YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6920dcd5dda8c
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 4 9
Bugün : 682
Dün : 41199
Bu ay : 894605
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45298426
IP'niz : 216.73.216.128

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

AZİZ ERBAKAN HOCAMIZIN MANEVİ İKAZLARI
ve
Ahmet Akgül Hocamızın Yorumları 1

5 1 vote
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Subscribe
Bildir
20 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Dost kimdir? Sizi eksiğinizle, noksanınızla, kusurunuzla, günahınızla, sevabınızla kabullenip seven ve sizi doğru yola sevk etmek için sayısız yollara başvurandır. Bu dost, yanlış yaptınız, hataya saptınız diye sizi asla terk etmez. Şimdi bir bak etrafına; seni eksiğinle, noksanınla, kusurunla, günah ve sevabınla kabul edip seven, hata yaptın, yanlış yaptın diye terk etmeyip, seni her an doğru yola iletmek için çaba sarf eden dostun kimdir? İşte O hakiki dost yalnızca Allah’tır. O halde başkalarına kulluk etmekten vazgeçin!..

Yarabbi dostlarını bizlere dost edindir..
Aziz Erbakan Hocamızın, Milli Çözüm’ün kapısından, Ahmet hocamızın yolundan bizleri ayırma. Amin

Bu kapıdan başka sığınacak limanı olmayanlara; bu kapı derman olur, şifa olur, teselli olur. Ahir zamanın Hira’sı olur… Nuh’un gemisi olur… Bu kapının derdiyle dağlandıkça; nefis kirleri dökülür, gönüller gül kokulu bahçeler olur. Bu kapının dışı ateş, içi ateş… Dışı ateş ki yakar kül eder, cehenneme odun eder, içi ateş ki pişirir, şekil verir, potada eritip saflaştırır, arındırır. Bu kapı ki, aç olanı doyurur, dolu geleni aç bırakır… ‘Ben’ diyeni yerin dibine geçirir, ‘önce kardeşim’ diyeni yüceltir… Hesap tutanın hesabını kapatır, teslim olanı hesapsız rızıklandırır…

Allah’ım, hiçbir kardeşimi bu kapıdan, bu huzurdan, bu onurdan, bu şuurdan ayırma! Hiçbir kardeşimi limansız bırakma!

Böyle ilmi ve manevi îkaz ve nasîhatler, Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in sohbetlerinden birer akistir. Zîrâ mânevî istifâdenin merkezi O’dur. Rûhî heyecanlarla dolu sohbet, îkaz ve nasîhatler, hep o merkezden naklolunan parıltılardır. Hak dostlarının böyle nasihatlerini ganîmet bilmelidir ki onlar Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yirmi üç senelik nübüvvet hayatını kavlen (sözleriyle), fiilen ve hissen ümmete aksettiren örnek şahsiyetlerdir.
Ayrıca; İyi arkadaş da, gül yağı satana benzer; ya satın alırsın, ya o sana biraz sürer veya hiç olmazsa yanında bulunduğun müddetçe güzel koku taşırsın. Kişi sevdikleri ile beraberdir. Dünyada kimi sever ve kim ile düşüp kalkarsan kıyamette onunla haşrolunursun. 
Cenabı Allah Milli Çözüm ün kıymetini bilmeyi bizlere nasip etsin inşallah.

Milli Çözüm her birinizin yüzünüzden okunmalı, dilinizden dinlenmeli, kalplerinizden yayılmalıdır!

Yani; her biriniz, canlı Milli Çözüm olmalıdır. Her dava kardeşim, haliyle, diliyle, hareketleriyle Erbakan Hocamızı hatırlatmalıdır! Hocamızdan ve davamızdan soğutacak tavırlarımızın vebali ağırdır…

Ya Rabbi, bizleri canlı Milli Çözüm eyle. Amin.

***

“İnceldiği yerden kopsun” diyen bir insan, bu sözü söylemesine sebep olan olayı, anıyı, davayı zaten yolda bulmuştur. Bu insanın vefası bu kadardır. İnceldiğini düşündüğü yere düğüm atmak ise, sadece sadıkların işidir!..

