YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
68d7bc7ef3943
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 7 6 0
Bugün : 10303
Dün : 45082
Bu ay : 1188287
Geçen ay : 1415082
Toplam : 42864659
IP'niz : 216.73.216.88

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

Sözcü Yazarı
Naim Babüroğlu’nun Haklı Tespitleri
ASILSIZ VE ALÂKASIZ TAHRİFLERİ

  1. BBC / 09 Ocak 2025
4.8 20 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Abone ol
Bildir
16 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Türk Silahlı Kuvvetlerine mensup veya ordumuzdan emekli olmuş bir askerin, Milli bir karaktere ve milli bilince sahip olmasının en temel şartı; İslamla barışık olması,orduyu bizzat bağrından çıkaran bu milletin, inancına karşı en azından saygılı olmasıdır.
Kaldı ki İslam’ı bütün yönleriyle anlayamayan bir zihin yapısı, ne dünyayı, ne dünyadaki hızla gelişen olayları ve bu gelişmelere karşı alınacak köklü tedbirler ve yöntemleri asla hakkıyla okuyamayacak ve anlayamayacaktır.
Üstadımız Ahmet Hocamızın ifadesiyle
“bu Solak takımı” ;
Müspet İlimden, Akl’i Selimden, Tarihi Birikimden, Vicdani Kanaatten, Evrensel Hukuktan ve Kur’anı Kerim’in temel ölçülerinden habersiz kaldığı müddetçe, siyonist ceryanın etkisi altında kalmaktan da asla kurtulamayacaktır.

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Aynen Firavun ekibinin ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı (ve gafil tavrı) gibi ki; Allah’ın ayetlerini inkâr ettiler de, Allah da onları günahlarından dolayı (kahrıyla) yakalayıverdi. Şüphesiz, Allah, en büyük kuvvet sahibidir, (acı ve alçaltıcı bir akıbetle) sonuçlandırması pek şiddetlidir.
(Enfal suresi 52)

Doğruyu yanlışlarla harmanlayıp milletimizin kafasında geri dönülmez düşmanlıklar oluşturmada çok mahirler. Ümmet olma şuurunu milletimizin gönlünden çıkarmak için bu tür manipülasyonlar yapıyorlar. İslam’a ve Ümmet olma şuuruna karşı içlerindeki düşmanlıkları bir şekilde kusuyorlar. Makalede de belirtildiği gibi; 23 haçlı seferini kim düzenledi? Aynı şuna benziyor; hayvan hakları savunucuları, İspanya’da boğaları festival ve spor olsun diye canlı canlı boğazlarlarken bu duruma seslerini çıkarmazlar. Ama ülkemizdeki veya Müslüman ülkelerdeki bazı münferit olumsuzlukları abartarak anlatırlar ki; Müslümanları medeni olmama ile sınıflandırmak için. Zaten bu tür söz ve davranışlar aslında bilinçli bir planın yansımasıdır. Yönetimlerin sürekli kendi ellerinde olması için zaman zaman kılık değiştiriyorlar. Ve halkı yönetimde olmasını istedikleri gruba-partiye yönlendirerek emperyal çarklarının dönmesini sağlıyorlar.

Âl-i İmran 11
Tıpkı Firavun ailesinin (zulüm ve küfür yönetiminin) ve onlardan öncekilerin gidiş tarzı gibi (olanların akıbeti de aynıdır). Onlar da ayetlerimizi yalanlamışlardı, böylece Allah, günahları nedeniyle onları (kahrıyla) yakalamıştı. Allah, (cezayla) sonuçlandırması pek şiddetli olandır.

https://www.mealikerim.com/3/ali-imran/11

Bu Sözcü takımının;  tarihte ilk defa, deha çapında bir feraset ve cesaretle Mason Localarını resmen ve fiilen kapatan Mustafa Kemal’e sahip çıkmaları da sadece istismar amaçlıdır, kendilerini ve kinlerini saklama kasıtlıdır. Çünkü, Aziz Atatürk’ü adım adım zehirleterek ölümüne yol açanlar da… Mustafa Kemal’e yönelik İzmir Suikastı’na karıştıkları için yurt dışına kaçan… Ama Ata’nın şüpheli ölümünden sonra yine şaibeli şekilde Onun makamına oturtulan İnönü marifetiyle tekrar Türkiye’ye çağrılıp en etkin ve yetkin konumlara taşınan bu Mason ve dönme hainlerin aleyhine şu SÖZCÜ zırvacılarının bir kelime ettiklerini hatırlayamazsınız…

