İSRAİL KANGREN ÇIBANI
VE
ABD KONGRE KUKLALARI
Çağımızın en acımasız ve en ahlâksız katili ve Deccal’in görevlisi Netanyahu, 2024 Temmuz sonunda yaptığı ABD gezisi sırasında KONGRE’de ağırlanmıştı. 435 üyeli Temsilciler Meclisi ile, 50 eyaletten seçilen ikişer üyeden, toplam 100 kişilik SENATO’dan oluşan Kongre’nin nasıl da Siyonist Sermayenin ve Yahudi Lobilerinin kiralık kuklaları oldukları açığa çıkmıştı. Rahmetli Erbakan Hocamızın bir ömür boyu anlatmaya ve halkları uyarmaya çalıştığı… Vefatından sonra SP yetkililerince unutturulmaya ve gündemden uzak tutulmaya uğraşılsa da, Milli Çözüm Ekibi’nin ısrarla ve kararlılıkla hatırlattığı SİYONİZM gerçeği ve ABD-AB dahil dünyayı perde arkasından bunların yönettiği gizemi, Kongre’nin bu tavrıyla bir kez daha ispatlanmıştı. Evet, bütün dünya hayretle şahit olmuştu ki, Siyonist ve baş terörist Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde, yaklaşık bir saat süren küstah konuşması 75 kere ayakta alkışlanmış, hatta bu katil ve barbar Netanyahu bile böylesi cılk bir riyakârlığa dayanamayıp “Yeter be, lafımı kesmeyin!” demek zorunda kalmıştı. Müsamereye katılan ilkokul çocukları misali, sloganları ve alkışları öğretilmiş Kongre kuklaları, Deccal Netanyahu’nun: “Hamas’la boğuşmamız, Medeniyetle Barbarlığın savaşıdır!..” “İsrail, ABD ve Avrupa’nın değerleri ve menfaatleri için çarpışmaktadır!..” itirafından daha bir memnun ve mest-ü hayran olmuşlardı. Yani Netanyahu Deccaline ve onu hayretle alkışlayan Kongre kâfirlerine göre, hâşâ: “İslam; barbarlık, çoğu çocuk ve kadın, 100 bin masum Filistinlinin katledilmesi ve şehirlerinin yıkılıp viraneye çevrilmesi ise MEDENİYET sayılmaktaydı.” Neredeyse 10 aydır, tarihin en kahpe ve en kanlı katliamını ve soykırımını gerçekleştiren Netanyahu “Hiçbir sivil öldürmediklerini” söylemekten utanmamış, bu yalanı bile ayakta alkışlanmıştı. Çünkü Siyonist katillere ve Haçlı kâfirlere göre, zaten kundaktaki bebekten, çaresiz annelere ve gözleri görmeyen sakat kimselere kadar bütün Filistinliler HAMAS Militanlarıydı(!)…
Ya bizim Dindar Kahraman İktidarımız ve onların her sözünü alkışlayıp bunlara keramet kılıfı sarmak hususunda Kongre kuklalarından geri kalmayan yazar-yorumcu yaftalı yandaş yalaka takımının tavrını nasıl okumalıydı?
Bunların Netanyahu’ya ve Kongre Üyelerinin tavrına karşı bütün çıkışları haklıydı ve gerçekleri yansıtmaktaydı… Bu itiraz ve isyan cümleleri, duyarlı ve vicdanlı halkımızın duygularına tercüman olmaktaydı…
Ama bunların hepsi sadece lafügüzaftı. Toplumu avutma, oyalama ve gelecekte oylarını alma operasyonlarının bir parçasıydı. Yoksa sanıldığı gibi, İsrail’i durdurup hizaya sokacak, Amerika’nın Kongre Üyelerinden bu küstahlığın ve kiralık kuklalığın hesabını soracak ciddiyet ve cesaretten, dini ve milli gayret ve samimiyetten çok uzaktı. Hatırınızda kalsın ve unutmayın… Birkaç ay sonra bunların Başkanları ve Bakanları ABD’ye gittiklerinde, şu yalaka yazar ve yorumcu takımı, Kongre Üyelerine karşı bu söylediklerinin hepsini unutacak ve;
“Biden (veya Kamala Harris) bizim Başkana elini uzattı!..”
“Trump bizimkine tebessümle baktı!..”
“Kongre Başkanı, bizi kapıda karşıladı!..” şeklinde yine Siyonistlere ve uşakları olan emperyalistlere yaranmaya çalışacaklardı…
Bu arada Sn. Erdoğan’ın “Gerekirse Karabağ’a ve Libya’ya girdiğimiz gibi İsrail’e de müdahale ederiz!” anlamındaki kurusıkı çıkışları, “İsrail isterse onlar için de bir danışıklı dövüş yaparız!” çağrısı olmasındı!? Çünkü Karabağ ve Libya müdahalelerinden İsrail ve ABD’nin haberleri ve izinleri vardı…
Netanyahu’nun, ABD Kongresi’nde Alkışlanması
İsrail Başbakanı Netanyahu, ABD Kongresi liderlerinin daveti üzerine Kongre’deki ortak oturumda yarısı alkış molası yaklaşık 1 saat süren konuşma yapmıştı.
“7 Ekim 2023’teki Hamas’ın saldırılarını ABD’deki 1941 Pearl Harbor ve 2001 İkiz Kule saldırılarına benzediğini” savunan Netanyahu, ABD Başkanı Joe Biden’a Gazze saldırılarında İsrail’e verdiği destek ve “gururlu bir Siyonist” olduğunu söylemesinden dolayı iltifatlar yağdırmıştı. Bu Deccal görevlisi Gazze’de, sivillerin öldürülmesiyle ilgili açıklamaların “yalan” olduğunu öne sürerek, “Duyduğunuz tüm yalanlara rağmen Gazze, şehir savaşları tarihinde savaşmayan sivillerin savaşanların kayıplarına göre en düşük olduğu yerdir” iddiasında bulunmaktan sakınmamıştı.
Netanyahu, Kongre Üyelerine İsrail’in Gazze’de sivilleri korumak için çok çaba sarf ettiğini anlatarak, sivil ölümlerden Hamas’ın sorumlu olduğunu söyleyecek kadar Siyonist ahlâklıydı!.. Gazze’ye “40 binden fazla insani yardım kamyonunun geçişine izin verdiklerini” öne süren bu sahtekâr; “Gazze’de yeterince yiyecek alamayan Filistinliler varsa, bunun nedeni İsrail’in bunu engellemesi değil, Hamas’ın bunları çalmasıdır” şeklinde iddialarda bulunmuşlardı. Bu kahpe katil, ABD Kongresi Üyeleri tarafından ayakta uzun uzun alkışlanırken dışarıda ise vicdanlı insanlar hatta insaflı Yahudi Hahamlarınca sert protestolar yapılmaktaydı.
Soykırımcı Soytarı, Uluslararası Ceza Mahkemesini hedef almıştı!
Netanyahu, “Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) bizi prangaya vurmak istiyor, kendimizi savunmamızı engellemek istiyor.” ifadelerini kullanarak, “Eğer İsrail’in elleri bağlanırsa, sıradaki (hedef) Amerika olur” iddiasını ortaya atmıştı. “UCM’nin, İsrail’i kasıtlı olarak Gazze halkını aç bırakmakla suçladığını” savunan Netanyahu, bunun “yalan” olduğunu söylemekten sakınmamıştı.
