YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
68d7bc8312870
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 7 6 0
Bugün : 10327
Dün : 45082
Bu ay : 1188311
Geçen ay : 1415082
Toplam : 42864683
IP'niz : 216.73.216.88

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

AKGÜLÜ DİKENİYLE SEV!

Vesileye teşekkür, veren Rabbe şükrandır
Her gülü dikeniyle, dostu kökeniyle sev!..
Hem bil ki şükürsüzlük, edepsizlik küfrandır
Her gülü dikeniyle, sütü çökeniyle1 sev!..

Ahkâmına hasretiz, Adil Düzen İslam’a
Hoş Hak hâkim olsa da, gitsem Cennet sılama2
İman şeref satarlar, bir sucuk bir salama
Nimetleri lütfundan, bolca dökeniyle sev!..

Münafık alkışlanır, sadık selama hasret
Yalancı yalamadır, doğru kelâma hasret
Bel’amlar yaygınlaştı, Âlim reklama hasret
Akgülü dikeniyle, Üstad çegeniyle3 sev!..

Nimetle sevindiren, belayla bezdiren O
İman ve sabır verip, bir süre ezdiren O
Havada uçak ile, denizde gezdiren O
Hep Rabbin cilvesidir, gemi yelkeniyle sev!..

İslamsız insan hakkı, huzur emniyet olmaz
Her takdire itiraz, bu memnuniyet olmaz
Fıtrat uygun halk oldu, bozuk tıyniyet4 olmaz
Sonradan saptırılır, kahrın çekeniyle sev!..

Hepsi Allah’ın kulu, herkes farklı bir rolde
Balda lezzet veren kim, hikmetiyle petrolde
Has insan sevindirir, nefret ürer trolde5
Acı tatlı her şeyi, dikip ekeniyle sev!..

İşi fikri kâr para, kafa mütahit ise
Düşe kalka yol alır, mü’min mücahit ise
Her şeyde Hakkı görür, kalbi müşahit6 ise
Dünyay imtihan için, buğday cegeniyle7 sev!..

Ahmet Hoca günahın, yüce dağlardan aşkın
Bazen huzurda hayran, bak masivada8 şaşkın
Bazen gafletle kaçkın, bir dem zikirle taşkın
Akgülü dikeniyle, orman gürgeniyle sev!..

Kıymetin dilde değil, alnının terindedir
Ahmet Akgül bir değil, binlerce derindedir
Her bir Milli Çözümcü, Üstadı yerindedir
Her gülü dikeniyle, ipek bükeniyle sev!..

ACABA!?

“Ben gönülden sevdim, göze vurmadım
Kalbim dağladım ya, köze vurmadım
O dost anladı mı, anlamadı mı
Suç benim; aşkımı, söze vurmadım…”

  1. Çöken: Çökelek.
  2. Sıla: Asıl ve kalıcı kutlu vatan.
  3. Çegen: Değnek, asa.
  4. Tıyniyet: (Tıynet) Yaratılış ve karakter esasları.
  5. Trol: İnternette huzur bozan fesatçılar.
  6. Müşahit: Hikmetle seyreden gözlemci.
  7. Cegen: Dövende ezilmeyen buğday ve çavdar sapı.
  8. Masiva: Allah’tan başka her şey.
5 1 vote
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Abone ol
Bildir
14 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Amenna ve saddakna…
Sadece dilde değil, bütün samimiyetimizle İnşAllah…

Hak sevdalı, Akgülümüz…
Ben gönülden sevdim, göze vurmadım
Kalbim dağladım ya, köze vurmadım
O dost anladı mı, anlamadı mı
Suç benim; aşkımı, söze vurmadım…”

