YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6920bb292f438
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 4 9
Bugün : 38344
Dün : 45549
Bu ay : 891068
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45294889
IP'niz : 216.73.216.128

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

TRUMP VE ABD'YE MİLYAR DOLARLAR;
FİLİSTİN VE GAZZE'YE LAF VE DUALAR!

  1. 26 Eylül 2025 – S. Yalçın
4.8 19 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Subscribe
Bildir
14 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

SÜFYAN’IN ŞAPKA ÇIKARDIĞI..

Geçtiğimiz ay sonunda yandaş-candaş yalaka medya ve yazar çizer takımı “Amerika’nın fethi ve İsrail’in hizaya getirilmesi!” şeklinde servis edilen ve günlerce konuşulup övülen Recep T. Erdoğan ve Trump görüşmesi neticesinde verilen taviz ve rüşvetler gerçekte AKP ve Siyonist İsrail’in ömrünü uzatma amaçlıydı!..

Normal fiyatının üzerinde alınan sıvılaştırılmış doğalgaz (kaya gazı) alımı, 300 e yakın BOING ve AIRBUS alımı, Nükleer enerji işbirliği.. ve en önemlisi ise; Siyonist İsrail ve destekçileri ABD AB vs. tarafından yenilemeyen HAMAS’ın işbirlikçi Ülke yöneticileri eliyle tasfiye edilip silahsızlandırmak işgali tamamlamaktı. Bu vesile ile işbirlikçi AKP iktidarının amacı, Siyonist hedeflere hizmet ederek karşılığında meşruiyet sağlama yani siyasi reklam desteği sağlayarak, bir süre daha iktidarda kalmaktı.. AKP iktidarı o kadar zor durumdaydı ki; bunca verilen tavizlere ve aşağılanmalara ek olarak yeni görev ve tavizlere de hazır olduklarını göstermekten çekinmiyorlardı.

2018 de ABD mallarına getirilen ek vergilerin tek taraflı olarak kaldırılması, ABD menşeili ürünleri ucuzlatacak ancak cari açığı artıracaktır.

Bu üretmek yerine ithalat yaparak daha kolay ve daha çok kazanan rantiyecilerin hoşuna gidecekti.

Maalesef ithal malların yerli mallardan daha uyguna satılması yerli üreticilerinde yok olmasına ve işten çıkarmalaralar da ayrıca işsizliğe neden olacaktır.

Türkiye’nin müstemleke, sömürü ülkesi olma yolunda ilerlediği acı bir şekilde görülmektedir!.

SP Genel Başkanı Arıkan’ın açıklamaları doğruydu ve uyarıcıydı ancak “Bana ne Amerika’dan!’ netliği takınılmalıdır.” Cümlesinin öncesinde sözün sahibi “Erbakan Hocamızın söylediği gibi ..” bir hatırlatma yapmayanların Sn. Erdoğan’ın ayarına düştüklerinin farkında mıydı? Erbakan’ı anmak sizi rahatsız mı ediyordu? Erbakan’ sız bu sözün, Milli Görüşün, SP’nin hatta “sizin” ne anlamınız kalırdı ki?

Siyonist sermayeli BOING şirketinin perde arkasında geçmişte ve günümüzde yaptığı hangi Siyonist hedeflere hizmet ettiği de çok önemliydi.

BOING şirketinin İsrail hava kuvvetlerine tanker uçakları ve F-15IA savaş uçakları ve Gazze’de bir çok noktada kullanılan hassas bombaları temin eden, İsrail’in Gazze’ye yönelik hava saldırılarının sadece ilk haftasında 1000 adet “akıllı” bomba ve mühimmat gönderen bu şirketten dindar AKP hükümetinin 300 e yakın uçak alması çok manidar!

Alınamayan F-35 yerine alınmak istenen F-16 o da olmayınca, KAAN’ın motorlarının alınmak istenmesi şu acı gerçeği ortaya çıkarmıştı; KAAN’ın en önemli donanımı motorların ABD Yahudi firmaları kontrolündeydi ve bu motorlar olmadan KAAN’lar ve SİHA’lar teneke yığınıydı!

