YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
68d7bc0e755c1
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 7 6 0
Bugün : 10109
Dün : 45082
Bu ay : 1188093
Geçen ay : 1415082
Toplam : 42864465
IP'niz : 216.73.216.88

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

“YENİ YOL” MACERASI
VE
DAVOS’ÇULARIN DİNDAR DAVULCULARI

  1. Ayşe Sayın / BBC Türkçe
5 1 vote
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Abone ol
Bildir
17 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Özetle; Milli Görüş, Kirli Dönüş içerisinde adım adım eritilmiş olacak ve böylece Erbakan’ın hatırası ve Adil Düzen Programları üzerine beton dökülmüş olacaktı!? Bu durumu hâlâ görmeyenler akıl fukarasıdır. Ama görüp de itiraz etmeyenlerin ise vicdanları kararmıştır.

Eski Doğru Yol partisi şimdi olmuş Yeni Yol partisi.

Milli Görüş’ün Kara Kutusu Ahmet Akgül hocadır ve fikirleri dikkate alınmak zorundadır.

Milli Görüş teşkilatları; Korkut Özal, Erdoğan-Gül, Kurtulmuş ve Fatih Erbakan ile 4 kez bölünme fitnesine maruz kalmış ve yönetimindeki hastalıklı şahıslar eliyle de oy kaybetmiştir.

Ahmet hoca ise tüm bunlar olurken bizleri uyarmış ve evet, HAKLI ÇIKMIŞTIR!!!

Örneğin Temel Karamollaoğlu’nun Hdp’ye sinyal vermesi Sp’yi iyice mahvetmedi mi? Hangi milli görüşçü inkar edebilir bunu?

Arıkan ve çatı uyarısında da kendisi haklı çıkacak! Ama bu uyarılarına uyulmadıktan sonra bu haklılık neye yarayacak?

Üzüntülü gözlerle seyrediyoruz gidişatı Ya Rabbi! Takıntıları bırakıp teşkilatların Sn. Ahmet Akgül ile “en azından bir fikir alışverişi” yapması lazımdır.

Sağlıcakla.

Ülkemizde ,iktidara karşın Muhalefet yakın zamanda bir araya geldi, fakat gelinirken bile, muhalif partiler bir birine katlandı, ama kimse kimseye katılmadı..

Yeni yoldan kasıt;

Saadet partisi ni ve mensupları nı , Erbakan hocamızın Fikir ve düşüncelerınden Adil düzen projelerinden koparmak, ılımlı yumuşak siyaset ile kolay lokma halıne getirmek, siyonizme karışmayacak bir yol içerisinde bulundurmak İsteniyor.!

Türkiyenin bir Tek kurtuluşu YOLU var oda;
Erbakan hocanın Yolundan yürümek,Milli çözümün izinden gitmek..

Yeni yoldan kasıt; Abdullah Gül himayesinde 3 partiyi kontrol altına alıp, Akp den bunalan millete, adres yeni yol adı altında toplamak.

Saadet partisi ise bu oluşumda asla olmaması gerekiyor… Ama genel başkan arıkan başına buyruk kasıtlı olarak yol ilerliyor.
Teşkilatın ve Milli Görüşün Tarihine uygun hareket etmiyor..

Biz bu yeni yol filmini daha önce, 1999-2000 lı yıllarda Fazilet Partisi içersin de, Erbakan hocaya karşı, “yenilikçi Hareket” adı altında
Abdullah Gül öncülüğünde RTE, ‘an Abdüllatif şener vs… Gibi partililerle yeni yol yaptılar…

Deva Gelecek partı genel başkanlarının eylem ve söylemleri ortada, Akp nin zihin yapısı ile arasında bir fark yok,.

Ahmet Davutoğlu; “ben bedenen Ak partiden ayrıldım ama ruhen hala Ak partideyım” Diyen
Sureye kof devrimine sahip çıkıp, Apo için “umut hakkı” Konularında iktidar ile aynı, Abdullah Gül de aynı şeyleri söylemek te..

Ülkemizde ,iktidara karşın Muhalefet yakın zamanda bir araya geldi, fakat gelinirken bile, muhalif partiler bir birine katlandı, ama kimse kimseye katılmadı..

Tek yol, Milli çözüm, Milli Mutabakat,Âdil düzen, D-8 ler, İslâm birliği..

LİDERSE İTAAT EDİLİR !!

