Milli Çözüm’e Sataşan Eski
BİR DOSTA UYARI
Hakkı tut; bâtıldan, uzak durasın
Hayırdan gayrısı, boştur be dostum…
Adil Düzen için, hayal kurasın
Allah rızasına, koştur be dostum…
Kalbin sağlam ise, dilin dürüsttür
Hep doğruyu konuş, yalan virüstür
Hasetçi fesatçı, vicdan külüstür
Huyu gâvur olan, Bush’tur be dostum…
İbadet hizmetin, isteksiz zorla
Her öğün beklersin, pilav pirzola
Ölüme hazırlan, cennet arzula
Kabir karanlıktır, loştur be dostum…
Bak Suriye Libya, kana boyandı
Yüz binlerce masum, ölme uyandı
Zalimi haini, savunan yandı
Zalimler zalime, dosttur be dostum…
Övgüler dizilen, lider denilen
Gafil sürülerce, çok beğenilen
Zalime eğilen, nefse yenilen
Galip sanılsa da, tuştur be dostum…
Riyakâr dış parlak, içi kurtludur
Kur’an’la arınmış, ruhlar mutludur
İslam yaşanılan, ortam kutludur
Her yer Manisa’dır, Muş’tur be dostum…
Hikmetle yarattı, Mevlâ evreni
İmtihan merkezli, hayat serveni
Hem kendin çabala, hem de çevreni
Huzura katkıya, coştur be dostum…
Haram haksızlıktan, uzak kaçanlar
Korku umut ile, Rabbe uçarlar
Sonsuz mutluluğa, kanat açarlar
Can kafesten çıkan, kuştur be dostum…
İmtihan sırrından, gafil bihaber
Nerede olursan, Allah beraber
Kamera kayıtta, dikkat birader
Bu şuurla zikir, hoştur be dostum…
Mahşerde bellolur, kara ile ak
Gerçeği küpe yap, kulağına tak
Söyleyene değil, söyletene bak
Rastgele saldırma, destur be dostum…
Nasihat isteyen, bize darılmaz
Cihatsız takvasız, insan kayrılmaz
Milli Çözüm Hak’tan, asla ayrılmaz
İftira atanlar, puşttur be dostum…

								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
								
İçinizdekini (kurgulayıp nefislerinizde beslediklerinizi) açığa vursanız da, gizli tutsanız da, Allah sizi (niyet ve hedefleriniz doğrultusunda) onunla sorguya (hesaba) çekecektir.
Göklerde ve yerde ne varsa Allah’ındır. İçinizdekini (kurgulayıp nefislerinizde beslediklerinizi) açığa vursanız da, gizli tutsanız da, Allah sizi (niyet ve hedefleriniz doğrultusunda) onunla sorguya (hesaba) çekecektir. Sonra dilediğini bağışlar, dilediğini azaplandırır. Allah, her şeye (güç yetiren) Kâdir’dir.
Bakara Suresi 284. Ayet
Yemin olsun ki Allah’tan zafer umanları ve bu yolda çaba harcayanları hayalcilikle suçlayanlara
eğer onlara bu laçka ve laubali tavırlara niçin girdiklerini sorduğunda ise:
“Biz sadece öyle lafa dalmış şakalaşıyorduk” şeklinde cevap verirler.
De ki: “Siz Allah ile, O’nun ayetleriyle ve O’nun peygamberiyle mi alay ediyorsunuz?
(Çünkü zaferi va’ad eden Cenab-ı Hakk’tır.)
( Tevbe Suresi 65.Ayet )
Hakk’tan yana Milli Çözüm
Ahzab 72
Gerçek şu ki, Biz emaneti (İslamiyet’i ve Allah’a Hilâfet görevini) göklere, yerküreye ve dağlara (ve bunlardaki mahlûkata) arz ve teklif ettik de; onlar bunun (sorumluluğunu) yüklenmekten çekindiler ve ondan (gereğini yapamadıklarında gelecek azaptan) korkuya kapılıp titrediler. (Ama) O’nu (yeryüzünde Allah’a halifelik ve adaletle yöneticilik sorumluluğunu) insan yüklendi. Gerçekten o, pek zalim ve çok cahildir (ki Rabbinin emri ve isteği yerde kalmasın diye çok riskli bir cesaretle böyle bir mesuliyetin altına girmiş ve bir nevi kahramanlık göstermiştir).
