YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6918402f4f35c
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 2 6
Bugün : 14749
Dün : 37133
Bu ay : 616554
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45020375
IP'niz : 216.73.216.10

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

SEVGİ DOĞARMIŞ ŞEFKATTEN!

Hayat tuzak-larla dolu
Şerlisi yok, kör şehvetten…
Nefse cazip, İblis yolu
Sarhoş olur, pis şerbetten…

Dünya imti-han sahası
Aslı serap, boş vahası
Makbul Müslü-manın hası
Hiç ayrılmaz, şeriatten…

Vicdanlı ol, hem de makul
Halka yakın, Hakka makbul
Olmak ister, ise bir kul
Ayrılmasın, hiç şefkatten…

Kadına ya-kışan bürük
İster yerli, ister yörük
Dışı düzgün, içi çürük
Şerler doğar, şekavetten…

Kim Kur’an’dan, çeker fişi
Riyakârlık, onun işi
Nefse esir, olan kişi
Kurtulur mu, şenaetten…

Ben Kur’an’ı, Hakk tanırım
Her cefaya, katlanırım
Sakınırım, utanırım
Hakkı halka, şikâyetten…

Laf riya çok, takvası yok
Hepsi fasit, fetvası çok
Duası yok, davası yok
Mahrum kalır, şefaetten…

Şuur yoksa, hakikatsiz
Onur yoksa, haysiyetsiz
Cihad yoksa, hamiyetsiz
Elbet korkar, şehadetten…

Hiç kanatsız, kuş uçar mı
Ayazda Ak, gül açar mı
Mertse dava-dan kaçar mı
Nasibi var-sa şereften…

4.7 30 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Picture of Necmiye TOPÇU

Necmiye TOPÇU

Subscribe
Bildir
14 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Kişi kendini tanımak; kötülüklerden arındırıp iyiliklere alıştırmakla mükelleftir. Çünkü “Nefsini bilen Rabbini de bilecektir” Herkes kendi bedeninde ve benliğinde tezahür ve tecelli eden Rahmani-vicdani duyguları ve şeytani dürtüleri fark ederek, Hakka (doğruya ve hayırlıya) tabi olup, Batıla (yanlışa ve zararlıya) tepki gösterip terk etmedikçe olgunluk mertebesine erişemeyecektir.

Kur’an merkezli olmak onun sistemini amacını gayesini bilmek bununla birlikte insan kendinide bilir hakkı batılı nefsinide.

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
İşte Allah, iman edip salih amellerde bulunan (her işini Hakka, hayra ve halka uygun yapan) kullarına böyle müjde vermektedir. (Ey Nebim!) De ki: “Ben buna (İslam’a çağrıma) karşılık, yakın akrabalıktaki sevgi ve destek (Ehl-i Beyt’ime ve manevi varislerime muhabbet ve meveddet) dışında sizden hiçbir ücret istemiyorum.” Kim (çalışıp çabalayarak) bir iyilik ve güzellik kazanırsa, Biz ondaki iyiliği ve güzelliği arttırırız. Gerçekten Allah Bağışlayandır, şükredene karşılığını fazlasıyla verendir.
(Şûrâ Suresi 23)

Furkan Suresi

25:77
(Ey Resulüm!) De ki: “Eğer sizin duanız (davanız, takvanız) olmasaydı, Rabbim size ne diye değer versindi? Fakat siz (mademki) kesin şekilde yalanladınız (Kur’an’ın her hükmünün gerekli ve geçerli olmadığını söylediniz); artık (bunun cezası da mutlaka lazımdır ve azabı da) kaçınılmaz olacaktır (ve elbette çekilecektir).”

Ben Kur’an’ı, Hakk tanırım
Her cefaya, katlanırım
Sakınırım, utanırım
Hakkı halka, şikâyetten…

