BAZISI ŞEYTANÎ, AZI RAHMANÎ!
Bu dünya imtihan, hayat bir okul
Bazısı tuğyanî, azı Kur’anî…
Hepsi tecellidir, herkes farklı kul
Bazı Şeytanîdir, azı Rahmanî…
Hayır şerr bellidir, tercih senindir
Cennet ve cehennem, hep eserindir
Zorluk terletir ya, sonu serindir
Bazısı fermanî1, azı Sultanî2…
Dolaşan bâtılın, sağı solunda
Herkes hak ettiğin, bulur sonunda
Niyetler gayretten, asıl konumda
Bazı Süfyanîdir3, azı Sübhanî…
Kimi esirgemez, doğru sözünü
Sakınmaz budaktan, cesur gözünü
Kiminin nankörlük, sarmış özünü
Bazısı küfranî4, azı şükranî…
Hüzün huzur; acı tatlı, O’ndan bil
İsyan ve itiraz, etmesin kalb dil
Kimi Habil gibi, kimisi Kabil
Bazı hasmanîdir5, azı hasbanî6…
Allah Bir; şeriki, neziri olmaz
Hakim-i mutlaktır, veziri olmaz
“Üç” diyen kâfirdir, özürü olmaz
Bazısı Süryanî7, azı bürhanî8…
Kâfir zevke düşkün, mü’min aşkadır
İman gevşek ise, vicdan laçkadır
Hepsi başka; Milli, Çözüm başkadır
Bazı seyranîdir9, azı hayranî10…
Rabbim hidayeti, eyledi yüsur11
Yoksa aşamazdık, nefs dağı usur12
Elbette bizde de, bin türlü kusur
Bazı marazîdir, azı dermanî…
Firavun sarayın, karınca yıktı
Nemrut’un beynini, bir sinek sıktı
Deccal’in yoluna, bir Ahmet çıktı
Bazı ruhbanîdir, bazı Rabbanî…
1- Fermanî: Kanun gereği sorumluluklar.
2- Sultanî: İlahi emir ve sıkıntılar.
3- Süfyanî: Din istismarcısı münafıkların ekibi.
4- Küfranî: Nankörlük ve hainlikle ilgili.
5- Hasmanî: Hasım ve düşman tavırlı.
6- Hasbanî: Samimi, gönülden.
7- Süryanî: Suriye yerlisi müşrik Hristiyanlar.
8- Bürhanî: İlmî ve İslamî delillere bağlı.
9- Seyranî: Bakıp geçici.
10- Hayranî: Yaratılış hikmetini sezen ve hayranlıkla Rabbine yönelen.
11- Yüsr: Kolaylık.
12- Usr: Zorluk.

Tarih gösterdiki çoğu şeytanın razı olduğu yolu seçti! Milli Görüşü temsil eden Milli Çözüm ise her daim Rahmanın yolunu seçti.
Şeytaniler Numan’ı kurdu!
Rahmaniler bu oyuna karşı durdu.
Siyonizm ve güdümüne girenler Fetö’ye koşulsuz taraftı…
Rahmaniler çok azdı ve Fetö’ye hücum etti.
Şeytan gösterdi “Oğuzhan Asiltürk Erbakan’ın en yakını”
Sadece Rahmani derdi “O yahudi Durduyan’dır, Erbakan ve Davasının sadığına en azılı düşmandır”
Her bir kişi,kurum; ABD, fetö… kışkırtmasıyla Ordumuza diş biler, kılıç çekerdi…
Çok azı en zor şartlarda bile Peygamber Ocağı Ordumuza kol kanat gererdi!
Alayı Akp ağına takıldı, kalanlarda ağa yapışmaya çalıştı…
Azın azı şer ağlarını bozmaya çalıştı.
En iyisi “Erbakan’da geldi geçti” derdi
Sadece Özün Özü, Erbakan’ın aşığı, sonsuz delisi, yolunun yolcusuydu
…
Bir şey, Ya Rahmani Yada Şeytaniydi
Tarih gösterdiki çoğu şeytanın razı olduğu yolu seçti
Milli Görüşü temsil eden Milli Çözüm ise her daim Rahmanın yolunu
seçti.
“Mevlam bizi kat “az” lara…
Muhterem Ahmet Akgül Üstadımızın buyurdukları gibi;
Kurtuluş, kalabalığın peşinde değil, Kur’an’ın izindedir. O halde hem dünya genelinde, hem de İslam aleminde ve hatta teşkilat içerisinde haksız ve hayırsız kalabalıkların ve çoğunluk sayılanların değil, “Pek az” da bulunsa sağlam ve sadık olanların yanında yer almak, imanın ve insanlığın gereğidir. Ama bunu başarmak çok özel bir nasip işidir. Ve eninde sonunda mutlaka bu “azın azı kimseler, kalabalık topluluklara üstün gelecektir.”(Bakara 249)
Yer yüzünde sayı ve silah yönünden az görünen sadık Müslümanlar, küfür ve zulüm saltanatını devirecek siyonizmi yeryüzünden sileceklerdir.
