YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6922c387caab5
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 5 3
Bugün : 8402
Dün : 47039
Bu ay : 949364
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45353185
IP'niz : 216.73.216.189

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

 

YANMADAN OLMAZ

        

Kahpedir düşman vurur, bir bakarsın dost vurur

Yıllar emek verdiğin, yüreğini kavurur

Öyle laflar eder ki, it yutarsa kudurur

Dayan kader hükmüne, Hakkı anmadan olmaz

Gel yan ki yol alasın, çünkü yanmadan olmaz…

    

Hakikat ateşten kor, avucunda tutmazsan

İman korunamaz ki, acıları yutmazsan

Dilsiz şeytan olursun, gerçeği anlatmazsan

Canan yolunda canı, kurban sunmadan olmaz

Hep yan ki yaklaşasın, dostum yanmadan olmaz…

    

Saadet Partisi’nin, şu Sadettin Köpeği

Harcamış has olanı, üstte kalmış kepeği

Zahir mü’min muttaki, altta Haham gömleği

Yine de Hak davanı, adres sanmadan olmaz

Yanmazsan çiğ kalırsın, ey can yanmadan olmaz…

    

“Bu partiye çalışmak, asla cihat değilmiş!..”

Diyen beyinsize bak, nasıl da eğitilmiş…

İz’an irfan yozlaşmış, vicdanı eğritilmiş

Ya sabır çekip yürü, sabra kanmadan olmaz

Gel yan ki yâr bulasın, kardeş yanmadan olmaz…

      

Çamurdan çelik çıkmaz, en fazla olur çömlek

Pamuktan zırh yapılmaz, olacağı bir gömlek

Ayarları bozulmuş, yalamadır her dönek

Davan için nöbette, kalıp donmadan olmaz

Bil yanmak uyanmaktır, asla yanmadan olmaz…

      

Zindan göze almadan, Kur’an’ca konuşulmaz

Hidayet kararmadan, bâtıla konuşlanmaz

Mal can feda kılmadan, Mevlâ’ya kavuşulmaz

Bülbül olup her seher, güle konmadan olmaz

Çelikleşmez ham kalır, haydi yanmadan olmaz…

      

Deli divane sanır, cahil gafil sürüler

Şeytanın şakirtleri, hep üstüme yürürler

Hatta sapıttı deyip, defterimi dürürler

Deccal kavmi kanıma, ekmek banmadan olmaz

Gel yan ki kurtulasın, Ahmet yanmadan olmaz…

      

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Orhangazi YILMAYAN

Orhangazi YILMAYAN

Subscribe
Bildir
14 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Böylesine yanmış bir yürek gelmeli insanlığın başına. İşte O Yüreği bulduk Çok Şükür! Hayatı ve son 18. Yılında Olan Milli Çözüm Dergisi ve Yayınları ve hassaten yorumladıkları
Böylesine yanmış bir yürek gelmeli insanlığın başına. İşte O Yüreği bulduk Çok Şükür! Hayatı ve son 18. Yılında Olan Milli Çözüm Dergisi ve Yayınları ve hassaten yorumladıkları “Rabbani Yaklaşım ve Anlayışımızla Yüce Kuran’ın Manası ve Mesajı” İsimli Eserleri İspatıdır.

Bir kimsenin gerçek Allah Sevgisinin , Peygamber Sevgisinin, Kur’an Sevgisinin , İslam Sevgisinin ve bu sevgiler için beyin kalp beden olarak ne kadar çürüttüğü yorduğu ile alakalı ispatı işte bu şiirde geçen merhaleleri yaşamış ve yaşıyor olmasından anlaşılır.

