ŞÜKÜR MİLLİ ÇÖZÜMCÜYÜZ
Yanıp dövülmeden, demir doğrulmaz
Çelik kılıç olur, yiğit kullanır…
Yorulmayan canlar, asla yoğrulmaz
Harcadıkça artan, aşktır bollanır…
Bu sevda olmazsa, dava zor olur
Rıza-i Hak yoksa, bahar kor olur
Zevkine tapana, nefsi tor olur
Şehvet dürtüsüyle, sular bulanır…
Tevhid sancağıdır, vahdet halinde
Kahrıma katlanır, hiddet halinde
Mevla’ya sığınır, şiddet halinde
Milli Çözüm aşktır, hayra yollanır…
Sadakat ehlidir, gönül erleri
Her damla incidir, alın terleri
Çok seçkin şerefli, dolmaz yerleri
Şeytan tüm gücüyle, bundan çullanır…
Hainlerin dostu, Mark Grosman’dır
Bizim; Sıddık Ömer, Ali Osman’dır
Sevda yavuklundur, sanma yosmandır
Bil zafer fidanı, sabrla sulanır…
Kapında Kıtmir’iz, yolunda katır
Rızan çin takmayız, hiç gönül hatır
Tam Hakkı yazarız, hep satır satır
Uğrunda acılar, bize ballanır…
Rabbim Senin rızan, asıl amaçtır
Cehennem yolu düz, cennet yamaçtır
Milli Çözüm hastır, hepsi sertaçtır
Ferhat gibi nice, dağlar dolanır…
Secdeye kapanıp, hep diz çökeriz
Huzuruna varıp, boyun bükeriz
Hâşâ, sitem değil, içmiz dökeriz
Dost, dualar mısra, mısra dallanır…
Dost yâr ise düşman, bükmez bileğim
Hep sadık yâranla, olmak dileğim
Şükür ki her daim, Allah ileyim
Bacımın örtüsü, cevher pullanır…
Sadık Milli Çözüm, en saf elmastır
Bu haklı iltifat, hem iltimastır
Din istismarcısı, sahte Hamas’tır
Sağcılar kuşatmış, sola sallanır…
Erbakan’dan miras, kutsal emanet
Hakkı hâkim kılmak, ister metanet
Hası posasından, ayrır fetanet1
Sadık mücahitler, elbet kollanır…
1- Fetanet: Fitneci, azdırıcı kadın tipi, imtihan vesilesi, madenlerin aslını posasından ayıran eritme işi.

								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
Elhamdulillah…
Hz. Davut’un kılıcı, Milli Çözüm eriyiz,
Tüm şehitlerin temsilcisi, bu nedenle diriyiz
Sabır ve sadakat, Hakk namına deliyiz
Derdi dünya olan, bu sebeple çullanır…
Şükür Milli Çözümcüyüz, feryadımız çağlara
Tarih boyu tüm mazlumların, sesiyiz sağlara
Tarih tekrar yazarız, inşallah dimağlara
Huzur bulmamış kalpler, Adil Düzenle fullanır…
Erbakan’dan devraldık, bu kutlu sancağı
Tüm sistem altyapı, teknolojik hazırlıkları
Bize kalan tek şey, sabır azim azıkları
Rabbimiz lütfeder, patlatır tüm ampulları…
Milli Görüş Milli Çözümle, tekrar sürur hayat bulur
Mesih Mehdi yaveri, tüm sadıklar selam durur
Adil Düzen kurulur, tüm insanlık ferah bulur
Tüm zalim zavallılar, başlar eğik melullanır…
Çok Şükür
Sağımız solumuz hem çakır-çukur,
Şeytan avanesi saldırır durur
Milli Çözüm canla bizi savunur
Çok şükür yollarda düşen olmadık..
MİLLİ ÇÖZÜM’ÜN KADRİNİ BİLMEK!
