Bugün : 18148
Dün : 45549
Bu ay : 870872
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45274693
IP'niz : 216.73.216.128
GÖZ ZİNASI, GÖNÜL İMHASIDIR!
Kalbi ifsat eder, ruhu körletir
“Zehirleyen oktur, lezzet bakışı…” 1
Beyni karıştırır, gönlü kirletir
Başlar gözden kalbe, şehvet akışı…
“Kem bakış ruhları, çalan bir hırsız” 2
Şehvetle seyreden, azıtır arsız
Zinaya yol açar, durmaz ayarsız
Ahlâk iman bozar, çıplak nakışı…
Korkunç yaygınlaştı, bu göz zinası
Kökten sarsılıyor, bak Din binası
Sokakta çataşır, var mı fenası
İşte AKP’nin, namus yıkışı…
Aile ve namus, bağların söker
Şeytan şehvet ile, zehrini döker
Rezil düşünceler, kalbine çöker
Kolay kolay çıkmaz, olta takışı…
Nice kavimleri, helâke verdi
Şehvete kapılan, şirrete3 erdi
Hele çağımızda, toplumu gerdi
Şehvet meşalesi, Şeytan yakışı…
İster olsun yurdum, fuhuş harası4
Azıttı karı kız, hep yüz karası
Kanıyor derinden, vicdan yarası
Yıkar iktidarız, mağdur kargışı5…
Zina serbest etti, fuhuş yayıldı
Eşcinsellik artık, mübah sayıldı
Özgürlük diyerek, küfre kayıldı
Palavra siyaset, riya alkışı…
Şeytan talebesi, fitne bilgesi
Perişan ülkemin, her bir bölgesi
İşte Erdoğan’ın, onur belgesi
Kâfir İsrail’e, selam çakışı…
AB aileye, bir mikrop saldı
Ne edep ne hayâ, ne namus kaldı
AKP akrepmiş, ülkeme daldı
İnşallah yakındır, Mesih çıkışı…
1- Hadis-i Şerif meali.
2- Hz. İsa’nın bir sözü (Barnabas Încîli).
3- Şirret: Rezillik ve çirkefliğe dalmış kişi.
4- Hara: At, katır ve eşek çiftliği.
5- Kargış: Beddua, lanet okuma.
“huy edinme, kaçın!” ikazı…
İnsanı fizik ve metafizik bir bütünlük içinde ele aldığımız zaman, fiillerinin bedeni, zihni ve ruhi özelliklerinden doğan istek, arzu, düşünce, bilgi, inanç ve niyetinin birer neticesi olduğunu görürüz. Bu fiiller mükerreren yapıldığında insanda alışkanlıklar, alışkanlıklar da ona bir takım temayüller ve özellikler kazandıracaktır . İşte bu özelliklerin bütünü insanın karakter yapısını oluşturacaktır. İşte bu yapı ve yapıya bağlı fiiller daha popüler bir ifadeyle huy adını alır.
İşte bu şiir ahir zamanın kirliliğine ister istemez bulaşan tüm Müminlere “huy edinme, kaçın!” ikazıdır.
Rabbimiz bizi nefsimizin ve tüm şeytanilerin şerrinden muhafaza buyursun ve tüm bu rezilliklerin kökünü kazıyacağımız Adil Düzen Medeniyetini inşa ve ihya etme nimetini, izzetini ve şerefini lütfeylesin. Amin…
DECCALE KARŞI, MEHDİYET VE MESİHİYET GALİP GELECEKTİR!
AB aileye, bir mikrop saldı
Ne edep ne hayâ, ne namus kaldı
AKP akrepmiş, ülkeme daldı
İnşallah yakındır, Mesih çıkışı…
Dünya siyonizmi, toplumu temelinden İFSAT etmek için, aileyi yok etmeyi özel bir vazife edinmiştir. Maalesef onların işbirlikçi hükümetleri de, İslam ve ıslah adına çıkıp, inkar ve ifsat yolunda hareket etmektedirler. Ancak, kâfirler, münafıklar ve zalimler hoş görmese de, Allah nurunu tamamlayacak, bütün zulüm-sömürü ve fesatlıklara son verecek Mesihiyet ve Mehdiyet devrimine sadık ve muttaki kullarını eriştirecektir.
DECCALE KARŞI, MEHDİYET VE MESİHİYET GALİP GELECEKTİR!
Onur belgeniz deyil ,cehennem biletinizi aldınız .