Yani; hangi gerekçe ve uğradığı kötü muamele için olursa olsun, bir insan, hemen; haklı davasından ve en hayırlı dostlarından ayrılmaktan söz ediyorsa… “Artık bıktım, usandım, aradığımı bulamadım, bu işleri bırakacağım…” gibi tehditler savuruyor ve güya kendini ağıra satmaya kalkışıyorsa; o kişi aslında bu kutlu davaya gerçekten inanmamıştır, ciddi ve gerekli fedakârlıklarda bulunmamıştır… Erbakan Hocamızın buyurdukları gibi; “Bu büyük mirası yolda bulmuşlardır…” Ve bazı dünyevi şanslar, şartlar sonucu katılmışlardır!.. Yoksa samimiyetle ve Allah rızası için ahiret yatırımı niyetiyle bu kutlu davaya emek harcayanlar, hangi bahane ile olursa olsun, hemen bırakıp ayrılmak teklif ve tehdidinde bulunamayacaklardır!.. Allah’ın rızası için, O’nun Hak davasına sarılanlar, kapıdan kovulsalar, bacadan girmeye çalışacaklardır. Çünkü Cenab-ı Hak’tan gayrı sığınılacak kapı kalmamıştır!

Ya Rabbi, ayaklarımızı ve kalbimizi dinin ve davan üzere sabit kıl, ayaklarımızın kaymasına sebebiyet verecek, hatalara düşmekten bizleri koru. Elimiz ol, kalbimiz ol, beynimiz ol. Amin.

** Yani; Allah size bazı görevler veriyor… Ama siz onları uygulamak yerine, tutup aynı görevleri -hâşâ- Allah’a yüklüyorsunuz!.. Sorumluluklarınızı, dua olarak, Allah’a iade ediyorsunuz!

** Kendinden şikâyet etmeden önce, Bizimle oluşuna, Hak davada nefer oluşuna şükret! Şükürsüzlük, elinizdeki nimetlerin alınmasına sebeptir! Eğer fedakârlık gibi gördüğün hareketlerin hesabını tutarsan, bu davayı yürütemezsin!

** O şikâyet edip durduğunuz sıkıntılar var ya, bazıları sizleri kötü işlerden alıkoymak içindir. Yaşadığınız acı, sizi meşgul etmek, günaha ve zulme giden yolu tıkamak içindir.

Elhamdulillah

Ahmet Akgül kimdir; Erbakan Hocamızın tercümanı, Onsuz Aziz Hocamızın projelerini ve stratejilerini gerçek manada anlamak mümkün değildir, anladığını zannedenlerde kendilerini kandırmaktadırlar.
Aziz Erbakan Hocamızın bir cümlesi ile bir kitap yazandır

“Ya Rabbi, bizi ahlâkı güzel, kendisi güzel, özü sözü bir olan, tam iman etmiş insanlarla beraber et”  

“Allah için sevmek mi? Allah için sevmemek mi? Hangisi daha önemlidir? Allah için sevmek mi zordur, Allah için sevmemek mi? Allah için sevmek midir önemli olan, Allah için buğz etmek mi? İnanın Allah için sevmemek, Allah için vazgeçmek ve Allah için “hayır”demek, çok daha önemlidir!

Açıkça vurgulanıyor ve anlaşılıyor ki; Allah rızası için zalimlere ve hainlere buğzetmek, en yüksek ve en tehlikeli makamlardaki kişilerin bile yanlışlık ve haksızlıklarını korkusuzca ve ihlasla dile getirmek, Allah için sevmekten daha üstün ve önemlidir; çünkü ondan çok daha riskli ve tehlikelidir… Allah için buğzetmek ve zalimleri-hainleri yermek çok sağlam bir iman gerektirmektedir. Şahsi makamları ve siyasi çıkarları uğruna Dine, Devlete ve Millete zarar verenleri deşifre etmek cihad-ı Ekber yerindedir.”

Dost yolunda, ter akana
Hal gösterdin, her bakana
Yoldaş kıldın, Erbakan’a
Hak’tır muradın Allah’ım
Şükür yarattın Allah’ım…
 
Aklım gözüm, olmasaydı
Dilim sözüm, olmasaydı
Milli Çözüm, olmasaydı
Zordu Sırat’ın Allah’ım
Şükür yarattın Allah’ım…
 

Dost kimdir? Sizi eksiğinizle, noksanınızla, kusurunuzla, günahınızla, sevabınızla kabullenip seven ve sizi doğru yola sevk etmek için sayısız yollara başvurandır. Bu dost, yanlış yaptınız, hataya saptınız diye sizi asla terk etmez. Şimdi bir bak etrafına; seni eksiğinle, noksanınla, kusurunla, günah ve sevabınla kabul edip seven, hata yaptın, yanlış yaptın diye terk etmeyip, seni her an doğru yola iletmek için çaba sarf eden dostun kimdir? İşte O hakiki dost yalnızca Allah’tır. O halde başkalarına kulluk etmekten vazgeçin!..

