AKP Hükümetinin Siyonist İsrail’in, Akdenizin açık sularında yardım gemilerimize vahşice saldırıp en az 10 insanımızı katletmesini sineye çekmesi gibi, Cumhuriyet tarihimizde benzeri görülmemiş bir hezimet ve rezaleti, büyük bir muvaffakiyet ve muzafferiyet şeklinde takdim edip tepinen ucuz ve uyuz İslamcıların ve Tayyip taparların tavrı ne derece mide bulandırıcı ise;
“Filistinli Müslümanlar ve pis Araplar için İsrail’le sürtüşmeye değer mi? Fiilen İsrail denetiminde olan bir bölgeye zorla girmeye kalkışmak, onları kışkırtmak değil mi? Türkiye’nin Batı Bloğundan uzaklaşıp İslam dünyasına yaklaştığı görüntüsü veren bu gelişmeler endişe vericidir!” diyen bazı solcu ve sağcı ulusalcı takımının, Filistin üzerinden İslam düşmanlığını ve İsrail yandaşlığını açığa vurması da o derece çarpık bir yaklaşımdı ve ahlaksızlıktı.
Önce “mazlumun ve mağdurun dinine ve kökenine bakılmazdı.” Gazze’de yaşanan bir insanlık dramıydı ve sizin gibi insanlığını yitirmemiş herkesin vicdanını sızlatmaktaydı.
“Efendim Filistin kamplarında PKK teröristleri eğitiliyormuş..” bahaneniz de tam bir sahtekarlıktı. Çünkü o kamplar ve PKK zaten İsrail’in kontrolü altındaydı. Kaldı ki bir zamanların solcu komünist militanları da aynı Filistin kamplarında eğitim almışlardı!?
Ey, bu fırsatla, İslamiyete ve Milli Görüşe sataşan sütü bozuklar, bütün havlamalarınız boşunaydı ve bekleyin çok yakında İsrail’in terörist şebekesi, Siyonistlerin ve sizlerin başına yıkılacaktı.
Hatta, Fetullah Gülen’in, İsrail’i aklayıcı IHH’yı karalayıcı ve suçlayıcı sözlerini bile sineye çekip hürmetle karşılayan ve 6 Haziran 2010 Pazar gecesi Cine-5’teki programa katılıp:
“Biz bu konuda polemiklere girmeyiz. Üstelik Hoca efendi başsağlığı dilemiştir, kendilerine teşekkür ederiz” diye yılışan Bülent Yıldırım’ın:
“İsrail’in varlığı bir gerçektir. Hoşumuza gitse de, gitmese de bu vakıayı kabul etmemiz gerekir” şeklindeki talihsiz açıklamaları dahi müminleri asla bağlamamaktadır. Çünkü İsrail “saygı duymasak ve hoşlanmasak ta, kabul edilmesi gereken bir vakıa” değil, O tamamen suni ve zoraki bir “arıza”dır. İslam coğrafyasının ortasındaki bir çıbanbaşıdır. Bu çıban deşilmezse kangrenleşecek ve BOP eş başkanları gibi piyonların da hıyanetiyle, kanser uru gibi bütün bölgeyi ve bünyeyi kuşatacaktır.
İsrail’in “gerçekliğini”, kabullenmek, onun gayri meşru mevcudiyetini ve devlet statüsünü gerekli ve geçerli görmenin ilk adımıdır ki, buna yanaşanlar artık söylemleri ve eylemleri ne olursa olsun, İsrail’in tuzağına kapılmış durumdadır. Refah-Yol hükümetinden 4 ay önce, Tansu Çiller döneminde, Demirel’in desteği ve Çevik Bir’in marifetiyle imzalanan İsrail-Türkiye askeri işbirliği anlaşmasını Erbakan’ın üstüne yıkmaya çalışanların kuyruk acısının nereden kaynaklandığı ise ehlinin malumlarıdır.
Sahte Kemalist devrimcilerin de Dinci geçinen işbirlikçilerinde istismar ettiği Atatürk 1937 yılında Müslüman Filistin’e şöyle sahip çıkmıştı!
İşte Atatürk’ün FİLİSTİN’E saldıracak ülkelere yönelik açık meydan okuması:
“Arapların Avrupa siyasetine nüfuz edemeyip (Haçlı Batının emperyalist hedeflerini sezemeyip) bu sözde istiklal kelimesine inandıkları (bağımsızlık vaatlerine kandıkları) ve bu uğurda Arap memleketlerini Avrupa emperyalizmine esir kıldıkları çok şayanı teessüftür (üzülecek ve hayret edilecek bir tavırdır). Arapların arasında mevcut olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez. Biz vakıa bir kaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kâfi derecede güvenip ve kudretimizi bildiğimiz için İslamiyet’in mukaddes yerlerini Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki; buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz. Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslamiyet’e lakayt olmakla itham edildik.Fakat bu ithamlara rağmen Peygamberin son arzusunu yani, mukaddes toprakların daima İslam hâkimiyetinde kalmasını temin için hemen bu gün kanımızı dökmeye hazırız.
Cedlerimizin (Atalarımızın ve tarihi mirasımızın), Selahaddin-i Eyyubinin idaresi altında, uğrunda Hıristiyanlarla mücadele ettikleri topraklarda, (bundan böyle) yabancı hâkimiyet ve nüfuzunun tahtında (Batılıların işgali altında) bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar bu gün, Allah’ın inayeti ile kuvvetliyiz. Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek (Kutsal Filistin topraklarını ele geçirmek) için yapacağı ilk adımda bütün İslam âleminin ayaklanıp icraata geçeceğinden şüphemiz yoktur.”[1]
“Dünyayı yöneten gizli örgüt” olarak bilinen Bilderberg’e çağrılan 5 Türkün, bir kısmı İsraili bir kısmı AKP’yi haklı çıkarmaktaydı. Ama hepsi de Siyonizmin uşaklarıydı.
Komplo teorisyenleri tarafından “Dünyayı yöneten gizli örgüt” olarak nitelendirilen ve her yıl büyük gizlilik içinde toplanan Bilderberg Grubu, bu yıl İspanya’da toplanmıştı.
Lüks bir otelin toplantı salonunda bir avuç insan… Bir köşede Dünya Bankası Başkanı Dominique Strauss Kahn, diğer köşede Wall Street Journal, New York Times gibi gazetelerin patronları… Kraliçeler, başbakanlar, dünya ekonomisine yön verenler… Ellerinde puro ve viskilerle söz alarak etkileyici konuşmalar yapan bu kişiler, Bilderberg toplantıları adı verilen 3 günlük organizasyonda bir sonraki yılın gündemini oluşturuyor. Tony Blair, Bill Clinton gibi isimlerin ülkelerinde lider olmadan hemen önce bu toplantıya katılmış olmaları, Bilderberg’de Irak savaşına karar verildiği iddiaları, yıllardan beri “Bilderberg dünyaya yön veriyor” tartışmasına yol açmıştı.
2 yıl önce Türkiye’de yapılmıştı.
Bundan 2 yıl önce Türkiye’de gerçekleşen, geçtiğimiz yıl da Yunanistan’da yapılan Bilderberg toplantısının bu yılki ev sahibi İspanya. 56’ncı Bilderberg zirvesinin katılımcıları Barcelona yakınlarındaki Sitges bölgesinde yer alan Dolce Hotel’de buluşmuşlardı. İçeriden bilgi sızması yıllardan beri çok nadir rastlanan bir durum. Tutanak tutulmadığı, notlar toplantıdan sonra yakıldığı ve katılanlar gizlilik sözü verdiği için bu konu spekülasyonlardan ibaret. Ancak bu yılın konularını tahmin etmek de güç değil. Times, Independent, The Guardian gibi zirveye temsilci de gönderen gazeteler Bilderberg’in bu yılki bir numaralı gündem maddesinin Avrupa’da yaşanan ekonomik kriz ve euro’nun geleceği olacağı konusunda hemfikir. Ancak İsrail’in açık denizdeki kanlı operasyonu ile İran’ın nükleer programının da zirvede gündeme gelmesine kesin gözüyle bakılmaktaydı.
Türkiye’den katılımcılar şunlardı: Ali Babacan (Devlet Bakanı), Mustafa Koç (Koç Holding), Sami Kohen (Milliyet), Suzan Sabancı Dinçer (Akbank), Agah Uğur (Borusan Holding)
Güvenliği CIA sağlamaktaydı.
Toplantının korunması zirvenin yapıldığı ülkenin istihbarat servisi ile CIA’nın kontrolü altındaydı. Otelin çevresi basının yaklaşmasını engellemek için 1 kilometre öteden çembere alınmıştı. Bugüne kadar 28 ülke ve 15 uluslararası organizasyondan 2000’in üstünde kişi Bilderberg’e katılmıştı.
