YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
68d7bc0f037cb
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 7 6 0
Bugün : 10109
Dün : 45082
Bu ay : 1188093
Geçen ay : 1415082
Toplam : 42864465
IP'niz : 216.73.216.88

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

TRT 1’e Göre:
TÜRKİYE BAĞIMSIZ ÜLKE Mİ,
YOKSA ÖZERK BÖLGE Mİ SAYILMAKTAYDI?

  1. Milli Gazete / 15 Ocak 2025
  2. Haber7 / 08 Aralık 2024
3 2 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Abone ol
Bildir
13 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

“Bu Taklitçilerin Eline Değil Devlet, Bir Leblebici Dükkanı Bile Emanet Edilemez”

Prof. Dr. Necmettin Erbakan

İsrail çıbanını deşmek bizim sadece birkaç saatimizi alırdı… Ülkemizin başında hep bu işbirlikçiler kalacak sananlar aldanmaktaydı!
Biz Kitapta (Levh-i Mahfuz’da -kader programında-, olacakları önceden bildiğimizden) İsrailoğullarına şu hükmü verip (kararlaştırdık): “Muhakkak siz yer(yüzün)de iki defa (çok yaygın ve azgın bir fesatlıkla) bozgunculuk çıkaracaksınız ve muhakkak büyük bir kibirleniş-yükselişle böbürlenip şımaracaksınız. (Ekonomik, askeri ve siyasi gücü ele geçirecek ve bölgeye hükümran olacaksınız. Ne var ki bununla şımaracak; haksızlığa ve ahlâksızlığa başlayacaksınız.)
Nitekim (bunlardan) ilk vaid (birinci azgınlığınızı cezalandırma vakti) geldiği zaman güç ve şiddet sahibi kullarımızı (İslam kaynaklarında Buhtunnasr, Batılılarca Nabukadnezar denen komutanı ve ordularını) üzerinize gönderdik de sizi evlerin aralarına kadar girip araştırıp (buldular, yurtlarınızı ve zulüm saltanatlarınızı yıktılar). Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü (ve tarihte aynen gerçekleşmiş bulunmaktaydı.)
Sonra size tekrar “güç ve kuvvet sağlayıp onların (insanların) üzerine geri döndürmüş olacağız”, size mallar ve çocuklarla destek çıkacağız, (karşılıksız dolarla ve masonik organizasyonlarla Siyonist sömürü saltanatını kuracaksınız) ve sizin cemaat ve teşkilatınızı da (etkinleştirip) çoğaltacağız. (Örneğin, BM ve NATO gibi kuruluşları güdümünüze alıp söz sahibi olacak ve kötü amaçlarınız için kullanmaya kalkışacaksınız!..)
İşte (böyle bir durumda) şayet iyilik (ve adalet) ederseniz, kendi nefsinize (ve menfaatinize) iyilik olacaktır. Yok, eğer kötülük (ve zulüm) ederseniz, o da kendi aleyhinize (sonuçlar doğuracaktır. Ama siz maalesef yine zulüm ve kötülük yoluna sapacak, elinizdeki ve emrinizdeki imkân ve iktidarları Siyonist hayallerinizi ve şeytani niyetinizi gerçekleştirmek için korkunç bir haksızlık ve ahlâksızlık yolunda kullanacaksınız. Dünya’yı savaş ve soygun alanına çevirecek ve insanları birbirine kırdıracaksınız.) Arkasından bu sonuncu (sapkınlık ve şımarıklığınızı cezalandırma) zamanı gelince, (size öyle Mü’min ve Mücahit kullarımızı göndereceğiz ki) yüzlerinizi kötüleştirsinler (servet ve saltanatınızı yıkıp sizi dize getirsinler, yüzlerinizi yere sürdürsünler) ve ilk kez girdikleri (Buhtunnasr veya Hz. Ömer döneminde Kudüs’ü fethettikleri) gibi tekrar yine Mescid’i (Aksa’ya) girsinler ve ele geçirdikleri (hainleri, katilleri ve mel’ânet merkezleri)ni mahvu perişan etsinler. (Böylece Siyonist saltanatınıza son versinler ve İsrail denen beşeriyet bünyesindeki kanser urunu kesip temizlesinler. Ey Beni İsrail, bu Allah’ın va’adi ve tehdididir ki, mutlaka yaşayacaksınız!)
İsra suresi 4,5,6,7

Tekrar soruyoruz; bağımsız bir devlet olan Türkiye’nin  “Özerkliğinden ve otonomisinden”   bahseden bu şahıs, özerklik ve otonomi kavramlarını bilmeyecek kadar cahil takımından mıydı?

Yoksa ülkemizi; Siyonizm’in Tek Dünya Hâkimiyeti içerisinde ve bu ırkçı emperyalizmin güdümünde  “Özerk ve otonom”   bir bölge gibi gösterme amacı ve çabasıyla mı görevli kılınmışlardı?