Cenabı Hak, malumunuz olduğu üzere insanlığın saadeti için gönderdiği; insan neleri yaparsa mutluluğu huzuru onuru yakalar sahip olur veya şunları şunları yaparsa dünya hayatımızın ve ahiret hayatımızın cennet yerine cehennem olacağının yollarını prensiplerini gönderdiği kullanma kılavuzunun adı Kur’an’ı Kerim’dir. Ve Cenabı Hak, peygamberlik dönemi Efendimizle son bulmuştur, bir daha peygamber gelmeyecektir. Ancak , İsra suresi 15. ayette de rabbimiz buyurur ki; ” … (Ve zaten) Biz, (aydınlatıcı ve uyarıcı) bir Resul (elçi ve davetçi) göndermedikçe (hiçbir kavme ve kişiye asla) azap edici olmayız (kendilerini sorumlu tutmayız).” (www.mealikerim.com ) ayetiyle de sabit olan ve “Allah-u Teâlâ Hz. her yüzyılın başında bu dini ikame edecek birini bahşeder.”
Yani: “Her yüz sene başında bir müceddid (yenileyici, düzeltici, devrimci) gelir. Esasta değil uygulamada çok gerekli ve önemli değişiklikler gerçekleştirir. Asrın icabına göre bazı teşkilat ve tedbirler geliştirir. Muannidlere (inatçılara) cevap verir. Açıklaması kendi zamanına kalan bazı meseleleri açıklar.
Ayrıca, Hz. Mevlâna’nın; “Fihi Mafih” kitabında çok önemli ve öğretici bir tespiti vardı: “Her çağda Hz. Muhammed’in varisi (Mehdisi ve Müceddidi) olacaktır. İnsanların Allah katındaki kıymeti ve makbuliyeti de, göstermelik ibadet ve hizmetleri kadar değil, asrın Nübüvvet temsilcisi ve takipçisi olan Zat’a desteği ve sadakati oranındadır. İşte O Zatın kim olduğu ise, şuradan anlaşılacaktır: Ülkesindeki, bölgesindeki ve yeryüzündeki bütün inkârcılar, İslam düşmanları, Yahudi ve Hristiyanlar ve şeytani odaklarla beraber, sözde dindar geçinen tüm istismarcıların, İslamcı bilinen tarikat ve cemaatlerin, katı şeriatçı ve cihatçı bilinen grupların hepsi; kendi aralarında birbirlerini benimseyip sevmeseler de asrın varisi ve imtihan vesilesi olan kutlu şahsa düşmanlıkta ortaktır. Yani dinli dinsiz, gaflet ve dalalet ehlinin müşterek korkuları ve karşısında iş birliği yaptıkları kim ise, asrın tercümanı işte O Zattır!” buyurur.

Cenabı Hak, hayat rehberimiz olan Kur’an’ı Kerim’inde onlarca ayette va’ad’lerde bulunur…
Örneğin Nisa Suresi 122 de : (Şuurla ve huzurla) İman edip (her türlü meslek, görev ve girişimini Hakka bağlı ve halka yararlı olacak şekilde yaparak) salih amellerde bulunanlara (gelince), Biz onları altından ırmaklar (ve havuzlu şelaleler) akan, içinde ebedi kalacakları cennetlere sokacağız. Bu, Allah’ın gerçek olan va’adidir. Allah’tan daha doğru sözlü kim vardır?

Başka bir ayette Maide Suresi 9 : Allah iman edenlere ve (ibadet, istikamet ve iyilik temelli) salih ameller işleyenlere (şöyle) va’ad etmiştir; onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır.

Yine Saff Suresi 8. ayette ise: Onlar, Allah’ın nurunu ağızlarıyla (kuru laf kalabalığıyla) söndürmek istemektedirler. Oysa Allah, Kendi nurunu tamama (başarıya) eriştirecektir; kâfirler hoş görmese (ve engellese) bile (Kur’an’ın Adil Düzenini yerleştirip yürütecektir).

Araf 44, Tevbe 68, Tevbe 111, Yunus 4, Yunus 55, Rad 31, İbrahim 22,Kehf 88, Meryem 61 ….vb onlarca ayette rabbimiz va’ad’lerde bulunmakta ve insanlığa rehber olarak gönderdiği elçiler mürebbiler mübelliğler vesilesiyle bu va’ad’ler haykırılmakta Kur’an’a Tercüman olunmakta.

İşte her yüzyılın başında gönderilen bu elçileri arayıp bulup tâbi ve taraf olmakla desteklemekle sadakat göstermekle sorumludur o dönemdeki yaşayan insanlar … Çünkü Allah katındaki kıymetleri ve makbuliyetleri de o oranda olacak… Yetmez o rehber şahsiyetler Kur’an’a Tercüman oldukları için, Hakkı yalanlayıcı söz ve davranışlarda bulunmayacakları için onların ikazlarını hatırlatmalarını bilgilendirmelerini söylemlerini stratejilerini de bu minval üzere olduğunu unutmamalı ve aksi durumda olacağını aklımızdan değil hayal bile etmemeliyiz.