Üç kafadar kafa kafaya vermiş!
Samimiyet bitmiş , iş çıkara gelmiş!
Ülke ve İslam aleminin durumu vahimken!
Yanlış ve temelsiz çok boş laflar etmiş !

Ümmet sizden çok büyük hizmet bekliyor!
Çare artık tek başına Saadet diyor !
Saadet ‘in ismi unutturmaya çalışılıyor!
Yanlış planlar malisef ki devredeymiş !

Erbakan Hocamın kemikleri sızlarsa!
Nerede kaldı başkanlık! Artık lafta!
”Lidere itaat şart’ ‘derler çok safca!
Mü’min bir delikten iki kere ıssırılmaz’mış ”1

1*(Hadis-i Şerif)

YORUM YAZMAKTAN ACİZ OLANLARA!

Göz nuruyla yazar, yazılanları
Emek verip yapar, tüm uyarıları
Çok mu görüyoruz, bir yorum yazmayı
Bırakalım artık, kendimizi kandırmayı..

Herkesin değeri, gayreti kadar
Kıymet bilmeyen, bir gün şaşar
Bugün sabreden, yarın yaşar
Kış bitiyor, yaklaştı bahar..

  1. Milli Çözüm haklı çıkmıştır.
  2. Milli Görüş’ün üstüne beton dökme çalışmaları devam etmektedir.
  3. Hala uyan(a)mayan tüm narkozlular da bu vebale ortaktır!

HİDAYET, FERASET, DİRAYET ve SİYASİ CESARET SAHİBİ MİLLİ ÇÖZÜM HAKLI ÇIKMAYA DEVAM EDİYOR …
“Erbakan’ı öldürmek ve gömmek yetmez, üzerine beton dökmek gerek” diye düşünen ve bu yolda çalışan siyonistler ve onların uşağı münafık takımı boşuna heveslenmeyin, Milli Çözüm sizin planlarınızı boşa çıkaracak…

Ey SP Genel Başkanı ve onun şakşakçı takımı!

Hani, Milli Çözüm’ün; “DEVA ve Gelecek Partileriyle üçlü çatı oluşumu hazırlıkları” iddiaları yalandı, asılsızdı?

YENİ YOL(!?) Grubunun Genel Başkanlığına ise DEVA Partili Celal Mümtaz Akıncı atanmışlardı. (Celal Mümtaz, Anayasa Mahkemesi üyeliğine E. CB. Abdullah Gül tarafından atanmıştı.)

Ama tabii ki direksiyon Ali Babacan’ın elinde olacaktı… (Ali Babacan, aynı zamanda Abdullah Gül’ün: “Babasından kız ister gibi rica edip siyasete kattığımız şahıstır!” dediği insandı. Siyonist sömürü sermayesinin dünya ekonomisini dizayn etme üst kurumu olan DAVOS’un en hararetli ve en sürekli katılımcılarındandı…)

Şimdi SP’nin de, kuyruğuna takıldığı YENİ YOL’un kimlerin ekolü olduğunu anladınız mı?

Özetle; Milli Görüş, Kirli Dönüş içerisinde adım adım eritilmiş olacak ve böylece Erbakan’ın hatırası ve Adil Düzen Programları üzerine beton dökülmüş olacaktı!? Bu durumu hâlâ görmeyenler akıl fukarasıdır. Ama görüp de itiraz etmeyenlerin ise vicdanları kararmıştır. (Erdoğan vb. davamızı bölerken Milli Çözüm’ün davaya sadakat hatırlatmalarına karşı “fitne çıkarıyorsunuz” diye karşılık verenler bugün benzeri durumlarda da aynı reaksiyonu gösteriyorlarsa, kendilerini Siyonist sapkın Yahudilerinin ve işbirlikçilerinin kullanımına (zihnen) hazır hale getirmişler demektir.)            

Bu arada, ayet ve hadis okuyarak, Müslümanları uyutma ve uyuşturma çabaları yoğunlaşmıştı. İşte bunlardan en yanlış ve yaygın olanı:

“Ey Müslümanlar, gelin kardeş olup kucaklaşalım… Birbirimizle uğraşmayalım… İsrail gibi kâfirleri ve zalimleri bırakıp, kendi aramızda boğuşmayalım!..”

Yani: Erdoğan iktidarının ve Cumhur İttifakı’nın bazı hatalarını bahane edip onlara sataşmayalım, zayıflatmayalım!.. Fiiliyatta Siyonizm’e ve arkasındaki güçlere yarasa da, lafta İsrail’e atıp tutması bile bir kahramanlıktır, bunlara destek çıkalım!.. Birlikten kuvvet doğar, unutmayalım!..
 