Şayet bilinçsizce ve istemeden bu sözler kullanılmışsa, hemen milletimizden özür dilemeleri ve artık sözlerine dikkat etmeleri lazımdı. Ve merak ediyoruz, acaba RTÜK ne işe yarardı ve bu pervasız ve patavatsız tavırlara nasıl fırsat sağlanırdı?!…

(Öyle ki bu taşların her biri) Rabbinin katında haddini aşıp ölçüyü taşıran (sapkınlar, ahlâksızlar, Firavun ve Nemrutlar ve onların zulmüne fetva veren çağdaş Bel’am ve Münafıklar için) ‘herkese ayrı ayrı (ve isim isim)’ işaretlenip damgalanmış (kahredici mucize mermiler şeklindedir)[Not: Bu ayette geçen “her bir şahsa ait olmak üzere işaretlenmiş taş mermiler” ifadesi yüksek teknoloji eseri ve belirlenmiş hedefine kilitli “akıllı silahların” varlığına ve ileride yaygınlaşacağına da işarettir.]Zâriât suresi 34 

ZAFER İNANANLARINDIR VE ZAFER YAKINDIR!

Neredeyse çeyrek asırdır Siyonistlerden aldıkları talimatlarla BOP Projesi ve Haim Nahum Doktrinin uygulamacılığını yapan AKP Hükümetini ayakta tutmak için muhalefet de aynı odaklar tarafından kullanılmaktadır. Ancak Milli Çözüm’ü kimse atlatamamaktadır! Yaşanılacak büyük hesaplaşmada Kıbrıs’tan Türkleri atma hayallerine kapılacak olan Rumlar, İsrail’in bir kaç saatte tarihin çöplüğüne karıştığını gördükleri zaman, Delik Kubbenin Erbakan Teknolojisi, Milli Çözüm iktidarının cesareti ve Türk Ordusunun kudreti karşısında nasıl aciz olduklarını göreceklerdir!
Ne İsrail’i ne de karşımızda duracak olan Rumlar’ı, Emperyalist ağebeyleri kurtaramayacaklardır çünkü arkalarına bakmadan kaçmak zorunda kalacaklardır!

Ülkeyi yöneten zihniyet, Amerika Avrupa ve israille olan politik ve siyasi ilişklerınde bağımlı halde ise, TRT den bu minvalde konuşmalar ise,halkı kabullenme psikolojisine sevk etme yolu olmakta.

TRT son 20 yılıdır, Akp zihniyeti Yandaş kanallar özel tv’leri gibi yayın yapan bir televizyon kuruluşu olmuş..

TRT’nin Bağımsızlık anlayışı; iktidar in eylem ve soylemlerıne eyımli Bağımlı,

TRT ,gerçek Muhalefet yapan yazar ve siyasi temsılclerının (olumlu) fikir ve düşüncelerine görmezden gelerek, sadece muhaliflerin aleyhındekı haberlerı yayın yapması dikkatlerden kaçmıyor..

Abdullah Gül, Davutoğlun açıklamaları ise,bir kez daha açıkça belli ettiki,( endişelerımızde yanılmadık) , Mevcut iktidarın zihniyetine entegre olmuş,muhalif görunumlu politikacılardır,, amaçları ise iktidar a karşı ciddi bir muhalefet oluşmasın dıye iktidar in ayak izlerınden gıdıyorlar..

Davutoğlu; “Bedenen Ak Parti’den ayrıldım,ama Ruhen Ak partideyim” Açiklaması herşeyi net olarak ifade ediyor..

Saadet partisi yönetemıni;,
Abdullah Gül ve Davutoğlu gibi polıtıkacılarlın ekseninde yöresinde oluşumunda olmaması gerektiğini, haklı gerekçelerle dayanarak her fırsatta yazıp uyaran Milli çözümü acilen dikkate alması gerekiyor..

Saadet partisi yönetimi,Abdullah gül ve Davut oğlu düşüncesı ile ilerlemesi,Erbakan hocamızın Emanetı olan saadet partisi ve Milli Görüş anlayışını bitirmiş olacaklar.!

Sabah namazına kalkabilmek için BİR UYANIK olsun yeterlidir malumunuz. İsterseniz koca bir otel dolusu bir ortamda olunsun eğer ki BİR UYANIK varsa onlarca yüzlerce binlerce insanı o TEK UYANIK hepimizi uyandırır… Elhamdülillah rabbimize sonsuz şükürler ediyoruz ki Günümüzün UYANIK’I Milli Çözüm olduğu makalede hatırlatılan TRT 1 de gündeme gelen büyük yanlışı hatırlatarak hem ilgililerin ayağını denk almalarına ve hem de milyonlarca halkımızın da uyanmasına sorumluluklarını kuşanmasına vesile olmaya çalışılmaktadır.