https://www.mealikerim.com/33/ahzab/72
Allah her şeyi bir ilim ve hikmet üzere yaratmıştır. Bunun şuurunda olmalı ve bizi dünya ve ahirette kurtuluşa götürecek olan sağlam bir iman ve cihada sarılınmalı Adil düzen İcin koşturulmalıdır. Batıl sistemler her zaman yıkılmaya mahkûmdur.
İsrâ 81
De ki: “(Artık) Hakk geldi, bâtıl zail oldu. Hiç şüphesiz bâtıl yok olucudur. (Çünkü Hakk gelince bâtıl batacak, Güneş doğunca karanlık kaybolacaktır.)”
Zalimi dost edinen de zalimin ta kendisidir. Allah düşmanını dost edinenler, zalimlerden oluşan yöneticiler ve bunlara uşaklık edenler hidayete ulaşamayacaktır.
“Adil Düzen” hayra argüman olmuş
Milli Çözüm Hakk’a tercüman olmuş
Umut aşılamış bir güman olmuş
Sergi pazar O’nun, kremes Allah’ın…
Gerçek Dost
Asıl dost yüzüne gerçeği söyleyen, hatayı terk etmen için gerekirse en sert şekilde seni uyarandır. İşte dostun tanımı varsa adı “Milli Çözüm”‘dür. Milli Çözüm ahireti önceliyor, dünyalık bir düşüncesi yok. Anlayana.
Kendini gör, düzelt be dostum…
Zalimler zalime dost, küfre muvafık
Oğuzhan ile teyyo, hizmette mutabık
Hizmet derken, siyona paşalık
Gör artık silkelen, diril be dostum…
Bu ikazlar rahmet, merhametten
Son virajdır kaderin, kaybetme hepten
Milli Çözüm kaynağı, Kuran hadisten
O yüzden yanılmaz, teslim be dostum….
Milli Çözüm, hakikat aynasıdır
Kim ne söylerse, aynısıdır
Gayrısı hikaye, masalsıdır
Kendini gör, düzelt be dostum…
Dil, kalbin aynasıdır.
Dil kalbin aynasıdır. Kalp ise ruhun aynasıdır. Ruh, insanın hakikatin aynasıdır. İnsanın hakikati de Hak teâlânın yansımasıdır. Kuranla arındırılmış ruhlar hakikatin sevgisine mazhar olup asıl mutluluğu yakalamışlardır.
Yaratılış amacını unutmadan hayatını imtihan merkezli yaşayanlar, haramdan ve haksızlıktan kaçıp hak ve adalet ölçüsünde yaşamaya çalışanlar, hem kendini hem çevresini bu amaç uğrunda huzura kavuşturarak sonsuz mutluluğa kanat açarlar.
En büyük düşmanımız şeytanın tuzaklarına karşı teyakkuzda olarak adım atanlar Hakka doğru adım attıkça batıldan uzaklaşırlar.
Allah elbet nurunu tamamlayacaktır. Hakikat eninde sonunda ortaya çıkacak ve Hak davaya sataşanlar eninde sonunda hakikatle yüzleşecek ve yaptıklarından pişmanlık duyacaklardır.