Şu ayet-i kerimeleri dikkatle okuyup anlamanın ve her fırsatta hatırlatmanın tam zamanıydı:
 
“‘(Ey Resulüm!) Biz Sana Kitabı (Kur’an’ı) Hakk olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah’ın Sana gösterdiği şekilde (adaletle) hüküm veresin (İslami ve insani hukuk kurallarına göre hükümet edesin). Sakın (İslami amaç ve çabalara balta vuran ve Hakk davadan ayrılan) hainlerin koruyucusu ve savunucusu olma!..’ (Ve onların tarafını tutma! diye Hz. Peygamber Efendimizin şahsında bütün mü’minler uyarılmıştır.)
 
(İslam davasını istismar ve iktidar imkânlarını suistimal ederek, aslında) Kendi nefislerine hıyanet edenleri de savunma. Çünkü Allah (CC) daima (ve her fırsatta) hainlik yapan ve günahlara dalan kimseleri asla sevmez.
 
Onlar (hıyanet ve kötülüklerini) insanlardan (sakınıp) gizlerler de Allah’tan (utanıp) gizlemezler. (Ve O’nun kahrına uğrayacaklarını düşünmezler.) Oysa, (Rabbinizin) asla hoşnut olmayacağı sözden (sinsi ve nefsi hedeflerden ibaret hıyanet girişimlerini) ‘geceleri (ve gizlice) düzenleyip kurarlarken’, O (Allah) onlarla beraberdir. Allah (kullarının) bütün yaptıklarını (ilmiyle ve kudretiyle) kuşatıvermiştir.
 
İşte siz böylesiniz; (haydi marazlı münafıkları sahiplenip) dünya hayatında onları savunmak için mücadele ettiniz (diyelim…) Peki, kıyamet günü onları Allah’a karşı kim savunabilecektir? Ya da onlara vekil (ve kefil) olacak kimdir?” (Nisa: 105-107-108-109)
 
“Şüphesiz, (her asırda ve her fırsatta) Allah’a ve Elçisine eziyet verenler (dinine ve davasına hıyanet edenler ve Peygamberin öğüt ve öğretilerini gereksiz görenler) var ya; Allah, onlara dünyada ve ahirette lanet etmiştir ve onlar için (her iki âlemde) aşağılatıcı bir azap hazırlanmıştır. (Şimdilik tayin ve takdir edilen cezalandırma vakti beklenmektedir.)
 
(Tüm masum insanlara ve birlikte yaşadığınız) Mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, işlemedikleri bir suç nedeniyle (hakaret ve) zahmet edenler (ve onların haklarına ve haysiyetlerine tecavüze yeltenenler) gerçekten büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.” (Ahzâb: 57-58)
 
“(Sonra Yakup evlatlarına dönüp:) ‘Ey oğullarım, haydi gidiniz de (hayırlı bir haber getirmek için) Yusuf’u ve kardeşini (dikkatle ve titizlikle) araştırıveriniz… (Ey Müslümanlar! Siz de nice yıllardır kaybettiğiniz izzet ve hâkimiyetinizi yeniden bulmaya gayret ediniz…) Sakın Allah’ın rahmet ve inayetinden ümit kesmeyiniz!.. Zira kâfir olanlardan başkası Allah’ın nusret ve merhametinden ümit kesmez (kesmemelidir).’” (Yusuf: 87)
 

Özetle; Milli Görüş, Kirli Dönüş içerisinde adım adım eritilmiş olacak ve böylece Erbakan’ın hatırası ve Adil Düzen Programları üzerine beton dökülmüş olacaktı!? Bu durumu hâlâ görmeyenler akıl fukarasıdır. Ama görüp de itiraz etmeyenlerin ise vicdanları kararmıştır.

Şimdi SP’nin de, kuyruğuna takıldığı YENİ YOL’un kimlerin ekolü olduğunu anladınız mı? Oysa Türkiye’de kararsız seçmenlerin %37’lere çıkması; artık sadece iktidara güven duymamaktan değil, asıl muhalefetin de topluma umut aşılayamamasından kaynaklıydı.

