HEP YANIMDASIN!..
Özümde sözümde, Sen varsın ey Yâr
Acımda nazımda, bayramımdasın…
Gözümden gönlümden, çıkardın ağyar
Hayalde rü’yamda, hayranımdasın…
Şirkten şekavetten, gaflet havamdan
Tevbe ya Rabb tevbe, benlik davamdan
Ne havastan oldum, ne de avamdan
Feryadü figanda, giryanımdasın…
Tesbih eder cümle, mahlûk şevk ile
Âlemler zikire, dalmış zevk ile
Hasretten Hazrete, beni sevk ile
Arzumda aşkımda, meramımdasın…
Takdir Senin gayrı, kızmam darılmam
Hükmüne razıyım, Hak’tan ayrılmam
Halık’ı bırakıp, halka sarılmam
Duamda davamda, beyanımdasın…
Saymakla biter mi, lütfu ihsanın
Kâr zararı bize, taat isyanın
Nazargâhı Hak’mış, gönlü insanın
Duyduğum gördüğüm, seyranımdasın…
Övdüren de Sensin, sövdüren de Sen
Dövdüren de Sensin, sevdiren de Sen
Dik tutan da Sensin, deviren de Sen
Dostumda yoldaşta, yaranımdasın…
Ey dost aşkın beni, benden alırmış
N’ola bulsam Sen’i, ben mi kalırmış
Aşkın kemend olmuş, bana sarılmış
Fikrimde zikrimde, her anımdasın…
Huzur hazzım olsun, Hızır yoldaşım
Vuslat hazır olsun, hicri yılbaşım
Lütfen çatlamasın, bu sabır taşım
Şükür benimlesin, hep yanımdasın…
Ahmet Hoca yeter, candan usandım
Bu fani fenadan, handan usandım
Riyadan yalandan, zandan usandım
Cihatta namazda, Kur’an’ımdasın…

Şükür benimlesin, hep yanımdasın
“Dün gece yâr hanesinde yastığım bir taş idi,
Altım çamur, üstüm yağmur, yine gönlüm hoş idi”
(Alvarlı Efe Hazretleri)
Aşkını kalbime kazı
– Kelime-i şehadet getirip iman etmekle her işimiz bitmiyor, tam aksine, kulluk imtihanımız yeni başlıyor. Yani kelime-i şehadet, bir nev’i, Kur’an programıyla yapılan kulluk imtihanına, giriş belgesidir.
-İslâmi tebligatta muhatabımız istisnasız bütün insanlardır. Öyle ise görüşü ve görüntüsü ne olursa olsun, davamız herkese anlatılmalı, davet her kesime yapılmalıdır. Tebliğ ve davet bizden, hidayet Allah (C.C)’tandır.
-Aşk, azim ve Millî Görüş tekeden bile süt çıkarır.
HEP YANIMDASIN
Ahmet’in derki; teslim oldum ya Rabbi, İbrahim gibi
Siyonistler, işbirlikçiler, çağımın Nemrut kâfiri
Allah’ım; murat etsen de bana, odundan ateşi
Kül olmakta güzel, Gül olmakta güzel.
AHMET HOCAMA İTHAFEN
CAN HOCAM AHMET HOCAM
Ey Hocam; Hep Yanımdasın dedin ya!
Viran olmuş içimde, fırtınalar kopardın.
Ağla kalbim, yan yüreğim, toprak ol bedenim
Eyy akılsız nefsim, sen kendine zulüm ettin.
Can Hocam; Aşkın yakar, yeri, göğü, âlemi
Cehennem görse Seni, söner onun, nar-ı ateşi
Milli Çözüm Dergisi, sanki Cennet meyvesi
Muhammed Mustafa’nın, Ahir Zaman Müjdesi
Nuh’a inanmayan zalim, gemiyi pislemiş
İbrahim’in ateşine, ne odunlar eklemiş
Muhammed Mustafa’ya, kör kılıçlar çekilmiş
Dün Hamza’ydı adın, bugün Ahmet imiş.
“Ölmeden önce ölün” Emrine uymuşsun
Faniden geçip, Fenafillahı bulmuşsun
Sırrın Dostun olmuş, Sen yok olmuşsun
Hep yanımdasın diyerek, En-el Hak ile coşmuşsun
Sübhan eksiksiz yarattı, cümle kainat-ı âlemi
İki Cihan’a Sultan eyledi, Nuru Muhammed’i
Cümle Peygamberlerin, son Selamı, son Neferi
Ey Muhammed’in ümmeti, Erbakan baharının, Akgül’ü, Ahmet’i.
