CUMHURİYETİ ÇAMURİYETE ÇEVİRENLER!
Emniyet müdürü, fuhuş yaptırır
Her türlü çirkefe, batan soysuzlar…
Yakasını mafya-lara kaptırır
“Devlet Millet” nutuk, atan soysuzlar…
Vurgunla lüks otel, satın almışlar
Boğaz gören villa, katın almışlar
On milyona yarış, atın almışlar
Yetkisin kötüye, satan soysuzlar…
Henüz on beşinde, yurt kızlarını
Sermaye yapmışlar, bazılarını
Kollamışlar ihale, hırsızlarını
Rüşvete rezalet, katan soysuzlar…
Devlet laçkalaşmış, diyanet şaşmış
Atı alan Ağrı, dağından aşmış
Sarıklı, savcısı; fuhşa bulaşmış
Garip vatandaşa, çatan soysuzlar…
“Suç çetesi kurmak”, kirleri imiş
Ağarlar zağarlar,1 pirleri imiş
Mafya babaları, vezirleriymiş
Para çin her yola, yatan soysuzlar…
Dürüst ve vicdanlı, amir polisler
Elbet onurludur, çünkü halisler
“Mafya Mason Müdür”, birbirin besler
Bu yüzden perişan, vatan soysuzlar…
Gemilerle “toz”lar, tırlarla “hap”lar
Nasıl toplanıyor, milyar hesaplar
Milli kahramanmış, cani kasaplar
Sağ-sol birbirini, tutan soysuzlar…
Parti başkanından, bürokratına
Kiralık yargıçtan, Hipokratına
Faşistinden sosyal, demokratına
Milyon dolarları, yutan soysuzlar…
Doğrular horlanır, yalancı saygın
Hayâsızlık azmış, hırsızlık yaygın
İktidar sahtekâr, vatandaş baygın
Günbegün çoğalıp, artan soysuzlar…
İslamcı geçinen, fırsatçı dümbük2
Kutsalın pazarlar, ayarsız zübük3
Yağmur gibi gelir, yüzüne tükrük
Her şeyi çıkarla, tartan soysuzlar…
1- Zağar: Suç ortağını gammazlayan, huysuz av köpeği.
2- Dümbük: Namusunu kıskanmayan, pezevenk.
3- Zübük: Çıkar için her şeyi mübah gören, kalleş…
Şair aslında suç duyurusunda bulunuyor net bir şekilde ama bunları ellerine alıp dava konusu yapacak hakim ve savcılar aranıyor ama nedense bulunamıyor cevapda şiirde saklı aslında ama bütün bunların hepsini birileri mutlaka not alıyor öyle bir zaman gelecek ki nasıl fetönün saltanatı bir gecede çöküp gitti ise bunların ki bir geceye bile varmayacak sadece sabrediyor sabretmekte olan, yularlarını uzatıyor biraz daha bu dünya yada ahirete de hiç bir şeyleri kalmasın diye.
Allah mutlak Adalet sahibidir ve hiçbir zaman mazlumun ahını zalimin yanına bırakmaz bırakmamıştır ve İnşAllah göreceğiz bu tüy bitmemiş yetimlerin hakkı, mazlumların hakkı bütün zalimler bir bir nasıl çıkacak Rabbimizde bunu sadıkları eliyle tecelli ettirecektir
Daha büyük resimden çıkan esas sonuç, Cumhuriyet modernleşmesinin, -İslamcı (din istismarcısı) odakların alternatif tarih okumasıyla iddia ettiklerinin aksine – din karşıtı veya İslam düşmanı olmadığıdır. Bu sonuç esasında sadece söz konusu takımın tarih okumasını değil, asıl konu üzerine Bernard Lewis ve Niyazi Berkes (gibi Siyonist ve materyalist kafalı kişilerin kasıtlı olarak) kurguladığı ve bu döneme kadar Ortodoks akademik duruşu da sorgulamaktadır. Bu duruş, Türkiye Cumhuriyeti’nin din ve devletin katı bir şekilde ayrılığı ile sonuçlanan Fransız laiklik modelini taklit ettiği tezini savunur ki bu temelinden yanlıştır. Halbuki, sadece Diyanet İşleri Başkanlığının varlığı bile söz konusu tezi ciddi bir şekilde sorgulatmakta ve boşa çıkarmaktadır. Diyanet’in varlığı bu kasıtlı ve yanıltıcı tezin savunucuları tarafından genellikle özel bir istisna sayılsa ve Atatürk’ün dini sıkı bir şekilde kontrolü altına alma gayreti olarak yorumlansa da, tarihin seyri ve Atatürk Cumhuriyeti’nin resmi ortadadır.”
