YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6922fcf896cab
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 5 3
Bugün : 21054
Dün : 47039
Bu ay : 962016
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45365837
IP'niz : 216.73.216.189

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

 

YAHUDİ BAŞ HAHAMLARIN ERDOĞAN AŞKI

VE

İSLAMCILARIN DİLSİZ ŞEYTANLIĞI

        

 ERDOGAN BAŞ HAHAMLAR

        

Türkiye Yahudi Hahambaşı İsak Haleva’nın, İslam Ülkeleri Hahamlarının Birlik Toplantısı sonrasında Ak Saray’da Sn. Recep T. Erdoğan’a sekiz kollu şamdan hediyesi takdim programında; kendilerine İbranice, Arvit ve kutsama duası yapılmıştı ve Sn. Cumhurbaşkanı’nın Yahudi Hahamlar karşısında gayet hürmetkâr ve teslimkâr bir tavır takındığı dikkatlerden kaçmamıştı. (22.12.2021)

“Tanrı, yüce Devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Başkanı Ulu Efendimiz Erdoğan’ı koruyup esirgesin. Kendilerine soy-boy versin, yardım etsin, hep yükseklere eriştirsin, şanını yüceltsin!..”

Beştepe’de Ak Saray’da birçok ülkeden hahambaşı ve hahamların katıldığı kabulde, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da hazır bulunmuşlardı.

Sn. Erdoğan’ın huşû ve hürmetle ağırladığı Yahudi Baş Hahamları arasında şu isimler yer almıştı:

Türkiye Hahambaşı İsak Haleva,

Türkiye Hahambaşısı Genel Sekreteri Yusuf Altıntaş,

Türk Yahudi Toplumu Başkan Vekili Moris Levi,

Türk Yahudi Toplumu Başkan Asistanı Yusuf Desaban,

Türk Yahudi Toplumu Delegasyon Başkanları İshak İbrahimzadeh ve Erol Kohen,

ARIS Başkanı ve İstanbul Aşkenaz Cemaati Hahamı Mendy Chitrik,

ARIS Kurul Koordinatörü Reuben Eli Ovits,

Dünya Dağ Yahudileri Kongresi Başkanı Akif Gilalov,

Buhara Özbekistan Yahudi Kongresi Başkan Yardımcısı Edi Mordechayev,

Arnavutluk ve Kosova Hahambaşı Yoel Kaplan,

Azerbaycan Hahambaşı Shneur Segal,

İran Hahambaşı Yehuda Gerami,

Kırgızistan Hahambaşı Arie Reichman,

Kazakistan Hahambaşı Yeshaya Cohen,

Rusya Hahambaşı Berel Lazar,

Uganda Hahambaşı Moshe Raskin,

Eski Mısır Hahambaşı Avraham Dayan,

İstanbul Hahamları: Menachem Porush, David Sevi, Naftali Haleva, İsak Alaluf, Avraam Gerson, Izak Peres,

Birleşik Arap Emirlikleri Hahamı Levi Duchman,

KKTC Hahamı Chaim Hillel Azimov,

Rusya Hahamları İtschak Deutsch, Dani Krichevsky,

İran Yahudi Cemaati New York temsilcisi Zelman Lowenthal,

Almati Hahamları Saadya Liberov, Elchanan Cohen,

Bakü Hahamı Shneur Elimelech,

İsfahan Hahamı Eliyahu Saidian,

Nursultan Hahamı Shmuel Karnauh.

Şimdi soruyoruz; Rahmetli Erbakan Hoca’ya derin bir nefret, husumet ve adavet besleyen Yahudi Hahamların, bu Tayyip Erdoğan aşkı, nereden kaynaklanmaktaydı? Sn. Cumhurbaşkanı, hazır fırsat doğmuşken bu Baş Hahamlara: “Siyonist ve işgalci İsrail’in, Filistinli mazlumlara uyguladığı dehşet ve vahşet işkencelerine son vermesi konusunda bir girişimde bulunmalarını” hiç tavsiye buyurmuş ve bu konuları gündeme taşımışlar mıydı?

Yoksa bu ağırlama ve 8 kollu Yahudi şamdanını alıp uğurlama; sadece ekonomik destek arayışı ve yaklaşan Cumhurbaşkanlığı seçim yatırımıyla mı sınırlıydı? Sahi Doların -şimdilik geçici ve cüzi olarak- aşağı çekilmesiyle, bu Yahudi Hahamların sarayda konuk edilmesi arasında bir bağlantı var mıydı?

Oysa Filistin’deki Ortodoks Hristiyanların manevi lideri Patrik Ataullah Hanna bile, İsrail’in zorbalık ve barbarlıklarına başkaldırıp, kendi dindaşlarına: “Noel’i kutlamak yerine İsrail işgaline karşı bilinçlenip direnme” çağrısı yapmıştı. Şimdi Sn. Erdoğan’dan, Beştepe’de ağırladığı ve özel ödül aldığı Yahudi Hahamlarına, en azından Filistinli Patrik kadar tepki koymasını beklemek elbette hakkımızdı.

Ve ey, bazı Diyanet mensubu ilim ehline ve saygın kanaat önderlerine, Erbakan Hocamız “Başbakanlıkta iftar verdi!..” diye kıyametleri koparan ve düşük kıymetlerini ortaya koyan laiklik laklakçıları! Yahudi Baş Hahamlar Sn. Erdoğan’ı ziyaret edip iltifatlara boğmaları ve Tevrat’tan dualar okumaları karşısında, sizin o laçkalaşmış ve sadece İslam düşmanlığına kılıf yapılmış laiklik putunuz neden böğürmeye başlamamıştı!?

Ve yine bir müddet önce bu dünyadan ayrılan Oğuzhan Asiltürk’ün “SP yöneticilerinin, Tayyip Bey’i ve AKP’li yetkili kardeşlerimizi gereksiz şekilde ve sürekli tenkit etmeleri çok yanlıştır. Bu nedenle mevcut SP yönetiminin değiştirilmesi lazımdır!” anlamındaki yaklaşımlarıyla, şimdi Dünya İslam ülkeleri BAŞ HAHAMLARININ Erdoğan’a bakış açılarının ve destek çıkmalarının tıpatıp aynı olması acaba hangi gerekçe ve gevezeliklerle açıklanacaktı?

Ve yine hâlâ hiç utanmadan: “Erdoğan Erbakan’ın devamıdır… Erbakan, Yahudi merkezleri aldatıp oyalamak ve Erdoğan’ın işini kolaylaştırmak için ona resmen muhalif davranmıştır!..” hezeyanlarını kurgulayanların… Ve şeytani güçlerin desteklediği AKP’yi aklamak için Erbakan’ı istismar etmekten sakınmayıp, sanki O’nun aziz hatırasından intikam alır gibi uşaklık ve yavşaklık fırsatlarını kusanların, bu Yahudi Hahamların Erdoğan hayranlıklarını ve dualarını görüp duyduktan sonra bile, hâlâ yüzlerinin kızarmaması da ibretlik bir manzaraydı ve tam bir münafıklık marazıydı!

Bu arada, Flash TV Hafta Sonu Gündem programına konuk olan (19 Aralık 2021 saat: 20:25) Erol Mütercimler tam bir müfteri sıfatıyla ve müptezellik ağzıyla: “Bu Erdoğan’ın, faiz konusundaki ve başka hususlardaki istismarcılık ve her şeyi NASS’a dayandırmacılık huylarını, O’nun devamı oldukları Erbakan’dan almışlardı. O da hep bunlar gibi davranırdı ve ülkemizin başına ne işler açmıştı!..” anlamında; alâkasız ve ahlâksız ithamlarda bulunmuşlardı. Erol Mütercimler denen bu zavallı zırvacıya sormak lazımdı:

Madem Erbakan da, Erdoğan gibi din istismarcısıydı ve ülkemizin değil dış güçlerin işine yarardı… Öyle ise neden O’nun Başbakanlığına 11 ay dayanamayan odaklar, şimdi Erdoğan’ı 20 yıldır iktidarda tutmaktalardı? Yetmez, bu Dünya Yahudi Hahamları, Erbakan’dan gıcık alırken ve her haklı ve hayırlı girişimine çomak sokarken… Şimdi neden Erdoğan’ı Ak Saray’da ziyaret edip ihtiramlarını, dualarını ve sekiz kollu şamdanlarını takdim buyurmuşlardı?

Bay Erol Mütercimler denen iftiracı; “Erdoğan, Erbakan’ın devamıdır ve aynısıdır!” iddialarının, aslında sadece AKP iktidarına ve Erdoğan’a yarayacağını… Bunların talan ve tahribatlarını, Erbakan üzerinden aklayıp, dindar halkımızı AKP’nin tuzağına itmiş olacağını anlamayacak kadar akıl ve idrak fukarası mıydı, yoksa bile bile ve özellikle kiralanmış bir dolaylı Erdoğan reklamcısı mıydı?

İslamcıların Dilsiz Şeytanlığı!

Dünyadaki İslam ülkelerinin Baş Hahamlarının ve bir nevi Siyonizm’in o ülkelerde temsilciliğini yapanların, Beştepe’de Sn. Cumhurbaşkanı’na özel bir ziyarette bulunmaları ve ona dualar edip övgüler yağdırmaları… Yetmez çok özel işbirlikçilerine takdim ettikleri “Sekiz Kollu Şamdanı” sunmaları; elbette oldukça önemli, gizemli ve şaibeli bir olay olmasına rağmen; bunu gündeme taşımaları, flaş haber olarak duyurmaları ve en az bir hafta boyunca çeşitli yorumlarla üzerinde durmaları gerekirken… Peki yandaş medya ve kiralık-yalaka yazar ve yorumcular, neden bu tarihi olaya kör, sağır ve dilsiz davranmışlardı?

Şu Diyanet Teşkilatı, Yahudilerle ilgili ayet ve hadisleri neden hutbe ve vaazlarda yayınlamamışlardı? Şu Tarikat başları ve halife takımı… Şu Medrese Mollaları… Şu bilgiç geçinen İslamcı üstadları… Şu Filistin istismarcıları, neden bu çok enteresan ve perde arkası esrarengiz buluşmayı değerlendiren bir kelime yazmamış, bir kelâm konuşmamışlardı?

Hatta ve ne kadar enteresandır ki; şu SP kurmayları, şu TV-5 yorumcuları, şu MGV-AGD ve diğer Milli Görüş MİLKO’ları, nasıl ve hangi maksatla, bu olay karşısında, sanki hiç yaşanmamış gibi davranmışlardı?

Peki… Ya şu muhalefet denen tahterevalli figüranları ve yayın organları… Şu güya Ana Muhalefet ve CHP Başkanı’nın… İYİ Parti’nin ve Meral Akşener Hanım’ın, (HDP zaten onların kuklası olduğu için saymıyorum…) şu Davutoğlu’nun, şu Babacan’ın; yahu neden bu konuda tısları bile çıkmamıştı?.. Nedeni hepsinin de, yani AKP+MHP iktidarı gibi, Muhalefet kanadının da, aynı Siyonist odaklardan medet ve inayet umdukları, yularlarının aynı kulplara bağlı oldukları olmasındı!?.