Son nefese kadar Hak yolunda yürüyebilmek duasıyla…
İçi Allah ile yanan , kalbi harap etmeyesin …
Fikrin ne ise, onu zikreylersin
İnanca göre amel etmezsen, amelini inancın bellersin
Özünü sözünü hak ile doldurup
İnşallah sende o gün, Rabbini seyreylersin…
Hayat bir tarla, ne ektinse onu biçersin
Hasat diye samanı serip de, arpayı beklemeyesin
Düşmanın düşmanını dostun bilip
Vebal ile Rabbine, yüzün mahcup gitmeyesin …
Gönül gözün kapalı, ne dedin bilmezsin
Akıl – vicdan ile tartamazsan, elbet nefsin dinlersin
Dışı kuş görünür ama, içi doludur saman
Elbet piyonu olursan, Müheymin olanı görmezsin …
Yedi kat semayı, nasıl güzel izlersin
Ödev sorumluluğun bilerek, kardeşin huzurunu da gözlersin
El Muiz isminin şerefine nail olup
Ruhu mutmain olanların, halkasına girersin …
Ben neye geldim, diye hiç mi sormazsın
Hayat bir film şeridi, bunu nasıl bilmezsin
Elbet sana da izletilir lafın bilip iyi ele
İçi Allah ile yanan, kalbi harap etmeyesin …
Dostun acı söyler ise, kendini bir yoklayasın
Değerini bilip onun, elini hep tutasın
Seni vuslata götüren Milli Çözüm Pusulandır !
Aksini söyleyene, itibar edip kanmayasın …
Milli Çözüm; Hak ile Batılı, mü’min ile münafıkı en net ve mert şekilde ortaya koyan HİKMET ve HAKİKAT AYNASIDIR!..
2008 yılında MİLLİ ÇÖZÜM DERGİSİ Yazarları Ergenekon Adı altında gözaltına alınmışlardı. Her birinin tek tek soruşturması en az 10saat sürmüştü. Ahmet Akgül hocamızın soru cevap faslı ise 24 saat sürmüştü. Sorulan sorulardan anlaşılıyordu ki bu sorular CIA ve MOSSAD tarafından gönderilen kaliteli sorılardı. Sonuçta hidayet feraset ve dirayette zirve imana sahip Ahmet Akgül hocamız hepsine birden ALLAH’ın kuvvet ve kudretine sığındığını yegane mutlak varlık olan Allah’ımıza sonsuz sadakatını ispat eden cümlelerle , fetöcü unsurların tapındığı tanrı yerine koydukları ABD – AB – NATO – CIA – MOSSAD -MI5 -MI6 kısacası Siyonistleri Allah c.c. nun yanında bir hiç olduklarını gösteren cevaplarla tuş etmiş olarak o güreşi 4.günün sonunda kazanarak serbest bırakmak zorunda kalmışlardı.. Karşı taraf Onca maddi anlamda kuvvete güce yaptırıma sahip olduğu halde Milli Çözüm ve Üstad Ahmet Akgül hocamız ALLAH’I KENDİNE İLAH EDİNMİŞ – ALLAH’A DAYANMANIN karşılığı olarak rabbimiz, fetö ve unsurlarının tuzağını yerle yeksan ederek hakkı haykıran hakkın hakimiyeti uğrunda ömür tüketenlere el uzatmıştır.
Soruyorum şimdi : Bir kez olsun Milli Çözüm ve Şahsi Manevisi Ahmet Akgül Hocamızdan özür dilediniz mi Ey Akp yetkilileri ve avaneleri. 2008 de Ergenekon adı altında içeri alınmasının sebebi Fetullah Gülen ve cematinin üst beyninin Cıa ve Mossad’ın en örgütlü kurumu olduğunu 35 yıldır makalelerle tv radyo programlaroyla internet medyası videolar ile kitapları ile ispat etmiştir. 15 temmuz yani 8 yıl sonra Ahmet Akgül Hocamızın 35 – 40 yıldır ispat ettiği Fetö konusu resmiyete bürünmüş ve tescillenmiştir. Kaldı ki 54. Hükümet de Erbakan Hocamız Fetullah Gülen ve ekibini Cıa ve Mossad’ın en örgütlü kurumu olduğunu MİT RAPORLARINA geçirttiğini o dönemin Ankara Emniyet Müdürü olan daha sonra Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olan Cevdet Saral canlı yayında açıklamıştı.
MİLLİ ÇÖZÜM’E SATAŞANLARA SESLENİYORUM: Milli Çözüm – Üstad Ahmet AKGÜL HOCAMIZ , buna benzer ülkemiz milletimiz ve dünya insanlığının yararına olacak yüzlerce devrim niteliğindeki hizmetlere imza attığı halde , sadece Fetö konusu bile olsa ELİ AYAĞI ÖPÜLMESİ – BAŞTACI EDİLMESİ – ÖZÜR DİLENMESİ – HÜRMET EDİLMESİ – FİKIRLERİNİN DİNLENMESİ SAYGI DUYULMASI GEREKMEZ Mİ?!!! BUNUN TAM TERSİ BİR AKSİYON GÖSTERENLER YA AHMAKTIR YA DA ALÇAKTIR!!!!.