Ülke çıkarlarımıza ve Milli onurumuza aykırı, bütün bu tutarsız tavırlarına ve kahramanlık kılıflı tavizkâr tutumlarına rağmen hâlâ: “Bu Erdoğan Erbakan’ın devamıdır!”, “Bu Erdoğan Hak davanın has kahramanıdır!”, “Milli Derin merkezler, tüm manevi güçler ve melekler AKP iktidarının arkasındadır!” deyip duran arsız ve ayarsız Din istismarcısı takımı, merak ediyoruz, acaba Erdoğan’ın bu patavatsız palavralar ve omurgasız politikalar karşısında, hangi keramet ve mazeretleri uyduracaklardı!? Bunların faizi, fuhşu, kumarı azdırmalarına, Siyonist İsrail’le normalleşme anlaşmalarına ve hele toplumun temel taşı sayılan aile yuvamızı ve ahlâki yapımızı yozlaştırıp yıkmalarına… Ülkemizi 1,5 trilyon dolar faizli dış borca batırıp geleceğimizi karartmalarına -hâşâ- Erbakan Hocamızı ortak etmekten utanmayan iz’an ve vicdan yoksunları, daha ne safsatalar yumurtlayacaklardı… Ve hikmet uydurduk zannedip daha ne kadar zırvalayacaklardı?!.. Rabbimize sonsuz kere şükürler olsun ki milli çözüm var içimizdeki duygularımıza tercüman oluyor…
Allah’ım bizi hain bakışlardan koru
Amacımızı öyle güzel açıklamış hocamız Tam da ihtiyacımız olan şeyleri çok güzel bir belagat ile söyledi Ahmet Akgül hocam Allah ondan razı olsun Evet bizden önceki nesillerimiz Aba ve ecdadımız edep ve haya timsali idi şu andaki yeni Neslimiz ise bu özelliklerini nasıl kaybetti daha doğrusu nasıl dejenere edildi bu mevcut hükümet ve daha önceki taklitçi hükümetler neslimizi bozmak için ellerinden geleni yaptılar Yalnız bu böyle gitmez �nşallah yeni bir medeniyet ile adil düzen medeniyetiyle �nşallah bu ahlaksızları bu ahlaksızlıkları hepsini reddedeceğiz def edeceğiz
Allah’ın kahrına uğramak…
Şu AKP’nin tahribatlarını hala anlayamayanlara…
Rabbimiz insanoğluna kitabında en çok “düşünmez misin, akıl etmez misin ey insanoğlu” diye hitap ediyor.
Bu din istismarcısı iktidarı hala kahraman zannedenler..
Batıldan taraf olmaktan daha büyük bela var mıdır?
Allah’ın kahrına uğramak… Bundan daha büyük kahır mı olur? Allah’ın hiç bir varlığa vermediği özellikleri kaybetmek… Adalet ile zulmü ayıramamak…
AB Uyumlu Mezar Taşları
Çarsı pazar aynı; pavyona döndü
Dindar nesil bak küfre büründü
Edepsiz insan şeytan güdümlü
AB uyum yasalı; mezar taşları
Ahlakı Köreltme Partisi
Bir milleti yok etmenin, bir devleti işgale hazır hale getirmenin yolunun nerden geçtiğini en iyi işgalci ekipler bilir. Onun için bu yozlaşmayı sağlayacak ekipleri destekler, onların bencil ve şehvete düşkün vahşi hallerini fırsata çevirmelerine imkan sağlar ve desteklerler. Ülkemizde, 20 yıldır iktidar olan ekip hem çıkardığı kanunlar hem de benimsediği yaşam tarzı ile ahlakı köreltecek, toplumu çökertecek iş ve eylemlerin hepsini yerine getiriyorlar. Bu hallerini özetlemek için Üstad Ahmet Akgül Hocamızın şu ifadesini söylemek yeterli olur; “bunlar gündüzleri hacılarla hocalarla, geceleri masonlarla localarla…”
Geldiğimiz gün itibari ile tesettür kavramı maalesef ortadan kalkmıştır. Örtmek, gizlemek adına giyinen çok az olduğu gibi açıklık insani boyuttan hayvani boyuta geçmiştir. Artık “gavur” dediğimiz milletlerin giyim tarzı, ölüsü musallaya gelenlerinkine nazaran daha çok edebe uygun. Öte yandan bu edepsizliğe muhatap olan kişilerin ise bu duruma isyan etmek yerine memnun halleri toplumu daha da çukura doğru itiyor. Sonuç olarak; yıkılmış yuvalar, doyumsuz insanlar, yozlaşmış nesiller bir ülkenin ve milletin batışına doğru kürek çekilmesine vesile oluyor. İşte bu yüzden şiirde ifade edilen uyarılara her birimiz dikkat etmeli, yazarımızın dikkat çektiği üzere felakete ve helakete uğramadan iman ile can teslim etme yolunda zinanın her türlüsünden Rabbimizin hıfzu himayesine sığınmalıyız.
