YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
692295b6dad72
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 5 3
Bugün : 4337
Dün : 47039
Bu ay : 945299
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45349120
IP'niz : 216.73.216.189

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

NİYE SEVDİM?

Zatın ki, münezzehtir, ey Can; şirkten ve şekilden ebedi
Eserin olan mevcudatı; tecelli aynan diye sevdim!..
Resulündür Ahmedi Mahmud; tezahürün Muhammed Mehdi
Ki, Ona uyan Sana uyar; ruhlara yâran diye sevdim!..

Ehad’sin, Samed’sin Allah’ım; ortağın ve nezirin yoktur
Ezel ve Ebed’sin, Vekil’sin her mahlûka; vezirin yoktur
Eşyada iş gören Sen’sin, ya; hâşâ eşin benzerin yoktur
Sultanım, güldesin, bülbüldesin; san’atın seyran diye sevdim!..

Lütfunla tenezzül buyurup; Rabbim, kullarınla konuşman
Hem didarını müjdeleyip, cennet dostlarınla kavuşman
Kim ki kul oldu, o kurtuldu; kim şeytandır, Hakka düşman
Huzura hasret insanlığa; Kur’an’ın ferman diye sevdim!..

Ruhundan üflediğin; nurdan, heykeldir insan-ı kâmil
Muhammed Mustafa değil mi, tüm Esmâ’na mazhar-ı şâmil?
Hep, Adem suretinde geldi; Cebrail, İsrafil, Mikail
Atomlar, fantomlar emrinde; melekler hayran diye sevdim!..

Her an yarattığın; her şey hülya, hakikat Sen’sin
Gönül ekranındaki gölge; âlem rü’ya, Hayy, hayat Sen’sin
Hükmün yürür Arz’da ve Arş’ta; cemal, cennet, hadikat1 Sen’sin
Kimi damlada boğulur, bize; dar gelir deryan diye sevdim!..

Bu can kulağıma Kur’an’ın, hikmetini duyurmasaydın
Zikrin ve fikrinle tatmin edip, kalbimi doyurmasaydın
N’olurdu halimiz Efendim; ya, inayet buyurmasaydın
“Necm-i Hidayet”te görünür; Hak, ayan beyan diye sevdim!..

Varlığından haberdar kılan; Hâlık olan sevilmez mi hiç?
Yüz binler âlemin Sultanı; Mâlik olan sevilmez mi hiç?
Her türlü övgüye saygıya; layık olan, sevilmez mi hiç?
Cana Canan, ruha Yezdan’sın; Hannan-ü Mennan diye sevdim!..

  1. Hadikat: Bahçe.
4.8 17 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Rahmet PAKGÜL

Rahmet PAKGÜL

Subscribe
Bildir
13 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

ŞÜKÜRLER OLSUN RABBİMİZE!

Bu can kulağıma Kur’an’ın, hikmetini duyurmasaydın
Zikrin ve fikrinle tatmin edip, kalbimi doyurmasaydın
N’olurdu halimiz Efendim; ya, inayet buyurmasaydın
“Necm-i Hidayet”te görünür; Hak, ayan beyan diye sevdim!..

.

Kur’an’ın Hidayet nuruyla Hikmet denizine daldırıp bizi aydınlatan Rabbimize şükürler olsun.

Zikrullah ve Fikrullah ile yoğrulup kalbimizi itminana ulaştıran Rabbimize şükürler olsun.

İnayet ve yardımıyla bizlere sahip çıkıp, nefsimize ve şeytana köle kılmayan Rabbimize şükürler olsun.

Hidayet Yıldızı ile Hakkı bize bildirip, sevdirip, ona sahip çıkarak şereflendiren Rabbimize şükürler olsun.

Last edited 6 ay önce by Mehmet Akif AVCI

Varlığından haberdar kılan; Hâlık olan sevilmez mi hiç?
Yüz binler âlemin Sultanı; Mâlik olan sevilmez mi hiç?
Her türlü övgüye saygıya; layık olan, sevilmez mi hiç?
Cana Canan, ruha Yezdan’sın; Hannan-ü Mennan diye sevdim!..

Kıtmirin olmak, ne şeref

Rü’yetinle, kıl müşerref

Mal makamdan, bin kez eşref

İzinde bir, er Allah’ım!..

Hasret beni, nice yaksın

Lütfet gönül, Dosta baksın

Bu alnımdan, daim aksın

Hak yolunda, ter Allah’ım!..