ABD’ye; “Yeni Güvenlik İttifakı” teklifinde bulunmuşlardı!
ABD ve İsrail’in birlikte dünyadaki “en sofistike” silahları geliştirdiğini kaydeden Netanyahu, “bunun sadece iki ülkeyi ve Ortadoğu’daki ortak çıkarları korumadığını, aynı zamanda ABD askerlerinin sahaya inmesine gerek bırakmadığını” açıklamıştı. İsrail her cephede savaşırken Amerika’nın desteğini esirgemediğini belirten Netanyahu, destek için teşekkürlerini sunmuşlardı.
Bu arada, ABD ve İsrail’in birlikte Ortadoğu’da İran tehdidiyle mücadele etmek için bir “güvenlik ittifakı” kurabileceğini kaydederek, “Bu güvenlik ittifakına İsrail’le barış içinde olan ya da olmak isteyen tüm ülkeler davet edilmelidir” ifadelerini kullanmıştı.
“Öngördüğüm yeni ittifak, Abraham Anlaşmaları’nın doğal uzantısıdır. Bu anlaşma sayesinde İsrail ve dört Arap ülkesi arasında barış sağlandı. Buna Demokratlar da Cumhuriyetçiler de destek çıkmıştır. Bu yeni ittifak için bir isim de düşündüm. Yeni ittifakın adı ‘Abraham İttifakı’ olmalıdır” diyen Netanyahu, İsrail’le Normalleşme Anlaşması yapanların ve hâlâ askıya almayanların, Siyonizm’in doğal uşakları olduğunu açığa vurmuşlardı.
ABD’li Kongre Üyelerine hitaben, “Bize gerekli teçhizatı verin, işi daha çabuk bitirelim.” diyen Netanyahu, Hamas’ın askeri gücünü ve Gazze’deki kontrolünü bitirene kadar ve tüm esirleri “eve getirene” kadar savaşacaklarını vurgulamıştı. Üstelik “Daha azıyla yetinmeyeceğiz.” diyerek, “Zafer elde edene kadar savaşacağız.” ifadesini kullanmıştı.
Filistin destekçilerini İran’la ilişkilendirip hakaret yağdırmıştı!
ABD’deki Filistin destekçisi göstericileri ağır ifadelerle eleştiren Netanyahu, “İran’ın söz konusu göstericileri fonladığını” savunarak, “Resmi olarak İran için kullanışlı ahmaklara dönüşmüş durumdasınız” diyecek kadar alçalmıştı.
Bu arada ABD Kongresi’nin Filistin kökenli tek üyesi Rashida Tlaib’in, Netanyahu’nun konuşması boyunca elinde “savaş suçlusu” yazan bir pankart tuttuğu dikkatlerden kaçmamıştı.
Netanyahu’nun yalan ve çarpıtmalarla dolu konuşması
Soykırımcı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmada, 7 Ekim 2023’ten bu yana 100 bine yakın kişinin İsrail saldırılarında öldürüldüğü Gazze Şeridi’nin Refah kentinde “neredeyse hiç sivil öldürmediklerini” savunarak, 9 aydır dünyanın gözü önünde yaşanan katliamı örtbas etmeye çalışmıştı. Bu cani Siyonist, ABD Kongresi’nde yaptığı konuşmada, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’nde düzenlediği saldırılarda 39 bin 145 Filistinliyi öldürmesine ve 90 bin 257’sini yaralamasına rağmen ülkesinin toplu katliamlarını inkâra kalkışmıştı.
Netanyahu’nun ifadelerinin aksine, İsrail’in saldırılarında bugüne kadar en az 16 bin 172 çocuk, 10 bin 798 kadın olmak üzere 40 bine yakın Filistinli hayattan koparılmıştı. Bunlar resmi rakamlardı. Hamas kaynaklarına göre gerçek kayıplar bunun iki katıydı. Üstelik Gazze Şeridi, sivil halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapının da tahrip edildiği saldırılar nedeniyle harabeye dönerken, saldırılarda sadece Filistinli siviller değil aralarında çok sayıda Batılının da olduğu yüzlerce yardım görevlisi de hayatını kaybetmiş durumdaydı. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) İcra Direktörü Catherine Russell, İsrail’in en az 278 yardım görevlisini öldürdüğünü belirterek, “Bu rekor bir sayıdır. Diğer yardım görevlileri ise ya tehlikeye atıldı ya da işlerini yapmaları engellendi.” ifadesini kullanmıştı.
Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde alkışlandığı gün, İsrail Gazze’de 60 noktaya bomba yağdırmıştı.
Netanyahu hâlâ utanmadan, Gazze’deki saldırılardan kaçan sivillerin sığındığı ve defalarca toplu katliamlara maruz kalan güneydeki Refah kentinde “neredeyse hiçbir sivilin hayatını kaybetmediğini” savunmaktaydı. Buna rağmen İsrail ordusu, 7 Mayıs’ta Gazze Şeridi’nin güneyinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Refah kentine kara saldırısı başlatarak; Mısır ile Gazze arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın Filistin tarafını işgal altına almış ve geçişleri kapatmasının ardından 100 binlerce Filistinli sürgüne mecbur bırakılmış, her gün aralarında kadın ve çocukların olduğu yüzlerce sivilin hayatı karartılmıştı.
Netanyahu’nun yalanları, Gazze’nin doğruları
Refah kentinde İsrail ordusunun “güvenli olduğunu” iddia ettiği bölgelerde 28 Mayıs’ta açıklanan verilere göre, 48 saat içinde yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını hedef alan saldırılarda 72 Filistinli katliama uğramıştı. Uluslararası alandaki tepkilere rağmen, 100 binlerce yerinden edilmiş Filistinlinin göçe zorlandığı Refah saldırılarında, aralarında çocuk ve kadınların yoğunlukta olduğu ve sivilin öldürülmediği tek bir gün olmamıştı.
İki milyon kişi kıtlık ve ölümle karşı karşıyaydı!
İsrail’in abluka altına aldığı Gazze’ye yardımların girişini engelleyerek halkı aç ve susuz bırakmasına rağmen Netanyahu, Gazze’de “her bir kişiye 3 bin kalori yiyecek girmesine izin verildiğini ve Hamas’ın bu yardımları çaldığını” söyleyecek kadar alçalmıştı. Ancak Birleşmiş Milletler (BM), Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Gıda Programı (WFP), Gazze’de nüfusun yarısı olan 1 milyondan fazla kişinin kıtlık ve ölümle karşı karşıya kalacağı yönündeki açıklaması, Netanyahu’nun ifadelerini yalanlamaktaydı!
Hatta UNICEF’e göre, Gazze’de 10 çocuktan 9’u ciddi gıda kıtlığıyla ölümle burun burunaydı!
BM’nin 11 Temmuz’da yaptığı açıklamada ise İsrail saldırıları altındaki Gazze’de yaklaşık yarım milyon kişinin “felâket düzeyinde” açlıkla karşı karşıya olduğu hatırlatılmıştı.
