YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
692086e22ba6d
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 4 8
Bugün : 27251
Dün : 45549
Bu ay : 879975
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45283796
IP'niz : 216.73.216.128

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

İsrail’in İstediği Kürdistan Kurulsun Diye;
AKP, TERÖRİSTBAŞI ÖCALAN'LA
UZLAŞMAK ŞARTIYLA MI İKTİDARA TAŞINMIŞTI?
-3-

  1. https://youtu.be/F-mlIEgRPow
  2. Haber7 / 10.12.2024
5 14 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Neslihan BAYRAKTAR

Neslihan BAYRAKTAR

Subscribe
Bildir
12 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

ABD Dış Bakanı Marco Rubio 20 Mayıs 2025 tarihinde:

“Suriye’de destansı bir iç savaş çıkabileceğini, geçici yönetimin ise haftalar içinde çökebileceğini” ifade etmiş…

Bunu bir çay sohbetinde değil, millet vekillerine yaptığı bir açıklamada sarf etmesi de manidardı…

Haberin orijinaline baktığımızda tam olarak İngilizce ifade şöyle:

“Marco Rubio warns Syria ‘weeks’ away from ‘collapse and full-scale civil war of epic proportions”

Collapse and full-scale civil war of epic proportions yani “Çöküş ve destansı boyutlarda tam kapsamlı bir iç savaş” tan bahsediyor…

“Destansı boyutlarda, tam kapsamlı bir savaş” ibaresi, bölge itibari ile aklımıza Armageddon Savaşını bir gönderme olabileceğini getirmişti…

Aynı haberde zaten şu paragrafın geçmesi de bir anlamda her şeyi açıklamakta idi:

“Geçtiğimiz hafta Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, eş-Şara ile Trump arasında bir görüşmenin düzenlenmesine yardımcı olmuş ve ABD Başkanı, Suriye liderinden İsrail’i tanıyan İbrahim Anlaşması’nı imzalamasını istemişti.”

Evet;

Bu bir kehanetten ziyade bazı emir ve talimatların yerine getirilmezse olacaklar için bir tehdit gibi de gözükmekteydi…

Bir tarafta Trump, Başkan(!?) Şara’yı ham yağlayıp hem de yapılmasını talep ettiği emirlerini :
İsrail ile müttefik olması için anlaşmalar yapmaya zorlaması, YPG hariç tüm silahlı unsurları ülke dışına çıkarması, Filistinli direnişçilere asla müsamaha göstermemesi, IŞİD’in kontrol ve gözaltı merkezleri gibi bahanelerle, IŞİD işini bunlara ihale etmeye çalışması (Zira IŞİD meselesini de ileride aklınca Türkiye’nin bahane etmesini önleme amaçlı olabilir…) gibi talimatları vermişti…

Yine aynı günlerde, hatta aynı gün, MSB Suriye Savunma bakanlığı ve diğer yetkililer ile görüşmelerinin de denk gelmesi,

Görüşmede:

“MSB’den askeri bir heyet Suriye’de Savunma Bakanı Kasra ile görüştü. Görüşmede akseri iş birliği ele alındı. Görüşmede askeri iş birliği ve koordinasyon konuları ele alındı. ”
haberi meselenin Suriye’den ziyade Türkiye ve Suriye politikaları ile alakalı olduğu hususunda kuvvetli şüpheleri su yüzüne çıkarmıştı…

Zira İsrail’in Türkiye’ye saldırma plan ve niyetleri öncesinde, bölge unsurlarını yumuşak lokma yapma ve aynı zamanda Türkiye’yi yorma, itibarsızlaştırma ve büyük bir kaosun ortasına atma niyeti de zaten hep hesapta idi…

Bu maksatla da aba altından Türkiye’ye bir tehdit de sayılabilirdi…..