Sadece Türkiye Yahudileri adına Türkiye Hahambaşı böyle bir ziyarette bulunsalardı, doğal ve normal sayılırdı… Nihayetinde, ülkemizin Yahudi vatandaşları olarak bu girişimleri saygıyla karşılanırdı… Ancak, tüm İslam Ülkeleri Yahudi Baş Hahamlarının, hem de çok özel dualarıyla ve Sekiz Kollu Şamdan ikramlarıyla bu buluşmanın yapılması, üstelik ne hükümet ne muhalefet kanadından; sinsiliği, siyasi ve Siyonist hedefleri sırıtan bu ağırlamayla ilgili, kasıtlı ve kafa karıştırıcı suskunlukları enteresandı ve sıra dışıydı.

Ve hele, başka ülkelerden katılan Hahambaşılarının, bulundukları bölgelerde Müslümanlar aleyhinde hangi faaliyetlere aracılık yaptıkları, Siyonist ve emperyalist zalim dünya düzeninin sömürme ve sindirme girişim ve projelerine nasıl fırsatlar sağladıkları konusundaki araştırmalarımızı da yakında yayınladığımızda, kuşkularımızın nedeni daha iyi anlaşılacaktır.

Şimdi lütfen, özellikle Siyonist düşünceli Yahudilerle ilgili AYET-İ KERİMELERİ, dikkatle ve ibretle okuyalım, ve bu “NASS”lar terazisinde, Sn. Erdoğan’ın tavrını ve Sekiz Kollu Yahudi Şamdan ikramını değerlendirmeye çalışalım:

“Onlar hâlâ cahiliye hükümlerini (Kur’an’ın tabii ve temel hukuk kurallarına, evrensel insan haklarına ve en güzel İslam ahlâkına aykırı düzenleri) mi arıyorlar? Kesin bilgiye (yakine) dayanan sağlam inanca sahip bir topluluk için, hüküm ve hikmeti (kural ve prensipleri) Allah’tan daha güzel (ve mükemmel) olan kimdir?” (Maide Suresi: 50)

“Ey iman edenler! (Fitne çıkarmamak, anarşi ve ahlâksızlığı kışkırtmamak ve karşılıklı hak ve hürriyetlere saygılı bulunmak şartıyla; onlarla birlikte yaşayın, komşuluk yapın, ülke ve bölge nimetlerini paylaşın, ilmi ve iktisadi konularda yardımlaşın, ama gerçekten iman ediyor ve gereğini yapmaya razı ve hazır bulunuyorsanız, sakın ha!) Yahudilerin (ırkçı emperyalist kesimlerini ve yine haksızlık ve ahlâksızlık hedefleyen bazı) Hristiyan (merkezlerini) veliler (yöneticiler) edinmeyin. (Onları dost ve dürüst zannedip, kendinize idareci, karar verici olarak kabullenmeyin. Zulüm ve hıyanet örgütlerine ve girişimlerine destek vermeyin.) Onlar, (sizin değil) birbirlerinin dostları ve destekleyicileridir. (Artık) Sizden her kim onları dost (ve rehber) edinip (peşlerine giderse), kesinlikle o da onlardandır. Şüphesiz Allah (Siyonist Yahudilere ve emperyalist Hristiyanlara değer ve destek veren ve Müslümanlara hıyanet eden) zalimler topluluğuna hidayet etmez (onların iman nurunu karartır). [Not: Bu ayet Yahudi ve Hristiyan kimselerle iyi ve insani ilişkileri, ticari ve bilimsel işbirliğini değil; zulüm sistemlerinin ve oluşumlarının güdümüne girmeyi yasaklamaktadır.]” (Maide Suresi: 51)

(Bu İlahi ikazlarımıza rağmen) Kalbinde maraz bulunan (şuursuz Müslümanları) görürsün ki, hâlâ (Yahudi ve Hristiyanlarla ve onlara ait bâtıl kural ve kurumlarla dostluk hususunda) onların arasına koşuşturup yarışırlar (kâfirlere yaranmaya çalışırlar ve bu münafıklıklarına bahane olarak da); ‘aleyhimize gelişen ve değişen zaman içinde, başımıza bir felaket gelmesinden (ve Müslümanların mağlup olmasından) korkuyoruz. (Bari hiç değilse, Yahudi ve Hristiyanların yardımını kaçırmayalım, diye düşünüyoruz)’ diyerek (sahte mazeretlere sığınırlar). Fakat pek yakında Allah (Müslümanlara) umulmadık bir zaferi veya Kendi katından mutlu bir emri (ve haberi) gönderecek de (o münafıklar) kendi içlerinde gizledikleri (şeytani heves ve hesaplarına) bin pişman (ve perişan) olacaklardır.” (Maide Suresi: 52)

(Mürşit, müttaki ve lider rolü oynayan bazı münafıklar) Eğer Allah’a, Nebisine ve Ona indirilen (Kur’an-ı Kerim’e, öyle göstermelik değil de gerçekten) inanmış olsalardı, asla onları (Siyonist Yahudileri ve Hristiyan emperyalistleri) evliya (himayelerine sığınılan güç merkezi ve rehber) edinmezlerdi. (Zalim güçlerin hizmetine girip siyasi ganimet devşirmeleri, bunların özde değil sözde iman eden, kalbi marazlı kimseler olduğunun alâmetidir.) Velâkin, onların çoğu zaten fasık kimselerdir.” (Maide Suresi: 81)

“Ey iman edenler, (sakın) Benim de düşmanım sizin de düşmanınız olan (kişileri, çevreleri ve ülkeleri) evliya (dost ve müttefik) edinmeyin. (Zalim ve kâfir güçlerin hükmüne ve himayesine girmeyin. Bu uyarılarıma rağmen hangi sebep ve beklentiyle) Siz hâlâ onlara karşı meveddet (yaranmak için muhabbet ve destek çağrısı) yöneltmekte (ve onlara yakınlık mesajı ve tavrı iletmekte)siniz; oysa onlar size Hakk’tan gelen (Kur’ani emir ve hükümleri) inkâr etmişler, Rabbiniz olan Allah’a imanınızdan dolayı, Elçiyi de, sizi de (ülkenizden, hak ve hürriyetlerinizden) çıkarmaya girişmişlerdir. Eğer siz, Benim uğrumda (Kur’an’ın adalet kurallarını hâkim kılmak ve herkese temel insan haklarını sağlamak üzere) CİHAD etmek ve Benim rızama erişmek (niyeti ve gayretiyle yola) çıkmış iseniz; (nasıl oluyor da hâlâ kalbinizin içinde zalim ve kâfir güruhuna) onlara karşı meveddet (sevgi ve destek) gizliyorsunuz? (Oysa) Ben sizin gizli tuttuklarınızı da açığa vurduklarınızı da bilirim. Sizden kim bunu yaparsa (zalim ve kâfir güçlere yaranmaya ve sığınmaya çalışırsa), artık o kesinlikle (Hakk) yolun ortasından şaşırıp-sapmış birisidir.” (Mümtehine Suresi: 1)

“Eğer onlar, sizi (her yönden zayıf ve çaresiz konumda) yakalayıp ele geçirirlerse, (kesinlikle) sizin düşmanınız gibi hareket (ve hakaret) edecekler ve size ellerini ve dillerini kötülük için uzatıp (zahmet ve eziyet vereceklerdir). Ve onlar (Hakkı ve hayırlı olanı terk ve) inkâr etmenizi arzu edip dayatmak üzere (çeşitli hile ve hıyanetler peşindedirler).” (Mümtehine Suresi: 2)

“Ne Kitap Ehlinden olan kâfirler ve ne de müşrikler (ve içimizdeki münafık ve marazlı kişiler), Rabbinizden üzerinize bir hayrın indirilmesini asla arzu etmezler. (Yararınıza olan girişimleri desteklemezler.) Allah ise, dilediğine rahmetini tahsis edip ayırıverir. Allah büyük fazıl sahibidir.” (Bakara Suresi: 105)

“Ey iman edenler! Eğer kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyup itaat edecek (ve boyun eğecek) olursanız, (unutmayın adım adım) sizi imanınızdan sonra tekrar küfre döndürürler (ve Hakk davadan dönekleştirirler).” (Al-i İmran Suresi: 100)

“İsrailoğullarından inkâr edenlere (ve sürekli kötülüğü planlayıp yürütenlere) Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lanet edilmiştir. Bu, (hidayetlerinin kararması ve lanete uğramaları, İlahi hükümlere) isyan etmeleri ve haddi aşıp (İslami ölçüleri değiştirmeleri) sebebiyledir.” (Maide Suresi: 78)

(Yahudileri kandıran münafıkların durumu da) Tıpkı şeytanın durumuna benzer ki; (önce) insana: ‘İnkâr et’ deyip (onu kandırıvermiştir), onlar inkâr edince de: ‘Ben senden uzağım; ben âlemlerin Rabbi (olan) Allah’tan korkarım!’ demişti.” (Haşr Suresi: 16)

“Şüphesiz Kitap Ehlinden ve müşriklerden olan kâfirler, cehennem ateşinin içinde olacaklar ve orada ebediyyen kalacaklardır. İşte yaratılanların en şerlisi bunlardır.” (Beyyine Suresi: 6)

“Sen onların milletlerine (Siyonist ve emperyalist emellerine ve zulüm düzenlerine) tâbi olmadıkça Yahudi ve Hristiyanlar, kesinlikle Senden (ve Ümmet-i Muhammed’den) asla razı olacak (memnun kalacak) değillerdir. (Eğer Yahudi ve Hristiyanların zalim takımı, Müslüman bilinen kimselerden razıysa ve yardımcı oluyorsa, anlayın ki bunlar, kendilerinin güdümüne girmişlerdir.) De ki: Şüphesiz (tek) kurtuluş ve huzur yolu, Allah’ın yoludur (Peygamberin sünneti ve sistemidir). Eğer Sana gelen bunca ilimden (ve Kur’ani haber ve hükümlerden) sonra onların (yani Siyonist ve emperyalist odaklara yanaşanların) hevâlarına (ve şeytani arzularına) uyacak olursan, (artık) Senin için Allah (tarafın)dan ne bir dost, ne de bir yardımcı kalıverir.” (Bakara Suresi: 120)

“Ey iman edenler! Sizden önce kendilerine kitap verilenlerden, dininizi alay ve oyun (konusu) edinenleri ve kâfirleri dostlar (veliler-yöneticiler) edinmeyin. Ve eğer (gerçekten) inanıyorsanız, Allah’tan korkup (kâfirlere ve zalimlere yaranmaktan) sakının. (Kâfir ve zalimlerin peşine gitmekten vazgeçin.) (Maide Suresi: 57)

