KİM HAİN, KİM ZALİM?
Şerefim kulluğum, ey Dost kapında
Alnım ak başım dik, duruşum ondan…
Devrim bekliyorum, dünya çapında
Şeytana Siyona, vuruşum ondan…
Hak davaya sızmış, marazlı moruk
Takva rolü yapar, nifakta doruk
Ahmaklar anlamaz, beyinler koruk
Nerde iz’an vicdan, soruşum ondan…
Erbakan Hoca’nın, vasiyetini
Saklıyor soysuzlar, vaziyetini
Hâlâ sorgulamaz, “has niyetini!?”
Dangalak densize, sarışım ondan…
Bu dünya imtihan, fani vatandır
Müflis kimse tembel, gafil yatandır
“Haksızlığa susan, dilsiz şeytandır!”
Nefsimle İblis’le, yarışım ondan…
AB kapıcısı, dindar kahraman
Faiz fuhuş kumar, her günah harman
Zahirde Müslüman, fikren Brahman
Haine beddua, kargışım ondan…
Bak İsrail ilhak, etti Golan’ı
Amerkan gâvuru, hemen onadı
Hâlâ “Normalleşme”, iptal olmadı
Korkak iktidarla, uğraşım ondan…
Hak yoldaki zahmet, servettir bana
Sanmayın eziyet, külfettir bana
Yanında “Kıtmir”lik, devlettir bana
Sultanım haykırıp, duruşum ondan…
Kur’an nizamına, karşıymış vıcık
Bu yüzdenmiş Milli, Görüş’e gıcık
Oysa iman irfan, varsa azıcık
Savaşım Hak için, barışım ondan…
Vücut ağacımda, başladı gazel
Evvel Ahir Rabbim, Ebed ve Ezel
Taksimi adildir, takdiri güzel
Her olanı hayra, yoruşum ondan…
Hakka yanaşmayan, halktan kaçarım
Zalime kâfire, buğuz saçarım
Allah’ım tek Sana, avuç açarım
Dönüp dergâhına, varışım ondan…
Herkese yabancı, çevreden ayrı
Çabamızda kimse, dokunmaz hayrı
Milli Çözüm garib, kalmışız gayrı
Geçmez bu pazarda, kuruşum ondan…

Düzensizlik Düzen Olmuş İsyanım Ondan
Hakkı söyleyene, deli diyen belamlar
Faiz fuhuş kumar gıkı çıkmaz kancıklar
Sözlerim ağır amma utanmaz munafıklar
İsraille anlaşma normal, isyanım ondan..
Milli Çözüm sanki sivri bir iğne
Çibanları deşersin ,cerahat fitne
Eşcinsel LGBT her taraf doldu ibne
Düzensizlik düzen olmuş, isyanım ondan…
Dogruları savunanlar onurlu ve şereflidir!
Üstelik) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp planlayarak (Elçiye ve Hakk davetçiye karşı çıkmışlardı). Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp-kuşatmayacaktı. Onlar (kendileri gibi hile ve tuzak kuran) önceki kavimlerin kanunundan (ve onların çarptırıldığı cezadan) başkasını mı bekliyorlardı? (Veya hile ve hıyanetleri yanlarına mı kalacak zannediyorlardı? Oysa) Allah’ın sünnetinde (ezeli adalet prensiplerinde ve hikmet projelerinde) asla bir değişme-başkalaşma bulamazsın ve Allah’ın sünnetinde (tabii ve takdiri yasalar sisteminde) kesinlikle bir sapma ve caymaya rastlayamazsın
.
Kötülerin zararlarından korkarak hakkı savunmakdan kaçanlar, sonunda zülüm ateşine odun olurlar, karanlıklara karşı en azından bir mum yakanlar ise, aydınlık çağlara kapı açarlar. zalimlerin aziz ve yoğun, mazlumların ise aciz ve yorgun olduğu bir dönemde, ilimle beslenmiş sağlam ve Sapmaz bir imana sahip olmayanlar, İslami gerçekleri ve insani gerekleri savunamazlar,çünkü korkak kimselerde olgun iman, imanı zayıf kimselerde ise dolgun vicdan bulunamaz. Milli çözüm haykırıyor hakkı çünkü imani ve vicdanı dolgun elhamdülillah!!!
