YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
69203b69966e6
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 4 8
Bugün : 11687
Dün : 45549
Bu ay : 864411
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45268232
IP'niz : 216.73.216.128

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

PROF. DR. MUSTAFA KARATAŞ’IN TUTARSIZLIKLARI!

  1. Tirmizî, Deavât, 118 (No. 3578); İbn Mâce, İkâmetü’s-salât, 189 [1385]; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 4/138 [No. 17279]
  2. (Bkz. İbnü’l-Hümâm, el-Feth, 3/181; Nevevî, el-Mecmû, 8/274; İbn Kudâme, el-Muğnî, 3/478-479; Kâdî İyâz, eş-Şifâ, 2/40; Mübarekpûrî, Tuhfetu’l- Ahvezi, 10/25; Şirbînî, Muğni’l-Muhtâc, 2/284; Buhûtî, Keşşâfu’l-Kına’, 2/68; İbn Asâkir, İthâfü’z-zâir, 46; Merdâvî, el-İnsâf, 2/456; İbn Müflih, el-Furû, 3/229, Yâfi’î, et-Teberrük bi’s-sâlihîn, 38)
  3. Din İşleri Yüksek Kurulu 29.12.2021-No:72
5 2 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Subscribe
Bildir
14 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Sistemin (gücün) hocaları
Günümüz sözde alimleri ve hocaları maalesef güç merkezli hareket ederek Allah tan korkmak yerine güç merkezlerinden korkarak içki bütün kötülüklerin anasıdır derken bir taraftan içki fabrikasını açma, satılmasına müsade etme ve vergiye tabi tutma, kumar haramdır ama devlet eliyle oynatılmasını dile getirmeme, faiz Allah a ve Resulune savaş açmış sayılır ama bunu güç merkezleri dünya gerçegi dediklerinde farklı fetvalar uydurabilmektedirler.
Sadece bunlarla beraber kalmamakta en kötülerinden biriside dünya üzerinde milyonlarca müslüman zulüm görürken bir tane sözde hoca tarikat şeyhi vs tek kelime etmeyip üstüne tamamen sessiz kalmaktadır hani hadisi şerifte komşusu açken tok yatan bizden değildir deniliyor ya sonuç komşuda kan gözyaşı akla hayale sığmayacak zulümler aşikar durumda ama bizim şeyhlerimiz son model arabalarla hanlar da katlarda samimi insanları uyutmaktalar.
Bunları göz önüne alarak fatiha suresi 7 ayeti ki (günde 40 rekat namazın her rekatta okumakta olduğumuz) hem Allah tan korunmayı isteyip ama allahın bütün kanun ve kurallarını güç merkezine göre dile getirmek ne anlama gelmektedir.
Sonuç olarak “Yarım hoca dinden yarım doktor candan edermiş”

Fatiha suresi 7. Ayet
“(Daha önce) Kendilerine nimet verdiğin (hidayet ve hakikate erdirdiğin) kimselerin (Nebilerin, Sıddıkların, Şehitlerin ve Salihlerin) doğrultusuna (bizi yönlendirip yollandır; ama ne olur Ya Rabbi, Yahudilerin Siyonist kesimleri, işbirlikçileri, tüm şirk ve şekavet ehli olan ve Hakk dini yozlaştıran azgınlar gibi bütün) gazabına (ve kahrına) uğrayanların ve (Hristiyanların zalim emperyalist kesimleri, müşrik takipçileri ve Batı ahlâksızlığının taklitçileri gibi her türlü Hakk’tan ve hayırdan uzaklaşıp) sapıtanların yoluna (kaymamıza fırsat tanıma! Bizleri bütün bâtıl ve barbar yollardan) gayrı (ve ayrı olan İslam’da sabit kıl). Amin!”
http://www.mealikerim.com

Yani bu Bel’am tipli sözde bilgin takımı; her türlü hastalık mikrobunu ve pis kokuyu üreten çirkef bataklık olan, haksızlık ve ahlâksızlık yayan bu bozuk ve bâtıl nizamı kurutmak ve Kur’an kaynaklı bir düzen kurmak yerine, o bataklığın ürettiği sivrisinekleri avlamak ve onların ısırmasından korunmak için boşuna çırpınan zavallılardır!..