Ey Peygamber (ve her asırda Allah yoluna rehber şahsiyetler! Haklı ve hayırlı bir davaya) kalpleri inanmadığı halde, ağızlarıyla ‘inandık’ deyip (istismar eden münafık kimselerle), Yahudilerden küfür içinde çaba gösteren (Siyonist)ler Seni üzmesin… Onlar (hem kendileri şeytani kesimlerin) yalanına kulak asanlar, (hem de açıkça) gelip (içinize giremeyen malum ve mel’un bir) kavim adına kulak tutan (sizden haber toplayıp onlara ulaştıran) kimselerdir. Onlar, (Kur’ani) kelime (ve kavramları, temel esas ve kuralları) asli yerlerine konulmasının (ve sağlam bir düzene bağlanmasının) ardından, onları saptırmaya ve çarpıtmaya uğraşırlar ve (çevrelerine): ‘Eğer size şu (makam ve menfaatler ve lehinize hükümler) verilirse onu alın, yok eğer o (ruhsat ve fırsatlar) verilmezse ayrılıp uzaklaşın’ (diyen hainlerdir). Allah kimlerin fitneye düşmesini isterse, artık Sen onun (niyeti ve tıyneti bozuk olan) için Allah’tan hiçbir şeye malik olamazsın (düzeltemezsin). İşte onlar, Allah’ın kalplerini temizleyip arıtmak istemedikleridir. Dünyada onlar için bir aşağılanma, ahirette ise onlar için büyük bir azap (gereklidir).(Maide Suresi: 41)

“Andolsun, insanlar içinde, mü’minlere en şiddetli (ve tehlikeli) düşman olarak Yahudileri ve müşrikleri (ve Protestan, Evanjelik gibi Siyonistleşmiş Hristiyan kesimleri ve sözde Müslüman geçinen işbirlikçileri) bulursun. Onlardan, iman edenlere sevgi bakımından en yakın olarak da: “Biz Nasarayız (Hakka ve hayra yardımcı Hristiyanlarız.)” diyenleri bulursun. Bu, onlardan (birtakım iyi niyetli ve istikamet ehli) papaz ve rahiplerin olması ve onların gerçekte büyüklük taslamamaları (Kur’an’a ve İslam’a saygılı davranmaları) nedeniyledir.” (Maide Suresi: 82)

“Ve onlar, Süleyman’ın mülkü (devleti ve nübüvveti) hakkında şeytanların anlattıklarına uymuşlardı. (Oysa) Süleyman asla inkâra sapmamış, ama şeytanlar kâfir olmuşlardı…” (Bakara Suresi: 102)

(Ehl-i Kitaptan:) ‘Yahudi ve Hristiyan olun (hukukta ve ahlâkta Haçlı Batı’ya uyun) ki Hakk yolu bulasınız ve kurtulasınız’ diye teklif edenlere söyle ki: ‘Hayır biz dosdoğru İbrahim dinine ve milletine tâbiyiz. (Millet-i İbrahim’iz. Çünkü) O (sizin gibi) müşriklerden değildi.’” (Bakara Suresi: 135)

“Kendilerine kitap verdiklerimiz (Yahudi ve Hristiyan bilginleri), Onu (Kur’an’ı ve Resulüllah’ı) öz oğullarını tanıdıkları gibi tanıyıp bilirlerdi. (Hz. Peygamberin özelliklerini ve güzelliklerini kitaplarında okurlardı ve gelişini beklerlerdi.) Buna rağmen onlardan bir grup, bile bile (kasten ve) kesinlikle gerçeği gizlerlerdi.” (Bakara Suresi: 146)  

(Yahudiler) Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar, –(bunlardan) Allah’ın ipine (sarılanlar) ve insanların ipine sığınanlar (eman ve ahit garantisine ve zımmî olarak devlet himayesine alınanlar) dışında- onlara zillet (zorluk ve horluk damgası) vurulacaktır. Onlar, Allah’tan (hak ettikleri) bir gazaba uğramışlardır da (bu yüzden) üzerlerine aşağılanma (damgası) basılmıştır. Bu, Allah’ın ayetlerini inkâr etmelerinden ve peygamberleri haksız yere öldürmelerinden dolayıdır. (Yine) Bu, onların (dine ve elçilere) asi olmalarından ve haddi aşmalarındandır.” (Al-i İmran Suresi: 112)

(Yahudileri) Ondan yasaklandıkları (zulüm ve haksız kazanç aracı olduğu için haram kılındığı) halde, (sürekli ve sistemli şekilde) faiz almaları ve insanların mallarını haksız yere yemek (ve gasp etmek üzere sömürü ve soygun düzeni kurmaları) nedeniyle (öyle yaptık ve lanete uğrattık.) Onlardan kâfir olanlara pek acıklı bir azap hazırlamışızdır.” (Nisa Suresi: 161)

“Onların ardından yerlerine, kitaba mirasçı (İlahi kurallardan haberi ve payı) olan (Tevrat’ı -daha sonra Kur’an’ı- okuyan ama uymayan) birtakım ‘(kötü) kimseler’ geçti. (Bunlar imkân ve iktidar fırsatı bulunca) Şu değersiz olan (dünya)nın geçici yararını alıyor ve: (Nasıl olsa) “İleride bağışlanacağız” diyerek (her türlü zulüm ve ahlâksızlığı yapıyorlardı,) bunun benzeri bir yarar (haram ve haksız bir kazanç fırsatı) gelince onu da alıyorlardı. Halbuki kendilerinden Allah’a karşı hakkı söylemekten başka bir şeyi konuşmayacaklarına (din adına yalan uydurmayacaklarına ve halkı aldatmayacaklarına) ilişkin Kitap sözü alınmamış mıydı? Ve maalesef onlar (Kitabın) içinde olanı okudular (ama hükümlerine uymadılar. Oysa Allah’tan) Korkanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hâlâ akıl erdirmeyecek misiniz?” (A’raf Suresi: 169)

“Kitap ehlinden olan kâfirleri (Beni Nadir Yahudilerini ve kıyamete kadar benzerlerini) ilk haşirde=sürgünde (Asr-ı Saadet döneminde) yurtlarından çıkaran O (Allah’tır. Oysa) Siz, onların (zulüm yaptıkları diyardan sürülüp) çıkacaklarını hiç sanmamıştınız; onlar da (o gün, sağlam) kalelerinin (bugün ise teknolojik üstünlüklerinin) kendilerini Allah’ın (gazabından) koruyacağını zannedip durmuşlardı. Böylece Allah(ın azabı) da, hiç hesaba katmadıkları bir yönden (ve şimdi harika yöntemlerle) gelip onları kuşatmıştı ve yüreklerine korku salmıştı; öyle ki evlerini kendi elleriyle ve mü’minlerin elleriyle tahrip ediyorlardı. Artık ey basiret sahipleri ibret alın! (Bugünkü zalim ve fesatçı bazı Yahudilerin ve müşriklerin de aynı akıbete -sürgüne ve zillete- uğrayacaklarını bilin.)” (Haşr Suresi: 2)

“Eğer Allah (fesatlıkları ve bozuk fıtratları dolayısıyla) onların vatanlarından çıkarılacaklarını (sürgüne yollanacaklarını kaderde) yazmamış olsaydı (bile, kesinlikle) onların dünyadaki azabını (yine başka türlü) verecekti. Zaten ahirette de cehennemin ateş azabı onlar içindir.” (Haşr Suresi: 3)

“De ki: ‘Ey Ehl-i Kitap! Siz Tevrat’ı, İncil’i ve Rabbinizden size indirilen (Kur’an’ı ikame edip) uygulamadıkça, hiçbir esas ve hakikat üzerinde değilsiniz.’ (Ey Resulüm!) Rabbinden Sana indirilen (bu Kur’an) elbette onlardan çoğunun azgınlık ve inkârını artıracaktır. Sen o kâfirler güruhu için üzülme. (Buna değmeyeceklerdir.)” (Maide Suresi: 68)

“Rabbinin sözü (Kur’an’ın hükmü), doğruluk (ve uygunluk) bakımından da, adalet (hakkaniyet ve hürriyet) bakımından da tamamlanıp (kemâle erdirilmiştir. Eşsiz ve eksiksizdir.) Onun sözlerini (hiç kimse ve hiçbir gerekçe ile, yersiz ve gereksiz bulup) değiştiremeyecektir. O (her şeyi) İşiten ve Bilen (Allah’tır ve Kur’an O’nun kelâmıdır).” (En’am Suresi: 115)

23 Aralık 2021 – Şalom Gazetesi’nin haberine göre:

22 Aralık´ta Türkiye’de İslam dünyasının dört bir yanından hahamlar, İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakının ilk buluşmasını yapmışlardı. Türk Yahudi Toplumu yönetimi ve Türkiye Hahambaşılığı himaye ve davetinde, İslam Ülkeleri Hahamları İttifakı’nın (Alliance of Rabbis in Islamic States-ARIS) ilk toplantısında on beş kadar ülkenin hahamları bir araya toplanmışlardı. Konuklar, Türkiye Hahambaşı Rav Haleva himayesinde, Rusya Hahambaşısı Haham Berel Lazar da dahil olmak üzere diğer önde gelen yetkililerinin katılımıyla, güya; Müslüman dünyasında Yahudi yaşamıyla ilgili konuşmak için buluşmuşlardı.

2019 yılında kurulan İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı, “15 ülkedeki hahamlar aracılığıyla, İslam dünyasındaki Yahudi yaşamını zenginleştirmek” amacını taşımaktaydı. Gerçekleşen toplantı da Kazakistan’dan Azerbaycan’a, Uganda’dan Nijerya’ya kadar çok geniş bir coğrafyada 100 binden fazla Yahudi’yi temsil eden haham ve baş hahamların katılımıyla sağlanmıştı.

“Yahudiler ve Müslümanlar arasındaki ilişkileri normalleştirmenin küresel anlamda stratejik çıkar sağlayacağı” düşüncesine dayanan ARIS Zirvesi’nde, dinler arası diyaloğa, Müslümanlar ile Yahudiler arasındaki tarihi ve derin irtibata dikkat çekilmeye çalışılmıştı.