İşte Erdoğan’ın, onur belgesi
Kahraman, dindar ve mübarek sanılır ya hâlâ ahmaklarca! Oysa ki ülkemizin, bölgemizin, İslam âleminin ve hatta tüm mazlum milletlerin baş belası oldu. Her zulmün haksızlık ve ahlaksızlığın hissedarı oldu. İşte Erdoğan’ın onur belgesi, 20 yıldır yönettiği ülkemizin hâli. Başta ahlâk ve maneviyat olmak üzere, ekonomi vs. her alanda uçuruma sürüklenmiş bir vahim durum…
Mü’min-sen Allah’a güven.
Göz bakarsa, gönül kayar
Şeytan nefis, kanca takar
Cehennem bu, fena yakar
Bir bil-sen! Allah’a güven.
Her anın kayıt altında
Yüce Mevla huzurunda
Unutma hep imtihanda
Mü’min-sen, Allah’a güven.
Zehirli ok, çıkartmadan
Akar kan, derin yaradan
İyileşmez, dağlamadan
Sabret-sen, Allah’a güven
Her yaranın izi kalır
Tövbe et, vakit daralır
Ölüm kapına dayanır
Bir gör-sen, Allah’a güven
Son Viraj
Şeytan talebesi, fitne bilgesi
Perişan ülkemin, her bir bölgesi
İşte Erdoğan’ın, onur belgesi
Kâfir İsrail’e, selam çakışı…
AB aileye, bir mikrop saldı
Ne edep ne hayâ, ne namus kaldı
AKP akrepmiş, ülkeme daldı
İnşallah yakındır, Mesih çıkışı…
Allah ım bu güzel günleri göstersin inşaAllah
NE İZLERSEN, İZİ KALIR!
Göz bakar ya, gönül saklar
İzlediğin, izi kalır…
Ekran kirin, tevbe paklar
Hatıranda, dizi kalır
İzlediğin, izi kalır…
Göz zinası, gönül oyar
Beynin şehvet, renge boyar
Sanma haram, zevkle doyar
Şehvet ateş, közü kalır
İzlediğin, izi kalır…
Gördüklerin, göz etkiler
Düşünceler, söz etkiler
Kötü niyet, yüz etkiler
Günahların, gizi1 kalır
İzlediğin, izi kalır…
Güneş vursa, boya döner
Buz erirse, suya döner
Hayallerin, huya döner
İnsan göçer, özü kalır
Ne izlersen, izi kalır…
Çirkin filim, ahlâk bozar
Ayarsızlık, aklın tozar
Şeytan nefis, mezar kazar
Sana kefen, bezi kalır
İzlediğin, izi kalır…
İblis derdi, intikamdır
İnkâr manen, intihardır
Sabret hayat, imtihandır
Yokuş biter, düzü kalır
Ne izlersen, izi kalır…
Hep uzak dur, fitne fesat
Amel yoksa, ahret kesat2
Değerlendir, her an fırsat
Kervan geçer, gezi kalır
İzlediğin, izi kalır…
Rıza için, zora sabret
Hayır düşün, helâl seyret
Cennet için, eyle gayret
Âlim ölür, tezi3 kalır
Ne izlersen, izi kalır…
Ağır metal, dibe çöke
Kim altını, çöpe döke
Tutunursan, sağlam köke
Rüzgâr diner, tozu kalır
İzlediğin, izi kalır…
Yaptıklarız, duyarımdır
İnzar irşad, diyarımdır
Bir kez daha, uyarımdır
Bizi gider, sizi kalır
Ne izlersen, izi kalır…
Kur’an bize, kutlu hitap
Zayıf iman, düşer bitap4
Şükür yazdık, seksen kitap
Söz laf uçar, çizi5 kalır
İzlediğin, izi kalır…
1- Giz: Gizli belge, sırlı bilgi.
2- Kesat: Ticaretin tıkanması, işlerin bozulması.
