DİKKAT CANLAR! (ŞİİR)

Ey Allahın Kulları Kardeşler olunuz!
Kişi,yaşamı boyunca,hukukunu oluşturduğu kişilerle,zümrelerle,öncülerle hesaba çekilecektir..Bu hesap en yakınlarımızla olan hukumuzdan başlayacaktır..İslamın en önemli birinci şiarı;”Ey Allahın Kulları kardeşler olunuz”ayetidir…
Rabbimiz!bizleri böylesi aziz bir davada,ve tertemiz rehberlerin uhdesinde ve himayesinde bir beraber kıldığın için Aziz zatına sonsuz şükürler olsun…ve İnsanlık tarihiinin en başından en sonuna kadar insanlığa bir rahmet olarak gönderdiğin tüm elçilere,resullere,sadık ve sağlam rehber şahsiyetlere sonsuz selam olsun!

Düşersek kalkamayız, sen düşürme yâ Râb
[b][i]Yıllarca diş, sıkmışken

Nefsi yere, yıkmışken

En yukarı, çıkmışken

Yükseklerden, sert düşer…[/i][/b]

İmanın birçok mertebesi vardır. Bu mertebeleri yükseltmek ne kadar zor ise aynı ölçüde düşürmek de o kadar kolaydır. İnsan imanını, takvasını arttırdıkça marifetullah( Rabbini tüm sıfatlarıyla, eserleriyle, hikmetleriyle tanımaya çalışmak) ilmiyle haşır neşir oldukça mertebesi artar. Oysa boğazdan geçen haram bir lokma bütün o emekleri, ilimleri etkisiz kılar. İnsani süratle aşağı tabakalara düşürür.

Bozulan, zayi olan madde, kıymeti nisbetinde bozulur, çirkinleşir. Örneğin et bozulursa tüm yiyeceklerden daha pis kokar. Nimetlerin âliyken nimetlerin bedbahtı olur. Bir kez iman etmiş, Hakkı bulmuş bir miktar tanımış insan da aynen böyle eğer hakktan dönerse mahlukatın en şereflisiyken mahlukatın en marazı olur. En âlisiyken en adisi olur. Eşref-i mahlukatken esfel-i safilin olur.

Şimdi ey nefsim ve bunları okuyan nefsler… Bizler, 7.5 milyarlık insan nüfusunda 1.5 milyarın arasına girip İslam’ı duyup kabul ettik. Onca bozuk itikad arasında Ehl-i Sünneti mezhep kabul ettik. Bununla da kalmadı onca iman ettim diyen ama bir kenarda sömürülen, dinini yaşaması harama haram demesi dahi engellenen fakat buna gıkı dahi çıkmayan müslümanlar arasında; dünyalıktan, nimetten, nefsten geçmiş yalnızca Allah emretti ve razı olsun diye, yeryüzü yeryüzünün sahibinin hükümleriyle yönetilsin diye savaşan, yazılar yazan,otoritelerden korkmadan hakkı haykıran, konferanslar düzenleyen Milli Çözümle tanıştık. Şimdi bizlere verilmiş bunca nimet, duyurulmuş bunca Hakk, Allahın bizi bunca tabaka, adım yükseltmesi yanında eğer ki hakktan cayarsak o 7.5 milyardan daha bedbaht oluruz. O bozuk itikadlıdan daha da bozulur, o her zulme susan müslümandan daha adi oluruz. Şayet bunca nimete, ikaza ragmen biz düşersek ancak cehennem zebanilerinin kucaklarına düşeriz.

Ne kadar mühim bir konumda, davada olduğumuzunun farkında olmalıyız. Kibirle değil şükürle ehemmiyetimizin farkında olmalıyız. Bu dava uçurumun kenarı, imanla şirkin, sadakatle ihanetin arasındaki ince çizgi. [u]Ey kalpleri evirip çeviren, halden hale sokan Rabbimiz, ayaklarımız, kalbimizi Hakk üzere sabit kıl. Fethi mübini görmeden, imanı kurtarmadan, kardeşliğimizi pekiştirmeden canımızı alma.[/u]

Özün Doğru Tutarsan!..
Kardeş kuyu,kazarsan
Hep ayıplar,ararsan
Önce kendin,bakmazsan
Nifak gelir,sıdk düşer!..

Şekil değil,şuura
Haset değil,huzura
İman-Cihad,onurla
Tevhid gelir,şirk düşer!..

Siyonizim, gidecek
Adil Düzen,gelecek
Beşeriyet ,gülecek
Milli Çözüm,rol düşer!..

Elest bezmin,sözün tut
Elin,belin,gözün tut
Üstadın der ,özün tut
Yedullah’tan el düşer!..