Maalesef bu Sözcü ve Solcu takımının, Osmanlı düşmanlıkları da, aslında İslam gıcıklığının dolaylı bir tezahürü (dışavurumu) olmaktaydı. Keşke bunlar bazı tutarlı Batılılar kadar net ve mert davransalardı…

Nutuk’un 1927 tarihli baskısında beyan ettiğine göre Mustafa Kemal Paşa şu itirafta bulunmuşlardır:

“Samsun’a gitme haberini alan İngilizler, beni ve 36 vatanperveri ortadan kaldırmak üzere, Bandırma Gemisi’ni top atışıyla batırmak üzere bir suikast hazırlığını öğrenen Sultan Vahdettin, damadı vesilesiyle Rauf Orbay’a bilgi ulaştırmış ve muhtemel bir suikasttan bizleri kurtarmıştır. Bu ihbar üzerine mecburen kıyıya yakın yol almak zorunda kalınmış ve 2 gün sürecek yolculuk 3 günde tamamlanmıştır.”

Keskin feraset, keramete nal toplatırmış!..
Feraset: Hak ile batılı, iyi ile kötüyü, faydalıyla zararlıyı, güzel ile çirkini, doğru ile yanlışı, adil olan ile zulmü ayırt etmek fark edebilme kabiliyetidir.. Feraset sahibi olmayanlar, insanları ve hadiseleri, doğru tartamaz doğru tanıyamaz ve doğru değerlendiremezler. Ferasetsizliğin sebebi de kalp körlüğüdür. Kalp ise hırs, haset, hıyanet, riya kibir, haram, hile,hırsızlık, gaflet, cehalet ve şehvet gibi günahlar yüzünden kirlenmekte ve körelmektedir.

MUTAFFİFİN SURESİ 14. VE 15. AYETLER
Hayır ve asla! Gerçek şu ki, onların işleyip kazandıkları (kötülükler nedeniyle) kalpleri üzerinde (günahlar) pas bağlamış (ve ruhları kararmış)tır.

Hayır, doğrusu bunlar o günde (mahşerde ve ahirette) Rableri (olan Allah’ın tecellisini görmek)den perdelenip mahcup bulunacaklardır. (Günah kirleriyle gözleri ve gönülleri perdelenip körlendiğinden, onlar Cemâlullah’tan mahrum kalacaklardır.)
Bak: Rabbani Yaklaşım ve Anlayışımızla Yüce Kur’an’ın Manası ve Mesajı
Hazırlayan: Abdullah Akgül, Ezher Üniversitesi Mezunu
Yorumlayan: Üstat Ahmet Akgül -www.mealikerim.com

İşte Milli Çözüm farkı!.. Yüksek ferasetle doğruların arasına gizlenmiş yanlışı farkedebilme kabiliyetinin yüksekliğinden bunu ancak Hidayeti Feraseti kararmamış , kalp gözü körelmemiş, ferasetli olmanın verdiği bir nimetle, ASRIMIZA VE KUR’AN’A TERCÜMAN OLMAKTADIR. Ferasetsiz , basiretsiz kimselerden, örnek ve yüksek ve yüksek kabiliyetli rehber ve bilge şahsiyetler çıkamazdı zaten. İşte Milli Çözüm İşte Yüksek Feraset İşte Lider İşte Bilge ve Yiğit Şahsiyet Örnekliği… Yakın bir gelecekte Milli Çözüm’e inanmış bir Cumhurbaşkanını Milli Bir Mutabakatla başa getirileceği günlere adım adım ilerlerken, böylesi makalelerle ve yayınlarla da, MİLLİ ÇÖZÜM’E İNANMIŞ O CUMHURBAŞKANINI kimin olmasını gerektirdiğini de anlıyor ve kavrıyoruz.