Bu kadar hassas ve kritik bir süreç esnasında ülkenin yönetiminin böyle ne yaptığını bilmez, tarihten ders almaz ve gaflet içinde boğulan kimselerin elinde olması tehlikenin boyutlarını daha da katlamaktadır…

Hele hele bu gibi durumlarda Medyanın hükümeti ve ilgili ve yetkili hükümet erklerini uyarması gerekirken, 3 maymun medya ise boş beleş işlerle insanların uyanmasını, aynı Firavun’un sihirbazları gibi halkı büyüleyerek vazifesini(!?) yapmamaktadır…

Bunun yanında adeta tek kişilik bir ümmet gibi çalışan ve her daim hakkı savunmaktan geri durmayan Milli Çözüm ve Üstadımız Ahmet Akgül Hocamızın verdiği mücadelenin ehemniyeti ve Milli Çözüm’ün gerekliliği gün ışığı gibi aşikardır…

Bütün bu şartlar ve vahim durum altında, Hz. Allah’ın vaadinden aldığımız inancın gücü ve umudu ile hiç durmadan ve usanmadan, yorulmadan ve bütün inancımızla bir kez daha Erbakan Hocamızın şu sözlerini, aynı zamanda dua niyeti ile de, hatırlatıyoruz:

“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki;
TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU;
Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması,
Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması 
ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”

Erbakan Hocamızın TRT Basın Toplantısı Yazarlar Soruyor-Nisan 1980) 
https://youtu.be/8P1bOygfQ4I?si=cn7g3zTVI9qvcA_P&t=1433

Haberin linkleri:
https://www.bbc.com/turkce/articles/clyrrq5z1gyo
https://nypost.com/2025/05/20/us-news/rubio-warns-syria-weeks-away-from-collapse-and-a-full-scale-civil-war-of-epic-proportions/

MİLLİ ÇÖZÜM’Ü ANLAYAMAZSINIZ!

Siyonizm’in güdümünde bulunan İktidar, muhalefet ve HTŞ’nin gerçek yüzünü, Milli Çözüm yıllardır yazıyor. Milli Çözüm’e inanmıyorsunuz!
Siyonistler, İşbirlikçileri ve 5. Sınıf piyonlarının açıklamaları belgeleriyle yazılmasına rağmen hâlâ bu iktidardan, icraatlarından, kuklalarından ve siyasilerden umut beklemenin anlamı;
süper ahmaklık mıdır yoksa gerçeklerin üzerini kapatıp inkâr etmek mi?
Milli Çözüm’süz münafıkları ve Siyonist tezgahların perde arkasını anlayabileceğini zannedenlerin, sonunu bakıp ibret almak lazım değil mi?

SAHADAN GELEN HABERLER VAR”
AKP millet vekili şamil Tayyar:”Terör örgütü PKK’nın lafıyla iman etmem diyen Tayyar daha önce de örgütün benzer silah bırakma açıklamaları olmasına karşın buna sadık kalmadıklarını hatırlattı.“Terör örgütü PKK’nın tüm unsurlarıyla kendini feshetmesi, silahlarını bırakması, Suriye’deki YPG’nin de buna uyarak silahlarını bırakması, merkezi yönetime entegre olması gerekir.” diyen Tayyar, sözlerine şöyle devam etti: “Sahadan gelen haberler var. Bunlar silah bırakacaklar ama bunları YPG’ye verecekler deniyor.Açıklamayı henüz görmedik. Bu açıklamanın içinde silah bırakma varsa silahların nereye bırakılacağı konusunda bu tür iddialar olacaksa o zaman işin şekli değişir. Bunları görmek lazım. Biz de diyoruz ki dereyi görmeden paçaları sıvamayın.” demiş Bay Tayyar PKK ile ve uzantısı DEM partisi ile masaya oturulmayacağını yenimi anladınız yoksa yakında başımıza bela olacak bu süreçte Cumhurbaşkanına mesaj mı gönderiyorsunuz? Milli Çözüm aylardır bu sürecin yanlış olduğunu anlatıyor.PKK nın kendini fes edip PYD gibi oluşumlarla başımıza bela olcağını ve ardından siyonistlerin sinsi BOP planlarının olduğunu anlamayacak kadar ahmakmısınız? yoksa bu planların bir parçasımısınız? artık bir karar verin ve ülkenin anahtarlarını gerçek sahiplerine yani Milli Çözüm öncülüğünde Milli Mutabakat hükümetine devredin..!