Halin nasıl, ey Benim her halim? Ey Benim yüzüne bakınca âlemleri unuttuğum!.. Sen ziyaretime gelince; ömrüme neşe, gönlüme bahar gelir!.. Sen Canımın gizlisinde bir caan gibisin!.. Ey; gönül telâşım… Canımın ardı… Dava yoldaşım!.. Tüüm cihan Benim olsa, Senin Bana olan sevgin eder mi?
• Allah’ım, umutlarım tükenip, ruhuma karanlıklar çöktüğünde, yüreğimi sabrın ve müjdenle sarıver! (Âmin)
• Rabbim, beni gözünden düşürme! Gözden düşürecek ameller işletme! (Âmin)
• Dost kimdir? Sizi eksiğinizle, noksanınızla, kusurunuzla, günahınızla, sevabınızla kabullenip seven ve sizi doğru yola sevk etmek için sayısız yollara başvurandır. Bu dost, yanlış yaptınız, hataya saptınız diye sizi asla terk etmez. Şimdi bir bak etrafına; seni eksiğinle, noksanınla, kusurunla, günah ve sevabınla kabul edip seven, hata yaptın, yanlış yaptın diye terk etmeyip, seni her an doğru yola iletmek için çaba sarf eden dostun kimdir? İşte O hakiki dost yalnızca Allah’tır. O halde başkalarına kulluk etmekten vazgeçin!..

AKGÜLÜMÜZ!..

Güldür Muham-med simgesi
Nebi kokar, ak gülümüz…
Kutlu Erba-kan imgesi
Başa uyar, bak gülümüz
Hak sevdalı, Akgülümüz…

Bozuk kalbe, nur akışmaz
Edep ehli, pis bakışmaz
Beyaz güle, kir yakışmaz
Şükür taze, pâk gülümüz
Hak tercüman, Akgülümüz…

Kaynak: https://ahmetakgul.net/akgulumuz-2821

Hz. Peygamber Efendimizin  tavsiyesiyle;  Allah’ın ve Resulüllah’ın ahlâkıyla ahlâklananlar” ve Kur’an’ın ifadesiyle; “Allah’tan kendilerine güzellikler (ve üstün özellikler) geçmiş bulunanlar… [1]  Zahmet içindeki rahmeti, zorluk içindeki hikmeti, ibadet ve teslimiyet içindeki saadeti fark edip, zevk edip yaşayanlar  kazanacaklardır … Ve sonuna, yani ölüm anına kadar hayırda yarışanlar… İyilerle kötülerin, sağlamlarla çürüklerin… Elmaslarla kömürlerin… Mü’minlerle kâfirlerin denenip elenmesi için, bu dünyada imtihanda bulunduğunun ve her an ayrı bir imtihana tâbi tutulduğunun şuuru ve sorumluluğu içinde davrananlar  kurtulacaklardır … En başa çıkılmaz sıkıntılar… En dayanılmaz sarsıntılar ve en aşılmaz görünen sorunlar karşısında, kısaca Kur’an’ın “yüreklerin hançereye dayandığı anlar [2]  diye tarif ettiği durumlarda bile, metanet ve istikametini bozmayan ve Allah’ın razı olduğu tavırdan ayrılmayanlar… Kısaca, ömür boyu küfürle ve kötülüklerle boğuşanlar, sonunda ayetlerin haber verdiği şekilde “yeryüzünün vârisi ve insanlığın hâmisi” olacaklardır.

  1. Enbiya: 101
  2. Ahzâb: 10

Efendimiz (SAV) “kula teşekkür etmeyen Allah’a (c.c.) şükretmiş olmaz” buyuruyor. Bizim, Rabbimizin tarif ettiği şerefli bir ömür geçirmemiz ve hayırlı akıbetimiz için çırpınan bir insana bu dünya lisanıyla ancak “gerçek dost” denir. Arayıp ta bulamazsın. Bu sebeple ne kadar şükretsek azdır. Gülün dikeni bizim dikkatimizi artırır. Koklarken, tutarken dikkatli oluruz, yani faydalıdır. Bu minvalde düşünürsek; Üstadın sert, net ve mert uyarıları, hayırlı bir son ve ebedi mutluluğumuz için sürekli dikkatli olmamızı sağlar. Bundan daha güzel bir şey olabilir mi???

DOĞRU SAFTAYIZ!

AKGÜL’ÜN HAİNİ ÇOKTUR!
DOĞRU SÖYLEMEK ZORDUR!
EN ZOR ZAMANDA BİLE!
DOĞRUDAN YANA OLDUK!
ÇÜNKÜ RABBİMİZ YÂRDIR!

FETO NUN PİSLİKLERİ DEŞİLDİ!
HAİNLERİN DEFTERİ DÜRÜLDÜ!
HERKES SUSTU VE EĞİLDİ!
YAKINDA APO DA ÇIKAR!
ÇÜNKÜ BATIL SAFINDALAR!