İNCİLER!

Yaşadığınız sıkıntı ve dertleri yaratılanlara şikâyet etmeyi bırakın. Şikâyet etmeye devam ettiğiniz takdirde; en merhametli olanı, merhametsizlere şikâyet etmiş olursunuz! Bakıyorum, hepinizin ya dilinde, ya zihninde sürekli şikâyet, şikâyet, şikâyet!.. Anlam veremiyorum. Neyin şikâyeti bu? Neyi şikâyet ediyorsunuz? Kimi şikâyet ediyorsunuz? Kime şikâyet ediyorsunuz? Hz. Âdem gibi iki yüz yıl başın secdede, gözyaşı içinde tevbe mi ettin? Hz. İbrahim gibi uzaydan bile görünür büyüklükteki ateşe mi atıldın? Hz. Ali gibi sırtından mı bıçaklandın? Hz. Hüseyin gibi başını gövdenden mi ayırdılar? Aleyhisselâtü Vesselam Efendimiz gibi taşlandın mı? Sen, Hak davada olmanın diyeti olarak ne verdin, nelerini harcadın? Kendinden şikâyet etmeden önce, Bizimle oluşuna, Hak davada nefer oluşuna şükret! ”

Sonsuz şükür…

***Ne kadar değer verirsek o kadar değer görürüz…Rabbimiz değer verip değer gören kullarından eylesin!Amiin..

Bu makaleyi okuyan her bir insanın kendi hatalarına, takıntılarına, kuruntularına, açmazlarına, nefislerine, hitap eden, aynı zamanda tüm kalbi hastalıklarımıza şifa olacak olağanüstü bir makale olmuş.. Yani hiç bir insan diyemez ki, “Benden bahsetmiyor falancadan bahsediyor”!
Yarabbi kalplerimizi islah et… Bizlere merhamet et.. Bu Aziz davadan bir an dahi ayırma..

Çok özel ve müstesna dersler içeren bu manevi ikaz ve işaretler, bizler için ne büyük nimetlerdir. Aziz Erbakan Hocamızı minnet ve şükranla anıyor, şefaat ve himmetlerini diliyoruz.

Bu manevi ikaz ve işaretleri en kamil manada yorumlayıp istifademize sunan, Aziz Erbakan Hocamızın kutlu davasına sahip çıkıp, hakim kılınması için canla başla gayret eden Üstad Ahmet AKGÜL Hocamıza sadakat ve bağlılıklarımızı sunuyoruz.

Rabbimiz; Erbakan Hocamızın, Ahmet Hocamızın ve Milli Çözümün kıymetini bilmeyi nasip eylesin ve bizleri bu nimetlerden mahrum bırakmasın. Amin.

Makaleden can alıcı birkaç cümle:

İlimsiz ve şuursuz yapacağın ibadette, sana anlayış kazandırmayacak ilimde, ve seni tefekküre sürüklemeyecek Kur’an tilavetinde hayır yoktur.

.
Bir insana verilebilecek en hayırlı şey, kuvvetli ve nasıl kullanacağını bilebileceği bir “AKIL”dır! Eğer akıl verilmemişse o insana verilebilecek ikinci hayırlı şey, güzel bir “EDEP VE HAYA”dır!.. Ona da yeteri kadar sahip değilse, o insana verilebilecek üçüncü hayırlı şey; danışabileceği “SALİH BİR DOST VE ARKADAŞ”tır!.. Ona da sahip değilse, o insana verilebilecek dördüncü hayırlı şey “UZUN BİR SUSKUNLUK”tur! Ona da sahip değilse, o insana verilebilecek beşinci hayırlı şey “ACİL BİR ÖLÜM”dür!

.

Siz her anınızda, her işinizde samimi olun. Samimiyet öyle bir dildir ki; kör olan bile görecek, sağır olan bile duyacaktır!..

Demek ki; samimiyet, hüsnüniyet, her türlü riyakârlıktan ve sahte tavırdan uzaklaşıvermek, sana hürmet ve rağbet kazandırır, her ortamda itibar ve itimat edilirsin… Çünkü ihlas imanın canı gibidir, iletim etkisi çok keskindir!