Ya Rabbi; Erbakan Hocamızdan miras kalan kutsal emanete sahip çıkan… Hakkı hâkim kılmak için metanetle mücadele eden… Şükredenlerle nankörleri birbirinden ayıran… Sadık mücahitleri kollayıp koruyan… Milli Çözüm’ün kadrini bilip şükrünü eda edenlerden olabilmeyi bizlere nasip eyle! Amin.
Milli Çözüm!..
Her zaman hakkı üstün tutan görüş Milli Çözüm!
Kuran’ı Sünneti Aklı Vicdanı rehber edinen görüş
Dinin parlayan yıldızı Erbakan’a sadakatli görüş!.
Ülkemizi İslam Alemini ‘kurtuluşa’ çağıran görüş!
İnsanlığı Deccalizmden kurtaracak Milli Çözüm!.
Milli Çözümümüz var
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Gerçekten Senin için (asla tükenmeyen ve hiç) kesintisi olmayan (temenni ve memnuniyetin çok ötesinde şerefli ve izzetli) bir ecir verilecektir. [NOT: “Bugün onların ağızlarını mühürleriz; -iman ve iyilikten, küfür ve kötülükten yana- bütün yapıp kazandıklarını, elleri bize söylemekte, ayakları (işlediklerine) şahitlik etmektedir” (Yasin: 65) ayetinin haber verdiği gibi, “Hayat; iman ve cihattır” şuuru ve imtihan-kulluk sorumluluğuyla, Hakkı tebliğ ve tavsiye yolunda, bugün bile hâlâ kalemle ve satır satır gerçekleri yazan, her türlü sıkıntı ve saldırıya rağmen davasından ve Rabbinin rızasından caymayan mü’minler için, tuttuğu kalemlerin, yazdığı sahifelerin, harflerin, kelimelerin ve cümlelerin bir gün dile gelip şahitlik ve şefaatçilik edeceklerine dair İlahi mesaj ve müjdeler içermektedir.] (Kalem Suresi 3)
Karşı çıktık sahte, şeyhe kâhine
Meyletmedik makam, için haine
Hocam himmetiyle, döndük şahine
Kuzgunlar bağrına, çöken biz olduk…
Mevlâ’ya verilmiş, bir sözümüz var
Gafil sanır makam, mal gözümüz var
Sorunlara Milli, Çözümümüz var
Adil Düzen hasret, çeken biz olduk…
Kapında kitmirin eyle.. bizleri adil düzende hizmetkar eyle.
Biz Hak davanın ve Onun şahsı manevisi olan Zat’ın kapısındaki KITMİR’leriyiz. Haşa; bu kutsal hareketin kurmayı değil, komutanı değil, birim başkanı değil; sadece hizmetçileriyiz. Hem öyle resmi ve besili değil, hasbi bir kıtmiriyiz. Tehlikeli bir süreçte O’na suikastçılar ve saldıranlar olabilir düşünce ve endişesiyle Hz. Peygamber Aleyhisselam Efendimizin evi etrafında ve hiç kimseden talimat almadan ve başkasına çaktırmadan gizlice nöbet tutan ve Resulullah’ın çok özel duasına mazhar olan Sahabe-i Kiram’dan Ebi Vakkas oğlu Sa’d gibi sevdamızın ve sultanımızın gönüllü neferleriyiz.
Tevhit dininden dönmemek, zalim ve kafir diktatöre boyun eğmemek için şehirden kaçıp bir mağaraya sığınan gençler olan (Bak: Kehf Suresi: 9-22. Ayetleri) Ashab-ı Kehf ‘in sadık köpeği kıtmir bile (Kehf Suresi: 18) makbul sayılıp Kur’an-ı Kerim’de zikredilmek ve cennete girmek şerefine eriştiği halde; tarihin en büyük ve en muhteşem inkılabı olan Yeni İslam (Barış ve Bereket) Medeniyetinin ve Mehdiyet devriminin kutlu Liderinin gönüllü kıtmirlerinin, Rahmeti İlahiden mahrum bırakılacağını sananlara hayret etmekteyiz.