ARIS Başkanı Rabbi Mendy Chitrik, buluşmayı, “Hahamların toplumsal görevlerini yerine getirmek için birbirlerine yardım etmeyi yeniden taahhüt ettikleri tarihi bir zirve” olarak tanıtmıştı. Chitrik, “Biz, Müslüman dünyasında yaşayan Yahudiler ve Müslümanlar arasındaki barış ve hoşgörünün en güzel örneğiyiz” ifadesini kullanmıştı. Ülkelerindeki pandemi kısıtlamaları nedeniyle tarihi toplantıya bizzat katılamayan Fas ve Tunus hahamları da selamlarını göndererek, online katılım sağlamışlardı. Ardından Ankara’ya geçen grup, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından ağırlanmıştı. Zirveye katılan tüm yabancı hahambaşı ve hahamların yanı sıra Türk Yahudi Toplumunun yöneticileri de kalabalık bir heyetle yer almıştı. Daha da ilginç olanı; bu Hahamları, Sn. Erdoğan özel uçak gönderip Ankara’ya taşımıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İttifak Üyelerini ve Türk Yahudi Toplumu Temsilcilerini kabul ettiği görüşmede şu konuşmayı yapmıştı:

İslam Ülkeleri Hahamlar İttifakı’nın saygıdeğer mensupları, Türk Yahudi Toplumunun kıymetli üyeleri, değerli misafirler… Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum… Sizlerin şahsında kendi vatandaşlarımızla birlikte tüm Musevileri şahsım ve milletim adına gönülden selamlıyorum… Ülkemizde geçirdiğiniz süre zarfında Türkiye’nin zengin kültürünü, kadim tarihini, ülkemizdeki barış ve hoşgörü iklimini bizzat müşahede etme fırsatı bulacağınıza inanıyorum.

Türkiye Hahambaşılığının desteği ile İstanbul’da bir araya geldiğinizi de memnuniyetle öğrenmiş bulunuyorum. İstanbul’umuzun bu buluşma için en anlamlı şehirlerden biri olduğu aşikârdır. Türk toprakları ayrıca tarih boyunca dünyanın farklı bölgelerinde zulüm görmüş Yahudilerin sığınacakları bir huzur limanı olmuştur. Bizler 1492’de Engizisyondan kaçan Yahudilere kucak açmış bir milletiz. Osmanlı’nın Yahudilere kucak açmasını sağlayan ruh bugün de en canlı şekilde mevcudiyetini korumaktadır. Musevi vatandaşlarımızın asırlardır ülkemizin gelişmesi, güçlenmesi, hedeflerine ulaşması için yaptıkları katkıları takdirle karşılıyoruz. İslam düşmanlığını nasıl bir insanlık suçu olarak görüyorsak antisemitizmi de aynı şekilde bir insanlık suçu olarak görüyoruz. Türkiye, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, 2005 yılında aldığı, Uluslararası Holokost Kurbanlarını Anma Günü kararının ortak sunucusudur. Keza, Holokost’un inkâr edilmezliğine ilişkin 2007 no’lu kararın da ortak sunucusu olmuştuk. Uluslararası Holokost Anma İttifakı’na da 2008 yılında gözlemci üye olduk.

Bizim İsrail hükümetine yönelik uyarılarımız meselelere Ortadoğu’nun uzun vadeli barış ve istikrarı açısından yaklaşılmasını sağlamak içindir. Kudüs başta olmak üzere Filistin meselesinde atılacak adımlar, sadece Filistinlilerin değil, İsrail’in de güvenlik ve istikrarına katkı yapacaktır. Gerek İsrail Cumhurbaşkanı Sayın Herzog, gerek Başbakan Sayın Bennett ile yeniden canlanan diyalogumuzu bu bakımdan önemsiyorum. Filistin konusundaki görüş ayrılıklarımıza rağmen İsrail ile ekonomi, ticaret ve turizm alanındaki ilişkilerimiz kendi mecrasında ilerlemektedir. İsrail’in barış çabaları bağlamında samimi ve yapıcı bir tutum sergilemesi hiç kuşkusuz normalleşme sürecine katkıda bulunacaktır.

Türkiye-İsrail ilişkileri bölgemizin istikrarı ve güvenliği bakımından hayatidir. Tabii bu konuda özellikle sizlerin desteğini önemsiyorum. İşbirliğimizi geliştirmeye, yüksek potansiyelimizi daha iyi değerlendirmeye hazırız. Temas ve diyalogu sürdürmeye önem veriyorum, zira bunun ortak menfaatimize olduğuna inanıyorum. Bu düşüncelerle sözlerime son verirken Ankara’ya teşrifleriniz için sizlere şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum.”

Erdoğan’ın tüm konuşması, Rav İsak Alaluf tarafından İbraniceye tercüme edilerek, yabancı konuklara aktarılmıştı.

Cumhurbaşkanı’nın anlamlı sözlerinin ardından Hahambaşı Rav Haleva bir konuşma yapmıştı. Rav Haleva, Yahudilerin Türk coğrafyasında güven ve din özgürlüğü içinde yaşadığını ve bunun da İslam ülkelerinde yaşayan diğer Yahudi cemaatleri için bir örnek teşkil ettiğini vurgulamıştı. Rav Haleva’nın ardından Rus Hahambaşısı, Azerbaycan Hahambaşısı ve İran Hahambaşısı yaptıkları kısa konuşmalarla ülkelerinin ve kültürlerinin zenginliklerini gösterme fırsatı bulmuşlardı.

Ama bu Hahamların; tehlikeli oluşumlar ve sicili bozuk kuruluşlarla yürütülen gizli ve kirli irtibatlarını… Bulundukları yörelerde, özellikle Dinî duyarlılık şuuru ve İslamî anlayış ve yaşayışa kolaylık arzusu taşıyan Müslümanlara yönelik baskı ve barbarlıkları kışkırtan medyaya ve devlet adamlarına, nasıl arka çıktıklarını… Ve hele Siyonist işgalci İsrail yönetimiyle yakın alâkalarını duyduğunuzda hayretler içinde kalacak ve Kur’an ayetlerinin hep gerçekleri uyardığını daha iyi anlayacaksınız!..

3 1 vote
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Ahmet AKGÜL

Ahmet AKGÜL

Subscribe
Bildir
28 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

YAHUDİ ÖDÜLÜNE DOYAMADI
BAZISI ŞEYTANÎ, AZI RAHMANÎ!

Bu dünya imtihan, hayat bir okul

Bazısı tuğyanî, azı Kur’anî…

Hepsi tecellidir, herkes farklı kul

Bazı Şeytanîdir, azı Rahmanî…

Hayır şerr bellidir, tercih senindir

Cennet ve cehennem, hep eserindir

Zorluk terletir ya, sonu serindir

Bazısı fermanî1, azı Sultanî2…

Dolaşan bâtılın, sağı solunda

Herkes hak ettiğin, bulur sonunda

Niyetler gayretten, asıl konumda

Bazı Süfyanîdir3, azı Sübhanî…

Kimi esirgemez, doğru sözünü

Sakınmaz budaktan, cesur gözünü

Kiminin nankörlük, sarmış özünü

Bazısı küfranî4, azı şükranî…

Hüzün huzur; acı tatlı, O’ndan bil

İsyan ve itiraz, etmesin kalb dil

Kimi Habil gibi, kimisi Kabil

Bazı hasmanîdir5, azı hasbanî6…

Allah Bir; şeriki, neziri olmaz

Hakim-i mutlaktır, veziri olmaz

“Üç” diyen kâfirdir, özürü olmaz

Bazısı Süryanî7, azı bürhanî8…

Kâfir zevke düşkün, mü’min aşkadır

İman gevşek ise, vicdan laçkadır

Hepsi başka; Milli, Çözüm başkadır

Bazı seyranîdir9, azı hayranî10…

Rabbim hidayeti, eyledi yüsur11

Yoksa aşamazdık, nefs dağı usur12

Elbette bizde de, bin türlü kusur

Bazı marazîdir, azı dermanî…

Firavun sarayın, karınca yıktı

Nemrut’un beynini, bir sinek sıktı

Deccal’in yoluna, bir Ahmet çıktı

Bazı ruhbanîdir, bazı Rabbanî…

1- Fermanî: Kanun gereği sorumluluklar.

2- Sultanî: İlahi emir ve sıkıntılar.

3- Süfyanî: Din istismarcısı münafıkların ekibi.

4- Küfranî: Nankörlük ve hainlikle ilgili.

5- Hasmanî: Hasım ve düşman tavırlı.

6- Hasbanî: Samimi, gönülden.

7- Süryanî: Suriye yerlisi müşrik Hristiyanlar.

8- Bürhanî: İlmî ve İslamî delillere bağlı.

9- Seyranî: Bakıp geçici.

10- Hayranî: Yaratılış hikmetini sezen ve hayranlıkla Rabbine yönelen.

11- Yüsr: Kolaylık.

12- Usr: Zorluk.

11 aylık ERBAKAN HOCAMIZIN HÜKÜMETINE DAYANAMAYAN YAHİDİLER 20 YILDIR ERDOGAN A ÖDÜL VERMEYE DOYAMADILAR…

Nass ve Nesh…
Göreve geldiği ilk zamanlar “faiz günümüzün realitesidir” diye müslüman ülkeler toplantısında kükreyen bir Cumhurbaşkanı, pardon müctehid(!) 20 yıl sonra nassı hatırladı hatırlamasına da sonra yahudi hahamların hatırlatmasıyla olsa gerek onu da nesh etti… (kur garantili -faiz- mevduat kararı)

Not:
Nass: Bir müçtehidin bütün delilleri değerlendirerek vardığı sonuçlar ve kesin görüşlerdir. Onunla amel eder ve içtihadını beğenir. Ancak yeni delil gelirse o zaman tekrar değerlendirir. İçtihadı yeni delillerle değişebilir. O zaman o onun için nesh olmuş olur. Mesela; Ben Kur’an’ın bir ayetini şöyle anladım. Ama sonra onun aksine anlamaya başladım. O zaman benim için o önceki mana nesh olmuş olur.

Bu arada:
Cumhurbaşkanı’nın hahamları ağırladığı esnada sarfettiği şu cümleler FETÖ kapsamında kandırılmadığının, aksine ılımlı islam projesi kapsamında bizzat işbirliği içinde olduklarının, bu düşüncenin 15 temmuz sonrasında da değişmediğinin ve hala daha bu politikayı yürüttüğünün ispatıdır, günü geldiğinde dosyaya konulması hususu…

“Türkiye, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun, 2005 yılında aldığı, Uluslararası Holokost Kurbanlarını Anma Günü kararının ortak sunucusudur. Keza, Holokost’un inkâr edilmezliğine ilişkin 2007 no’lu kararın da ortak sunucusu olmuştuk. Uluslararası Holokost Anma İttifakı’na da 2008 yılında gözlemci üye olduk.”

kutlu müjde
siyosist yahudi kendine bulmuş akp işbirlikcisini başta Türkiye olmak üzere 7 8 9 kollu şamdanlarıyla zehirliyor tüm insanlığı.. insanlık acı ile kıvranırken yok mu kurtuluş çaresi diye ağlarken bir tek Milli Çözüm var kurtuluşun adresi.. hala görmeyen göremeyen görmek istemeyen bakaralara rağmen 300-400 sadık var bu gerçeklere sahip çıkan.. ey siyonizm ve işbirlikçileri artık ne fırıldak çevirseniz de ilahi akıbetinize doğru hızla yuvarlanmaktasınız… Artık devir Mehdiyet Müjdesi İsa nefesi ile sonunuz yakın!