Kıymetli yazara teşekkürlerimi arzediyorum.

Devletin ve Milletin artık uyanması lazımdır!
Milli Çözüm, aklını ve vicdanını kullanabilenler için soruyor:
TRT 1’e Göre: “Türkiye Bağımsız Ülke mi, Yoksa Özerk Bölge mi Sayılmaktaydı?”

Türkiye Cumhuriyeti’nde, hem de TRT 1 gibi bir devlet TV’sinde ve AKP iktidarı (Cumhur İttifakı) yandaşı bir şahsın kalkıp da “Özerk Türkiye’den ve otonom özelliğinden” bahsetmesi;
Irak Barzanistanı’ndan sonra, Suriye’nin kuzeyinde oluşturulan Rojava Kürdistanı’na ve bu maksatla gündeme taşınan “APO’nun çağrılarıyla barışa ve huzura kavuşma” kılıfı sarılan Yeni Çözüm Arayışı safsatalarına toplumu fikren hazırlama seanslarının başlatılmasıdır.

Murat Yeşiltaş’ın: “Türkiye’nin de özerkliğini ve otonom özelliğini koruması yönünde tedbirler alması gerekecektir.” sözlerinin anlamı “Siyonizm’in Tek Dünya hâkimiyeti içerisinde, Türkiye’nin Özerk bir bölge olduğunu” ifade etmektir.

Murat Yeşiltaş, “Aslında Türkiye; ABD, AB ve NATO’nun güdümünde, iç işlerinde serbest bırakılmış, ama dış işlerinde bu odaklara bağımlı kılınmış bir otonom ve özerk yapıdır!..” demeye mi çalışmaktadır.

Toplumun beyni yıkanmakta ve Türkiye’yi özerk bölgelere ayırmaya çalışan Siyonist-emperyalist odaklara ajanlık yapılmaktaydı.

Murat Yeşiltaş, “Türkiye’yi Konumlandırmak: Jeopolitik Zihniyet ve Türkiye’de Ordu” konulu doktora tezinin sonuç bölümünde:
“Amaç jeo’suz yeni bir politik dilin kurulabileceği ihtimalini gündeme getirmek olmalıdır. En nihayetinde, Türkiye’de “jeopolitiğin ontolojik statüsünü” yerinden etmenin ihtimal dâhilinde olduğunu gündeme getirerek alternatif bir bakışı yerleştirmek mümkündür.” diye yazmaktaydı.

Bakar mısınız, ne kadar da bilimsel(!?) ne kadar da tumturaklı laflar yazılmıştı!

Sahi millet anlamasın diye söylenen ve yazılan bu tumturaklı laflar ne anlama geliyordu?!
Amacın “jeo’suz yeni bir politik dilin kurulabileceği ihtimalini gündeme getirmek olmalıdır.” demenin anlamı; Türkiye’de Jeo’suz yani topraksız, yani vatansız bir anlayışın gündeme getirilmesi gerektiğidir.
“Türkiye’de ‘jeopolitiğin ontolojik statüsünü’ yerinden etmenin ihtimal dâhilinde olduğunu” demenin anlamı ise; Türkiye’nin, Siyonizm’in Tek Dünya Hâkimiyeti içerisinde ve bu ırkçı emperyalizmin güdümünde “Özerk ve otonom” bir bölge olmasını sağlamanın ihtimal dahilinde olduğunu ifade etmektir.

İkinci İsrail olan Kuzey Irak Kürdistanı (Barzanistan’dan) sonra, şimdi Kuzey Suriye Rojava Kürdistanı’nı kurdurup Türkiye’yi, önce kuşatma altına alarak, sonra Güneydoğumuzu da kışkırtıp katarak Büyük İsrail’e hazırlık yapma projesinin ihtimal dahilinde olduğu, halkımızın olup bitenleri anlamaması için vatansız bir politik anlayışın gündeme getirilmesi gerektiği bilimsel(!?) ve tumturaklı laflarla ifade ediliyor.

Aklını ve vicdanını kullanabilenlere duyrulur!

Boyunlarına taktıkları işbirlikçilik yuları ile özgür ve hür bir dünyada olduklarını zanneden kifayetsiz uşak takımının;
Gerçek bağımsızlıktan, İzzet Onur ve Saygınlıktan elbette nasipleri olmayacak, bunları anlayacak idrak, akıl ve ahlaktan da yoksun kalmaları kaçınılmaz olacaktı.

Siyonist Stratejistten Türkiye’ye Dolaylı Uyarı Küstahlığı!

