korkma sahipsiz, kalır mı bu din
Oysaki gereği, odur tevhidin
Adil Düzen ister, cihane derler!

İKRARIMIZDIR

Biz Hakka sevdalıyız, geri hoşt deriz
Elli yıl yürüdük, gene hoş deriz
Kalsak da tek başa, yolum hoş deriz
İkrarımız tamdır, geri boş deriz!..

Zafer ümidimiz, dünden ziyade
Emr ferman buyruğu, Kur’an ifade
Resul müjdeledi, kalma piyade
Nefsime söyledim, dönüp çüş deriz!..

Hep kazandık; bizden, zengin olan kim
Rabbin ikramıyla, helaller hakim
Şuur ikram etmiş, milyarda bak kim
Duam; davan rızan, fetih hak deriz!..

Ya Rabb savrulcaksam, şimdi al canım
Ya ver kuvvetini, hidayet balım
Kulluk listesinde, çıksında falım
Rıza devletinden, gayrı boş deriz!..

Sadıklar sağlamlar, seçildiğinde
Safların netleşip, dizildiğinde
Erbakan yolunda , Akgül uğrunda
Sadakat davama, geri boş deriz!..

Kalıbına baksan adam sanarsın!
Vicdansız biçareye sen ne kanarsın!
Yirmi beş yıldır herkese kan kusturdular!
Hâlâ inanırsın, hâlâ kanarsın!

Ankebut 3
Yemin olsun (Biz) onlardan önceki (kavim)leri de (çeşitli) imtihan (kasıtlı, fitne ve belalar)dan geçirdik. (Böylece) Allah, kesinlikle (dininde ve davasında) sadıkları da bilecektir (bilmektedir) ve gerçekten yalancı sahtekârları da bilip (belirleyecektir.)

https://www.mealikerim.com/29/ankebut/3

Necmeddin Erbakan GÜNEŞ’tir.

Güneş balçıkla sıvanamaz. Üstü örtülemez. Gizlenemez. Ve esasında Güneş hiçbir zaman batmaz. Bizim Güneş’i göremememiz bu hakikati değiştirmez. Bu sebepten dolayı O’nun üstüne “beton dökme” fikri muhaldir.

Ahmet Akgül ise AY’dır.

AY; Güneş’i göremediğimiz zamanlarda ışığını Güneş’ten alarak karanlığı aydınlatır. Dolayısıyla aslında karanlık da “yok”tur. Karanlık, sadece ışığı gör(e)meyenler için vardır.

Necmeddin Erbakan paha biçilemez bir HAZİNE’dir. Hazineye ulaşmak, kilidini açmak ise ancak, anahtarla mümkündür. Ahmet Akgül bu Hazine’nin ANAHTAR’ıdır. Anahtara ulaşmadan hazinenin kapısından içeri giremezsiniz. O sebepten dolayı Akgül’ü okumadan Erbakan’ı tam anladığını iddia etmek ve O’nun yolundan gittiğini söylemek ya büyük bir yanılgıdır ya da en büyük bir yalandır.

Üstad AHMET AKGÜL ‘ÜN Özgeçmişi ve Öğretileri Yakup Gözübüyük

Sakın hürmet etme, hain himare
Çün seni de satar, üç beş dinare
Putların anası, nefsi emmare
Kahraman kendini, aşane derler!

