YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6920365085cf1
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 4 7
Bugün : 10484
Dün : 45549
Bu ay : 863208
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45267029
IP'niz : 216.73.216.128

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

İSMAİL HANİYE SUİKASTİ
PKK VE DEAŞ'IN İSRAİL ORDUSUNA KATILMASI

5 1 vote
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Subscribe
Bildir
29 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

İsmail Haniye, göçtü dünyadan
Katleden Siyonist, Şeytan utansın!..
Sonsuzluğa gözün, açtı rüyadan
Gaflet uykusuna, yatan utansın!..

Üç oğul beş torun, kurban vermişti
“Yüz bin canı gitti”, göğüs germişti
Vallahi O Hakka, Dosta ermişti
Kendin İslam sanan, Sultan utansın!..

FİLİSTİN’DEKİ SESSİZ ÇIĞLIK ve MÜSLÜMANLARIN SUSKUNLUĞU İsrail’in Filistin halkının topraklarını işgal etmesiyle başlayan sürecin bir soykırıma ve insanlık dramına dönüştüğünü izliyoruz. İsrail eline geçen her fırsatı kullanıp Müslümanların üzerine ölüm yağdırıyor. Uluslararası toplum, olan bitene tamamen seyirci durumunda. Herhangi bir hukuki, siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal bir yaptırımdan söz dahi edilmiyor. İsrail dünyanın her tarafında büyük krediye(!) sahip bir ülke. Bundan ileri gelen şımarıklığıyla saldırılarının dozajını her geçen gün artırıyor. Ölenlerin çoğu çocuklar ve kadınlar iken sanki sadece rakamdan ibaretlermiş gibi bir tutum takınılıyor. Bütün dünyanın olan biteni izlediği bir gerçek. Ama Avrupa ve Batı kamuoyunun en azından mitinglerde bile sesi yüksek çıkarken Müslüman ülkelerin liderlerinden herhangi bir açıklama veya tepki duymuyoruz, görmüyoruz. Zaten savaşın, katliamın başladığı günlerde Netanyahu, “Konuşun da görelim!” şeklinde bir tehditte bulunmuştu. Hepsi de bu tehdide boyun eğdi. Herhangi bir Müslüman ülke bırakın tepki göstermeyi, cevap bile vermeye cesaret edemedi. Sözle bile karşılık veremedi, sessizlikleri de bombaların gürültüsü arasında kaybolup gitti. Sahte Kahramanlık! Biz millet olarak kahraman oluşturmaya, kahramanlık destanı yazmaya çok meyilli ve hevesliyiz. AKP İktidarın başındakileri, hatta iktidarın kendisini bir kahraman olarak düşündük her zaman. Şimdi bir bağıracak, “Ey İsrail!” diyecek ve İsrail mum olacak diye bekledik. Oysa biz bunu beklerken İsrail’le ilişkileri bırakın kesmeyi, artarak devam etti. Ortaya çıkan sonuçta da İsrail’e giden gemilerle silah parçaları, mazot, askeri mühimmat da dâhil her türlü ürünün ülkemizden gönderildiği en yetkili ağızdan itiraf edildi. Evet, ortada bir kahraman var ama görünen o ki bu kahraman sadece konuşuyor ve sadece miting yapıyor. Bağırıyor ama herhangi bir yaptırımın ya da karşı tarafı yola getirme çabasının emaresi bile yok. Son zamanlardaysa durum çok daha vahim. Boş lafla günü kurtarmaya çalışan AKP İktidarından bir hayır gelmez gelmedide.  Gazze tuzla buz olmuş durumda. Bütün sakinleriyle beraber maalesef büyük bir soykırımın pençesi altında inliyor.

 Bu zalimlerin lafdan değil güçden ve kararlılıkla mücadeleden anlar. O da inşallah Milli Çözüm Hükümeti eliyle olacaktır inşallah.

Bu davayla hiçbir bağı olmayan Güney Afrika Cumhuriyeti, İsrail’le Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’i mahkûm etme noktasına getirdi. Bu hukuki açıdan büyük bir başarı elbette. Hiçbir İslam ve Arap ülkesinin yapamadığını Güney Afrika Cumhuriyeti yaptı. AKP gibi, Mitinglerle, nara atmakla zaman kaybetmedi. Elini masaya vurdu ve arkasındaki kamuoyu desteğiyle hukukun gereklerini yerine getirdi. Şimdi bu noktadan sonra ne olacağını bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz, hâlihazırdaki hükümetin tavırlarını göz önünde bulundurduğumuzda, Türkiye’den AKP İktidarından hiçbir şeyin beklenemeyeceği gerçeğidir. Belki arada bir miting düzenlenmesine, toplumun gazının alınmasına, bağırıp rahatlatılmasına devam edilir. Bir taraftan da Mavi Marmara benzeri bir gemi çıkışıyla dikkatler başka yöne çekilebilir. Böylece yükselen tepki dalgaları yumuşatılır ve İsrail’in katliamı Filistin’de tek bir canlı kalmayana kadar devam eder.
Halen İsrail’le olan ilişkilerinin devam etmesi, bir ayıp olarak tarihin kara sayfalarında yerini alacaktır. Kahraman olup tarihe adını yazdırmak vardı. Sahte kahraman olarak tarihteki yüz kızartıcı yerlerini alacaklar. Hamasetle İsrail’e karşı olduğunuzu, Filistin’in yanında olduğunuzu söyleyerek milleti aldatabilirsiniz. Ama sadece kendinizi aldatmış olursunuz. Bir gün devran da döner!

Yahudi’nin canı kıymetli. Hamas karşısında kayıpları artınca savaşı yayıp, kendisini rahatlatmak, emrindeki ülkeleri birbiri ile savaştırmak ve bunları yapabilmek için önemli şahsiyetlere suikastlar düzenleyerek ki bunun detayları makalede ayrıntılı şekilde geçiyor. Şimdi Türkiye’yi ilgilendiren kısmına gelelim. Bugüne kadar ümmet bilinciyle hareket etmediğimize göre Irakta, Libyada ve birçok yerde teferruata girmeden İran’a Amerika ve yandaşları İsrail adına saldırırsa, Türkiye’de ki üsleri kullanırsa İran da ülkemizdeki üslere saldırırsa İran, Türkiye’ye saldırmış mı olacak?

        Yeni bir (Allah korusun) Türkiye İran kapışması böylece PKK’ya ordu kuran, Yunanistan’a birlikler yığan Amerika içimize yığdıkları kimin ne maksatla geldiği belli olmayan binlerce mülteciler, 200 küsür ihale kanunu değişen buna rağmen kazançlarının vergisi silinen işsiz gençleri geçinemeyen emeklileri pula dönmüş parası vatanını terk etmek isteyen gelecekten ümidine kesen bu kadar genç ve başımızda böyle (millici bir lider).

Allah’ın da bir planı vardır!