Kur’an’ı kısaca bir cümle ile içeriğinde ne var diye sorulsa, HAYATIN İMAN (ilim + ibadet) ve CİHATTAN(iyi doğru güzel faydalı ve adil olanın hakim olması için azim ve çaba sarfedilen herşey [1]) İBARET OLDUĞU dense zannediyorum yanlış olmaz. Allah peygamber Kuran sevgisi , önce insanı sevmekten geçiyor. Ya değilse gece gündüz binlerce tesbih zikir nafile namaz ile meşgul olup bir iki saat uykuyla yetinmek Allah peygamber Kuran sevgisini göstermiyor. YARATILANI SEVERİZ YARATANDAN ÖTÜRÜ gereği, insanlığın saadeti için ömür tüketmeyle kısacası ŞİİRDE HER BİR MISRASINDA İFADE EDİLEN TATLI HUZUR VE ZEVK VEREN SIKINTI VE ÇİLELERE ZORLUKLARA KATLANMADAN
, KONFORUNDAN VE RAHATINDAN TAVİZ VERMEDEN bizim Allah sevgimizinde Peygamber sevgimizinde Kur’an sevgimizinde sahtelikten öte gitmeyeceği hakikatini unutmamak gerekiyor. Rabbim gereğini yerine getirme hususunda gayret ve çaba sarfedenlerden olmamızı lütfeylesin.
İşte günümüzde ifade etmeye çalıştığım bu sevgiyi doyasıya yaşayan insanlık alemi içinde Asrımızda Aziz Erbakan Hocamızın yaşamları ve Aziz Erbakan Hocamızın yolundan giden O’nun en sadık Talebesi – Takipçisi ve Tatbikçisi olduğunu ispat etmiş tescillemiş Milli Çözüm Üstad Ahmet AKGÜL Hocamız gece demeden gündüz demeden bizlerin yapılan hizmetlere yetişemediğimiz bir gayreti çabayı gösterdiğine gösteriyor olduğuna şahidiz. Rabbimiz böylesi bir sevgiyle yanmış Üstad Ahmet AKGÜL Hocamızın, insanlığın özlemle beklediği SİYONİZMİ YIKIP YENİ ADİL BİR DÜNYANIN resmiyetinin yapılacağı kurdelasını keseceği günlerin gelişini hızlandırması temennisi ve duasıyla….!

[1] Peki bu doğru neye göre doğru , yanlışsa neye göre yanlış, olduğu ölçüsü nedir dersek, Muhterem Ahmet Akgül Hocamızın sürekli vurguladıkları şu kaideler ölçümüz olmalı:

Doğru ve yanlışların tespitinde ise şu değer ölçüleri esas alınmalıdır:

1- Aklıselimin gerekleri, 2- Müspet ilmin verileri, 3- Vicdani kanaat neticeleri, 4- Tarihin tecrübe ve birikimleri, 5- Evrensel Hukuk kaideleri, 6- İlahi dinlerin ve Kur’an-ı Kerim’in öğretileri. İşte bu altı değer ölçüsünün, ittifakla “Hayırlı ve Yararlı” gördüğü şeyler “Doğru”, yine bunların ittifakla “Kötü ve Zararlı” gördüğü şeyler de “Yanlış” olarak temel alınmalıdır. “Değişmeyen doğru”ları ve adaleti esas alan düşünce ve düzenler HAK, “Devamlı yanlışlar” üzerine kurulan, haksızlık ve ahlâksızlığa yol açan düşünce ve düzenler ise BÂTIL sayılmalıdır.

Hakkı izah etmek ve iktidarı için yanmak, Dünya Ahiret Şeref ve İzzetin vesilesidir.
Yanlışlar sayısız, hastalıklar bitmez; çözüm her birini tek tek, enine boyuna, uzun uzadıya izah mı? Yoksa her yanlışa çözüm, her hastalığa panzehir, Milli Çözüm şuuru ve iktidarı mı?
El cevap: Evet
Fakat,
Dilsiz şeytan olursun, bu gerçeği anladığın halde anlamazlıktan gelip; anlatmak için yanmazsan.