Hainlik

Atalarımız ne güzel buyurmuşlar ”Hırsız içerden olunca kapı kilit tutmazmış” şimdi bir ülke ne kadar iyi ve zengin olursa olsun yöneticileri işbirlikçi ise asla ülke ilerleyemiyor ve her türlü zenginlikleri yandaşlara peşkeş çekiliyor… Biz ve bizden öncekiler buna çok kez şehit olduk… Ne diyelim Rabbimiz layık oldukları sona biran önce ulaştırsın artık kimsenin takati kalmadı çünkü…

AKP İktidarının iki yüzlülüğü tescillenmişti. Perde önünde İsraile atıp tutanlar perde arkasında İsrail ile el ele kol kola ticaretlerini yapmaktalardı. ABD’yle ise ucuz doğal gaz varken pahalı doğalgaz anlaşması yaparak kazığı vatandaşımıza atmaktaydı.Çünkü pahalı gazın faturası vatandaştan ek vergiler ve zamla alınacaktı. ABD görüşmesinde Türk gazetecinin deşifre ettiği görüşmelerde bizim lehimize hiç bir şey olmadığı argo kelimelerle ifade edilmişti. Parasını verip alamadığımız uçaklarla ilgili hiçbir gelişme olmadığı gibi yeni alıacak uçak filolarının sözü verilmiştir. Filistin konusunda hiçbir ciddi girişim yapılmamıştır. Sumud filosuna müdahale edilirken diğer taraftan Türkiyeden giden gemiler İsraile lojistik destek sağlamaktadır.Dergimizin bu ayki kapağında gösterilen Trump ve Netanyahu’nun dostaları olan İslam ülkeleri yöneticileri içerisinde Türkiyede bulunmaktadır.Türkiye ABD’nin sömürü ülkesi haline getirilmiştir.Hükümet ABD’den alınan vergileri kaldırırken onlar bize ek maliyetler dayatmaktalardı.
Erbakan Hocamızın “buyurduğu gibi İsrail ve ABD laftan sözden değil güçten anlar” sözü ne kadar anlamlıdır. Derhal İsraile yaptırım kararı alınmalı tüm ilişkiler kesilmelidir.Ancak AKP iktidarında böyle bir zihniyet ve dirayet bulunmamaktadır.Bu tarihi ve talihli karar Milli Çözümün öncülüğünde oluşturulacak Milli Mutabakat hükümeti ile çok yakında sağlanacaktır!.. Bizi itibarsızlaştıran bu zihniyetlerden ise hesap sorulacaktır…!

YA MİLLİ ÇÖZÜM OLMASAYDI!?

Milli Çözüm olmasaydı Adil Düzen unutulmuştu, Milli Görüş davası en yetkililer tarafından AKP’ye yedek lastik yapılmıştı. Erbakan ve Milli Görüş davası bugün Milli Çözüm sayesinde aslını ve özünü yansıtmaktaydı. Milli Çözümsüz, Milli Görüşçü; siyonist baltasının çoktan sap olmuştu.
İyiki Milli Çözüm var…

Boykot edilmesi gereken en büyük İsrail ürünü bopçu AKP’dir. AKP hükümeti sadece ülkeyi, ülkenin fabrikalarını, ülkenin hazinesini, doğal kaynak ve madenlerini değil tüm coğrafyayı 23 yıldır siyonizme peşkeş çekme görevlisidir.

Akp iktidarı soykırım suçlusu ABD’den gelecek seçimler için meşruiyet dilenirken ve randevu almak için, istismarcı bir tavırla kitlesine israil ürünlerine boykot çağrıları yaparken soykırım destekçisi siyonist Boing firmasına 60 milyar dolarlık rüşvet vermektedir. Peki yıllarca istismarını yaptıkları dış güçler kim olmaktaydı? Dış güçlerin Erdoğan’a istediği şey olan meşruiyet zeminini sağladık mesajı şahsiyetli dış politika anlayışının neresinde durmaktaydı? Akp hükümetinin yönetimindeki bir Türkiye gerçekten egemen bir devlet miydi? Bu müstemleke beyinlerin tahribatlarıyla coğrafyada daha ne kadar var olunabilirdi? Tüm bilimsel veriler gösteriyor ki Akp iktidarının varlığı ülkemizin ön önemli milli güvenlik sorunuydu.