Milli Çözüm ve Şahsi Manevisi Üstad Ahmet AKGÜL, En Şeffaf En Berrak En Net ve Ülkemizin Mazlum ve Mağdurların Gerçek Sahibi ve Temsilcisi Olduğu Gerçeği Aşikârdır. İspatı http://www.millicozum.com sitesindeki yazıları makaleleri – 80 adet yazdığı kitapları – internet ortamındaki videolu konuşmaları ; Aziz Erbakan Hocamızın projelerine Adil Düzen Esaslarına hakim En Sadık Talebe ve Takipçisi Olma Vasfına Sahip olduğunun göstergesidir.
Milli Çözüm; Hak ile Batılı, mü’min ile münafıkı en net ve mert şekilde ortaya koyan HİKMET ve HAKİKAT AYNASIDIR!..
İki dakka kalbinizle dinleseydiniz keşke..
Milli Çözüme sataşanlar…
Gidin mahallenizde kumda oynayın, muhattap bulun onunla kavga edin…
Yok illa sizinle kavga edeceğiz, sizi gözümüze kestirdik diyorsanız ağlamayı göze alın.
Aynı merkezden yönetilen saldırılarınızı görmediğimizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Hristiyan değiliz, Müslümanız…
Bir tokat atana öbür yanağımızı çevirmeyiz.
Hiç bir kavgadan kaçmayız.
Bu ülkenin huzur ve barış içinde yaşamasını istiyoruz..
Ama efendileriniz, ABD den – İsrail’den, siz ülkemden saldırdınız diye susmayız pısmayız.
Merak ediyorsanız kavganın alasını yaparız, baştan söyleyelim…
Tabir yerinde olsun, kavgayı kralınızla yaptık…güçleri yetmedi …sizde arkanızdaki güçünüzle, emperyalist ve siyonist efendilerinizle beraber gelin farketmez…
Allah’a güvendik..
Aziz Erbakan hocamızın projelerine iman ettik…
Ahmet hocamızın mertliğiyle yetiştik.
Vız gelir tırıs gidersiniz…
Sistemlerin tarafı olmanın insanlara kazandırdıkları ve kaybettirdikleri
“Adil düzen” hak ve adaleti sağlamayı ve hakların korunması esasını ele alırken “Soygun düzenleri” hep kuvveti esasa almakta ve kim güçlü ise adaletin ibresi o tarafa doğru kaydırmaktadırlar.
“Adil düzenin” bir tane olmasına mukabil “Gayri adil düzenlerin sayısı sayılamayacak kadar çoktur.
“Adil düzen”in ekonomik, siyasi, hukuki, ahlaki, ilmi yapısı, birbirini adalet açısından destekler. Bu yapıda adaleti zaafa uğratacak veya geciktirecek tenakuz (çelişki) bulunmaz. “Gayri adil düzen” önce adaletten küçük bir sapma ile ayrılır. Onu görenler “Bak. Bu da adil düzen” zannederler. Hâlbuki zaman içinde, değiştirilen yasalarla bir de bakarsınız düzen tamamen güçlülere hizmet eden bir sistem haline dönmüştür.
“Adil düzende” kanunlar bir kere konur ve bir daha değiştirilmez.
“Gayri adil düzen” de ise zaman zaman değiştirilir. Çünkü bu kanunu yapan ve yaptıranların hırsları bitmez. Halktan aldıklarına kanıksarlar ve “daha fazla, daha fazla…” almak isterler. O zaman da sistemin yeniden bir daha değişikliği gündeme gelir.
YA YAB HAKKA TARAF VE HİZMETKAR EYLE HAKTAN YÜZ ÇEVİRENLERDEN EYLEME!..