SEVGİNİN VE SEVGİLİNİN KARARGÂHI

(Ey Nebim, Sen ve kıyamete kadar sadık ümmetin) Orada (İslami hareketi yaralamak ve düşmana yaranmak üzere kurulan mescitte ve mahfilde), sakın ve asla (namaza) durma! (Ayrılık ve münafıklık merkezine, mezhebine ve partisine katılma!) Elbette ilk gününden (ve temelinden) itibaren takva (ve Hakk dava) üzerine kurulan (ve bu farkını ve faziletini koruyan) mescit (ve karargâh merkezinde ibadet ve hizmet niyetiyle sağlam ve sadık dimdik ayakta) durmak (imana ve insanlığa) daha layıktır. (Çünkü) Orada (ruhen ve ahlâken) temizlenmeyi (Allah’ın rızasına ve rıdvanına erişmeyi) seven (adalet düzeninin hâkimiyetini gönülden isteyen mert ve metin) adamlar vardır. Allah da, (küfürden, kötülükten, günah kirinden ve nankörlükten) temizlenenleri elbette sevmektedir.

Tevbe Suresi 108

Şüphesiz; Rabbim bu senin özel lütfundur,ikramındır,ihsanındır
Şükrünü de hakkıyla eda edenlerden eyle…

Nahl 16
Ve (Allah daha başka) alâmet ve işaretler de (var etmiştir ki örneğin;) onlar “Necmi” ile (Din Yıldızı veya Resulüllah’ın izah ettiği Kur’an kuralları ile) hidayeti (Hakk Dini ve adalet düzenini) bulabileceklerdir. [Not: Bu ayette hem kutup yıldızı ile geceleri okyanuslarda ve çöl sahralarında yön tayinine dikkat çekilmekte, hem de Hz. Peygamber Efendimize ve Mehdiyet rehberliğine işaret edilmektedir.]

Fetih 10
(Ey Resulüm!) Şüphesiz (Hakk ve adalet hâkim kılınsın, zulüm ve küfür düzenleri yıkılsın diye, imani ve insani bir mesuliyetle) Sana biat edenler, (bağlılık sözü verenler, aslında ve aynen) ancak Allah’a biat etmiş (gibi)dirler. (Sanki) Allah’ın eli (Seninle biat ve itaat sözleşmesi yapan) şahısların elleri üzerindedir. (Hakk ve hayır adına biat edip sadakat gösterenler Allah’ın özel inayeti ve hidayeti içindedirler.) Bu nedenle artık kim ahdini bozar (Hakk davadan ve sadakatten ayrılır)sa, o sadece kendi aleyhine ahdini bozmuş birisidir. Her kim de Allah’a verdiği ahdine vefa gösterir (sadakat, samimiyet ve gayretini devam ettirir)se, (Allah kesinlikle) ona da büyük bir ecir (şeref ve zafer) verecektir.

NİYE SEVDİM?

Lütfunla tenezzül buyurup; Rabbim, kullarınla konuşman
Hem didarını müjdeleyip, cennet dostlarınla kavuşman
Kim ki kul oldu, o kurtuldu; kim şeytandır, Hakka düşman
Huzura hasret insanlığa; Kur’an’ın ferman diye sevdim!..