Türkiye’nin kurtuluşu Milli Çözüm merkezli milli mutabakat hükümetinin kurulmasıyla mümkündü. Gecikilen her an, mazlumların kanına, ülkenin, coğrafyanın kaynaklarının israfına ve peşkeş çekilmesine mal olmaktaydı.

İSRAİL VE AMERİKA MALLARINA BOYKOT KARARI ALARAK BOYKOT, BOYKOT, BOYKOT DİYEREK İSRAİLE HAD BİLDİRMEYE ÇALIŞANLAR VE BOYKOTA UYMAYANLARA TEPKİ GÖSTERENLER ACABA İKTİDARIN BOEİNG VE LNG ALIMINA SES ÇIKARACAKLAR MIYDI? ONLARA DA TEPKİLERİ OLACAK MIYDI? YOKSA ALKIŞ TUTMAYA DEVAM MI EDECEKLERDİ? 2 YILDIR KÖPRÜLERİN ÜSTÜNDE KAHROLSUN İSRAİL DİYE SLOGAN ATARKEN KÖPRÜNÜN ALTINDAN İSRAİLE GİDEN TİCARET GEMİLERİNİ GÖRMEZDEN GELENLER YİNE GÖZLERİNİ VE KULAKLARINI KAPATMAYA DEVAM MI EDECEKLERDİ? YOKSA ABD NİN KENDİSİ, BOEİNG VE LNG ALIMLARI BOYKOT LİSTESİNDE YER Mİ ALMIYORDU?
 
BU ARADA BELİRTELİM Kİ BOYKOT SADECE GAZZE ÖLÜRKEN DEĞİL, HER ZAMAN YAPILMASI GEREKİRDİ. 

Asıl sorunumuz ne biliyor musunuz?! Milli Çözüm’ün yıllardır defaatle ifade ettiği sözüyle cevaplayayım:
ASIL SORUNUMUZ: ” SUSANLAR, KUSANLARDAN ALÇAKTIR ”
Sadece sesli düşünüyor ve soruyorum:

Trump’ın dostu olan, Trump’ın seviyorum dediği birisi, İSRAİL’İN VE NETANYAHU’NUN DÜŞMANI olabilir mi?!!!Trump’ın dostu ve sevdiği olan birisi, FİLİSTİN VE HAMAS İLE DOST olabilirler mi?!!Karadeniz’de doğalgaz bulduğunu ifade edenler, neden gidip de Rusya’dan -Azerbaycan’dan – İran’dan daha pahalı olan doğalgaz anlaşması yaparmı ABD gibi Kuduz İsrail’in en büyük destekçisiyle?!!Asıl soru VE sorun; bunca melaneti duyan gören ülkemizin güzel insanları siz neden sessiz ve hala suskunsunuz?!! ( Sessizlik ve suskunluktan kastım şudur: Evet yürüyüşler mitingler yapıyorsunuz ama bu soykırım ve soykırımcının dostu olanlara destek sunan AKP ve Kurmaylarını bu yürüyüşlerinizde mitinglerinizde dile getirmeden sadece zalim İsrail ABD gibilerini ön plana sunup işbirlikçi AKP VE KURMAYLARINI GÜNDEME GETİRMEMENİZ- ÇÜNKÜ TÜRKİYE’NİN ASIL SORUNU İŞBİRLİKÇİ AKP’DEN KURTULAMAMASIDIR ) Efendimiz sav. “Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır ” demiyor mu , Kur’an’da Maide Suresi 51. ayette : “… Yahudilerin (ırkçı emperyalist kesimlerini ve yine haksızlık ve ahlâksızlık hedefleyen bazı) Hristiyan (merkezlerini) veliler (yöneticiler) edinmeyin. (Onları dost ve dürüst zannedip, kendinize idareci, karar verici olarak kabullenmeyin. Zulüm ve hıyanet örgütlerine ve girişimlerine destek vermeyin.) Çünkü onlar, (sizin değil) birbirlerinin dostları ve destekleyicileridir. (Artık) Sizden her kim onları dost (ve rehber) edinip (peşlerine giderse), kesinlikle o da onlardandır. Şüphesiz Allah (Siyonist Yahudilere ve emperyalist Hristiyanlara değer ve destek veren ve Müslümanlara hıyanet eden) zalimler topluluğuna hidayet etmez (onların iman nurunu karartır). ” demiyor mu?!!! (BAK: http://www.mealikerim.com )
Ey ülkemizin güzel insanları; son iki yıldır Filistin’e 1 ekmek bile gönderemeyen, ama İsrail’e günde 8-9 gemi dolusu her türlü malzeme gönderilmesine müsade eden bir iktidar, Müslümanların – Filistinlilerin geçtik, insanların dostu olarak kabullenebilir miyiz?!!! Bu körlük, sağırlık, sessizlik – suskunluk, bu hidayetsizlik, ferasetsizlik, dirayetsizlik neden kaynaklanıyor ?!! Yine Milli Çözüm’ün diliyle bunun cevabı da her şart ve durumda HAKKI ÜSTÜN TUTMAMAKTAN – MANEVİYATÇI OLAMAMAKTAN – NEFİS TERBİYESİ YAPAMAMAKTAN değil mi?!!Karasinekler, iltihaplı yaraları arayıp kondukları gibi, Siyonizmin süvarileri de makam ve menfaat düşkünlüğü dışa vurmuş tipleri bulup, onları kendi milletine ve ülkesine karşı kullanmakta bizdeki işbirlikçi kadar gayretli kendisine hizmet edebilecek bunun gibi başarılı olabilecek biri daha var mıdır dünyada acaba?!!