Sayın Naim Babüroğlu’nun ülkemizi ve bölgemizi yakından ilgilendiren doğru saptama ve uyarılarından dolayı tebrik ediyoruz. Ancak gizli ve dolaylı İslam’ı gericilik gibi görmesi yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkenin mensubu olmasına rağmen acaba kasıtlı mıydı? Yahut bi takım doğruları söylemekle birlikte malum çevrelere yaranma hesaplarımı gütmekteydi. Yüzyıllardır İslamın sancaktarlığını yapan Kahraman Ordumuzun da mensubu olan birinin bu Atatürk istismarcısı Sözcü’lerle aynı safta olması da düşündürücüydü. Evet bi takım gerçekleri Babüroğlu söylüyordu. Ama bozuk saat bile günde iki kez doğru vakti gösteriyordu..!

FERASET EHLİ OLMAK!

Ülkemizde, bölgemizde ve yeryüzünde ki olaylara Kur’an dürbünü ve Milli Çözüm gözlüğü ile bakmadan gelişmeleri, hileleri tuzakları ve sinsi planları doğru yorumlayabilmek bir yana dursun anlayabilmek bile mümkün değildir.
Halkımızı kutuplaştıran işbirlikçi ve uşak ruhlu şahıslar, zıt kutuplar gibi görünselerde aynı amaca hizmet etmektedirler.
Milli Çözüm’ün zıt kutuplar arasında köprü vazifesi görmesi ve tarihi hizmetlerini anlayabilmek için feraset ehli olmak lazım.
Bu şerefe nail olamayanlar çok yakında bütün dünya ile birlikte Milli Çözüm’ün haklılığına şahit olacaklardır.

Milli Çözüm dergisi Atatürkçülere gerçek Atatürkçülük nasıl olmalı, solculara gerçek solculuğu, milliyetçilere milliyetçiliğin gerçek tanımını, İslamcı geçinen tarikat ve cemaatlere tarikat ve cemaatlerin asıl yapmaları gerekeni, Alevilere ise gerçek Aleviliğin nasıl olması gerektiğini anlatarak, bütün bu kesimlere ülkenin birlik ve bütünlüğü için ne yapmaları ve nasıl çalışmalarını anlatmıştır, olumsuz yönlerini göstererek törpülemiş olumluya evirmiştir.
Toplumdaki iki yüzlü münafıkların, din düşmanlarının ve din istismarcısı yobazların aynı merkezler tarafından yönlendirildiğiini itiraza mahal kalmayacak şekilde ortaya koymuştur. Kemalistler ile Atatürk karşıtlarının aynı localar tarafından beslendiğini ve desteklendiğiini tüm belgeleri ile herkesin gözüne sokmuş ve bunun gibi zahiren birbirine karşıtmış gibi gözüken ama aslında hepsinin aynı karanlık mahfiller tarafından idare edilip yönlendirildiğini ortaya koymuştur.
Asıl önemli yaptığı vazifesi ise birbirine karşılık olan kutupların arasına köprü olmuştur, senelerce birbirini görünce bir kaşık suda boğacak olan kesimlerin arasındaki uç noktalarını törpülemiş ve birbirlerini anlamaya ve memleketimiz için asgari doğrularda buluşturmuştur, iki tarafın içinde bulunan münafıkları teşrif etmiştir.

“Bu SÖZCÜ ve SOLAK takımı da en az Cumhur İttifakı kadar AB sevdalısıydı. Aslında Haçlı zihniyetinin postmodern temsilcisi olan AB’ye giriş tavizlerine karşı bu Sözcü ve Solak takımının bir kelime olsun karşı çıkmalarına rastlayamazsınız. Hatta Siyonist İsrail’in ve tüm Haçlı Batı’ya yön veren Yahudi Lobilerinin, içimizdeki yerli uşakları ve ajanları olan MASON LOCALARININ, LIONS ve ROTARY uşaklarının da, gönüllü ve sürekli alkışlayıcıları bunlardır.”