Yeryüzünde, insanlığı iliklerine kadar sömüren Siyonizm’i ve zulüm sistemini Milli Çözüm kadar iyi bilen başkası var mı? İnsanlığı adalete, berekete, huzura kavuşturacak Adil Düzen’i, Üstad Ahmet Akgül Hocamız kadar tam hâkim olan var mı?
El Cevap: Hayır
Dünya Ahiret şeref ve izzet, tüm insanlığın kurtuluş vesile olacağına inandığımız ilacı-Milli Çözüm Şuurunu izah ve insanlığa ulaşması için gösterilen çaba ile tam orantılıdır.
“(İşte bu) “Ashab-ı Yemin!” (imani istikamet ve fazilet sahipleri); ne (kutludur o) “Ashab-ı Yemin!” (ki, Allah’a verdikleri iman ve itaat sözünde, cihad ve sadakat ahdinde vefa gösterenler ne kadar bahtlıdır).” Vâkı’a Suresi 27

Hak Davadan Kaçık
Yürekler nasır bağlamış, vicdanlar şaşık
Kim nedir belli değil, at izi it izine karışık
Dava adamı geçinir, Hak davadan kaçıķ
Ateş olmayan yerden duman çıkmazmış
Hamken pişmek için yanmadan olmazmış

Ya geç dün’e bak Azîz hocama ,ibret al.Ya bugüne bak kimle yol aldığına.?
“Yeryüzünde huzur ve barışın yerleşmesi yerine; katliamların, zulüm ve ahlaksızlıkların ve çifte standartların arttığını gördüğümüzde, bunun asıl ve gizli sebepleri olarak şunu kabul etmek mecburiyetindeyiz. O da; yeryüzünde yaşayan 7 milyar insanın huzur ve barışının, asla Batının ve Siyonist odakların eline bırakılamayacağı gerçeğidir. Bugün yeni bir dönüşüme ve yeni bir fethe acilen ihtiyaç duyulduğu kesindir. İnsanlığın hasretle beklediği bu “Yeni Dünya”ya, inşallah yine bu Aziz Millet öncülük edecektir.
Müslümanlık dini “Savunma ve zalimlerin himayesine sığınma” dini değildir; bütün insanlığın saadet ve selameti için, cesaret ve metanetle yürümek, cihadı sürdürmek ve zulme karşı “Hücum etmek” dinidir. “Ben daha ne yapabilirim, kimseye bir kötülüğüm yok” diyenler, bütün insanlığın saadeti için çalışmadıklarından dolayı, Allah katında suçlu ve sorumlu vaziyettedir.” Diyen Aziz hocamız.

Bugün ise;
Kendisine,uyduruk “yik ” başkanı sıfatı ekleyen bir şahısla , davayı etkisiz ve yetkisiz bırakarak ,hiç bir şekil bir yere varılamaz,

Ya davanın sorumluğu üzere görevini yap,sorgula bugününü,
Yada yapamıyorsan o makamı terket veba le girme kardeş..

Dayan kader hükmüne, Hakkı anmadan olmaz Gel yan ki yol alasın, çünkü yanmadan olmaz…
Şura / 13. Ayet

O (Allah): “Dini dosdoğru (uygulayıp) ayakta tutuverin ve onda ayrılığa düşmeyin (Dinin hiçbir hükmünü artık gereksiz ve geçersiz görmeyin)”, diye Nuh’a vasiyet ettiğini ve Sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya vasiyet ettiğimizi (şimdi) sizin için de şeriat kılıvermiştir. (Böylece Din ve Düzen esaslarını belirlemiştir ki; Kur’an bir şeriat ve hukuk nizamının temel prensiplerini de içermektedir). Ancak, Senin kendilerini çağırdığın şey (Kur’an hükümleri), müşriklere ağır gelmektedir. Allah, dilediğini (ve liyakat göstereni) Kendisine (ibadet ve hizmetine) seçer (İslami istikamette bir araya getirir) ve içten kendisine yöneleni hidayete erdirir.

Şura / 48. Ayet

Şayet onlar sırt çevirecek olurlarsa (aldırma), artık Biz Seni onların üzerine bir muhafız, bekçi (ve zorla hidayete getirici) olarak göndermiş değiliz. Sana düşen, yalnızca tebliğdir. Gerçek şu ki, Biz insana tarafımızdan bir rahmet tattırdığımız zaman, ona sevinir. Eğer onlara kendi ellerinin takdim ettikleri dolayısıyla bir kötülük isabet ederse, bu durumda insan bir nankör kesiliverir.