Müslümanlar içerisinde ise, çok az görünen şuurlu ve onurlu mücahitler, kutlu bir devrim ve değişim sonucu devlet ve hükümeti adalet ve hakkaniyetle yöneteceklerdir.
Şayet Asr-ı saadete dikkat ve ibretle bakılırsa, bu durum daha iyi anlaşılacaktır. O dönemde, Ortadoğu ve Arabistan yarımadasındaki tahminen 1 milyon insandan, Efendimizin çağrısına uyan ve özellikle Veda Haccı’nda hazır bulunan yaklaşık 100 bin kişidir.
Bunlar arasında, Mekke fethinden önce müslüman olanlar ancak 10 bindir.
Bu on bin sahabinin içinde sadece bin kadarı Ensar bilinir.
Muhacir ise, “yüz”den fazla değildir.
Aşere-i Mübeşşere, 10 büyük şahsiyettir.
Hulafi Raşidin ise sadece 4 tanedir.
Efendimize ilk tabi olan da, O’na sonuna kadar sahip çıkan da, İslâmı en iyi anlayan da… Cemaatin birliğini, devletin dirliğini sağlayan da, hep bu şanslı ve şerefli “az” lar olduğu bir gerçektir.
Elhamdulillah Milli Çözümcüyüz Çünkü;
• Milli Çözüm kulluk ve sorumluluk bilinci aşılamaktadır!
• Milli Çözüm Hakikatin kapısı ve hayrın anahtarıdır!
• Milli Görüş’ün özü, Milli Çözüm’e dönüşmüş durumdadır!
• Bâtıl yollar ve günahlar kalpleri karartır, Milli Çözüm ruhları arıtır!
• Erbakan’ın mübarek şahsına, davasına ve manevi mirasına Milli Çözüm sahip çıkmaktadır!
• Hak ile Bâtılı, mü’minle münafıkı en net ve mert şekilde ortaya koyan Milli Çözüm, hikmet ve hakikat aynasıdır!
• Milli Çözüm Mehdiyet ve Mesihiyet Devriminin hizmetkârıdır!
• Milli Çözüm Zafer Sancağıdır!
“Mevlam bizi kat “az” lara…
Kendimize ruhumuza kalıcı ve karşılığı ebedi olan bir iyilik etmek istiyorsak akan Milli Çözüm denizinden 7/24 istifade edebilmenin yollarını aramalı ve gereğini yerine getirmek için eylem ve düşüncede çaba sarfetmeliyiz!..
Milli Çözüm yürüyen ölüleri dirilten, canlı olmamızı ve canlı kalmamızı sağlayan , kendimize getiren , eşi benzeri olmayan 7/24 Milli Çözüm Şuuruyla – Milli Çözümce düşünerek hareket edersek onca etrafımızdaki menfi projelerden -şeytani plan ve çalışmalardan etkilenmeden, azlardan Rahmanilerin safında kalabilmeyi rabbimizin lütfedeceği, gönülleri dirilten şiirlerden bir tanesiyle karşı karşıyayız… Rabbim istifade edenlerden olmamızı lütfeylesin . Amin.
Hepsi başka; Milli, Çözüm başkadır
Hayır şerr bellidir, tercih senindir
Cennet ve cehennem, hep eserindir
Zorluk terletir ya, sonu serindir
Bazısı fermanî1, azı Sultanî2…
Sıratı Müstakim
Bu nimet bunca imkan, binlerce şükür
Nankörlüğe dönenin yüzüne tükür
Gelip geçme gönül, hayrette huzur
Hakkın kervanıdır bu, katılmaya bak
Sıratı müstakimden ayırma Ya Rabb
Hayır Şerr Bellidir, Tercih Senindir
Hayır şerr bellidir, tercih senindir
Cennet ve cehennem, hep eserindir
Zorluk terletir ya, sonu serindir
Bazısı fermanî1, azı Sultanî2…
1:5
(Bu nedenlerle Ey Rabbimiz!) Biz (bütün mü’minler) ancak ve yalnız Sana ibadet eder (Senin buyruklarını uygular ve Yüce rızanı ararız) ve (her konuda) sadece Senden yardım diler (ve Senin avn-ü inâyetine sığınırız).
1:6
(Ne olur) Bizi Sırât-ı Mustakîme (dosdoğru Din çerçevesine ve istikamet çizgisine) hidayet buyurup (Hakka ve hayra ulaştır).