Hak Davada Neferiz !
Zalime hiçbir zaman taraf olmadık!
Dünya çıkarı için davamız satmadık!
İkili oynayanlara alkış tutmadık !
Bu davada hep kalışımız ondan .
Biz sahipsiziz Ya Rab ,bize sahip çıktın !
Ve Eşref – i Mahluk kıldın,yolumuz aydınlattın!
Bu kadar zulüm varken bizi ortak etmedin,
Hak davada her zaman neferiz ondan .
Bizim hayalimize aklınız yetmiyor bari çabamıza dokunmayın!
Bunun gibi, yine) Salih peygambere de dediler ki: “Sen (böyle davalara ve iddialara kalkışmadan, tabularımıza ve tağutlarımıza karışmadan) önce; aramızda, kendisinden (hayır ve hizmet) umulan (ve saygı duyulan) birisiydin. (Şimdi) Atalarımızın uyageldiği (ve o şekilde ibadet ettiği) din anlayışından (ve alışageldiğimiz bu hayat tarzından) sen bizi vazgeçirip engelleyecek misin? Doğrusu bizi davet ettiğin şeyden (adil ve asil bir sistemin gerçekleşebilmesinden; Allah’ın dininin, bugünkü düzenden daha çok huzur ve refah vereceğinden) kuşku verici bir tereddüt içindeyiz.”
İşte bu tavır ve tepki: sadece dünya hayatını ve şahsi menfaatlerini düşünen, ahirete ve sonsuz cennete değer vermeyen; hürriyet ve haysiyet içinde yaşamayı hak edecek bir bedel ödemeye girişemeyen; haklı ve hayırlı olduğuna kanaat getirseler de, o davanın başarılı olacağından ve Allah’ın izniyle mutlu sonuçlar doğuracağından endişe eden; bencil ve beleşçi toplumların, basit karakteridir. ve elbette küçük hesap ve heveslerin sahipleri asla büyük hedeflere erişemeyecetir ve milli çözüm yolundaki sadıklar sevinecek inşaallah !
HÜKÜMLERE UYGUN YAZILAN GERÇEKLER!..
“Onlar hâlâ cahiliye hükümlerini (Kur’an’ın tabii ve temel hukuk kurallarına, evrensel insan haklarına ve en güzel İslam ahlâkına aykırı düzenleri) mi arıyorlar? Kesin bilgiye (yakine) dayanan sağlam inanca sahip bir topluluk için, hüküm ve hikmeti (kural ve prensipleri) Allah’tan daha güzel olan kimdir?”
Maide 50
“(Zavallı şaşkınlar ve sapkınlar) Allah’ı bırakıp kendilerine (gerçek anlamda) yarar ve zarar sağlayamayacak olan şeylere (zalim kişilere ve ülkelere) kulluk (ve hizmet) ediyorlar. İşte (asıl tehlikeli ve gizli) kâfir; kendi Rabbine (ve sadık mü’minlere) karşı (şeytani güçlere) arka çıkandır (veya; asıl kâfir, Rabbine karşı gelenlere destek olandır).”
Furkan/55
“Kim (İslam’a ve insanlığa yararlı) iyi bir işe (haklı ve hayırlı bir kişiye) aracılık ederse, onun da o işten bir sevap ve nasibi vardır. Kim de kötü bir işe aracılık yapar (yanlış ve yararsız neticelere şefaatçi ve yardımcı olur)sa, onun da (bu kötülüklerden elbette) günahı ve payı olacaktır. Allah her şeyin (ve herkesin) üzerinde koruyucu ve hesap sorucu olandır (ve hak ettiği karşılığı verendir).”
Nisa 85
“Öyle ise (Hakk davaya sızan gizli gâvurlara ve şeytani odaklara uşaklık yapan din âlimi) münafıklar konusunda ne diye ikiye ayrılıyor (ve bir çoğunuz hâlâ onları sahiplenip savunuyorsunuz?) Allah, kazandıkları (günahları ve sadık mü’minlere kazdıkları tuzakları) yüzünden onları tersine çevirip tepetaklak ettiği halde, siz Allah’ın saptırdığını hâlâ hidayete erdirmek (ve bu marazlı münafıkları masum ve mazur göstermek mi) istiyorsunuz?! (Bu bir nifak hastalığıdır!) Allah kimi saptırırsa, artık Sen kesin olarak (hidayet bulması ve kurtulması için) bir yol bulamazsın.