Aşığın hali…
Bu şiir bana şu farsça mısrayı hatırlattı;
Der tarik-i lâzım âmed çâr terk
Terk-i dünya, terk-i ukbâ, terk-i hestî, terk-i terk
Yani hakikate ulaşmak için dört şeyin terk edilmesi gerekir;
1-Dünya sevgisi,
2-İbadet ve niyette cennet sevdası ve cehennem korkusu maksat ve gayesi,
3-Benlik ve varlık davası
4-Tüm bunları terk ettim diyerek böbürlenip kendinin üstün bir mevki ve makamda olduğunu tevehhüm dahi etmemek…
***
Hasılı aşığın hali kelimelerinden aşikar olur…
Aşk’a uçarsan, kanatların yanar.
Aşk’a uçmazsan, kanat neye yarar.
Aşk’a varınca, kanadı kim arar…
Hem Aşkın-Hem Özgesin…
Alemde nakşolan hep,İsm-ü Sıfatın
Her an ayrı şe’n dedir,Rahmanım benim
Tecelli tahtında en ,zirvedir Şah’ın
Zat’ıyla münezzehtir,Sübhanım benim!..
Şah damardan da öte,sonsuz yakınsın
Hem her şeyde özgesin,hem de aşkınsın
Özden Seni dileyen,her anındasın
Rauf Rahim Kerim’im,Vedud’um benim!..
Seni bilmek çin,İnsan Kamil tanımak
Hak batıl kavgasında,Hak taraf olmak
Zalim ve hainlere,hep karşı durmak
Ancak lutfun iledir,Sultan’ım benim!..
Bu şuura ancak Çö-zümle edilir
Nefis putunu kıra-bilen sevilir
Hayat iman cihat o-lanlar sevinir
Bizi Sensiz bırakma,Sahibim benim!…
İman Kor Olmuş
İman kor olmuş, tutmak zor elde
Masivadan sıyrılıp kul olsam Rabbe
Adil düzen kurcak Akgül Üstadım ile
Müjden olan vuslatı nasip et bize ( Amin)
‘Bir’ Arayabilmek…
“Kün” emriyle var eyledi, tüm mevcudatı yokluktan
Gel kesretten vahdete er, “Bir”liğe ulaş çokluktan
“Mim”siz Ahmed’i bilenin, gündüz olur her gecesi
Kapısında Kıtmir olmak, saadetin en yücesi!
huzur
huzur hazzım olsun hızır yoldaşım
bu ifade etkiledi beni neden dersen huzur bulmak çok zorlaştı insanlar huzur arıyor fakat bir türlü bulamıyor huzurun gerçek yolunun işte Allah’ın yanında olmak onun yanında olmak olduğunu anlıyorum bu güzel bir ifade tarzı
Huzurındayız
Ra’d 28
(Hidayeti ve istikameti bulan) Şunlardır ki, onlar (tam ve sağlam) iman etmişlerdir ve kalpleri Allah’ın zikriyle itminana (huzur ve sükûnete) erişmiştir. Şunu kesinlikle biliniz ki kalpler ancak Allah’ı zikretmekle (O’nu devamlı hatırlayıverip, emir ve yasak çizgisinde hareket etmekle ve sürekli Kur’an meali okuyup düşünmekle) mutmain olup (huzur iklimine ve Hakke’l-yakin -kesin iman- derecesine yetişir.)
Günler hızla geçip akıp gidiyor !
Ömür sermayem bir bir tükeniyor…
Zaman zikrinle anlam kazanıyor…
Yolundan ayırma neolur Ya Rab !
Gözlerin Görmediği Kulakların Duymadığı Dillere Destan Olacak İlahi Aşka Şahitlik Yapıyoruz
Şiirden hissettiğimiz eşsiz ilahi aşkın, Üstad Ahmet Akgül Hocamızı her yönü ile her an sardığını görüyoruz. Öyle ki, Mevla’sına ve O’nun davasını asrımızda en mükemmel temsil eden Erbakan Hocamıza olan aşkı; özünden, sözünden her anından okunmakta.
