“ALLAH-RASÜL-MUHAMMED”
MÜHRÜNE KURBAN!..
Ne sırların saklı, Ey Can özümde
Açığa vurduğun, cehrine1 kurban…
Ruhumuz canlandı, Milli Çözüm’de
O sonsuz ilminin, bahrine2 kurban…
Ey Dost sıbğatullah3, rengin aşkına
“Allah, Rasül, Muhammed”, Mührüne kurban…
İmtihan; Hak-Bâtıl, cengin aşkına
Bir canım var; vuslat, mehrine4 kurban…
Bir ömür boyunca, neler görgünüm5
Yârin hasretiyle, geçer her günüm
Yakında bitecek, dünya sürgünüm
Ölüm vuslat; ecel, zehrine kurban…
Mü’min gönüller hep, Rabbe hasretli
Vahdet mührü taşır, Adem kesretli
İnsan yaratıldı, Rahman suretli6
Tecelli tezahür, sihrine7 kurban…
Dünyada halife8, sırra habir’dir
Bu sıfata layık, milyarda birdir
Varlık aynasında, Zat-ı Kebir’dir9
Ezel Ebed zuhur, nehrine kurban…
Hikmet mektebinde, meal okursan
Hizmet meclisinde, irfan dokursan
İman itminanla, fokur fokursan
Adem suretinde, çehrene kurban…
Şükür kalpten şirki, nifakı zail10
Eyledin Sultanım, aşkına mail
Lütfunla olursam, rü’yete nail
Lâ-mekân11 nur-makam, şehrine kurban…
Basiret gözüyle, gerçek görülür
Milli Çözüm ile, zafer örülür
Şerit filim gibi, evren dürülür12
Her boyut tüm zaman, dehrine13 kurban…
1- Cehri: Aleni, aşikâr, açığa vurulan, yüksek sesli.
2- Bahr: Deniz, okyanus, büyük göl veya nehir.
3- Sıbğatullah: Allah’ın boyası.
“(İşte) Allah’ın boyası (tabiattaki muhteşem renk ve desenlerin yaratılışı ve canlı cansız her varlığa vurulan vahdet damgası)! Allah(ın boyasın)dan (Kur’an ahkâmından ve ahlâkından) daha güzel boyası olan kimdir? Biz (yalnızca) O’na kulluk edenleriz.” (Bakara: 138)
4- Mehir: Yüksek meblağlı düğün hediyesi, evlilik bedeli.
5- Görgün: Görgülü ve donanımlı, güçlü ve dayanıklı, uğurlu ve itibarlı.
6- “Allah, Ademi Kendi suretinde yarattı.” (Hadis. Buhari İstizan-ı, Müslim Birr, 115) “(İnsanın) Yüzünü (çehresini) tahkir etmeyin. Çünkü Allah, Ademoğlunu, Rahman suretinde yaratmıştır.” (Hadis. Taberânî no: 13. 404)
7- Sihir: Olağanüstü, mucizevi yaratılış ve tecelli harikaları.
8- “(Kullarıma hatırlat!) Hani bir zamanlar, Rabbin meleklere: “Ben mutlaka yeryüzünde (Hakkın ve hayrın temsilcisi ve takipçisi olacak, hükümlerimi uygulayacak, ilim, imkân ve istidadı sürekli gelişip artacak) bir halife (var edip görevli) kılacağım (Ademoğlunu adil bir düzen ve devlet disiplini kurmakla sorumlu ve yetkili yaparak dünyaya yollayacağım)” demişti. (Melekler de) O’na: “Orada fesat çıkaracak ve kan akıtacak birini mi yaratacaksın? Oysa biz Seni överek tesbih ve takdis ediyoruz. (Saygıyla kutsayıp emrine âmade bulunuyoruz. Eğer ibadet ve hizmet içinse, biz Sana zaten bunları yapıyoruz.)” yanıtını vermişlerdi. (Rabbin ise) “Ben sizin bilmediklerinizi de bilirim” deyip (onları uyarıvermişti).” (Bakara: 30)
9- Kebir: Ululuk ve Büyüklük sahibi Allah (CC).
10- Zail etmek: Gidermek, yok etmek.
11- Lâ-mekân: Mekânı yok, mekâna sığmaz. Zaman ve mekân kaydından münezzeh Allah (CC).