Rabbimiz gönderdiği peygamberlerle ve son peygamber Efendimiz sav. den sonra her yüz yılda gönderdiği elçiler – rehber şahsiyetler- Kur’an’a Tercüman olan Şahsiyetlerle insanlığı, dünyaya gönderiliş amacına uygun bir ömür sürmemiz için biz insanlara emek harcayan Rehber Şahsiyetler eliyle Batıla Şeytana askerlik yapmamamız için , Allah’a hakkıyla kul olmak için elimizden tutmalarını, zamanımızın Rehber şahsiyetini arayıp bulma ve O’na tâbi ve taraf olmamızı gönüllerimize lütfedip ibadet ve taatlerimizle yaratıcımızla namazla olsun, hayat kitabımız olan Kur’an’ı okuyarak olsun konuşmamızı lütfeden rabbimize hamdü senalar ediyoruz. Bu hayat imtihanımızda geçerli puan aldığımız takdirde cemalullahınla müjdeleyip, cennet dostlarınla buluşturup son suz mutluluğa saadete ulaşmamıza vesile olan aynı zamanda Hakka düşman olmaktan yani şeytanlaşmaktan da korunmamıza vesile olan , her daim Kur’an’ı bir kurtuluş fermanı olarak beyinlerimize gönüllerimize kazınmasına vesile olan , Asrımızın ve Kur’an’ın Tercümanı Rehber Şahsiyeti sevmek ne demek, TEVBE SURESİ 120. AYETİNİN gereğini yerine getirmek bizler için vazgeçilmez sorumluluklarımız arasındadır. Yüce yaratıcıyı sevebilmek – Yüce yaratıcıya hakkıyla kul olabilmek için – Yüce yaratıcıyı hakkıyla tanıyabilmek anlayabilmek yaşayabilmenin yolu dünyadaki O’nu C.C.’nü temsil eden zamanın ve Kur’an’ın Tercümanı Rehber Şahsiyetlere tâbi ve taraf olmak onların hizmetine koşturmak, bıkkınlık göstremeden usanmadan şeytanın iğvalarına aldırış etmeden , çünkü ne kadar zamanımızı paramızı malımızı gayretimizi ayırdıysak rabbimiz HAKK ÜZERE ve HAKK DAVADA kalmamızı lütfedecektir. Sevgimiz ancak böyle daim kalacak ve daim olacaktır.
TEVBE SURESİ 120.Ayette şöyle buyruluyor:

Medine ehline ve çevresindeki Bedevilere, (kıyamete kadar şehirlerde ve köylerde yaşayan tüm mü’minlere; kesinlikle) Allah’ın Elçisinden (ve emirlerinden) geri kalmaları (Onu yalnız ve yardımsız bırakmaları), kendi nefislerini Onun nefsine tercih etmeye kalkışmaları, (Resulüllah’tan önce kendi canlarını ve çıkarlarını koruyup kollamaları, asla imanla bağdaşır ve) yakışır (bir tavır) değildir. Bu böyledir, çünkü; gerçekten onların (cihad, itaat ve sadakat ehli olmaları halinde), Allah yolunda çektikleri bir susuzluğa, bir yorgunluğa (ve uykusuzluğa) ve ‘dayanılmaz bir açlık (duygusuna katlanmaları’ ve yine); kâfirleri ‘kin ve öfkeyle ayaklandıracak’ (şekilde) bir yere (tebliğ ve cihad niyetiyle) ayak basmaları ve düşmana karşı bir başarı kazanmaları karşılığında, mutlaka kendilerine bunlardan dolayı salih bir amel (sevabı) yazılmış olması nedeniyle (mü’minlerin gafletten ve tembellikten uyarılıp, müjdelenmesi için)dir. Şüphesiz Allah, (görevini) ihsan (şuuruyla, iyilik ve titizlik duygusuyla) yapanların ecrini zayi etmeyecek (boşa vermeyecek)tir.
Bakınız: http://www.mealikerim.com/9/tevbe/120

Last edited 6 ay önce by Osman Nuri ÇELİK

Bizi var eden, varlığından haberdar eden, İslam üzere yaratıp, yolunda olanları sevdiren Rabbimiz; bizi de sevdiklerine katsın. Razı olduğu kullarına katsın inşallah…

“Varlığından haberdar kılan; Hâlık olan sevilmez mi hiç?
Yüz binler âlemin Sultanı; Mâlik olan sevilmez mi hiç?
Her türlü övgüye saygıya; layık olan, sevilmez mi hiç?
Cana Canan, ruha Yezdan’sın; Hannan-ü Mennan diye sevdim!..”

Allah’a ve en yüce tecellisine duyulan eşsiz aşkın yanında, Hak davasını sebat ve sadakatle savunmak…
Tarihe elmas ve yakutlarla yazılacak bir olay!        

Şahidi, tarafı olmak, Allah’ın ne büyük bir lütfu.
Cenab-ı Hakk’a hamd olsun; bu, sürekli şükredilmesi gereken bir fazilettir.