Üstadın yazılarında, sözlerinde, yaşantısında okunan tek arzusu, meramı; Mevla’sını razı etmek ve Aziz Erbakan Hocamızın gösterdiği hedefte, çizdiği yolda; sadakatle yürümek.
“Mevla’nın kader planına kusursuz hakimiyeti” gerçeğine tam imanı, gördüğünde; sadece ve sadece Mevla’sının tecellisini seyreylemesini sağlamış, dillere destan aşkı; Sultan’ından gayrı benliğe ait hiçbir şeyi bırakmamıştır. Fikri, zikri artık her anı O’nu anlatır olmuş.
Sultana aşkında, hak davasına sadakatinde, hizmetinde ve hak dava temsilcilerine karşı sisler içerisinden bile olsa atılan oku görüp karşına çıkarak tehlikeyi savuşturmasından, gerekli dersler çıkarmayı ve hakkıyla kıymetini bilmek mümkün mü? hainlikten, nankörlükten, gafillikten uzak durmayı Cenab-ı Hak Zülcelal Hz.leri bizlere de nasip buyursun inşallah.
Milli Çözüm Farkı!..
Ya rabbi ,
Şiirde geçen o her satırdaki kazanılmış hakikatlere bizlerin de o gayret ve çabada bir yaşam sürmek için can atan azim ve çaba sarfeden , istifade etmek için niyet , düşünce ve aksiyonu her daim baş tacı eden o şuurla ömrünü tüketenlerden lütfeyle bizleri….
Rabbimiz bu Milli Çözüm Şiirlerinden azami faydalanmayı nasip etmesini diliyorum. Rabbimiz dünya hayatının imtihanını kazanmamızda en büyük etken olan SAĞLAM REHBER’I – MİLLİ ÇÖZÜM’Ü tanımayı O’na bende olmayı lütfeyledi … Rabbim kalbimizi düşüncemizi niyetimizi icraatımızı ; doğrunun faydalının iyinin güzelin ve adil olanın tercih edilmesini ve hayata hakim kılınması uğrunda ÖNCÜLÜK eden Milli Çözüm düşünce akımından bizleri uzak kılmaması duamızla!..
(Ey Nebim!) Kullarım Sana Beni soracak olursa
(Ey Nebim!) Kullarım Sana Beni soracak olursa (onlara de ki:) muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettiği zaman, dua edenin duasına cevap veririm. Öyleyse, onlar da Benim çağrıma cevap versinler ve Bana (hakkıyla) iman etsinler. Umulur ki (böylece) irşad (doğru yolu bulmuş) olacaklardır.
(Bakara suresi 186)
Şükür allahım bin şükür…rızandan sevdiklerini sevdirdin…
Yine efendimizin emriyle “Allah’ın resûlullah’ın ahlakıyla ahlaklananlar” ve Kur’an’ın ifadesiyle “Allah’tan kendilerine güzellikler (ve üstün özellikler) geçmiş bulunanlar… zahmet içindeki rahmeti, zorluk içindeki Hikmet’i, ibadet ve teslimiyet içindeki saadeti fark edip, zevk edip yaşayanlar… Ve sonunda Yani ölüm anına kadar hayırda yarışanlar.. iyilerle kötülerin, sağlamlarla çürükleri…,elmaslarla kömürlerin… müminlerle kafirlerin denenip elenmesi için, bu dünyada imtihanda bulunduğunun ve her an ayrı bir imtihana tabi tutulduğunun şuuru ve sorumluluğu içinde davrananlar… en Başa çıkılmaz sıkıntılar..
en dayanılmaz sarsıntılar ve aşılmaz görünen sorunlar karşısında kısaca Kur’an’ın “yüreklerin hançereye dayandığı anlar” diye tarif ettiği durumlarda bile Metanet ve istikametini bozmayan ve Allah’ın razı olduğu tavırdan ayrılmayanlar… kısaca, ömür boyu küfürle ve kötülüklerle boğuşanlar, sonunda ayetlerin haber verdiği şekilde yeryüzünün varisi ve insanlığın hamisi olacaklardır…. bizlere merhamet buyurup
Aziz erbakan hocamızı tanıtıp sevdiren, ahmediyle beslenme suyu veren rabbimize sonsuz kere şükürler olsun…
Muhterem Üstadım
Sabırla katlanıp, şefkatle anlatan
Zalimler sinesini tir tir titreten
Bıkmak nedir bilmeden gerçeği yazan
Adil Düzen gayreti çeker Üstadım…