Her şey kayıt altında,,hiçbir şey kaçmaz
Dünya ahret Sabibi,asla kül yutmaz
Zalim işi kötektir,laftan anlamaz
Dünyada da hesap, verir soysuzlar!..
Allah korkusu kul utanması, kalmayınca
Yerdekiler garibanın malını yer oldu, sen yerdekilere acımassan
Göktekilerdenden de acıma bekleme
Yetmedi yaptıkları, kimse görmedi.
Arşa dayandı da feryatlar, kimse bilmedi.
Zalim nasıl koşturdu külhan atını.
Çünkü destek veren başta soysuzlar…
Emniyet müdürü, fuhuş yaptırır
Her türlü çirkefe, batan soysuzlar…
Yakasını mafya-lara kaptırır
“Devlet Millet” nutuk, atan soysuzlar…
Vurgunla lüks otel, satın almışlar
Boğaz gören villa, katın almışlar
On milyona yarış, atın almışlar
Yetkisin kötüye, satan soysuzlar…
***Maddi ve Manevi olarak bu Aziz Milleti iflasın eşigine getirenleri Rabbimiz layık oldukları sonlara acilen ulaştırsın…Amin
Asla unutmayınız ki; Küfre rıza küfürdür. Kötülüğe rıza kötülüktür. Faiz, fuhuş ve kumarın yaygınlaşmasına, Haçlı AB uşaklığına, ahlâki ve ailevi bu korkunç tahribata şükretmek, bu bâtıl ve bozuk düzeni yürütenlere teşekkür etmek en azından büyük bir gaflet, cehalet ve nankörlüktür. Ve hele bunu Şeyhlik postunda oturan ve tarikat-takva iddiasında bulunan birileri yapıyorsa bu, Kur’an ayetiyle bildirilen “Huşübün müsennedeh” , yani “(Dışı) düzgün, (içi) kof ve çürük “kütük” lüktür.” (Bak: Münafıkun: 4. ayeti) “Bize hürmet ediyorlar, ziyaretimize geliyorlar ve övgüler diziyorlar” diye, yetkili, etiketli ve servet sahibi kimselere hürmet ve rağbet etmek, Kur’an Şeriatına aykırı davrananları, Şeytani güçlere şarlatanlık yapanları ve bütün bunları da “din istismarıyla” meşrulaştırmaya çalışanları hoş görmek ise büyüklük değil, küçüklüktür… Şeyhlere ve âlimlere yakışan; Siyasi iktidarların ve hâlihazırdaki icraatların, “Şu şu yönleri hayırlı ve yararlıdır, ama şu şu halleri ise zararlı ve imana-ahlâka aykırıdır!” diyerek iyiliklerini teşvik, kötülüklerini ise tenkit etmek iken, körü körüne her icraatını beğenip desteklemek, bunların bütün tahribatlarının vebalini sırtına almak; ayrıca saf insanları bunların tuzağına itip bütün günahlarına ortak olmak; iz’an ve vicdan güdüklüğüdür!
İslamcı geçinen, fırsatçı dümbük2
Kutsalın pazarlar, ayarsız zübük3
Yağmur gibi gelir, yüzüne tükrük
Her şeyi çıkarla, tartan soysuzlar…
Bütün bu sorunların aşılması, huzurlu ve onurlu bir ortama kavuşulması için ADİL DÜZEN’E, MİLLİ ÇÖZÜM’E ve ERBAKAN ZİHNİYETİNE acilen ihtiyaç vardı…
Yusuf 110
Hatta ki (sonunda görevli) resuller (halktan) umutlarını kestikleri, (şeksiz ve şeriksiz iman edenlerin bile cihaddan ve davadan yan çizdikleri,) artık kesinlikle tekzip edilip benimsenmedikleri (kavimlerinin asla imana gelmeyecekleri ve Hakk davaya destek vermeyecekleri zan ve) kanaatinin (iyice yerleştiği) bir sırada, yardımımız onlara gelmiş (zafer kapıları açılıvermiştir. Böylece) Bizim dilediğimiz (ve desteklediğimiz) kimseler kurtuluvermişti. Azgın mücrimler takımından ise zorlu azabımız (ve intikamımız) asla geri çevrilmeyecektir. (Yani; bir avuç mücahit ve müstakim mü’minin, sayıca ve imkân bakımından en zaif ve en çaresiz göründükleri bir süreçte, onlar zafere eriştirilecektir.)