İnsan oğlu kendi fıtratınca davranır. İhanet ederek iktidar olan Erdoğan bu günde kendisine iktidarı sağlayanlara fıtratınca olanlar karşısında cevap vermektedir, yeterince güçlü olmak. Ne büyük dahiyane bir söz ve çözüm, oysa bu borçlu olduğu güçlerin karşısında zayıflık ve onlar karşı bağlılık itirafıdan başka bir şey değildir. Acaba ne kadar güçlü olursa Filistin’ne yardımcı olabilir, acaba ne kadar güçlü olunursa İsrail’e haddini bildirebilir ? Cevap hiç bir zaman zira bu günkü varlığını borçlu olduklarına karşı hiç bir zaman. Seçme frekman görüntülerle haberlerde akan Cennet mekan İsmail Hamaney görüntüleri ve cıvık cıvık yorum yapan bir sürü yorumlar yapan zevatlar ve gündemi yozlaştırmak ve soğutmak için korkak tırsak açıklamalar yapmak, sonra bu gün adı bile henüz yazılamamış mezar taşı görüntüleri. Sürgünde, gurbette, uğruna şehit olduğu inancı ve topraklarından uzak. O vaat edilene inandı, canını malını, evlatlarını, can paresi torunlarını, binlerce aynı davaya inanlarla şehadete ulaştı Elhamdülillah. Bu makalede yapılan tespitleri akşamında okuduk tastamam doğru tespitleri yapan Milli Çözüm şuuru ve feraseti, nerede bu eyyamcı uşak zihniyetlerde. Evet fıtratlar engelli, kör, uşak, hizmet ettikleri odaklar belli tamda AKP iktidarına yakışır bir davranış. Hadi Atatürk’ü sevmediniz, onun gibi davranamadınız Cumhuriyetin ilk yılları idi dediniz, Erbakan hocam gibide yapamazmı idiniz, yapamazsınız çünkü onların fıtrat ve inançları bu kıyıma, bu katliama, bu soykırıma seyirci kalmaya asla müsait değildi. Bu gün hălă Atatürk anılır hakkı teslim edilir, bu gün hălă Mücahit Erbakan denilir anılır hakları teslim edilir. Korkma ve bekle dünya mazlumları, her ne isen, bekle her ne millet isen, korkma ve ümitle bekle her ne renk ve ırk isen. Zira siyonizmin korktuğu yegane gerçek bu millet bir gün Erbakan gerçeğine dönerse korkusudur. Milli Çözüm bu gerçeğin ta kendisidir. Bu milletin gerçek gücünü yakında yeterince güçlü olduğunu görecek, amma fıtratınca bunu göremediğini veya görsede diyet borcundan dolayı kahrolası hain hizmetine devam ettiğini bütün dünyada anlayacak. Ellerinize sağlık Üstadım Ahmet Akgül hocam. Neyi kime emanet ettiysen bir hakkın görevini yapıyor, Cennetinde rahat ol Erbakan hocam.

“Karabağ’a nasıl girdiysek, Libya’ya nasıl girdiysek, aynısını onlara da yaparız” kof çıkışı!

Savunma sanayisinde Türkiye’nin geldiği noktaya dikkati çeken Erdoğan, “bu gelişmelerin hiç kimseyi aldatmaması gerektiğini, çok güçlü olunması durumunda İsrail’in Filistin’e yaptıklarını yapamayacağını” hatırlatmıştı. İyi de Gazze tamamen harap olduktan ve yüz bin cana kıyıldıktan sonra mı? Bu kafayla 100 yılın ardından mı Filistin’e destek çıkılacaktı?

Tarafımız ve Safımız, Ayarımızı Gösterir:

  • “Faraza, bir zaman tünelinden geçirilip Asrısaadet dönemine ve Bedir tepesine bırakılan kimse, bir tarafta Aleyhisselâtü vesselâm Efendimiz, arkasında iman ordusu, karşı tarafta ise Ebu Cehil lain ve küfür ordusu olduğu halde Bedir harbinin yapıldığını görse;

1- Hangi bahane ile olursa olsun; Ebu Cehil’in safına katılsa, ona arka çıksa ve alkışlasa; küfrünü ve kötülüğünü açığa vurmuş demektir.
2- Veya “Allah, Hakka yardım etsin” deyip hiçbir tarafa tabi ve taraf olmadan oturup beklese o zaman da münafıklığını ispat etmiş sayılır. Zira bu söz “Hangi taraf haklı, pek bilemiyorum, Hz. Muhammed’in haklılığından da şüphe ediyorum” anlamına gelir.
3- Şayet bu manzara karşısında “Ya Rabbi, Resulüne ve ashabına yardım et” şeklinde dua etmekle yetiniyor ve yerinde duruyorsa, bu halde de fasık (günahkâr ve gayretsiz) bir Müslüman olduğu belirginleşir.
4- Yok eğer, bu durumu görür görmez “Resulullah’ın ayağına diken batacağına benim gözüme ok saplansın” diyerek yerinden fırlıyor ve bağırsakları çalılara takılsa bile İslamın safına katılmak ve Allah yolunda vuruşmak üzere koşuyorsa, o takdirde gerçek bir mümin olduğunu kanıtlamış birisidir.”
Şimdi safınız ve ayarınız zalimden yanamı mazlumdan yanamı.???
Unıtmayın bir avuç Filistinli dünyaya meydan okuyor.
Zalimin yanındakileride onlara gizli destek olanlarıda milli çözüm yazıyor.
Yani hepinizin ipliği pazara dökülüyor,
Biz inanıyoruz, hakla olan, hep haklı olur…
O hakta haklı olanı iki cihanda da aziz eyler.. Kalemine bileğine kuvvet Ahmet hocam….

Merhum şehit İsmail Haniye’nin şehit edilmesinden sonra Hameney’in “O’nun intikamını almak bize düşer” mealindeki sözlerine Milli Çözüm’ün getirdiği yorum ne kadar güzel ve İslam aleminin yöneticilerinin ayarını ortaya koymak açısından ne kadar anlamlı; “Sadece bir temenni”. Daha öncekilerde ne yapıldı ki şimdi ne yapacaksınız??? Ayrıca içlerinin de ne kadar çürümüş olduğunu otaya koymuyor mu bu durum??? İçeride işbirlikçiler olmasa bu suikastı yapabilirler miydi? Bu arada Netanyahu’nun, şanlı 7 Ekim Hamas harekatından sonra Milli Çözümün muhteşem tespiti ile “kof edebiyat, kuru kahramanlık” yapan İslam alemi yöneticilerine yönelik söylediği “herkes o makamlarda kimin desteği ile oturduklarına iyi baksın” çıkışına bir tane yönetici de çıkıp “sen kimsin, hadi bakalım ne biliyorsan yap” diyebildi mi???
İslam aleminin yöneticileri birbirlerini suçluyorlar. İşte 55 İslam ülkesi bir araya gelemiyor falan. Acaba böyle bir niyetleri var mı? Bu cesaretteler mi?Ya da şu soruyu sormamız gerekmez mi; Bu yöneticiler kimin eliyle iktidarlara taşındı ve bunları iktidara taşıyanlar İslam aleminin birleşmesini sağlayacak çalışmalar yapmalarına müsaade ederler mi? Bir de adama sormazlar mı; sen ne yaptın diye (örneğin; itrailin gözü kulağı olan ve ülkede var olan amerikan ve nato üslerini neden kapatmıyorsun gibi).
Özellikle savunma sanayimiz açısından yapılan hataların ülkemizi ne kadar zor durumlara sokacağı aşikardır. Hele hele bu hataların politik kaygılar sebebiyle (en iyi niyetle düşündüğümüzde) yapılmış olması zaman ve enerjimizin boşa harcanması demektir. Bu konuda Mili Çözüm’ün, TUSAŞ ve Bayraktar İHA-SİHA’larını karşılaştırmalı olarak değerlendirdiği makalesinin ne kadar öngörülü hazırlandığı görülecektir ve tekrar okunmalıdır.