CENNETTE BULUŞMAYI LUTFEYLE RABBİM EFENDİMİZ ,HOCAMIZ VE ARKADAŞLARIMIZLA!BIKTIK BU DÜNYADA Kİ ZALİMLERDEN VE İŞBIRLİKÇİ HAİNLERDEN!ZULÜM ALTINDAKİ KARDEŞLERİMİZE ULAŞAMADIK DERTLERİNE ORTAK OLAMADIK…BİZLERİ ONLARLA CENNETİNDE BULUŞMAYI LUTFEYLE !HOCAMIZA GÜÇ KUVVET VER!BİZLER ONA LAYIK TALEBE OLAMASAKTA HAKKIYLA KUL VE TALEBELİK YAPANLARDAN OLMAYI LUTFEYLE!AMİİN …

Rabbimizin yolunda gayret çekme şerefine eriştiğimiz her güne bin şükür olsun. Şeytanın ve avanesinin düşmanı olduğumuzun bilindiği ve bizim ancak onun sistemini yıkmak üzere ayakta durduğumuz her ana bin şükür. Şu fani alemde cesaretle ayakta durmayı, tüm zalimlere ve uşaklarına kafa tutmayı ve de tüm bu azim ve gayretin nasıl ortaya koyulacağını bize öğreten Aziz Erbakan Hocamıza ve Üstad Ahmet Akgül Hocamıza binler teşekkür. Ne mutlu bize ki Üstadımıza talebe olma şerefine eriştik. Allah muhafaza aksi olsaydı nerede olacağımızı eski yol arkadaşlarımızdan kıyasla tahmin edebiliyorum. Elbette ki son haldir önemli olan. Mevlâmız o halimizde bizi İstikamet, hidayet ve cihat; iman üzere eylesin.