Last edited 6 ay önce by Ömer ÇAĞIL

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
O halde, (süper güç dedikleri zalim merkezlerden ve hain işbirlikçilerden korkarak veya menfaat umarak; bunlara yaranmak için) yüzüstü kapanarak sürünen (uşak ruhlu kimseler mi) daha doğru (ve onurlu) sonuca (hidayete) ulaşır, yoksa sırat-ı müstakim üzerinde (İslam ve Kur’an çizgisinde ve insanlığın hizmetinde) dümdüz ve başı dik yürüyen mi (Allah’ın rızasına ve başarıya kavuşacaktır? Elbette, haklı ve hayırlı yolda ve onurla yürüyen; halkın ve mazlumların çıkarlarını gözeten ve sadece Allah’a güvenen kimseler mutlu sona varacaklardır; tarihen de, tabiaten de, dinen de, vicdanen de bu hep böyle olacaktır.)
(Mülk suresi 22)

Ülkemizdeki iktidar yanlısı kesimin ekonomideki dibe vuruş neticesinde biraz aklı başına gelecek olurken uzun zaman stokholm sendromuna maruz kalmasından olacak ki hala sözde Dünya Lideri RTE’nin şapkadan tavşan çıkarmasını beklemektelerdi. Tıpkı Suriye Halkı’nın Esed’ten kurtulmayı bayram havası şeklinde görmeleri ama asıl başlarına örülen çorabın daha tehlikeli olduğunu anlamammaları gibi!
Bir Ülkenin gidişatından iktidar kadar muhalefette sorumluydu. Ana Muhalefet Partisi ve Genel Başkanı Özgür Özel yeni Çözüm Sürecine (Türkiye’nin bölünüp parçalanarak İsrail’e vilayet yapılmasının son aşaması) dolaylı destek vererek ülkenin tek sorununun İbbb Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanması gibi hava estirerek iktidardan rahatsız olan kesimin enerjisini boşa vermesi de tamamen Ülkemize Hizmet etmediklerinin kanıtıydı!
Ana Muhalefet böyleyken diğer muhalefet partileri de bunlardan farksız mıydı?
Yıllarca Dünya’ya Pkk’nın Terör Örgütü olduğunu kabullendirmeye çalışırken şimdi terör şebekesi israil maşası çakal sürüleriyle nasıl masaya oturacaktık? Erbakan Hocamız yıllar öncesinde şu tarihi uyarıyı yapmıştı; ”Bir gün mesele Suriye olursa bilinki asıl hedef Türkiye’mizdir” demişti. Erbakan Hocamız’ın en sıkı takipçisi Milli Çözüm de yıllar yılı bu uyarıları yapmayı görev bilmiş Aziz Milletimizi uyarmıştı.
Siyonistler iş başına getirdikleri kişilerin onlara olan sadakatine bakar, hatta kim ben mi? türküsünü söylete söylete kendine askerlik yaptırırdı. Siyonist planlar tıkır tıkır işlerken bize brişey olmaz, Hükümet kurtarır gibi kurt masallarını dinleyecek vakit kalmamıştır. Bir an evvel Aziz Milletimizin Milli Çözüm etrafında kenetlenip yeniden Kuva-yı Milliye Ruhunu canlandırması; başta Gazze, İslam Coğrafyası, Bölgemiz ülkemiz ve Tüm İnsanlığın Kurtuluşu için gerçeklerle yüzleşerek uyanışa geçmesi şarttır.

Milli Çözüm, Milli sorumluluk ve vicdan ehli herkese sesleniyor!
Derin gafletten uyanın, gördükleriniz rüya değil, kâbus değil, gerçektir!

Milli Çözüm, Suriye’deki Siyonist ve emperyalist planı deşifre ediyordu!
Kuzey Irak Kürdistanı (Barzanistan’dan) sonra…
Şimdi Kuzey Suriye Rojava Kürdistanı’nı kurdurulacak…
Türkiye, önce kuşatma altına alınacak…
Sonra Güneydoğumuzu da kışkırtıp katarak Büyük İsrail’e hazırlık yapılacak.
Bu Siyonist projeye Cumhur İttifakı imkân ve fırsat tanıyacaktı!