Özgürlüğe Karşı Özgürlük…
Zalimlerin İslam ülkelerindeki Haham temsilcileri Türkiye’de resmi en üst makamı ziyaret edip kutsamaları, onları mubarek yapmadığı gibi övüp taltif ettiklerini de Canabı Hak en şiddetli tehdidine muhatap etmişti. Bakara suresi 120. ayeti ve Kuranı Kerim’de ki ilgili diğer ayetler en yüksek perdeden uyarılarını ve tehdidini yapmıştı.
Şimdi bu hahamların bulunduğu islam ülkeleri liderleri deseler ki; bizler size islamın merhametini gösterip dini yaşantınıza ve temel insan haklarınıza sahip çıktık. Şimdi bundan sonra sizlere verilecek haklar kutsadığınız ve her halde sahip çıktığınız Siyonist İsrail’in, Filistin ve İsrail içinde yaşayan müslümanlara tanıdığı hakları bizlerde sizlere vereceğiz, özgürlüğe karşı özgürlük politikası gütmekteyiz. Bakalım sizden razı olup destekler ve de dua ederler miydi!?
Hani siz Filistin’in yanındaydınız!..

Yoksa İslam ülkelerinde ki yönetimleri destekleyen Siyonist hahamların kendi yöneticileri ile bir kan bağları mı vardı?
Bir soru da Recep Erdoğan ailesine ve Emine Erdoğan hanımefendiye; gittikleri yabancı ülkelerde evlerine alıp getirdikleri şamdanlar basında resimlerle gösterilimişti. Soruyoruz sizlerin bu yahudi inancının kutsallarına olan şamdan merakınız dinler arası diyalog muhabbetimi yoksa özel hobi mi yoksa ne?
Daha önce Osmanlıya musallat olan ve yıkılmasında da büyük payı bulunan İsrailin en önemli SiyonistlerindenTeodor Herzl in mezarının başında katıldığınız dua merasiminin anlamı neydi?
Hani siz Osmanlıcılık takılıyordunuz ya!..
Madem hala diyalog safsatasını güdüyorsunuz, Fetö ye neden karşı gibi görünüyorsunuz?
Bu diyalog safsatası devlete ve millete ihanete götürüyorsa bu suçun ortağı değil misiniz? Yoksa Fetöyle seçim yatırımı vs. anlaştınız da halktan gizlediğiniz bir şey mi vardı?

Rabbim, bizlere Hakkı Hak, batılı batıl olarak göster. Bizi doğru yoldan ayırma! Amin.
Hala hiç utanmadan :”Erdoğan Erbakan’ın devamıdır… Erbakan, Yahudi merkezleri aldatıp oyalamak ve Erdoğan’ın işini kolaylaştırmak için ona resmen muhalif davranmıştır!..” diyenlere cevap veren çok özel bir yazı olmuş. Buna ek olarak Muhterem Ahmet Hocamızın Erbakan Hocamızla ilgili Hz. Âdem’den (as) günümüze kadar insanlık tarihinde hiçbir şahısta görülmeyen farklılıklarını ifade ettiği şu tesbitleri de eklemek istiyorum:
1- Hz. Adem (as)’dan bizim Peygamberimize (SAV) ve Efendimizden bugüne kadar Erbakan dışında hiçbir zatın karşısında; Hristiyan’ından Yahudi’sine, putperestinden ateistine tüm kâfirlerin ve din istismarcısı münafık kesimlerin böylesine ortaklaşa düşman olarak birleştikleri görülmemiştir.

2- Tarih boyunca hiçbir zatın düşmanlarının; ekonomik, siyasi, teknolojik ve askeri yönden Erbakan Hocamızın düşmanları kadar güçlü oldukları tespit edilmemiştir.

3- Tarih boyunca Erbakan Hocamız dışında; hiç kimse; İslam Birliği Teşkilatı, İslam Ortak Pazarı, İslam Kültür İşbirliği Teşkilatı, İslam Dinarı, İslam Savunma Paktı gibi evrensel kurumları ve bunlarla ilgili kuralları hazırlayabilmiş değildir. “Adil Düzen” projeleri de Hocamızın bir eseridir.

4- Hz. Adem (as)’dan günümüze kadar; kendi içinden ve çevresinden; makam ve imkân sağladığı, bakan ve belediye başkanı yaptığı, meşhur edip öne çıkardığı kimselerce, Erbakan Hocamız kadar hıyanete uğrayan başka bir zat bilinmemektedir.

5- Tarihin hiçbir döneminde, Erbakan Hocama yaptıkları düşmanlık karşılığı hıyanet edenler böylesine yüksek makam ve imkânlarla ödüllendirilmemiştir. Ona hıyanetin; nicelerine Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Bakanlık ve Belediye Başkanlığı kazandırdığı inkâr edilemez bir gerçektir.

6- Siyonist şer cephesinin yüzyıllardır hazırladıkları ve bütün dünyayı hegemonyaları altına soktukları askeri silah sistemlerini boşa çıkartacak, ama çok ucuza mal olacak ve toplu tahribat ve katliamlara yol açmayacak teknolojik bilgi ve projelere sahip ve bunların önemini ve gereğini müdrik Erbakan dışında hiç kimse görülmemiştir.

7- Efendimizden sonra gelen İslam Âlimlerinin pek çoğunun sözleri, eserleri ve isimleri şer cepheleri ve Siyonist merkezler tarafından istismar edilebilmiş, onlarla ilgili konferans seminer ve anma etkinlikleri düzenlenip kendi şeytani hedefleri yolunda yararlanmaktan çekinmemişlerdir. Ancak ERBAKAN Hocamızın hiçbir sözünü ve projesini istismar edip, kendi hesapları ve çıkarları doğrultusunda kullanmaya girişememişlerdir.

Bunun tam tersi Siyonizm ve Emperyalizmin Erdoğan’dan ne kadar memnun olduklarına yazıda da belirtildiği üzere maalesef şahit olmaktayız.

Erdoğan, onların hizmetkârı olmaktan öteye geçememiştir. Tarihte yaşanan deneyimlerden ders almayarak Erdoğan’ın hâlâ: “Yahudiler ve Müslümanlar arasındaki ilişkileri normalleştirmenin küresel anlamda stratejik çıkar sağlayacağı” düşüncesine dayanan ARIS Zirvesi’nde, dinler arası diyaloğa, Türkiye-İsrail işbirliğini geliştirmeye önem verdiğini ve bunun ortak menfaatimize olduğunu söylemesi Erbakan Hocamızdan ne kadar zıt bir kutupta olduğunu göstermektedir.

Rabbim, bu Hak davada ayaklarımızı sabit kıl. Son nefese kadar iman ve ihlâsla yaşamamızı nasip et. Bizleri senin dostlarından dünya ahiret ayırma. Amin.

Cevap verin
Muhterem Ahmet hocamızın bu sorularına cevap verecek biri aranıyor ama nerede?
“Şimdi soruyoruz; Rahmetli Erbakan Hoca’ya derin bir nefret, husumet ve adavet besleyen Yahudi Hahamların, bu Tayyip Erdoğan aşkı, nereden kaynaklanmaktaydı? Sn. Cumhurbaşkanı, hazır fırsat doğmuşken bu Baş Hahamlara: “Siyonist ve işgalci İsrail’in, Filistinli mazlumlara uyguladığı dehşet ve vahşet işkencelerine son vermesi konusunda bir girişimde bulunmalarını” hiç tavsiye buyurmuş ve bu konuları gündeme taşımışlar mıydı?”

GİZLİ DÜNYA DEVLETİ GİZLİ OLMAKTAN ÇIKIYOR MU?
GİZLİ DÜNYA DEVLETİ GİZLİ OLMAKTAN ÇIKIYOR MU?

Son yıllarda dünyayı yıllarca sinsi ve gizli organizasyonlarla yöneten Şeytani Sistem Siyonizm güç sarhoşluğu ile kendisini daha aşikar etmeye kendince dünyanın hakimi benim demeye başladı.

Virüsler, Dünya Nüfusunu azaltma planları, Siyonist zenginlerin tarım arazilerini satın almaları, Avrupa ülke yöneticilerinin ortak toplantıda elleriyle açık açık PRAMİT işareti yapmaları neredeyse tüm ülke yöneticilerini boyunduruk altına aldıklarını deşifre etmeler vb. Bir taraftan bu kadar açıkken bir taraftan halkları medya din adamı tv yorumcusu aynı merkeze bağlı oldukları halde horoz döğüşü yapan milleti kamplaştıran siyasetçiler vb eliyle kandırıp uyanmalarını engellemeler!.

Klasik bir ifade ile:

“Karanlığın En Çok Olduğu Zaman Güneşin Doğuşunun En Yakın Olduğu Zamandır.”

İnşallah Deccal Sistemi Tüm İşbirlikçileri İle Beraber Yıkılacak Sadık Müminlerce Yeni Adil Bir Dünya Mutlaka Kurulacaktır!..

Yandaş-Fondaş Uşaklar
Hahamların Türkiye ziyareti ve 1. sınıf ağırlanmalarını Milli Çözüm ve Üstat Ahmet Akgül Hocamız dışında gündeme taşıyan olmadı. Ancak fosseptik vicdanlı kesimler, gündeme gelme ihtimaline karşı hemen önleyici tedbirler kapsamında mide bulandıran tavırlarını sergilediler. Odatv denen iktidarın dolaylı borazanı ve fetö artığı AKP yalakası Erem Şentürk aynı ağızdan çıkan ifadelerle hemen Erbakan Hocamıza dil uzatmışlardı. Odatv kendi tayfasına hitaben, “Erbakan da şeyhleri sarayda ağırladı” derken, Erem Şentürk denen ayarsız da “Erbakan’lar da Siyonizmle düşman değildir” diyecek kadar kanı bozuk bir ifade kullanmıştı. Oysa hahamların karşısında hazır ola geçenler ortadayken, kendi münafıklıklarını ifade etmek için susmaları yeterliydi. Ama şeytan uşaklığı gereği Aziz Erbakan Hocamıza saldırma güdülerine engel olmadıkları açıktı. Ama olsun! Kudursalar da hırslarından geberseler de gerçekler ortada ve kim uşak kim Efendi güneş gibi parlamaktaydı!..

Sizi gidi siyonist uşakları siziii
Ve ey, bazı Diyanet mensubu ilim ehline ve saygın kanaat önderlerine, Erbakan Hocamız “Başbakanlıkta iftar verdi!..” diye kıyametleri koparan ve düşük kıymetlerini ortaya koyan laiklik laklakçıları! Yahudi Baş Hahamlar Sn. Erdoğan’ı ziyaret edip iltifatlara boğmaları ve Tevrat’tan dualar okumaları karşısında, sizin o laçkalaşmış ve sadece İslam düşmanlığına kılıf yapılmış laiklik putunuz neden böğürmeye başlamamıştı

4×4’lük ve çok özlü bir yorum
[b]4×4’lük ve çok özlü bir yorum[/b]

Değerli ve insaf ehli bir okurumuz; [i]“Ahmet Akgül yazarsa, işte böyle yazar!”[/i] şeklinde, çok hoşumuza giden ve sayfalarca övgüden daha fazla duygularımızı ifade eden bir yorum yazmışlardı. Üstadımızı tanıdıkları, irfan ve vicdan ehli oldukları anlaşılmaktaydı. Kendilerine şükranlarımızı sunarız.