Aynı zamanda Fetih Suresi 9. ayetteki ilahi emrin (yerine getirilmesi hususunda), zamanımızda ete kemiğe bürünmüş bir tezahürene şahit olmaktayız. 
 “Ki (ey kullarım! Bu vesile ile siz) Allah’a ve Resulüne iman edesiniz, Onu savunup destekleyesiniz, Ona içtenlikle saygı gösterip (dinine ve davasına) yardım edesiniz (diyedir.) Ve sabah akşam (her yerde ve her halde) O’nu (hatırlayıp) tesbihle yüceltmeniz (ve O’nun emir ve hükümlerine göre hayat sürüp huzura ermeniz) içindir.” Fetih 9

Last edited 6 ay önce by Mus'ab Eryıldız

Bu can kulağıma Kur’an’ın, hikmetini duyurmasaydın
Zikrin ve fikrinle tatmin edip, kalbimi doyurmasaydın
N’olurdu halimiz Efendim; ya, inayet buyurmasaydın
“Necm-i Hidayet”te görünür; Hak, ayan beyan diye sevdim!..

Her an Allah’la beraber olmak, her halde imtihan şuuru ile yaşamak şuurun ve huzurun kaynağıdır. Aziz Erbakan Hocamızın manevi mirasını ve haklı davasını takip ve temsil eden Milli Çözüm Dostları ve Yayınlarıdır. Bunun farkına varamayanlar ve şükrünü yapamayanlar, gaflette ve hüsrandadır.

 

Varlığından haberdar kılan; Hâlık olan sevilmez mi hiç?
Yüz binler âlemin Sultanı; Mâlik olan sevilmez mi hiç?
Her türlü övgüye saygıya; layık olan, sevilmez mi hiç?
Cana Canan, ruha Yezdan’sın; Hannan-ü Mennan diye sevdim!..

Ehad’sin, Samed’sin Allah’ım; ortağın ve nezirin yoktur
Ezel ve Ebed’sin, Vekil’sin her mahlûka; vezirin yoktur
Eşyada iş gören Sen’sin, ya; hâşâ eşin benzerin yoktur
Sultanım, güldesin, bülbüldesin; san’atın seyran diye sevdim

İhlâs 1
(Ey Resulüm, “Allah’ın nasıl bir varlık olduğunu bize açıkla” diyenlere) De ki: “O Allah, birdir. (Eşi, dengi, benzeri, şeriki, yardım edicisi, ihtiyaç hissettiği, öncesi, ölmesi, acizliği, eksikliği, bilgi yetersizliği ve beceriksizliği asla bulunmayan tek ve gerçek İlahtır.)”

İhlâs 2
(O) “Allah, Samed’dir. (Her yaratığın Kendisine muhtaç bulunduğu şekilde, sonsuz ve kusursuz zengin olandır. Kendisi hiçbir şeye, hiç kimseye ve hiçbir şekilde asla ihtiyaç duymayandır, ama her şey O’na muhtaçtır.)”
Mealikerim.com

Bakara 255
Allah (O’dur ki), Kendisinden başka hiçbir ilah yoktur. (Ve bu asla mümkün değildir.) O sürekli diridir ve yarattıklarını koruyup yönetendir. O’nun bir (an bile) uyuklaması (gaflet basması) ve uykuya dalması yoktur. (Allah bu kusurlardan münezzehtir.) Göklerde ve yerde olanların hepsi O’nundur. (Her şey O’nun elinde ve emrindedir.) O’nun izni olmadan, (Allah’ın) katında kim (başkalarına aracılık için) şefaat edebilir? O, onların geçmişlerini ve geleceklerini (bütün mahlûkatın önceden ettiklerini ve sonradan işleyeceklerini) bilir. Onlar (kulları) ise, O’nun ilminden, O’nun dilediğinin dışında hiçbir şeyi (anlayıp) kavrayamazlar. (Bildiklerini de Allah öğretir.) O’nun Kürsüsü (hükümranlığı), gökleri ve yeri (tamamen) kaplamış ve kuşatmış vaziyettedir. Onları (gökleri ve yeri) koruyup gözetmek (ve bu harika kâinat düzenini yürütmek, asla) O’na ağır da gelmemektedir. O, çok Yücedir, çok büyük Azamet sahibidir.
https://www.mealikerim.com/2/bakara/255

Halimiz n’olurdu iki cihanda?
Rabbimiz kıymetini bilmeyi ve nankörlük etmemeyi nasip etsin inşaAllah.

Bu can kulağıma Kur’an’ın, hikmetini duyurmasaydın
Zikrin ve fikrinle tatmin edip, kalbimi doyurmasaydın
N’olurdu halimiz Efendim; ya, inayet buyurmasaydın
“Necm-i Hidayet”te görünür; Hak, ayan beyan diye sevdim!..

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
13
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...