HUZURUM KALMADI, KARARIM1 YOKTUR
Hak hâkim olsun da, huzur sağlansın
Dünyalık mal makam, ararım yoktur…
Arzumdur her gönül, Rabbe bağlansın
Kimseye kasıtlı, zararım yoktur
Ben Dosta hasretim, kararım yoktur…
Savaş zulüm fesat, kin unutulsun
İnsana verilen, sözler tutulsun
Adil Düzen ile, herkes kurtulsun
Din satıp aldığım, dinarım yoktur
Dünyadan usandım, kararım yoktur…
Mü’min düşmana sert, dürüste gevrek
Haksızı arsızı, uyarmak gerek
Zalimler hainler, aynı engerek
Siyonist sisteme, ikrarım2 yoktur
Ben Dostu özledim, kararım yoktur…
Ahmakta alçakta, sadaket olmaz
Şuursuz onursuz, saadet olmaz
Fırsatçı fesatla, sahabet3 olmaz
Mü’minim Mescid-i, Dırarım yoktur
Vuslat yolcusuyum, kararım yoktur…
Hak Dine hakaret, bil küffar eder
Beşer düşer kalkar, istiğfar eder
Habisi zehiri, istifra4 eder
Hata haksızlıkta, ısrarım yoktur
Dosttan ayrı düştüm, kararım yoktur…
Haksızlığa sussam, şeytan olurum
Kur’an’a bağlansam, sultan olurum
Ben fitne çıkarsam, fettan5 olurum
Erbakan eriyim, firarım yoktur
Dava dertlisiyim, kararım yoktur…
Dürüstlük ahlâkım, huyum mertliktir
Şükür çelikleştim, suyum sertliktir
Tavrım tarafım Hak, iman netliktir
Riya münafıklık, esrarım6 yoktur
Dünyadan bıkmışım, kararım yoktur…
Şu ömür dediğin, hepsi beş adım
Çoğunun taptığı, dünya boşadım
Dostların ikramı, rahat yaşadım
Haram kâr dolusu, hararım7 yoktur
Artıyor hasretim, kararım yoktur…
Bela tehlikeye, çok göğüs gerdim
Has şehit olursam, murada erdim
Allah rızasıdır, cihadım derdim
Dava istismarı, yararım yoktur
Ben Dostu özledim, kararım yoktur…
- Karar: Huzur, sakinlik, durgunluk.
- İkrar: İtaat ve bağlılık sözü.
- Sahabet: Sahip çıkmak, dost olmak.
- İstifra: Kusmak.
- Fettan: Ara bozucu.
- Esrar: Gizli sırlar.
- Harar: Büyük çuval.

Haksızlığa sussam, şeytan olurum
Kur’an’a bağlansam, sultan olurum
Ben fitne çıkarsam, fettan5 olurum
Erbakan eriyim, firarım yoktur
Dava dertlisiyim, kararım yoktur…
Dürüstlük ahlâkım, huyum mertliktir
Şükür çelikleştim, suyum sertliktir
Tavrım tarafım hak, iman netliktir
Riya münafıklık, esrarım6 yoktur
Dünyadan bıkmışım, kararım yoktur…
Hak hâkim olsun da, huzur sağlansın
Dünyalık mal makam, ararım yoktur…
Arzumdur her gönül, Rabbe bağlansın
Kimseye kasıtlı, zararım yoktur
Ben Dosta hasretim, kararım yoktur…
.
Müminin tek derdi, Rabbinin rızasına ulaşmaktır. Bu da ancak, Hakkın hakim olması, her türlü zulüm ve sömürünün son bulması için, canla başla gayret etmekten geçiyor.
Rabbimiz bize, rızasına ulaşmayı, hidayet ve istikamet üzere yaşamayı, Adil Düzen medeniyetine kavuşmayı ve imanla son nefesimizi vermeyi lütfeylesin.
KİMİ DOSTA VARIR
Kimi dosta varır
Dosta bend(1) olur
Kimi nefse uyar
Kahrolur gider
Kimi tevbe eder
Esfiya olur
Kimi inad eder
Eşkiya gider
Kimi gülistanda
Gonca gül olur
Kimi gonca güle
Har olur gider
Kimi AHMED seni
Uzaktan tanır
Kimi yaklaşır da
Kör olur gider…
(1) Bend olmak:Bağlanmak, tutulmak
Güftekar: Ahmet SOYYİĞİT
Savaş zulüm fesat, kin unutulsun
İnsana verilen, sözler tutulsun
Adil Düzen ile, herkes kurtulsun
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Allah yolunda (Adil bir Düzen kurulsun, hazırlıklı ve caydırıcı bir savunma gücünüz bulunsun diye) infak (harcama ve fedakârlık) yapın; ve sakın kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. (Cihad yolunda sorumluluktan kaçmak ve maddi fedakârlıktan kaytarmak suretiyle bütün servet, hürriyet ve haysiyetinizi düşmanlara kaptırmayın.) Daima ihsanlı (sorumlu ve duyarlı) davranın (Hakkı hâkim kılma ve milli savunma konusunda oldukça dikkatli ve gayretli çalışın, görev ve sorumluluklarınızı en iyi şekilde yerine getirmeye bakın). Şüphesiz Allah, ihsan ve iyilik ehlini sever (ve mükâfatlandırıp başarıya eriştirir).