Gazze Şeridi’ne yönelik 9 aydır süren saldırılar nedeniyle 100 binlerce Filistinli sürekli yer değiştiriyordu, zorlu çadır hayatına maruz kalıyor ve gıdaya erişim de oldukça kısıtlıydı. Saldırıların başından bu yana İsrail’in Gazze’ye yardım girişini engellediği medya ve uluslararası raporlara yansırken; ordunun, Refah kentine saldırıları ve sınır kapısını işgal etmesi üzerine yardım girişi de askıya alınmıştı. Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA), 15 Haziran’da yaptığı açıklamada, İsrail’in yardımların girişini engellediği Gazze’de, 50 bin çocuğun akut yetersiz beslenme nedeniyle tedaviye ihtiyaç duyduğunu belirtip uyarmıştı.
Netanyahu, Batılı vatandaşlar dahil herkese “aptallar” diye sataşmıştı!
Konuşması sırasında Kongre binası dışında gösteri düzenleyen protestocuları “İran’ın kullanışlı aptalları” olarak nitelendiren Netanyahu, kendisini protesto edenleri “İran’ın finanse ettiğini” söyleyecek kadar aptallaşmıştı. Oysa İsrail’de bile Netanyahu hükümeti karşıtı ve Gazze’deki İsrailli esirlerin ailelerine destek olmak için düzenli kitlesel gösteriler yapılmakta ve bu hükümet karşıtı protestolara katılan kişilerin sayısı 100 binleri aşmaktaydı. Başkent Tel Aviv başta olmak üzere pek çok şehirde aylardır neredeyse her hafta gösteriler vardı. Gösterilere muhalif liderler ve esir yakınları da katılmaktaydı. Hatta göstericiler zaman zaman Batı Kudüs’teki meclis binasını basıyorlardı. Dünya genelinde de Gazze’deki katliamın sona ermesi çağrısıyla yapılan en yoğun katılımlı gösteriler arasında Washington, New York ve çok sayıda başkent yer almıştı. Katliama tepki için sokaklara dökülen 100 binlerce kişi bu durumda Netanyahu’nun hakaretlerine maruz kalmıştı.
Bu küstah Siyonist, ateşkesi ağzına bile almamıştı!
Netanyahu bir saati bulan konuşmasında Hamas ile İsrail arasında aylardır devam eden ABD’nin önerilerinin görüşüldüğü dolaylı ateşkes müzakerelerine dair tek bir ifade kullanmamıştı. İsrail’in, Hamas’ın aksine Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde (BMGK) kabul edilen ABD Başkanı Joe Biden’ın açıkladığı Gazze’de 3 aşamalı ateşkes teklifi tasarısına net yanıt vermemesi eleştiri konusu yapılmıştı. Netanyahu’nun “siyasi bekâ” nedeniyle ateşkes istemediği ancak Biden’ın baskısından dolayı süreci bitirmek yerine sürüncemede bıraktığı İsrail medyasında tartışılmıştı.
Netanyahu’nun ABD Kongresi’ndeki örtbaslarını, gerçek veriler yalanlamaktaydı.
Netanyahu, konuşmasında “Amerikalıların büyük çoğunluğunun İsrail’i desteklediği” iddiasında bulunurken anketler ise bunun aksini gösteriyordu. Merkezi ABD’de bulunan araştırma şirketi Gallup’un 10 Temmuz’daki son anketinde, Amerikalıların %58’inin İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı olduğu belirtilirken, saldırılara destek verenlerin oranı %42’de kalmıştı. Associated Press’in (AP) NORC Halkla İlişkiler Merkezi ile yaptığı 4 Mart’ta yayımlanan ankette de katılımcıların %67’si, Biden’ın Başkanlık döneminde İsrail’in Gazze’yi işgaline ilişkin politikalarını onaylamadığını açıklamışlardı.
Kuduz Domuz, Uluslararası hukuka ve kurumlara meydan okumaktaydı!
Netanyahu ayrıca kendisi ve Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında “yakalama kararı” başvurusunda bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han’a ilişkin ise UCM’nin, İsrail’in Gazze’deki saldırılarında “elini kelepçelemeye çalıştığını” ve “sırada Amerika’nın olduğunu” ortaya atmıştı. Uluslararası Adalet Divanında (UAD) “soykırım” suçlamasıyla yargılanmaya devam eden İsrail’in, Gazze’de işgalci güç konumunda olduğu ve İsrail’in Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da da işgalci olduğu resmiyet kazanmıştı. UAD, İsrail’in işgal ettiği topraklardaki yerleşim politikalarının Cenevre Sözleşmesi’ni ihlal ettiğinin altını çizerken, Filistin topraklarındaki ilhak uygulamalarının “hukuka aykırı” olduğunu vurgulamıştı.
ABD basını bile, Netanyahu’nun Kongre konuşmasını eleştirmek zorunda kalmıştı!
ABD basını, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Kongre’deki konuşmasında İsrail ordusunun Gazze’de soykırıma varan eylemlerini çarpıttığını ve gerçekleri örtbas etmeye çalıştığını yazmışlardı.
Associated Press (AP) haber ajansı, “İsrail içinde de eleştirilerin arttığı Netanyahu’nun kendisini ABD tarafından saygı duyulan devlet adamı olarak göstermeyi amaçladığını” aktarmıştı.
AP’nin haberinde ise “Netanyahu’nun ABD’liler nezdinde bu amaca ulaşmasının, İsrail’in Gazze’ye saldırılarında gittikçe fikir ayrılığı yaşanmaya başlamasından dolayı zorlaştığı” vurgulanmıştı.
Haberde ayrıca “Netanyahu’nun Kongre’deki konuşmasında kullandığı verilerin doğrulanmadığı, on binlerce Filistinlinin hayatını yitirmesine neden olan saldırılara yönelik eleştirilerin çoğunu çarpıttığı” yorumları yapılmıştı.
The Washington Post (WP) gazetesi, Netanyahu’nun konuşmasında Filistin’e insani yardımların girmesine izin vermekle övünmesinin, Birleşmiş Milletler ve uluslararası yardım örgütlerinden konuyla ilgili yapılan açıklamalarla çeliştiğini yazmıştı.
İsrail’de muhalefetteki Ulusal Birlik Partisi lideri Benny Gantz’ın, Netanyahu’yu ateşkes anlaşmasını kasıtlı olarak aylarca geciktirmekle suçladığını hatırlatan WP, Netanyahu’nun Kongre’deki konuşmasıyla çok farklı bir “tablo çizmeye” çalıştığını vurgulamıştı.
Politico da Netanyahu’nun yaklaşık 1 saatlik konuşmasının büyük bölümünde, İsrail’in Gazze’ye saldırılarına yönelik suçlamaları reddettiğini yazmıştı.
CNN ise Netanyahu’yu, Gazze’de devam eden saldırılarda İsrail’in rolünü olduğundan “daha küçük göstermek ve saptırmakla” suçlamıştı.
CNN’nin haberinde, İsrail Başbakanı’nın konuşmasının büyük bölümünde 7 Ekim 2023 saldırıları, İran ve Uluslararası Adalet Divanı ile Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail ile ilgili görüşlerini eleştirmeye ayırdığına işaret vardı.
Netanyahu, tepki ve protestolarla karşılanmıştı!