Bu arada, ayet ve hadis okuyarak, Müslümanları uyutma ve uyuşturma çabaları yoğunlaşmıştı. İşte bunlardan en yanlış ve yaygın olanı:

“Ey Müslümanlar, gelin kardeş olup kucaklaşalım… Birbirimizle uğraşmayalım… İsrail gibi kâfirleri ve zalimleri bırakıp, kendi aramızda boğuşmayalım!..”

Yani: Erdoğan iktidarının ve Cumhur İttifakı’nın bazı hatalarını bahane edip onlara sataşmayalım, zayıflatmayalım!.. Fiiliyatta Siyonizm’e ve arkasındaki güçlere yarasa da, lafta İsrail’e atıp tutması bile bir kahramanlıktır, bunlara destek çıkalım!.. Birlikten kuvvet doğar, unutmayalım!..

Şu ayet-i kerimeleri dikkatle okuyup anlamanın ve her fırsatta hatırlatmanın tam zamanıydı:

“‘(Ey Resulüm!) Biz Sana Kitabı (Kur’an’ı) Hakk olarak indirdik ki, insanlar arasında Allah’ın Sana gösterdiği şekilde (adaletle) hüküm veresin (İslami ve insani hukuk kurallarına göre hükümet edesin). Sakın (İslami amaç ve çabalara balta vuran ve Hakk davadan ayrılan) hainlerin koruyucusu ve savunucusu olma!..’ (Ve onların tarafını tutma! diye Hz. Peygamber Efendimizin şahsında bütün mü’minler uyarılmıştır.)

(İslam davasını istismar ve iktidar imkânlarını suistimal ederek, aslında) Kendi nefislerine hıyanet edenleri de savunma. Çünkü Allah (CC) daima (ve her fırsatta) hainlik yapan ve günahlara dalan kimseleri asla sevmez.

Onlar (hıyanet ve kötülüklerini) insanlardan (sakınıp) gizlerler de Allah’tan (utanıp) gizlemezler. (Ve O’nun kahrına uğrayacaklarını düşünmezler.) Oysa, (Rabbinizin) asla hoşnut olmayacağı sözden (sinsi ve nefsi hedeflerden ibaret hıyanet girişimlerini) ‘geceleri (ve gizlice) düzenleyip kurarlarken’, O (Allah) onlarla beraberdir. Allah (kullarının) bütün yaptıklarını (ilmiyle ve kudretiyle) kuşatıvermiştir.

İşte siz böylesiniz; (haydi marazlı münafıkları sahiplenip) dünya hayatında onları savunmak için mücadele ettiniz (diyelim…) Peki, kıyamet günü onları Allah’a karşı kim savunabilecektir? Ya da onlara vekil (ve kefil) olacak kimdir?” (Nisa: 105-107-108-109)

“Şüphesiz, (her asırda ve her fırsatta) Allah’a ve Elçisine eziyet verenler (dinine ve davasına hıyanet edenler ve Peygamberin öğüt ve öğretilerini gereksiz görenler) var ya; Allah, onlara dünyada ve ahirette lanet etmiştir ve onlar için (her iki âlemde) aşağılatıcı bir azap hazırlanmıştır. (Şimdilik tayin ve takdir edilen cezalandırma vakti beklenmektedir.)

(Tüm masum insanlara ve birlikte yaşadığınız) Mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara, işlemedikleri bir suç nedeniyle (hakaret ve) zahmet edenler (ve onların haklarına ve haysiyetlerine tecavüze yeltenenler) gerçekten büyük bir iftira ve açık bir günah yüklenmişlerdir.” (Ahzâb: 57-58)

“(Sonra Yakup evlatlarına dönüp:) ‘Ey oğullarım, haydi gidiniz de (hayırlı bir haber getirmek için) Yusuf’u ve kardeşini (dikkatle ve titizlikle) araştırıveriniz… (Ey Müslümanlar! Siz de nice yıllardır kaybettiğiniz izzet ve hâkimiyetinizi yeniden bulmaya gayret ediniz…) Sakın Allah’ın rahmet ve inayetinden ümit kesmeyiniz!.. Zira kâfir olanlardan başkası Allah’ın nusret ve merhametinden ümit kesmez (kesmemelidir).’” (Yusuf: 87)

Milli Çözüm, yine haklı çıkmıştı!
Milli Çözüm’ün uyarıları, öyle kuru itham ve iftira olmamaktaydı, acı gerçeklere tercümanlık yapmaktaydı ve yine aynen gerçekleşmiş olmaktaydı.