Ya Bakar Kör Olmayıp Onurunuzla,Huzurla Yaşarsınız, Ya da Dilsiz Şeytan Olup Rezil Bir Hayatı Yaşarsınız.Üzerinizde Olan Hakları Unutmayınız.
Olgunlaşmanın ve onurlu yaşamanın ilk şartı; “Bakar kör” olmaktan kurtulmak ve Beynini (Aklını, Vicdanını) kullanmaktır.

Unutmayınız ve kendinizi sadece kendinize ait sanmayınız! Çünkü sizin üzerinizde Yüce Yaratıcınızın hakkı vardır… Size hidayet ve huzur yolunu gösteren Hz. Peygamber Aleyhisselam’ın hakkı vardır. Üzerinizde, bu kutlu Dini, Milli ve manevi değerleri bize ulaştıran tüm Sahabelerin, Âlimlerin, Şehitlerin hakkı vardır. Özellikle, bizler için bin türlü sıkıntıya katlanan ve şefkat kanatlarıyla saran ana-babalarımızın hakkı vardır. Üzerimizde Hocalarımızın, ülkemizde üreten, didinen tüm vatandaşlarımızın, hatta tüm insanlığın ve gelecek kuşakların hakları vardır. Öyle ise herkese karşı sorumluluklarınızı kuşanarak yaşayın!.. Ve asla nankörlük yapmayın!

Karanlık çok koyulaşmıştı ve artık sabah yakındı.
.
Tüm güçlerini kullanarak Erbakan Hocamızı iktidardan ancak uzaklaştırabildiklerini itiraf eden Siyonist odakların, 20 yıldır da işbirlikçi AKP’yi iktidarda tutmak için nasıl çırpındıklarına şahit oluyoruz.

Tüm gerçekleri gözler önüne seren Ahmet Akgül ve Milli Çözüm Dergisinin ne kadar haklı ve hayırlı bir yolda olduklarını da bir kez daha görüyoruz.

Onlar imana karşılık küfrü satın alanlardır. (Yani önce iman etmişken sonra tavize yanaşıp, İslam’a hıyanetle kâfirlerle işbirliğine başlayan, dünyalık makam ve menfaat karşılığında zulüm düzenine taşeronluk yapan münafıklardır.) Onlar için çok acı ve alçaltıcı bir azap vardır.
Âl-i İmran 177

(Allah’ın rızasını ve Hakk davayı bırakıp) O küfre ve nankörlüğe sapanlar (var ya); onlar kendilerine tanıdığımız fırsat ve mühleti, sakın kendileri için hayırlı sanmasınlar. Biz onlara, ancak günahları (ve sorumlulukları) daha da artsın diye süre (ve fırsat) vermekteyiz. (Sonunda mutlaka) Onlar için aşağılatıcı (pişman ve perişan kılıcı) bir azap (ve kötü bir akıbet) vardır.
Âl-i İmran 178

… Onlara va’ad olunan (azap) sabah vaktidir. (Ve artık) Sabah da yakın değil midir?”
Hûd 81

Düşman?
Yıllardır yürüttüğü sistemle, Allah’a ve Resulüne düşmanlık yapan AKP hükümetine en net, en mert en cesur uyarıları yapan Milli Çözüm Dergisine düşmanlık yapanların ve Kuran’ı Kerim de hükmü nedir? Adil Düzeni, Allah’ın vaadini, Asrı Saadeti işittikten sonra en azından ”İnşallah” demek yerine, – “amerika yaptırmaz, halk böyle bir düzeni istemiyor, böyle birşey olması imkansız” diyenler. İşte o Allah’ın vaadi geldi çattı! Firavunun halkından farkı olmayan, rezil, rezil iffetsiz, ahlaksız, onursuz ve haysiyetsiz yaşamayı seven, bu aşağılık düzenden memnun olanlar! Bu dünyada ve ahirette perişan olacaksınız ve İnşallah bu çok yakındır!

Yahudi Ödülü Alan İlk Müslüman Lider Kim?İşte Kanıtları
jinsa ve ADL gibi yahudi kuruluşları Erbakan Hocamızın kurduğu Refah-Yol hükümetinin yıkılmasında etkin görev almışlardır.Bu kuruluşların Sayın Erdoğana verdikleri ödüller aşağıdaki videolarda mevcuttur.

St. John’s University internet sitesinde Recep Tayyip Erdoğan’a fahri doktora ünvanıyla verilen nişan (2004)
https://youtu.be/Hn9dbMUD7iE

Cumhurbaşkanının daha Başbakanken Amerikan Yahudi Kongresi Başkanı Abraham Foxman elinden aldığı üstün cesaret ödülünü(2005)
https://www.dailymotion.com/video/x223jst

Cesaret ödülü bir benzeri 8 kollu şamdan ödülü Cumhurbaşkanlığı resmi sitesinde yayınlanmamıştır.
http://www.youtube.com/watch?v=W7aTufztqsc

Cumhurbaşkanlığı resmi sitesinde yayınlanan Yahudi hahamlarıyla buluşmalarının resim ve vidolarının linki:
http://www.tccb.gov.tr/haberler/410/134074/cumhurbaskani-erdogan-turk-yahudi-toplumu-ve-islam-ulkeleri-hahamlar-ittifaki-uyelerini-kabul-etti.

4×4
Ahmet Akgül yazarsa böyle yazar.Başka lafa gerek yok.

Milli Çözüm imandaki derinliğiyle, yüksek Kur’an ahlakıyla, üstün kavrama özelliği ve hikmetli açıklamaları ile güçlü bir fikri mücadeleye ÖNCÜLÜK ve REHBERLİK eden günümüzdeki TEK FİKRİ HAREKETTİR..!
Milli Çözüm’ün bu makaleyle de, imandaki derinliğiyle, yüksek Kur’an ahlakıyla, üstün kavrama özelliği ve hikmetli açıklamaları ile hayatı boyunca Siyonizm’in ve işbirlikçilerinin fitnesinin ortadan kaldırılması için güçlü fikri bir mücadeleye ÖNCÜLÜK ve REHBERLİK ettiğine şahit olmaktayız..!
Böylesi bir hahamlar topluluğunun ülkemizin devlet başkanına 8 kollu şamdan hediye ederek yetmez “…..Tanrı, …..Ulu Efendimiz Erdoğan’ı koruyup esirgesin….” diye dua ettikleri bu hadise karşısında yer yerinden oynaması gerekirken ne tür haberlerle bu hadiseyi gözlerden saklamışlardır… İşte asıl cihad böylesi haberlere yer vermektir. İnsanlık – toplum uyandırılmalı gerçekler gösterilmeli ki ülkemizi hangi zihniyetler yönetmekte ve uçuruma yollamakta olduğunu deşifre etmek insanlık vazifesidir… Hiçbir haber kanalında mualifler ve yandaşlar başta olmak üzere, Milli Görüşçü kuruluşlar ve tüm muhalefet , hahamlara gösterilen iltifatlar kabuller ve Erdoğan’a övgüler neden gündeme taşınmaz…Bundan daha önemli gündem olabilir mi? Erdoğan ve iktidarının perde arkasını bundan daha net ve belirgin hangi olay var ki gündeme taşımaz onca muhalefet ve diğerleri… BUNU HABER YAPAN , İNSANLIĞI UYANDIRAN GÜNDEME TAŞIYAN, BU HAKİKATLERİ DEŞİFRE EDEN SADECE VE SADECE MİLLİ ÇÖZÜM VE ŞAHSİ MANEVİSİ MUHTEREM AHMET HOCAM SİZ VARSINIZ… İŞTE İMAN FERASETİ, İŞTE MÜ’MİN CESARETİ , İŞTE İNSANLIĞIN GERÇEK SAHİBİ , İŞTE HAKSIZLIKLAR KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTAN OLMAMAK İÇİN VERİLEN DİRAYET ÖRNEĞİ…

Erol Mütercimler denen SÖZDE AKP KARŞITLIĞI yapıyor havasıyla AKP ‘YE puan kazandırma derdinde olduğunu anlamamak için ahmak olmamız lazım… Nasıl ki dün, CHP VEKİLİ ÖZGÜR ÖZEL’İN İSLAM’A LAF ATARAK halkı Akp’nin kucağına ittiği gibi, Mütercimler denen şahıs da Akp’ye çalışarak Siyonizm’in ekmeğine yağ sürmeye çalışıyorlar… Milli Çözüm dışında HAKKI HAYKIRAN , HAKKI HAK OLARAK GÖSTEREN BİR TANE HAREKET , TOPLULUK, MALESEF KALMADI GÜNÜMÜZDE…TEK OLMAK, Hakkı haykırmak ve yazmak da elbette bir kısım zorluklara çilelere engellere tâbi olunabiliyor.. Rabbimiz [b]NİSA 141. AYETTE ŞÖYLE MÜJDE VERMEKTE[/b]:
“…….. Allah, kâfirlere mü’minlerin aleyhinde kesinlikle yol vermeyecektir. (Sonunda mü’min mücahitleri zafere ulaştıracaktır.)

[u][b]MARKOS , 13:9-13 ; LUKA, 21:12-17 İNCİLİNDE HZ. İSA HAVARİLERE, karşılaşacakları zorluklar ve bu durumda göstermeleri gereken tevekkülü şöyle anlattığı yazılıdır :[/b][/u]
“İnsanlardan sakının. Sizi mahkemelere verecekler, havralarında kamçılayacaklar. Hatta benden ötürü valilerin ve kralların önüne çıkarılacaksınız. Böylece onlara ve uluslara tanıklık edeceksiniz. Sizleri mahkemeye verdikleri zaman neyi nasıl söyleyeceğinizi düşünerek kaygılanmayın. Ne söyleyeceğiniz o anda size bildirilecek. Çünkü konuşacak olan siz olmayacaksınız… Ama sonuna kadar dayanan kurtulacaktır. Bir kentte size zulmettikleri zaman ötekine kaçın… Bunun için onlardan korkmayın… Örtülü olup da açığa çıkarılmayacak gizli olup da bilinmeyecek hiçbir şey yoktur. SİZE KARANLIKTA SÖYLEDİKLERİMİ, SİZ GÜN IŞIĞINDA SÖYLEYİN. Kulağınıza fısıldananı, damlardan duyurun. Bedeni öldüren, ama canı öldürmeye gücü yetmeyenlerden korkmayın. Hem canı hem de bedeni cehennemde mahvedecek güçte olan Allah’tan korkun..!”