Evet, Bilderberg Gizli Dünya Devleti olan Siyonist yapılanmanın hükümeti konumundaydı. ABD’de, AB’de AKP’de bunlardan talimat almaktaydı.
BOP eş başkanlığı ve cesaret madalyası, bunların boynuna boşuna mı takılmıştı?
ABD/Türkiye İkili Askeri Anlaşmasını yani Amerikaya esaret ve teslimiyet kararını İsmet İnönü imzalamıştı.
Türk ve İngiliz dillerinde iki nüsha olarak; Ankarada 12 Temmuz 1947 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti adına Hasan Saka-ABD Hükümeti adına Edwin C.Wilson imza koymuşlardı.
8 maddeden ibaret bir teslimiyet anlaşmasının 3.maddenin (2.)bendinde;
” Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti bu anlaşma için: yardım amacı, kaynağı, mahiyeti, genişliği, miktarı ve ilerlemesi hakkında ve ABD hakkında Türkiyede tam ve devamlı (lehinde)yayın yapacaktır.” Şartı koşulmaktaydı.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ise;
“Büyük Amerika Cumhuriyetinin; memleketimiz ve milletimiz hakkında beslemekte olduğu yakın dostluk duygularının yeni bir misalini teşkil eden bu sevinçli olayı her Türk’ün candan alkışlaması gerekir. 2.cihan savaşı sırasında ve savaşın fiilen sona ermesinden sonra, Milletimizin ispat ettiği yüksek meziyet ve ideallerinin dünya efkar-ı umumiyesi tarafından takdir edildiğini gösteren bu yardım,Türkiyeye zaruri ve normal savaş malzemesinin bir kısmını temin etmek maksadıyla savaş sonunda Türkiyenin düştüğü iktisadi güçlüklerde çok ferahlatıcı olacak ve Amerikan Hükümeti cihan barışının korunması uğruna çok büyük fedakarlık etmiştir.” sözleriyle bu mandacılığı alkışlamaktaydı.
Ancak 1964 yılı haziran ayında bu sefer Başbakan olan İsmet İnönü’ye Kıbrıs bunalımında ABD tarafından 12 Temmuz 1947 tarihli ikili askeri anlaşmanın 2. ve 4. maddeleri gereği Türkiye’nin müdahale edemeyeceği notası verilince apışıp kalmıştı.
ABD -Türkiye ikili askeri anlaşması imzalandığından kısa süre sonra hemen Amerikalı Subay, astsubay ve erleri askeri üniformalarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri karargah ve birliklerine dağılmıştı.
Ordu içindeki önemli direnişe rağmen maalesef CHP ve DP Hükümetleri sayesinde ABD’liler isteklerine ulaşmıştı.
13 Şubat 1952 yılında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti NATO ya girişi onayladı.
1947 askeri anlaşmalar gereği ABD Türkiye’de hemen Askeri Üs ve Tesisler kurmaya başladı.
23 Haziran 1954 tarihinde ABD ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti 1947 askeri kolaylıklar anlaşması devamı olarak 100 den fazla uygulama anlaşması imzaladı.
23.Haziran 1954 “Askeri kolaylıklar anlaşması”: Diplomatların dışında kalan bütün ABD askeri personelide çok geniş imtiyazlara ve ekonomik muafiyetlere kavuşturmaktaydı.
Ayrıca “Türkiye’ye giriş ve çıkış yapan ABD askeri personeli Türk Hükümeti kontrol edemeyecektir.” Kararı alınmıştı.
ABD askeri Bölük, Tabur, Filo, Alay v.b. gibi unsurlar Türkiye’ye gelişlerinde Türk Hükümetinden izin alınmayacak sadece ABD Türkiye’yi önceden haberdar kılacaktı.
27 Şubat 1946 tarih 4882 sayılı kanunla Türkiye’ye ABD tarafından verilen 10 milyon dolarlık kredi Merkez Bankasında ABD hesabına yatırılmıştı.
Daha sonra Türkiye’de ki ABD askeri üs ve tesislerinde ve diğer Türk kurumlarında uzman olarak bulunan tüm ABD li personelin maaş, yolluk ve tüm ihtiyaçları bu krediden karşılandı.
Ancak Türkiye bir kuruşunu kullanamadığı bu kredinin anapara ve tüm faizlerini ödeme yükümlülüğünü kabul ettiği için ödemeler Türk Milletinin vergilerinden yapılmıştı.
Ama ne dostluk anlaşmasıydı!?
Ayrıca Türkiye’nin dört bir yanına yerleştirilen 30000 ABD askeri personelinin yurtdışından getirecekleri her türlü mal tamamen gümrük vergisinden muaf olduğu için TL olarak sattıkları mallarını dolara çevirerek yurtdışına çıkarmışlardı.
Cumhurbaşkanı İsmet İnönü 23 Şubat 1945 tarihinde ABD Hükümetiyle çok geniş kapsamlı ilk ikili anlaşmayı imzalamıştır.
Aslında çok geniş kapsamlı olan bu ikili anlaşma ABD Hükümetlerine çok geniş yetkiler sağlamıştır.
23 Şubat 1945 tarihli anlaşma ile 23 haziran 1954 tarihli anlaşma arasında geçen 9 yıl; ABD, Türkiye’de kendi siyasi,ekonomik,mali ve askeri politikalarını nasıl uygulayacağını kendi uzmanlarıyla geniş ve derin araştırma ve hazırlık yapmıştır.
9 yıl boyunca ABD’li uzmanlar; Türkleri, Türkiyeyi, Türk kanunlarını, var olan düzeni ve kendilerine göre etnik halk kabul ettikleri grupları, çeşitli siyasi akımları,dini inanç,mezhep,tarikat ve cemiyetleri,idare sistemini ve Devlet mekanizmasını bütün yönleriyle en ince ayrıntılarına kadar inceleyip ve raporlar hazırlamıştır.
9 yıl Amerikalılar bilgi toplama, örgütlenme ve yerleşmeleri içine alan çok geniş bir hazırlık dönemi yaşadılar.
Ve bu 9 yıl araştırmalarından sonra Türkiye’yle can ciğer dost oldular(!).
Bu hıyanet dostluğuna karşı çıkanlar ise; “en değerli müttefiklerini Türk-Amerikan ilişkilerini bozmak ve devlet ilişkilerini zarara uğratmak” suçuyla derhal görevlerinden uzaklaştırıldılar.
Emekli Orgeneral R.Tulga anlatmıştı:
“Genelkurmay; bir anlaşmaya dayanmadan Sinop ve Yalova Havaalanlarını kullanan Amerikalılara çıkın diyor, ancak Amerikalılar ise “Bize müsaadeyi Türk Hükümeti verdi” karşılığını veriyordu. Genelkurmay, yazılı belgeyi gösterin diyor, ancak Amerikalılar “yazılı değil sözlü müsaade var” diyorlardı“.
28 Aralık 1965 Kıbrıs bunalımı günlerinde; Genelkurmaydan yüksek rütbeli Subayımız, Dışişleri Bakanlığımıza gidiyor, meşhur mason İhsan Sabri Çağlayangil, nezaketle karşılayıp oturttuğu Subaya aniden “Paşam siz niye Amerikan Düşmanısınız?” diye soruyordu.
Paşa :
“Ben, Genelkurmayı temsilen buradayım. Sorunuzu kendi adıma değil Genelkurmay adına cevaplıyorum. Biliniz ki-Genelkurmay düşman değildir ancak ABD’nin Kıbrıs davranışı kesinlikle müttefiklikle bağdaşmıyor. Fakat en önemlisi ise sayın beyefendi-BİR MİLLET HERŞEYDEN ÖNCE KENDİ KENDİSİNİN DOSTU OLMALIDIR.” Yanıtı verip susturuyordu.
Amerikalılar; Türkiye’de uygun gördükleri her yere üs kurdular.
İstimlak bedellerini ise Türk Hükümetleri karşılamıştı. Amerikalılara bedelsiz tahsis edilen araziler 32 milyon metrekareyi bulmaktaydı.
Bu üs ve tesisler NATO ya değil ABD ye bağlıydı.
1963 yılı 3.Ordu Komutanı R.Tulga; Trabzon’daki ABD üssüne gidememiş bu gezisini daha sonra 23 Ekim1969 tarihli Devrim Dergisinde anlatmıştı.
“ABD Trabzon Üs komutanı Albay, bizi büyük bir merasimle karşıladı. Albay; kantini, kulüp, yemekhane, mutfak tesislerini gezdirdi. Biraz ötede ise demir kafesle çevrili gerçek üsse doğru ilerledim. Amerikalı Albay yolumu kesti.
“-Oraya giremezsiniz! Buraya ancak ABD uyruklu yetkili kişiler girebilir.” Diye uyarınca.