AKGÜLÜ DİKENİYLE SEV! Vesileye teşekkür, veren Rabbe şükrandır Her gülü dikeniyle, dostu kökeniyle sev!.. Hem bil ki şükürsüzlük, edepsizlik küfrandır Her gülü dikeniyle, sütü çökeniyle1 sev!.. Herhangi bir kimse eş dost akraba veya tanımadığımız birileri, bizim iyiliğimize faydamıza doğruluğumuza yarayan bir şeye vesile olduğunda onlara teşekkür etmez isek, Hadisi şerifte de buyrulduğu üzere : “İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da şükretmez.” gerçeğinden hareketle, bize yapılan hiçbir iyiliği küçük görmemek , nankörlük ve kibir göstermemek gerekiyor. İnsanlar gül gibidir, böyle bizlere  iyilik edenlerin faydalı olanların, bir kısım şahsi hataları yanlışları insan olmaları gereği olabilecektir. Bu yanlışlıkları hataları Allah’a Resulüne ve O’ndan olan Emir Sahiplerine karşı bir yanlış olmadığı sürece hoş karşılamalı bu tür dikenlerini görmezden gelmeli veya insanların niyetlerini düşüncelerini fiillerini iyice ölçüp ona göre ilişki sergilemek , yaratanı severiz yaratandan ötürü anlayışıyla şeytan ve nefsimizin vesveselerini yok etmeliyiz. O kişilerede elbette yanlışlarını uygun üslubla hatırlatmalıyız. İnsanların bizlere olan güzel yanlarına teşekkür edemezsek Rabbimize de şükredemeyeceğimiz yani Kur’an’a göre  şükrün tersi olan nankörlük anlamına gelen küfrana dönüşür. Şükürsüzlük , rabbimizin takdirine taksimine tayinine razı olamamaktır aynı zamanda. Bu da çok büyük edepsizlik hatta küfüre yol vermektir. Ahkâmına hasretiz, Adil Düzen İslam’a Hoş Hak hâkim olsa da, gitsem Cennet sılama2 İman şeref satarlar, bir sucuk bir salama Nimetleri lütfundan, bolca dökeniyle sev!.. Malumunuz bizler Milli Çözüm okurları ve takipçileri olarak maksadımız Hak hakim olsun, zulüm düzeni Siyonizm tarihin çöplüğüne gömülsün faizci sömürü düzeni kapitalizm çöksün Adil Düzen kurulsun diye gayret ve çaba göstermekteyiz. Duamız, bu arzuladığımız ADİL DÜZEN hakim olsun ve Cenneti kazanacak amellere niyetlere Allah’ın rızasını kazanabilmek beraberinde geçerli puanı alabilmeyi ve ebedi aleme göçmek tek arzumuz. İşte, ülkemizde ve dünya üzerinde insanlık maalesef sadece romantizm gereği sevdiğini sandıkları siyasi irade sahiplerinin tahribatlarını görmezden gelmeleri , küçük küçük şeylere kömür olsun gıda olsun geçici ve basit çıkarlarla değerlerini satanlardan olmamamız için bize aklımızı kullanabilmeyi ve bunun gibi bir çok nimetleri hak etmediğimiz halde bol bol önümüze seren rabbimize sonsuz şükürler ederken ve bu nimetlerin farkına varabilmemizi farkındalığımıza vesile olan, Hak yolda ve gayrette  bizleri de umut ve heyecanlı olmamızı sağlayan, çirkefe düşecekken yularımızdan asılıp kurtaran ve bizleri ulvi hizmetlerine vesile kılarak ecir elde etmemize sebep olan,  Milli Çözüm’e teşekkürlerimi şükranlarımı  arzediyorum.   Münafık alkışlanır, sadık selama hasret Yalancı yalamadır, doğru kelâma hasret Bel’amlar yaygınlaştı, Âlim reklama hasret Akgülü dikeniyle, Üstad çegeniyle3 sev!.. En basitinden, görsel onlarca tv ekranlarında, yazılı basındaki halkın karşısında çıkarılan parlatılan gazeteci yazar çizer akademisyenlerin anlattıkları halka duyurdukları bilgiler nerdeyse tamamen Kirli Zihniyetin Siyonizmin ve İşbirlikçilerinin işine yarayacak şekildeki anlatımları olduğu halde bunlar hem el üstünde tutuluyorlar hem alkışlanıyorlar sahip çıkılıyorlar. Ama şuanki sistemin düzenin batıl olduğunu savunan ve yerine adil bir nizam gelmesini ve hazırlığını yapanlar görmezden gelinmekte bir tv ekranına bile çıkarmaktan bile kaçınılmaktadır. Hatta bu sadıklara; halkın yararı için yazdıklarından konuştuklarından dolayı  karakollarda  mahkemelerde süründürülen , farklı zorluklarla çilelerle sınanan kimselere selam vermekten bile çekinilmektedir. Hayat yalancılarla iftiracılarla istismarcılarla çekilmez hale gelmiştir. Koca koca hoca şeyh mürşid üniversite hocaları gibi bilinen zaatlar, bu