(Artık) Her kim Rahman’ın Zikrini (Kur’an-ı Kerim’i) görmezden gelir, (yüz çevirip başka şeylere) yönelirse, Biz, (insan suretli bilgiç sanılan) bir şeytanı, üzerine kabuk gibi sardırıp bağlatırız (onun kötü emellerine uşak yaparız.) Artık bu (şeytan), onun yakını (yoldaşı ve yararlanıcısıdır). (ZUHRUF-36)
NE DİYELİM
Ne diyelim;insan anlar,insanların dilinden
Kablumbaga ne bilsindi,kanaryanın dilinden…
Hak diyeni haklı görmez,sütü bozuksa eğer
Nankörlük yapar;degilse,mayası helalinden…
Sabrın sonu selamettir
(Fakat her peygamberin) Kendi kavminden inkâr edip ahirete kavuşmayı yalanlayan (kimseler) ve kendilerine dünya hayatında refah (imkân ve iktidar) verdiğimiz önde gelenler (zenginler ve yöneticiler) dedi ki: “Bu, (elçi ve davetçi) sizin benzeriniz olan bir beşerden başkası değildir, kendisi de sizin yediklerinizden yemekte ve içtiklerinizden içmektedir.” (Bunları sizden farklı ve faziletli görüp itaat etmeniz gereksizdir.)
(Servetine ve siyasi yetkinliğine güvenen kimseler çevrelerini şu sözlerle etkileyip yönlendirmekteydi:) “Eğer sizin benzeriniz olan bir beşere boyun eğecek olursanız, andolsun (o takdirde), siz gerçekten hüsrana düşen (aciz ve şahsiyetsiz kimselersinizdir).”
“O (), ölüp (gittiğiniz), toprak ve kemik haline geldiğiniz zaman, sizin mutlaka (yeniden diriltilip) çıkarılacağınızı mı va’ad etmektedir? (Siz de inanıp bunların peşinden gitmektesiniz, öyle mi?)”
“Heyhat! Size va’ad edilen şey (ahiret ve cennet) ne kadar uzak bir ihtimal!” (Bu adam gerçekleşmesi imkânsız va’adlerle sizi kandırıvermektedir.)
“(Böylesi asılsız ve imkânsız şeylere inandığınız için yazıklar ve hayıflar olsun size! O gerçek sandığınız ve sahip çıktığınız cennet boş bir hayaldir.) Hayat, sadece bizim (yaşadığımız bu) dünya hayatından ibarettir. (Sonunda) Ölürüz ve (şimdilik) yaşayıp gideriz. Biz (ahirette) diriltilecek değiliz.”
(Halbuki) “O (elçi) de, sadece (sizin gibi) bir adam (insan)dır, Allah üzerine (sizi aldatıp) yalan uydurmaktadır. (Bu nedenle) Bizler de ona inanacak değiliz” (demişlerdi).
(Hz. Hud:) “Rabbim, beni yalanlamalarına karşı, bana yardım et” demiş (Allah’a yönelmişti).
(Cenab-ı Hakk ise:) “Az bir süre (daha bekle), onlar (yakında) gerçekten pişman (ve perişan) kimselerden olacaklar” diyerek (onu teselli etmişti).
(Mü’minûn Suresi 33 – 40 sureleri)
Koştur be dostum
Hakkı tut; bâtıldan, uzak durasın
Hayırdan gayrısı, boştur be dostum…
Adil Düzen için, hayal kurasın
Allah rızasına, koştur be dostum…
MÜNAFIK ENSAR’A DÜŞMAN OLUR!..
Bir Hadis-i Şerifte “Münafık ensar’ a(dininin davasının derdini çekip Hakka omuz veren,yardımcı olan kimse)düşman olur”buyrulmuştur!..
Hakkın rızası ve halkın huzur ve selameti dışında ,”TEŞEKKÜR” dahil hiç bir karşılık beklemeden!..Davasına-insanlığa tam bir şuur ve dirayetle hizmet eden…Tüm bu fadakarane,cefakarane mücadelesinde en yakınları dahil,neredeyse herkesten türlü zahmet-eziyet gören!..Belki de en fazla da, talebesi olmaya çalıştığını iddia eden bizim gibiler nedeniyle türlü sıkıntılara göğüs geren!..