Bakara 159
Gerçekten, apaçık belgelerden (ibaret emirler olarak) indirdiklerimizi (Kur’ani hüküm ve hakikatleri) ve insanlar için Kitapta açıkça beyan ettikten sonra hidayeti (şeriat ve istikamet prensiplerini) gizlemekte olanlar (güç odaklarının vereceği zarardan korkarak veya onlardan makam ve menfaat umarak, Kur’ani gerçekleri kısmen veya tamamen örtmeye çalışanlar var ya); işte onlara, hem Allah lanet etmektedir, hem de (bütün) lanet ediciler(in bedduası onların üzerinedir).

https://www.mealikerim.com/2/bakara/159

Makam ve mevkiler uğruna çarpıtılan değerleri
Makam ve mevki uğruna gizlenen gerçekleri
Makam ve mevki yanında nefislerinin kölesi olanlar elbette gerçekler karşısında ya cvbsız koyacaklar ve ya kendilerince alaycı yaklaşımlar göstereceklerdir
Buna benzer bir çok maddelerin analizi ve bizlere en temel bilgileri sunan bir makale olmuş.👍

Ahmet Akgül hocamızdan, Erbakan hocamızın şöyle dediğini öğrenmiştik: “Eğer bir yerde siyonizmi anlatıp, onun yerli işbirlikçilerini anlatmazsanız; sizi dinleyenler doğrudan işbirlikçilere yönelir ve onları kurtuluş çâresi zannederler.” Bu temel prensip üzerinden hareketle, Sn Karataş, kumar haram derken asıl kumar düzenini yürüten iktidara dokunmuyorsa acaba halkın gazını çekip yine suçluyu başka yerde aratma gayreti mi çekiyordu? Çünkü 22 yıldır iktidar aynı kişilerden oluşurken, kumar düzeni aynı kalmamış; ilkokul çocuklarından emeklilere kadar herkese hitap edecek şekilde ve türde kumarlar ortaya çıkmıştı. Bataklığı kurutmadan, sineklere düşmanlık için motivasyon konuşması yapanlar Aziz Erbakan Hocamızın tam tespit ettiği gibi bataklığın sahibinin işbirlikçisi olmaktan öteye gidemiyor.

Kur’an-ı Kerim’deki teşbihler, temsiller ve alışılagelmiş misaller ve örnekler; insanlar ile, zorlanacakları hakikatler arasında bir çeşit numaralı gözlük ve dürbün gibi kutsi ve şeffaf vasıtalardır. Buna rağmen vasıtayı inkâr; hikmeti, yardımı, faydayı, nizamı, iyiliği ve maslahatı inkâr ve yalanlamaktır. Fıtrata ve hakikate zıt bir davranıştır.

bu cümle bile Mustafa Karataş’a yeter de artar

PROF. DR. MUSTAFA KARATAŞ’TAN ÖZÜR VE TEVBE, MÜSLÜMANLARDAN DA BU GİBİLERİN KATILACAĞI HAC VE UMRE SEYEHATLERİNDE BULUNMAMALARININ LÜZUMUNA!..

Evet öncelikle yazarımıza teşekkür ediyoruz. Kur’an’a Tercümanlık nasıl olurmuş gösterdiler.

Demek ki isminin önünde Prof Doç Dr. gibi unvanların bulunması, o unvanları isimlerinin önünde bulunduranların her şeyi çok iyi bildikleri ve her hakikati eksiksiz veya fazlalıksız haykıracakları manasına gelmiyormuş. Kimisi bilmediğinden , kimisi de Bel’am yani din bilgici olmasına rağmen, zalimlerin ve kafirlerin keyfine hareket eden ve ezbere fetva veren tipler olduklarından gerçeği dile getiremezler çünkü makamlarından maaşlarından saygınlıklarını kaybetmekten korktukları ve etraflarındaki kalabalıklara tapındıklarından içindir.