“-Ben Ordu Komutanıyım. Bulunduğumuz bölge giremeyeceğim yer olamaz!” deyince:
Albay: -Emir böyle. Ben: -Bu hükümranlık haklarımıza tecavüzdür. dedim. Amerikalı Üs Komutanı Albay; Ama Hükümetlerimiz arasında ikili anlaşmalarımız var. Dedi”. Tulga Paşa bunun üzerine Amerikalıların tüm ısrarlarına rağmen Trabzon ABD üssünü terk ettiğini açıklamıştı.
Bizler yinede geçmişte olan ve Hükümetlerce gizlenen bu ikili anlaşmaların içeriklerini askerlerimizin hatıralarından öğreniyoruz. Bu da gösteriyor ki asil TÜRK ORDUSU her türlü engellemelere rağmen yinede görevini yapmıştır.
Her türlü anlaşmalarla kısıtlanmak istenmesine karşılık yinede geliştirdiği özel korunma mekanizmalarıyla VATAN’ına sahip çıkmıştır.[2]
Gülen’in açıklaması AKP’nin gözden çıkarılması mıydı?
Fetullah Gülen’in açıkça İsrail yanlısı ve AKP karşıtı bir tavır takınması herkesi şaşırtıyordu.
Peki, Gülen ne yapmaya çalışıyordu? Başbakan Erdoğan’ın İsrail’e karşı tavrını kuru sıkı sertleştirdiği, gemide ölenleri “şehit”, İsrail’i “katil” ilan ettiği ve İsrail ile Türkiye’nin göstermelik bir çatışmanın eşiğine geldiği koşullarda neden bu rüzgardan uzak duruyordu? Fethullah Gülen’in kelimelerini, sözlerinin yerini ve zamanını özenle seçen bir insan olduğunu hesaba katmak gerekiyordu. Bu nedenle verdiği röportajda edilen sözlerin yeri ve zamanının bir tesadüf olmadığı anlaşılıyordu.
Batı başkentlerinde bir süredir AKP’ye dair olumlu rüzgarlar tersine dönmüş gözüküyordu. AKP’nin son iki yılda özellikle dış politikadaki tutarsız çizgisi, iç politikada ürettiği sürekli gerilim siyaseti, Batı’da AKP’nin gelecekte nasıl bir düzen tasarladığına dair şüpheler, “artık AKP ile olmuyor” kanaatine yol açıyordu.
Daha doğrusu Siyonist merkezler, yorulan ve yıpranan atlarını değiştirmeye hazırlanıyordu.
Nihayetinde AKP, Batı için artık yolun sonuna geliyor, kısacası AKP’nin hikayesi belki de başladığı yerde bitiyordu.
Fethullah Gülen’i kullananlar bu yaşanan değişimi elbette görüyor. Kendi pozisyonunu ona göre belirliyordu. İşte röportajın zamanlaması ve söylenen sözler buradan bakıldığında anlam kazanıyordu.
Türk basını röportajda doğal olarak İsrail ile ilgili sözlere geniş yer veriyordu. Ancak röportajın kalan kısmına bakıldığında röportaj tek bir cümle ile özetlenebilir: “AKP başka, Gülen cemaati başka” demek isteniyordu. Nitekim Fetullah Gülen de röportajda “Benim hiçbir zaman politik yönelimleri olan bir hareketle ilişkim olmadı ve asla olmayacak. Ben yalnızca bir Türk vatandaşıyım” diyerek cemaatin AKP’den ayrı olduğunu vurguluyordu. Açıkça adını koymasa da AKP politikalarından ayrı bir hattı olduğunu belirtiyordu.
Türkiye’ye gelen her iktidarla yakın olan ancak iktidar değişimlerine de hazırlıklı olan Gülen’in AKP ile yollarını ayırması aslında Deniz Baykal’a gönderdiği ve AKP tarafından şüpheyle karşılanan mesajla başlıyordu. O mesaj sonrasında yaşananları bir “liderler tasfiyesi olarak gören” AKP MYK üyesi Ayşe Böhürler: “Ben Gülen hareketini hep dini ve toplumsal hareket olarak gördüm ama bu meselede kafam karıştı. Olay, uluslararası bir güç çerçevesinde gelişmiş, Türkiye`deki liderlerin genel olarak tasfiyesine yönelik ise bu kez de ‘Uluslararası güçler tarafından manipüle edilen bir hareket mi?” sorusu gündeme geliyor. ‘Gülen hareketine sadece dini bir hareket olarak bakmak doğru mu?’ Bu noktadaki sorularımız çoğaldı.” Demekten kendini alamıyordu.
AKP içindeki İsrail casusu kim olmaktaydı?
Abdurrahman Dilipak ; 31 Mayıs 2010 tarihinde Haber Türk’te Balçiçek Pamir’in sunduğu Söz Sende programında önemli bir ayrıntı ortaya atmıştı.
Bu ayrıntı aslında AKP’yi zor duruma sokacaktı. “Ne kadar derin adam olduğunu gösterme” sevdasındaki Dilipak aynen şunları açıklamıştı:
“Mavi Marmara gemisine binen Türklerin tam listesi sadece hükümete verilmişti. Ama bu baskın sırasında görüldü ki, gemiye inen İsrail askerlerinin elinde de birebir aynı liste var. Ve bu listeye dayanarak, İsrail’lilerin infazlar yapmış olma ihtimali var. Yoksa neden açıklamıyorlar bunca süredir gerçek ölü ve yaralı sayısını?”
Evet, tekrarlayalım…
“Sadece hükümete verilen listenin aynısı İsrail askerlerinin elinde de vardı”
Peki; “Sadece hükümete verilen Mavi Marmara’nın tam yolcu listesini AKP içinden İsrail’e kim sızdırdı?”
“AKP içindeki İsrail casusu kim?” Başbakan mıydı, çok yakın adamları mı?[3]
Tam bu sırada İsrail’in Kürt Kahyası, Yahudi Barzani’nin Cumhurbaşkanı gibi ağırlanması!?
Barzani ile Davutoğlu ortak açıklama yaptığında normali; şayet Türk Bayrağı konmuşsa, muhatabın ülkesinin bayrağının da konmasıydı. Yani orada ya Türk Bayrağı da olmayacak veya Irak Bayrağı da yerini alacaktı.
Oysa; Barzani bu hali ve sıfatıyla Beyaz Saray’da Obama tarafından kabul edilen insandı. Arkada ABD ve Irak bayrakları vardı. Barzani’nin İran temaslarında da tablo aynıydı.
Türkiye’nin yeni “bayrak politikası” ile, “Barzani’yi Irak’tan ayrı tuttuklarını, daha açıkçası Irak’ı bölünmüş varsaydığını” veya “bir dahaki gelişinde Barzani’nin arkasına “Kürdistan” bayrağının konmasının yolunun yapıldığını, o yüzden oranın boş bırakıldığını” düşünenler haksız mıydı? Ama Davutoğlu’nun Erbil’de Barzani’yi ziyaretinde, arkada Türk, Irak ve “Kürdistan” bayraklarının bulunduğunu düşününce bu sinek ister istemez mide bulandırmaktaydı!?
PKK İsrail-Barzani bağlantısı!
Bir ay kadar önce; Hürriyet gazetesinin haberine göre adının yayınlanmasını istenmeyen bir askeri kaynak; İskenderun yakınlarındaki bir köye, Türk hava sahasını korumayı ve Amerika ile İsrail’in Suriye ya da İran’a savaş açmak istediklerinde yapacakları hava ihlallerini engellemek amaçlı füze bataryası yerleştirildiğini açıklamıştı.
Aynı haberde…
İsrail Dışişleri Bakanlığı’ndaki üst düzey bir yetkili, “Türkiye’nin uçaksavar füze bataryalarını İskenderun’a yerleştirmesinden duydukları hoşnutsuzluğu” vurgulamıştı.
İsrail Dışişleri kaynakları, haberin doğrulanması halinde Ankara’nın İran’ın nükleer silahlanmasına engel olacağı yerde Şam ve Tahran’ın yanında yer aldığının ortaya çıkacağını hatırlatmıştı.
Ve ardından…
İngiliz Sunday Times, İsrail’in nükleer füze yüklü üç adet denizaltısını Körfez’de İran kıyı şeridi yakınına konuşlandırdığını yazmıştı.
Bu arada; Türkiye dünyanın en büyük füze savunma üreticisi ABD’li Raytheon Company ile 13 patriot ve 72 PAC-3 bataryası içeren 7,8 milyar dolarlık bir anlaşmayı imzalama aşamasındaydı.
PKK’nın yayın organı ANF ise şunları duyurmaktaydı:
Türk ordusunun hava sahasının korunması amacıyla İskenderun’a kurdukları I-Hawk füze bataryaları Amik Ovası’na taşındı.