Yanmadan Olmaz
Şeytanın şakirtleri, itlik yapar boşuna
Kurban olsunlar, kesip attığın tırnağa
Sadıklar kıtmirdir, Hakk Hakikat yolunda
Dua ve niyazımızdır, Canı Cananım
Yaksın Yaradan aşk ile Kendi yolunda.

Âlemlerde yegâne, geçen senin Fermanın. Sözün gerçek, Va’din Hak; güç Senin Kuvva Senin!..Gerçekleştir İlahi, Adil Düzen devrimin..
Tarihimizdeki bütün zaferlerin hepsi silahla değil, maddi üstünlükle değil, sadece İMAN İMAN İMAN ve AŞK ve AZİMLE kazanılmıştır”… Prof. Dr Necmeddin Erbakan

Kur’an-ı Kerim rehberliğini kendine esas almış, Milli çözüm şuuruyla yüreklerimizi yandır Allahım. İman gücünün sesleri zalimleri korkutarak yeni çare arayışı içindelerken , hiç şüphesiz bizler bunun şuurundayız ki hain planları senin kuvvet ve kudretinle kendi başlarına sarıverecektir, tez zamanda sarsın Allahım. Yerlerin ve göklerin orduları senin emrindedir. Hakkı Hakim kılmak için senin yolunda ömrünü adamış cihad ehli için rahmetinin kuşatmasını ayetlerin ile apaçık okurken, Muhterem Ahmet hocamızı ve hocamızın önderliğinde Milli Çözüm ekibini her daim mükemmel bir koruma ile kuşattığının lezzeti,huzuru paha biçilemez şükürler olsun Allahım.Ellerimiz her an sana açılır Yarabbi, İlahi desteğin sayesinde tez zamanda mücahit mü’minleri muvaffak ve muzaffer eyle. Va’dini tamamla. Siyonizm’i yıkıp ADİL DÜZENİ hakim eyle Allahım…(Amin)

Kur’an’sız Olmaz!
Bu yola sahipsiz, çıkma şaşarsın

Kâmilse rehberin, dağlar aşarsın

Zikirsiz fikirsiz, boşa yaşarsın

Destursuz dermansız, fermansız olmaz!

      

Mevla yar yardımcın, davan Hak ise

Hiç mahcup olmazsın, yüzün ak ise

Dost nuruyla dolar, kalbin pâk ise

Amaçsız çabasız, vicdansız olmaz!

Saaadet partisi haktır, sizler burda barınamazsınız .. çünkü maskeniz düşüyor . sizin gibi ihanet edenlerin ahirleri berbat oldu ,sizinde ahirinize az kaldı.
Kitap ehli olan dini cemaatlerle, biz de Allah’a inanıyoruz diyen putçu müşrikler) En güçlü yeminleriyle Allah’a kasem ettiler, şayet kendilerine bir nezir (uyarıcı ve Hakka çağırıcı) gelirse herhangi bir ümmetten (ve kesimlerden) daha fazla (ve sadakatle Hakka ve) hidayete tâbi olacaklarına (ve O Elçiye sahip çıkacaklarına dair söz verdiler). Ancak, (o ısrarla istedikleri ve bekledikleri kurtarıcı ve) uyarıcı Zat kendilerine gelince (bu durum) onların nefretlerini artırmaktan ve Hakk’tan uzaklaşmalarından başka işe yaramamıştı.