70 ini aşmış bereket ve istikamet dolu yaşlarına rağmen,inanç,gayret ve azimlerinden zerre bir şey kaybetmeden!..Hatta her geçen gün daha da elmaslaşan gönül ve zihinleriyle;Hakikat yolunun rehberliğini en güzel bir biçimde ifa eden!..İMAN,HİKMET,FERASET,DİRAYET VE CESARET…vb. .. vasıflarıyla gitgide billurlaşarak ,kutlu hedeflerine an be an yaklaşıveren…Böylesi bir şahsiyet şahikası ve Aziz davasına bir insan neden düşmanlık eder?!..
Eğer yapılan şeyler cehalet,ahmaklık nedeniyle değilse..Bu sefer ayarsızlık ve alçaklıktandır,başka bir şey değildir!..Ve aslında düşmanlık asıl işin sahibinedir! Felakete yuvarlanmamak için yukarıda şiirde yapılan sadra şifa uyarıları dikkatle okuyup içimize sindirmemiz lazımdır!..Yoksa aşağıdaki ayetin tokadını yemek İçten bile değildir!..
“(Ey Nebim!) Kesin olarak biliyoruz ki, onların söyledikleri Seni gerçekten üzüyor. Doğrusu onlar Seni yalanlamıyorlar, ancak zalimler (inatla ve şeytanlık damarıyla) Allah’ın ayetlerine baş kaldırıyorlar. (İtiraz ve isyanları bundandır. Ve asıl düşmanlıkları Banadır!) [Her asırda; Hz. Peygamberi ve Onun izindeki İslam tebliğcilerini yalanlayan kimse; aslında Allah’ın ahkâmına kin tutmakta ve gerçeği fark ettiği halde ısrarla saldırıp çok inatçı Yahudiler gibi “cühud”luk, yani çıfıtlık ve fesatçılık yapmaktadır.]”
Enam/33
Milli Çözüm Hak’tan, asla ayrılmaz İftira atanlar, kuştur be dostum
Çok iyi hatırlarız; “Feto” dediği için Milli Çözüme kem sözlerin sarf edilmesini. Millli Çözüm tarafından nice sayısız belge-bilgi ile Fetö’nün yaptığı tahribatlar gün yüzüne çıkartılırken, itiraz edenler Milli Çözüme karşı iftira-zan kuru gürültüden öteye tırmaladıkları halde gidemiyordu.
Tabi ki; Fetö, uşaklığını yaptığı yapıların güçlerini arkasına alarak toplumda algı oluşturuyor ve kitleleri-kurumları Fetö’ye karşı şanlı mücadele veren Milli Çözüme ve oluşturduğu mukavemete karşı kışkırtıyordu.
En basit örneklerinde biri:
Beyaz Tv
Rasim Ozan: “Diyalogcular şöyle diyalogcular böyle” diye diye bunu Ergenekon’un dinci ayağı olan bir örgüt yaptı….. Hoca (cübbeliyi kast ederek) ne demek istediğimi iyi anlıyor… (Cübbeliyi) taktir ediyorum. Asla ve asla onların yayın organlarına çıkmadı.
Cübbeli: Hoca efendinin Vatikan’la irtibatından yola çıkarak ne iftiralar attılar…. Diyalog adına İslam’ın ….itikat…. fıkıh esaslarından asla taviz verilmeli. Ne pahasına olursa olsun verilmemeli. (Fetullah) Hoca efendide, ben böyle bir(taviz) şey tespit etmedim. [1]
Ve Ergenekon sürecinde Milli Çözüme karşı yapılan görülmemiş dozda kara propaganda yapılıyordu. (tüm süreçte karanlık güçlerin tesiri zamanla ayan olmuştu ve tarikatçısı, medyacısı velhasıl tüm Siyon Milli Çözümü Ergenekon’dan 3 gün tutamaya gücü yetmiyordu. Hamdolsun)
Siyonizm’in girişimleri ile oluşturulan, Fetö’nün lehinde Milli Çözüm aleyhine havanın tesirinde kalarak Milli Çözüme havlayanlarda oldu bugün olduğu gibi. Kuru zan, tahmin ve karalamadan öteye gidemeyen söylemlerle, bedbaht tavırlar içerisine girenler yani yükseklere tükürmeye çalışanlar, kaçınılmaz sonunu buldu (Fetö deşifre olanca) ve zillet iftiracıların yüzlerine bulaştı. Ders almayanlar için tarih tekerrürden ibarettir.