Füze bataryalarının Ortadoğu ülkelerine yönelik olası saldırılara karşı da kullanılabileceği sızdırıldı.
İsrail savaş uçaklarının 8 ay kadar önce İskenderun Körfezi’nde alçak uçuş yaptığı füze üssünün bunun üzerine kurulduğu tartışılmıştı. Yani İskenderun saldırısının ardından Osmaniye’de, Hakkari’de, Şemdinli’de, Tunceli’de ve Mardin’deki askeri karakollarımıza, polis noktalarımıza ve hatta askeri lojmanlara roket atarlı saldırıların arkasında da yine İsrail ve ABD vardı. Artık sadece askerlerimiz ve polislerimiz değil, eşleri ve bebeleri de hedef alınmakta ve bütünüyle Türkiye hücuma uğramaktadır. Genel Kurmayımızın sitesinden duygu dolu açıklamalar yanında, artık bu iyice azıtmış terör şebekesinin arkasındaki İsrail, ABD ve AB gibi odaklara ve BDP gibi uşaklarına hak ettikleri ve hizaya gelecekleri karşılığı ne zaman vereceklerini de hasret ve hararetle beklenip durmaktadır.
Otorite, saygınlık, zalimlik…” kavramları, AKP ve yandaşlarının kıvırması ve kıvranması.
“AKP Milli Görüşün devamıdır, Recep T. Erdoğan’lar, Bülent Arınç’lar Erbakan’ın gizli kahramanlarıdır” diyerek, İsrail’e karşı büyük zaferler kazandıklarını iddia eden şaşkınların; Fetullah’ın İsrail otoritesine teslimiyet fetvasına hikmet uyduran ve Hakan Albayrak gibi unutturmaya ve hala halkımızı uyutmaya çalışan çapsızların yüzüne şamar gibi indirilen, Milli Gazetedeki şu “YILDIZLI YAZI” ile bağlayalım:
“Mavi Marmara baskını nice münafıkların marazını deşifre etmişti.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetenler insani yardım taşıyan gemilere el konulma sürecinde ve devamında dirayetli ve cesaretli bir tavır sergileyememiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yönetenler insani yardım taşıyan gemilere el konulma sürecinde ve devamında dirayetli ve cesaretli bir tavır sergileyememiştir.
Evet, iktidar mensupları meydanlarda ve basın karşısında İsrail zulmüne itiraz etmeyi iyi becermişlerdir. Yöneten insanlarla, Çağlayan Meydanı’na, Sıhhıye Meydanı’na koşan insanların sözleri arasında bir fark görülmemektedir. Ama bu iki grup arasında büyük ve temel fark göz ardı edilmiştir. Meydanlara dökülen insanlar ancak hissiyatını dile getirmekle mükelleftir.
Oysa bir ülkeyi yönetenler, milletin talebini ve milli menfaatlerin gereğini resmi olarak hayata geçirmek mevkiindedir. Yani böyle yaparlarsa milletle bütünleşmiş ve görevini yerine getirmiş demektir.
Devletin, bu gemiler denize açıldığında İsrail tarafından yükselen ipe sapa gelmez açıklamalar karşısında “Aklını başına al ve zor şartlar altında yaşamaya çalışan insanların barınaklarına ve hastanelerine götürülen yardıma elini uzatma” dediğini duyan olmadı. İsrail, haydutluk yapıp 4-5 saat boyunca gemidekilere saldırırken, Türkiye’yi yönetenler “Uyuyor” numarası çekmiştir.
Ve nihayet bugün, üzerinde Türk bayrağı dalgalanan gemi hâlâ İsrail’in elinde rehindir.
Ayrıca, İsrail, AKP’nin “Özür dileme” talebini de, uluslar arası soruşturma talebini de reddetmiştir. Yani ciddiye almamış, dikkate değer görmemiştir.
Bunlardan daha da kötüsü, hükümet yetkilileri, bağımsız Filistin toprağı olan, üzerinde İsrail’in hiçbir söz hakkı bulunmayan Gazze için, İsrail’i “Otorite” olarak kabul eden mantıksız ve vicdansız açıklamalara katıldığını söylemişlerdir.
Oysa, bu yetkililerin, “Zalimler için yaşasın cehennem” sözünün, Nurculuğun Üstadı Said Nursi hazretleri tarafından, hem de otoriteye karşı söylendiğinin bilinmesi ve gerekli cevabın ona göre verilmesi gerekirdi.
Ve diğerleri
Brezilya hükümetiyle işbirliği yaparak İran’la bir anlaşma imzalanmıştır.
Sokaktaki insanın algısı “Türkiye’nin İran’ı ikna edip, bölgeyi barışa bir adım yaklaştırdığı” şeklinde yorumlanmıştır. Oysa, söz konusu anlaşma karşısında ABD’nin itirazı duyulur duyulmaz, en yetkili ağız tarafından yapılan, “Bu anlaşma maddeleri ABD Başkanı tarafından bir mektupla bize iletildi, biz de gereğini yaptık” açıklaması bizlere bunların sadece taşeronluk yaptıklarını hatırlatmıştı. Ardından, ABD ve İsrail’in öncülüğünde, BM’nin İran’a daha sert yaptırımlar uygulanması noktasında karar alması Türkiye’nin bu konuda da ne kadar büyük bir tuzağa düşürülüp yanlış yönlendirildiğinin ispatıdır.
İstanbul’daki bir başka zirveye 21 devlet katılmıştır. AİGK adına gerçekleşen zirvenin en önemli iki unsurundan birisi, İsrail’in Mavi Marmara saldırısının hemen peşinden yapılması, diğeri de dönem başkanlığının Türkiye’ye geçmiş olmasıdır.
Ne yazık ki, Türkiye Cumhuriyeti yanına aldığı 19 ülkenin gücünü birleştirip İsrail büyükelçisini hukuk çemberine sokamamış, koskoca zirve bir fiyaskoyla sonuçlanmıştır.
Daha da vahim olanı, Türkiye Cumhuriyeti’nin en tepesindeki isim, zirve sonrası eline bir metin alarak kameralar karşısına geçmiş ve İsrail marifetiyle reddedilen, hiçbir hukuki ve resmi anlam taşımayan bir bildiriyi okumuş olmasıdır.
Bunca ülkenin iştirak ettiği bir devletler zirvesinden, sadece bir “Devletçilik oyunu” çıkmış olması ayrıca hazin bir manzaradır.”
[1] Bak: Arapça yayın: “Bombay Cronicle 27.07.19737 münteşir” Türkçe yayın: Hakimiyet-i Milliye Gazetesi
[2] Gülsev Eyüboğlu İrhan – Vatan Haber
[3] Açıkİstihbarat, 01 06 2010

değermi
ÜÇ BEŞ GÜNLÜK DÜNYA İÇİN İHANET ETMEYE DEĞER Mİ?
MAKAM MEVKİ ŞAN ŞÖHRET ZEVKİNE CEHENNEME GİTMEYE DEĞER Mİ?
PARA PUL BETON YIĞINLARI İÇİN ŞEREFİNİ SATMAYA DEĞER Mİ?
HAVA CİVA KARİZMA YAPMA ADINA İTE KÖPEĞE BOYUN EĞMEYE DEĞER Mİ?
ANLAMIYORUM ŞU İNSANOĞLUNU ÇOK DEĞİŞTİ ÇOK
BABA OĞUL, DÜŞMÜŞ KARDEŞ KARDEŞE YOK BÖYLE BİRŞEY YOK
PARA NEFİS BABASI MAKAM HERŞEYİN OLMUŞ ANASI KARINLAR OLMAZ TOK
HERKES GÖRECEK YAPTIĞININ KARŞILIĞINI AMA YİNEDE UYANMA YOK YOK
değermi
ÜÇ BEŞ GÜNLÜK DÜNYA İÇİN İHANET ETMEYE DEĞER Mİ?
MAKAM MEVKİ ŞAN ŞÖHRET ZEVKİNE CEHENNEME GİTMEYE DEĞER Mİ?
PARA PUL BETON YIĞINLARI İÇİN ŞEREFİNİ SATMAYA DEĞER Mİ?
HAVA CİVA KARİZMA YAPMA ADINA İTE KÖPEĞE BOYUN EĞMEYE DEĞER Mİ?