İsrail ve ABD, Büyük İsrail’in bir parçası olacak Kürdistan’ı kurma amacındaydı!
Kuzey Irak Kürdistanı’nın ardından Suriye Kürdistanı da tanındıktan sonra…
Türkiye’de Kürt bölgesi sayılan illerimizin bu yapıya katılması sağlanacak…
Irak ve Suriye sınırımız boyunca güya Kürdistan’la kuşatılan Doğu ve Güneydoğu bölgelerimiz kışkırtılarak aradaki sınırlar kaldırılacaktı…

Bütün bu Siyonist ve emperyalist plan karşısında ise;
“Suriye’de İsrail ile karşı karşıya gelmek istemiyoruz.” diyen bir dış bakan, “ABD ile birlikte Suriye’nin kuzeyinde Özerk Kürdistan (SDG) oluşumuna karışmayacağız!” demek istemekteydi.

Siyonist şeytanları ve işbirlikçi şarlatanları hala anlamayanlara!
Gazze Konusunda Asıl Tehlike Trump’ın Saçma Planı Değil; İşbirlikçi İktidarların Münafıklığıydı!
Filistin için gerçek tehlike, Trump’ın mikrofon patırtıları değil; işbirlikçi Arap ve İslam yönetimlerinin hıyanet ortaklığıydı!?

Ey Milli sorumluluk ve vicdan ehli!
Siyonist odakların sinsi ve Siyonist, kahpe ve hain projelerini ne zaman fark edeceksiniz!?

Last edited 6 ay önce by Necati Akgül

Nisâ 165
(Bütün) Elçiler; müjdeciler ve uyarıcılar olarak (gönderildiler), öyle ki (bu) elçilerden sonra (inkârcı ve isyancı) insanların Allah’a karşı (savunacak) delilleri olmasın (“uyarılmadık, gafil ve cahil bırakıldık” gibi özür olarak ileri sürecekleri bir bahaneleri kalmasın). Allah, Üstün ve Güçlü olandır, Hikmet ve Hüküm sahibidir.

https://www.mealikerim.com/4/nisa/165

Âl-i İmran 104
İçinizden (insanları Hakka ve) hayra davet edecek, (ve bunun sonunda elde edecekleri devlet ve hükümet imkânlarıyla ma’rufu) iyilikleri emredip yürütecek ve (münkeri) kötülükleri de nehyedip önleyecek bir ümmet bulunsun. (Bu hizmet ve hedefler için bir liderin çevresinde organizeli bir teşkilat kurulsun.) İşte asıl kurtuluşa ve başarıya erecek olan bunlardır.

https://www.mealikerim.com/3/ali-imran/104

Âl-i İmran 105
(Sakın ha) Kendilerine açık deliller (ve kesin Kur’ani hükümler) geldikten sonra ayrılığa düşüp ihtilaf edenler (ve Hakk’tan kayıp gidenler) gibi olmayın! İşte bunlar için büyük bir azap vardır.

https://www.mealikerim.com/3/ali-imran/105

Bu manşet adı altında yayınlanan 1-2-3 nolu makaleleri dijital sosyal ortamlarda ve fiziki olarak bürokrasiden tutalım eş dost sokak mahalle ilçe illerde yayabildiğimiz ölçüde insanlığın uyanmasına MİLLİ ÇÖZÜM misali destek olmak YARATILIŞ AMACIMIZ GEREĞİ EN ÖNCELİKLİ GAYRETLERİMİZ ARASINDA OLMALIDIR. ARTIK PARTİCİLİK HİZİPÇİLİK GRUPÇULUK ŞUCULUK BUCULUK DEVRİ KAPANMIŞTIR. BU GEMİ HEPİMİZİN. BU GEMİYİ DÜZE ÇIKARMAK DA HEPİMİZİN GÖREVİDİR. MİLLİ ÇÖZÜM’E BU NOKTADA DESTEK VERMEK BOYNUMUZUN BORCUDUR. YA DEĞİLSE YARIN ÇOK GEÇ OLABİLİR.

