YAŞATTIĞIN YAŞARSIN!
İyilik yap iyilik bul, kötülük başa bela
Bir gün karşına çıkar, hiç ummazken şaşarsın…
Haksızlık ahlaksızlık, hayat olur Kerbela
Pişmanlık fayda vermez, dövünmeye başlarsın
Aman sakın unutma, yaşattığın yaşarsın…
Hiç yanına kâr kalmaz, bulursun ettiğini
Tohumunu toplarsın, biçersin ektiğini
Kendi yaptığından bil, ey dostum çektiğini
Sen Rabbini unutur, hep haddini aşarsın
Hiç aklından çıkarma, yaşattığın yaşarsın…
Sana nasıl davransın, istiyorsan öyle yap
“Etme bulma dünyası…”, bu sözümden hisse kap
Eğri çürük sırıklar, olmaz bir baltaya sap
Sen boşuna yırtınır, başkasını haşlarsın
Hiç kimseyi suçlama, yaşattığın yaşarsın…
Akrabana sahip çık, dostlarına sadık kal
Allah rızası olsun, aranızdaki tutkal
Elinde kanlı hançer, dilinde yağ ile bal
Kırk yıllık arkadaşın, bir çırpıda boşarsın
Hiç kendini aklama, yaşattığın yaşarsın…
Sadık; Hak davasının, uğrunda ölesidir
Münafık; itirazcı, Kur’an’ı bölesidir
Kötülük düşünenler, şeytanın kölesidir
Zehirli fikirlerle, sen kalbin aşılarsın
Başkasında arama, yaşattığın yaşarsın…
İyi geçinirsin ya, ne kötü bir beşersin
Başkası düşsün diye, hep kuyular eşersin
Allah seni şaşırtır, sonra kendin düşersin
Uğraşına ulaştın, boşa coşup taşarsın
Feryat işe yaramaz, yaşattığın yaşarsın…
Hain kişi kahveye, bal yerine tuz atmış
Hakikati görmüyor, Rab gözünü puslatmış
Allah fırsat vermiş de, yularını uzatmış
Yanlış yolda kötü bir, akıbete koşarsın
Yakınların dışlama, yaşattığın yaşarsın…
İyilik ve kötülük, kendi içinde ara
Vicdani huzursuzluk, ruhunda dinmez yara
Siyah camlı gözlükle, herkes görünür kara
Kendin yüceltmek üzre, onu bunu taşlarsın
İnsanları horlama, yaşattığın yaşarsın…
İlim amel uyuşmaz, özün sözünü tutmaz
Âlemi ahmak sanma, kimse numara yutmaz
Eğer çürümemişse, vicdan seni uyutmaz
Hakkını gasp ettiğin, yetim başı okşarsın
Bunun ne yararı var, yaşattığın yaşarsın…
Boştun ya başkan oldun, nefsin puta çevirdin
Sonra o nefs putunu, aç kaldıkça kemirdin
Hak ölçülerin tek tek, din namına devirdin
Şimdi sanki küflenmiş, acı çürük kaşarsın
Hiç boşuna çırpınma, yaşattığın yaşarsın…

Unutulur Sanmayasın!
Sen unutsan bile ,her bir şeyin kaydoluyor!7
Gel fena’ya aldanma,kıyamet yaklaşıyor
Kur’an ölçü tutmayan,ebet pişman oluyor
Zalime destek olan,elbet zulum tadarsın
Unutulur sanmayasın,yaşattığın yaşarsın…
Kötü davranış emanettir ve bir gün geri iade edilir…
[b][i]İlim amel uyuşmaz, özün sözünü tutmaz
Âlemi ahmak sanma, kimse numara yutmaz
Eğer çürümemişse, vicdan seni uyutmaz
Hakkını gasp ettiğin, yetim başı okşarsın
Bunun ne yararı var, yaşattığın yaşarsın…[/i][/b]
[i]
“Siz insanlara iyiliği emrettiğiniz halde, kendinizi unutuyor musunuz? (Yoksa kendinizi sorumsuz mu sanıyorsunuz?) Hâlbuki siz üstelik kitabı (Kur’an’ı) da okuyor (Allah’ın emirlerini de biliyor) sunuz. (Buna rağmen) Halâ akıllanmayacak (ve yanlışınızı anlamayacak) mısınız? “[/i]
Ve;
[i]Hz. Peygamber Efendimiz; “Faydasız ilimden Allah’a sığınırım.” (Tirmizî, Daavât, 68) buyurururdu[/i].
Ayet ve hadisleri gösterir ki bir kişi sağına soluna ahkam kesip, ilimden dem vurur ama kendi amellerinde bunlar gözükmmez ise kişinin o ilmi ona faydadan ziyade zarar verir, ilmi ona zehir olur… Aslında ayarı ve ağırlığı ortada olmasına rağmen bu gibi kişiler yüksek bir kibir vardır ve ziyadesi bu kibirlerinden dolayı kendilerini hep haklı ve doğrucu görürler. Kibirleri başkalarının fikir ve düşüncelerini tartıp, bir empati kurmalarına da engel olduğu için ne söyleseler, ne yapasalar karşısındakilerin anlamadıkları ve anlayamayacaklarını sanmakta ve böyle inanmaktadırlar…. Oysa ki karşıtaraf çeşitli menfaat, korku veya tehlikeyi savmak için bu gibi kişilerin ahmaklıkarını yüzlerine vurmazlar…
Bu gibi kişilerin rahat, huzurlu ve vurdum duymaz gezenlerde ise açıkca vicdanlarının cürüdüğü ve kendilerini sarsacak bir vicdan ve sağduyudan yoksun olduklarının göstergesidir…
Bu gibilerinin, kibirli ve vicdanları cürümüş kimselerin, en büyük numaralraı ise mağdur ettikleri, fakir bıraktıkları, her türlü hak ve niümetten yoksun, yetim bıraktıkları insanlara haklarını vermek yerine sadece başlarını okşar misali sahte romantik davranışlar sergileyerek insanları aldatmalarıdır…
Ama nafile, her kişi insanlara nasıl muamele etmiş ise aynı şekilde en muhtaç oldukları gün emanet olarak bıraktıkları kötü davranış ve muamelenin kendilerine iadesi ile karşı karşıya bulunacaklardır…