Ve şiirde geçen şu dörtlükle kapayayım sözlerimi:
Hiç kanatsız, kuş uçar mı
Ayazda Ak, gül açar mı
Mertse dava-dan kaçar mı
Nasibi var-sa şereften…

Sevgin hürmetin saygın anlayışın ne oranda ise tabirimi mazur görünüz nasıl ki Kur’an’a biz ne kadar yaklaşırsak Kur’an’da o nispette bize kendini açıyor ya yani anlayışımızı rabbim diliyor ya, teşbihte hata olmasın Kur’an’ın Tercümanı Zatlar Rehber Şahsiyetlere olan bakışımız – kabullenişimiz – gönülden tâbi ve taraf oluşumuz – sevgimiz hürmetimiz itaatimiz sadakatımız nispetince bize kendilerini açarlar desek yanlış olmaz umarım.
Rabbimiz bize acısın ve her yüzyılda bir gönderdiği o Rehber Şahsiyetlere l tâbi ve taraf olanlardan lütfeylesin ve onlara layık olamayız ama en azından hain ve nankörler olanlardan kılmasın rabbim bizleri. Amin.

Şems Suresi 7-10 ayetlerinde;

91:7 (İnsan olarak yaratılan her) Nefse ve ona ‘bir düzen içinde biçim verene.’

91:8 Sonra da (her nefse) fücurunu (imani ve ahlâki düşüklüklerini) ve takvasını (küfür ve kötülükten sakınma çarelerini) ilham edip (öğreten yüce Rabbe yemin olsun ki).

91:9 Onu (nefsinin kötü arzu ve alışkanlıklarını) temizleyip terbiye eden felaha (huzura ve kurtuluşa) erişmiştir.

91:10 Ve onu (nefsini ve kötülüklerini) sarıp örten (kirli niyetini ve mel’ânetini gizleyip riyakârlık eden ve kendini günah kirlerine gömen) de yıkıma (fitneye ve felakete) sürüklenmiştir.

https://www.mealikerim.com/91/sems/10

Ya Rabbi bizleri nefisini terbiye edenlerden eyle. Nefsin mertebelerini teker teker çıkıp Rızana kavuşmayı nasip eyle, Aziz Erbakan Hocamızın ve Üstad Ahmet AKGÜL hocamızın himmetlerini üzerimizden eksik eyleme. Bizleri Üstad Ahmet AKGÜL hocamıza sıkı ve sağlam yol arkadaşları eyle.

Last edited 7 ay önce by Hasan Çelik

Ey Nebi(m), Sana ve Seni izleyen (tâbi olup rehber edinen) mü’minlere (her hususta) Allah kâfidir. (Allah’ın koruyup desteklediğine hiç kimse zarar veremeyecektir.)
Enfal süresi 64.ayet

ŞÜKÜR Kİ KAPINDA, KITMİR’İN OLDUM!..      
 
Nefsani gururum, onurum kırdım
Erbakan Hocam’la, hikmette doldum…
Kâfire haine, Hakkı haykırdım
Elli yıl kapında, Kıtmir’in1 oldum
Ne buldumsa Sana, kullukta buldum…
 
Gün oldu daraldım, kati2 zorlandım
Suçlandım dışlandım, nice horlandım
Kömürdüm tutuşup, yandım korlandım
Direnip dayandım, Rabbime kuldum
Efendim kapında, Kıtmir’in oldum…
 
Va’dine güvendim, mahrum eyleme
Bir ömür bekledim, mahzun eyleme
Zafer hasretiyle, dilhun3 eyleme
Yaşım ilerledi, sararıp soldum
Allah’ım kapında, Kıtmir’in oldum…
 
Hiç umut kesmedim, düşsem şaşkına
İmanım çağladı, döndü taşkına
Sadık Milli Çözüm, dostlar aşkına
Zalimlere duvar, mazluma koldum
Ey Dost divanında, Kıtmir’in oldum…
 
Ey Dost Hak müjdenle, hayra umuttum
Kur’an ışık; vicdan, terazi tuttum
Resul rehberimdi, Tağut4 unuttum
İslam yolcusuydum, ne sağ ne soldum
İlahi kapında, Kıtmir’in oldum…
 
Öyle sevindir ki, ruhlar şevklensin5
Mücahit müstakim, kullar zevklensin
Adil Düzen ile, dünya renklensin
Şükredip diyeyim: “Aradım buldum!”
Ey Dost davan için, Kıtmir’in oldum…
 
Siyonizm halklara, örüyor çorap
İşbirlikçi yüzünden, ülkeler harap
Bu sefer eli boş, gönderme Ya Rab
Hep bağrımı deldim, saçımı yoldum
Bunca yıl kapında, Kıtmir’in oldum…
 
Uğrunda katlandım, mihnet6 zahmete
Gayri eriştir Dost, zafer rahmete
Lütfu kerem eyle, kulun Ahmet’e
İsrafta cimriydim, hayırda boldum
Şükür ki kapında, Kıtmir’in oldum…
 
 
1- Kıtmir: Ashabı Kehf’in sadık köpeği. 2- Kati: Katiyyen, kesinlikle, çok şiddetli. 3- Dilhun: İçi kan ağlayan. 4- Tağut: Bâtıl sistemler, barbar yöneticiler. 5- Şevk: Sevinip neşelenmek, coşkuyla hareketlenmek. 6– Mihnet: Eziyet, dert, musibet.