İşte makaleyi okuduk :

Kumarın her çeşidinin haram ve haksızlık olacağından, piyango çeşitlerinin kumar kapsamında olup dinen yasaklandığından, mü’minler böylesi kolay kazanç peşinde olamayacaklarından bahsedip , ancak ülkesinde ve çevresinde bu ayetle yasaklanan ve ŞEYTAN İŞİ PİSLİK’ler olarak tanımlanan; içki, kumar, fal ve şans oyunları gibi haramları ve haksız kazanç yollarını tertip ve teşvik eden… Yılbaşı gibi Haçlı işi rezaletleri yaygın hale getiren sistemlerin ve yönetimlerin “İNSAN SURETLİ ŞEYTANLAR” sayılacağından, hatırlatıldığı halde bu gerçeğin üzerini örten Mustafa Karataş,Mustafa Karataş yine, daha sonra; hangi kasıtla ve hangi kapsamda caiz, ama hangi durumlarda tehlikeli olacağını anlatıp ayırmadan: “Şefaat Ey Allah’ın Nebisi” “Himmet Ya Gavsi Geylani” şeklinde ve dua kastıyla Şefaat ve Himmet dileyenlerin hepsini şirke düşmekle suçlaması yani kısaca dinde vasıta ve vesilenin olmadığını dile getiren Mustafa Karataş,Acaba, Kur’an’ın onca ayetlerine ve Resulullah’ın hadisleri de ortada iken ve bu ayet ve hadislerden haberdar olmadan Dr.’luk – Doç.’lik – Prof.’luk unvanını elde edilemeyecekse nasıl bu unvanlara sahip olmuştur Mustafa Karataş. Bu unvanları ilgili şahsa hak etmediği halde mi verilmiştir, yoksa …………. ???!!!!

Yine Kanal 7 de bir ara Necmeddin Nursaçan isimli şahısı kısa bir kaç dk dinlemiştim oda demişti ki : Kur’an’ın metnini yani arabçasını okumak farzdır, mealini anlamını okumak güzeldir ama asıl arabçasıdır doğru olan diye ifadelerde bulunmuştur. Ne demek istiyorum?! İşte bu düzenin tv’lerde parlatılan hoca geçinenlerin ayarı amacı bu şekilde.

Bu makaleden de bir kere daha anladık ve anlıyoruz ki;
1-Milli Çözüm’ün hazırladığı Meal-i Kerim huzur ve şuur kaynağıdır! Çünkü Milli Çözüm kulluk ve sorumluluk bilinci aşılamaktadır!
2-Milli Çözüm Hakikatin kapısı ve hayrın anahtarı olduğu!
3-Hak ile Bâtılı, mü’minle münafıkı en net ve mert şekilde ortaya koyan Milli Çözüm, hikmet ve hakikat aynası olduğu!
4- Ve Milli Çözüm’ün Turnusol Kağıdı olduğu: GERÇEĞİ BİR KERE DAHA TESCİLLENMİŞ OLDU.

İyi ki varsın Milli Çözüm!..

Demek ki vasıtalık; şeffaf cam gibi, hakikatle irtibatı sağlayan, münasebetleri nizam ve intizam altına alan bir tensib-i İlahi konumundadır.



Siyonizm, hakikati yozlaştırıp yobazlaştırarak hakkı çirkin, zararlı göstermeye çalışmakta!
Her asra baktığımızda ise şeytanın ve uşaklarının bu tehlikeli girişimini bertaraf eden; konuyu Kur’an’a, Peygamberimiz Hz Muhammet (sav) uygun ve çağın insanının kabul edeceği mükemmellikte izah eden ender, önder, bilgeler çıkmıştır.
Bu sayede insanlık şeytanın şakirtlerinden ve bu şakirtlere uyan-kanan Müslüman/Hristiyan/Yahudi görünümlü şarlatanlardan, alçaklardan, işbirlikçilerden korunmuştur.     