Üstad Ahmet Akgül Hocamızın Son Sözü:

“Ama unuttukları bir şeyi hatırlatmamız lazımdı:

Bu Siyonistlerin Şeytani hesapları varsa, elbette Yüce Rabbimizin de Rahmani planları vardı… Ve Allah’ın planı ve intikamı asla şaşmazdı!..”

MİLLİ ÇÖZÜM DERGİSİ DEFAATLE UYARMIŞTI, HALEN DE UYARMAYA DEVAM EDİYOR!..

Ve yine Milli Çözüm Ekibi olarak bu DEAŞ ve benzeri kiralık ve karanlık örgütlerin, bazı İslami kavramları sloganlaştırıp Din istismarıyla, aslında İsrail’in, ABD ve AB’nin emperyalist amaçlarına taşeronluk yaptıklarını kaç kere belgeleriyle yazdık.

Şimdi, bütün Avrupa ve Amerika’yı arkasına almasına ve bölgenin süper askeri gücü sayılmasına rağmen, bir avuç inançlı ve kararlı HAMAS kahramanı karşısında batağa saplanan ve bocalayan Siyonist barbar katil İsrail’in, artık PKK ve DEAŞ teröristlerini, özel bir hazırlık aşamasından sonra, HAMAS’la çarpıştırmak üzere kendi askeri saflarına kattığı ortaya çıkmıştı.

DANIŞIKLI DÖVÜŞ…

Erdoğan ve AKP Hükümetleri Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye atmaktadır!

Erdoğan’ın, “ABD bize Patriot vermediği için S-400 aldık” söylemi yanıltıcıdır. ABD, Polonya ve Çek Cumhuriyeti’nden 2009’da geri çektiği 13 Patriot Bataryası’nı 7 milyar dolara Türkiye’ye satma teklifinde bulunmuşlardı. Ancak, Erdoğan ve AKP Hükümeti bu teklife olumlu bakmamışlar ve önemli bir şansı kaçırmışlardı.

ABD, S-400 alımı nedeniyle Türkiye’yi F-35 Projesinden çıkarmıştır. Mevcut durum itibarıyla Türkiye 2,5 milyar dolar ödediği S-400’leri kullanamıyor, 1,5 milyar dolar ödediği F-35’leri de alamıyordu… Bu Erdoğan iktidarının hatasıdır.

…….

Ama unuttukları bir şeyi hatırlatmamız lazımdı:

Bu Siyonistlerin Şeytani hesapları varsa, elbette Yüce Rabbimizin de Rahmani planları vardı… Ve Allah’ın planı ve intikamı asla şaşmazdı!..”

****7 Ekim saldırıları başlamadan önce itrail ve abd yetkilileri Türkiye deki yöneticiler ile diploması trafigini gördüğümde eyvah! yine müslümanların canı yanacak diye çok üzülmüştüm…Irak ,suriye vs ülkeleri birlikte bu hâle getirdiniz!Rabbimiz de sizleri layık olduğunuz sona biran önce ulaştırsın …Sonsuz Amin

Ama unuttukları bir şeyi hatırlatmamız lazımdı:

Bu Siyonistlerin Şeytani hesapları varsa, elbette Yüce Rabbimizin de Rahmani planları vardı… Ve Allah’ın planı ve intikamı asla şaşmazdı!..

Rahman Rahim Olan Allah’ın Adıyla
(Ey Elçim!) İnkâr ve nankörlük edenlere de ki: “Yakında (sisteminiz ve tüm tedbirleriniz çöküp yıkılacak ve) yenilgiye uğratılacaksınız ve (dünyada rezil olduğunuz gibi ahirette de) toplanıp cehenneme atılacaksınız!” O ne kötü bir yataktır. (Ne kahredici bir zindandır.) (3:12)

İsmail Heniye Siyonist alçaklarla mücadele ederek şerefli bir şekilde ahirete göçmüş ve İnşallah Rabbimizin inayetiyle sonsuz cennetlerde ağırlanacaktı. O’nun şehadeti bir kez daha işbirlikçi sözde kahraman İslam Ülkelerinin liderlerinin maskesini düşürmüştü. Ucuz edebiyat ve kuru sıkı laflarla insanlığa huzur gelmezdi.

Güvenlik Zafiyeti
 Küresel haber ajanslarına göre Haniye’ye yönelik suikastte kullanılan muhtemel iki silah sistemi üzerinde duruluyor;
İlki görüntü alıp, hedef belirlemek için Quadrocopter türündeki drone araçlar kullanmak. İkincisi ise İsrailli Rafael tarafından üretilen Spike adı verilen güdümlü füze. Farklı boyutta türleri olan Spike’ın menzili 1.5 km ile 50 km arasında değişiyor ve türüne göre omuzdan, askeri araçtan, helikopterden veya gemiden ateşleniyor. Bu da İran’daki güvenlik zafiyetini ve CIA-MOSSAD’ın bu denli rahat hareket etmesi, yerli ve etkili işbirlikçileri olduğunu göstermektedir. Bu arada en çok Spike alan ülkelerden birinin Azerbaycan olması dikkat çekici.

Erdoğan’ın İsrail Karnesi
Suikastın hemen sonrasında “İslam dünyasının daha güçlü duruşu ve insanlığın ittifakıyla Gazze’deki zulüm ve soykırım başta olmak üzere İsrail’in coğrafyamızda estirdiği terörün son bulacağını bölge ve dünyanın huzura kavuşması için Türkiye olarak bütün yolların deneneceği” belirten Erdoğan’ın, 20 yıllık iktidarının ilk 10 yıllık İsrail karnesi şu şekildeydi;
 