ABD Kongresi’nin önemli isimlerinden Senatör Bernie Sanders ile eski Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Kongre’ye hitap eden İsrail Başbakanı Netanyahu’ya sert sözlerle tepki koymuşlardı.
Sanders, “Onun bir savaş suçlusu olduğunu düşünüyorum. Bence kesinlikle Kongre’ye davet edilmemeliydi.” diye çıkışmıştı.
Pelosi de X hesabından yaptığı açıklamada, Netanyahu’ya yüklenerek “Binyamin Netanyahu’nun bugün Kongre’deki sunumu, ABD Kongresi’ne hitap etme ayrıcalığıyla onurlandırılan yabancı bir liderin yaptığı açık ara en kötü konuşmaydı.” değerlendirmesinde bulunmuşlardı.
ABD Kongresi’nin Filistin asıllı tek temsilcisi Rashida Tlaib de Netanyahu’nun Kongre salonunda ayakta alkışlanmasına, “Ben de oradaydım ve bu iğrençti.” ifadesiyle tepkisini göstermiş, Netanyahu’nun konuşması boyunca elinde “savaş suçlusu” yazan küçük bir döviz tutmuşlardı.
Bu arada Netanyahu’yu protesto etmek isteyen binlerce Filistin destekçisi de başkent Washington sokaklarında, Netanyahu’nun kaldığı otelin çevresinde ve içinde çeşitli protestolara katılmışlardı.
Ve tabi ABD basın ve yayın organlarının neredeyse tamamına yakınının Siyonist Sermayenin tekelinde olduğu da unutulmamalıydı!
Siyonist Güdümlü AB Yetkilileri; Netanyahu’nun ABD Kongresi’ndeki Konuşmasına Yorum Yapmaktan Bile Kaçınmışlardı!
AB Komisyonu sözcüleri, İsrail Başbakanı Netanyahu’nun ABD Kongresi’ndeki konuşması hakkında yorum yapmayı göze alamamışlardı. Sözcüler, “Bildiğiniz gibi konuşmalar ya da genel olarak politikacıların yorumları hakkında konuşmuyoruz” diyerek savuşturmuşlardı. Brüksel’de düzenlenen günlük basın toplantısında gazeteciler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun ABD Kongresi’ndeki konuşmasının tartışmalar ve tepkilere neden olduğunu hatırlatarak, Avrupa Birliği’nin (AB) herhangi bir yorumu olup olmadığını sormuşlardı.
AB Komisyonu sözcülerinden Nabila Massrali konuşma hakkında yorum yapmayacağını belirterek, “Bildiğiniz gibi konuşmalar ya da genel olarak politikacıların yorumları hakkında yorum yapmıyoruz.” diyerek atlatmaya çalışmıştı.
Bir başka gazetecinin aynı konuya ilişkin sorusunun ardından söz alan bir diğer sözcü Arianna Podesta da aynı ifadeleri kullanarak, “Konuşma hakkında yorum yapmayacağız. Bu nedenle sorunuzla ilgili olarak da bir yorumumuz yok.” şeklinde yanıtlamıştı.
Biliyorsunuz, Ursula von der Leyen başkanlığındaki AB Komisyonu, Gazze’deki durumla ilgili İsrail lehine taraf tutmakla eleştirilere uğramaktaydı.
Amerikan tapar Yeni Asya’nın Yamuk Yaklaşımı: “Demokratların Yarısı Netanyahu’yu Alkışlamadı!”
“İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, ABD Kongresi’nde yaptığı konuşma esnasında Temsilciler Meclisi ve Senato’daki Demokrat Üyelerin neredeyse yarısı tarafından boykot edildiği” yalanına sığınan Yeni Asya gazetesi, Amerikan taparlığın daniskasını ortaya koymuşlardı.
“Basın açıklamaları, medya, raporlar ve videolar incelendiğinde ‘tarihi’ olarak nitelendirilecek sayıda Temsilciler Meclisi ve Senato üyesinin Netanyahu’nun konuşma yaptığı oturuma katılmadığı sonucuna ulaştı.” palavrasını uyduran Yeni Asya, ABD’nin Demokrat Kılıflı Siyonist Kongre uşaklarını aklamak için, bu yalanlara sığınacak kadar yalakalaşmıştı.
“Netanyahu’nun 2015’teki konuşması, 58 Demokrat tarafından boykot edilirken bu sayı, 25 Temmuz 2024’teki konuşmasında neredeyse ikiye katlanarak 96 Demokrata ulaştı.”[1] diyen Yeni Asya böylece ayarını ve amacını da açığa vurmuşlardı. Yoksa zavallı Yeni Asya’cılar, bu gâvura taraftarlık tavırlarıyla, Manyak Trump’ı değil de, Bunak Biden’ı seçtireceklerini mi sanmaktalardı!?
[1] YENİ ASYA – 25 Temmuz 2024
Siyonist Netanyahu açıkça benden sonra sıra Amerika’ya gelir, ben Amerika’yı savunuyorum diyor, itiraf ediyor. Amerikan Kongresi de buna alkış tutuyor.
Bizim yöneticilerimiz ise ısrarla Hamas’ın Türkiye’yi savunduğunu bir türlü anlamıyor ya da anlamak istemiyor.
Terörist başının Amerikan kongresinde yaptığı konuşma başta Amerikan halkı olmak üzere bütün Dünya’ya ilan edilen bir durumdu. Rahmetli Erbakan Hocamız bütün dünyayı yöneten bir avuç yahudiden bahsederdi ve Amerikayı dahi bu Siyonist Yahudiler yönetir, Amerika israili değil İsrail Amerikayı yönettiğinin bütün dünya’ya bu en net kanıtı idi. Her zaman olduğu gibi Erbakan Ve Milli Çözüm yine haklı çıkmıştı. Bu terörist başı bütün dünya ile hem dalga geçiyor ve de meydan okuyordu. Bu yapılan konuşma sözde insan hakları, demokrasi, özgürlük gibi kavramların savunucularının nasıl asıl sahipleri olan İsrail ve Netanyahu köpeğine destek çıkıp arkasında olduklarının belgesi idi. Bu batının artık dünya için barış ve saadet getirmeyeceğinin de kendisini dünyanın jandarması gören Amerikasında ilan edilmesi bunun en büyük kanıtı idi. Bu yeni dünya’ya önderlik ve liderlik yapacak olanında ancak islami ve insani hakikatlere sahip çıkan Türkiye önderliğinde olacağınında belgesi idi.
Bütün zalimlerin ve işbirlikçilerinin helak olup yenileceği, bütün mazlumların huzura kavuşacağı Adil Düzen İnkılabına hiçbir güç mani olamayacaktır.
Hak-Batıl mücadelesindeki, batılı temsil eden siyonizmin bütün kirli yönlerini ifşa eden, teknolojik ve stratejik çalışmalarla onların bütün hazırlıklarını boşa çıkartacak olan, hakka ve adalete dayanan bir nizamı inşa edip insanlığa sunan Erbakan Hocamız ve onun davasına sahip çıkan Milli Çözüm ve Üstad Ahmet AKGÜL Hocamızın önderliğinde, yeni Adil bir Dünya mutlaka kurulacaktır Allah’ın izniyle.
Rabbimiz o günleri yakın kılsın. Bizleri de bu konuda gayret sahibi olanlardan eylesin.