Evet, Dünyanın Değişimi ve ERBAKAN DEVRİMİ -Üstad Ahmet AKGÜL’ÜN kaleme aldığı bu eserde zaferin niçin geciktiğine dair Kur’an’dan Sünnet’ten ve Aziz Erbakan Hocamızın öğretilerinden öğütlerinden yola çıkarak bir yazı kaleme alınmıştı. Orada zaferin gecikmesinin 8 sebebinden biri de şu yazılmıştı:
… Ülkedeki, hatta bütün yeryüzündeki şartların, adalet nizamının uygulanmasına müsait konuma yükselmesi, şeytani güçlerin ve siyonist çevrelerin gücünü ve kontrolünü yitirmesi, mevcut dünya düzeninin haksızlık ve ahlaksızlığının herkes tarafından anlaşılır hale gelmesi için de, uzunca bir zaman ihtiyaç duyulduğundan zaferin gecikmesi tabiidir…

Evet öyle anlaşılıyor ki o kitabı okumayanlar o bahsin (Zafer Niçin Gecikmiştir) diğer maddelerini de okuduğunda görülecektir ki artık İsrail ve avenesinin yıkılışına ramak kalmıştır. Milli Çözüm Şiirlerinden bir dörtlükle bitireyim:

Hakaret çamurları silinip gider,
Adalet yağmurları , yağdığı zaman.
Çekilen zahmetler, hep rahmete döner,
Beşaret İsa’ları doğduğu zaman.

YANDAŞ VE KİRALIK MEDYA

Trump, “Onları herkesten daha iyi tanıyorum. Çok zekiler. Keşke bu kadar zeki olmasalardı!” diyerek Türkiye(den) gidenlerle açıkça eğleniyordu. Onları senaryosu yazılmış, rolleri daha önceden ayarlanmış figüranlara benzetiyordu. Yandaş ve kiralık medya bu algıdaki aşağılamayı da görüyordu fakat görmezden geliyordu.

“Amerika’nın fethi ve İsrail’in hizaya getirilmesi!” şeklinde sunulan ve haftalar boyu TV’lerde konuşulan Sn. Erdoğan’ın ABD ziyareti ve Trump’la görüşmesi; aslında ABD’ye rüşvet olarak aktarılan dört temel anlaşmaya odaklıydı. Türkiye-ABD arasında:

1- ABD’den, hem de normal fiyatının üzerinde, sıvılaştırılmış doğalgaz alımı…

2- 300 kadar Boeing yolcu uçağı pazarlığı (300 kadar da Avrupa’dan Airbus alınacaktı)…

3- Nükleer Enerji İşbirliği Anlaşması…

4- Sonunda HAMAS’ın tasfiyesi ve Gazze’nin teslim edilmesi adına; güya Kuduz İsrail’e Trump’ın; “Artık saldırıları durdurma” ricası temel konulardı…

Türkiye’de toplum desteğini kaybeden işbirlikçiler, “Ekonomik ve stratejik rüşvetler karşılığı, siyasi reklâm desteği sağlamak amaçlı” emperyalistlerin ayaklarına gitmişlerdi.