1.   AKP, 16 Temmuz 2002’de ABD’de Yahudi Ulusal Güvenlik Enstitüsü JINSA’da temaslarda bulunarak resmen iktidar iznini aldı.
2.   AKP, Telmmuz 2003’de çıkardığı 4916 sayılı kanun ile İsraillilerin GAP bölgesinde toprak satın almasına imkan verdi. İtirazlara karşı ““Global baktığımız zaman bunun bir sakıncası yok.” denildi.
3.   Erdoğan Ocak 2004’teki ABD ziyareti sırasında Amerikan Yahudi Komitesi’nden “cesaret madalyası” aldı. Erdoğan bu madalyayı alan Yahudi olmayan tek isimdi.
4.   AKP, 15 Temmuz 2004’de Ankara’da bir mutabakat zaptı imzalayarak, Serbest Ticaret Anlaşması kapsamında İsrail’e Türk tarımını çökertme olanağı sundu!
5.   2004’de AKP’li Ömer Çelik TBMM’de “Filistinlilerin yaptığını terör, İsrail’in yaptığını ise şiddet” olarak nitelendirdi.
6.   AKP bir ilke imza atarak, 6 Aralık 2004’te Ankara’da, İsrail’e, siyonizmin kurucusu Theodor Herzl’i anma izni verdi.
7.   AKP’li Enerji Bakanı Hilmi Güler, İsrail Ulusal Altyapı Bakanı Binyamin Ben-Elizer ile boru anlaşması imzaladı. Türkiye’den İsrail’e uzanacak boru hattından petrol, doğalgaz, elektrik, su ve fiberoptik geçmesi planlandı.
8.   Erdoğan, “İsrail’in en yetkili ağzı, Mahmut Abbas’ın tutuklu Hamas milletvekillerinin serbest bırakılmasını istemediğini söyledi” diyerek, Filistin devlet başkanını zor durumda bıraktı!
9.   2004’te ABD’de bir panele katılan Erdoğan “80 yaşına merdiven dayamış olan bir Arafat barışın önünde bir engel olamaz” dedi! Panelde eski İsrail başbakanı  Ehud Barak ile yanyana idi.
10. İsrail, 6 Eylül 2007 tarihinde Suriye’nin gizli nükleer reaktörünü vurduğunda Türkiye hava sahasını kullandı.
11. Davos’ta sözde “one-minute” krizi yaşanırken, TBMM’de Türkiye-İsrail Dostluk Grubu üyesi 361, Türkiye-Filistin Dostluk Grubu iyesi ise sadece 60 milletvekili bulunuyordu,
12. AKP hükümeti, Mavi Marmara’ya saldırıdan iki hafta önce, İsrail’in OECD’ye üye olmasına geçit verdi. Ayıca AKP, Mavi Marmara saldırısından sonra TBMM’nin yayımlayacağı deklarasyonda “TBMM, Türk hükümetinden İsrail’le siyasi, askeri ve ekonomik ilişkileri gözden geçirmesini bekliyor” ifadesine itiraz etti.
13. Erdoğan, İsrail’in güvenliğini sağlayan Kürecik Radar Üssü’ne ev sahipliği yaptı.
14. MOSSAD Başkanı Tamir Pardo, 10 Haziran 2013’te gizlice Türkiye’ye geldi ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la görüştü. MİT Müsteşarı Hakan Fidan, İhvan iktidarının devrilmesinden 15 gün önce Mursi’yi uyardı. Mursi’ye bu uyarıyı ileten, aslında MOSSAD’dı.
15. İsrail ile Türkiye’nin ticaret hacmi, karşıt görüntülü söylemlere rağmen, her yıl büyüdü.
……..

2014’den günümüze de tam gaz Siyonizm hizmetkarlığı açıkca sistemli şekilde devam etti.
Ekim’den bu yana bırakın yaptırım uygulamayı, alenen İsrail ile ticarete devam eden, lojistik destek sağlayan Erdoğan bugün ise gelip “Gerekirse İsrail’e Gireriz!” dedi. Fıkra bu kadar!

YAĞMURDAN KAÇARKEN, DOLUYA TUTULMAK!

Maalesef son 3 ayda yaşanılan gelişmeler İran’ın caydırıcılığını iyice azalttı. Orta Doğu’nun en büyük ikinci gücü olan İran gibi bir devletin Cumhurbaşkanının ölmesi, başkentinde yaşanılan suikastler, İran’ın varlığını tehdit ediyor. İsrail’in planı net, Hamas’ı yenemesiler ve yenmeyecekler! Haçlı Birliğini savaşa dahil edecekler! İran İsrail’i vursa da, vurmasa da fillen savaşın başlaması artık an meselesi..
İran, tıpkı bizim dindar kahramanın yaptığı gibi operasyonları, opera şova çeviriyor.
Şuan da sıcak saatler yaşanırken, İran ciddi bir tepki verebilecek mi göreceğiz..
Ancak antisiyonist olan İran halkının sabrı taştı.. İran’ın biran önce içeride ki çürükleri temizlemeleri gerekiyor! Ayrıca kaçınılmaz savaşta ilk büyük darbeyi indirmeleri kendi çıkarlarına olacaktır!

22 yıldır AKP hükümetinin bütün dış politika yanlışları, TSK’yı zayıflatma çabalarına rağmen Türkiye Cumhuriyeti Devleti dimdik ayakta! İran’ın en büyük zaafı, içerisinde ki kirli yapı olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin beka sorunu AKP Hükümetidir!
Özellikle 3-4 gün içerisinde yaşanılan gelişmeler, ABD, Fransa, İngiltere’nin hamleleri ise asıl hedefin Türkiye olduğunu gösteriyor. Bir önce ki makale de yayımlandığı gibi Çin ve Rusya’da tarihte olduğu gibi “Küfür tek milletir” gerçeğiyle birlikte Hakk’a karşı cephe açma ihtimalleri oldukça yüksektir!
Anayasayı açıkca ihlal eden hükümet artık miladını doldurmuştur. Toprak ayaklarımızın altından kaymak üzeredir ve Türkiye’nin tek kurtuluşu Milli Şuur ve MİLLİ ÇÖZÜM Hükümetidir! Artık ülkemizde yaşanılacak zihniyet değişimiyle birlikte;
Aylardır hesabı tutmayan zalim Siyonistlerin tarih sahnesinden silinmesi ve Emperyalistlerin hizaya sokulması an meselesidir!
Ağabeylerine güvenenlere Erbakan Hocamızın şu cümleleri yeterli olacaktır!

“Biz bin yıllık Sultan Fatih’in torunlarıyız! Kimsiniz siz? Topunuz birden geldiniz bin yıl karşımıza.. Öylesine bi kükreyeceğiz, Allah bizi bu kürsüde öylesine kükretecek!..”

Öncelikle İran medyası olmak üzere, bütün dünya İsmail Haniye suikastinde ki sırrı çözmeye çalışırken, Üstad Ahmet Akgül Hocamız ise saatler içerisinde Türkiye ve Dünya siyasetine ışık tutan müthiş makaleyi ele almıştır! Aslan’ın manevi evladı da Aslandır ve artık vakit kükreme zamanıdır!

Zafer inananlarındır ve zafer yakındır!