(Bakara suresi 195)
Bela tehlikeye, çok göğüs gerdim
Has şehit olursam, murada erdim
Allah rızasıdır, cihadım derdim
Dava istismarı, yararım yoktur
Ben Dostu özledim, kararım yoktur…
Sadık ve olgun mü’minlerin vasıfları Kur’an’da şöyle anlatılmakta ve Allah bizleri uyarmaktadır: “(Hakiki) Mü’minler ancak o kimselerdir ki: Allah’a (Kur’an’ın hükümlerine) ve Resulûne (Hz. Peygamberin öğretilerine tamamen ve samimiyetle) iman getirirler; sonra hiçbir kuşkuya ve korkuya kapılmadan (ve asla Hakk’tan caymadan) mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihat ederler. İşte bunlar, iman davasında sadık olanların ta kendileridir. (Demek ki Hakk hâkim olsun ve adil bir düzen kurulsun da tüm insanlık huzura kavuşsun diye, mallarıyla canlarıyla ve bütün imkânlarıyla çalışıp çabalamayanlar veya dünyalık heves ve hesaplarla haklı davalarından yan çizip bâtıl yollara kayanlar ve Batılılara yaslananlar, iman şuurunu ve hidayet huzurunu kaybedecektir).”
Dost hatırından başka (mal, makam…) güdülmediği, Hak hakim olsun; insanlar (çıkara, koltuğa, şeytan veya şeytanlaşmış insanlara değil) Rablerine bağlansın diye gayret edildiği ve hiç kimseye kasıtlı bir zarar, kötülük niyetin güdülmediği vurgulanmakta.
Tüm insanlık kurtulsun, kin nefret savaş bitsin, Adil Düzen kurulsun diye çalışılmaktadır.
Siyonun tam destek verdiği Fetö’ye, işbirlikçi AKP’ye, ermeni ruhlu düşmanlara, 7 düvele savaş açmak; dünyadan vaz geçmenin nişanıdır. Ve dini, kutsalını kullanıp istismar ederek kazanılan dinara ve dinarın sahibine düşmanlığın alametidir.
Hak davaya ve temsilcilerine düşmanlık edenleri görmezden duymazdan gelip es geçmeyi; İyinin, doğrunun tarafında olanlara ve samimiyetle dürüst davrananlara acımazsızca, insafsızca davranmak ve affedici-kusurları örtücü olmamak eleştirilmektedir.
Kul hakkına, gıybete yöneleni ve hatırlatıldığı halde ahlaksızlığa devam eden arsızı uyarmak gerek. Fitneci, haini, alçak, şereften yoksunlar aynen engerek yılanı gibi geceleri (yalanla, iftirayla, doğruyu çarpıtmakla, dostu dosta düşman etme yönünde) zehir saçar.
Elmas olduğu ilan edildiği halde elmasa sıradan maden gibi hareket eden akılı evvel ahmaktan veya kıskaçlığından dolayı sıradan bir taş olduğunu iddia edecek kadar alçalan alçak karakterlilerde sadakat olmaz.
Fırsatçıdan ve fesat çıkarandan candaş, sırdaş, güvenilir yoldaş olmaz.
Hakkı savunana ve hak hakim olsun diye ömrünü adayana hakareti, düşmanlığı “küffar” eder.
Kul, düşer kalkar hatasını bilir, hemen telafiye yönelir. Habis ruhları özelliği ise her daim hakkın, hakkı savunanın, güzelin, doğrunun, faydalının tersine hareket edip zehir kusar.
Haksızlığa susmak dilsiz şeytanlıktır. O durumda; yani şu bildiğimiz iblis var ya onun nerede olduğunu bulmak için gidip aynaya bakmamız yetecektir.
Ve Kur’an’ın uygun gördüğü ahlaka hareket edenlerin sultanlık makamına, huzuruna kavuşacağı hatırlatmaları da veciz bir şekilde kalp kulağına duyuracak hikmet dili ile şiirimizde hatırlatılmaktadır.