İstanbul Üniversitesi eski Rektörü Kemal Alemdaroğlu’na:
“Başörtüsü bahanesiyle AKP’ye saldırıp durmanız, aslında halkımızı ürkütüp onların kucağına atmaktadır. Zatıâliniz aynı zamanda Masonik LIONS Kulüpleri bölge başkanısınız. Sizden önceki İstanbul LIONS başkanları arasında AKP’nin İstanbul Teşkilatı kurucu üyeleri de bulunmaktadır. Yani AKP’nin gizli beyin takımı ile sizler, aslında aynı safta ve aynı odakların hizmetkârlığındasınız!..” diye çıkışınca şaşırıp kalmışlardı. Hatta bazı emekli Generaller “Hocam, gözümüzü açtınız!” diyerek bize sarılmışlardı…

Bütün bunları ve olaylarla ilgili en doğru soruları soracak, gündeme taşıyacak cesarette ve ciddiyete insanlarımız, yorumcularımız bile kalmamışken Milli Çözüm’ün ne kadar önemli misyon ve vizyon üstlendiğini ve bu sayede birçok vatan perverin cesaret bulup gerçekleri sezip dile getirmeye başladığı gerçeğini de unutmamak gerekirdi. Ve aynı zamanda İslam’a insanlığa eşsiz ve ne büyük hizmetler sunduğunu unutmamak ve sorumluluklarımızı kuşanmak yönünde ciddiyetimizi ve gayretimizi artırmamız lazımdı. Aksi halde İslam’a insanlığa ne kadar pahalıya mal olacağını unutmamak lazımdı.  

Otoimmün hastalık; vücudu yabancı madde ve mikropların zarar verici etkilerinden koruyan doğal savunma sisteminin dost düşman ayrımını yapmayıp kendi sağlıklı hücrelerine saldırmasıdır.
Sinsi İSLAM karşıtlığı olan Şeytanız sözcüsü solak takımı, tıpkı otoimmün hastalıklarda olduğu gibi, dost düşman ayrımı yapmamakta, her fırsatta İslam’a ve Müslümanlara saldırmaktadırlar.

Dost düşman ayrımı yapmayıp, her fırsatta İslam’a ve Müslümanlara saldıran Şeytanın sözcüsü solaklar, çözümün değil, problemin birer parçası olmaktadırlar!
Siyonist İsrail’in ve tüm Haçlı Batı’ya yön veren Yahudi Lobilerinin, içimizdeki yerli uşakları ve ajanları olan MASON LOCALARININ, LIONS ve ROTARY uşaklarının da, gönüllü ve sürekli alkışlayıcıları sinsi ve gizli İslam gıcıklığı olan SÖZCÜ ve SOLAK takımıdır.
Bunlar bazı tutarlı Batılılar kadar bile net ve mert davranmamaktadırlar.

Müslüman Türklerin ve Anadolu Ülkesinin asıl ve açık düşmanları Barbar Batılılar ve Siyonist odaklardır!
23 HAÇLI Seferi’ni tertipleyenler Barbar Batılılar ve Siyonist odaklardır…
Biz, Şanlı Kurtuluş Savaşı’mızı da Barbar Batılılara ve Siyonist odaklara karşı yapmışızdır…
Erbakan’ın kararlılığıyla başlayıp başardığımız 1974 Kıbrıs Harekatı’mızda da… PKK kılıflı Amerika’yla savaşlarımızda da… Hep bu Haçlılar ve Siyonist Yahudi odaklar karşımıza çıkmışlardır.
Bugün, Türkiye’yi güya AB’ye sokma tuzağıyla bize dayatılan sözde Çözüm Süreçleri de aynı HAÇLI EMPERYALİST ve SİYONİST tezgâhın bir parçasıdır.

Müslüman Türklerin ve Anadolu Ülkesinin asıl ve açık düşmanları bu kadar açıkken…
Her fırsatta, şu işbirlikçi AKP’nin talan ve tahribatları bahanesiyle sürekli İSLAM’a sataşan ve bizi millet yapan ve tarihler boyunca ayakta tutan manevi mayamıza kin kusan bu Şeytanın SÖZCÜ’leri, aslında bu tavırlarının, toplumu ürküterek Cumhur İttifakı’nın tuzağına ittiğini bilmiyor olamazlardı.