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Eğer dileseydik (bel’am gibileri, lütfettiğimiz nimet ve faziletlerin kıymetini bilselerdi) onu bununla (kendisine verilen ilim ve hikmetler dolayısıyla) yükseltir (ve şereflendirirdik). Fakat o (bunları dünya rahatı ve menfaati için kötüye kullandı.) Arz’a (aşağılığa ve bayağılığa) saplandı ve nefsi hevâsına kapıldı. İşte onun misali o (kuduz) köpeğin haline benzer ki; eğer üzerine varırsan dilini sarkıtıp (ürkekçe) soluyuverir, veya kendi haline bırakırsan yine dilini uzatıp (tedirgin ve bitkin şekilde) soluyuverir… (Bu tiplerin ne mü’minler yanında kıymeti bilinir, ne zalimler katında rağbet edilir…) İşte ayetlerimizi (Hakk Dinimizi ve Adil Düzenimizi) yalanlayan ve yanlış sayan toplulukların hali de böyledir. Sen bu kıssayı (örnek ve ibret alsınlar diye) onlara anlat. Olur ki gereği gibi düşünür (ve gerçeği görür)lerdi. (A’raf Suresi176)

Makale, Bel’am kavramına ve şefaat anlayışına vurulmuş en yeterli, en derinlikli neşter olmuş.
Böylesi bir şuur ve metotla böyle bir neşteri de, ancak ve ancak Cihad ve İçtihat ehli bir zat vurabilirdi zaten.

“SİYONİZM MÜSLÜMANLARI, NAMAZ KILAN YAHUDİ KÖLESİ YAPMAK İSTİYOR!”
PROF. DR. NECMETTİN ERBAKAN

Müslümanları asıl sorumluluğu olan hilafet, yeryüzünde adalet görevinden uzaklaştırmak ve kolayca yönetmek isteyen Siyonistlerin en büyük uşakları olan Bel’am tipli Âlimler;
Hakkı haykırmak ve zulmün karşısında olmak yerine, Müslümanları oyalayarak ve Yüce Dinimizi yozlaştırarak, Ilımlı İslam Projesine hizmet etmektedirler.
Maalesef Bel’am kılıklı Âlimler yüzünden bir çok Müslüman günde 5 vakit namaz kılıp, Fatiha Suresinin anlamını öğrenmeden ve Hac görevini yerine getirdikten sonra dahi, hâlâ faizi, fuhşu, içkiyi yaygınlaştıranların peşlerinden giderek gaflet içerisinde fani dünyadan göçüp gitmektedirler.
Siyonistlerin, İşbirlikçilerinin ve destekçilerinin ipliğini pazara çıkaran
ÜSTAD AHMET AKGÜL HOCAMIZA TEŞEKKÜR EDERİZ…

ALİM – BEL’AM FARKI
Sahih ve sağlam bir itikada sahip olmayan, ibadet ve dini hizmetlerinde titiz ve dikkatli davranmayan, haramdan ve haksız kazançtan sakınmayan, talebe ve tâbilerine  “Mutlaka Hak’tan taraf olma ve hayırlı olanı savunma”  gibi siyasi şuur ve sorumluluk aşılamayan, İslami ve insani gayret taşımayan; tam aksine ülkesinde faizi, fuhşu, kumarı, Haçlı Batı ortaklığını yaygınlaştıran, yakınları ve yandaşları için milyarları çaldırtıp halkını aç ve sefil bırakan hain zihniyetleri alkışlayan, en az İLM-İ HAL’ini bilecek kadar gerekli ve yeterli dinî ilmi ve irfanı bulunmayan, günahlardan ve kötü davranışlardan sakınmayan kişileri mübarek ve muhterem bilip, ondan medet ve himmet beklemek ahmaklıktır.