1:7
(Daha önce) Kendilerine nimet verdiğin (hidayet ve hakikate erdirdiğin) kimselerin (Nebilerin, Sıddıkların, Şehitlerin ve Salihlerin) doğrultusuna (bizi yönlendirip yollandır; ama ne olur Yarabbi, Yahudilerin Siyonist kesimleri, işbirlikçileri, tüm şirk ve şekavet ehli olan ve Hakk dini yozlaştıran azgınlar gibi bütün) gazabına (ve kahrına) uğrayanların ve (Hristiyanların zalim emperyalist kesimleri, müşrik takipçileri ve Batı ahlâksızlığının taklitçileri gibi her türlü Hakk’tan ve hayırdan uzaklaşıp) sapıtanların yoluna (kaymamıza fırsat tanıma! Bizleri bütün bâtıl ve barbar yollardan) gayrı (ve ayrı olan İslam’da sabit kıl). Amin!
Bütün Mesele-Dünya İmtihanını Başarabilmenin Yolu, Günümüz Hak Elçisine Tâbi ve Taraf olabilmekte!..
[b]Rabbim hidayeti, eyledi yüsur
Yoksa aşamazdık, nefs dağı usur
Elbette bizde de, bin türlü kusur
Bazı marazîdir, azı dermanî…[/b]
Şöyle geriye dönüp bir bakıyoruz ki, eğer Aziz Erbakan Hocamız ve O’nun Sadık Talebe ve Takipçisi Milli Çözüm’ün Şahs-i Manevisi Üstadımızı takip ediyor olmasaydık ( takip etmeyen ve ayrılanları gördük ne hallere düştüler), Siyonizme ve işbirlikçilerine asker olmamak elde değildi. Öyle profesyonel öyle planlı bir şekilde insanlığı haktan ve hakikatten uzaklaştırıcı projeler ve materyaller oluşturuluyor ki eğer ki şu kutsi hadiste buyrulan :[u][b] “Allah-u Teâlâ Hz. her yüzyılın başında bu dini ikame edecek birini bahşeder.”[/b][/u] Yani: “Her yüz sene başında bir müceddid (yenileyici, düzeltici, devrimci) gelir. Esasta değil uygulamada çok gerekli ve önemli değişiklikler gerçekleştirir. Asrın icabına göre bazı teşkilat ve tedbirler geliştirir. Muannidlere (inatçılara) cevap verir. Açıklaması kendi zamanına kalan bazı meseleleri açıklar. Bu vazifeyi yapan aynı zamanda Kutup’tur (Gavs da denir). Allah-ul âlem.”
Aziz Erbakan Hocamızı ve O’nun Sadık Talebe ve Takipçisi Milli Çözüm’ü takip edenler bilirler ki , Siyonizm ve Uşaklarının plan ve projeleri karşısında ne aldatılmışlar ne kandırılabilmişler ne de yanıltılabilmişlerdir. Tam aksine kirli cephe olan Siyonizm ve işbirlikçilerinin plan ve projelerini etkisiz çaresiz bırakacak hamleler ile bağlılarını hem Allah’a karşı hem de halka karşı mağdur etmemiş, mahçup etmemiş ve hain etmemiştir Elhamdülillah… Ve[u][b] Deccal’in yoluna, bir Ahmet çıktı[/b][/u] dizesinden de anlıyor ve görmekteyiz ki, Deccalin temsilcisi Siyonizmi ve Avanesini , Aziz Erbakan Hocamızın himmetlerini gayretlerini ve Allah’ı c.c. arkasına alarak bir bir tarihin çöplüğüne gömmekte ve inşaallah ADİL DÜZEN MEDENİYETİNİN kurdelasını keseceğimiz günlerin arefesine gelmiş bulunmaktayız. Rabbimiz hakkın hakikatın rahmanilerin günümüzdeki temsilcisi Aziz Erbakan Hocamızın Sadık Talebe ve Takipçisi Milli Çözüm’ce yaşayan – Milli Çözüm’e tâbi ve taraf olan, Milli Çözüm’ce gayret eden bir kul olmayı lütfeylesin!..
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Allah Bir; şeriki, neziri olmaz
Hakim-i mutlaktır, veziri olmaz
“Üç” diyen kâfirdir, özürü olmaz
Bazısı Süryanî7, azı bürhanî8…
Andolsun, “Allah üçün üçüncüsüdür” diyenler de kesinlikle kâfir olmuşlardır. Oysa tek bir İlahtan başka ilah yoktur. Eğer söylemekte olduklarından vazgeçmezlerse, onlardan inkâr edenlere mutlaka acı bir azap isabet edecektir. (Mâide Suresi 73. Ayet)
Allah, (kâinat düzeninde, tabiat ve mahlûkat içerisinde ve Kur’an-ı Kerim’inde) adalet ve hakkaniyet ölçülerini ikame buyurarak (fıtrat ve tabiat nizamını ortaya koyup oturtarak), kesinlikle Kendisinden başka ilah olmadığına şahitlik etti; (mevcudiyetini, vahdaniyetini, kudret ve rahmet eserlerini gösterdi,) melekler ve ilim sahipleri de (bu gerçeği ikrar ve ilan etmişlerdir). Elbette O’ndan başka ilah yoktur, O Azîz ve Hakîm’dir. (Âl-i İmran Suresi 18. Ayet)