MİLLİ ÇÖZÜM’E SARKITILIP SOLUNAN DİLLER, YAHUDİLERE VE DESTEKÇİLERİNE NEDEN DİLSİZ?
Yahudiler “Ulu Efendimiz” diyor ve sekiz kollu şamdan ikram ediyor, istismarcı İslamcılar DİLSİZ!
Diyanet Teşkilatı, Tarikat başları, Medrese Mollaları, bilgiç geçinen İslamcı üstatları, Filistin istismarcıları… hepsi birden DİLSİZ.
SP kurmayları, TV-5 yorumcuları, MGV-AGD ve diğer Millî Görüş MİLKO’ları… hepsi birden DİLSİZ.
Kur’an’ın tabii ve temel hukuk kurallarına, evrensel insan haklarına ve en güzel İslam ahlâkına aykırı düzenlere DİLSİZ!
Yahudilere ve emperyalist Hristiyanlara değer ve destek veren ve Müslümanlara hıyanet edenlere DİLSİZ!
Yahudi ve Hristiyanlarla ve onlara ait bâtıl kural ve kurumlarla dostluk yapanlara DİLSİZ!
Zalim güçlerin hizmetine girip siyasi ganimet devşirenlere DİLSİZ!
Zalim ve kâfir güçlere yaranmaya ve sığınmaya çalışanlara DİLSİZ!
Milletimizin Hakkı ve hayırlı olanı terk ve inkâr etmesi için çeşitli hile ve hıyanetler peşinde olanlara DİLSİZ!
Yahudi ve Hristiyanların Siyonist ve emperyalist emellerine ve zulüm düzenlerine tâbi olanlara DİLSİZ!
Dinimiz alay ve oyun konusu edinenlere DİLSİZ! “Bakara makara” diyen alçaklara DİLSİZ!
İstismarcı İslamcıların dillerini Milli Çözüm’e karşı sarkıtıp solumaları da, Siyonist ve emperyalistlere ve işbirlikçisi hainlere karşı DİLSİZ olmaları da mide bulandırıcıydı!
“NASS”lar terazisinde; Siyonist Yahudilere, Haçlı Emperyalistlere ve işbirlikçisi hainlere dilsizlik ŞAYTANLIKTIR!
“SP yöneticilerinin, Tayyip Bey’i ve AKP’li yetkili kardeşlerimizi gereksiz şekilde ve sürekli tenkit etmeleri çok yanlıştır. Bu nedenle mevcut SP yönetiminin değiştirilmesi lazımdır!” demenin ve buna kılıf uydurmaya çalışmanın “NASS”lar terazisindeki durumunu varın siz düşünün.
Siyonist ve emperyalist odaklara mütercimlik yapmak için Erdoğan’ı bahane edip Erbakan’a dil sarkıtıp soluyan Erol Mütercimler, “ER” olmaktan çoook uzak bir zavallı zırvacıydı!

DEVRAN BAŞLIYOR!..
Yine bir dönüşle, döndü ,fır döndü
Teslimiyetlİ hali, yürek kavurdu
Hahama Süfyana bel’am öykündü
Kabalistler Hazrete,dua buyurdu?!..

Dua himmet aldı ya,ondan şad’ı yok
Hazine tam takır,para mara yok
Dilsiz şeytan çoktur,çünkü maya yok
Bir tek Milli Çözüm,Hakkı savundu!..

İçte dışta iblisler,O,’na sataşır
Kansız umursamaz,sade bakışır
Tüm batıl-zalimin,sonu yaklaşır
Erbakan Devrimi, beşer umudu
Üstada başlıyor,Vakıa-muştu!..

Gözünüze sokuldu hala dindar kahraman, acaba kimin kahramanı olarak böyle pozlar veriliyor ..
YAHUDİ’NİN ŞEYTANLARI

Ey Siyonist şeytan, onmazsın1 asla

Ta Adem’den beri, itirazın var…

İtaat zor gelir, Tanrılık tasla

Gurur kibir gibi, bin marazın var…

Faiz fuhuş zulüm, mel’anet harsın2

İsrail’i kurdun, bitmedi hırsın

Köküne saldırdın, namus ve ırzın

İnanca ahlâka, kin garazın var…

Hak Dinleri bozdun, istismar huyun

Hain işbirlikçi, değirmen suyun

Şehvet kapitalizm, Şeytanlık kuyun

Vahşi komünizmle, ince zarın var…

Yahudi takımı, has kurmayların

Haçlı barbarları, korumaların

Münafık Müslüman, kiralık malın

Sanırsın sınırsız, imtiyazın3 var…

İnsan kılığında, nice Şeytanlar

Özgürlük savunur, bak şarlatanlar

Kendi kalesine, hep şut atanlar

Ey Şeytan ne bitmez, intisarın4 var…

Adil Düzen yoksa, adilik yaygın

Lanetli sistemde, Lutilik saygın

Maaş makam versen, gafiller baygın

Bu dünyaya sonsuz, ihtirasın var…

Şüphesiz Allah, (bilinmesinden) kuşkulanıp kaçındığınız sırlarınızı ve şeytani planlarınızı açığa çıkaracak ve bozuk ayarınızı mü’minlere tanıtacaktır
Her şey bu kadar açık ve net ortadayken hala olaylar karşısında kör, sağır ve dilsiz kalınmaktadır.

Nisâ 88
Öyle ise size ne oluyor ki (Hakk davaya sızan gizli gâvurlar ve şeytani odaklara uşaklık yapan dindar görünümlü) münafıklar konusunda ne diye ikiye ayrılıyor (ve bir çoğunuz hâlâ onları sahiplenip savunuyorsunuz?) Allah, kazandıkları (günahları ve sadık mü’minlere kazdıkları tuzakları) yüzünden onları tersine çevirip tepetaklak ettiği halde, siz Allah’ın saptırdığını hâlâ hidayete erdirmek (ve bu marazlı münafıkları masum ve mazur göstermek mi) istiyorsunuz?! (Bu bir nifak hastalığıdır!) Allah kimi saptırırsa, artık Sen kesin olarak (hidayet bulması ve kurtulması için) bir yol bulamazsın.

A’raf 183
Ben onlara (şahsi ikbal ve ihtirası için dine ve davaya hıyanete kalkışanlara, bunların gerçek ayarları ortaya çıksın diye) belirli bir süre (mühlet ve fırsat) veriyor (yularlarını uzatıyorum. Ancak) Benim “keyd”im (planım ve tuzağım) sapasağlamdır. (Hiç kimsenin yaptığı yanına kâr kalmayacaktır.)

https://www.mealikerim.com/7/araf/183

Evet, hiç kimsenin yaptığı yanına kalmayacak ve Allah’ın azabından kurtulamayacaklardır

8 kollu Yahudi şamdanını İktidar ve muhalefetin ortaklığı.!
Şimdi soruyoruz; Rahmetli Erbakan Hoca’ya derin bir nefret, husumet ve adavet besleyen Yahudi Hahamların, bu Tayyip Erdoğan aşkı, nereden kaynaklanmaktaydı? Sn. Cumhurbaşkanı, hazır fırsat doğmuşken bu Baş Hahamlara: “Siyonist ve işgalci İsrail’in, Filistinli mazlumlara uyguladığı dehşet ve vahşet işkencelerine son vermesi konusunda bir girişimde bulunmalarını” hiç tavsiye buyurmuş ve bu konuları gündeme taşımışlar mıydı.?

1-İktidar kanadı; Hahamlar ile beraber !sevgi+saygı! Toplantısından memnun,
İktidar basını ve yandaşı, bu buluşmadan gayet memnun.!
İktidar yanlısı tarikat ve derviş ehli memnun.!

2-muhalefet ;
tahterevalli figüranları ve yayın organları… Şu güya Ana Muhalefet ve CHP Başkanı’nın… İYİ Parti’nin ve Meral Akşener Hanım’ın, (HDP zaten onların kuklası olduğu için saymıyorum…) şu Davutoğlu’nun, şu Babacan’ın; yahu neden bu konuda tısları bile çıkmamıştı?.. Nedeni hepsinin de, yani Akp+MHP iktidarı gibi,
Ama başka durumlarda, Bir birlerine ağır eleştiri yapan iktidar ve ana muhalefet üyeleri sessiz! memnuniyetteler ve afiyetteler.!

3-Erbakan hoca düşmanı Erol murtecimler’de, sekiz kollu şamdani eline alabilmek için can atıyor.!

4-Bu buluşmayı sadece ulusal basında Milli gazete haber yaptı ama,
SP, TV 5, AGD yöneticiler , bu olaya yorum yapmamalari Sessiz kalmaları tamamen içler acısı ve tambir vahamet..

Hacı Hacıyı mekke’de Hoca Hocayı tekkede Haham, İşbirlikçiyi dakkada Bulur…!
“Bu kadar mübarek Yahudi Hahamın dusasını ve himmetini alan” AKP ve R.T.Erdoğan’nın artık sırtı yere gelmez sananlar çok yakında nasıl bir akıbete uğrayacaklarını görüp yaşayacağız. Özellikle İslam ülkelerinin hahamlarının ülkemize getirilmesi : Siyonistlerin kurmayı planladıkları Büyük İsraİl Projesi (BOP) hedefleri doğrultusunda bu ülkeleri yumuşatıp ılımlaştırıp kendi hizmetlerine sokmak amaçlımıydı? sormak gerekir. Mevcut iktidar Aziz Erbakan Hocamızın kurduğu D-8 İslam ülkeleri ittifakını hareketlendirip Özel uçaklarla tüm liderleri buluşturup, birleştirip yönünü İslam ülkelerine dönmek yerine Siyonistlere göz kırparak bir dönem daha siyasi geleceklerini teminat altına almaya çalışmaktalardı.
Tüm Medya yazar çizer takımı, Hacısı, Hocası Şeyhi ulemesı tarikat ve cemaat önderleri sivil toplum kuruluşları 3 maymunu oynayarak en az tabirle çirkefliğe razı olanları Allaın elinden kim kurtaracaktı ah bir düşünselerdi. Rabbime bir kez daha şükrettim ki “At izinin İt izine karıştığı” bu süreçte bizlerin Milli Görüş istikametinde Hak yolda sabit kalmamızı vesile olan karanlığın en yoğun olduğu noktada bizleri aydınlatan Milli Çözüm ve Şahsi Manevisi Üstad Ahmet Akgül Hocamıza teşekkür edip hürmetle ellerinden öpüyorum. Olaylara Kur’an penceresinden bakıp anlamayı öğreten Üstadımızın sürekli dile getirdiği Ayetler çok yakında tecelli edecek Milli Çözümün haklığı Fetö olayında olduğu gün yüzüne çıkacaktır.
Aziz Erbakan Hocamızın meclis kürsüsünde yaptığı konuşmada; Milli Görüş ve Milli Çözüm Vurguları “Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki: TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”