Hidayeti kararmış ve vicdanı çürümüş olanlar dostlarına – iyilere – doğrulara değil de düşmana, haine ve zalimlere işlerini kolaylatıcı engelleri aşırtıcı davranışlar sergileyene sakın değer verme onlara kıymet verip kendini mahalleni ilçeni şehrini hatta ülkeni baltalatma. Sana geçici menfaatler sağlasa da böyleleri yeri zamanı geldiğinde seni enaniyeti uğruna – riyaset ve siyaset hevesine ihtirasla …vb çıkarlar uğruna satar seni, arkandan vurur, haram yedirir içki uyuşturucu ile mayanı çürütür, yalan alay ve gıybetle vakar ve şerefini bitirip manen kör kütürüm eder, servet ve makam hırsıyla belalara sürükler, bazan edep dışı sözler ve nezaketsizlikle bazan takva numarası görüntüsü altında hayatının en büyük yanlışlarını yapmana, şımarıklık ve gafletle sonunu unutturup çocukça bir gafletle eğlendirip güldürür, dert ve kasavetle ve sürekli vesveseyle hayattan ve hakikatten küstürüp ve hatta intihara ve rabbine isyana götürür putların anası olan nefsin ilk basamağı olan her daim kötülüğü emreden nefsi emmare…
Kahraman mı olmak istiyorsun kendini aşman için gayret göstermelisin yani işte MİLLİ ÇÖZÜM gözümüzün önünde en büyük en güzel örnek. Sadece mahallemizin değil ilçemizin değil şehrimizin değil ülkemizin değil müslümanların değil tüm insanlığın 8 milyarlık dünya nüfusunun hakka adalete saadete ulaşması için ve bu hakkı adaleti saadeti yok eden zalim düzen ve temsilcilerinin etkisiz kılınması için şerefli kuvvete ve projelere sahip olup hayatta uygulanabilirliği için gayret ve çaba sarf etmek örnekliğini gösteren Milli çözüm’e imrenmek ve gereğini yerine getirmek için gayrette bulunmak ve başarılara imza atana kendini aşmış veya KAHRAMAN derler.. Böylesi bilge ve yiğit kendini aşmış KAHRAMANLARA TÂBİ VE TARAF OLMAK GAYRETİ GÜDEBİLMEK DUASIYLA…
Çünkü rabbimiz TEVBE SURESİ 119 da öyle buyuruyor:
Ey iman edenler! (Her konuda) Allah’tan korkun (Kur’an’ın ve Resulüllah’ın yoluna uyun) ve (Hakk davasında sağlam duran) doğru (sadık)larla birlikte olun (ki iman; Hakka tarafgirlik ve davaya sadakattir).
(BAK: http://www.mealikerim.com )

Last edited 5 ay önce by Osman Nuri ÇELİK

Derici, sevdiği deriyi döver
Hiç, kedi postundan, kemer olur mu?
Terbiyesiz deri, çirkefe döner
Zahmetsiz, külfetsiz; hüner olur mu?

Damlayı geçmemiş, derya arzular
Masiva peşinde, Mevla arzular
“Dava! Dava!” diye, dünya arzular
Güneşe dönmeyen, kamer olur mu?

Ruhuna yönelip derinleşmeden
Çıbanlar deşilmez, irinleşmeden
Sabırla yanıp, serinleşmeden
Çiğ et pişmedikçe, döner olur mu?

Umreye milyar ver, fakire kuruş
Bin türlü naz ile, bir sahte duruş
Önce içindeki gâvurla vuruş
Nefsini yenmeyen, tam-er olur mu?

AKILLI KİŞİ, KUL OLUR GİDER

    

Mü’min odur alın, terini kutlar

Münafık haramı, salkımla yutar

Kimisi Bâtılın, sağını tutar

Kimi de sapıtıp, sol olur gider…

     

Kimi hayır işler, Hak takibinde

Kim çirkefe dalar, şer ekibinde

Kimin sermayesi, kazan dibinde

Kimi dolgunlaşır, ful olur gider…

    

Gafil Hak yerine, halka yaslanır

Günahla kirlenir, kalbi paslanır

Kimi mücevherdir, ender rastlanır

Çoğu basit fasit, bol olur gider…

Milli Çözüm çölde, serin gölgedir

Halkı Hakka taşır, emin bölgedir

Nuh’un Gemisidir, arif bilgedir

Dostun ayağına, çul olur gider…

AHMET AKGÜL, ÜSTADIMDIR!

 
 
Fecirler saldırmış, O direnmişti
Hem yüzlerce sahte, ilaha rağmen…
İthamlara karşı, şöyle demişti
“Kimse zarar veremez, Allah’a rağmen!..”
 