ANLAMIYORUM ŞU İNSANOĞLUNU ÇOK DEĞİŞTİ ÇOK
BABA OĞUL, DÜŞMÜŞ KARDEŞ KARDEŞE YOK BÖYLE BİRŞEY YOK
PARA NEFİS BABASI MAKAM HERŞEYİN OLMUŞ ANASI KARINLAR OLMAZ TOK
HERKES GÖRECEK YAPTIĞININ KARŞILIĞINI AMA YİNEDE UYANMA YOK YOK
haydi hayırlısı
ERBAKAN HOCA D-8 TOPLANTISINDA SİYONİZMİN ABD NİN VE İŞBİRLİKÇİLERİNİN BAŞTA AKP’NİN SONUNUN NASIL GELDİĞİNİ NET OLARAK AÇIKLADI. PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK. OLACAK TEK ŞEY ERBAKAN HOCANIN TALİMATLARINA UYMAK VE ÇALIŞMAK. SONRADA GELİŞMELERİ HAYRET VE HAYRANLIKLA TAKİP ETMEK. ÇÜNKÜ 40 YILI AŞKIN SÜREDİR HER TÜRLÜ ORTAMIN ZEMİNİNİ HAZIRLAYAN DEHA İNSAN ERBAKAN HOCANIN ZAFER KAHVESİNİ YUDUMLADIĞINI BİLİYOR VE SABIRLA DÜNYA SİYONİZM ŞEYTAN DÜZENİNİN BİTİŞİNİ BEKLİYOR VE ZAFERİNDE YILLARDIR TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN YILMADAN ÇALIŞAN SADIK KADROLARA NASİP OLACAĞINA İNANIYORUZ.
haydi hayırlısı
ERBAKAN HOCA D-8 TOPLANTISINDA SİYONİZMİN ABD NİN VE İŞBİRLİKÇİLERİNİN BAŞTA AKP’NİN SONUNUN NASIL GELDİĞİNİ NET OLARAK AÇIKLADI. PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK. OLACAK TEK ŞEY ERBAKAN HOCANIN TALİMATLARINA UYMAK VE ÇALIŞMAK. SONRADA GELİŞMELERİ HAYRET VE HAYRANLIKLA TAKİP ETMEK. ÇÜNKÜ 40 YILI AŞKIN SÜREDİR HER TÜRLÜ ORTAMIN ZEMİNİNİ HAZIRLAYAN DEHA İNSAN ERBAKAN HOCANIN ZAFER KAHVESİNİ YUDUMLADIĞINI BİLİYOR VE SABIRLA DÜNYA SİYONİZM ŞEYTAN DÜZENİNİN BİTİŞİNİ BEKLİYOR VE ZAFERİNDE YILLARDIR TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN YILMADAN ÇALIŞAN SADIK KADROLARA NASİP OLACAĞINA İNANIYORUZ.
tebrikler
YALOVA SP İL BAŞKANININ İL BAŞKANLARI TOPLANTISINSA NUMAN KURTULMUŞA DÖNEREK 1.5 YILDIR TOPLANIP DAĞILIYORUZ. NE KONUŞUYORUZ. DAVAMIZ KONUŞULMUYOR. İSLAM BİRLİĞİ KONUŞULMUYOR. D-8 KONUŞULMUYOR. LİDERİMİZ KONUŞULMUYOR. İNSANLIK KONUŞULMUYOR. PEKİ NE YAPILIYOR AKP TAKLİTVARİ, YENİ SÖYLEM YENİ AÇILIM, YENİ STRATEJİ FELAN FİLAN GİBİ HAVADAN SUDAN KONUŞMALAR. EEE OZAMAN SİZE NE GEREK VAR BU SÖYLEDİKLERİNİZİN AYNISINI SÖYLEYEN AKP VAR. KOPYASINA NE GEREK VAR DİYİNCE. İSTANBUL İL BAŞKANI …… AYAĞA KALKARAK SESİNİ YÜKSELTEREK YALOVA İL BAŞKANININ SUSMASI İÇİN ÇIRPINMIŞTIR. YANİ DOĞRUYU SÖYLEYENLERE GEÇİT VERİLMEMİŞTİR. SORUYORUM. ALLAH AŞKINA NUMANLA TAYYİP ARASINDA NE FARK VAR. VAR VAR. TAYYİP GİTTİ SAFINI ORTAYA KOYDU AMA NUMAN HALA DAHA ZARAR VERME DERDİNDE. ……………… YALOVA İL BAŞKANI TEBRİKLER.
tebrikler
YALOVA SP İL BAŞKANININ İL BAŞKANLARI TOPLANTISINSA NUMAN KURTULMUŞA DÖNEREK 1.5 YILDIR TOPLANIP DAĞILIYORUZ. NE KONUŞUYORUZ. DAVAMIZ KONUŞULMUYOR. İSLAM BİRLİĞİ KONUŞULMUYOR. D-8 KONUŞULMUYOR. LİDERİMİZ KONUŞULMUYOR. İNSANLIK KONUŞULMUYOR. PEKİ NE YAPILIYOR AKP TAKLİTVARİ, YENİ SÖYLEM YENİ AÇILIM, YENİ STRATEJİ FELAN FİLAN GİBİ HAVADAN SUDAN KONUŞMALAR. EEE OZAMAN SİZE NE GEREK VAR BU SÖYLEDİKLERİNİZİN AYNISINI SÖYLEYEN AKP VAR. KOPYASINA NE GEREK VAR DİYİNCE. İSTANBUL İL BAŞKANI …… AYAĞA KALKARAK SESİNİ YÜKSELTEREK YALOVA İL BAŞKANININ SUSMASI İÇİN ÇIRPINMIŞTIR. YANİ DOĞRUYU SÖYLEYENLERE GEÇİT VERİLMEMİŞTİR. SORUYORUM. ALLAH AŞKINA NUMANLA TAYYİP ARASINDA NE FARK VAR. VAR VAR. TAYYİP GİTTİ SAFINI ORTAYA KOYDU AMA NUMAN HALA DAHA ZARAR VERME DERDİNDE. ……………… YALOVA İL BAŞKANI TEBRİKLER.
ERBAKAN GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR
ERBAKAN GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR. BUNU GÖREN İSRAİL, ABD,AB, BM, İŞBİRLİKÇİ AKP VE PİYON SATILIK AJAN FETULLAH GÜLEN TİR TİR TİTRİYORLAR. VE HELE HELE BUNLARIN YANDAŞLARI OLAN GAZETE VE MEDYANIN TÜM KURULUŞLARI KORKUDAN NE HABER YAPACAKLARINI DAHİ ŞAŞIRMIŞLAR. YEREL SATILIK SÖZDE MİLLİ GÖZÜKÜP ÖZDE İLLİ OLAN İLLET GAZETE VE MEDYA KURULUŞLARIDA YAV BU TAYYİBİ, ONUN GIYABINDA İSRAİLİ FETULLAHI ALTTAN ALTA ÖVDÜK ŞİMDİ NE OLACAK KORKUSUNDALAR. KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK. BUGÜN ESAMDA ERBAKAN HOCA İSRAİL ABD AB BM AKP FETULLAH VE İŞBİRLİKÇİLERİN SONUNUN GELDİĞİNİ AÇIKÇA İLAN ETTİ. HADİ ŞEYTANA SIĞINMANIZIN BEDELİNİ FAZLASIYLA ÖDEYİNDE GÜNÜNÜZÜ GÖRÜN. SİZİ GİDİ İŞBİRLİKÇİ VATAN HAİNİ KOLTUK SEVDASINA MÜSLÜMAN KANI DÖKÜLMESİNİ MÜBAH GÖREN SÜTÜ KANI BOZUK KAREKTERSİZ KABİLLER SONUNUZ GELDİ HAYDİ KURTARSIN SİZİ AĞABEYLERİNİZ.
ERBAKAN GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR
ERBAKAN GÜMBÜR GÜMBÜR GELİYOR. BUNU GÖREN İSRAİL, ABD,AB, BM, İŞBİRLİKÇİ AKP VE PİYON SATILIK AJAN FETULLAH GÜLEN TİR TİR TİTRİYORLAR. VE HELE HELE BUNLARIN YANDAŞLARI OLAN GAZETE VE MEDYANIN TÜM KURULUŞLARI KORKUDAN NE HABER YAPACAKLARINI DAHİ ŞAŞIRMIŞLAR. YEREL SATILIK SÖZDE MİLLİ GÖZÜKÜP ÖZDE İLLİ OLAN İLLET GAZETE VE MEDYA KURULUŞLARIDA YAV BU TAYYİBİ, ONUN GIYABINDA İSRAİLİ FETULLAHI ALTTAN ALTA ÖVDÜK ŞİMDİ NE OLACAK KORKUSUNDALAR. KORKUNUN ECELE FAYDASI YOK. BUGÜN ESAMDA ERBAKAN HOCA İSRAİL ABD AB BM AKP FETULLAH VE İŞBİRLİKÇİLERİN SONUNUN GELDİĞİNİ AÇIKÇA İLAN ETTİ. HADİ ŞEYTANA SIĞINMANIZIN BEDELİNİ FAZLASIYLA ÖDEYİNDE GÜNÜNÜZÜ GÖRÜN. SİZİ GİDİ İŞBİRLİKÇİ VATAN HAİNİ KOLTUK SEVDASINA MÜSLÜMAN KANI DÖKÜLMESİNİ MÜBAH GÖREN SÜTÜ KANI BOZUK KAREKTERSİZ KABİLLER SONUNUZ GELDİ HAYDİ KURTARSIN SİZİ AĞABEYLERİNİZ.