Nisa/88
“(Münafıkların Hz. Peygamberle ilgili; savaş gelirlerini keyfince ve yakın çevresine harcayıverdiği yönündeki itham ve iddiaları asılsızdır.) “Yeğüll” yapmak (yani ganimet malından gizlice bir şey aşırmak ve emanete-Beytü’l mâl’e hıyanette bulunmak) bir Peygambere asla yakışır (tavır) olmayacaktır. (Bu tür ithamlar Elçiye iftiradır.) Her kim, (ganimetten, devlet hazinesinden veya cihad bütçesinden) ihanetle bir şey çalarsa, kıyamet günü, o (haksız ve ahlâksız yollarla) aldıklarını (sırtlamış ve Allah’ın lanetine uğramış vaziyette) gelip (âleme rezil edilecektir). Sonra, (zerre kadar) haksızlık edilmeden, her nefsin kazandığı kendisine eksiksiz olarak ödenecektir.”
Ali-imran/161
“…Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla ve ağır (zina iftirasıyla yanınıza) gelenler, kendi içinizden (zahiren sizinle birlikte hareket eden) bir ekiptir; siz onu (iftira olayını) kendiniz için (kötü) bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır. (Çünkü bu tavırları, münafıkların tanınmasına ve ayrışmasına vesile olacaktır.) Onlardan her bir kişi kazandığı günahın cezasını çekecektir. Onlardan (iftiranın) büyüğünü yüklenen (o çirkin yalanı uyduruveren) ise daha ağır bir azabı hak etmiştir.”
Nur Suresi 11
“Ey iman edenler! Hakk üzere durup adaleti yerine getirmeye çalışan (hâkimler) ve Allah için doğru söyleyen şahitler olun. (Dürüstlükten ve hakkaniyetten asla uzaklaşmayın.) Velev ki bu şahitliğiniz kendinizin, ana-babanızın veya akraba ve yakınlarınızın aleyhine bile olsa! (Yine doğruluktan ve Hakk’tan ayrılmayın. Üzerine şahitlik veya hâkimlik yapacağınız kimseler,) Onlar ister zengin olsun ister fakir bulunsun (yine sakın adaletten ve doğru bildiğinizden caymayın) . Çünkü (taraflar kim olursa olsun,) Allah ikisine de sizden daha yakındır. (Yani, bizzat Onun kullarıdır, buna rağmen adaleti buyurmaktadır.) Onun için siz adaletten ayrılıp haddinizi aşarak (Hakk’tan yüz çevirip) nefsin hevâsına uymayın. Eğer (adaletten ve doğru şahitlikten) dilinizi eğip bükerseniz veya büsbütün Hakk’tan yüz çevirirseniz, Allah şüphesiz yaptıklarınızdan Haberdardır.”
Nisa 135
Ahzab 23
“Mü’minlerden öyle (mert ve metin) erler vardır ki, Allah ile yaptıkları ahide sadakat gösterdiler; böylece onlardan kimi adağını gerçekleştirip (Hakk uğrunda canını vermiştir), kimi de (gönülden cenneti ve şahadeti umup) beklemektedir. Onlar hiçbir vazgeçme ve yan çizme (bedel ve bahane) ile (Allah adına verdikleri sözlerini) değiştirmemişlerdir.”
Ahzab 23
“Zafer yakındır”
Milli Çözüm vurdu dengesi şaştı
Şeytani tiplerin uykusu kaçtı
Mü’min, mücahide umutlar saçtı
Milli Çözüm nefes oldu bizlere..
Talimi terbiyesi, sertliği ondan…
Mehdi Cemalmiş, Mesih ise Celal,
Davasın sırtlanır, şerefkar her hal,
Siyonu yıkacak, olacak ikbal,
Talimi terbiyesi, sertliği ondan…