İlmi dirayetle, yüksek cesaret
Fazilet ehliydi, gerçek feraset
“Korkaklık, alçaklık; büyük esaret!..”
Olduğun söylerdi, melaha1 rağmen…
 
Batılla savaştı, tabular yıktı
Her iddiasından, hep haklı çıktı
Hakikat kurşunun, haksıza sıktı
Darlığa katlandı, feraha rağmen…
 
Fakirin garibin, sesin duyardı
Güçlü iktidara, suçun sayardı
Hak rızasın arar, Dine uyardı
Başına dayanan, silaha rağmen…
 
O çok şefkatliydi, hem de yiğitti
Sabırla çok sadık, kardeş eğitti
Çıkara ilgisiz, hayra seğirtti2
Makam istemezdi, günaha rağmen…
 
Dava aşıkıydı, cihat delisi
Erbakan hayranı, takva velisi
Hem ilim erbabı, şaşmaz “Beli”si3
Sıkıntı belaya, her aha rağmen…
 
“Tek kişilik ümmet…”, sırrına sahip
Hainse takmazdı, hoca şeyh rahip
Zalime karşıydı, alime muhip
Fesat çıkarmazdı, salaha rağmen…
 
Sayesinde nice, gönül göverdi4
Ömürden ziyade, ölmü severdi
Yanlışa düşerse, dizin döverdi
Fıska yanaşmazdı, felaha rağmen…
 
Bağışlardı hayra, muvafık5 ise
Sevmezdi Siyonla, mutabık6 ise
Riyakâr sahtekâr, münafık ise
Başındaki beyaz, külaha rağmen…

1- Melah: Yüz ve öz güzelliği
2- Seğirtmek: Yetişmek için hızla yürüyüp gitmek
3- “Beli” demek: Alemi ervahta, Allah’a “Evet” diye söz vermek
4- Gövermek: Ağaçların baharda yeşermesi ve filiz vermesi
5- Muvafık: Uygun, uyumlu
6- Mutabık: Anlaşan, uzlaşan

 
 
 

“…İnsanların çoğu (gerçekten) iman edecek değillerdir.” Yusuf 103
Mümin sanılan birçok kimse, şeytanın arzuladığı şerleri “Hak, hukuk, adalet ve İslam kılıfı” altında yürütmeye çalışmaktadır,
Şeksiz ve şeriksiz iman eden az sayıdaki kişilerin bile, gerektiğinde Hakk’ı razı edecek bir tavır sergilemekten geri durması…
Aslında beklenen nusretin/zaferin, müjdenin gerçekleşmesinin artık an meselesi olduğunu dair en büyük işaretlerden biridir inşallah.
Ta ki, şeytanilerin yüzü kapkara kesilsin ve şeytanilerin “Hak aşkına(!)” (yani sinsi tuzaklarına) pervane olan gafillere, Kutlu Sultanın atiyeleri verilmesin!..
“Böylece, onlardan (Hz. İbrahim’in asrındaki ve sonrasındaki insanlardan) kimi ona inanmış, kimi de ona sırt çevirip (isyan ve inkâra kalkışmıştı). Çılgın ateş olan cehenneme (girmek için elçiye itiraz ve ihanetleri) yeterlidir.” Nisa 55

KARANLIKTAN AYDINLIĞA!

Kalbi mühürlenmiş, gözünde perde
Fitne ateşini yakanlar, her yerde
Yıkmak kolay; yapmak zor, bulaşma kire
Yorganı yakacaksan, güvenme pireye..

Bizim amacımız, Hakkın Rızası
Yıkar kırarız, tüm Nefs putlarını
Yakar atarız, makam ve koltukları
Kutlarız sadıklarla, zafer bayramını..

Herkes bize karşı imiş, vay be!
Azın azı kalmışız, şu fani alemde
Biz buyuz, gerek var mı, başka söze
Bizimle yürüyemez, elini vuramayan köze..

Mert olan, net olur, geri adım atmayız
Kimsenin keyfine, şekil almayız
Birileri hoşnut olsun diye, yazı yazmayız
Biz; Hak dava bağlıları, Erbakan sadıklarıyız..

Bir yol açılır, karanlıktan aydınlığa
Geliyoruz, Adil Düzen kurmaya
Umut olduk, Ümmete ve mazlumlara
Hazırız; tüm dünyada, destanlar yazmaya..

Kaderin mührünü sökmeye çalışanlar, kara sineklerdir. Sadece yaraları temizler!.

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
13
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...