CIA eski Ortadoğu Şefi Graham Fuller, Türkiye ile İsrail arasında son dönemde verilen mesajlara ilişkin dikkat çeken değerlendirmelerde bulunmuşlardı. Fuller, Ankara ile Tel Aviv arasında yaşanabilecek olası bir savaşın İsrail için ‘felaket’ olacağını hatırlatmıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) çok ciddi bir askeri kapasiteye sahip olduğunu dile getiren Fuller, “Türk ordusu, muhtemelen İsrail’in genel askeri kapasitesi açısından bölgede karşılaşabileceği en ciddi rakip.” ifadesini kullanmıştı. Fuller, Türkiye’nin; ordusunun disiplinli yapısıyla, askeri teknolojisiyle ve stratejik derinliğiyle bölgede öne çıktığını vurgulamıştı. Ayrıca, Türkiye’nin jeopolitik konumuyla da hem saldırı hem de savunma kapasitesinin güçlü olduğunu hatırlatmıştı.

Türkiye ile İsrail arasında gerçekleşebilecek olası bir savaşın, Tel Aviv için ‘felakete’ dönüşebileceğini vurgulayan Fuller, “Demek istediğim şu ki, İsrail, Suriye ve Lübnan’da aşırıya kaçarsa… Türkiye ile doğrudan angajmana dahil olmak için Beyrut’a girmek bile büyük bir hamle sayılırdı. Bunun askeri açıdan muhtemelen felaket olacağını hatırlatırım. Belki İran’ı da sayabiliriz ama Türkiye kesinlikle çok zorlu olacaktı… Bu yüzden şimdiye kadar karşılıklı tehditlerin bir blöf olduğunu düşündüm. Umarım blöftür.” ifadelerini kullanmış ve diplomatik dille Türkiye’ye “aba altından sopa sallamıştı”. Ama biz bu küstah Siyonist’e hatırlatalım: İsrail çıbanını deşmek bizim sadece birkaç saatimizi alırdı… Ülkemizin başında hep bu işbirlikçiler kalacak sananlar aldanmaktaydı!

ABD’li Bağımsız Senatör Bernie Sanders’ın İtirafı!

Son iki haftadır Los Angeles’ta olup biteni ve yangın felaketini anlamak isterseniz, yardımcı olalım!

“Los Angeles’ta yaşanan büyük felaket, hatta kıyameti yaşayan ve evlerinden sürgün edilen yüz binlerce insanın ve yanıp kül olan sarayların, şatoların, villaların sahiplerini birazcık araştırınca şu gerçeklere ulaştım:

Bu mahallelerde, semtlerde yaşayan insanlar büyük iş adamları, Hollywood yıldızları, sinema, dizi patronları ve ünlü siyasetçilerden oluşmaktaydı. Yanan on binlerce villanın ve yukarıda saydığımız meslek gruplarının neredeyse yarısı Yahudi Evanjelist insanlardan, cemaat üyelerinden oluşmaktaydı. İşin en acıklı ve enteresan olan yanı bu insanların tamamı İslam’a hor bakıp, düşman görüp, Gazze’nin hatta Filistin’in tamamının yakılıp yıkılması için siyaset yapan, yazılar yazan, küstahça söylemlere kalkışan ve milyonlarca doları İsrail’e akıtan insanlardı.”

Yani Milli Çözüm’ün; bu Kaliforniya yangını için “Allah’ın intikamı” yorumu, ne kadar da anlamlıydı!..

Suriye konusunda Türkyemizin önünde öncesinde yaşanan bir Irak örneği vardı. Irak’taki önceki yaşananlardan gereken dersler alınıp Suriye’de de aynı hatalara yuvarlanılmaması lazımdır. Çünkü siyonist tezgah ırak’takine benzer şekilde işletmeye çalışmakta idiler. Akıllı insan bir delikten bir defa sokulurdu ama ahmakların pek aklı ermezdi onlar günü birlik ve anı kurtaracak kısa vade de siyasete bakarlardı.
Siyonist Fuller’e zamanı gelince gereken cevabı TSK’mız gerektiği gibi verecekti. Herkes haddi bilecekti, siyonist yahudi asıl düşmanının kim olduğunu çok iyi biliyordu. 
Siyonist rejisörler oyunu kurgulamış ve sağdan, soldan, ortadan, dışarıdan, içeriden bütün cephelerin zahiren birebirlerinin rakibi muhalifi gibi gözükselerde aslında aynı oyunun bir parçası idiler. Oyunu birileri kurmuş oyuncularada rollerini dağıtmış herkes gerektiği gibi rollerini oynamakta idiler. AMMA birde asıl oyun kuranların en hayırlısı Allah’ın planı oyunu vardı. Hepsinin tuzaklarını nasıl başlarına geçirecek görecektik.Büyük İsrail hayali kuranlar eldekinide nasıl kaybediyorlar görecektik ve zaman daralmıştı.

Picture of Abdullah AKGÜL

Abdullah AKGÜL

YORUMLAR

Son Yorumlar
13
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...