Bugün : 294
Dün : 47232
Bu ay : 47526
Geçen ay : 1284993
Toplam : 45736340
IP'niz : 216.73.216.151
ZİKRULLAH
1
Handan olur mânâ gülü,
Asâr-ı zikrullah ile,
Şevke gelir can bülbülü,
Gülzâr-ı zikrullah ile.
2
Kün; zakirer Rabbir Râhim,
Hâza sıratun müstakîm,
Zâkir bulur bâkî naîm,
İksâr-ı zikrullah ile.
3
Tûbâ likavmin zâkirîn,
Büşrâ bienvaril yakîn,
Kuvvet bulur ashabı din
Ensâr-ı zikrullah ile.
4
Ser vâsılı cânan olur,
Can mektebi irfân olur,
Kalbin baharistan olur,
Ezhâr-ı zikrullah ile.
5
Tevhîd ile ağyarı sür,
Vahdet diyarında otur,
Hısn-ı dili hıfz edegör,
Dizdâr-ı zikrullah ile.
6
Kılma sivaya iltifat,
Tâ kim tecelli ede zât,
Dil teşneler bulur hayat,
Enhâr-ı zikrullah ile.
7
Çün mevce geldi bahri cûd,
Buldu bu âlemler vucud
Hakkı Hüdâyi kıl şühûd,
Envâr-ı zikrullah ile.
Aziz Mahmud Hüdâyi
- Handan: Gülen. Asar: Eserler. Gülzâr: Gül bahçesi.
- Kün: Ol. Zakirer: Zikredici. Hâzâ: Budur. Sıratün Müstakim: Doğru yol. Bâki: Kalıcı. Naim: Nimet. İksar: Çoğaltmak.
- Tûbâ likavmin zâkirîn: Zikredici kavmin Tuba ağacı. Büşrâ bienvaril yakîn: Kesin bilgi (yakîn) nurlarının müjdesi. Ashab: Sahipler. Ensar: Yardımlar, yardımcılar.
- Ser: Baş. Vasıl: Kavuşur. Canan: Sevgili. Baharistan: Bahar bahçesi. Ezhar: Çiçekler.
- Tevhid: Bir’leme. Ağyar: Yabancılar. Vahdet: Birlik. Hısn-ı Dil: Gönül Kalesi. Hıfzet: Koru, sağlamlaştır. Dizdar: Kale muhafızı.
- Siva: Gayri. Dil teşne: Gönülden istekli. Enhar: Irmaklar.
- Çün: Madem. Mevc: Dalga. Bahri cud: Cömertlik denizi. Şühud kıl: Gözle, tanık ol. Envar: Nurlar, ışıklar.
ZİKRULLAH
Dil hânesi pürnur olur,
Envâr-ı zikrullah ile,
İklim-i dil mâmur olur,
Mimâr-ı zikrullah ile.
Her müşkül iş âsân olur,
Derdi dile derman olur,
Canın içinde can olur,
Esrâr-ı Zikrullah ile.
Zikr eyle Hakkı her nefes,
Allah bes bâki heves,
Pes gayriden ümidi kes,
Tekrâr-ı zikrullah ile.
Gör ehl-i halin fırkasın,
Çâk etti ceyb-i hırkasın,
Devr eyle zikrin halkasın,
Pergâr-ı zikrullah ile.
Ahmet seni ikrâr eder,
Hem zikrini tekrar eder,
İhlâsını iş’ar eder,
Eş’âr-ı zikrullah ile.
Padişah 1. Sultan Ahmed
Dil: Gönül. Pürnur: Salt ışık. Envâr: Işıklar. Âsân: Kolay. Bes: Yetişir. Bâki: Kalıcı. Pes: Öyleyse. Çâk etmek: Yırtmak. Ceyb: Ön, açıklık. Pergâr: Pergel. İkrâr: Tasdik. İş’ar: Haber verme. Eş’âr: Şiirler.
Zikrullah, yani Allah’ı anmak; gönlü canlandıran, ruhu yükselten bir manevi güçtür.
• Zikirle insanın kalbinde irfan (manevî bilgi), bahar, nur ve sükûn doğar.
• Zikir ehli kişi, dosdoğru yola yönelir, kalıcı saadete ulaşır.
• Zikir, imanı kuvvetlendirir, nefsi dünya bağımlılıklarından arındırır.
• Tevhid (Allah’ın birliğini bilmek) ile kalpten yabancı şeyler atıldığında, kul hakikatin ilahi tecellilerini görmeye başlar.
“Zikrullah; insanın iç dünyasını nurlandıran, onu hakikate götüren ilahî bir anahtardır.”
Ra’d 28
(Hidayeti ve istikameti bulan) Şunlardır ki, onlar (tam ve sağlam) iman etmişlerdir ve kalpleri Allah’ın zikriyle itminana (huzur ve sükûnete) erişmiştir. Şunu kesinlikle biliniz ki kalpler ancak Allah’ı zikretmekle (O’nu devamlı hatırlayıverip, emir ve yasak çizgisinde hareket etmekle ve sürekli Kur’an-ı Kerim’i ve mealini okuyup düşünmekle) mutmain olup (huzur iklimine ve Hakke’l-yakin -kesin iman- derecesine yetişir.)
https://www.mealikerim.com/13/rad/28
Zikr eyle Hakkı her nefes,
Allah bes bâki heves,
Pes gayriden ümidi kes,
Tekrâr-ı zikrullah ile.
