YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6920430b65709
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 4 8
Bugün : 13112
Dün : 45549
Bu ay : 865836
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45269657
IP'niz : 216.73.216.128

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

 

Önümüzdeki seçimler tarihi bir fırsattır. Çünkü insanlar seçimlerde, partileri değil, kendi geleceğini seçmektedir. Kişi sevdiği ve seçtiği ile beraberdir. Herkesin geleceği ve güvencesi, oy verip desteklediği zihniyetlerle belirlenecektir. Özetle; geleceğimiz, kendi elimiz ve amelimizle şekillenecektir. Oylarımızda sadece kendimizin ve yakın çevremizin değil, 70 milyon milletimizin ve hatta milyarlarca ezilenin hakkı vardır. Oy verdiğimiz partilerin bütün iyilik ve kötülüklerine ve bunların yan etkilerine ortak olunmaktadır.

Bu seçimler, yirmi parti arasında değil, iki zihniyet arasında yapılacaktır. Sonunda, 1-Ya Milli Görüşçüler 2- Ya işbirlikçiler kazanacaktır.

IMF, faiz ve sömürü demektir… Faiz ise, haksızlık ve ahlaksızlığın temel sebebidir. IMF’ciler, yani faizciler ve rantiyeci işbirlikçiler, Hak’la ve halkla savaşan kimselerdir. IMF girdiği her ülkeye mutlaka zulüm ve zillet getirmiştir.

Milli Görüş dışındaki partiler, IMF reçetelerini uygulayacaklarını açıkça dile getirmekte, faizci ve rantiyeci olduklarını ilan etmektedir. Hepsi de, aynı yanlış görüşün farklı görüntüleridir. HASPA ise, hala Milli Görüş’ü parçalama ve halkımızı Saadet’ten mahrum bırakma peşindedir.

MHP: IMF reçetelerini “tartışmalı biçimde uygulayacaklarını” iddia etmektedir. Yani sözde IMF reçetelerine karşı çıkıyormuş edebiyatı yaparak, bütün emirlerini yerine getirecektir ve zaten hükümet olduklarında IMF’ye boyun eğmişlerdir.

CHP: IMF’nin haciz komiseri Kemal Dervişlerin devamı olarak, zulüm ve sömürüye taşeronluk yapacağını belli etmiştir. Yeni CHP Süleyman Demirel gibi IMF’ci Mason kafalardan ve eski kapitalist artıklarından medet umar hale gelmiştir. Yani sağcı ve solcu işbirlikçiler IMF’nin kıdemli hizmetçileridir.

AKP ise, IMF ve uluslararası Siyonist sermaye ile “düzenli ve düzeyli ilişkilerini sürdüreceklerini” ve de -nasıl olacaksa- Milli çıkarları gözeteceklerini söylemektedir. Yani IMF zehirine yerli çikolata sürerek milletimize yedirmektedir. AKP, IMF’ci partilerin en tehlikelisidir, kuzu postuna bürünmüş kurt yerindedir. Bunların ahlaki, ailevi ve manevi tahribatları ise çok daha vahimdir.

Oysa mikroptan ilaç yapıldığı, faizden fayda sağlandığı, IMF reçeteleriyle ülke kalkındığı hiç görülmemiştir. Bu nedenle IMF’ci partilere oy vermek, Amerikan dehşetini ve İsrail vahşetini desteklemekle aynı şeydir. Ve böyle bir vebale girenlerin vicdanları nasıl rahat edecektir?! Daha da beteri, ülkemiz AB hayali ve demokratikleşme jelatiniyle kasıtlı ve planlı bir yıkılışa sürüklenmekte, işbirlikçi hükümetler ve partiler de buna alet edilmektedir. Ve hele sekiz yıllık yamukluk ve yanlışlıklarından sonra, hala AKP’ye oy vermek, felakete davetiye göndermektir.

Unutma, senin “oy”unda, çöplükten ekmek toplayanların ve çaresizlikten vücudunu satılığa çıkaranların hakkı vardır!.. Senin “oy”unda, bu ülkeyi bize vatan bırakan şehitlerimizin ve gelecek nesillerimizin hakkı vardır.

Doğu Türkistanlı sahipsizlerin, Filistinli gelinlerin, Afganlı gariplerin, Irak’lı yetimlerin senin “oy”unda hakkı vardır!

Öyle ise, ne halktan kopuk halk partisine.. Ne erkeklik satan ürkeklere… Ne de aslını inkâr eden döneklere ve Milli Görüş’ü bölmekle böbürlenenlere sakın oy atma!.. Bu ülkeyi 40 yılda 4 kere felaketten ve iflas etmekten kurtaran Erbakan’ı unutma!.. Yapanlarla yıkanları, sadıklarla sahtekârları bir tutma! Refah-Yol hükümetinde ekonominin düze çıkarıldığını, işçiye, memura, köylüye ve emekliye en iyi imkânların sağlandığını, fakir fukaraya nasıl sahip çıkıldığını hatırla!..

Kendini bağrı yanıkların ve sistemin pençesinde kıvrananların bedduasına uğratma!.. Dünyanı ve ahiretini karartma!..”

Düşün:

1- Saadet’ten başka; ahlaki ve manevi tahribatı dert edinen ve çare gösteren var mı?

2- Saadet’ten başka, faizsiz, rantiyesiz, IMF’siz Milli ve yerli kalkınma projeleri üreten var mı?

3- Saadet’ten başka, ABD ve AB emperyalizmine ve İsrail Siyonizmine karşı D-8’ler, İslam Birliği ve ezilenlerin dirliği diyebilen var mı?

Öyle ise; “oy”larınla ya saadetini seçeceksin veya sefaletini…

Ya Milli Görüşü seçeceksin veya kirli bir zihniyeti…

Ya Refahını ve menfaatini seçeceksin, veya felaketini…

Evet, “oy”unla, ya ülkemiz üzerindeki oyunları bozacaksın veya oyuna geleceksin…

Ve sakın unutma! “İnsanların hayırlısı, insanlara faydası dokunandır.” En sevaplı ve en kapsamlı hizmet ise, haklı ve hayırlı bir zihniyetin iktidar olmasına katkıda bulunmaktır. Çünkü “bir saat adaletle hükmetmek, yetmiş yıl nafile ibadetten hayırlı” sayılmıştır.

Ve kesinlikle ümit var olmalıdır. Hele görelim, yarınlar neler doğuracaktır. Çünkü karanlığın en koyu olduğu an, sabaha en yakın olduğu zamandır.

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Subscribe
Bildir
0 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Picture of Ramazan YÜCEL

Ramazan YÜCEL

YORUMLAR

Son Yorumlar
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...