12- “Bizim, göğü kitabın sahifelerini katlar gibi katlayacağımız gün, ilk yaratmaya başladığımız gibi, yine onu (eski durumuna) iade edeceğiz. Bu, Bizim üzerimizde bir vaiddir. Elbette, Biz bunu yapıvereceğiz. [Not: Bu ayet yerkürenin ve bütün göklerin elektrik-enerji sinyallerinden oluşan bir film şeridi gibi olduğuna işaret etmektedir.]” (Enbiya: 104)
“(İnkârcılar, münafıklar ve DEİST sapkınlar) Onlar Allah’ın kadr-u kıymetini hakkıyla takdir edemediler. (Yaratılış sırrını ve kulluk imtihan programını bilemediler.) Oysa kıyamet günü yer (Dünya) bütünüyle O’nun (kudret) avucundadır; gökler de (film şeridi gibi) sağ eliyle dürülüp bükülmüş (bulunmaktadır. Yani bütün hayat, tabiat ve kâinat, ruh ekranımıza yansıtılan kader filminin görüntüleri olmaktadır.) O, onların şirk koştuklarından münezzeh ve yüce konumdadır.” (Zümer: 67)
13- Dehr: Devir, dönem; Evrenin başlangıcından sonuna kadar geçen zaman süreci.
Hadis-i Kutsi: “Dehre (zamana) sövmeyin (zamanı kötülemeyin). Çünkü evet, gerçekten Dehr (zaman) Benim (tayin ve takdirimdir).” (Buhari: Tefsir 45/1, Müslim: Elfaz 1-2, Ebu Davut: Edep-169)

Amin
Kulluk imtihanımız Hak-Batıl cenginde, bizlere yol gösterinimiz, insanın özü Milli Çözüm Rabbimin ikramı bizlere Elhamdülillah. Rabbim Gösterdiğin nasip ettiğin yolda ayaklarımızı sabit kıl.
“Ya Rabbi Sen iyi bilirsin ki, kâfirlere karşı mü’min, müstakim ve mücahit kullarına yardım, ancak ezici bir zafer ve Feth-i Mübin ile olur! (Bizleri Siyonist zalim güçlerle ve işbirlikçi hainlerle mücadelemizde başarılı kıl!..) Âmin!”
Dünyada halife8, sırra habir’dir Bu sıfata layık, milyarda birdir Varlık aynasında, Zat-ı Kebir’dir9 Ezel Ebed zuhur, nehrine kurban… bu
Görmedin mi ki, Allah nasıl bir örnek vermiştir: Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü iman ve Kur’an üzere yerde sabit, dalları ise göktedir.
O ağaç Rabbinin izniyle her zaman ve zeminde tatlı ve yararlı yemişini verir. Umulur ki onlar öğüt alır-düşünürler diye Allah insanlar için böyle örnekler verir.
İbrahim suresi23 24. Ayette buyurdugu gibi bizleri milli çözüm yolunda sabit eyle .Ahmet Akgül hocamiz dan beslenme suyumuzu kesme .. mührüne yoluna kurban eyle ..
Ruhumuza Can
İmtihan cilvesi, zaman ahirde
İman kor ateştir artık ellerde*
Bazen gönüllerde bazı gömlekte
Tutan kurtuluyor imanı elde…
Milli Görüş bize bir büyük tente
Koruyor zilletten, tutuyor elde
Onun da temsili Milli Çözüm’de
“Ruhumuza can” bu, sonsuz kıymette…
*Hadisi Şerif
Hikmet Kalemiyle Yazana Kurban
Okyunus ilminden dökülen damla
Kıymetin bildir çün özün Kur’anla
Hakikat güneşi doğdu ilim İrfanla
Hikmet kalemiyle yazana kurban…
Bir avuç hidayete erenler
İnsanların çoğu, gerçeklerden bi haber
Sır ile dolu dava, gayret ister kader
Gafil olma, bir avuç hidayete erenler
Basiret sahibi, hocanın izinden gidenler…
Nuh’un Gemisine Binmeyecek, Milli Çözümü Nasıl Bilecekti?
Her asırda “ademi” fırtınalardan (şirkten, gafletten, şeytana ve şeytanlaşmış insanlara-sistemlere kanmaktan, zulümlerine alet olmaktan) koruyan ve zerre şaşmadan hedefe (dünya, ahiret saadetine) götüren “sarsılmaz, asla kaybettirmez” gemiyi, Cenab-ı Hak Zülcelal Hazretleri var etmiştir. Elhamdülillah.
O gemi (şuur) içerisinde meal okumak, hakkın hakim olması ve rü’yete nail olmak için çalışmak ancak anlamlıdır.
[b]Erbakan Hocamızın[/b] özellikle vurguladığı gibi: [b]“Yanlışın en tehlikelisi, doğruya en yakın duran yanlıştır. Çünkü doğru ile karıştırılması ihtimali vardır ve dikkatsiz insanlara doğru diye yutturulması kolaydır.”[/b]
Fetö vb. lerin gemisinde olduğumuz müddetçe istediğimiz kadar “İslam’a, ahirete” hizmet ettiğimizi düşünelim “nafile” çünkü orada olduğumuz müddetçe tüm gayretlerimiz, veballerimiz olacaktır.