Milli Çözüm hala uyarılarına devam etmekteydi!
Milli Görüş, “Kirli Dönüşümün” avucundaydı!
SP, dava erbabının değil, hesap adamlarının insafına kalmıştı!
Milli Görüş, Kirli Dönüş içerisinde adım adım eritilmiş olacak ve böylece Erbakan’ın hatırası ve Adil Düzen Programları üzerine beton dökülmüş olacaktı!

SP Genel Başkanı ve onun şakşakçı takımının önce inkâr ve itiraz ettikleri halde;
Milli Çözüm’ün aylar ve yıllar önce uyardığı, ama hep “fitne çıkarmakla ve iftira atmakla” suçlandığı ÇATI OLUŞUM’una resmen katılmışlardı ve YENİ YOL(!?) GRUBUNUN, katılımcı alt kademesi olmuşlardı…
Saadet Partisi, Siyonist Sermaye Danışmanlığı yapan DAVOS’a katılan ve faizci para baronlarının hizmetkârlığını üstlenen Ali Babacan gibi karanlık kafaların koltuk değneği yapılmıştı!

Ey SP Genel Başkanı ve onun şakşakçı takımı!
Hani, Milli Çözüm’ün; “Bu şüpheli ve şu şaibeli gidişat; SP’yi, Milli Görüş çizgisinden ayırıp, Erbakan’ın prensip ve projelerinden koparıp, DAVOS’çu SOROS’çu ve AB tutkulu, sözde İslamcı özde Masonik istismarcı takımın kuyruğu yapma operasyonlarıdır!” kuşkuları uydurma kurgulardı?

Hani böyle bir sinsi oluşuma ve ÇATI Grubuna, asla yanaşılmayacaktı?
Hani Milli Görüş ve Saadet Partisi, doğrudan ve dolaylı hiçbir grubun veya oluşumun güdümüne bırakılmayacaktı?..

Hani, “Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığına zemin oluşturma”             çabalarına figüranlık yapma uyarıları kuru itham ve iftiraydı?

Hakikat bu denli açık iken…
Milli Çözüm’ün tamamı gerçekleşmiş olan uyarılarına rağmen…
Hala Milli Çözüm’ü “fitne çıkarmakla ve iftira atmakla” suçlayanlar…
Hala Erbakan’ın hatırasına ve Adil Düzen Programları üzerine beton dökmeye çalışan marazlı münafıkları masum ve mazur göstermeye çalışanlar…
Hala, Hakk davaya sızan gizli gâvurlar ile şeytani odaklara uşaklık yapan dindar görünümlü münafıkların körü körüne peşinden gidenler…
Hala öğüt alıp-düşünmeyenler…
Hala anlamayan ve inanmayanlar…
Hala akıllanmayan ve yanlışını anlamayanlar…
Hala kendilerini dava adamı sanan kof kalabalıklar…

Hak Davasında ve halkın yararına dik durup kendi başına buyruk olamayanların, böyle oluşumlara kuyruk olmaları kaçınılmazdı!
Bu durumu hâlâ görmeyenler akıl fukarasıydı. Ama görüp de itiraz etmeyenlerin ise vicdanları kararmıştı.

YENİ MASONİK YOL!

Proje işliyor, gören anlar
Göremeyene, azdır davullar
Ne zaman uyanır, şakşakçılar
Bitirmeye gelmiş, Arıkanlar..

Bize fitneci diyen, ayak takımı
Haydi inkar edin, yaşananları
Baş tacı ettiniz, DAVOS’çuları
Alkışladınız, SOROS’çuları..

Bilge başkanınızın, eseri bunlar
Tesadüfen gelmedi, Arıkanlar
Deşifre edince; ihaneti, sadıklar
Cephe alır oldu, gafil kuklalar..

Milli Çözüm uyardı, işinize gelmedi
Makam hırsı olanlar, gerçeği görmedi
Uyuyan uyansın, son söz söylendi
Herkes görüp biçecek, ettiğini ve ektiğini..

Bir fikir, isim, ideal, hakkı hareket iki şekilde yok edilebilir: Ya yasaklarsın ya da yozlaştırırsın, yolundan saptırırsın. Ortalama fikirlilerin haklı ve hayırlı harekete olan ihaneti ve manipülasyonu algılamada zorluk çekeceğini bildikleri için en tehlikeli olan ikincisidir. 