Milli Çözüm Hak’tan, asla ayrılmaz
İftira atanlar, kuştur be dostum
[1] https://www.dailymotion.com/video/x5ujrjg
Nankörlükten Sana sığınırız!
Müntakim olan Allah hiçbir zaman davasına sahip çıkanı yalnız bırakmamıştır. Bugüne kadar Hak davanın mücadelesini verenlere, Hocamızın kutlu davasına ve şahsına ve Milli Çözüm’e söz edenler dünyada kendi tükürüklerinde boğuldular. Ahir akıbetlerinin de çukur olacağı mutlaktır. Uyarıları ciddiyetle dinleyen kazanacaktır. Hakikat ehlini hor görüp dinlemeyenler her iki tarafta da kaybedecektir. Allah nasipsiz nankörlerin yüzünün yere düşeceği günleri yakınlaştırsın. Bizleri davasında sadakat gösteren şahitlerden eylesin. Amin.
Dersler Bize
Can tende olduğu müddetçe imtihan devam etmekte. Rabbimiz her an yeni bir imtihan ile hak ettiğimizi bulalım diye bizleri denemekte. Her an kötülüğe sevk eden nefsimize ve vesveseci şeytana karşı mağlup olmamak adına bu uyarılardan üstümüze düşen payı almamızı nasip etsin Mevlamız. İfade edildiği üzere, Hak davaya ve o kutlu davanın erlerine vefasızlık damgası alnımıza vurulmasın inşallah. Dünyalık mal makam peşinde koşan sahtekar işbirlikçilerin peşinden koşup da mahşerde münafık güruhuna katmasın Mevlamız.
Milli Çözüm
Milli Çözüm herkesin aynası, onda kimin iman artarken kimin inkarı artar, insanlar ahiretin yakmasın diye çabalar, Hak davadan döndün ise ne çare Milli Çözüm çabalar çukurun fazla eşme, dosta huzur ve güven iken zalime ve münafıka kordur Milli Çözüm.
UYARANLAR, UYARILAR, UYARILANLAR; UYANLAR VE UYMAYANLAR!
UYARSAN DA UYMASANDA FARK ETMEYENLERDEN OLMAMAK İÇİN…
UYARILARI DUYMAYANLARIN AKIBATİNE UĞRAMAMAK İÇİN…
UYARILARA UYMAYANLARIN SABAHINI GÖRMEMEK İÇİN…
UYARILARA UYMAK LAZIM!
[b]MİLLİ ÇÖZÜM UYARILARI:[/b]
Milli Çözüm Hak’tan, asla ayrılmaz!
Hakkı tutmak; bâtıldan uzak durmak gerekir.
Hayırdan gayrısı boştur.
Yalan virüstür.
Kabir karanlıktır, loştur.
Yüzbinlerce masumun, kanını döken zalimleri hainleri, savunanlar yanmışlardır.
Zalimler zalime, dosttur.
Gafil sürülerce çok beğenilen, övgüler dizilen, lider denilen, zalime eğilen, nefse yenilenler, galip sanılsa da, aslında yenilmişlerdir.
Neresi olursa olsun, İslam yaşanılan ortam kutludur.
Mevlâ evreni hikmetle yaratmıştır.
Hayat serüveni imtihan merkezlidir.
Can kafesten çıkan, kuş misalidir.
Kamera kayıttadır, dikkat her an dikkatli olunması gerekir.
Kara ile ak mahşerde belli olacaktır.
Gerçeği küpe yapmak ve kulağa takmak gerekir.
Söyleyene değil, söyletene bakmak gerekir.
Nasihat isteyen, nasihat edene darılmamalıdır.
Cihatsız takvasız, insan kayrılmayacaktır.
[b]MİLLİ ÇÖZÜM UYARILARINA UYANLAR[/b]
Allah rızasına koştururlar.