Tek kelimeyle muhteşem bir bilgilendirme ve ikaz makalesi. Ve son derece dünya olaylarına vukufiyeti tescil eden muazzam bir makale. Ve düşmanın tüm plan ve projelerinden haberdar ve aynı zamanda maksatlarının ne olduğu konusunda perde gerisindeki gerçek niyetlerinden haberdar olan MİLLİ ÇÖZÜM!.. Tebrikler Milli Çözüm.

Milli Çözüm’ün son 1-2-3 nolu makalelerinden anlıyoruz ve anlıyorsunuz ki Koca Dünya da sadece FİKRİ SAHADA MİLLİ ÇÖZÜM ve 1987 YILINDA ERBAKAN HOCA ÖNCÜLÜĞÜNDE KURULAN VE FİİLİ MÜCADELE VEREN HAMAS”TAN başka ve elbette Türkiye’nin sağlam kalmış tek kurumu olan TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ ile birlikte bu zulüm ve terör şebekesi Kuduz İsrail ve İşbirlikçi yöneticilerine kafa tutulmakta – hedefleri maksatları deşifre edilmekte … Ehh düşmanın planlarından haberdar olan DOST – BİLGE -YİĞİTLER sayesinde öncülüğünde inşaallah SİYONİZME YAŞATILACAK HEZİMETLER : ” Düşmanın stratejisini, şeytanın hilesini ve hedefini savaştan önce öğrenen bilge ve cesur bir LİDER için zafer, bulutlarla kararan gökyüzünden beklenen yağmur kadar yakındır ” İNŞAALLAH.

Ülkemizdeki ve dünyadaki sorunların, sosyal ve ekonomik sıkıntıların tek çaresi, gerçek kurtuluş reçetesi ve hatta tüm insanlığın huzur, refah ve hürriyet prensipleri; Rahmetli Erbakan Hocamızın hazırladığı: Aklıselim, Müspet ilim, Tarihi tecrübe ve birikim, Vicdani kanaat ve tatmin, Evrensel Hukuk Kaideleri ve elbette KUR’AN-I KERİM dayanaklı ADİL DÜZEN projeleridir. İslam kardeşliği temelli, Milli ve manevi birlik ve dirlik ölçüleridir. Ülkemizde KÜRT Sorunu dedikleri; suni, sinsi ve Siyonist-emperyalist hesap ve heveslerdir. Bizim asıl sorunlarımız; geri kalmışlık, az kalkınmışlık, işsizlik ve açlık, temel insan haklarından mahrum bırakılmışlık, imani, ahlâki ve ailevi yozlaşmışlık ve bunları doğuran bu bâtıl ve Batıcı (AB’ci) sistemler ve işbirlikçi hükümetlerdir.

Dolayısıyla artık her türlü kaprislerimizi bırakarak, asıl sorunlarımıza kapı aralayan sisteme ve sistemin yardakçılarını etkisiz çaresiz bırakacak plan proje hazırlığı yapan MİLLİ ÇÖZÜM’E hep birlikte MİLLİ BİR MUTABAKAT oluşturmanın zamanıdır. Bu desteği sağlamak için gayret ve çaba sarfeden tüm VATANSEVERLERE , KUVAYİ MİLLİYECİLERE SELAM OLSUN.

Ve “hayrül Makirin” olan, yani zalim hilekârların şeytani planlarını ve tuzaklarını kendi başlarına yıkıp Mücahit Müminlere zafer kapısını açan Yüce Allah; gaflet ve hıyanet ehlinin eştiği kuyulara, kendilerini düşürüp boyunlarını kıracaktır. Birleşik Kürdistan oluşumuna ve Türkiye’nin parçalanmasına “barış kılıfı” geçirmek üzere PKK’nın yurtdışına çekilmesi bile İsrail’le ve NATO birlikleriyle yaşanacak bir kapışmada, Allah’ın izniyle TSK’nın işini kolaylaştıracaktır.