https://www.mealikerim.com/12/yusuf/110
Acilen sisteminin değişmesine ihtiyaç vardır. ADİL DÜZEN olmadan bu ülkenin kurtuluşu olmazdı.vicdan rahmani nefis şeytani dir.yaptigi kötülük leriniz üzüyorsa , iyilikleriniz sevindiriyor ise müminsiniz.olgun insan duyarlı, laçka insan duygusaldır.duygusallık şeytandandır.
Tüm gerçeklere tercüman olmuş şiir. Emeğinize sağlık. Bu adaletsiz düzende kimsenin yağtığı yanına kâr kalmayacak. Herzaman kötüler kazanacak değil elbet, devran iyilere dönecek ve işde o zaman göreceğiz şercephesinin akıbetini. Rabbim tez zamanda Adil düzenli günlere kavuşmaya nasip eylesin tüm insanlığa.
Özetle: Ya millet bu gidişattan ve bu iktidardan kurtulacak, veya içten içe kökümüz, özümüz ve kültürümüz kuruyacaktı…
İşte bütün bu sorunların aşılması, huzurlu ve onurlu bir ortama kavuşulması için tek çözüm yolu olan ADİL DÜZEN’E ve Adil Düzen projelerini tamamlayıp olgunlaştıran MİLLİ ÇÖZÜM şuuruna ve ERBAKAN ZİHNİYETİNİ temsil eden Üstad Ahmet Akgül Hocamızın liderliğine acilen ihtiyaç vardı…
Siyonist ve Emperyalistler ülkelerin sömürülmesine ve yeryüzündeki zulüm sistemi yerine Adil Düzen’e dayalı Yeni bir Dünya kurulmasına engel olmak için sağcı solcu iktidar muhalefet yazar din adamı İŞBİRLİKÇİLERİni nemalandırmaktadır. Bundan dolayı Erbakan Hoca ve bugün Milli Çözüm ADİL DÜZEN VE YENİ BİR DÜNYA iktidarının oluşmasına zahiren yerli milli görünümlü zevatlar dış güçlerden bile daha bir karşı çıkmaktadırlar.
Ama İnşallah hiçbir güç Türkiyemizin tarihi ve vicdani insani misyonuna engel olamayacaktır.. Artık tüm insaf ve vicdan sahibi insanımızın bu talan ve ahlaksızlık düzenine razı gelmemeleri gerekmektedir. Çünkü Adil Düzen ve Yeni Bir Dünya fıtridir. Sadece cesaretle fıtratımıza uymak yeni döneme geçilmesi için yeterli olacaktır.
Üç beş alkış alınca, hayale kapılıyor
Taraftarım var diye, kendin büyük sanıyor
Oysa tam iki milyar, ineğe tapınıyor
Önünü görmeyenler, önderlik taslıyorlar…
Doğrular horlanır, yalancı saygın
Hayâsızlık azmış, hırsızlık yaygın
İktidar sahtekâr, vatandaş baygın
Günbegün çoğalıp, artan soysuzlar…
İslamcı geçinen, fırsatçı dümbük
Kutsalın pazarlar, ayarsız zübük
Yağmur gibi gelir, yüzüne tükrük
Her şeyi çıkarla, tartan soysuzlar…
Adaletin mafyalaştığı garip düzende; feryatlar suç sayılmasın deyu, şiirle memleketin soyut filmi çekilmiş.
Anlaşıldı şimdi, zulme suskunluk,
Zalime yarenlik, posta düşkünlük,
Ayarsız karakter, hali pişkinlik
Kurtar Ya Rabbi, bu sahte düzenden
Ne ezenden et, ne ezilenden…
Milyonların ahı var! Yanınıza kâr kalmaz…