Milli Görüş’ün üzerine beton dökülmesi Erbakan isminden ve projelerinden uzaklaşılması, kavramların yozlaştırılması şeklinde tezahür etmektedir. Çağa ışık tutan ve ilaç olan Adil Düzen ictihadının ve 20. yüzyılın 21. yüzyıla en büyük hediyesi olan yeni bir dünya D-8 hedefinin unutturulması, “yeni nesil siyaset” gibi renksiz söylemlerle yumuşatılıp beynelmilel kutlu bir hedeften mikro siyaset dili bir söyleme kayılması Siyonizmin yerli işbirlikçileri eliyle Milli Görüş hareketine operasyon yapılması manası taşımaktadır. 

Üstad Ahmet Akgül Hocamız yarım asırdır, Milli Çözüm Dergimiz çeyrek asırdır bu tehlikelere karşı insanımızı uyarmaktadır. Bir kez daha ıspat olunmuştur ki kutlu inancımızın ve ideallerimizin, Erbakan fikriyatının sigortası Milli Çözüm’dür. Hırsız en çok ev sahibinden korkar. Bunu çok iyi bildikleri için türlü bahanelerle yok sayılma, cephe alınma, mahkeme davalarla susturulmaya çalışılma gibi birçok zorluklara maruz bırakılmaktadır. Ancak hamdolsun Milli Çözüm Siyonizm ve işbirlikçilerine karşı kutlu mücadelesini azimle sürdürmektedir. 

Birkaç yıl önce ölen zevatın SP’yi AKP’ye eklemlemek suretiyle bitirmeye çalışması , ömrünün son demlerini AKsaray’da sürtmekle geçirmesinden ayıkamayan kitlenin bilge başkan! eliyle siyonist baltaya yerli sap olan Abdullah Gül’ü her fırsatta cumhurbaşkanı adayı olarak öne çıkarmasından da uyanamayacağı açıktı. Şimdi de bilge başkan!’ın atadığı kayseri eşrafının çabaları malumdur. Milli Çözüm’ün, SP’nin başına Gül geçirilerek Milli Görüş’ü bitirme planları haklı uyarılarına rağmen hala bu haklı çağrıya kulak tıkayan kitlenin Davos ve Bilderberg müptelası Babacan ve yeni çözüm sürecine Kürdistan açıklamalarıyla göz kırpan ve akp benim ilk adresim diyerek AKP’ye yanaşma sinyali veren Davudoğlu gibi parti liderleriyle çatı parti kurarak SP’’nin bitirilmesi, çatı parti ile AKP’ye eklemlenmesi veya AKP sonrası siyonist ab, abd ve israil merkezli siyaset dizayn ettirilerek siyonizme hizmet ettirilmesi planlarını anlamaları imkansızdır.

Ez cümle, kötü bir çağa denk geldik. Demirin tuncuna, insanın kalitesizine kaldık. Ancak Cenab-ı Hakkın da bir planı olduğu inancımız bizi zinde tutmakta ve ortalama aklın cehaletiyle mücadelemiz, ilimle bilimle ikna çabamız devam etmektedir. Anlayana….

Yarabbi;
Dünyada İzzet ve Devleti
Ukbada ise sonsuz Cennet ve Ru’yeti,
Millî Çözüm’ün Şahs’ı Manevisine, Millî Çözüm’ün ahlâk, akıl, liyakat, bilgi, hidayet, feraset, dirayet, iman, sadakat, şuur ve iz’an eline en kısa zamanda nasip eyle. (Amin)

Milletimizin iktidar harici bir alternatif aradığı bir zamanda; Aziz Erbakan Hocamızın mirası Adil Düzen gibi dünyada tek bilimsel yönetim sistemini alternatif olarak sunabilecek tek parti Saadet Partisi’nin gidip siyonizme hizmetkarlıkta yarış içerisinde olanlarla birlikte hareket etmesi neyle izah edilebilir? Zaten Adil Düzen’i milletimizin gündemine dahil etmek için bir çaba ve söylemini de göremiyoruz. Sadece Milli Çözüm bu çabanın içerisindedir. Sormak lazım; bu durum Aziz Erbakan Hocamızın mirasına sahip çıkmak mı yoksa üzerine beton dökme çalışması mı? Sonra şu soruyu sormak hakkımız değil mi? “Bizim gayemiz Hakk’a tercüman olmak mı yoksa mecliste olalım diye değişmez değer ve ilkelerimizden vazgeçmek mi?

Picture of Nevzat GÜNDÜZ

Nevzat GÜNDÜZ

YORUMLAR

Son Yorumlar
17
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...