Sakın ha ey mü’minler!..
Gevşemeyin, üzülüp ümitsizliğe düşmeyin. Eğer gerçekten inanmış ve Allah’a adanmış kimselerseniz üstün gelecek ve zafere erişecek sizlersiniz. BEKLEYİN İNŞAALLAH AZ KALDI. Öylesine kutlu devrim ve değişimler yaşanacak ki sıkışan İran’ı da Türkiye kurtaracak, İsrail çıban başınıda Türkiye deşip temize çıkaracaktır… İşte o zaman ERBAKAN kimmiş, MİLLİ ÇÖZÜM neymiş ve ÜSTAD AHMET AKGÜL kimmiş, şeytaniler şaşırıp kalacak ve inşaallah rahmaniler hayran kalacak ve tarihin en büyük bayramını yapacaklar…
Ve asıl yüce Kur’an’ın va’di ve Allah’ın kudreti nelere kadirmiş herkes yaşayıp anlayacaktır.
MÜLK SURESİ 20. AYET
(Ey Siyonist ve emperyalist zalim güçler ve Allah’tan ziyade bunlardan çekinen ve güvenen gafiller! İşte bu yegâne kuvvet ve kudret sahibi olan) Rahman’a karşı (ve O’na rağmen), size yardım edeceğine (inandığınız ve süper güç sandığınız) şu sizin ordunuz (uçak gemilerinizden, balistik füzelerinizden ve tank roketlerinizden oluşan bir sürü devasa filonuz; Cenab-ı Hakkın Kudreti karşısında neymiş ve) kimmiş (ki korkup onlara sığınmaktasınız…?) Oysa gerçekte bütün kâfirler, (ve onlardan korkan gafiller) sadece boş bir gurur ve aldanış içinde bulunmaktadırlar.
Devran Milli Çözüm’ündür!
Çatlasanız da, patlasanız da, kin ve hasedinizden kıvranıp dursanız da… Beklenen ve müjdelenen zafer ve şeref MİLLİ ÇÖZÜM’e ait olacaktır!.. İşte bizzat Aziz Erbakan Hocamızın o tarihi ve talihli hatırlatmaları:
“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki; TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”
İslam ülkelerinin iktisadi, itikadi konularda geri kalması, yanlış yapması neden acaba?
Fıtratımızmı bozuktu , yediğimizi çürüktü?
Davaya tam bağlanamamız, yeterince çalışmayıp çabalamamız, önce kendimizi,sonra ülkemizi ve dünyamızı decalizm güdümüne sokmuştur.
Allah Celle Celalü sonumuzu hayra iletir İnşallah.
Çalışmalıyız daha çok çalışmalıyız, düşmanı galebe çalmak için ne gerekse onu yapmalıyız.
Yeni Asya Gazetesi ise hiç değişmemekteydi..!
12 Şubat 2024tarihli vermiş olduğu haberde benzer şekilde ABD Başkanı Joe Biden İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu’yla yaptığı telefon görüşmesinde İsrail’in Refah’a sığınan 1 milyon insanın güvenliğini sağlamadan askeri operasyona başlanmaması gerektiğini belirtmişti. Ya siz kime neyi anlatıyorsunuz. Şeytan İsrail ve uşağı ABD birlikte çalışıyor anlamıyormusunuz bu kadarı saflık değilse ozaman kime hizmet ediyorsunuz..?
Filistindeki Müslümanların yaşadığı tarihte görülmemiş bir şekilde gözlerimizin önünde ceryan ederken tüm dünya 3 maymunu oynamaya devam etmektedir. Şeytanın devletleşmiş hali İsrail BOP hedeflerine ulaşmak için hiç bir uluslar arası anlaşmayı takmamaktadır. Tepki vermeye çalışan sahsi protestolarıda görmezden gelip çalışma yaptığı kurumlara baskı yapıp görevden aldırmakla tehdit etmekteydi. Zaten cılız tepkilerden cesaret alıp barışı hiç dillendirmemektedir. Ancak vicdan sahibi Hristiyan ülke halkları aylardır sokaklarda ve statlarda prostesto etmektedir. Satılmış veya sindirilmiş müslüman ülke yöneticileri onlardan bile utanmayacak kadar vicdan yoksunlarıdır.Allahın kahrına uğramadan herkez üstüne düşeni yapmalıdır.Çok yakında mutlaka bir Musa çıkacak herkeze hak etiğini verecektir.
ZAFER İNANANLARINDIR VE ZAFER YAKINDIR!
Erbakan Hocamız; “Dünya Siyonistlerin insafına bırakılamaz!” buyurmışlardı.
Çok yakında zamanda Siyonistler, Emperyalistler ve işbirlikçilerinin dünya tarihinde ki en büyük hezimetlerine şahit olacağız Allah’ın izniyle!
Kendilerini imtiyazlı gören bu şeytan ahlaklı zalimler, kıyamete kadar bütün insanlığa ibret olacaktır. Bu şanlı zafer ise Erbakan Hocamızın, dünyayı Siyonist ve işbirlikçilerinden kurtarmak için yaptığı özel hazırlıklar ile mümkün olacaktır!
Hocamızın hazırladığı üstün elektronik harp silahları, Milli Şuura sahip ordumuz ve Milli Çözüm düşüncesine sahip bir Cumhurbaşkanının o koltuğa oturması ile son 4 asırdır zulüm altında inleyen dünyaya tekrar adalet getireceğiz Allah’ın izniyle!
Allah nurunu tamamlayacak!
İnsanlar gerçeklerin farkına vardıkça, Siyonistlerin şeytani düzenleri de yıkılmaktadır.
Mücahit Hamaslı kardeşlerimiz güya; “Yenilmez baş edilemez” gibi görülen Siyonistlere çok büyük darbeler vurmuş ve vurmaya da devam etmektedir. İnsanların gerçekleri görmesi ise Allah’ın bir rahmetidir ve Allah bunu Milli Çözüm’e nasip etmiştir
YAŞASIN ZALİMLER VE İŞBİRLİKÇİ HAİNLER İÇİN CEHENNEM!
Mümtehine 13
Ey iman edenler! Allah’ın gazabına uğramış bir kavmi (fikren ve fiilen sapıtıp Yahudileşmiş kesimleri, sakın) veli (yönetici) edinmeyin!.. (Zira bunlar küfür ve zulüm ehlidir.) Ki, kâfirler (dünyaya geri dönmeleri konusunda) kabirde olanlardan (ölülerin dirilip kalkmalarından) ümitlerini kestikleri gibi, onlar da ahiretten ümitlerini kesmiş (sadece dünyaya yönelmiş)lerdir.
https://www.mealikerim.com/60/mumtehine/13
Her ne kadar ABD Kongresine yalaka kuklaları doldurup 75 dk ayakta alkışlatsalarda, İsrail’e ve Netanyahu’ya tepkiler artarak gidiyor. İsrail ve Netanyahu nun yaptıklarından tüm dünya rahatsız ve tepkili. İsrail de sonunun geldiğini anladı ve kuklalarla prim toplamaya çalıştı ama beceremediler. beceremeyecekler ve İsrail YIKILACAK. VE BUNA KİMSE DE İTİRAZ ETMEYECEK, EDEMEYECEK. VE BUNU İNŞALLAH DÜNYAMIZIN, BU MALUM VE MEL’UN ODAKLARA MERTÇE VE MÜ’MİNCE SAVAŞ AÇAN RAHMETLİ NECMETTİN ERBAKAN HOCAMIZIN İSTİKAMETİNDEKİ BİR LİDERLE ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZ ÖNDERLİĞİNDE bir avuç HAMAS kahramanları ve Milli Şuur Milli Çözüm fedakârları bunu gerçekleştirecektir. İsrail’i yıkacaktır!..