İşbirlikçiler, Yahudi vergisi olan faizle, milletimizin alın terini, canını kanını emerek Siyonizm’e pompaladıkları yetmiyormuş gibi; ayakta kalabilmek için acziyet ve eziklik içinde emperyalistlere her türlü tavizi vermeye hazır olduklarını açığa vurmuştu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, işbirlikçileri kastederek; “Trump ile görüşebilmek için sıraya girip adeta yalvarıyorlar” diyordu.
ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Trump’ın “Erdoğan’a ihtiyacı olanı verelim(…) Mesele sınırlar, S-400 ya da F-16’lar değil, asıl mesele meşruiyet desteğidir” diyordu. Yani; “Erdoğan’ı biraz pohpohlayıp istediğimizi ona yaptıralım” anlamında küstahça sözler söylediğini aktarıyordu.

Bütün bu küstah açıklamalar; iktidar medyasının, Erdoğan’ın “büyük bir lider” olduğunun kanıtı gibi göstermeye çalıştığı Trump’ın Erdoğan’a yönelik övgülerinin arkasındaki gerçeği de görünür kılmıştı.

Trump’ın övgülerinden meşruiyet devşirmeye çalışan Saray rejimi, ticari ilişkileri geliştirme adına ülkenin yer altı ve yer üstü bütün kaynaklarını emperyalist yağmaya sonuna kadar açmışlardı.
Emperyalistler bütün bunlarla da yetinmemiş olacak ki, işbirlikçilerden Ortadoğu’dan Kafkasya ve Doğu Akdeniz’e kadar bölgede ABD-NATO’ya daha fazla hizmet ve teslimiyet talep etmişlerdi.

Kuranı kerim, Siyonist ve emperyalistlerin emellerine ve zulüm düzenlerine tabi olan işbirlikçileri anlamamız için şöyle buyurmaktadır:  
“Sen onların milletlerine (Siyonist ve emperyalist emellerine ve zulüm düzenlerine) tâbi olmadıkça Yahudi ve Hristiyanlar, kesinlikle Senden (ve Ümmet-i Muhammed’den) asla razı olacak (memnun kalacak) değillerdir. (Eğer Yahudi ve Hristiyanların zalim takımı, Müslüman bilinen kimselerden razıysa ve yardımcı oluyorlarsa, anlayın ki bunlar, kendilerinin güdümüne girmişlerdir.)…” (Bakara Suresi 120. Ayet)

İşte Dindar-Kahraman Erdoğan, Gazze’nin kanından beslenen, Kuduz İsrail’i ayakta tutan ve Gazze’ye bombalar yağdıran Siyonist Yahudi Sermayeli BOEING’e milyarlarca dolar destek çıkıyordu!?!
 
SP Genel Başkanı’nın açıklamaları haklıydı ve uyarıcıydı…
Ancaaak!
“‘Bana ne Amerika’dan!’ netliği takınılmalıdır.” cümlesinin öncesine “Erbakan Hocamızın buyurdukları gibi…” bir hatırlatma bile yapamayanlar, Sn. Erdoğan’ın ayarına düştüklerinin farkındalar mıydı?
Erbakan’ı anmak bu kadar mı sıkıcıydı?..
Erbakan’sız bu sözün ne anlamı kalırdı?
Hatta Erbakan’sız “Sizin” ne anlamınız kalırdı?

YAKIN TARİHDE ATASÖZÜ OLSUN;

“ERBAKAN HOCANIN İZİNDEN YÜRÜMEZSEN,
Tramp’ın PEŞİNDEN YOL ALIR GİDERSİN.!