bozuk batıl kapitalist sistemin yürümesini kolaylaştırıcı işlere icraatlara söylemlere mü’minlerin ahiret ve cennet için çalışmaları gerektiğini, siyaset ve devlet işlerine karışmamalarını savunan BEL’AMLAR yaygınlaştı çünkü bu Bel’am’lara el altından dünyevi maddi çıkar ve manevi saygınlık hürmet konularında tvlerde orda burda parlatılarak yanıltıcı aldatıcı aslından uzaklaştırıcı bilgiler sarfettirilmekte ve gerçeğe Kur’an’a Tercüman olan Alimlere Bilge ve Yiğit Rehber Şahsiyetlere hasret artmakta. İşte,  Kur’an’a Tercüman olan Rehber Şahsiyetin kadrini kıymetini bilmenin azmini gütmeli ve O’nun yolunun yolcusu olmanın gerektiğine kafa yormalı ve gayretimizi çabamızı bu yönde artırmalı ve göstermeliyiz. Piyasa marazlı – garazlı – münafıklarla dolu… Mü’min kimse kıymet bilendir, kıymet bilelim inşallah.   Nimetle sevindiren, belayla bezdiren O İman ve sabır verip, bir süre ezdiren O Havada uçak ile, denizde gezdiren O Hep Rabbin cilvesidir, gemi yelkeniyle sev!.. Her şey O’nun C.C. İmtihanımız gereği , bazen bollukla veya yoklukla, bazen hastalıkla veya sağlıkla, bazen ferahlıkla bazen belalarla sınanmaktayız. İyiden doğrudan faydalıdan güzelden ve adil olandan taraf olduğumuz için ilk anda bazı çileleri yaşayabiliriz ezilebiliriz, ama bunları hakikatte yaratan ol deyip olduran Allah olduğu gerçeğini unutmayalım. Çünkü bunlar imtihanın bir parçası olduğunu aklımızdan çıkarmayalım. Ve kimseye karşı suç isnadında bulunmayalım bu hakikati kalben yaşamaya bakalım. Ruhi veya ruhi olmayan sıkıntılara belalara hastalıklara zorluklara her hayrı ve şerri yaratanın aşkına sabredelim ama gereğini yerine getirmek uğrunda çaba sarfedelim… Eğer biz imtihanda olduğumuzu unutur , imtihan etmeye kalkışırsak işte o zaman hapı yuttuk. Rabbimizin her türlü hayır ve şer cilvelerine karşı sabırla sebatla ihlasla göğüs germeye ve her türlü takdiratına taksimatına tayinine  gönül verelim sevelim hürmet edelim razı olduğumuzu hissettirecek gayreti güdelim.İnşaallah.   İslamsız insan hakkı, huzur emniyet olmaz Her takdire itiraz, bu memnuniyet olmaz Fıtrat uygun halk oldu, bozuk tıyniyet4 olmaz Sonradan saptırılır, kahrın çekeniyle sev!.. Erbakan Hocamız ve Milli Çözüm devamlı hatırlatırdı: İslamsız;  saadet , huzur , insan hakkı, alınterinin karşılığını alabilmek ,  güvenli emniyet üzere yaşayabilmek, ahlakın hakim olduğu bir topluma sahip olmak, mümkün değildir. İşimizden aşımızdan eşimizden çevremizden arkadaşlarımızdan  başımıza gelen beğenmediğimiz hoşlanmadığımız Allah’ın takdir ettiği şeylere itiraz etmek isyan etmekle eşdeğerdedir ki bu davranışın sonu yaratıcımızdan razı olmamak anlamına gelir ki sonu hüsrandır bununda. Her insanın fıtratı iyiye güzele doğruya adil olana faydalıya yatkın şekilde yaratılmıştır. Yani iyiden doğrudan güzelden faydalıdan ve adil olan şeylerden haz ve huzur duymak ferahlık hissetmek üzere yaratılmıştır. Şu an insanların büyük azami kısmi maalesef  kötüden yanlıştan çirkinden zararlıdan ve zulüm olandan yana malum. Bu yüzden de insanlardan maddi zenginliğe sahip olanlarda da, sağlıklı olanlarda da , her türlü nimete ve ihtiyaçlara sahip olduğu halde huzurlu değiller. Çünkü fıtratına uygun bir ortam ve yaşam mevcut değil veya fıtratına uygun yaşamı sergilemiyor uygulamıyor yaşamıyor. Çünkü çoğunluk böyle şöyle yaşıyor deyip onlar gibi yaşam sürdüğü için…  EN’AM SURESİ 116. AYETTE: “ Şayet (Hakka ve hayra değil de kalabalıklara) yeryüzündekilerin (veya bulunduğunuz ülkedekilerin şuursuz) çoğunluğuna uyacak olursan, Seni Allah’ın yolundan şaşırtıp saptırırlar. (Çünkü kalabalıklar) Onlar ancak (nefsi hevâlarına,) zan ve kuruntularına uymaktadırlar; ve (Kur’an’ı ölçü almayan kalabalıklar) sadece zan ve tahminle yalan uydurmaktadırlar. “ buyruluyor.  (Bak: /www.mealikerim.com/6/enam/116) . Çoğunluk hak sebebi değil malum. Dolayısıyla çoğunluk hak sebebi değilse, çoğunluğa uymak fıtratada uygun değildir yetmez eğer çoğunluğa uyarsan fıtrattan da kayarsın saparsın saptırılırsın. İşte,  bizleri fıtratımızın gereği olan, Hakta hakikatta sabit tutmak için emek harcayan, böylesi şiirlerle bizleri fıtratımıza uygun bir ömür yaşam sürmemiz için, bu dünya imtihanından geçerli puan almamız yolunda kahrımızı çekenlere karşı sevgimizi saygımızı hürmetimizi  eksik etmemeli, aynı kahrı çekilen bizler, diğer yoldaşlarımıza karşıda kahır çeken olmalıyız ve kahrı çekilecek en makbul şey ise, samimiyetle şuurla ihlasla  HAK DAVADA TER DÖKENLERİN KAHRINI ÇEKMEKTİR. Yani dava kardeşlerimizi, karşılık beklemeden Allah’ın rızası için sevmemiz ve kahrını çekmemiz gerektiği. Hepsi Allah’ın kulu, herkes farklı bir rolde Balda lezzet veren kim, hikmetiyle petrolde Has insan sevindirir, nefret ürer trolde5 Acı tatlı her şeyi, dikip ekeniyle sev!.. Her birimiz rabbimizin kuluyuz. Her birimizin farklı farklı meziyetlerle donatılmış kullarız. Her birimizin rolü farklı farklı. Vızılayan bir sinekten bal verdiren, petrolle türlü türlü ürünler oluşmasına ve hizmetimize  katkı sağlayan Allah, eğer ki bizler  Tevbe Suresi 119. Ayette ikaz edildiği gibi: “ Ey iman edenler! (Her konuda) Allah’tan korkun (Kur’an’ın ve Resulüllah’ın yoluna uyun) ve (Hakk davasında sağlam duran) doğru (sadık)larla birlikte olun (ki iman; Hakka tarafgirlik ve davaya sadakattir).” Doğru olmaya çalışır isek doğrularla sadıklarla birlikte oluruz ve şiirin dizesinde ifade edildiği üzere bizi hem sevdirir hem de sevindirir, kötülerden de hoşnutluk duymamamızı sağlar kötülerden uzak durmamızı lütfeder rabbimiz. Aynı zamanda ekip arkadaşlarımız arasındaki kardeşlerimizin,  bize olan hal ve hareketlerine davranışlarına hürmetlerine saygılarına sevgilerine  göre değil de, o kardeşimizin veya kardeşlerimizin Hak davaya karşı olan gayretlerine göre değerlendirmemiz her daim müspet neticelere ulaşmamızı ve şeytanı ve nefsi arka planda tutmamıza da vesile olacaktır. Unutmayalım ki: Dünyada olduğumuz için imtihan edilmiyoruz, imtihan olmak için dünyaya gönderildik. İşi fikri kâr para, kafa mütahit ise Düşe kalka yol alır, mü’min mücahit ise Her şeyde Hakkı görür, kalbi müşahit6 ise Dünyay imtihan için, buğday cegeniyle7 sev!.. Amacı tasası dünya işleri olanın , kafasıda kalbide masivayla içiçedir. Böyleleri düştü mü kalkmasını beceremez, düştüğü şekilde kalır. Ama, mü’min mücahit kimse ise hayatı, kalkmasını bilecek bir imanla imanını olgunlaştıran kimse olduğu için mü’min mücahit   düştüğü yerden sağlıkla kalkabilir. Ve yoluna iki adım ileri, bir adım geri olduğu zamanlarda ümitsizliğe düşmeden heyecanla umutla yol almaya çalışır. Çünkü düşmesini de kalkmasını da her şeyi rabbinin dilemesiyle olduğunun farkında ve o imanla yaşar. Her şeyi rabbinin dilemesi üzerine olduğu gerçeğine iman eden mü’min mücahit kimse, HER ŞEYDE  HAKKI GÖRÜR, KALBİ İSE OLAYLARI HİKMETLE SEYREDEN BİR GÖZLEMCİ GİBİDİR. Çünkü ahirete inanır mü’min mücahit kimse. Mü’min mücahit kimse dünyaya geçimini sağlayacak oranda ve Mü’minun Suresi 4.ayette buyrulduğu üzere “ Onlar (kurtulacak olanlar) zekât (verecek şekilde helâl kazanmak ve zekât vergisini uygulayacak Adil bir Düzeni kurmak) için çalışıp gerekli (fikri ve fiili) çabayı sarf edenlerdir.”(Bak: http://www.mealikerim.com)  Zekat vermek için çalışırlar. Dünya hayatı geçici kalıcı ebedi hayatın olduğu yer ahiret olduğu için , dünyayı imtihan yeri ve geçici bir yer olarak görmeliyiz , mükemmellik ve kusursuzluk ebedi hayattadır. Bu dünyada mükemmeli veya kusursuzluğu yani hep iyi hep güzel hep sağlıklı hep ferahlık hep huzurlu hep mutlu hep sevinçli olmayı beklememeliyiz burası dünya çünkü, hem de  imtihan dünyası. Her şey çift yaratılmış. Ahmet Hoca günahın, yüce dağlardan aşkın Bazen huzurda hayran, bak masivada8 şaşkın Bazen gafletle kaçkın, bir dem zikirle taşkın Akgülü dikeniyle,… Read more »