Mason Localarını resmen ve fiilen kapatan Mustafa Kemal’e sahip çıkmaları da sadece istismar amaçlıdır, kendilerini ve kinlerini saklama kasıtlıdır.
Çünkü, Aziz Atatürk’ü adım adım zehirleterek ölümüne yol açanlar da… Mustafa Kemal’e yönelik İzmir Suikastı’na karıştıkları için yurt dışına kaçan… Ama Ata’nın şüpheli ölümünden sonra yine şaibeli şekilde Onun makamına oturtulan İnönü marifetiyle tekrar Türkiye’ye çağrılıp en etkin ve yetkin konumlara taşınan bu Mason ve dönme hainlerin aleyhine şu SÖZCÜ zırvacılarının bir kelime ettiklerini hatırlayamazsınız…

Aziz Erbakan Hocamızdan öğrenmiştik: “Doğrunun en tehlikeli olanı, yanlışa en yakın olandır!” Ülkemiz içinde bir sürü ekip, Ahmet Hocamızın deyimiyle, “doğrularla yanlışları harmanlayıp” hareket ediyor. Böylece doğru bir şey söyler gibi yapıp doğrudan, yanlışlıklara doğru tavır takınıyor. Bu şerli ekibin özleri aynı olmakla birlikte konumları her zaman aynı paralelde olmayabiliyor. Yani: Bir kişi dinle, diyanetle ilgili konular hakkında çok doğru tespitler yaparken, devamla araya bir sürü nifak tanesi katıp insanları doğru yoldan saptırabiliyor. Aynı zamanda yine bir kişi Vatan, Bayrak gibi hepimiz için en önemli! sayılan meselelerde ufuk açıcı tespitler yaparken, aynı zamanda bu milleti millet yapan ana mayaya yani dini ve manevi değerlere doğrudan saldırı yaparak insanların beyninin bulanmasına sebep olabiliyor. Esasında aynı takımının oyuncusu olan bu zevatlar için Ahmet Hocamız; “Biri din istismarcısı, öbürü Devrim ve Kemalizm simsarı” ifadesini kullanarak anlamak isteyenlere en net tarifini sunuyordu. Biz ise çok şükür Milli Çözüm sayesinde hem sahtekar simsarların hem de din istismarcısı alçakların her seferinde farkına varıyorduk.

Müslüman Türklerin ve Anadolu Ülkesinin asıl ve açık düşmanları Barbar Batılılardır ve tam 23 HAÇLI Seferi’ni tertipleyenler de onlar ve Siyonist odaklardır. Biz, Şanlı Kurtuluş Savaşı’mızı da bunlara karşı yapmışızdır. Erbakan’ın kararlılığıyla başlayıp başardığımız 1974 Kıbrıs Harekâtı’mızda da, PKK kılıflı Amerika’yla savaşlarımızda da, hep bu Haçlılar ve Siyonist Yahudi odaklar karşımıza çıkmışlardır.

bu tarihi gerçekleri bize açıklayan hocamıza şükranlarımı arz ediyorum

Asla inkâr edilemeyecek tarihi gerçek; Müslüman Türklerin ve Anadolu Ülkesinin asıl ve açık düşmanları, Barbar Batılılardır ve tam 23 HAÇLI Seferi’ni tertipleyenler de onlar ve Siyonist odaklardır.

Biz, Şanlı Kurtuluş Savaşı’mızı da bunlara karşı yapmışızdır.

Erbakan’ın kararlılığıyla başlayıp başardığımız 1974 Kıbrıs Harekâtı’mızda da, PKK kılıflı Amerika’yla savaşlarımızda da, hep bu Haçlılar ve Siyonist Yahudi odaklar karşımıza çıkmışlardır.

.

Bugün, Türkiye’yi güya AB’ye sokma tuzağıyla bize dayatılan sözde Çözüm Süreçleri, HAÇLI EMPERYALİST ve SİYONİST tezgâhın bir parçasıdır.