İsmali Heniye katletmekle Hamas’ı parçalama hesapları anladığımız kadarıyla itrailin başına bela olacaktı. Bakıp göreceğiz Allah zalimin oyununu nasıl boşa çıkartacak kendisini kendi oyunuyla vuracaktı.
Ülkemizdeki bazı yöneticiler ülke menfaatlerimizi korumanın yoksa kendi koltuklarını korumanın mi derdindeler? Makeledeki gerçekleri okuyunca insan bu ülkeyi kimler yönetiyor diye kendine sormadan edemiyor. Bu ülkeyi birileri kendilerinin çiftliğine çevirmeye çalışırken birileri de evine ateş düşse anca bu kadar feryat ederdi ve ediyordu. Eskiler alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste demişler. Hep beraber izleyip göreceğiz sonsuz kuvvet ve kudret sahibi Cenab-ı Allah mazlumların ahını zalimlerin ve işbirlikçilerinin yanına bırakmadığını göreceğiz ve hep beraber yaşayacağız.
Son olarak makalemizin son paragrafı ile bitirmek istiyorum.
“Bu Siyonistlerin Şeytani hesapları varsa, elbette Yüce Rabbimizin de Rahmani planları vardı… Ve Allah’ın planı ve intikamı asla şaşmazdı!..”

Dinsizliği kendine ilke edinen PKK da, dini istismar edip kullanan Deaş da aynı siyonist merkezlerden emir almakta ve şeytani bir anlayışla fitne fesada yönelmekte ve katliamlar yapmaktadırlar.

İşbirlikçi akp de, din istismarı yaparak, güya Filistini savunur görünüp, maalesef İsrail’in işine yarayacak politikalar izlemektedir.

Ama Milli Türkiye devlet aklı her şeyin farkındadır ve gerekli önlemleri almaktadır. Vakti geldiğinde de, tıpkı fetö ve benzeri hain odaklardan intikam aldığı gibi, devlete ve millete ihanet eden, Türkiye’nin milli varlığını dış güçlere peşkeş çekenlerden de hesabını mutlaka soracaktır.

İsmail Haniye, Hamas içerisinde kahraman ve Mücahit bir kimliğe sahipti. Onun kutlu şehadeti de, inşallah birçok hayırlı gelişmeye vesile olacaktır.

İsrail’in ve Siyonizmin burnunun kırılıp beyninin darmadağın edileceği, tüm mazlumların huzura ereceği Adil Düzen Medeniyeti pek yakında Allah’ın izniyle zuhur edecektir. Adil Düzen inkılabına inanıp bu yolda gayret eden Milli Çözüm sadıklarına selam olsun.

İnsanlık tarihinin en önemli günlerine yaklaşırken siyonist yahudiler ve işbirlikçileri daha da azgınlaşmışlardı!.. Erbakan Hocamızın dediği gibi 5765 yıldır planlarını yaptıkları vahşet ve zülüm düzenlerini gerçekleştirmek için büyük israil hayali ile iyice zıvanadan çıkmışlardı!.. bir tarafta maddi gücü ele geçirmiş siyonist şeytanlar ve onların alçak işbirlikçileri diğer tarafta ise Erbakan Hocanın plan ve programlarını hazırladığı Adil Düzen takipçileri MilliÇözüm erleri ve Aksa Tufanı HAMAS mücahitleri!.. insanlık tarihinin en önemli olaylarının yaşanacağı batılı kaynaklarca ARMEGEDDON İslami kaynaklarca MELHEME-İ KÜBRA (büyük kapışma) nın yaşanacağı günlere girmiş bulunmaktayız!..

Gerçek şu ki, onlar (zalimler ve hainler, mü’minlere ve İslami girişimlere karşı) hileli planlar kurdular (ve kuracaklardır). Oysa eğer onların (şeytani) hile ve hazırlıkları, dağları yerinden oynatıp kaydıracak (zelzeleler oluşturacak derecede bugün nükleer silahlara ve teknolojik imkânlara dayanmış) olsa bile, Allah katında da (kesinlikle onları boşa çıkaracak ve etkisiz kılacak kudret) planları ve programları vardır! (Allah zalim güçlerin mekir ve tuzaklarını kendi başlarına saracaktır.)

https://www.mealikerim.com/14/ibrahim/46

DÜNYA’DA YAS, AMA CENNETTE BAYRAM VAR!…

Artık sonunuz yaklaştı, ey Kuduz İsrail, ey Siyonist zalimler ve ey tüm emperyalist hainler!.. İsmaillerin intikamını, Azizün Züntikam olan Allah, ERBAKAN’CA Milli Şuur ve Milli Çözüm zihniyetiyle alacaktır, az kaldı!.. Her din ve düşünceden, farklı kültür ve kökenden bütün toplumların huzur, barış ve refah içinde yaşayacakları ADİL DÜZEN mutlaka kurulacaktır!..

Savaşın silah üstünlüğü değil, iman gücü ve cesaretle kazanıldığından habersiz “Türkiye’nin çok güçlü olunması durumunda, İsrail’in Filistin’e yönelik barbarlıkları yapamayacağını” söylerek acı itirafda bulunan ve “Karabağ’a nasıl girdiysek, Libya’ya nasıl girdiysek, aynısını onlara da yaparız” kof çıkışı yapan kafalarla Filistin’e destek çıkılamayacaktır!

PKK VE DEAŞ gibi terör örgütlerinin İsrail saflarında ve İsrail ordusu ile birlikte soykırıma katıldıkları ortaya çıkmıştı!

Milli Çözüm uyarmıştı!
PKK ve türevlerinin, sözde Kürtlerin hürriyet ve huzurunu sağlamak için değil, İsrail ve ABD’nin Siyonist hesaplarını kolaylaştırmak ve Türkiye’nin başına bela sarmak üzere kurulup kullandıklarını kanıtlayan pek çok yazılar hazırlamış, kitaplar yayımlamıştı.
Binlerce PKK’lı terörist, İsrail ordusu ile birlikte soykırıma katılmışlardı.
İsrail Meclis Başkanı Mickey Levy; Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın yakın dostu olduğu belirtilenOfra Bengio ve Efraim İnbar gibi birçok ismin de bu sürece yoğun katkıları vardı.
PKK’lı teröristler, Sahte pasaportlarla Erbil üzerinden Gazze’ye taşınıyorlardı.
Teröristler Gazze’de Avrupa, Kafkasya, ABD ve Sırbistan gibi farklı coğrafyalardan gelen paralı teröristler ve özel eğitimli ABD ve İsrail ordu mensupları ile müşterek hareket ediyorlardı.
İsrail’den gelen ve aralarında Ezidi-Kürt subaylar ve MOSSAD ajanlarının da yer aldığı özel ekip, seçilen PKK ve DEAŞ’li teröristlere Sincar’da 18 günlük özel eğitim veriyorlardı.
Erbil’den Tel Aviv’e aktarmalı günlük ortalama 55-60 uçuş seferi yapılmaktaydı. Suriye ve Irak’tan giden ve Gazze’de öldürülen PKK terösitleri büyük oranda İsrail’de gömülüyorlardı.
Suriye ve Irak’tan Gazze katliamı için yapılan terörist transferinde de Türkiye pasaportlularla aynı yöntemler uygulanmaktaydı.
Başta Kürt İsrail dostluk Birliği, Salti Vakfı, Kürt Enstitüsü, İsrailli Yahudi Kürtler Birliği, Bat İlan Enstitüsü ve benzeri sekiz sözde sivil toplum örgütü aktif rol almışlardı.Soykırıma destek amaçlı götürülen PKK teröristleri dil ve adaptasyon amaçlı küçük gruplara bölünerek Gazze ile ilgili detaylı eğitimlere tabi tutuluyorlardı.
İsrailli Kürtlerin yaşadığı Kiryat, Afula, Kiryat Malachi gibi yerleşkelerden getirilen 100’ü aşkın Kürt asıllı Siyonist bu teröristlere tercümanlık ve rehberlik desteği sunuyorlardı.
İsrail’de hâlen 320 bin Kürt kökenli Yahudi yaşamaktaydı.
Bölgeye gönderilen Kürt asıllı asker ve MOSSAD temsilcileri Gazze’de savaşan ve Babil, Dicle, Mezopotamya, Barzan, Rojova, Ninova gibi isimler takılan Kürt Siyonist silahlı gruplarının görüntülü mesajlarını ve davetlerini izletiyorlardı.