Yarabbi bizleri milli çözümün her daim hakka tercümanlık eden yiğitlerinden eyle amin..
Milli Çözüm ile nasiplendiren Rabbimize sonsuz şükürler olsun. Hizmetkâr eylesin yolundan ayırmasın.
Tevbe Suresi
9:21
(Hak ve adalet hâkim olsun ve insanlar huzur bulsun diye cehdü gayret sahipleri var ya;) Rableri onlara Kendi katından bir rahmeti, bir hoşnutluk (rıdvan) şerefini ve onlar için, kendisinde sürekli bir nimet bulunan cennetleri müjdeleyip (hazırlamıştır).
Milli Çözüm hakikatin kapısı hayrın anahtarıdır!
Hak ile Bâtılı, mü’minle münafıkı en net ve mert şekilde ortaya koyan Milli Çözüm, hikmet ve hakikat aynasıdır!
Layık gördün bizleri, en şerefli cihada
Her an Hakkı haykırmak, uyar seçkin nihada
Ayağımız kaydırıp, uğratma nar mihada
Mü’min ekip boyumuz, Sen kurutma Allah’ım…
Milli Çözüm Gemisi
Gönül neyi ararsa, gelir başa
Kalbini muhafaza et, kalbini
Kur’ani nuru, bulmaya çalışa
Nefsini eritip yok et, nefsini…
Şirk koşar, harama helal der haşa
Ateşini hazır et, ateşini
Sırat-ı müstakim üzere yaşa
Kendini muhakeme et, kendini…
Hayret bu ibretli yaratılışa
Rabbini çok tefekkür et, Rabbini
Görevin tebliğ, hayırda yarışa
Kalemini siper et, kalemini…
Yürekleri titretir, bir bakışa
Gemini Milli Çözüm et, gemini
Erbakan’ı işler her bir nakışa
Önderini Ahmet et, Önderini…
Kur’an’ın Tercümanı olan ve insanları Mevla’ya ve mutluluğa çağıran Milli Çözüm’ü haklı gören ve destek verenler Deccalizm’in korkunç fitne ateşinden kurtulacak ve Adil Düzen Düzen Medeniyetinin huzur ve onuruna kavuşacaklardır.
[u][b]Milli Çözüm Hakikatin kapısı ve hayrın anahtarıdır![/b][/u]
Bir kardeşimizin 29. 08. 2020 tarihli sadık rüyalardan olan şu rüyayı hatırlatmak isterim:
“… Diğer taraftan da dik bir yokuşu çıkmaya çalışıyordum. Biraz önümüzde Muhterem Ahmet Hocamızı gördüm. Çocuklara: “Yavrularım, biraz daha gayret edip hızlanalım. Önümüzde Ahmet Hocamız varlar. Yakınlarında durup, O ne yaparlarsa biz de öyle yapalım, neden kaçınırlarsa ondan kaçınalım. Böylelikle ayağımız kaymadan, lavlara düşmeden tepeye ulaşabilenlerden olalım inşaallah!” diye uyarıyorum. Son bir gayretle Ahmet Hocamıza yetiştik. Selam verdik. Ben: “Muhterem Hocam, nasıl olacak böyle? Ayağımız kaymadan yukarıya nasıl ulaşacağız? Yukarıda ne var? Onu da bilmiyoruz. Yukarıya çıkanlar görünmüyor, onların başına ne geldiğini de bilemiyoruz!” dedim. Ahmet Hocamız: “Aslında keşke bir istihareye yatsan da, Aziz Hocamız bize bir yol gösterirlerdi!” buyurdular. Ben o ortamda nasıl istihareye yatacağımı bilemeden, Ahmet Hocamızın talimatları üzerine, bir yandan yokuş tırmanmaya devam edip diğer yandan gözlerimi kapattım. Uyumadığımı zannediyorum, çünkü yokuş çıkarken ayağıma takılan ve canımı acıtan taşları hâlâ hissedebiliyordum. Gözlerim kapalı bir halde bir yandan yürüyerek, niyetimi alıp beklemeye koyuldum. Az sonra Aziz Erbakan