Şimdi, her fırsatta, şu işbirlikçi AKP’nin talan ve tahribatları bahanesiyle sürekli İSLAM’a sataşan ve bizi millet yapan ve tarihler boyunca ayakta tutan manevi mayamıza kin kusan bu Şeytanın SÖZCÜ’leri, aslında bu tavırlarının, toplumu ürküterek Cumhur İttifakı’nın tuzağına ittiğini bilmiyor olamazlardı.

Çünkü bu SÖZCÜ ve SOLAK takımı da en az Cumhur İttifakı kadar AB sevdalısıydı. Aslında Haçlı zihniyetinin postmodern temsilcisi olan AB’ye giriş tavizlerine karşı bu Sözcü ve Solak takımının bir kelime olsun karşı çıkmalarına rastlayamazsınız.

Hatta Siyonist İsrail’in ve tüm Haçlı Batı’ya yön veren Yahudi Lobilerinin, içimizdeki yerli uşakları ve ajanları olan MASON LOCALARININ, LIONS ve ROTARY uşaklarının da, gönüllü ve sürekli alkışlayıcıları bunlardır.

.

Bu Sözcü takımının; tarihte ilk defa, deha çapında bir feraset ve cesaretle Mason Localarını resmen ve fiilen kapatan Mustafa Kemal’e sahip çıkmaları da sadece istismar amaçlıdır, kendilerini ve kinlerini saklama kasıtlıdır. Çünkü, Aziz Atatürk’ü adım adım zehirleterek ölümüne yol açanlar da… Mustafa Kemal’e yönelik İzmir Suikastı’na karıştıkları için yurt dışına kaçan… Ama Ata’nın şüpheli ölümünden sonra yine şaibeli şekilde Onun makamına oturtulan İnönü marifetiyle tekrar Türkiye’ye çağrılıp en etkin ve yetkin konumlara taşınan bu Mason ve dönme hainlerin aleyhine şu SÖZCÜ zırvacılarının bir kelime ettiklerini hatırlayamazsınız…

Picture of Ahmet AKGÜL

Ahmet AKGÜL

AHMET AKGÜL KİMDİR?

INTRODUCTION OF USTADH AHMET AKGÜL

رسالة تعريفية لمعلمنا أحمد أكجول

قبل مؤتمر النظام العادل في جامعة قيرغيزستان أراباييف، والذي حضرناه، قدم أحد المحاضرين أستاذنا أحمد أكجول على النحو التالي: أحمد أكجول موجود في تركيا؛ إنه عالم ومثقف نادر جدًا يجمع بين المبادئ الإسلامية والمتطلبات الإنسانية، وفكر أتاتورك في التغيير والقومية الإيجابية والتوازن الاجتماعي. ألف حوالي 100 كتاب، بعضها في 3 مجلدات، وجميعها أعمال فريدة وأصيلة. 10 من الكتب؛ تمت ترجمته إلى الإنجليزية والروسية واليابانية والفارسية والفرنسية والعربية. البروفيسور الراحل، أحد رؤساء وزراء تركيا الأسطوريين. دكتور. ويعتبر من أكثر الطلاب المميزين وأتباع نجم الدين أربكان.
لقد حضر المؤتمرات العلمية في جميع أنحاء تركيا وأوروبا والجغرافيا الإسلامية منذ ما يقرب من 40 عامًا. إنه رجل حكيم تنبأ وشرح التطورات المهمة في تركيا ومنطقته والعالم قبل عقود، وتعرض للعديد من المشاكل والهجمات لهذا السبب، لكنه كان دائما على حق في النهاية. وهو رئيس تحرير مجلة الحل الوطني، التي يتابعها عن كثب كبار البيروقراطيين العسكريين والمدنيين، وأساتذة الجامعات، والكتاب والمعلقين المهمين، ومسؤولي الدولة في تركيا. ضد الأنظمة الرأسمالية والاشتراكية والليبرالية في العالم؛ فهو يحتوي على الجوانب الجيدة والمفيدة لجميعها، لكنه يترك الجوانب السيئة والضارة؛ سيدنا، الذي أعد ودافع عن برامج النظام العادل الأصلية القائمة على العقل والعلم والتاريخ والضمير والقرآن، يبلغ من العمر 74 عامًا وأب لخمسة أطفال. لا يتقاضى إتاوات أبدًا عن أي من كتبه أو مجلاته أو مقالاته أو مؤتمراته، ويعيش حياة متواضعة بعيدًا عن الترف والراحة، ويغطي نفقات كل ذلك بحوالي 40 من الرفاق المتطوعين والمخلصين في سبيل الله. المعلم الذي يدافع عن "حرمة التبشير بالعلم" وبالتالي لا يدين بالشكر لأي مركز أو حكومة. باستثناء ما يقرب من 105 من أعمال أستاذنا، حتى الأحزاب والحكومات تظل غير مبالية؛ الدين والأخلاق في المرحلة الابتدائية: 4-5، المرحلة المتوسطة: 1-2-3، المرحلة الثانوية: 1-2-3-4 والجامعة: 1-2-3، وفقاً للحقائق العلمية وجوهر الإسلام. ولكن بغض النظر عن أي طائفة، فقد أعد كتب العلم. خلال أحاديثهم المميزة جداً، كتلاميذه ومتابعيه المخلصين: "كيف أعددتم هذه (100) كتاباً يزيد عن مائة، كيف رتبتم وقتكم؟" أجاب أستاذنا أحمد أكجول على أسئلتنا كالتالي، ليكون قدوة وتشجيعًا لنا:



1- منذ ما يقرب من 60 عامًا، باستثناء الأمراض الخطيرة والصعوبات الكبيرة؛ ولم أؤجل عمل اليوم إلى الغد، كما أنني لم أحاول تأجيل عمل الصباح إلى الظهر أو عمل الظهر إلى المساء. لأنه لا ينبغي لي أن أضيع رأس مال حياتي المحدود في مساعي فارغة ومجانية يسميها القرآن الإلغاء ويحرمها

 

2- حتى لو كان شخصًا لديه معرفة وخبرة في موضوع ما، حتى لو كان أصغر منا كثيرًا... حتى لو كان شخصًا عاديًا وبسيطًا، فأنا لا أشعر بالإهانة أبدًا عند الاستماع إليه أو تعلم شيء ما، لأن أكبر عائق أمام التعلم والحصول على العلم هو الكبرياء والكبر

-3ما حصلنا عليه؛ حاولت أن أقرأ وأفهم كتابات وكتب الجميع، محليًا أو أجنبيًا، يساريًا أو يمينيًا، أعرفه أو لا أعرفه، أحبه أو أكرهه.
4- كنت أسجل المعلومات التي تعلمتها وأجد أهميتها منها أو مما سمعته في البرامج والمؤتمرات التليفزيونية، ولم أتردد قط في كتابتها ونقلها بذكر أصحابها
5- من خلال الوقوع في الرغبات والاعتراضات التعسفية من أقرب أقاربي ورفاقي وأعضاء الحزب وذوي المناصب ذات النفوذ والكفاءة... أو من منطلق حرصي على راحتي ومصالحي الشخصية، لم أخفي أبدًا الحقيقة التي قالها لي يجدها العقل والضمير نافعة ومفيدة، ولم أصعب فهمها بتغليفها بأغلفة مختلفة
6- كل الأشخاص الذين التقينا بهم في أي مناسبة وأصبحنا قريبين بما يكفي لتناول كوب من الشاي أو السفر لمدة ساعة على متن الطائرة؛ حاولت مساعدتهم على اكتساب وزيادة وعيهم الأخلاقي والضميري وكرامتهم، وخاصة سلامهم الروحي والعالمي. بمعنى آخر، كنت أهدف إلى أن أكون مفيداً له، وليس أن أستفيد من منصبه وفرصه ومجاملاته.
7- ولعل ذلك يعتبر ثمرة ومعجزة للأهداف والجهود المخلصة... وطبعا بفضل الله تعالى وفضله لا بد من قراءة كتاب ما يقارب 700 صفحة بسرعة في ساعة أو ساعتين. وتهنئة هذا الكتاب وانتقاده عمدا، والحمد لله أن إنتاج ملاحظات من 10 صفحات أصبح أسهل بالنسبة لنا.
أطيب التحيات…

YORUMLAR

Son Yorumlar
16
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...