.

Allah’a yaklaşmanızı engelleyen dört şey vardır. Bunlar sizi Allah’a yaklaştırmadığı gibi, gittikçe uzaklığı artırarak bir uçuruma yaklaştırır. Bunlar; şehvet, çok yemek, mal ve makam hırsı, gurur ve kibir duygularıdır!

RABBİMİZ’İN ARZI GENİŞTİR!

Verilen nimetin farkında olmamızı nasip et Allah’ım.
Hatalarımızı örttün, günahlarımızı aşikar etmedin. Binlerce fırsat verdin sonsuz merhametine gereğince şükredebilmeyi nasip et.
Hatalar yaptık hayırla sonuçlandırdın. Kendimizden bildik, şımardık, tembellik ettik ayağımızı kaydırmadın bizleri bu nimetlerden mahrum bırakma..
Şüphesiz indireceğin her hayra muhtacız, bizleri biran bile nefsimizle baş başa bırakma. Amin…

Feraset, bilgelik, marifet böyle birşey!
Kur’an, sünnet, Milli Görüş prensipleri ile konuları değerlendirip, temel ölçülerden olur alarak hareket edebilme makamına ulaşıldığında, her türlü olay karşısında veya hile, hıyanet, art niyetli girişimlerle karşılaşılsa da “sonuç” şerrin değil, şüphesiz HAKKIN yararına, insanlığın hayrına/karına konu evrilmekte!..
Fetö, Milli Görüş’ün içindeki fitnecilere, Sahte şeylere, bilgiç geçinen yazar çizer entellektüellere, işbirlikçi uşaklara… (Şeytani, siyonist her türlü girişime) Kanmamak, yanılmamak, şaşırmamak ve şeytana/şerre hizmet etmemek, pişman olmamak için; Ya Kur’an, sünnet, Milli Görüş/Hak dava/Erbakan prensipleri ile olayları değerlendirip temel ölçüler yönünde hareket edeceğiz yada bu yönde sayısız kere, hep temel ölçülerle hareket eden, Siyonizm’in/şeytanın oyununa düşmeyip şeytanı zararlı, Hak davayı karlı çıkaran Bilgeyi, şaşmaz feraset ehli Kutlu Lideri bulup tabi olacağız.

Böylelikle makalede geçen hikmetlere ulaşabilir, kavrayıp üzerimizde yansımalarını görebiliriz.

Kaleminize sağlık çok güzel bir makale.

Hayırda başarının sırrı, hidayetimizin kararmamasının vicdanımızın bozulmamasının sırrı, sadece Allah rızası ve Ahiret yatırımı için çalışmaktır. Bu kutlu sonuçlar için en önemli fırsat ve araç : Şuan SADECE şehrimiz için değil bölgemiz için değil ülkemiz için değil İslam Ülkeleri için değil BÜTÜN yeryüzündeki 8 milyarlık insanlık alemi için iyinin doğrunun güzelin faydalının ve adil olanın hakim olması uğrunda ADİL DÜZEN PROJELERİNİ OLGUNLAŞTIRAN ve kötünün yanlışın çirkinin zararlının ve zulüm içerikli herşeyin etkisiz kılınmadı Siyonizmi tarihin çöplüğüne gömme hedefiyle çalışan gayret ve çabasını günbegün artıran ve hedeflerine bir bir ulaşan , MİLLİ ÇÖZÜM’E EMEK VE KATKI SUNMAKTIR.

Elhamdülillah Milli Çözüm ve Şahsi Manevisinin yüksek hidayeti feraseti ve dirayetiyle; hertürlü hadiseyi KUR’AN’A SÜNNET’E İCMA’YA VE AZİZ ERBAKAN HOCAMIZIN ÖĞÜTLERİNİ ÖĞRETİLERİNİ esas alarak değerlendirerek insanlığın lehine olacak şekle büründürerek dönüştürerek okurların hizmetine sunmasıyla büyük katkı sağlamıştır.