35:43
(Üstelik) Yeryüzünde büyüklük taslayarak ve kötülüğü tasarlayıp planlayarak (Elçiye ve Hakk davetçiye karşı çıkmışlardı). Oysa hileli düzen, kendi sahibinden başkasını sarıp-kuşatmayacaktı. Onlar (kendileri gibi hile ve tuzak kuran) önceki kavimlerin kanunundan (ve onların çarptırıldığı cezadan) başkasını mı bekliyorlardı? (Veya hile ve hıyanetleri yanlarına kâr mı kalacak zannediyorlardı? Oysa) Allah’ın sünnetinde (ezeli adalet prensiplerinde ve hikmet projelerinde) asla bir değişme-başkalaşma bulamazsın ve Allah’ın sünnetinde (tabii ve takdiri yasalar sisteminde) kesinlikle bir sapma ve caymaya rastlayamazsın
.
Ülke genelinde haklı ve hayırlı bir Parti’yi desteklediği halde, o Parti ve teşkilat içerisinde her türlü görevlendirme hususunda en layık olanı değil de, kendi işine geleni tercih edenlerde İmtihanı kaybederler.
Aklına ve vicdanına göre, herhangi bir göreve en
uygun bulduğu kimseleri bırakıp, sadece kendisine yarayacak kişileri över ve ileri sürerse, vicdani ayarını bozmuş ve Eninde sonunda belasını bulmuş olurlar.
İslam’ın ve insanlığın geleceğini şahsi menfaatlerinin üstünde görmeyenler, Allah davasını dünyalık heveslerine alet ve istismar edenler, bazı basit ve geçici neticeler elde etseler de, Allah’ın rızasından ve iman huzurundan mahrum kalırlar.
Zaten küfür tek millettir, ama o kufre o masonlara hizmet eden durduyanlar kim olduğunu içimizde kalıp nasıl ihanet ettiklerini yillardir milli çözümde yazan, konferanslarda haykıran Ahmet Akgül hocamıza sonsuz teşekkür ve şükranlarımızı sunarız…

YANMAMANIN CEZASI YANMAKTIR!
Yanmamanın Cezası Yanmaktır!..

Yanmadığımız için bugün İslam Alemi cayır cayır yanıyor!.. Çocuklar aç bırakılıyor!.. Kurşunlanıyor!.. Bombalanıyor!..Yanıyor!..

Erbakan Hocamızın sözü aklımıza geliyor:

“Bir şey istiyorum. Heyecan, heyecan, heyecan… Neyin heyecanını istiyorum biliyor musunuz? Varoşlarda yaşayıp, şehirlerin kenarlarındaki çöplüklerden, evine yiyecek toplayan çocukları kurtarmanın heyecanını istiyorum. 6-7 yaşında bir çocuk ekmek dağıtan arabanın arkasından, buzların üzerinde, hasta annesine ekmek götürebilmek için dakikalarca koşuyor. O çocuğu, o zulümden kurtarmak için, sizden heyecan istiyorum. Filistin’deki savunmasız yavruyu, üzerine sıkılan kurşundan kurtarmak için, heyecan istiyorum. Afrika’da en basit bir ilacı bulamadığı için ölen yavrunun kurtarılması için heyecan istiyorum.”

Heyecansızlık duyarsızlık pasiflik yanmayış adanmayış dünyaya nefse sahte liderlere aldanış ümmetin darmadağınıklığının yangınının ödeyemeyeceği vebalinin sebebi!..

” Irak’ta (Suriye’de, Yemen’de, Libya’da, Afganistan’da, Miammar’da Doğu Türkistan’da) ölen bir tek çocuğun vebalini, yedi sülaleniz alnını secdeden kaldırmasa da ödeyemeyecektir!”

Çünkü duyarsız davranarak İslami insani mesuliyetlerden kaçarak hak davayı doğru temsil etmeyerek elimizdeki iktidar gücünü yanlış kullanarak Adil Bir Düzen, İslam Birliği, Yeni Adil Bir Dünya kurmayarak bu vahşetlere ve manevi huzursuzluklara sebep olunmuştur..

Bu dünyada da ahirette de yanmaktan kurtulmak izzete maddi manevi nimetlere kavuşmak için çare yanmaktır mesuliyetleri şuurları maneviyatı kuşanmaktır!..İnancımıza tam sarılmaktır!..

Şairin dediği gibi “yanmadan olmaz!”