YOKOLACAKSIN İSRAİL
VAKİT GELDİ YOK OLACAKSIN İSRAİL
SENDE YAPTIĞINI ÇEKECEKSİN İSRAİL
DÖKTÜĞÜN KANIN HESABINI VERECEKSİN İSRAİL
İNSANLIK SENDEN RAZI OLMAYACAK İSRAİL
ŞEYTANIN SALTANATINI YIKACAK MİLLİ GÜÇLER
ADİL DÜZEN GELECEK OLSUN MÜJDELER
ERBAKAN GELİYOR İNSANLIK YOLUNU GÖZLER
ZAFER GÜNÜNÜ SABIRSIZLIKLA BEKLER
SEN RAHAT OL BİLGE İNSAN AHMET HOCA
SENDE ERECEKSİN ELBET MUTLU SONA
SIĞINDIK BİZ ŞÜKÜR ALLAH’A
HEP SADIK KALDIK MİLLİ GÖRÜŞ VE EBAKANA
YOKOLACAKSIN İSRAİL
VAKİT GELDİ YOK OLACAKSIN İSRAİL
SENDE YAPTIĞINI ÇEKECEKSİN İSRAİL
DÖKTÜĞÜN KANIN HESABINI VERECEKSİN İSRAİL
İNSANLIK SENDEN RAZI OLMAYACAK İSRAİL
ŞEYTANIN SALTANATINI YIKACAK MİLLİ GÜÇLER
ADİL DÜZEN GELECEK OLSUN MÜJDELER
ERBAKAN GELİYOR İNSANLIK YOLUNU GÖZLER
ZAFER GÜNÜNÜ SABIRSIZLIKLA BEKLER
SEN RAHAT OL BİLGE İNSAN AHMET HOCA
SENDE ERECEKSİN ELBET MUTLU SONA
SIĞINDIK BİZ ŞÜKÜR ALLAH’A
HEP SADIK KALDIK MİLLİ GÖRÜŞ VE EBAKANA
uyanmalıyız
ARTIK KAYBEDECEK NEYİ KALDI İSLAM DÜNYASININ ARTIK UYANMALIYIZ. BİR AVUÇ BEBEK KATİLİ İNSANLIKTAN NASİBİNİ ALMAMIŞ SİYONİSTEMİ BIRAKACAAZ DÜNYAYI ARTIK UYANMALIYIZ. SERVETİNE SERVET KATAN DAVA VE VATAN HAİNLERİNEMİ BIRAKACAAZ BU ALEMİ ARTIK UYANMALIYIZ. IRAKTA KAN AKITIP NAMUSLARI AYAKLAR ALTINA ALAN KÖPEKLERE VE ONLARA DESTEK VEREN BOP EŞBAŞKANLIĞINI YAPAN KUKLA PİYONLARAMI BIRAKACAAZ İNSANLIĞI ARTIK UYANMALIYIZ. EY İNSANLIK UYANMALIYIZ VE BİZİ YILLARDIR BU MUSİBET VE BELALARA KARŞI UYARAN ERBAKAN HOCAYIDA UNUTMAMALIYIZ VE ARTIK ONU ANLAMALIYIZ.
uyanmalıyız
ARTIK KAYBEDECEK NEYİ KALDI İSLAM DÜNYASININ ARTIK UYANMALIYIZ. BİR AVUÇ BEBEK KATİLİ İNSANLIKTAN NASİBİNİ ALMAMIŞ SİYONİSTEMİ BIRAKACAAZ DÜNYAYI ARTIK UYANMALIYIZ. SERVETİNE SERVET KATAN DAVA VE VATAN HAİNLERİNEMİ BIRAKACAAZ BU ALEMİ ARTIK UYANMALIYIZ. IRAKTA KAN AKITIP NAMUSLARI AYAKLAR ALTINA ALAN KÖPEKLERE VE ONLARA DESTEK VEREN BOP EŞBAŞKANLIĞINI YAPAN KUKLA PİYONLARAMI BIRAKACAAZ İNSANLIĞI ARTIK UYANMALIYIZ. EY İNSANLIK UYANMALIYIZ VE BİZİ YILLARDIR BU MUSİBET VE BELALARA KARŞI UYARAN ERBAKAN HOCAYIDA UNUTMAMALIYIZ VE ARTIK ONU ANLAMALIYIZ.
herkes sütünün gereğini yapıyor
vatanı satana sütü bozuk derler. ozaman vatanı milleti insanlık ve islam davası için çalışanada sütü temiz kanı temiz onurlu şerefli haysiyetli derler. yani herkes sütünün gereğini yapıyor aslında. hatırlayın tayyip erdoğan bir ata binmiş ve o at tayyip erdoğanı üstünden atmış ve ezecek duruma getirmişti. o at bu adam davasına ihanet etmiş abd ve israille işbirliği içerisinde, bop un eşbaşkanı, ıraktaki katliamlara ortak, ahlaki ve manevi çöküşü hızlandırdı diye bende bunu üstümden atıp ne kadar şahsiyetli bir at olduğumu göstereyim düşüncesiylemi o hareketi yaptı diye çok düşünmüşümdür. asıl ona onu yaptıran ALLAH’DIR. UYARAN ALLAH’DIR. VESİLE OLANDA AT’TIR. NE MUTLU O ATA. NE DİYELİM FİLİSTİN KANI ÜZERİNDEN SİYASET YAPIP OY DEVŞİRMEYE ÇALIŞANLAR UTANSIN. TÜRKİYEYİ ONURSUZLAŞTIRMA ADINA ÇALIŞMA YAPANLAR UTANSIN. İSRAİL VE ABD İLE İŞBİRLİĞİ YAPAN HAİNLER UTANSIN. NE MUTLU HAK DAVA, BAYRAK, VATAN, NAMUS, VE İNSANLIK ADINA ÇALIŞMA YAPAN ŞUURLU İNSANLARA.
herkes sütünün gereğini yapıyor
vatanı satana sütü bozuk derler. ozaman vatanı milleti insanlık ve islam davası için çalışanada sütü temiz kanı temiz onurlu şerefli haysiyetli derler. yani herkes sütünün gereğini yapıyor aslında. hatırlayın tayyip erdoğan bir ata binmiş ve o at tayyip erdoğanı üstünden atmış ve ezecek duruma getirmişti. o at bu adam davasına ihanet etmiş abd ve israille işbirliği içerisinde, bop un eşbaşkanı, ıraktaki katliamlara ortak, ahlaki ve manevi çöküşü hızlandırdı diye bende bunu üstümden atıp ne kadar şahsiyetli bir at olduğumu göstereyim düşüncesiylemi o hareketi yaptı diye çok düşünmüşümdür. asıl ona onu yaptıran ALLAH’DIR. UYARAN ALLAH’DIR. VESİLE OLANDA AT’TIR. NE MUTLU O ATA. NE DİYELİM FİLİSTİN KANI ÜZERİNDEN SİYASET YAPIP OY DEVŞİRMEYE ÇALIŞANLAR UTANSIN. TÜRKİYEYİ ONURSUZLAŞTIRMA ADINA ÇALIŞMA YAPANLAR UTANSIN. İSRAİL VE ABD İLE İŞBİRLİĞİ YAPAN HAİNLER UTANSIN. NE MUTLU HAK DAVA, BAYRAK, VATAN, NAMUS, VE İNSANLIK ADINA ÇALIŞMA YAPAN ŞUURLU İNSANLARA.