Milli Çözüm uyarmıştı!
DEAŞ ve benzeri kiralık ve karanlık örgütlerin, bazı İslami kavramları sloganlaştırıp Din istismarıyla, aslında İsrail’in, ABD ve AB’nin emperyalist amaçlarına taşeronluk yaptıklarını kaç kere belgeleriyle yazmıştı.
Şimdi, bütün Avrupa ve Amerika’yı arkasına almasına ve bölgenin süper askeri gücü sayılmasına rağmen, bir avuç inançlı ve kararlı HAMAS kahramanı karşısında batağa saplanan ve bocalayan Siyonist barbar katil İsrail’in, artık PKK ve DEAŞ teröristlerini, özel bir hazırlık aşamasından sonra, HAMAS’la çarpışmak üzere kendi askeri saflarına kattığı ortaya çıkmıştı.
Aradan geçen dokuz aya rağmen Gazze’de ciddi bir askeri başarı elde edemeyen İsrail’in isteği ile DEAŞ teröristlerinin desteğe gittiği saptanmıştı.
Hapishanelerde tutulan DEAŞ teröristleri serbest bırakılmış, özel silahlarla eğitilip Siyonist İsrail askerlerine katılmıştı.
İsrail’den gelen ve aralarında Ezidi-Kürt subaylar ve MOSSAD ajanlarının da yer aldığı özel ekip, seçilen PKK ve DEAŞ’lı teröristlere Sincar’da özel eğitim vermeye başlamış, eğitilen bu teröristler sahte pasaportlarla Erbil üzerinden Gazze’ye taşınmış, özel eğitimli ABD ve İsrail ordu mensupları ile müşterek hareket etmeye başlamıştı.
DEAŞ’ın son salıverilme tiyatrosu ile eş zamanlı yayınlanan örgüt bildirisinde HAMAS, mürtet (dinden çıkmış) ve savaşılması farz olan bir yapı olarak tanıtılmıştı.
DEAŞ sözde sözcüsünün fetvası İsrail’e terörist transferinin de işaret fişeği olarak yorumlanmıştı.

Siyonistlerin Şeytani hesapları varsa, elbette Yüce Rabbimizin de Rahmani planları vardı… Ve Allah’ın planı ve intikamı asla şaşmazdı!..

BÜYÜK KAPIŞMA KAÇINILMAZ

Siyonist ve terörist İsrail, Şehit İsmail Haniye’yi, istediği yerde vurabilirdi. Bunu Tahran’da yapması, İran’ı kışkırtmak ve savaşa mecbur bırakmak içindir. Ama İran maalesef bu çarpışmaya hazır değildir. ABD ve İsrail herhangi bir bahane ile İran’a hücum edeceklerdir. İran’ın çaresizliği ve yetersizliği, İslam Aleminin çekingenliği ve gevşekliği, Erdoğan iktidarının kof edebiyatıyla hiçbir yere varılamayacağı gerçeği, kesinlik derecesinde ortaya çıkınca, önce Türkiye’de kutlu bir değişim, ardından İsrail’i ve Süper Şeytanileri hizaya sokacak tarihi girişim başlayıverecektir.

Üstadımız, bunu yıllar önce bize söylemişti.

Allah’ın va’di, Peygamberimizin haberi ve Erbakan Hocamızın müjdelerini bekleyelim.

Artık vakit tamamdır.
                                                                                                                    
                                
Yakup Gözübüyük

Bu tarihi değişim ve hesaplaşma döneminde bir düşünce kuruluşu olan Milli Çözüm Dergsi dikkatle takip edilmeli ve yazıları paylaşılmalıdır. Bu orjinal tesbitlerin tüm insanlık için bir çıkış kapısı olduğu da açıktır.
Özellikle Üstadımız Ahmet Akgül Hocamıza teşekkürlerimizi arz ediyoruz. Yarın geç olmadan sorumluluklarımızı kuşanmamız önemlidir.
Evet Katil İsrail yıkılacak; Türkiyem ve ve Filistin ebedi var olacaktır.

” Yapılan yorumların ve genel yaklaşımların aksine, bize göre İsrail; savaşı Ortadoğu’ya yaymakla kendisini askıya almak niyetindedir. Çünkü HAMAS karşısında açıkça yenilmiş ve tükenmiştir. Artık Hizbullah’la falan savaşacak halde değildir. İsrail, ABD’yi ve İngiltere’yi İran’la çarpıştırıp, bu yenilgi ve çaresizliğini, dolaylı biçimde kapatmak ve zaman kazanmak peşindedir. Hem Hizbullah’ın 2. lideri Fuad Şükür’e hem İsmail Haniye’ye yönelik suikastler ise, İsrail’in kendisini hâlâ güçlü ve etkin gösterme girişimleridir.”

Milli Çözüm enfes tespitlerine ve kimsenin yorumlamadığı şekilde siyonizmin foyasını ortaya çıkarmaya devam ediyor. Üstad yıllar siyonizmin önce ortadoğu sonra İran ve sonrasında Türkiye olduğunu defalarca yazmıştır. Aksa Tufanının başladığı günden itibaren Filistin’in /Hamasın Türkiye’yi savunduğunu söylemiş bu süreçlerin yaşanacağını teker teker sıralamıştır.

Şu an yaşanan gelişmeler bu tarihi tespitleri teorik ve pratik olarak kanıtlamaktadır.

Gelişmeler gösteriyor ki İnşallah Siyonizmin yıkılacağı Adil Düzen’in kurulacağı günler yaklaşmaktadır. Zafer inananlarındır, Zafer yakındır.

Bütün insanlığın gözü önünde yaşanan Filistin zulmü; Hem bütün İslam aleminin ve boş lafla  günü kurtarmaya çalışan yöneticilerin, hemde demokrasi ve insan hakları adı altında insanları kandırmaya çalışan batı aleminin iki yüzlü olduğunu göstermektedir.
 Ama çare yok rezil olacağınız günler çok yakındır. Allah intikam alanların en yücesidir. 
  