Kainatta, sistem Allah’ı imtihan etmek üzere çalışmıyor . Peki ya nasıl çalışıyor ?! Kainatta sistem ALLAH BİZİ İMTİHAN ETMEK ÜZERE çalışıyor. İç dünyamızı karartıcı hallerden tavırlardan düşüncelerden hertürlü fiillerden uzak durmalı ve asrımızın Kur’an’a tercüman olan MİLLİ ÇÖZÜM’E EMEK VE KATKI sunmayı ve kendimizi benlik ve kuru bilgiçlik şehvetimizi fısıldayan şeytana ve nefse kulak asmamak için her daim Kur’an’ın Sünnet’in Aziz Erbakan Hocamızın yolundan zerre sapmadan Kutlu Hareketi ve insanlığı Hakka yönlendiren yetmez Siyonizm’i ve İşbirlikçilerinin hedeflerini örneğin maaşını İsrail’den alan ve İsrail’in projelerine sahip çıkan Hamas’ı fitne çıkarmak ve İsrailin işlerini bozmakla suçlayan adam olan Mahmud Abbas gerçeğini haykıran ya da Milli Görüş’ün adresi olan Saadet Partisi’ni Abdullah Gül’e teslim etmek gayretlerini boşa çıkartan etkisiz kılan çaresiz bırakan, MİLLİ GÖRÜŞ’ÜN VE ERBAKAN’IN TEK TEMSİLCİSİ KENDİSİ OLAN MİLLİ ÇÖZÜM’E VE ŞAHSİ MANEVİSİ BİLGE VE YİĞİT ŞAHSİYETE tâbi ve taraf olmak bizlerin yapması gereken en önemli en mühim konudur.

Sözlerimi şu duayla bitirmrk istiyorum:
Allah’ım bizi hakiki insan eyle. Bizi insanlıktan çıkaracak günahlardan hayasızlıklardan iftiralardan koru. Zira kalpler senin elindedir ve herşeyimiz sana emanettir. Amin.

Eğer bu dünya ve ahiret huzurunu istiyorsak; ömür boyu elimizden bırakmayacağımız, her cümlesi her kelimesi en kıymetli elmaslardan daha kıymetli, pusula mesabesinde, billur bir ırmaktan gelen (bir nevi cennetten akıp gelen) tertemiz su gibi, içenlerin içini ferahlatan aynı zamanda bedenin ve ruhun faydası olan su gibi sözler. Bu sözlerle hayatımıza yön vermek bize kalıyor. Belki geçmişte 40 yıllık riyazetlerle, çalışmalarla elde edilecek seviye ve ilmi-tasavvufi kazanımları çok kolay bir şekilde ve nasıl elde edebileceğimizi gösteren bir pusula. Önce dinimizi anlamamız gerekir. İşte Dinimizin bizden ne istediğini ve bu istediklerini nasıl gerçekleştirebileceğimizi bizim dilimizle, bizim anlayışımıza göre anlatan tam anlamıyla bir eğitim manifestosu. Okuduğumuz bu makale; büyük bir emeğin, çilenin sonunda elde edilmiş kazanımların, çok küçük gayretlerle daha kolay bir şekilde elde edebilmemiz için bize cömertçe sunulmasıdır. Ayrıca bu makale bir kez daha gösteriyor ki; Milli Çözüm bir okuldur. Allah (c.c.) razı olsun.

Dert, keder , üzüntü, huzur, tembellik acizlik, iman, ihlas, tevekkül, dünya ve ukbanın kâr, zarar, hayra erişme, şerlerden kaçınma, uhuvvet, muhabbet, meveddet yollarını göstereme, Rızaya ulaşma, cihat gayretinin önde tutulması noktasında ilaç durumundaki bu en özel öğüt ve tavsiyeleri Rabbimiz üzerimizde sabit kılsın. Bizi gaflet ve acizliğe düşürmesin. Her unutup, yanılıp düştüğümüzde elimizi bırakmasın. Bizi kaldıracak dostlarımızı gönlümüzde ve hayatımızda daim kılsın. Bizi Milli Çözüm’ün daim ferdi olmaktan uzak kılmasın. Bizi nefs ve şeytanın eline bırakması. Rabbimiz kendi ve dostlarının muhabbetini üzerimizde daim kılsın. Bizim sevgi ve muhabbetimizi de dostlarında daim kılsın. Kendi sevgi ve huzurunu üzerimizde daim kılsın. Gönlümüzü, niyetimizi halis, Cihadımızı ve bu yoldaki gayretlerimizi ihlas, samimiyetle daim etsin. Aziz Erbakan Hocamız ve Üstadımızın şefaat ve himmetlerini daim kılsın. Bizi kimsenin gönlüne yük etmesin. Amin..Amin… Amin….
Medet Ya Rabbi…