TEBRİKLER
SAMİ AYDOĞDU BEYEFENDİNİN ŞİİRİ HEM ANLAMLI HEMDE ETKİLEYİCİ. AHMET AKGÜL BEYEFENDİYİ YAKINEN TAKİP EDEN BİR KARDEŞİNİZ OLARAK GÖRÜYORUMKİ GERÇEKLERİ ÖLÇÜLÜ VE ETKİLİ BİR ŞEKİLDE DİLE GETİREN, HAK YOLUNUN YOLCUSU, YAZDIKLARIYLA İŞBİRLİKÇİLERİN, YALAKA TAKIMI GÜRUHLARIN, ABD VE İSRAİLİN KORKULU RÜYASI OLAN BU ŞAHSİ DEĞER İNSANI SAHİPLENMEK GEREKİYOR. YILLARCA KENDİSİ HAKKINDA KULAKTAN DOĞMA VE ŞİŞİRME HABERLER NEDENİYLE YANLIŞ DÜŞĞÜNCELERİMDEN DOLAYIDA SAYIN AKGÜLDEN ÖZÜR DİLİYORUM. DÖRT BAŞI HAMMAALI BİR İLİM ERBABI, DOYURUCU VE ETKİLEYİCİ HİTABET SANATI, SÖYLEDİKLERİ YILLARCA SONRA ÇIKINCA HAYRET VE HAYRANLIKLA İZLEDİĞİMİZ BU ADAMI TANIMAYANLARIN MUHAKKAK TANIMALARINI, YANLIŞ TANIYANLARINDA KULAKTAN DOĞMA YANLIŞ HABERLERLE DEĞİL ARAŞTIRARAK VE YAZILARINI OKUYARAK TANIMALARINI ÖNERİYORUM. TÜRKİYE BU BİLGE İNSANI DEĞERLENDİRMELİ VE İSTİFADE ETMELİDİR. ONUN BAKIŞ AÇISI VE YORUMU ÇOK ÖNEMLİDİR. O BOZULMAMIŞ SİHİRİ BOZAN, UYUTULAN MİLLETİ UYANDIRAN, BİR ÇOK İNSANIN HİDAYETİNE VESİLE OLMUŞ YÜKSEK MANEVİ ŞAHSİYETİYLE GELECEĞİMİZİ AYDINLATAN VE GEÇMİŞ TARİHİMİZİ YENİDEN CANLANDIRAN TARİHİ OLUŞUMLARA IŞIK TUTAN, KALEMİ KUVVETLİ SÖZÜ DOĞRU, MİLLİ GÖRÜŞ SEVDALISI DAVASININ DELİSİ, ERBAKAN HOCAYA SADIK VE BAĞLI, HAYATINI BU UĞURDA MÜCADELEYLE GEÇİRMİŞ, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN YILMADAN, YIKILMADAN VE TAVİZ VERMEDEN DİK DURMASINI BİLMİŞ BU MANEVİ ŞAHSİYETİN YANINDA YER ALMAYI VE BULUNMAYI BÜYÜK BİR ŞEREF ADLEDİYOR VE SAYIN AKGÜLÜ SAYGIYLA SELAMLIYOR, ELLERİNDEN ÖPÜYORUM.
TEBRİKLER
SAMİ AYDOĞDU BEYEFENDİNİN ŞİİRİ HEM ANLAMLI HEMDE ETKİLEYİCİ. AHMET AKGÜL BEYEFENDİYİ YAKINEN TAKİP EDEN BİR KARDEŞİNİZ OLARAK GÖRÜYORUMKİ GERÇEKLERİ ÖLÇÜLÜ VE ETKİLİ BİR ŞEKİLDE DİLE GETİREN, HAK YOLUNUN YOLCUSU, YAZDIKLARIYLA İŞBİRLİKÇİLERİN, YALAKA TAKIMI GÜRUHLARIN, ABD VE İSRAİLİN KORKULU RÜYASI OLAN BU ŞAHSİ DEĞER İNSANI SAHİPLENMEK GEREKİYOR. YILLARCA KENDİSİ HAKKINDA KULAKTAN DOĞMA VE ŞİŞİRME HABERLER NEDENİYLE YANLIŞ DÜŞĞÜNCELERİMDEN DOLAYIDA SAYIN AKGÜLDEN ÖZÜR DİLİYORUM. DÖRT BAŞI HAMMAALI BİR İLİM ERBABI, DOYURUCU VE ETKİLEYİCİ HİTABET SANATI, SÖYLEDİKLERİ YILLARCA SONRA ÇIKINCA HAYRET VE HAYRANLIKLA İZLEDİĞİMİZ BU ADAMI TANIMAYANLARIN MUHAKKAK TANIMALARINI, YANLIŞ TANIYANLARINDA KULAKTAN DOĞMA YANLIŞ HABERLERLE DEĞİL ARAŞTIRARAK VE YAZILARINI OKUYARAK TANIMALARINI ÖNERİYORUM. TÜRKİYE BU BİLGE İNSANI DEĞERLENDİRMELİ VE İSTİFADE ETMELİDİR. ONUN BAKIŞ AÇISI VE YORUMU ÇOK ÖNEMLİDİR. O BOZULMAMIŞ SİHİRİ BOZAN, UYUTULAN MİLLETİ UYANDIRAN, BİR ÇOK İNSANIN HİDAYETİNE VESİLE OLMUŞ YÜKSEK MANEVİ ŞAHSİYETİYLE GELECEĞİMİZİ AYDINLATAN VE GEÇMİŞ TARİHİMİZİ YENİDEN CANLANDIRAN TARİHİ OLUŞUMLARA IŞIK TUTAN, KALEMİ KUVVETLİ SÖZÜ DOĞRU, MİLLİ GÖRÜŞ SEVDALISI DAVASININ DELİSİ, ERBAKAN HOCAYA SADIK VE BAĞLI, HAYATINI BU UĞURDA MÜCADELEYLE GEÇİRMİŞ, TÜM ZORLUKLARA RAĞMEN YILMADAN, YIKILMADAN VE TAVİZ VERMEDEN DİK DURMASINI BİLMİŞ BU MANEVİ ŞAHSİYETİN YANINDA YER ALMAYI VE BULUNMAYI BÜYÜK BİR ŞEREF ADLEDİYOR VE SAYIN AKGÜLÜ SAYGIYLA SELAMLIYOR, ELLERİNDEN ÖPÜYORUM.
helal sana
HELAL SANA AHMET HOCA
DOĞRULARI YAZIYORSUNYA
HAYRANIM MÜCADELE AŞKINA
KENDİNİ ADAMIŞSIN ALLAH YOLUNA
KİM NE DERSE DESİN ÇEKEMİYORLAR SENİ
İNANDIĞIN DEĞERLERE VE DAVANA ADAMIŞSIN KENDİNİ
RAHATSIZ EDİYORSA SÖYLEDİĞİN GERÇEKLER BİRİLERİNİ
SENİN YAZDIKLARIN KIRACAK ABD VE İSRAİLİN KALEMİNİ
NE TAYYİP NE FETULLAH NEDE SİYONİZM
YILDIRAMAZLAR SENİ ADIM GİBİ BİLİRİM
MİLLİ GÖRÜŞ VE ERBAKAN DEVRİMİNİ BEKLERİM
ŞEYTANIN SÖMÜRÜ SALTANATININ ÇÖKÜŞÜNÜ İZLERİM
AHMET HOCAM SELAM EDER ELLERİNDEN ÖPERİM
helal sana
HELAL SANA AHMET HOCA
DOĞRULARI YAZIYORSUNYA
HAYRANIM MÜCADELE AŞKINA
KENDİNİ ADAMIŞSIN ALLAH YOLUNA
KİM NE DERSE DESİN ÇEKEMİYORLAR SENİ
İNANDIĞIN DEĞERLERE VE DAVANA ADAMIŞSIN KENDİNİ
RAHATSIZ EDİYORSA SÖYLEDİĞİN GERÇEKLER BİRİLERİNİ
SENİN YAZDIKLARIN KIRACAK ABD VE İSRAİLİN KALEMİNİ
NE TAYYİP NE FETULLAH NEDE SİYONİZM
YILDIRAMAZLAR SENİ ADIM GİBİ BİLİRİM
MİLLİ GÖRÜŞ VE ERBAKAN DEVRİMİNİ BEKLERİM
ŞEYTANIN SÖMÜRÜ SALTANATININ ÇÖKÜŞÜNÜ İZLERİM
AHMET HOCAM SELAM EDER ELLERİNDEN ÖPERİM
oyuna devam
OYUN İÇİNDE OYUN VAR GÜYA TAYYİP İRAN’a DESTEK VERMİŞ ABD’YE RAĞMENMİŞ FELAN FİLAN. AMA HAYIR DESEDE KARAR BM DE ONAYLANDIMI EVET. YANİ ASLINDA TAYYİBİN HAYIRI ÇOKTA İŞE YARAMADI. ZATEN HERŞEY PLANLANMIŞ ABD KİMLER EVET KİMLER HAYIR DİYEECEK DİYE ROTAYI ÇİZMİŞ. AKP’YE VERDİĞİ ROL HAYIR DİYECEKSİN VE KENDİ ÜLKENDE YAKLAŞAN SEÇİMLERDE OY DEVŞİRMEYE ÇALIŞACAKSINKİ; SEN BANA SANADA OY LAZIM ONUN İÇİN ARA SIRA BÖYLE İNSANLARIN NEFSİNİ OKŞAYACAK HAREKETLERDE BULUNMAN LAZIM DİYEREK ASLINDA TAYYİBE VE AKP YE KONTROLÜMDESİN SENİ İSTER BAŞA GETİRİRİM İSTERSEM BİTİRİRİM MESAJI VERİYOR. YANİ TAYYİBİN HAYIR OYU VERMESİ ÇOKTA ÖNEMLİ DEĞİL ZATEN PLAN NETİCESİNDE EVET OYU ÇIKTI. TAYYİBDE PLANIN PARÇASI OLARAK HAYIR DEDİRTİLEREK OY AVCILIĞINA DEVAM ETTİRİLDİ. BOP BAŞKANLIĞINI GURURLA YÜRÜTEN BİRİSİNİN HAYIR DEMESİ NE KADAR SAMİMİ ARTIK KAMAOYUNUN TAKTİRİNE BIRAKIYORUM. İŞTE ANLAŞILIYORKİ İSRAİL VE ABD YE TAYYİP TAYYİBEDE OY LAZIM ONUN İÇİN HERŞEY PLAN DAHİLİNDE İŞLİYOR. VE MAALESEF İNSANIMIZ HERZAMAN OLDUĞU GİBİ BUNUDA YEDİ. BÖYLE GİDERSE BU MİLLLETE DAHA NE TÜR ZEHİRLİ ÇİKOLATALAR YEDİRİLECEK İZLEYİP GÖRECEĞİZ. AMA HERŞEYE RAĞMEN “HAK GELECEK BATIL ZAİL OLACAK” “MİLLİ GÖRÜŞ GELECEK İSRAİL, ABD, AB, BM, İŞBİRLİKÇİLER VE AKP ZAİL OLACAK” KATILIRSINIZ KATILMAZSINIZ BU BENİN ŞAHSİ KANAATİM VE BEKLENTİM.
