MÜ’MİN MERT OLUR
Tez usanıp, yükten kaçma
Tekâmül hep, kert kert1 olur!
Gururlanıp, yüksek uçma
Çün düşmesi, çok sert olur!
Akıllı çirkefe batmaz
Yalan atmaz, haram yutmaz
Dönekler karakter tutmaz
Metin mü’min, tam mert olur!
Zor yola çıkma kaypakla
Bela bitmez, gün saymakla
Sakın tartışma ahmakla
Böyleleri hep zırt2 olur!
Huzur Kur’an’ın sayesi3
İylik kulun sermayesi
Dünya fani, her payesi4
Yakında hepsi pert5 olur!
Hayrı söyler mü’min dili
Kur’an kalbinin kandili
Peygamber onun delili
Mü’min emin ve net olur!
Kur’an Hak’kın fermanıdır
Tüm dertlerin dermanıdır
“Hayy-u Kayyum” her anıdır
Mevlâ kula “Samed”6 olur!
“Mihrap”7; harp için nazırlık8
Namaz, cihada hazırlık
Takvasız gönül mezarlık
Cehdü gayret, senet olur!
Gel Allah’a eyle biat9
Çün; “hayat, iman ve cihat”
Din gayretin yoksa, heyhat
Her şey başına dert olur!
Küfr kötülük, kalpte kirdir
Hayr amel yoksa, fakirdir
Hak’ka yönel, Allah “bir”dir
“Gul hüvellah, ahed” olur”!
Hak rızası yeter bana
Bakmam Receb’e Şaban’a
Kalbim kayarsa yabana
Süt konulan sepet olur!
Gel ey kardeş, kendin tanı
Hiç unutma, Yaratanı
Hak yolunda, ter atanı
Dosta makbul, Ahmet olur!
Lugatçe:
1- Kert Kert: Derece derece açılan iz, ince çıkıntı,
2- Zırt: Dengesiz ve ilgisiz çıkışlar yapan,
3- Saye: Gölge, himaye,
4- Paye: Rütbe, makam, mansıp,
5- Pert olmak: Araçların kaza sonucu tamir edilemeyecek şekilde hurdaya çıkması,
6- Samed: Herkesin ve her şeyin her türlü ihtiyacını veren sonsuz zengin; Allah (CC),
7- Mihrap: “Harb yeri” anlamında, camilerde imamın durduğu yer,
8- Nazırlık: Bakma, gözetme, kontrol etme mekânı,
9- Biat: Allah için Hak’ka bağlılık.

RIZANI İSTERİZ
İman bize bir Rehberdir,
Amelimiz eyler kandil,
Kulluk nasip eyle Rabbim!
Çün rızansız perisan oluruz!
DERTLİ OLUR!..
Özün yüzün ,doğru olsun
Vedud kalbin ,aşka koysun
Ey dil yeter,Rabbe kulsun
Dava ehli,dertli olur!..
Cihatladır Şeref ve İtibar
“Korkaklıkta ar, ilerlemekte şeref ve îtibâr var.
İnsan korkmakla kaderden kurtulmaz”
Mümin mert olur, münafık korkak
Sadık dert eder, inkarcı ise kaypak
Veremeceksen hakkını, talep etme kılıcı
Maddi manevi arın-yoğrul, Allah verir nasibini
**
Mümin mert, net, mümine karşı yumuşak ve merhametli olmalı, münafığa karşı sert ve şiddetli olmalıdır. Müminin karakterinin mücadele ve itaat, Yahudinin karakterinin inkar, kaypaklık ve kolaycılık barındırdığı Maide suresinde bizlere anlatılmaktadır. Bu kötü hasletlerden arınmak olgun mümine yakışandır. Rabbim tüm kötü hasletlerimizden kurtulup olgunlaşmamızı nasip etsin.
Mâide 21
(Hz. Musa halkına şöyle seslendi:) “Ey Kavmim, Allah’ın sizin için yazdığı (imtihan aracı ve hürriyet diyarı olarak saptadığı) kutsal topraklara (Kudüs ve civarına) girin ve sakın gerisin geri arkanıza dönüp (davanızdan vazgeçmeyin), yoksa hüsrana uğrayanlar olarak (Hakk’tan ve hayırdan) çevrilip gidersiniz.”
Mâide 22
(Beni İsrail) Dediler ki: “Ey Musa, orada (o topraklarda) gerçekten cebbar (güçlü ve zorba) bir topluluk vardır. (Onlarla mücadele etmemiz ve yenmemiz imkânsızdır). Onlar çıkmadıkça (oradan uzaklaştırılmadıkça) biz kesinlikle oraya girmeye (yeltenmeyeceğiz), şayet (bir şekilde oradan çıkıp) boşaltırlarsa, biz (o takdirde) elbette girip (yerleşeceğiz).”
Mâide 23
(Bunun üzerine) Bu korkaklar (ve kolaycı kaypaklar) arasında bulunup da, Allah’ın kendilerine nimet (fazilet ve gayret) verdiği iki kişi, (İsrailoğullarına dönüp şunları) söylemişti: “(Korkaklığa ve kahpelik yapmaya yönelmeyiniz, gevşeklik göstermeyiniz. Kutsal vatanınızı işgal eden zalim ve zorba topluluğun) Üzerine kapıdan (cepheden ve cesaretle hücum edip) giriniz. Böyle (bir gayret ve hareketle) girerseniz, şüphesiz siz galip geleceksiniz. Eğer (sahte değil samimi) mü’minlerseniz, sadece Allah’a tevekkül ediniz (şeytani kuşku ve kuruntularınızın peşinden gitmeyiniz!)”
Mâide 24
(Yahudiler bütün bu uyarılara rağmen) Dediler ki: “Ey Musa, o (zorbalar) orada durduğu sürece, biz hiçbir zaman asla oraya girmeyeceğiz (böyle bir tehlikeye göğüs germeyeceğiz). Bu nedenle, Sen ve Rabbin gidiniz, ikiniz savaşıp (düşmanları bertaraf ediniz), biz burada (her türlü tehlike ve tecavüzden uzak) durup (bekleyeceğiz).”
Şehevi zinciri kır, seyru süluk olur…
Bunca nasihatı, görmezden gelme,
Aklı olan, eder üstüne germe,
İlimle amel et, gafleti del de,
Şehevi zinciri kır, seyru süluk olur…