İSRAİL DECCAL’DİR!
Bütün geçmişin karanlık; fesat fırsat peşinde
Hep hıyanet ve sömürme, pek ustasın işinde
Sürekli tutuşturduğun, bu fitne ateşinde
Yakılacaksın İsrail, bunu çoktan hak ettin!
Milyonca Kızılderili, ve zenciyi boğdunuz
İslam’ın coğrafyasında, kâbus gibi doğdunuz
Filistinliyi yurdundan, yuvasından kovdunuz
Yalvaracaksın yakında, ey İsrail, hak ettin!
Kapitalizm ve komünizm, senin iki tuzağın
Bankalar, batakhaneler, faiz altın buzağın
Avrupa Birliği denen, hepsi gizli tutsağın
Yalnız kalırsın yakında, ey İsrail hak ettin!
Yedi milyar kölen olmuş, Amerika kâhyandır
Porno, fuhuş mesleğindir, CIA MOSSAD mafyandır
Tarihin çöplüğü dolu, senin kirli foyandır
Yırtılacaksın İsrail, bunu çoktan hak ettin!
BM, NATO karargâhın; hükümetin Bilderberg
Masonluk kutsal dergâhın, ey zehirli engerek
İşkenceden zevk alırsın, Nazilere ne gerek
Yuvarlanacaksın artık; uçuruma, hak ettin!
Asıl kahpe katil sensin; sağ-sol sadece maşa
Birbirine kızıştırdın, sonra ettin temaşa
Kur’an haber veriyor ki; yalan olur mu hâşâ
Yıkılacaksın İsrail, bunu bin kez hak ettin!..
Tanrın, tapındığın şeytan; sen beklenen Deccal’sın
Hırsın için insanlığı, acımadan harcarsın
Bush, Blair uşağındır, bizde Özal, Öcal’sın
Yalvaracaksın yakında, ey İsrail hak ettin!
Baş sorumlusu da sensin, bunca terör savaşın
Suçluluk psikolojisi, böyle korkun, telaşın
Kurtaramayacak asla, ayak öpmen gözyaşın
Yıkılacaksın İsrail, bunu elbet hak ettin!
https://www.millicozum.com/mc/2024/subat-2024/israil-deccaldir-siir/
İnsanlık için artık bıçak kemiğe dayanmış, siyonist şeytan pişkin tavırlarıyla zulümlerine devam ediyordu. Ancak Tarihi her zaman kötüler değil bu sefer MİLLİ ÇÖZÜM yazacaktı.
Siyonist İsrail’in en büyük avantajlarının başında, bölgesel bazda İslam toplumlarının yönetimlerine konuşlandırılmış olan yeminli koalisyon/ittifak oluşumlarıdır. Hem de “İslam tehdidine” karşı, İslamcı koalisyonlar, İsrailin tarihinde gördüğü en büyük destek güçleridir.!!
İsmail Haniyenin şehadeti bahanesiyle, özellikle Filistin ve İslam hassasiyeti olan mütedeyyin kesimleri sokağa sözde protestoya çıkaran işbirlikçi Akp İktidarı, güya Kuduz İsraili kınama adı altında, Siyonizme uşaklık ve hizmetkarlık mesajı vermektedir..
Hükümete Yakın Sivil Toplum Kuruluşlarının düzenledikleri Gazze /Filistin Mitinglerinde İsrailin hoşuna gidecek durumlar!
♦️Akp İktidarının İsraile yolladığı ticaret gemileri dile getirilmez.
♦️Akp İktidarının, İsraili korumak için Küreciğe kurduğu radar üssü konuşulmaz.
♦️23 yıllık Akp İktidarının İslam Birleşmiş Milletlerini, İslam Barış Gücünü niye kurmadığı konuşulmaz.
♦️Akp İktidarının Azerbaycandan gelen ve İsraile giden Petrol sevkiyatını durdurmadığı konuşulmaz.
♦️Kahrolsun İsrail İşbirlikçi Hainler, sloganı dahi atılamaz.
♦️Tayip Erdoğanın Siyonist odaklardan aldığı cesaret madalyası akıllarına bile gelmez.
♦️Akp İktidarının Irak, Libya bombalansın diye ABD uçaklarını Türk hava üstlerinden 4926 kez uçurttuğu konuşulmaz.
♦️1997 yılında Başbakan Prof Necmettin Erbakan Hocamız tarafından Kudüse Gözlemci olarak Türk Askerinin gönderildiği zaten konuşulmaz..
♦️Böylesi mitinglerde ömrünü Kudüse adayan ve 1987 yılında HAMAS’I bizzat kuran şahsiyetin ERBAKAN HOCA olduğu neden konuşulamaz!?
♦️Gazze Filistin ve tüm İslam toplumları için yegane kurtuluşun,
İslam Birliği
İslam Barış Gücü
İslam savunma paktı
İslam Ortak Pazarı
İslam Ortak Parası
İslam ortak Programı
İslam Kültür işbirliği teşkilatı
olduğu kesinlikle konuşulamaz.
♦️Son 22 yıllık süreçte Avrupa Birliğine girmek için Avrupa Birliği bakanlığı bile kurdukları konuşulmaz.
♦️Siyonist İsraili desteklemek ve güçlendirmek için Faize ve fuhşa kanun çıkardıkları hiç konuşulmaz..
Siyasi deliller başta olmak üzere bir çok belge ve gerçeklikler gösteriyor ki,Gazze Katliamının ve bu katliamın bir türlü durduralamamasının tek sebebi;Akp İktidarıdır..
Ve İnşallah çok yakın bir gelecekte Türkiyede Milli Çözüm aklına ve şuuruna dayanan köklü bir değişim yaşanacaktır..
Hemen akebinde bu kuduz çıbanbaşı olan İsraili bölgeden çıkaracak, Amerikan Kongresinin, Avrupanın siyonizm yalakası işbirlikçi evanjelistlerini de hizaya sokacak bir köklü sürecin yaşanması artık an meselesidir..
Ya bizim Dindar Kahraman İktidarımız ve onların her sözünü alkışlayıp bunlara keramet kılıfı sarmak hususunda Kongre kuklalarından geri kalmayan yazar-yorumcu yaftalı yandaş yalaka takımının tavrını nasıl okumalıydı?
Herkesin ayarı, tarafıyla belli olur. Şeytani güçlerin safında olanların, Rahmani görüntülerine aldanmak saflıktır. Zalimleri destekleyen, dolayısıyla mazlumları ezen konumundadır.
v AB’den, ABD’den ve işbirlikçi partilerden hayır beklemek; akrepten hayır beklemekten daha akılsızcadır. Bin kere denenmişi, bir kere daha denemeye kalkışmak, vurdumduymazlıktan da öte, ahmaklıktır. İşbirlikçiliği, “işbilir”lik sanmak ise en yaygın, ama maalesef saygın bir saflıktır.