EY DOST, SENDEN GAYRI, HERKES YABANCI
Çelikten ordular, çıksa karşıma
Hepsi tuzak kursa, hepsi kapancı…
Hak yolundan caymam, döndüm ârşına
Füzeler vız gelir, bizler sapancı…
Son Elçi bizleri, Hakka çağırdı
Kâfirler körleşti, zalim sağırdı
Şehadet kolay ya, zillet ağırdı
En yaygın müşrikler, nefse tapancı…
Ya Rabbi gafletten, çok geç uyandım
Yetiş imdadıma, yandım ha yandım
Ya ben bu hasrete, nasıl dayandım
Ey Dost Senden gayrı, herkes yabancı…
Deccale takıldı, dede torunlar
Suçlandı Musa’lar, sustu Harun’lar
Azdı Firavunlar, Çağdaş Karunlar
Kimin temsilcisi, Koçlar Sabancı…
Faniye kapılma, Baki’yi ara
Mahşerde ayrılır, beyazla kara
Fasıklar azapta, dinmez bu yara
Dönekler densizler, çeksin utancı…
Kur’an’dan duyunca, İlahi nida
Mü’minler kılmaz mı, canların feda
Zaten ecel gelir, edersin veda
Ey mal makam için, Hak’tan sapancı…
Aldırma Ahmedim, derde yokluğa
Gafiller aldansın, mala çokluğa
Mevlâ kefil rızka, karın tokluğa
İmanla göçersen, biter bu sancı…
Haksızlığa sussam, şeytan olurum
Kur’an’a bağlansam, sultan olurum
Ben fitne çıkarsam, fettan5 olurum
Erbakan eriyim, firarım yoktur
Dava dertlisiyim, kararım yoktur…
Bu iktidarda haksızlığa karşı koymak öyle zor ki Susarsan şeytan olursun konuşsan mahkum olursun
VUSLAT YAKIN, MERHAMET SONSUZ…
Ben ki; küçük cihadın bile, hakkını veremedim
Dağlar gibi günahım, pişmanım amma; hâlâ pişemedim
Rabbime yalvardım, dostundan hep dua istedim
Kurtuluşum şehadettir, huzura öyle çıkmaktır derdim
İnşaAllah sadıklar dünya, ahrette bizleri geçsin
Bakara Suresi 195
Allah yolunda (Adil bir Düzen kurulsun, hazırlıklı ve caydırıcı bir savunma gücünüz bulunsun diye) infak (harcama ve fedakârlık) yapın; ve sakın kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. (Cihad yolunda sorumluluktan kaçmak ve maddi fedakârlıktan kaytarmak suretiyle bütün servet, hürriyet ve haysiyetinizi düşmanlara kaptırmayın.) Daima ihsanlı (sorumlu ve duyarlı) davranın (Hakkı hâkim kılma ve milli savunma konusunda oldukça dikkatli ve gayretli çalışın, görev ve sorumluluklarınızı en iyi şekilde yerine getirmeye bakın). Şüphesiz Allah, ihsan ve iyilik ehlini sever (ve mükâfatlandırıp başarıya eriştirir).
Nisâ Suresi 95
Mü’minlerden (Hakkın hâkimiyetini ve zulüm düzeninin değişmesini samimiyetle istemek şartıyla, bazı mazeretleri sebebiyle cihada katılamayanlar hariç) bir özürü olmaksızın (evinde ve iş yerinde, ibadet, ticaret ve diğer dini gayretler bahanesiyle) durup oturanlarla; Allah yolunda, (adalet nizamı kurulsun ve insanlar huzura kavuşsun amacıyla) mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler, asla müsavi (eşit) değildir (bir tutulmayacaktır). Allah, malları ve canları ile (ülkesinde ve yeryüzünde Hakk hâkim olsun diye Kendi yolunda) cehdü gayret edenleri, yerinde oturanlara nazaran, derece bakımından çok daha faziletli kılmıştır. Gerçi Allah (İslam düzeni ve disiplini içinde yaşamayı arzu eden mü’minlerin) hepsine güzellikler va’ad etmiştir; ancak Allah, mücahitleri, oturanlardan çok daha büyük ecirlerle üstün kılmıştır. (Meşru mazeretleri dışında, yapılan genel cihad çağrısına ve milli savunmaya katılmak ise farz-ı ayındır.)
BEN DOST İLE DOST OLMUŞAM
Ben dost ile dost olmuşam
Kimseler dost olmaz bana
Münkirler bakıp gülüşür
Selâm dahî vermez bana
Ben dost ile dost olayım
Cânımı fedâ kılayım
Ölmezden evvel öleyim
Dünyâ bâkî kalmaz bana
Terk eyledim cümle işi
Hakk yoluna kodum başı
Dost yüzünü göreliden
Sabr ü karâr olmaz bana
Ben âşık-ı bî-çâreyem
Baştan ayağa yâreyem
Ben bir deli dîvâneyem
Aklım da yâr olmaz bana
Aşk odu yaktı cânımı
Kimseler bilmez hâlımı
Seçemem soldan sâğımı
Garet ü âr olmaz bana
Sanmanuz beni deliyem
Dost bahçesinin gülüyem
Mevlâ’nın kemter kuluyam
Kimse kıymet vermez bana
Ey bî-çâre âşık senün
Kimden korkar acep canın
Korktuğun da dost olıcak
Hayf ile kâr olmaz bana.
Aşkın ile ben tüterem
Daim oturup ağlaram
Dahi kime yalvarayam,
Heman derman Sensün bana.
Bülbül oluban öterem
Dost bahçasında biterem
Gül alıram gül sataram
Bâğ u bostân olmaz bana
Derviş Yunus bir nic’edem
Fânî cihânı terk edem
Yâne yâne Dost’a gidem
Perde hicâb olmaz bana
Yunus Emre