SIRR-I TECELLİ
Tezahürün en mükemmel, ve en güzel tecellisi
Kapında Kıtmir olmakmış, şereflerin en yücesi!
Ey ruhumun tek sahibi, ey gönlümün tesellisi
Seninle çözülür ancak, Kâinatın bilmecesi
Kapında Kıtmir olmakmış, şereflerin en yücesi!
Şems-i Ezeliye ayna, ki sensin Necm-i hidayet
Aşkınla var oldu cihan, hem ahir ü hem bidayet
Şefaatin yeter ey can, bize medet-ü inayet
Binlerce cilt kitap olur, kelamının bir hecesi
Kapında Kıtmir olmakmış, şereflerin en yücesi!
La mekân yurdundan gelip, ahir zaman diliminde
Şükür arzı cemal ettin, hem saadet ikliminde
Hakkı hikmetle öğrettin, “İlmi Ledün” mektebinde
Özün Rahman sevgilisi, sözün Kur’an tercümesi
Kapında Kıtmir olmakmış, şereflerin en yücesi!
“Sırrı Sultan” Sende gizli, hikmet-i Hüda sergisi
Çalışmakla erişilmez, hepsi Mevla’nın vergisi
Dost kokusu almışım ben, neylerim lale nergisi
Ne kutlu muavenettir, Milli Çözüm imecesi
Bab-ı Hakta Kıtmir olmak, şereflerin en yücesi!
Zat-ı Bari münezzehtir, cümle mekândan mahlûktan
“Kün” emriyle var eyledi, tüm mevcudatı yokluktan
Gel kesretten vahdete er, “Bir”liğe ulaş çokluktan
“Mim”siz Ahmed’i bilenin, gündüz olur her gecesi
Kapısında Kıtmir olmak, saadetin en yücesi!
“Ver dünyayı, al ukbayı, ver rahatın al rızasın”
Başkasında suç arama, kendi nefsine kızasın..
“Dindar kahraman” sanırlar, şeytan ile bir hizasın
Öz yalama sözü yalan, yüzü olmuş kir keçesi
Bab-ı Hakta Kıtmir olmak, şereflerin en yücesi!
Ya dünyanın hizmetçisi, ya davanın divanesi
Ya Mehdinin has askeri, ya Deccalin avanesi
Ya nar alevi olursun, ya da nurun pervanesi
Haklı yoldan sapıtanlar, hayırsızdır gör nicesi
Bab-ı Hakta Kıtmir olmak, şereflerin en yücesi!
En büyük korkum budur ki, yıkılmasın iman kalem
Ahiret hayret âlemi, şaşkınlaşır cümle âlem
Ne kitaplara sığar bu, ne dil söyler ne de kalem
Ayan olur rü’yet-i Hak, açılırsa nur peçesi
Kapında Kıtmir olmakmış, şereflerin en yücesi!
İnayetin yetişmezse, gafil gönül uyanır mı
“Sıbğatullah” sırra eren, başka renge boyanır mı
Sabrın yağmazsa üstüme, Ahmet kulun dayanır mı
Kuran’dır Hak terazisi, zikrullahtır eğlencesi
Kapında Kıtmir olmakmış, şereflerin en yücesi!

YÜCE HAKİKAT
Tüm mevcudatın madeni, ol kün emrinde saklıdır
Her şeyde aşikâr olan; Bâtın Sensin, Zahir Sensin
Hayır ve şer takdirindir, “Allah bir” diyen haklıdır
Nezirin yok, vezirin yok; Evvel Sensin, Ahir Sensin!
Garip şaşkın âşık ruhum, İlahi vuslatın arar
Tevfikin olmazsa ey Yâr, tedbirlerim neye yarar
Vahdet iklimi saadet, ikilik şirk küfür zarar
Hidayet ve inayet kıl, Kadirü hem Kahir Sensin!
Âlem nuruna pervane, rasat Cemâle doğrudur
Kâinat fabrikasında, nizam Kemâle doğrudur
Her şey planlı maksatlı, sanma zevale doğrudur
Sen, eya Rabbü’l-âlemin; her sanatta Mahir Sensin!
Her şey başka bir harika, hepsi hikmet eseridir
Kudretinin meyvesidir, rahmetinin kevseridir
En mükemmel tecelliyse, Gül Muhammed cevheridir
Noksanlıktan münezzehsin, her kusurdan Tahir Sensin!
Hepsi gerçeğin gölgesi, âlem hayal hakikat Sen
Binler ‘Bir’in tecellisi, kurda kuşa kol kanat Sen
Hak arayan Mü’minlere; şeriat Sen, tarikat Sen
Övülen sevilen Rabbim, âlemlerde Fahir Sensin!
Her kürre ayrı bir devran, her hücre başka bir âlem
Her insan farklı bir dünya, ayrı lezzet ayrı elem
Hak-Bâtıl ayrı kutuplar, hep aynı kudretten kalem
İlm-ü hikmetin sonsuzdur, hiç tükenmez Bahir Sensin!
Gönlüm dünyaya bağlanmaz, bu handa misafir diye
Sahte boncuk satsa idim, alırlardı safir diye
Aşikâr etsem aşkımı, damgalarlar kâfir diye
Dostlar bile hücum eder; “Numaracı sahir sensin!”
Hâşâ yanlışın olur mu, her hükmün Hak, hepsi güzel
Hem Adilsin hem Kerimsin, her takdirin en mükemmel
Ey Can, Hâkim-i Mutlaksın; tek Sultansın, Ebed Ezel
Pür nihan içre ayansın, hep dillerde Şahir Sensin!
Cismim karıncadan zelil, ruhum kâinattan aziz
Hayalim cennetten yüce, halim kelebekten aciz
Ahmak insan dünya için, Hak davadan verir taviz
Zişuur neye yalvarsa; içyüzünde zamir Sensin!
Hikmet ile hoş görsem de, şeriatle boş veremem
Zalimlere buğz etmesem, Hak rızasına eremem
Mihnetle tohum ekmeden, nimet güllerin deremem
Ey Sahibü Kevnü zaman; Kuvvet Senin, Kadir Sensin!
Zerrelerde kürrelerde; hem hücrede hem Herkül’de
Atomlarda kuantumda; elementte molekülde
Göz kulak, dil ve beyinde; gonca gülde yanan külde
Celâl Cemâl sıfatınla, ayan olan Ğafir Sensin!
“Kelime-i Tevhid” demek; “hakikatte birlik” demek
Rab: Bâtın, Muhammed: Zahir; bunu bilmek bütün emek
Cümle felek, insü melek; havada kuş, suda semek
Muhammed’in hizmetinde; Kur’an hükmün, Amir Sensin!
Dikkat kesil Ramazan’ım, her zuhurda ayrı mana
Binbir yüzle tecellide, herkesi salmış gümana
Bir yüz ile görünseydin, kâfir de gelir imana
Âlem teşhir sahnesinde, Malikü Musavvir Sensin!
(Alıntı – Milli Çözüm 4/2025)