“TÜRKİYE VE DÜNYA İSLÂM ALEMİNİN SON ÇEYREK ASRI HARAP VE BİTAB,

İSLÂM DÜNYASI VE MAZLUM MİLLETLERİN HUZURA KAVUŞMASI İÇİN ÇARE; D-8 LER VE İSLÂM İŞBİRLİĞİ, İSLÂM SAVUNMA PAKTI.

AMA GELİN GÖRÜNKÜ BU OLUŞUMU TEKRAR CANLANDIRALIM ,HAREKET E GEÇİRELİM DİYEN CANI GÖNÜLDEN DİYEN BİR YETKİLİ ÜLKE YOK. NE İKTİDAR NE MUHALET NE SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI ,NE VAKIF, NE DERNEK, NEDE CEMAATLER VAR, HEPSİNİN ÜZERİNDE ÖLÜ TOPRAĞI SERİLMİŞ ÂDETA..

BU KONUDA BİR TEK MİLLİ ÇÖZÜM VAR.

KOCA MİLLETİ, GAZZE KONUSUNU,Tramp’ın İNSAFINA BIRAKANLAR UTANSIN…

Şehit Yahya Sinvar ne güzel tespit etmişti:

“Bu şehir (Gazze) tüm maskeleri düşürecek. Herkesin gerçek yüzünü ortaya çıkaracaktır.”

Öyle de oldu.



İşbirlikçi takımı millete; kolayı, deterjanı boykot edin diye bağırırken, kendileri soykırımın en stratejik ortaklarından olan Boing’e milyar dolarlar aktarmaktaydı. (Zaten gemilerle ticaretin, gönderilen petrollerin hepsi artık bilinmekteydi.) Bunlar en başta kendi destekçilerine hep aynı muameleyi yapmaktalardı. Kendileri Fetullahçı takımı yıllarca besleyip, fonlar aktarıp, okullar açmasına yardımcı olurken kandırılmış oluyorlardı. Fakat bank asyada hesap açtıranlara kan kusturuyorlardı. Milletimiz ne zaman uyanacaktı.

AKP’li medya yıllardır hayat pahalılığını doğrudan ve dolaylı olarak savunma sanayii yatırımlarına bağlıyorlardı. Bu yatırımların bir çoğunun dümen olduğu zaten ortaya çıkmıştı. Fakat en karizmatik adamlarından olan Sn Dışişleri Bakanı da aynı itirafları yapmaktaydı. E bu milet yıllardır bu pahalılığa yerli ve milli gazlamasıyla dayanmaktadı. ABD ile yapılan vergi anlaşmaları kısmi de olsa oluşmuş bazı piyasaları yerle bir edecek ortada yerlilikten eser bırakmayacaktı. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusuydu…

Nasıl bir duruma geldiğimizi ABD’de görevli gazeteciler edebe aykırı bir dille de olsa yüzümüze çarpıyordu! İçeride taht oyunları oynanırken, kardeşlerimizin kanı edebiyat söyleşilerine konu oluyordu. Öte yandan savunma sanayimiz için önemli atılımlardan biri olarak gördüğümüz Milli Muharip Uçağımızın motorunun olmadığını kendi Dışişleri bakanımız muzır bir şekilde itiraf ediyor, sonrasında ise kırdığı potun farkına vararak ‘ben halledeceğim” diye hava atıyordu. Tüm bunlar olurken de BM bahanesiyle ABD’de yöneticilerimizin hangi pazarlıklar içinde olduğunu ABD Dışişleri bakanı Rubio ortaya döküyor ve “bir el sıkışma için” hangi dalaverelere girildiğini açıklıyordu. “Neden bu haldeyiz? Niçin bu derbeder durumdan çıkamıyor, laf ve edebiyatla uğraşıyoruz?” gibi sorular içinde boğuşurken aklımıza Aziz Erbakan Hocamızın ifadeleri geliyordu: “Milli Görüş edebiyat değil icraat yapar. Bunlar ancak kınar ve ötesine geçemezler. Çünkü çizginin ötesi Milli Görüş’e aittir.”

Picture of Rahmet PAKGÜL

Rahmet PAKGÜL

YORUMLAR

Son Yorumlar
14
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...