Bu vecize, Aziz Erbakan Hocamızın ibretli ve eğitici bir benzetisidir; “Ya göründüğün gibi ol; ya olduğun gibi görün!” hikmetinden on kere üstün bir iman ve ahlâk seviyesidir. Evet, insanlar arasında da, yalnız başına kaldığında da hep aynı insan olmak, aynı ciddiyet, gayret ve ibadet üzerinde bulunmak… Sadece ve yalnız Allah’a güvenip dayanmak, O’ndan utanmak, O’na umut bağlamak, hem imanın hem insanlığın zirvesidir. İşte bu manevi arıtma ve olgunlaştırma metodu; tarikat ve tasavvuftaki, onlarca yılda ulaşılan riyazet ve sürekli hizmet yolunun; akıl ve vicdan temelinde ve kısa süreçte elde edilmesidir.

Demek ki; herhangi bir kişinin her an Allah’la olmasının ve manevi huzura ve şuura kavuşmasının alâmeti; her hareketinde ve herkese karşı muamelesinde, İslami ve insani ölçülere riayet etmesidir!
Ya Rabbi; ruhumu daraltan her şeyden kalbimi temizle!
Erkeğin mutluluğu kadından, kadının mutluluğu çocuktan, çocuğun mutluluğu ise annesini seven bir babanın varlığından geçer.

Yani; hangi gerekçe ve uğradığı kötü muamele için olursa olsun, bir insan, hemen; haklı davasından ve en hayırlı dostlarından ayrılmaktan söz ediyorsa… “Artık bıktım, usandım, aradığımı bulamadım, bu işleri bırakacağım…” gibi tehditler savuruyor ve güya kendini ağıra satmaya kalkışıyorsa; o kişi aslında bu kutlu davaya gerçekten inanmamıştır, ciddi ve gerekli fedakârlıklarda bulunmamıştırErbakan Hocamızın buyurdukları gibi; “Bu büyük mirası yolda bulmuşlardır…” Ve bazı dünyevi şanslar, şartlar sonucu katılmışlardır!.. Yoksa samimiyetle ve Allah rızası için ahiret yatırımı niyetiyle bu kutlu davaya emek harcayanlar, hangi bahane ile olursa olsun, hemen bırakıp ayrılmak teklif ve tehdidinde bulunamayacaklardır!.. Allah’ın rızası için, O’nun Hak davasına sarılanlar, kapıdan kovulsalar, bacadan girmeye çalışacaklardır. Çünkü Cenab-ı Hak’tan gayrı sığınılacak kapı kalmamıştır!
Sürekli engellerden, olumsuzluklardan, hastalıklardan, rahatsızlıklardan şikâyet edip durma. Ne istediğine karar ver, istediğinden emin ol! Ne istediğinden emin olan insanın önünden tüm âlem çekilir!
Allah’a imanınız ve güveniniz tam anlamıyla eksiksiz olsun. O’na tüm kalbinizle inanın ve güvenin. Çünkü Allah, koruyacağını bir örümceğin ağıyla koruyan, yok edeceğini ise bir sinekle yok ediverendir!..
• İçe atılan her dert ve sıkıntı, ruha yüklenen bir ağırlık gibidir. Yavaş yavaş insanı yorar, bir süre sonra da çökertir!
• Ahlâkınızın içine nezaket, maneviyatınızın içine samimiyet yerleştirin. Aksi halde bir süre sonra ahlâk ve maneviyattan yoksun kalıverirsiniz!
• Mutsuzluk ve negatif duygular, beş dakikalığına yüzük parmağınızı kavrayıp tuttuğunuzda geçecektir. Bu işlem esnasında nefesinizi tutun ve sakin olmayı deneyin!
• Ya Rabbi; beni ahirette Sana bakabilecek yüzle yaşat! (Âmin) diye sürekli dua etmelidir. Dua kaderine yön verir. Belki yürüdüğün yolu değiştirmez, ama yolculuğunu rahatlatıverir ve varacağın yeri güzelleştirir! Ancak niyetin samimi ise hayalin nasibe dönüşecektir!
• Ya Rabbi; bu dünyayı ayet ayet yaşayan, secde secde yol alan, dua dua kabul gören kullar et bizi! Ve Sana en yakın anımızda bizi yanına alıver!.. (Âmin)

Picture of Mustafa YAPRAKÇI

Mustafa YAPRAKÇI

YORUMLAR

Son Yorumlar
20
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...