İslamsız insan hakkı, huzur emniyet olmaz
Her takdire itiraz, bu memnuniyet olmaz
Fıtrat uygun halk oldu, bozuk tıyniyet olmaz
Sonradan saptırılır, kahrın çekeniyle sev!..

TEŞEKKÜRÜM SANADIR…

Arı ilham almasa, çiçek çiçek  gezer mi
Kuru bir ot parçası, bizsiz süte döner mi
En kıymetli kumaşlar, böcekten di ipekti
Ben diye kibirlenen, bir parça dölden di…

Gül ve diken; hep tecelli, ayrı mı sanılır
Farklı bir sınavdır, neden böyle şaşılır
Kalp gözün açarsan, Zuhurata dalınır
Yalçın; yalnız Allah için, sevilir ve salınır

Üstad Ahmet Akgül, Gül’de diken görmedim
Hak Hakimi olsun, başka gayen sezmedim
Bir ömür Adil Düzen, amacıyla terledin
Teşekkürüm sanadır, Rabbime şükr edenim…

AŞIK ANLAR TABİKİ…

Sevmek; sadece övmek demek değil
Dövmek de, kırıp dökmek için  değil 
Aşık anlar tabiki, Maşukunu tanıyor
Maksatı rıza olan; övüp-döven’e eğil…

KUŞATILMIŞ ETRAFIMIZ!

Milli Çözümle yol, yürüdüm diye
Tavır takındılar, aldılar cephe
Kapadılar; tüm, kapıları üstüme
Baktılar hep, kibir gözlüğüyle..

Çok yetenek, olduğu halde
Yanaşmadılar, değerlendirmeye
Bu zamanda, doğru söz söyleyene
Gelme diyorlar, engel olma işimize..

Yakın uzak akraba, dalmış dünyaya
Kurtuluşu arar olmuşlar, stokçulukta
Bu kadar bağlanılır mı, fani olana
Hazırlıklı olmak lazım, sonsuz hayata..

Sözün özü, ben buyum
Değişmez çok şükür, huyum
Helaldir, aşım ve suyum
Dünya karşı olsada, budur yolum..

“Ve unutmayınız ki, muhabbetin ardından her zaman imtihan gelir. Eğer ‘çok seviyoruz’ diyorsanız, peşi sıra gelecek imtihanlara hazır olacaksınız. Şimdi söyleyin bakalım, bugüne kadar ve bugünden sonra ‘Habibin (Sevgilinin) diyarından gelen her şey mahbuptur! (sevimlidir…)’ diyenler buradalar mı?” buyurup güldüler. Tüm kardeşimiz başparmaklarını havaya kaldırarak: “Buradayız Aziz Hocam!” diye bağırdılar. Erbakan Hocamız çok mutlu oldular ve mübarek ellerini kalplerine götürüp herkesi muhabbetle selamladılar.” 25.02.2022 Makam ziyareti ve Erbakan Hocamızın Nasihatlerinden alıntıdır.
Bir şeyi kuru kuruya seviyorum demek sevgi değildir. Sevmek bedel ödemektir, sevdiğin kişi için ne kadar bir bedel ödemeyi göze alıyorsan o kişiyi o kadar seviyorsundur.
Peygamber Efendimize gelen bir sahabi efendimiz ” Ya Resullah Seni çok seviyorum” diyor. Peygamber Efendimiz “Sen ne dediğinin farkındamısın?”deyince, bu üç defa daha tekrarlanıyor ve Peygamber Efendimizde sonun “seni seviyorum Ya Resullah” diyen sahabesine “o zaman başına gelecek musibet ve belalara hazır ol.” diyordu.
Seviyorum demek bir iddiadır ve İSPAT gereklidir ve bununda bir bedeli vardır.

Picture of Hasan ÇELİK

Hasan ÇELİK

YORUMLAR

Son Yorumlar
14
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...