YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6902e6a4a11ca
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 8 5 2
Bugün : 6326
Dün : 38192
Bu ay : 1304886
Geçen ay : 1355873
Toplam : 44337131
IP'niz : 216.73.216.49

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

“Dostuna güvenmek; “O bunu asla yapmaz!’’ demek değildir. Gerçek güven; “O bunu yapmışsa, her halde bir bildiği ve geçerli bir gerekçesi vardır. Kendisine sorup hikmetini ve mazeretini öğrenmem gerekir’’ demektir. Büyük dostluklarda ve zorlu yolculuklarda ara sıra tökezlemek, hatta düşmek bile olağan kabul edilir; ancak tekrar kalkmasını ve yeni bir heyecanla birlikte yola koyulmasını bilenler, kutlu menzile erişecektir.”

Üstad Ahmet Akgül

      

      

KİMSEYE YARANAMADIM

      

Mertlik karakterim, düşünmem hile

Şahsi ayıpları, getirmem dile

Hainlik olarak, düşmana bile

Niyetim olmadı, kastım olmadı…

    

Kâbe kıblegâhım, Medine mihrab

Bir avuç yaranım, şu ulül el-bab

Hasetliğe kaydı, akraba ahbab

Barıştım olmadı, küstüm olmadı…

      

Bilgi birikimi, tüm asırların

Kur’an’da saklıdır, anasırların1

Kasası olmuşum, nice sırların

Yutkundum olmadı, kustum olmadı…

    

Bozuldu insanın, maya terkibi

“Elenen üzümün, çer çöpü gibi”2

En dindar Müslüman, AB ekibi

Ölçü; Kur’an’a el, bastım olmadı…

    

Kan ağlar Suriye, Libya Arakan

Mutlaka gelecek, devr-i Erbakan

Düşük profilli, basit boşbakan

Gevşettim olmadı, kastım olmadı…

    

Haram kazanılan, bal kaymakların

Karşısına çıktım, tüm kaypakların

Kirli çamaşırın, münafıkların

Serdim de olmadı, astım olmadı…

      

Çıkarına dokun, çıkar cinsliği

Belli değil onun, cinnlik insliği

Münafıklar aynen, manda pisliği

Atladım olmadı, bastım olmadı…

    

Eski dostlar sağa, sola savruldu

Hain durur; benden, hesap soruldu

Gerçekleri yazan, kolum yoruldu

Konuştum olmadı, sustum olmadı…

    

Hakkı savun; olma, siyona çırak

Rahmana yakın ol, şeytana ırak

Allah razı olsun, başkasın bırak

Coştum da olmadı, pustum olmadı…

    

1- Anasır: Maddeyi ve Mevcudatı oluşturan temel unsurlar.

2- “Uzun zaman sonra, elenen kuru üzüm misali, insanların iyileri gider, kötüleri kalır” mealinde bir hadisi şerif.

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Kâzım GÜLFİDAN

Kâzım GÜLFİDAN

Abone ol
Bildir
5 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Çünkü Muhterem Hocam, Siz bu çağın insanlarına 100 beden büyüktünüz…
Hikmetle ilimler, edinip paylaştınız,
Sapmadınız bir milim, siyona düşmandınız,
Hainle işbirlikçiyi, birlikte andınız,
Fikrettiniz olmadı, zikrettiniz olmadı…

Çünkü Muhterem Hocam, Siz bu çağın insanlarına 100 beden büyüktünüz…

SOLAN YAPRAKLAR, NEFSİNE KÖLE OLAN İNSANLAR!
Eskide kaldı o samimiyet yaklaşımları
Değerli kılan adamlığıydı, insanları
Değişen devran değil, insanların ayarları
Bozulmuş, artık tutmaz mayaları

Parmakla sayılı, söylemiyle yaşamı uyan
Hak yolda, hakkıyla, canla başla koşan
Kazanır, ölçüsü Kur-an ve Resulullah olan
Ahlak ve maneviyatla, hayırda yarışan

Kimi makamın kölesi, bir çoğu paranın
Gösteriş ruhuna işlemiş, dünyalıkların
Haram helal karışmış, sinyalidir domuzlaşmanın
Kibir, kin ve ego, başıdır hastalıkların

Söylenecek çok sözümüz var amma
Bu kadarı yeterli, arif olana ve anlayana
Kısacası aldanılır, çivisi çıkmış dünyaya
Sağcısı solcusu, dincisi dinsizi, şimdi aynı ayarda