Tüm zamanlarda var olan o şuur bugün [b]Milli Görüşü temsil eden Milli Çözümdür[/b].
Adem olarak halifelik vazifeni, Kur’an’ın mana mesajını, tecelli tezahür gerçeğini, sıbğatullah rengini, “’Allah, Rasül, Muhammed’, Mührünü” bu gemide görebiliriz.
[b]Çünkü Hak Batıl savaşında “Batılda saf tutan şeytan uşaklarının hakkını avuçlarına koyma sevabını-şerefini” sadece Milli Çözümle ala biliriz. [/b]
[b]”İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır”[/b] Hadis-i Şerifinin vurguladığı en hayırlı insan olma mertebesini; Yeryüzündeki tüm insanlığı saadete eriştirecek “Adil Düzen” projelerini tam olarak bilen ve bu uğurda canla başla çalışan [b]Üstad Ahmet Akgül Hocamızın[/b] teşbihte hata olmasın kaptanlığını yaptığı Milli Çözüm gemisinde (şuurunda) olmadan nasıl alabilirsin?
Ruhumuz canlandı, Milli Çözüm’de
[b]Mü’min gönüller hep, Rabbe hasretli
Vahdet mührü taşır, Adem kesretli
İnsan yaratıldı, Rahman suretli6
Tecelli tezahür, sihrine7 kurban…[b]
[b]Basiret gözüyle, gerçek görülür
Milli Çözüm ile, zafer örülür
Şerit filim gibi, evren dürülür12
Her boyut tüm zaman, dehrine13 kurban…[b]
6- “Allah, Ademi kendi suretinde yarattı.” (Hadis. Buhari İstizan-ı, Müslim Birr, 115) “(İnsanın) Yüzünü (çehresini) tahkir etmeyin. Çünkü Allah, Ademoğlunu, Rahman suretinde yaratmıştır.” (Hadis. Taberânî no: 13. 404)
7- Sihir: Olağanüstü, mucizevi yaratılış ve tecelli harikaları.
12- “Bizim, göğü kitabın sahifelerini katlar gibi katlayacağımız gün, ilk yaratmaya başladığımız gibi, yine onu (eski durumuna) iade edeceğiz. Bu, Bizim üzerimizde bir vaiddir. Elbette, Biz bunu yapıvereceğiz. [Not: Bu ayet yerkürenin ve bütün göklerin elektrik-enerji sinyallerinden oluşan bir film şeridi gibi olduğuna işaret etmektedir.]” (Enbiya: 104)
“(İnkârcılar, münafıklar ve DEİST sapkınlar) Onlar Allah’ın kadr-u kıymetini hakkıyla takdir edemediler. (Yaratılış sırrını ve kulluk imtihan programını bilemediler.) Oysa kıyamet günü yer (Dünya) bütünüyle O’nun (kudret) avucundadır; gökler de (film şeridi gibi) sağ eliyle dürülüp bükülmüş (bulunmaktadır. Yani bütün hayat, tabiat ve kâinat, ruh ekranımıza yansıtılan kader filminin görüntüleri olmaktadır.) O, onların şirk koştuklarından münezzeh ve yüce konumdadır.” (Zümer: 67)
13- Dehr: Devir, dönem; Evrenin başlangıcından sonuna kadar geçen zaman süreci.
Hadis-i Kutsi: “Dehre (zamana) sövmeyin (zamanı kötülemeyin). Çünkü evet, gerçekten Dehr (zaman) Benim (tayin ve takdirimdir).” (Buhari: Tefsir 45/1, Müslim: Elfaz 1-2, Ebu Davut: Edep-169)
Üstadım
Gerçekleri önümüze seren sensin
Milli çözüm sırrına erdiren sensin
Hikmet deryasına girdiren sensin
Yoluna, ufkuna,aşkına kurban
Kur’an ‘la Bir Ömür
Muhammed 7
Ey iman edenler! Eğer siz (cihad ederek) Allah’a (dinine) yardım ederseniz, Allah da size yardım edip (zafere ulaştıracaktır. Dünyada izzet ve hürriyete, ahirette ise cennete ulaşıncaya kadar sizi hidayet üzerinde devamlı kılıp) ayaklarınızı sabit ve sağlam tutacaktır.
https://www.mealikerim.com/47/muhammed/7
Hak / batıl mücadelesinde bilinçli ve sabırlı olabilmeyi Rabbimiz lutfeylesin…Şeytan ın ve nefsimizin hile ve desiselerinden bizleri muhafaza eylesin…
Sonsuz kere Amin