Devirler geliyor, devirler geçiyor… Ama iyi adamların sahipsizce gidişi değişmiyor. Çok uzun zamandır yetim olan bir milletin liderliğini yapan bir zat, misafir gittiği bir yerde korunamıyor ve bu dünyadan göçüyor. Geride kalanlara gelince, sanki onlara ölüm gelme ihtimali yokmuş gibi boş boş bakıyorlar. Oysa ölüm herkese gelecek ve tüm mesele şerefli bir ölüm içindir…

İbrahim 46
Gerçek şu ki, onlar (zalimler ve hainler, mü’minlere ve İslami girişimlere karşı) hileli planlar kurdular (ve kuracaklardır). Oysa eğer onların (şeytani) hile ve hazırlıkları, dağları yerinden oynatıp kaydıracak (zelzeleler oluşturacak derecede bugün nükleer silahlara ve teknolojik imkânlara dayanmış) olsa bile, Allah katında da (kesinlikle onları boşa çıkaracak ve etkisiz kılacak kudret) planları ve programları vardır! (Allah zalim güçlerin mekir ve tuzaklarını kendi başlarına saracaktır.)

https://www.mealikerim.com/14/ibrahim/46

Saf 9
(Allah) ki, (elbette) Elçisini hidayet ve Hakk Din üzere gönderendir; öyle ki onu (Hakk Din olan İslam’ı) bütün dinlere (ve bâtıl düzenlere) karşı üstün ve galip getirecektir; (hatta) müşrikler hoş görmese (ve karşı gelse) bile (Allah bunu gerçekleştirecektir).

https://www.mealikerim.com/61/saf/9

Sâffât 171
Andolsun, (peygamber ve Hakka rehber olarak) gönderilen kullarımıza (şu) sözümüz geçmiştir (tarafımızdan şu garantiyi vermişizdir):

https://www.mealikerim.com/37/saffat/171

Sâffât 172
Elbette onlar; mutlaka kendilerine yardım edilecek (nusret verilecek ve zafere eriştirilecekler)dir.

https://www.mealikerim.com/37/saffat/172

Sâffât 173
Ve hiç şüphesiz; Bizim askerlerimiz (ve desteklediklerimiz) elbette galip gelecek (zalimlerin ve kâfirlerin düzenlerini devirecek)lerdir.

https://www.mealikerim.com/37/saffat/173

Sâffât 175
Ve onları seyret ki; (zalimlerin hezimetini ve acı akıbetini, mücahit mü’minlerin ise galibiyet ve hâkimiyetini) yakında göreceklerdir.

https://www.mealikerim.com/37/saffat/175

Öncelikle Üstad Ahnet AKGÜL Hocama şükranlarımı arzediyorum. Aylarca önce yine Milli Çözüm Dergisinde birçok makalede dile getirdikleri herşey birbir gerçek oluyor… Neden ?!!! Çünkü Üstad Ahmet Akgül Kur’an’dan Sünnetten İcmai Ümmetten Aziz Erbakan Hocamızın öğretilerinden öğütlerinden besleniyor ve ne yanılıyor ne aldatılabiliyor ne de kandırılabiliyor… Elhamdülillah… İyi ki varsınız Hocam …

1) Makalede geçen şu ifadeler daha evvel kaç kez makalelerde geçmişti neydi o : Azerbaycan ikinci İsraildi ifadesi. .Şimdi bu makalede geçen şu ifadeler Milli Çözüm’ün Azerbaycan ikinci İsraildir sözlerini de kuvvetlendirmektedir:
Bu arada hiç kimsenin soramadığı bir soruyu da gündeme getirelim:  “Yoksa bu güdümlü füze; İsrail’in, Azerbaycan’ın İran sınırına yakın bir bölgedeki özel ve gizli askeri üssünden mi ateşlenmişti?”

2) Milli Çözüm defaatle önceki aylarda makalelerinde İsrail , İranla savaşa gireceği ortamlar ve oradan Türkiye’ye sıçrayacak ve O esnada Türkiye de EMİN ELLERE GEÇEN BİR MİLLİ ÇÖZÜM ZİHNİYETİNİN yaşanacağı ve akabinde bu emin eller vesilesiyle inşaallah Türkiye de İsrail’i ve avanelerini tarihin çöplüğüne gömecek hamleler yaşanacaktır diye defaatle yazılmıştır… Bu makalemizde geçen şu paragrafı yinelemek istiyorum:
… Yapılan yorumların ve genel yaklaşımların aksine, bize göre İsrail; savaşı Ortadoğu’ya yaymakla kendisini askıya almak niyetindedir. Çünkü HAMAS karşısında açıkça yenilmiş ve tükenmiştir. Artık Hizbullah’la falan savaşacak halde değildir. İsrail, ABD’yi ve İngiltere’yi İran’la çarpıştırıp, bu yenilgi ve çaresizliğini, dolaylı biçimde kapatmak ve zaman kazanmak peşindedir. Hem Hizbullah’ın 2. lideri Fuad Şükür’e hem İsmail Haniye’ye yönelik suikastler ise, İsrail’in kendisini hâlâ güçlü ve etkin gösterme girişimleridir.

EVET MÜJDELER OLSUN. TARİHİ İYİLERİN YANİ AZİZ ERBAKAN HOCAMIZIN EN SADIK TALEBESİ VE TAKİPÇİSİ MİLLİ ÇÖZÜM ZİHNİYETLİ BİLGE VE YİĞİT ŞAHSİYET ÜSTAD AHMET AKGÜL’ÜN İSRAİL VE AVANESİNİ TARİHİN ÇÖPLÜĞÜNE GÖMECEĞİ GÜNLERE TARİHİ ATILIMLARA RAMAK KALMIŞTIR.

EY ŞEYTANİLER, EY İŞBİRLİKÇİLER, EY KENDİNİ BİR HALT ZANNEDENLER:

Devran Milli Çözüm’ündür!
Çatlasanız da, patlasanız da, kin ve hasedinizden kıvranıp dursanız da… Beklenen ve müjdelenen zafer ve şeref MİLLİ ÇÖZÜM’e ait olacaktır!.. İşte bizzat Aziz Erbakan Hocamızın o tarihi ve talihli hatırlatmaları:
“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki; TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU; Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması, Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve yeni bir devrin başlamasıyla mümkündür!”

Ahmet Akgül Hocamızın Tayip Erdoğan ile ilgili çok önemli tesbitlerinden biri de şudur :

Dikkat edin en çok hangi konuda konuşuyor, atıp tutuyorsa bilin ki en büyük tahribatı o alanda gerçekleştiriyor”

Bu minvalde makaleden dikkatimizi çeken bir paragrafı tekrar paylaşmakta fayda olduğu kanaatindeyim.