oyuna devam
OYUN İÇİNDE OYUN VAR GÜYA TAYYİP İRAN’a DESTEK VERMİŞ ABD’YE RAĞMENMİŞ FELAN FİLAN. AMA HAYIR DESEDE KARAR BM DE ONAYLANDIMI EVET. YANİ ASLINDA TAYYİBİN HAYIRI ÇOKTA İŞE YARAMADI. ZATEN HERŞEY PLANLANMIŞ ABD KİMLER EVET KİMLER HAYIR DİYEECEK DİYE ROTAYI ÇİZMİŞ. AKP’YE VERDİĞİ ROL HAYIR DİYECEKSİN VE KENDİ ÜLKENDE YAKLAŞAN SEÇİMLERDE OY DEVŞİRMEYE ÇALIŞACAKSINKİ; SEN BANA SANADA OY LAZIM ONUN İÇİN ARA SIRA BÖYLE İNSANLARIN NEFSİNİ OKŞAYACAK HAREKETLERDE BULUNMAN LAZIM DİYEREK ASLINDA TAYYİBE VE AKP YE KONTROLÜMDESİN SENİ İSTER BAŞA GETİRİRİM İSTERSEM BİTİRİRİM MESAJI VERİYOR. YANİ TAYYİBİN HAYIR OYU VERMESİ ÇOKTA ÖNEMLİ DEĞİL ZATEN PLAN NETİCESİNDE EVET OYU ÇIKTI. TAYYİBDE PLANIN PARÇASI OLARAK HAYIR DEDİRTİLEREK OY AVCILIĞINA DEVAM ETTİRİLDİ. BOP BAŞKANLIĞINI GURURLA YÜRÜTEN BİRİSİNİN HAYIR DEMESİ NE KADAR SAMİMİ ARTIK KAMAOYUNUN TAKTİRİNE BIRAKIYORUM. İŞTE ANLAŞILIYORKİ İSRAİL VE ABD YE TAYYİP TAYYİBEDE OY LAZIM ONUN İÇİN HERŞEY PLAN DAHİLİNDE İŞLİYOR. VE MAALESEF İNSANIMIZ HERZAMAN OLDUĞU GİBİ BUNUDA YEDİ. BÖYLE GİDERSE BU MİLLLETE DAHA NE TÜR ZEHİRLİ ÇİKOLATALAR YEDİRİLECEK İZLEYİP GÖRECEĞİZ. AMA HERŞEYE RAĞMEN “HAK GELECEK BATIL ZAİL OLACAK” “MİLLİ GÖRÜŞ GELECEK İSRAİL, ABD, AB, BM, İŞBİRLİKÇİLER VE AKP ZAİL OLACAK” KATILIRSINIZ KATILMAZSINIZ BU BENİN ŞAHSİ KANAATİM VE BEKLENTİM.
tren raydan çıktı
evet tren raydan çıktı ve israil kendi sonunu kendisi hazırladı. israilci satılık yazarlardan işbirlikçi siyasi parti yöneticilerine, sivil toplum kuruluşlarından sendikalara, sözde cemaat liderlerinden israil ağzı haber yapan medya kuruluşlarına vakit yaklaşıyor sonunuzun rezil ve hazin olmasını istemiyorsanız gelin HAK’dan taraf olun ve imanınızı kurtarın. yoksa lanetli israille birlikte cehennem çukurunda yerinizi alacaksınız uyarısını yapmak gerekliliği duyuyoruz.
tren raydan çıktı
evet tren raydan çıktı ve israil kendi sonunu kendisi hazırladı. israilci satılık yazarlardan işbirlikçi siyasi parti yöneticilerine, sivil toplum kuruluşlarından sendikalara, sözde cemaat liderlerinden israil ağzı haber yapan medya kuruluşlarına vakit yaklaşıyor sonunuzun rezil ve hazin olmasını istemiyorsanız gelin HAK’dan taraf olun ve imanınızı kurtarın. yoksa lanetli israille birlikte cehennem çukurunda yerinizi alacaksınız uyarısını yapmak gerekliliği duyuyoruz.
sonu gelenlerin son çırpınışları
düşününki bir yerel gazete var ve o yerel gazete görüntü itibariyle güya islami! ama özü akp ve satılık piyonlara hizmet edip onların ihanet ve hırsızlıklarını unutturup kahraman göstermeye çalışarak bana dokunmayan yılan bin yaşasın sözünü benimsemiş olan bu küçük güruhun acaba akp nin ve işbirlikçilerin, sahte kemalistlerin ve solcuların, abd, ab, bm ve fetullahçıların, bebek katili, köpekten aşağı, kan emici, yamyam ve lanetli israil siyonizmin dünyaya aşıladıkları zehirin bir benzerinide kendilerinin aşıladıklarını nezaman görecekler. aslında birkaçı görüyor ama nefisleri şeytana teslim olduğundan ve hayali beklentilerinden dolayı nefislerini ayakları altına alamıyorlar. bir kaçıda saflığından ve kandırılmışlıklarından dolayı rüzgara kapılmış gidiyorlar. kesin ve kesin ilan ediyorum; TEK KURTULUŞ ALLAH’A İMAN, PEYGAMBERİMİZİN YOLUNDA KUR’AN İSTİKAMETİNDE, İSLAM VE MİLLİ GÖRÜŞ DAVASINA BAĞLI, ERBAKAN HOCAMIZA SADIK OLARAK MANEVİ YÖNDEN KENDİMİZİ GELİŞTİRİP YAŞANTIMIZA TATBİK EDEREK CİHAD ÇALIŞMALARINDA BULUNMAKTIR.
sonu gelenlerin son çırpınışları
düşününki bir yerel gazete var ve o yerel gazete görüntü itibariyle güya islami! ama özü akp ve satılık piyonlara hizmet edip onların ihanet ve hırsızlıklarını unutturup kahraman göstermeye çalışarak bana dokunmayan yılan bin yaşasın sözünü benimsemiş olan bu küçük güruhun acaba akp nin ve işbirlikçilerin, sahte kemalistlerin ve solcuların, abd, ab, bm ve fetullahçıların, bebek katili, köpekten aşağı, kan emici, yamyam ve lanetli israil siyonizmin dünyaya aşıladıkları zehirin bir benzerinide kendilerinin aşıladıklarını nezaman görecekler. aslında birkaçı görüyor ama nefisleri şeytana teslim olduğundan ve hayali beklentilerinden dolayı nefislerini ayakları altına alamıyorlar. bir kaçıda saflığından ve kandırılmışlıklarından dolayı rüzgara kapılmış gidiyorlar. kesin ve kesin ilan ediyorum; TEK KURTULUŞ ALLAH’A İMAN, PEYGAMBERİMİZİN YOLUNDA KUR’AN İSTİKAMETİNDE, İSLAM VE MİLLİ GÖRÜŞ DAVASINA BAĞLI, ERBAKAN HOCAMIZA SADIK OLARAK MANEVİ YÖNDEN KENDİMİZİ GELİŞTİRİP YAŞANTIMIZA TATBİK EDEREK CİHAD ÇALIŞMALARINDA BULUNMAKTIR.