21- Eğer O (Allah) rızkını (size ikram ve ihsanı olan her türlü nimet ve faziletini) tutup kesecek olsa; size rızkınızı (maddi ve manevi ihtiyacınızı) kim verebilecektir? Hayır, onlar (nankör inkârcılar ve münafıklar, Hakka karşı) derin bir gaflet ve nefret içinde, inatla ve azgınlıkla direniyorlar.
22- O halde, (ABD ve AB gibi zalim güçlerden ve hain işbirlikçilerden korkarak veya menfaat umarak; bunlara yaranmak için) yüzüstü kapanarak sürünen (uşak ruhlu kimseler mi) daha doğru ve onurlu sonuca (hidayete) ulaşır, yoksa sıratı müstakim üzerinde (İslam ve Kur’an çizgisinde ve insanlığın hizmetinde) dümdüz ve başı dik yürüyen mi?
(Elbette, haklı ve hayırlı yolda ve onurla yürüyen; halkın ve mazlumların çıkarlarını gözeten ve sadece Allah’a güvenen kimseler, başarıya ve mutlu sona erişeceklerdir. Tarihen de, tabiaten de, dinen de, vicdanen de bu böyledir.)
Rahmetli Erbakan Hocamızın bir ömür boyu anlatmaya ve halkları uyarmaya çalıştığı… Vefatından sonra SP yetkililerince unutturulmaya ve gündemden uzak tutulmaya uğraşılsa da, Milli Çözüm Ekibi’nin ısrarla ve kararlılıkla hatırlattığı SİYONİZM gerçeği ve ABD-AB dahil dünyayı perde arkasından bunların yönettiği gizemi, Kongre’nin bu tavrıyla bir kez daha ispatlanmıştı.
(Her gün ve her bir olay; Üstad Ahmet Akgül Hocamızın, öngörülerinde ve dikkat çektiği konularda ve çözüm yollarında tam isabet ettiğini itiraz edilemez nitelikte ispat etmekte.
Üstad Ahmet Akgül Hocamız; hakikati ve olayların perde gerisini, Kur’ani basiret ve insani mes’uliyetle tespit ve tahlil etmektedir. Görünürde takipçisi ve takdircisi çok az olsa da “Siyonist şeytanların ve uşaklarının” korkulu rüyasıdır” ve zaferi ilan eden kutlu bir müjdecidir. Ötesi hiçtir!
Bu arada Netanyahu’yu protesto etmek isteyen binlerce Filistin destekçisi de başkent Washington sokaklarında, Netanyahu’nun kaldığı otelin çevresinde ve içinde çeşitli protestolara katılmışlardı.
(Bu tür -en asgari insanlık vazifesi olan- protestolardan Deccal görevlisi Netanyahu rahatsızdı anladık da yerli İslamcı geçinen “elinden kör eşek yem yemez” çok bilmiş züppeler niye rahatsızdı.)
ARTIK VAKİT TAMAMDIR
Ya Mehdi-i Meshiyyet,
Ya Deccalden yanasın!..
Bir üçüncü yol, Süfyandır
Süfyan Deccal uşağı, Deccal eşit Şeytandır!..
Deccal manifestosun, kongre alkışladı
Nihai hedefini, yol haritası yaptı
Siyonizm şuurlu, bütün izm’ler binektir
ABD simge ülke, işi göre Deccaldir!..
Milli Çözüm 50, yıldır uyardı
Mehdiyyet ve Meshiyet, o ilanını yaptı
Artık saflar netleşti, İsrail yıkılacak
Filistin ve Türkiyem, ebedi var olacak!..
Bütün dünya hayretle şahit olmuştu ki, Siyonist ve baş terörist Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde yaptığı toplam yarım saatlik küstah konuşmasında 75 kere ayakta alkışlanması ve hatta bu katil ve barbar Netanyahu’nun bile böylesi cılk bir riyakârlığa dayanamayıp “Yeter be, lafımı kesmeyin!” demek zorunda kalması; Kongre’nin nasıl da Siyonist Sermayenin ve Yahudi Lobilerinin kiralık kuklaları olduklarını açığa çıkarmıştı.
Siyonist güdümlü AB yetkilileri; Netanyahu’nun ABD Kongresi’ndeki konuşmasına yorum yapmaktan bile kaçınmışlardı! Ve tabi ABD basın ve yayın organlarının neredeyse tamamına yakınının Siyonist Sermayenin tekelinde olduğu da unutulmamalıydı!
Rahmetli Erbakan Hocamızın bir ömür boyu anlatmaya ve halkları uyarmaya çalıştığı… Vefatından sonra SP yetkililerince unutturulmaya ve gündemden uzak tutulmaya uğraşılsa da, Milli Çözüm Ekibi’nin ısrarla ve kararlılıkla hatırlattığı SİYONİZM gerçeği ve ABD-AB dahil dünyayı perde arkasından bunların yönettiği gizemi, Kongre’nin bu tavrıyla bir kez daha ispatlanmıştı.
Dindar Kahraman geçinen İşbirlikçi iktidarın ve yazar-yorumcu yaftalı yandaş yalaka takımının Netanyahu’ya ve Kongre Üyelerinin tavrına karşı duyarlı ve vicdanlı halkımızın duygularına tercüman olan itiraz ve isyan cümleleri; sanıldığı gibi, İsrail’i durdurup hizaya sokacak, Amerika’nın Kongre Üyelerinden bu küstahlığın ve kiralık kuklalığın hesabını soracak ciddiyet ve cesaretten, dini ve milli gayret ve samimiyetten çok uzaktı, sadece toplumu avutma, oyalama ve gelecekte oylarını alma operasyonlarının bir parçasıydı.
Evet, yandaş yalaka takımının tavırları sadece lafügüzaftı, ciddiyet ve cesaretten, dini ve milli gayret ve samimiyetten çok uzaktı, sürekli yaptıkları gibi; kısa zaman sonra söylediklerinin hepsini unutacak, Siyonistlere ve uşakları olan emperyalistlere yaranmaya çalışacaklardı…
Yeni Asya gibi Amerikan taparlar ise ABD’nin Demokrat Kılıflı Siyonist Kongre uşaklarını aklamak için, “Demokratların Yarısı Netanyahu’yu Alkışlamadı!” palavralarını uydurup, bu yalanlara sığınacak kadar yalakalaşmıştı.
Çağımızın en acımasız ve en ahlâksız katili ve Deccal’in görevlisi Netanyahu, “İsrail’le Normalleşme Anlaşması yapanların ve hâlâ askıya almayanların”, Siyonizm’in doğal uşakları olduğunu açığa vuracak konuşmalar yapmaktaydı.