…. TCG Anadolu Gemisi’ne konuşlandırılacak Bayraktar TB3 SİHA’nın havada kalma süresi 24 saattir. TUSAŞ AKSUNGUR SİHA’nın havada kalma süresi ise 50 saattir. Türk Deniz Kuvvetleri’nin envanterine giren ve Dalaman’da konuşlandırılan TUSAŞ AKSUNGUR, yaklaşık 3 bin kilometrelik harekât Yarıçapına sahip olup, Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz üzerinde 2 günden fazla süreyle devriye dolaşıp tekrar Dalaman’daki Üssüne geri dönmeyi başarmaktadır. Bu kadar yüksek performanslı TUSAŞ AKSUNGUR varken Erdoğan’ın Damadı’na ait şirketin imal ettiği düşük performanslı Bayraktar TB3’ü taşımak için TCG Anadolu Gemisi’ne de ihtiyaç duyulmayacaktır. Ayrıca, TUSAŞ AKSUNGUR’da Buz Giderme Sistemi vardır fakat Bayraktar TB3’ün Buz Giderme Sistemi bulunmamaktadır. Buz Giderme Sistemi olmayan İHA’ların, soğuk havalarda flap ve dümen sisteminin donarak ve kilitlenerek kontrolden çıkma ve düşme riski vardır.”….

Picture of Ahmet AKGÜL

Ahmet AKGÜL

AHMET AKGÜL KİMDİR?

INTRODUCTION OF USTADH AHMET AKGÜL

رسالة تعريفية لمعلمنا أحمد أكجول

قبل مؤتمر النظام العادل في جامعة قيرغيزستان أراباييف، والذي حضرناه، قدم أحد المحاضرين أستاذنا أحمد أكجول على النحو التالي: أحمد أكجول موجود في تركيا؛ إنه عالم ومثقف نادر جدًا يجمع بين المبادئ الإسلامية والمتطلبات الإنسانية، وفكر أتاتورك في التغيير والقومية الإيجابية والتوازن الاجتماعي. ألف حوالي 100 كتاب، بعضها في 3 مجلدات، وجميعها أعمال فريدة وأصيلة. 10 من الكتب؛ تمت ترجمته إلى الإنجليزية والروسية واليابانية والفارسية والفرنسية والعربية. البروفيسور الراحل، أحد رؤساء وزراء تركيا الأسطوريين. دكتور. ويعتبر من أكثر الطلاب المميزين وأتباع نجم الدين أربكان.
لقد حضر المؤتمرات العلمية في جميع أنحاء تركيا وأوروبا والجغرافيا الإسلامية منذ ما يقرب من 40 عامًا. إنه رجل حكيم تنبأ وشرح التطورات المهمة في تركيا ومنطقته والعالم قبل عقود، وتعرض للعديد من المشاكل والهجمات لهذا السبب، لكنه كان دائما على حق في النهاية. وهو رئيس تحرير مجلة الحل الوطني، التي يتابعها عن كثب كبار البيروقراطيين العسكريين والمدنيين، وأساتذة الجامعات، والكتاب والمعلقين المهمين، ومسؤولي الدولة في تركيا. ضد الأنظمة الرأسمالية والاشتراكية والليبرالية في العالم؛ فهو يحتوي على الجوانب الجيدة والمفيدة لجميعها، لكنه يترك الجوانب السيئة والضارة؛ سيدنا، الذي أعد ودافع عن برامج النظام العادل الأصلية القائمة على العقل والعلم والتاريخ والضمير والقرآن، يبلغ من العمر 74 عامًا وأب لخمسة أطفال. لا يتقاضى إتاوات أبدًا عن أي من كتبه أو مجلاته أو مقالاته أو مؤتمراته، ويعيش حياة متواضعة بعيدًا عن الترف والراحة، ويغطي نفقات كل ذلك بحوالي 40 من الرفاق المتطوعين والمخلصين في سبيل الله. المعلم الذي يدافع عن "حرمة التبشير بالعلم" وبالتالي لا يدين بالشكر لأي مركز أو حكومة. باستثناء ما يقرب من 105 من أعمال أستاذنا، حتى الأحزاب والحكومات تظل غير مبالية؛ الدين والأخلاق في المرحلة الابتدائية: 4-5، المرحلة المتوسطة: 1-2-3، المرحلة الثانوية: 1-2-3-4 والجامعة: 1-2-3، وفقاً للحقائق العلمية وجوهر الإسلام. ولكن بغض النظر عن أي طائفة، فقد أعد كتب العلم. خلال أحاديثهم المميزة جداً، كتلاميذه ومتابعيه المخلصين: "كيف أعددتم هذه (100) كتاباً يزيد عن مائة، كيف رتبتم وقتكم؟" أجاب أستاذنا أحمد أكجول على أسئلتنا كالتالي، ليكون قدوة وتشجيعًا لنا:



1- منذ ما يقرب من 60 عامًا، باستثناء الأمراض الخطيرة والصعوبات الكبيرة؛ ولم أؤجل عمل اليوم إلى الغد، كما أنني لم أحاول تأجيل عمل الصباح إلى الظهر أو عمل الظهر إلى المساء. لأنه لا ينبغي لي أن أضيع رأس مال حياتي المحدود في مساعي فارغة ومجانية يسميها القرآن الإلغاء ويحرمها

 

2- حتى لو كان شخصًا لديه معرفة وخبرة في موضوع ما، حتى لو كان أصغر منا كثيرًا... حتى لو كان شخصًا عاديًا وبسيطًا، فأنا لا أشعر بالإهانة أبدًا عند الاستماع إليه أو تعلم شيء ما، لأن أكبر عائق أمام التعلم والحصول على العلم هو الكبرياء والكبر

-3ما حصلنا عليه؛ حاولت أن أقرأ وأفهم كتابات وكتب الجميع، محليًا أو أجنبيًا، يساريًا أو يمينيًا، أعرفه أو لا أعرفه، أحبه أو أكرهه.
4- كنت أسجل المعلومات التي تعلمتها وأجد أهميتها منها أو مما سمعته في البرامج والمؤتمرات التليفزيونية، ولم أتردد قط في كتابتها ونقلها بذكر أصحابها
5- من خلال الوقوع في الرغبات والاعتراضات التعسفية من أقرب أقاربي ورفاقي وأعضاء الحزب وذوي المناصب ذات النفوذ والكفاءة... أو من منطلق حرصي على راحتي ومصالحي الشخصية، لم أخفي أبدًا الحقيقة التي قالها لي يجدها العقل والضمير نافعة ومفيدة، ولم أصعب فهمها بتغليفها بأغلفة مختلفة
6- كل الأشخاص الذين التقينا بهم في أي مناسبة وأصبحنا قريبين بما يكفي لتناول كوب من الشاي أو السفر لمدة ساعة على متن الطائرة؛ حاولت مساعدتهم على اكتساب وزيادة وعيهم الأخلاقي والضميري وكرامتهم، وخاصة سلامهم الروحي والعالمي. بمعنى آخر، كنت أهدف إلى أن أكون مفيداً له، وليس أن أستفيد من منصبه وفرصه ومجاملاته.
7- ولعل ذلك يعتبر ثمرة ومعجزة للأهداف والجهود المخلصة... وطبعا بفضل الله تعالى وفضله لا بد من قراءة كتاب ما يقارب 700 صفحة بسرعة في ساعة أو ساعتين. وتهنئة هذا الكتاب وانتقاده عمدا، والحمد لله أن إنتاج ملاحظات من 10 صفحات أصبح أسهل بالنسبة لنا.
أطيب التحيات…

YORUMLAR

Son Yorumlar
29
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...