Hocamız teşrif buyurdular. Mübarek ellerini açtılar. Mübarek ellerinde küçük bir ekran belirdi ve o küçük bir ekranda, yukarıya çıkanların hali görünüyordu. Büyük kalabalıklar halinde yokuşu tırmanıp tepeye ulaşanlar, arkalarından gelen yüzlerce, hatta binlerce insanın, sürekli yürüyerek oluşturdukları o baskı ile diğer taraftaki kendilerini bekleyen yoğun kaynar lavlara düşüyorlar, kaçacak, saklanacak bir yer bulamıyorlar, hatta fokur fokur kaynayan ateşe düşeceklerinin farkına bile varmıyorlardı. Ben: “Aziz Hocam, yukarıya ulaşınca da ateşe düşeceksek, neden çabalıyoruz? Buradan direkt bıraksak ya kendimizi!” dedim. Erbakan Hocamız benim avucumun içerisine on-on beş civarında midye koydular ve: “Bunları Ahmet’e ver. Yokuşu çıkıp tepeye ulaşınca hiç oyalanmadan midyeleri yere bıraksın. Midyelerin içlerini açsın. Her birinin içerisindeki incileri çıkarsın. Önce siz, sonra da Ahmet, “Bismillah” diyerek midyelerin içerisine atlayın. Tekrar ediyorum; kesinlikle oyalanmayın, “atlayın” der demez hemen atlayın, sakın kimseyi ikna etmeye uğraşmayın, onlarla vakit kaybetmeyin. En son Ahmet atlasın. “Bismillah” deyip içerisine girdiği midyenin kapağını kapatsın. O’nun midyesinin kapağı kapanınca diğer midyelerin kapağı da kendiliğinden kapanacaktır. Artık, o andan itibaren yanınızda yer alana sevinin ama geride kalanlara üzülmeyin. Çünkü orada üzülmek, kaygılanmak yok. Orada birbirinize selam verin ve olacak olanları bekleyin!” buyurdular.”
Kur’an’ın Tercümanı olan ve insanları Mevla’ya ve mutluluğa çağıran Milli Çözüm’ü haklı gören ve destek verenler Deccalizm’in korkunç fitne ateşinden kurtulacak ve Adil Düzen Düzen Medeniyetinin huzur ve onuruna kavuşacaklardır. İnşaallah.
EN BÜYÜK NİMETLE MUŞTULUSUN GÖR!..
“(Ey insan!) Sana iyilikten (ve güzellikten yana) her ne gelip isabet ederse (o) Allah’tandır; kötülükten (bela ve musibetten) de sana her ne gelip dokunur ise, o da nefsinin (hatası)dır. (Ey Resulüm!) Biz Seni insanlara bir elçi olarak gönderdik; şahit olarak Allah yeterlidir.
Kim Resul’e itaat ederse, gerçekte Allah’a itaat etmiştir. (Hz. Peygamber; hem tebliğ hem de teşri -hüküm belirleme- ile görevli ve yetkilidir.) Kim de (Resul’den ve Sünnet’inden) yüz çevirirse (o hüsrana düşecektir), Biz Seni onların üzerine zorlayıcı bir bekçi göndermedik.”
Nisa Suresi 79-80
Sen sana kalırsan,bil kahrolursun
Rahmanın lutfuyla, sadık bir kulsun
En büyük nimetle,gör muştulusun
İmanla duran-coşan,can ağırlanır!..
Ahmet hocamiz milli çözümde olduğumuzdan dolayı her gece 2 rekât şükür namazı kılmanın lazim demişti
Sadakat ehlidir, gönül erleri
Her damla incidir, alın terleri
Çok seçkin şerefli, dolmaz yerleri
Şeytan tüm gücüyle, bundan çullanır…
Erbakan’dan miras, kutsal emanet
Hakkı hâkim kılmak, ister metanet
Hası posasından, ayrır fetanet1
Sadık mücahitler, elbet kollanır…