“…De ki: (Ey zalimler ve işbirlikçi hainler) Siz (tedirginlikle) gözleyip bekleyin; Çünkü Biz de kesinlikle (acı ve alçaltıcı akıbetinizi) bekleyip gözetlemekteyiz!” (En’am-158) ayeti, ümit ve teselli kaynağımızdır, dikkatle ve defaetle okuyup huzur bulmalıdır.

Çünkü ABD, AB ülkelerinin ve NATO birliklerinin desteklediği İsrail ile Türkiye arasında tarihi bir hesaplaşma kaçınılmazdır ve Batılıların Armageddon dediği, İslam kaynaklarının Hatay Amik Ovasında yaşanacağını haber verdiği savaş oldukça yakındır. İslam’ı ılımlaştırmak, Müslümanı protestanlaştırmak, böylece halkımızı Haçlı-Siyonist emperyalizmiyle uyumlu hale sokmak üzere tertiplenen “Dinlerarası Diyalog” merkezi olarak Hatay’ımızın seçilmesi de oldukça anlamlıdır ve Armageddon’a hazırlıkla alakalıdır. Ancak paniğe kapılmamalı, Allah’ın va’dine ve Hz. Resulüllahın müjdesine iman ve itimat duyulmalı ve sadece düşmanı ve tezgâhını iyi tanımalıdır. Unutmayınız; tarihi her zaman kötüler ve kâfirler değil, bu sefer kahraman askeriyle beraber Türkiye’nin mü’minleri yazacaktır.

İSRAİL’İN ŞIMARMASI VE ARMAGEDDON SAVAŞI AHMET AKGÜL

İsrâ 4
Biz Kitapta (Levh-i Mahfuz’da -kader programında-, olacakları önceden bildiğimizden) İsrailoğullarına şu hükmü verip (kararlaştırdık): “Muhakkak siz yer(yüzün)de iki defa (çok yaygın ve azgın bir fesatlıkla) bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle böbürlenip şımaracaksınız. (Ekonomik, askeri ve siyasi gücü ele geçirecek ve bölgeye hükümran olacaksınız. Ne var ki bununla şımaracak; haksızlığa ve ahlâksızlığa başlayacaksınız.)”

İsrâ 5
Nitekim (bunlardan) ilk vaid (birinci azgınlığınızı cezalandırma vakti) geldiği zaman güç ve şiddet sahibi kullarımızı (İslam kaynaklarında Buhtunnasr, Batılılarca Nabukadnezar denen komutanı ve ordularını) üzerinize gönderdik de sizi evlerin aralarına kadar girip araştırıp (buldular, yurtlarınızı ve zulüm saltanatlarınızı yıktılar). Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü (ve tarihte aynen gerçekleşmiş bulunmaktaydı.)

İsrâ 6
Sonra size tekrar “güç ve kuvvet sağlayıp onların (insanların) üzerine geri döndürmüş olacağız”, size mallar ve çocuklarla destek çıkacağız, (karşılıksız dolarla ve masonik organizasyonlarla Siyonist sömürü saltanatını kuracaksınız) ve sizin cemaat ve teşkilatınızı da (etkinleştirip) çoğaltacağız. (Örneğin, BM ve NATO gibi kuruluşları güdümünüze alıp söz sahibi olacak ve kötü amaçlarınız için kullanmaya kalkışacaksınız!..)