3- Tez: İlim ehlinin belgeli sunumları.
4- Bitap: Yorgun, dermansız.
5- Çizi: Çizgi, yazı.
Allah cc emri açıktır.
Nur suresi 30 ayetinde erkeklere emir vardır.
Mü’min (erkek)lere söyle: “Gözlerini (haram olan kadınları ve ahlâksız yayınları seyretmekten) kaçındırsınlar ve ırzlarını korusunlar. Bu onlar için daha temiz (ve hayırlı) olandır.” Gerçekten Allah onların (fasıkların ve münafıkların) yaptıkları (ama çaktırmamaya çalıştıkları; sanatlı -iyilik kılıflı- ve ustalıklı bir tavırla sakladıkları kötü maksatlı) bütün işleri (en ince ayrıntısına kadar bilen) Habîr’dir. (Her şey O’nun bilgisi dahilindedir.)
Ve yine Nur Suresi 31 ayette kadınlara emir vardır.
Mü’min kadınlara da söyle: “Gözlerini (kasıtlı ve şehvet uyandırıcı, cilveli bakışlardan) kaçındırsınlar ve ırzlarını-namuslarını korusunlar; ziynetlerini (cezbedici şekilde süslerini) açığa vurmasınlar;…
Her an dikkat, pusuda bekleyen biri var
Her bir kötü bakış kalbe saplanan bir ok misali ne kadar darbe alırsa bir kalp o kadar zarar görür ve vazifesini yapamaz hale gelir, vicdan körleştikçe insanın manevi ayarları bozulup Hak Batıl mücadelesinde gerektiği yerini alamamakta. Daha da ileriye gidip batılın safında yer tutmaya kadar gitmektedir.
Günahın küçük büyüklüğüne değil o günahın kime karşı işlendiğine ve işlenen günahta rahatsız olup olmamaya bakılmalı, bir pişmanlık var mı yok mu, rahatsız olunuyor mu normalleşme başlamış ise hemen bir balyoz misali kafamıza vurulmalı ve silkenip kendimize gelinmeli Rabbimiz mağfiret kapılarının açık olduğu unutulmamalı ve şeytanın oyuncağı olmaktan sakınılmalı ve gönül evimizi her daim tertemiz tutmalıyız ki asıl sahibini davet edip çağırabilelim sevdiğimiz birini dahi düzensiz bir mekana davet edemez isek Rabbimizi nasıl davet edeceğiz gönül evimize her daim tertemiz kalmak ümidiyle…
SEN KORU YARAB
Şüphesiz, Müslüman erkekler ve Müslüman kadınlar, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar, gönülden (Allah’a) itaat eden erkekler ve gönülden (Allah’a) itaat eden kadınlar, sadık olan erkekler ve sadık olan kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, saygıyla (Allah’tan) korkan erkekler ve saygıyla (Allah’tan) korkan kadınlar, sadaka veren sadık erkekler ve sadaka veren sadık kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah’ı çokça zikreden erkekler ve (Allah’ı çokça) zikreden kadınlar; (işte) bunlar için Allah, bir bağışlanma ve büyük bir ecir hazırlamıştır.
33:36
Allah ve Resulü, bir işe hükmettiği (bir konuda karar verdiği) zaman, mü’min bir erkek ve mü’min bir kadın için, artık o işte kendi isteklerine (ve beklentilerine) göre (başka görüşleri) seçme ve tercih hakkı yoktur, olamaz! Kim Allah’a ve Resulüne isyan ederse, (Ayet ve Hadislerin açık hükümlerini çiğner veya kendi keyfince te’vil edip tersine çevirirse,) işte gerçekten o, apaçık bir sapkınlıkla sapmıştır.Ahzâb(35.36)
Rahman’ın sadık ve şuurlu kulları…
[b]Furkan 68
Ve (Rahman’ın sadık ve şuurlu kulları;) onlar Allah ile beraber, başka ilaha (hiçbir makama ve güç odağına asla) dua edip yalvarmaya (tenezzül ve tevessül etmeyenlerdir; savaş ve meşru müdafaa gibi) haklı bir sebep olmaksızın Allah’ın haram kıldığı (hiçbir) canı öldürmeyen ve (asla) zina etmeyen (hatta gözleriyle ve gönülleriyle bile bu çirkeften sakınıveren) kimselerdir. Çünkü her kim bunları yaparsa çok ‘ağır bir ceza ile’ karşılaşıverecektir.
[/b]