Adil Düzen için çalışıp çabalarlalar.
Kalpleri sağlamdır,
Dilleri dürüsttür,
Hep doğruyu konuşurlar,
Ölüme hazırlanırlar,
Cenneti arzularlalar,
Kur’an’la arınmışılardır, ruhları mutludur,
Hem kendileri hem de çevreleri, huzura katkı sağlamak için çabalayıp coşarlar,
Haram haksızlıktan uzak kaçarlar,
Korku umut ile Rabbe uçarlar,
Sonsuz mutluluğa, kanat açarlar,
Nerede olurlarsa olsunlar, Allah ile beraber olmanın şuuruyla zikir ederler.
[b]Rabbim bizleri uyarılara uyanlardan eylesin.[/b]
[b]MİLLİ ÇÖZÜM UYARILARINI DUYMAYANLAR[/b]
Yalancıdırlar, Hasettirler, fesattırlar, vicdan külüstürdür, gâvur huyludurlar
İbadet hizmetleri isteksiz ve zorla yaparlar
sadece şahsi menfaatini ve rahatını düşünürler.
Riyakârdırlar, dışları parlak, içleri kurtludur.
İmtihan sırrından, gafil bihaberdirler.
Rastgele saldırıp durular.
İftira atan birer puştturlar.
[b]Rabbim bizi uyarıları duymayan ve uymayanlardan eylemesin.[/b]
Yazık
Zuhruf 40
(Ey Nebim!) Öyleyse sağır olanlara Sen mi dinletip (gerçeği duyuracaksın), veya (kalp gözü) kör olan ve açıkça bir sapkınlık (ve Hakk’tan uzaklık) içinde bulunanı Sen mi hidayete kavuşturacaksın?
Kendini doğrulara sen hep kapattın !
Uyarılınca kendini ateşe attın ,
Yazık doğrulara sen hep sağırdın !
Son pişmanlık fayda vermez be Adam!
HAYRA MOTOR ŞERRE FREN DİR MİLLİ ÇÖZÜM
Ne de güzel demiş Atalarımız. “Yükseğe tükürmeye çalışanın balgamı yüzüne düşer” sözü mucibince, Hakkı Hakikati her daim haykıran Milli Çözüm e sataşanların, hatta iftira edenlerin ithamları kendilerine gelmesi mukadderdir.
Bundan dolayıdır ki Hakka-Hayra Motor, Şerre Fren olan Milli Çözüm ü samimiyetle takib edip benimseyenler ileleebet mahzun olmayacaklar biiznillah…
Ebedi Mahrumiyet ve Mahkumiyet!
Hakikatin ehline, hor ve hakir bir gözle bakan bütün gözler, dünya ve ahirette kör olmaya mahkumdur ve her türlü hayırdan mahrumdur!
FERASET YOKSA!..
Sen nasihat iste, sonra karşı dur
Hem itiraz et, hem dua bekle…
Öküzü hana sok, sonra da tapın
Bu ne yaman çelişki, bu hangi onur!…
Pakradun ediyor, her yanı talan
İstanbul Elazığ, Zonguldak falan
Yav sen partici değilsin, azcık çalkalan
Davan Milli Görüş, Durduyan değil!…
Milli Görüş; Hak dava, yükü ağırdır
Zalimlerin kulağı, gönlü sağırdır
Mesuliyetin büyük, ümmet hakkıdır
Alırsa Yaradan, bu miras değil!…
Gel kardeş toparlan, son imtihandır
Bunca emeği yok etme, büyük ziyandır
Bu Süfyanı Deccal, ahir zamandır
Nuh Gemiyi yaptı, binen varmıdır!…
Feraset; bin yanlışta, bir doğruyu bulmak
Sadakat; sona kadar, Hakla yoğrulmak
Vicdan ayarın koruyup, Adil Düzen kurmak
Halis niyet kaybedilmişse, sonumuz helaket!…
Gıybet ve İftira Edene
İftira atarsın artık olmazsın iflah
Giybet etmek çok büyük günah
Hak sözü dinle, nedemiş Kur’an
Ölmüş kardeş eti yemektir, dostum