İsrâ 7
İşte (böyle bir durumda) şayet iyilik (ve adalet) ederseniz, kendi nefsinize (ve menfaatinize) iyilik olacaktır. Yok, eğer kötülük (ve zulüm) ederseniz, o da kendi aleyhinize (sonuçlar doğuracaktır. Ama siz maalesef yine zulüm ve kötülük yoluna sapacak, elinizdeki ve emrinizdeki imkân ve iktidarları Siyonist hayallerinizi ve şeytani niyetinizi gerçekleştirmek için korkunç bir haksızlık ve ahlâksızlık yolunda kullanacaksınız. Dünya’yı savaş ve soygun alanına çevirecek ve insanları birbirine kırdıracaksınız.) Arkasından bu sonuncu (sapkınlık ve şımarıklığınızı cezalandırma) zamanı gelince, (size öyle Mü’min ve Mücahit kullarımızı göndereceğiz ki) yüzlerinizi kötüleştirsinler (servet ve saltanatınızı yıkıp sizi dize getirsinler, yüzlerinizi yere sürdürsünler) ve ilk kez girdikleri (Buhtunnasr veya Hz. Ömer döneminde Kudüs’ü fethettikleri) gibi tekrar yine Mescid’i (Aksa’ya) girsinler ve ele geçirdikleri (hainleri, katilleri ve mel’ânet merkezleri)ni mahvu perişan etsinler. (Böylece Siyonist saltanatınıza son versinler ve İsrail denen beşeriyet bünyesindeki kanser urunu kesip temizlesinler. Ey Beni İsrail, bu Allah’ın va’adi ve tehdididir ki, mutlaka yaşayacaksınız!)

https://www.mealikerim.com/

14 senedir birbirleriyle bir araya gelmesi ortak harekat etmesi mümkün görünmeyen muhalif güçler ne oldu? Nasıl oldu ise biranda ortak hareket edip dokuz günde Şam’a varıp nerede ise bu dokuz içine devir teslim işlerinide sığdıracaklardı.! İşte burada akla gelen ilk soru start tuşuna kim bastıda bu zaman kadar kapalı olan yollar biranda açılıvermişti.
Her zaman ki gibi fırsatları iyi değerlendiren! Erdoğan iktidarı Suriye’de kendisinden tamamen habersiz ve kontrolsüz gelişen bu olayları kendi kuru kahramanlığı gibi gösterip iç siyaset malzemesi yapmaktan geri durmamıştı.
“Bir gün mesele Suriye olursa bilin ki asıl hedef Türkiye’dir” Necmettin Erbakan on dört senedir mesele Suriye idi yani planda sona gelinmiş ve BOP projesinin resmi olarak onaylanması için bütün düğmelere basılmıştı.
BOP eşbaşkanı üzerine düşeni vazifesini yapıyordu.
İktidarı ve muhalefetiyle ülkemdeki bütün işbirlikçiler kendilerine verilen talimat gereği vazifelerini yapmakta idi.

HTŞ Lideri: ‘Bizim; Esad, Hizbullah ve İran dışında düşmanımız yok’ diyerek, İsrail’i “dolaylı Dost” saymıştı! Evet, asıl gizli ve kirli hesapları anlamadan ve dikkate almadan atılan zafer çığlıkları kursaklarda kalacaktı… Çünkü bu sonuç, BOP’un Suriye amacına ulaşmasıydı…
3 Bölümde yayınlanan makale: Devlette etkili, yetkili ve mes’uliyet sahibi kimselere… Ve yine Milli sorumluluk ve vicdan ehli herkese seslenmektedir!

Kuzey Irak Kürdistanı Başbakanı Paris’te Notre Dame Kilisesi’nin açılışına katılması Donald Trump, Macron ve Elon Musk ile görüşmeler yapması ve Irak’taki Kürdistan Otonom Bölgesi Başbakanı olarak tanıtılması dikkate alınırsa Suriye’de de benzer bir yapının kurulacağını söylemek kehanet sayılmazdı.

Büyük dava ve devlet adamı ve Adil Düzen projelerini olgunlaştırıp tamamlayan ve Erbakan Hocamızın temsilcisinin şu hatırlatması asla unutulmamalıydı: “Prof. Dr. Necmettin Erbakan Hocamız şöyle buyurmuşlardı: ‘Bu AKP’yi kurduran ve iş başında tutan Siyonizm’dir!..’ Bu durum bilinmeden hiçbir soruna akılcı ve kalıcı çözüm bulunamazdı.”

Filistin için gerçek tehlike ise, Trump’ın mikrofon patırtıları değil; işbirlikçi Arap ve İslam yönetimlerinin hıyanet ortaklığıdır!?

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
12
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...