Hadis-i şerifi:
Müslüman kimdir?
Efendimize sorulmuş, şöyle buyurmuşlar:
“El-müslimu men selime el-müslimûne min lisânihi ve yedihi.”
Yani gerçek Müslüman, diğer Müslümanlar o kişinin dilinden ve elinden selamette olalar. Başka Müslümanların canına, malına, namusuna diliyle eliyle zarar vermeyen kimse hakiki Müslümandır.  

Ve onların huzur bulması, hürriyet içinde yaşaması için çırpınan hakiki Müslümandır. Müminde o kimsedir ki başka bütün insanlar, canları ve malları konusunda o kimseden emin olalar. Bu kimselerden “bizim canımıza, malımıza, namusumuza, onurumuza zarar gelmez” Diyerek Adil Düzen yönetiminden memnun kalalar.

Rabbim Adil Düzen devrimine bizleri yaklaştırsın, çabuklaştırsın. Bu yönde ki çabalarımızı bereketlendirip; Kaçanlardan değil, mert ve metin bir şekilde sadakatle zafere ulaşanlardan eylesin. İnşallah hepimizi ebedî, sonsuz ve kusursuz cennet evinde buluşturup sonsuz huzura kavuştursun. 

Mü’minlere Müjdeler Olsun !.

Hiç şüphesiz Allah, -karşılığında onlara mutlaka cenneti vermek üzere- mü’minlerden, canlarını ve mallarını satın almıştır. Ki onlar Allah yolunda çalışıp-çarpışırlar, (gerektiğinde) öldürürler ve öldürülürler; (bu) Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da O’nun üzerine gerçek olan bir va’addir. Allah’tan daha çok ahdine vefa gösterecek olan kimdir? Şu halde (ey mücahit mü’minler) yaptığınız bu alışverişten dolayı sevinip-müjdeleşiniz. İşte ‘büyük kurtuluş ve mutluluk’ budur. (Çünkü mücahit mü’minler ebedi cennete erişeceklerdir.)

Bunlar: (Hatalarından ve haksızlıklarından) Tevbeye yönelen (ve samimiyetle özür dileyenler, ardından bütün hayatlarını ve icraatlarını İlahi emir ve yasaklar çerçevesinde dizayn ve disipline ederek) ibadet (şuuru ve huzuru içinde hareket) edenler, (her an kendisine lütfedilen sayısız nimet ve faziletlerin sahibi olan Allah’a teşekkürle) hamd edenler, (İlmi, İslami ve insani gaye ve gayretler için) seyahat edenler, (İlahi emirlere ve adil devlet yönetimine itaatle boyun eğerek) rükû ve secde edenler, iyilikleri emredecek ve kötülükleri nehyedip engelleyecek (bir adalet düzeni kurulsun diye) hizmet verenler ve Hududullahı (Allah’ın sınırlarını, Kur’an’ın kurallarını) muhafaza edenler; (çevresinde, ülkesinde ve yeryüzünde; her türlü haksızlık ve ahlâksızlığa, İlahi değer ve dengelerin bozulmasına karşı mücadele verenler, işte bunlar gerçek ve örnek mü’minlerdir.) Sen, (bu özellikleri taşıyan ve Allah’ın sınırlarını koruyan) mü’minleri müjdele! (Ki onlar kurtuluşa ve sonsuz mutluluğa erişenlerdir.)
Tevbe Suresi 111,112

Milli Çözümcülerin özellikleri…

1- Vicdanlı olmak
2- Vefalı olmak
3 Vasıflı olmak..

Âl-i İmran 4
Bundan (Kur’an’dan) önce (onlar) insanlar için bir hidayet idiler. (Ardından nurunu tamamlamak ve kıyamete kadar hidayet rehberi olmak üzere) Doğruyu yanlıştan ayıran (Furkan)ı da indirdi. Gerçek şu ki, Allah’ın ayetlerini inkâr edenler için şiddetli bir azap vardır. Allah Güçlüdür, intikam sahibidir.

https://www.mealikerim.com/3/ali-imran/4

Rabbimiz en büyük nimet olan İMAN nimetini lutfeyledi… İnşaAllah hakkıyla yaşar ve huzuruna razı olduğu şekilde ulaşırız… Sonsuz Amiin

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
14
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...