Nur Erbakan,yolunda
Üstad Akgül, kolunda
Fetih-i Mübin ,sonunda
Sadıka nasip, düşer!..

Milli çözüm kardeşliğimiz pekiştirmeden canımızı alma Allahım
Bir insanın kalbinin ,ciğerlerinin ve kan dolaşım sisteminin çalışması, nasıl irademiz dışında ve otomatikman gerçekleşiyorsa …bunun gibi nefislerimizde kökleşip karakter haline gelen bazı fikirlerde ,olaylar karşısında böyle otomatikman tepki vermeye müsaittir ..
ve biz farkında olmadan devreye girmektedir .nefsimize (gönül iklimine) girip yerleşen ve tekrar edilerek alışkanlık ve ahlak haline gelen iyi veya kötü düşüncelerin ,doğru veya yanlış kanaatlerin, zamanla benliğimizi şekillendirmeye ve gayriihtiyari devreye girip bizi yönlendirmeye başladığı görülecektir .
işte nefsimizin (ruh’i bedenimizin )derinliklerine sinmiş ve kökleşmiş bazı yanlış düşünce ve değerleri belirleyip bunları düzeltmek elbet Zor ama imkansız da değildir ..
ve bunu başaramayan asla kurtuluşun içemeyecektir ..
bunun içinde kuran terazisinde gerçek tartımızı ve psikolojik ayarımızı ..
çevresel bölgesel ve evrensel şartlarımızı …
sorunlarımızı imkan ve fırsatlarımızı çok iyi teşhis ve tespit edip ,sistemli , sürekli ve yürekli bir tedaviye girişmemiz gerekir..
İşte “”Çekirdek kadroyu “”oluşturan ekip ve elemanların çok ama çok iyi yetişmeleri, pişmeleri ,gizli açık kirlerden ve bozuk fikirlerden arınıp temizlenmeleri ve en hassas motorun parçaları gibi birbirine kenetlenmeleri gerekmektedir.
bu ekip için asıl tehlike ise İblis gibi, vekillik , halifelik, liderlik ,birincilik ve bencillik vb şeytani duygulara kapılıp haset ve hıyanet damarıyla birbirine düşmeleridir. yoksa ,tembellik ,tehircilik ,ürkeklik ,emre itaatsizlik gibi durumlarda yanlış ve yıpratıcıdır ama , kalbi Kaypaklar kadar tahrip edici değildir…
Et can kardeşler !Müminlerin birbirine merhamet ve meveddeti (sevgi ve desteği ) bir azası rahatsızlandığında ,iyileşinceye kadar diğer bütün organlarının onun acısına iştirak ettiği bir beden misalidir. Hadisinin geregi birbirimize sahip çıkıp karılıp sarılalım kardeşlik duygularımızı pekiştirelim
…. selam olsun davasındaki bir karıncaya bile sahip çıkan dava kardeşlerime . milli çözüm kardeşliğini
aziz hocamızın himmetiyle inş Zaferlere ulaşacaktır.

Dava Kardesliği
Aziz Erbakan Hocamız şöyle buyurmuştu. “Bizim Davamızda kimse kendi için yaşamaz, Herkes kardeşi için yaşar. Menfaati Öldürmenin en kolay yolu budur “
Evet dava kardesligimizi tüm menfaatlerin üstünde tutarak Kardeslik hukukumuza halel getirecek nefsani ve şeytani tüm düşünceler ve hareketler sakınmalıyız.Unutmamaliyizki şeytani sevindirecek en büyük hareket kardeslik bağımızı koparacak davamıza zarar verecek seylerden kaçınmalıyız . Hz Ali ve Hz Muaviye arasında yasanan olay hepimize ders niteligindedir.
Hadisi Şerifte efendimiz S.A.V şöyle buyurmuştur.”Mü’minler biribirlerini sevmekte, biribirlerine acımakta ve yekdiğerini korumakta tek bir vücut gibidir. Vücudun herhangi bir uzvu rahatsız olursa, öteki uzuvları da bu yüzden rahatsız olur ve uykusuz kalır.”(4)
Âl-i İmran suresinde ise Allah (C.C) kardeşinin kusurunu affedini şöyle övmektedir.
134- Ki onlar, bollukta da, darlıkta da infak edenler, (yoksula ve cihad yoluna para verenler,) öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir. Allah, muhsinleri (her türlü iyilik ve takvada titizlik ehlini) sevendir.
http://www.mealikerim.com/3/ali-imran/134
Allahım kardesligimizi pekiştirmeden canımızı alma Amin.Amin. Amin..