Padişah 1. Sultan Ahmed ; gerçek olan her Arzu’nun Allah’a olduğunu, diğer heveslerin geçici olduğunu, başka şeylerden ümidi kesip sadece Allah’tan ummak gerektiğini, bunu sürekli zikrullah ile perçinlemek gerektiğini söylemiş, Allah ondan razı olsun ;
Ahmed hocamız da bizlere yalnız Allah’a kul olmamız gerektiğini, samimi bir gönül ile ve yalnızca Allah’ın rızasını arayarak Cihad etmemiz gerektiğini, Bunun dünyadaki en büyük şeref olduğunu, Yüce Allah’ın bu lütfuna çokça şükretmemiz gerektiğini bizlere defalarca söylemiş, öğretmiş, hayatında tatbik ederek bizlere göstermiştir.
Ahmet AKGÜL ;
Allah’a sığınan, karlı çıkacak
Tek başa Şeytanın, yurdun yıkacak
Hainler hep bize, kurşun sıkacak
Batıl toptan vurur, biz tek başına…
Padişah 1. Sultan Ahmed;
Dil hânesi pürnur olur,
Envâr-ı zikrullah ile,
İklim-i dil mâmur olur,
Mimâr-ı zikrullah ile.
Sultan Ahmed ; Gönül evinin Allah’ın zikri ile nurla dolduğunu, Kalb ülkesinin böyle imar olduğunu, zikrin kalbin gerçek mimarı olduğunu ve gerçek dünyasını inşa ettiğini söylemiş, Allah ondan razı olsun,
Hocamız Hz Muhammed ve Asrı Saadet isimli eserinde Fil olayı ve Ebabil Kuşları hadisesini aktarırken;
“Rabbimiz Abdulmuttalib diliyle bize ne buyuruyor? Kalpleriniz Allah’ın evidir, yuvalarınızda Allah’ın adı geçiyorsa yuvalarınız da Allah’ın evidir. Ve eğer tam ve sağlam iman ederseniz, Allah her zaman ve her şartta evini koruyacaktır, koruyor da.
hakikatini bizlere aktarmıştır. Allah ondan razı olsun..
Ya Rabbi, dilimizi zikrine alıştır. Kalbimizi bu bu zikir mutmain olan kalplere kat. Dili döndüğü halde kalbine söz geçiremeyen kullarından etme. Amin
Kalpler Seninle huzur bulur
Hakkel yakin tadar çoşulur
Fikir zikir ilminle nurlanır
İlim amele dönmezse cahil olur
Cahillik bilmediğini bilmemek ve asıl cahillik ise bildiğiyle amel etmemektir. Ya Rabbi bilgiyi amele dönüştürebilenlerden eyle. Kuranın haber verdiği kitap yüklü merkep olmaktan sana sığınırız.
Zikr eyle Hakkı her nefes,
Allah bes bâki heves,
Pes gayriden ümidi kes,
Tekrâr-ı zikrullah ile.
Bakara 152
O halde (siz yalnız Bana itaat ve ibadet ederek devamlı) Beni zikredin ki; Ben de sizi (rahmetim ve mağfiretimle) zikredeyim. (Nimetim ve faziletimle
şereflendireyim.) Bana (sürekli ve samimiyetle) şükredin, sakın nankörlük
etmeyin.
https://www.mealikerim.com/2/bakara/152
Biz Rabbimizi zikrettiğimiz zaman Rabbimizin bizi zikretmesi neticesinde kullarına
lütfettiği kullarının yaşadığı harikalar anlatılmış şiirlerde. Yaşayanlar
yazmış, yaşayanlar Onaylamış. Herkes yaşasın diye tebliğ edilmiş. Rabbim bizlere
de O imana O Ahlaka sahip olup tüm o güzellikleri yaşamayı nasip eylesin Amin.
Zikrullahın insanın olgunlaşmasına olan katkısı veciz bir şekilde ifade edilmiş. Rabbimiz ” kalpler ancak Allah’ı anmak ile tatmin olur” buyuruyor. Rabbimizi almanın bir yöntemi de Zikrullahtır. Ancak kalbi mutmain olan insan olgunlaşabiliyor.
Ahzab Suresi
33:41
• Ey iman edenler! Allah’ı çokça (huzurla ve şuurla) zikredin. (Her daim O’nu anıp mübarek isimleriyle çağırıverin. Her konuda Kur’an’a ve Sünnete göre hareket edin ve Rabbinizi dilinizden ve gönlünüzden düşürmeyin.)
• 33:42
Sabah akşam, O’nun bütün eksikliklerden uzak olduğunu ilân (ve tesbih) edin.
• 33:43
Çünkü O’dur ki, sizi karanlıklardan nura çıkarmak için size salat (medet ve inayet) etmektedir, melekleri de (size dua ve destekle görevlidir). O, mü’minleri çok Esirgeyicidir.
https://www.mealikerim.com/33/ahzab/41
“…Kuvvet bulur ashabı din
Ensâr-ı zikrullah ile…”
Allah(cc) cümlemize dünyevi işlerimiz, Ahiret için ibadetlerimiz ve sağlığımız için zikrini unutturmasın, amin.
Kaleminize sağlık…