Bu arada Sn. Erdoğan’ın “Gerekirse Karabağ’a ve Libya’ya girdiğimiz gibi İsrail’e de müdahale ederiz!” anlamındaki kurusıkı çıkışları, “İsrail isterse onlar için de bir danışıklı dövüş yaparız!” çağrısı gibiydi. Çünkü Karabağ ve Libya müdahalelerinden İsrail ve ABD’nin haberleri ve izinleri vardı…
“Rahmetli Erbakan Hocamızın bir ömür boyu anlatmaya ve halkları uyarmaya çalıştığı… Vefatından sonra SP yetkililerince unutturulmaya ve gündemden uzak tutulmaya uğraşılsa da, Milli Çözüm Ekibi’nin ısrarla ve kararlılıkla hatırlattığı SİYONİZM gerçeği ve ABD-AB dahil dünyayı perde arkasından bunların yönettiği gizemi, Kongre’nin bu tavrıyla bir kez daha ispatlanmıştı. Evet, bütün dünya hayretle şahit olmuştu ki, Siyonist ve baş terörist Netanyahu’nun ABD Kongresi’nde, toplam yarım saatlik küstah konuşması 75 kere ayakta alkışlanmış, hatta bu katil ve barbar Netanyahu bile böylesi cılk bir riyakârlığa dayanamayıp “Yeter be, lafımı kesmeyin!” demek zorunda kalmıştı. Müsamereye katılan ilkokul çocukları misali, sloganları ve alkışları öğretilmiş Kongre kuklaları, Deccal Netanyahu’nun: “Hamas’la boğuşmamız, Medeniyetle Barbarlığın savaşıdır!..” “İsrail, ABD ve Avrupa’nın değerleri ve menfaatleri için çarpışmaktadır!..” itirafından daha bir memnun ve mest-ü hayran olmuşlardı. Yani Netanyahu Deccaline ve onu hayretle alkışlayan Kongre kâfirlerine göre, hâşâ: “İslam; barbarlık, çoğu çocuk ve kadın, 100 bin masum Filistinlinin katledilmesi ve şehirlerinin yıkılıp viraneye çevrilmesi ise MEDENİYET sayılmaktaydı.” Neredeyse 10 aydır, tarihin en kahpe ve en kanlı katliamını ve soykırımını gerçekleştiren Netanyahu “Hiçbir sivil öldürmediklerini” söylemekten utanmamış, bu yalanı bile ayakta alkışlanmıştı. Çünkü Siyonist katillere ve Haçlı kâfirlere göre, zaten kundaktaki bebekten, çaresiz annelere ve gözleri görmeyen sakat kimselere kadar bütün Filistinliler HAMAS Militanlarıydı(!)…”
“Ya bizim Dindar Kahraman İktidarımız ve onların her sözünü alkışlayıp bunlara keramet kılıfı sarmak hususunda Kongre kuklalarından geri kalmayan yazar-yorumcu yaftalı yandaş yalaka takımının tavrını nasıl okumalıydı?”
Gerçekleri ve güncel olayları okuyabileceğimiz tek adres “Milli Çözüm” . Allah razı olsun.
YALAN , İFTİRA VE BÜYÜK AKIL TUTULMASI!
ABD ve itrail birlikteliğinin ayyuka çıktığı çağımızda ,zulümlerin dayanılmaz olduğu bir zamanda hâlâ yalanlara doymayan lanetli insanları lanetliyoruz…Yabancıların da bıktığı sürekli protestolar yaptığı günümüzde inanmayanlar müslüman olup hidayete koşarken de müslüman geçinenlerin hâlâ onları destekleyen liderlere hak verip onları aklama çabalarına artık isyan etmekten kendimi alamıyorum…
Defalarca ayakta alkışlanan lanetli insanında biran önce Rabbimizden layık oldukları sona ulasmaları için dua ediyoruz…
Bu kadar zulme sesssiz kalmak ve vurdumduymaz yaklaşımları sergileyen lider ve insan tavırları o kaçınılmaz sona da yaklaşıldığının bir kanıtıydı…
Rabbimiz yâr ve yardımcımız olsun…Amiin…
Ya bizim Dindar Kahraman İktidarımız
Bunların Netanyahu’ya ve Kongre Üyelerinin tavrına karşı bütün çıkışları haklıydı ve gerçekleri yansıtmaktaydı… Bu itiraz ve isyan cümleleri, duyarlı ve vicdanlı halkımızın duygularına tercüman olmaktaydı…
Ama bunların hepsi sadece lafügüzaftı. Toplumu avutma, oyalama ve gelecekte oylarını alma operasyonlarının bir parçasıydı. Yoksa sanıldığı gibi, İsrail’i durdurup hizaya sokacak, Amerika’nın Kongre Üyelerinden bu küstahlığın ve kiralık kuklalığın hesabını soracak ciddiyet ve cesaretten, dini ve milli gayret ve samimiyetten çok uzaktı.
Hatırınızda kalsın ve unutmayın… Birkaç ay sonra bunların Başkanları ve Bakanları ABD’ye gittiklerinde, şu yalaka yazar ve yorumcu takımı, Kongre Üyelerine karşı bu söylediklerinin hepsini unutacak ve; “Biden (veya Kamala Harris) bizim Başkana elini uzattı!..”
“Trump bizimkine tebessümle baktı!..” “Kongre Başkanı, bizi kapıda karşıladı!..” şeklinde yine Siyonistlere ve uşakları olan emperyalistlere yaranmaya çalışacaklardı…
(O gün) Cennet takva sahiplerine yaklaştırılıp (süslenir ve hazırlanır).Cehennem de azgınlar için sergilenip (azapla donatılır).
(O gün inkârcılara ve münafıklara) Onlara denilecek; (Allah’ı bırakıp da) “Taptıklarınız (ve yalvardıklarınız, bâtıl ilkelerine ve ülkülerine bağlı kaldıklarınız) hani şimdi nerede (saklanmışlardır)?”
Allah’tan başka (sığındıklarınız ve kurtarıcı sandıklarınız) bugün size yardım edebiliyorlar mı, veya kendilerini (bile) olsun kurtarabiliyorlar mı?” Artık onlar ve azgınlar, onun (cehennemin) içine yüzüstü atılacaklardır.Ve İblis’in bütün orduları da (onlara katılmıştır ve cehennemi boylamışlardır
Şuarâ;90,91,92,93,94,95.
http://www.mealikerim.com
Küfür tek millettir.
Herkes bile isteye kendi tarafını seçiyor.
Ahirette kimse bilmiyordum diyemeyecek.
Erbakan Hocamızın son nefesine kadar anlattığı siyonizm tehlikesini insanlık geçte olsa yaşayarak anlıyor.. Buna rağmen siyonist yahudiler pişkince yaptıkları tüm vahşeti soykırımı ahlaksılığı gizlemeye çalışmaktalardı.. Netenyahu abd kongresinde yaptığı konuşmada tüm işbirlikçi iktidarlarında yularlarının ellerinde olduğu söylüyordu.. işin kötü yanı ise ülkemizde yeni asya gibi sözde dindar gazete siyonist yahudiye yaranmak için yalan uydurmaktan bile utanmıyordu!.. Gelinen noktada siyonist israil Haması yenemediği ve kayıplarının artmasılya savaşı 3. Dünya savaşına dönüştürmek için başta abd ve ab ülkelerini vahşetlerine ortak etmek için çalışıyordu.. Tüm bu olumsuz gelişmelere rağmen insanlık siyonizm tehlikesine karşı uyanıyor ve protestolar artarak devam ediyordu.. ve artık insanlık siyonizmin yokedilip tüm insanlığın barış bereket ve huzur içinde yaşayacakları Adil Düzenin kurulmasına hazırdı..