Münafık karakterlere!
İçten içe sürekli kurgu yapan, en bayağı ve hazımsızlık içeren iftiraları atan münafık karakterleri en güzel tarif eden bölüm ile bizim ifade etmek isteyip de edemediğimiz gerçekler dile gelmiş: “Çıkarına dokun, çıkar cinsliği
Belli değil onun, cinnlik insliği
Münafıklar aynen, manda pisliği
Atladım olmadı, bastım olmadı…”
Evet yeryüzünde kimseye, hiç bir konuda bir şeyi ispat etme yahut bir kişinin rızasını alma gibi zorunluluk olmadan; sadece Cenab-ı Hakkın rızası doğrultusunda hareket ederek bu kaypak ve bozuk tiplerden uzak durulabiliyor. Kendine rehber olarak Kuran-ı Kerim’i ve sünneti seçen Milli Çözüm ekibi elbette bu saldırılar nedeniyle bazen sıkıntıya düşsede akıbetin muttakilerin olduğu inancıyla Cenab-ı Hakkın himayesine sığınıp onun rızası doğrultusunda mücadelesine devam etmekte. Mevlam Üstad Ahmet Akgül ve tüm dergi yazarlarına güç kuvvet versin.

Müjde Hak’tı!..
Ne yaptınsa Hakkın,hatırı için
Mümin huzur buldu,münafık çattı…
Sadık’ı oldugun,Sultan hakkı çin
Devrilsin deccalizm,çün müjde haktı!..

HAL BÖYLE İKEN BİZE DÜŞEN BUGÜN ÜSTAT AHMET AKGÜL HOCAMIZIN ANLATIKLARINI ANLAMAYA ÇALIŞMAK. Aksi perişanlık oluyordu.
Ahmet Akgül Hocamızı tarif eden bu güzide şiirden anladığımız ve hayatına şahit olduğumuz kadarıyla Üstadımız; Olaylara karşı mertlikle, net bir şekilde tavrını ortaya koymaktadır. Tuzak kurmak, hile yapmak, iftira atmak gibi bayağı tavırlardan uzaktır. Şahsi kusurları söyleyerek gıybet gibi bir gaflete dalmamaktadır. Davaya yapılan hıyanetlerin ve İslam dışı düşüncelerin ortadan kalkması için hiç durmadan mücadele içinde olmuştur.
Üstadımız olaylara karşı kanaatini belirtirken; günümüze kadar gelen tüm alim şahsiyetlerin bilgilerini, tarihi gerçekleri, çağımızın ulaştığı ilmi gerçekleri, yüzyılımızı aydınlatan Erbakan hocamızın fikirlerini, Kuran ve Sünnet ışığında değerlendirip, ilmiyle akıl süzgeçinden süzüp, İnsanlık için karanlıkları aydınlatmaktadır.
Bu temel dayanaklarımızdan yola çıkarak “AB yolundan gitmeyin, Abd ile kadim dost olunmaz, Milli Görüş prensiplerinden ayrılmayın, Milli Görüşteki hainlerin oyunlarına alet olmayın, TSK’ya düşmanlık Abd’ye askerlikdir, feto siyonizmin gemisidir” deyip, tarikatlere bakış açısından tutun İslamın rüyaya bakış açısına kadar, milliyetcilik ve laiklik kavramına kadar sayısız ilmi ve itiraz edilemez şekilde makale yazdığı halde bu gerçeklere nitelikli bir azınlığın haricinde inanan olmadı. Siyonun oyununa gelip AB ci olanlarda maya yokdu, İslamın uygun gördüğü hakikatlere itirazda ise büyük bir maraz vardı.
Üstadımızın kırk yıllık hizmet hayatında sayısız insan şuan adı bile unutulan tarikatelere, partilere, cemaatlere, Milli Görüşten kayarak gitti. Gidenlerin içinde hak davaya ve onun kutlu liderine hırlayanda vardı. Bu hıyanetlerin temelinde Yahudi oyununa bile bile alet olan olduğu gibi, at gözlüğünü takıp göremeyende vardı. Numan gibi, Gül gibi sayısız ihanet yapılanmalarını dile getirip tahribatı engelemeye çalışan Üstadımız; o gün kü miĺli görüşcü geçinenler ” sen fitne çıkartıyorsun, partimizi bölüyorsun, senin niyetin partiyi ele geçirmek,” gibi saysız iftiralara ve numan gibi şer ekibin sütü bozuk tavırlarıyla karşı karşıya kalıyordu. Zaman; kimin fitne çıkardığını, kimin partiyi bölmeye, kimin partiyi ele geçirmeye çalıştığını ortaya çıkarıyordu. En yakın örneği has parti vakasıydı. Ve kimin dava derdinde olduğu, kimin hak davaya sadık olduğu, kimin ferasetinin zirve olduğu, kimin yahudunin oyununu görüp bozmaya çalıştığını da ortaya çıkarıyordu.
HAL BÖYLE İKEN BİZE DÜŞEN BUGÜN ÜSTAT AHMET AKGÜL HOCAMIZIN ANLATIKLARINI ANLAMAYA ÇALIŞMAK. Aksi perişanlık oluyordu.

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
5
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...