Allah çamur etmesin
Mâide 13
(Buna rağmen) Sözleşmelerini bozmaları nedeniyle, onları (İsrailoğullarını) lanetledik ve kalplerini kaskatı kıldık (vicdanlarını kararttık). Onlar, (Allah’ın kitabındaki ve resmi evraklardaki) kelimeleri konuldukları yerlerden (İlahi hedef ve hikmetlerinden) saptırıp çarpıtmaktadırlar. (Yahudiler ve onlara benzeyen bel’am tipli âlimler; Kur’ani kelime ve kavramları yanlış yorumlayarak dinde tahrifat yapmakta, haksız kazanç peşinde koşmaktadırlar. Maalesef) Kendilerine hatırlatılan şeyden (uyarılardan yararlanıp) hisse kapmayı unuttular. İçlerinden birazı dışında, onlardan (Yahudilerin hain takımından) sürekli ihanet görüp durursun. Yine de onları (kazanmak ve daha da azdırmamak için) affet, aldırış etme. Şüphesiz Allah, muhsinleri (iyilik sahiplerini) sever (ve sahip çıkacaktır).

https://www.mealikerim.com/5/maide/13

Nisâ 107
(İslam davasını ve iktidar imkânlarını istismar ve suistimal ederek, aslında) Kendi nefislerine hıyanet edenleri savunma. Çünkü Allah (C.C) daima hainlik yapan ve günahlara dalan kimseleri asla sevmez.

https://www.mealikerim.com/4/nisa/107

İnsan oğlunda nefis oldukça doğru yanlış mutlaktır ama o nefsi terbiye etmiş olmak son nefese kadar iman üzere yaşamaya gayret ve çaba her insanın şeytanla olan mücadelesi bitmek ve tükenmez dünyalık beklentilerini yendikçe olgunlaşma pişmesi gayret ve ahlâkî ni güzelleştirdiği gibi bütün bunların üzerine yaptığı işlerde ve gayretlerin de bazı yanlışları yapması o kişiye yakışmaz ondan beklenmez ve o halinde mertebesinde yapılanları sorumluluğu elbette ki büyük ve ağır olur. Kişi topraktan dünyanın en güzel evini yapmış olsa temizlemek güzelleştirmek adına sularken suyu fazla kaçırsa arzu ve gecesine uyarak elinde çamurdan öteye bir şey kalmaz bu benzetme de ki olduğu gibi ortada en aşağılık insandan daha da aşağılık kalıverir bir an nefsine uyması insanın bu dünyası ve ahiretini bir anda bitirir malesef. Allah’ım bizi o çamurdan muhafaza buyursun. Milli çözüm safından Ahmet’in hocamın rehberliğin den ayırmasın.
Gözümüzü bakan körlerden etmesin. Peygamber efendimizin şefaatinden mahrum etmesin. Amin amin amin

Ey Gönül
Hakikatle dolup taşmadan
Hak davan için çabalamadan
Sonsuzluk sırrını anlamadan
Gafilane dolaşma ey gönül

Eğer Maksuda ermek istersen
İki cihanda saadet dilersen
Günahlara tevbe etmek bilirsen
Senden karlı yoktur ey gönül

Mili Çözüm Hak yoldur
Ahmet Hoca can dosttur
Takvayla yaşamak ne hoştur
Sabrın sonu selamettir ey gönül

Dua ve Dileğim
Hak davayı tanıttı, gerçekleri öğretti
Sözle değil ha dostum, yaşayarak belletti
Ne yazık hamlığımdan, istifadem eksildi
Bir yazıyı yazamaz, dava eri mi olur
Dilerim nasipsizlik, çok yakında son bulur..

Milli Çözüm gerçeğe; tercümandır, lisandır
İman varsa yürekte o hakiki insandır
Münafıklık, münkirlik; yüreklerde cüzzamdır
Bu uyuz kabuklardan, güzel deri mi olur
Dilerim tez zamanda vadeleri son bulur…

DİK DUR ,ZALİM KORKUYOR.
Sabır taşına döndük zalim uşakları görünce…
Anlatsak anlatmazlar , iftira düzerler bize..
Saadet partisi’nden kovarlar doğruyu söyleyince!
İki yüzlü şarlatan ,yamuk adamla olmaz !
Sen dik dur eğilme ,bilki yanmadan olmaz!

Kafir çok sever iki yüzlü kahpeyi !
Çünkü ajanlık yapar münafıklık mesleği…
Toprak alsa içine ,kavurur bu zalimleri…
Makam ,koltuk dertleri bitmedi kibirleri…
Sen dikdur eğime,bilki yanmadan olmaz!

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
14
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...