– Makale den Özet Alıntı –

Bel’am tipli sözde bilgin takımının toplumdan gizledikleri gerçek!
“İçinizden (insanları Hakka ve) hayra davet edecek, (ve bunun sonunda elde edecekleri devlet ve hükümet imkânlarıyla ma’rufu) iyilikleri emredip yürütecek ve (münkeri) kötülükleri de nehyedip önleyecek bir ümmet bulunsun. (Bu hizmet ve hedefler için bir liderin çevresinde organizeli bir teşkilat kurulsun.) İşte asıl kurtuluşa ve başarıya erecek olan bunlardır.” (Âl-i İmran Suresi 104. Ayet)
Bizzat Kur’an ayetinin ifadesiyle yeryüzünde, hayra davet eden, iyiliği emreden, kötülüğü nehyeden, bir iktidarın kurulması emredilmiştir.
Ayette “Hayra Davet” emredildiği gibi, “İyiliği Emretmek” ve “Kötülüğü Nehyetmek” de emredilmiştir.
Bilindiği gibi “Davet Etmek” iktidar olmadan da yerine getirilebildiği halde, “Emretmek” ve “Nehyetmek” ancak bir iktidar ile mümkündür.

insanları “Hakka ve hayra davet etmek” meselenin sadece bir yönüdür. Meselenin diğer yönü ise “İyiliği Emretmek” ve “Kötülüğü Nehyetmek”yetkisine sahip bir iktidarın kurulmasıdır.

İyiliği emretmek, kötülükten nehyetmek; her türlü hastalık mikrobunu ve pis kokuyu üreten çirkef bataklık olan, haksızlık ve ahlâksızlık yayan bu bozuk ve bâtıl nizamı kurutmak ve Kur’an kaynaklı bir düzen kurmakla mümkündür.

Bel’am tipli sözde bilgin takımı; Bozuk ve bâtıl nizamdan kurutulup, Kur’an kaynaklı bir düzen kurma gayreti göstermemekte, sadece bozuk ve vatıl nizamın müsaade ettiği kadar “davet” etmekle yetinmekte, “İyiliği Emretmek” ve “Kötülüğü Nehyetmek” ile ilgili Kur’anın emirlerini halktan gizlemektedirler, yani bataklığın ürettiği sivrisinekleri avlamak ve onların ısırmasından korunmak için boşuna çırpınmaktadırlar.

Cenab-ı Hak Kur’ani gerçekleri, kısmen ve tamamen toplumdan gizleyenleri şiddetle kınamakta, hatta Allah’ın ve tüm varlıkların lanetine uğrayacakları konusunda uyarmaktaydı.

…………………………..

“Ey iman edenler! Allah’tan korkun (isyan etmekten sakının) ve O’na (yaklaştıracak ve zafere ulaştıracak) vesile (çare ve yöntem) arayın; (ve işte bu amaçla) O’nun yolunda cihad edin. (Böylece) Umulur ki kurtuluşa erersiniz.” (Mâide Suresi 35. Ayet)
“Vesile”, gayeye yetişmek için vasıta olarak kullanılan şeydir.
“Kâinatta Allah’tan başka hakikî müessirin olmadığı” gerçeği, imanımızın esasıdır.
Yeter ki, vasıtaları vesilelikten, sebeplikten, yaratıcılık vasfına çıkarmayalım.
Vasıtalar, Allah’ın Hâkim ismi iktizasınca yaratılışın ve duaların bir aracıdır.
İşte bu manadaki vasıtalar; mahiyeti icabı dinimizde de vardır ve mübahtır.
Bu meşru aracılığı, müşriklerin putları aracı-şefaatçi yapmalarına benzetmek, gerçeği çarpıtmak ve halkı saptırmaktır.

Her şeyin istisnası ve suiistimali olduğu gibi; vasıtalar da zamanla dejenere edilip istismara uğramış, yanlış kullanılmış ve çirkin örnekleri maalesef zamanımıza kadar ulaşmıştır.
Bunların düzeltilmesi ve nizama sokulması veya zamanın şartlarına ve ihtiyaçlarına uygun yorumlanması icap ederken, vasıtalık müessesesini toptan ve kökten yıpratmak ve inkâr etmek vicdana aykırıdır. Islahı mümkün iken, imhasını tercih etmek azim bir hatadır.

Picture of Abdullah AKGÜL

Abdullah AKGÜL

YORUMLAR

Son Yorumlar
14
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...