Bakara 14
(Bu münafıklar) İman edenlerle karşılaştıklarında (sadık din ve dava ehliyle bir arada bulunduklarında): “Biz de iman etmiş kimseleriz (ama İslam’a hizmet için kâfirlerle zahiren işbirliği görüntüsü vermekteyiz; sakın bizden şüphelenmeyiniz!)” derler. (Ancak) Şeytanları (ve şer odaklarıyla gizlice buluşup) baş başa kaldıklarında (ise); “Şüphesiz biz (asıl) sizinle beraberiz, (sizin hedeflerinize hizmet etmekteyiz.) Biz (mü’min ve Müslüman kesimleri sadece idare ve) istihza etmekteyiz” (zira “onların desteğini almak mecburiyetindeyiz”) derler.
Âl-i İmran 179
Allah, murdar (ve münafık) olanı, temiz ve mübarek olandan ayırt edinceye (sadıklarla, sahtekârları belirleyinceye) kadar, (ey münafıklar) mü’minleri, sizin kendisi üzerinde bulunduğunuz (ikili oynamak, fesatçılık ve fırsatçılık yapmak, Dini ve davayı kullanmak gibi) durumda (ve onlarla bir arada) bırakacak değildir. Ve tabi Allah size gaybı da bildirecek değildir. (Hatta pis tıynetli ve çirkef niyetli HABİSLERİ; temiz ve halis mü’minlerden ayırıncaya kadar bu imtihan sürecektir.) Lâkin Allah, elbette elçilerinden dilediğini seçip (bazı sırlarından haberdar kılmaktadır.) Öyleyse siz de Allah’a ve elçilerine iman edin. Eğer iman eder ve sakınırsanız, sizin için büyük bir ecir vardır.

NE ZAMAN UYANACAKSIN!.
Aynı delikten bindefa ısırıldın
Güvendiğin dağlarca kandırıldın
Gaflet uykusundan uyanmadın
Söyle ey gafil, nezaman uyanacaksın!..

Seninki sevda değil, nefse esaretlik
Tüm ihanetlere, laf söyletmezlik
Bu nasıl büyüdür, kafana vura vura söyledik
Son uyarı bu, nezaman uyanacaksın!..

Kırmadıkça nefs putunu, hep güce taparsın
Şeytana köle olur, hayat yolunda yalpalarsın
Karayı AK görür, zulme destek çıkarsın
Yahu sen, nezaman uyanacaksın!..

Özel uçakla Hahamlar, Ankarada ağarlandı
Gizli oyun ve plânlar, yine saklandı
Yandaşı muhalefeti, durumdan mamnunlardı
Zerre vicdan sahibi, nezaman uyanacaksın!..

Hakikat odurki, bir Milli Çözüm kaldı
Uyarıyor her daim, tüm insanlığı
Gerçekleri dile getiren, Hakk yolcuları
Milli Görüş erleri, Erbakan sadıkları
Geliyor adım adım, sen nezaman uyanacaksın!..

İslamcıların Dilsiz Şeytanlığı!
İslamcıların Dilsiz Şeytanlığı!

Dünyadaki İslam ülkelerinin Baş Hahamlarının ve bir nevi Siyonizm’in o ülkelerde temsilciliğini yapanların, Beştepe’de Sn. Cumhurbaşkanı’na özel bir ziyarette bulunmaları ve ona dualar edip övgüler yağdırmaları… Yetmez çok özel işbirlikçilerine takdim ettikleri “Sekiz Kollu Şamdanı” sunmaları; elbette oldukça önemli, gizemli ve şaibeli bir olay olmasına rağmen; bunu gündeme taşımaları, flaş haber olarak duyurmaları ve en az bir hafta boyunca çeşitli yorumlarla üzerinde durmaları gerekirken… Peki yandaş medya ve kiralık-yalaka yazar ve yorumcular, neden bu tarihi olaya kör, sağır ve dilsiz davranmışlardı?

Şu Diyanet Teşkilatı, Yahudilerle ilgili ayet ve hadisleri neden hutbe ve vaazlarda yayınlamamışlardı? Şu Tarikat başları ve halife takımı… Şu Medrese Mollaları… Şu bilgiç geçinen İslamcı üstatları… Şu Filistin istismarcıları, neden bu çok enteresan ve perde arkası esrarengiz buluşmayı değerlendiren bir kelime yazmamış, bir kelâm konuşmamışlardı?

[b]Hatta ve ne kadar enteresandır ki, şu SP kurmayları, şu TV-5 yorumcuları, şu MGV-AGD ve diğer Milli Görüş MİLKO’ları, nasıl ve hangi maksatla, bu olay karşısında, sanki hiç yaşanmamış gibi davranmışlardı?[/b]

Peki… Ya şu muhalefet denen tahterevalli figüranları ve yayın organları… Şu güya Ana Muhalefet ve CHP Başkanı’nın… İYİ Parti’nin ve Meral Akşener Hanım’ın, (HDP zaten onların kuklası olduğu için saymıyorum…) şu Davutoğlu’nun, şu Babacan’ın; yahu neden bu konuda tısları bile çıkmamıştı?.. Nedeni hepsinin de, yani AKP+MHP iktidarı gibi, Muhalefet kanadının da, aynı Siyonist odaklardan medet ve inayet umdukları, yularlarının aynı kulplara bağlı oldukları olmasındı!?.

Erol Mütercimler denen bu zavallı zırvacıya sormak lazımdı:

Madem Erbakan da, Erdoğan gibi din istismarcısıydı ve ülkemizin değil dış güçlerin işine yarardı… Öyle ise neden O’nun Başbakanlığına 11 ay dayanamayan odaklar, şimdi Erdoğan’ı 20 yıldır iktidarda tutmaktalardı? Yetmez, bu Dünya Yahudi Hahamları, Erbakan’dan gıcık alırken ve her haklı ve hayırlı girişimine çomak sokarken… Şimdi neden Erdoğan’ı Ak Saray’da ziyaret edip ihtiramlarını, dualarını ve sekiz kollu şamdanlarını takdim buyurmuşlardı?

Allahın Azap Eli Zalimlerin Üzerindedir!
Allah’a hıyanet eden hiç bir Yahudi, Allahın elinden kurtulamadı.. Faize dayalı finansal sistemi yürütererek, Fuhşa ve hayasızlığa kanunla kapı açan Akp iktidarının acı Akıbetini de Allahın elinden hiç Yahudi kurtaramayacaktır..

Hak’tan Sapan Şeytana tapar…
HAK’TAN SAPAN, ŞEYTANA TAPAR!

“Şeytanlıktır; haksızlık, görüp de susmak”

Zulme arka çıkanı, kovan da Hak’tır!

Papa’ya hürmet, bize; zehrini kusmak

İsteyen mayasıza, söven de Hak’tır!

Kur’an’dan öğrenilir, en büyük edep

Haini tarif eder; “Kitap yüklü merkep!”

CIA, MOSSAD destekli, açarmış mektep

Ah inansak; süren de, seven de Hak’tır!

İman: tevhid, teslimdir; tevekkül gerek

Şeref kalmaz, kâfire; boyun bükerek

Çün, izni olmadıkça; sokmaz engerek

Bizi ödüllendiren; döven de Hak’tır!

Askerdir; devlet, namus, vatan bekçisi

Ey ABD, AB’nin; kof tetikçisi

Kaplana kafa tutan, siyon keçisi

Sizi rezil, perişan; koyan da Hak’tır!

Riyâ, halka tapmaktır; Hâlık bahane

Yahudi sayesinde, şöhret şahane

En yüksek uşaklığa, erdin daha ne

Dava sadıklarını, öven de Hak’tır!

Alınma sözlerime, yaran yok ise

Rağbet hizmet görürsün, paran çok ise

Meziyet mi sanırsın, saran tok ise

Bil, açların sırtını; ovan da Hak’tır!

Ölçülür ayarımız, saf ve sabrımız

İmtihan bitse canı, alır Rabbımız

Kârı zararı bize, kalır tavrımız

Ki, davan hayır ise; duan da Hak’tır!

Herkes ettiğin bulur, cefası kordur

İlaçlar acı olur, şifası zordur

Vicdanın rahat ise, sefası boldur

Nasip kader; yağ bal da, yavan da Hak’tır!

Gönül, Hak’tan gayrıyı, aklından çıkar

Bütün hayal dünyanı, yakında yıkar

İsrail’i kınamaz, o biraz sıkar

Oysaki her belayı, savan da Hak’tır!

Topluca Yapılan Dilsiz Şeytanlık Milli Çözüm Sayesinde Aşikar Olmuştu
İslam Ülkeleri Baş Hahamlarının
“Tanrı, yüce Devletimiz Türkiye Cumhuriyeti’ni ve Başkanı Ulu Efendimiz Erdoğan’ı koruyup esirgesin. Kendilerine soy-boy versin, yardım etsin, hep yükseklere eriştirsin, şanını yüceltsin!..”
Duası, yetmez
Çok özel işbirlikçilerine takdim ettikleri “Sekiz Kollu Şamdanı” sunmaları karşında;
Yandaş medya ve kiralık-yalaka yazar ve yorumcuların sağır ve dilsiz davranışları,

Şu Tarikat başları ve halife takımı… Şu Medrese Mollaları… Şu bilgiç geçinen İslamcı üstatları… Şu Filistin istismarcılarının bir kelâm konuşmamaları,

SP kurmayları, şu TV-5 yorumcuları, şu MGV-AGD ve diğer Milli Görüş MİLKO’ları, nasıl ve hangi maksatla, bu olay karşısında, sanki hiç yaşanmamış gibi davranmaları,
Muhalefet denen tahterevalli figüranları ve yayın organlarının ve
Şu Davutoğlu’nun, şu Babacan’ın bu konuda tıslarının bile çıkması,
AKP+MHP iktidarı gibi, Muhalefet kanadının da aynı Siyonist odaklardan medet ve inayet umdukları, yularlarının aynı kulplara bağlı oldukları olmasındı!?.

[b]Milli Çözüm[/b] Yahudilerle ilgili AYET-İ KERİMELERİ sunarak- “NASS”lar terazisinde; bu konuyu, taraflarını, dilsiz şeytanlık yapanları değerlendirmiş Kur’an gözüyle olayı aydınlatmıştır. Elhamdülillah

Bu dünyadan ayrılan Oğuzhan Asiltürk’ün ve Dünya İslam ülkeleri BAŞ HAHAMLARININ Erdoğan’a bakış açılarının ve destek çıkmalarının tıpatıp aynı olması da [b]Milli Çözümün haklılığının bir kez daha tesciliydi.[/b]

Üstadımızın kaleme aldığı bu makale aynı zamanda Bay Erol Mütercim gibi iftiracıların “Erdoğan, Erbakan’ın devamıdır ve aynısıdır!” iddiasına ve bu iftiraya yeltenenlere okkalı bir cevap olup münafık girişimlerini boşa çıkartmıştır.

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
28
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...