Bugün : 450
Dün : 43946
Bu ay : 44396
Geçen ay : 1355873
Toplam : 43076641
IP'niz : 216.73.216.173
İTİRAFIMDIR!
Gaflet dalâletten, kurtardın Rabbim
Hak’tan bâtıla meyl, intiharımdır!..
Yolunda şehadet, olsun nasibim
Nice günah kusur, itirafımdır!..
“İşbilir” sanılan, işbirlikçiye
Hiç minnet etmedim, dış terlikçiye
Hayranım dürüste, has dirlikçiye
Metanet cesaret, itibarımdır!..
Kahraman sanılır, bak dinci şovmen
Paşa rolü oynar, değilken teğmen
Hak hâkim olacak, bu halka rağmen
Güvencem Mevlâ’ya, itimadımdır!..
Adil Düzen yoksa, adilik artar
Faiz fuhuş kumar, şerre taraftar
Mü’minse her şeyi, Furkan’la tartar
“Kur’an tercümanı!..” iftiharımdır!..1
Hayra yoğunlaştım, Hakk’a inandım
Bazan Süleyman’dım, bazan Sinan’dım
Düşmanla uğraştım, dostla sınandım
Bunların tamamı, imtihanımdır!..
Hiç vefa görmedim, baştan avamdan2
Başka desteğim yok, dosttan duamdan
Tek başa kalsam da, dönmem davamdan
Amaç İsrail’den, intikamımdır!..
Netanyahu benzer, Nemrut katrına
Köpekler bevleder, Laşe yatrına
İsrayl’i yıkarım, Gazze hatrına
Şerefim Deccal’e, itirazımdır!..
Allah’ı bilirsem, hikmet benimdir
Allah’ı bulursam, nimet benimdir
Hakk’ı unutursam, her dert benimdir
Başa bela olan, ihtirasımdır!..3
Ben zaferi kolay, olacak sandım
Dert bela zorlukla, ancak uslandım
Bıktım bu hayattan, halktan usandım
Ev hapsinde mahkûm, itikâfımdır!..
Aklı olan kalbe, dünya salmasın
Hep huzurda kalsın, nefse dalmasın
Erbakan Devrimi, yarım kalmasın
Bu Cenab Hak’tan son, istirhamımdır!..4
Herkes gereklidir, önemli değil
Her şey bir eserdir, “Sanem”5 hiç değil
İmtihan sürekli, dönemli değil
Görevim İslam’a, intibakımdır!..6
İnayet olmazsa, herkes naçarmış7
Kahbeler cepheden, saftan kaçarmış
Hakk diler çorakta, ak gül açarmış
Milli Çözüm devri, intizarımdır!..8
- İftihar: Şeref, şan… Övünç kaynağı.
- Avam: Sade ve sıradan halk tabakası.
- İhtiras: Aşırı heves, şiddetli istek.
- İstirham: Merhamet dilenmek, yalvarıp rica etmek.
- Sanem: Put, tapınılan güzellik (kadın ismi).
- İntibak: Uyum sağlama.
- Naçar: Çaresiz, aciz.
- İntizar: Bekleyiş, gözleyiş.
Hz. Adem ile İblis’in farkı şuydu; Hz. Adem hatasını, yanlışını anladı ve ondan dolayı Rabbinden af ve bağışlanma diledi ve Hz. Adem oldu, İblis ise hatasında, yanlışında inatla ısrar edince şeytan oldu.
İnsan olarak Allah bizleri eksik ve noksan yaratmış hatalarımızı ve noksanlarımızı görüp tövbe etmeyi, aynı zaman bu eksiklerimizi tamamlayıp cennetine girebilecek olgunluğa ulaşmamızı istemiştir.
İnsanın başına bela olan en büyük hastalıklar nefsi hastalıklarıdır, kibir, bencillik, kendini beğenmişlik, kendini bir yerlerde konumlandırmak gibi insan oğlu bu hastalıklardan kurtulmak için ciddi adımlar atmaz ve gayret göstermez ise bunlar Allah muhafaza kanserden daha da kötü dertlerdir. Tedavi edilmezler ise bir müddet sonra bütün vücudu sarar ve yok eder.
Bunlardan kurtulmak içinde en başta yaptığımız her işin merkezine Allah’ın rızasını koyacağız ihlasdan, ihsandan, tevazudan taviz vermeyeceğiz, kerem sahibi olacağız, tam teslimiyet ve tevekkül ehli olacağız, manevi hastalıklarında panzehiri yine bu şifa kaynaklarıdır.
Allah’tan başkasına minnet etmeki O’da seni Kendinden başkasına el açtırmasın…
Kendini olduğundan başka göstermeye çalışma “ya olduğun gibi görün yada göründüğün gibi ol”…
Mümin kişinin tek derdi vede iftiharı, Kur’an’a tercümanlık O’nu en iyi şekilde temsil edebilmektir.
Sen kul olarak kendine düşeni yaptıktan sonra, Yar sana yardım eder dos doğru olduktan sonra, salıver gitsin gamı kederi…
(Sadık ve sağlam mü’minler) Öyle kimselerdir ki; bir kısım (korkak ve münafık) insanlar (onlara gelip), “Gerçekten (kuvvetli ve tehlikeli düşman olan) insanlar size karşı toplanıp (bir şer ittifakı kurdular.) Aman ha, onlardan korkun (ve kendileriyle uyuşun. Çünkü bunlarla başa çıkmanız ve başarılı olmanız imkânsızdır.)” dediklerinde, bu (tehdit ve teklifler o mü’min ve mücahitlerin) imanlarını artırıp (moral ve maneviyatlarına güç katmıştır; çünkü onlar:) “Allah bize yeter. Ve O ne güzel (ve en mükemmel) Vekîl’dir. (Biz O’nun emrinde, O da bizimle beraber olduktan sonra, O’nun izni ve iradesi dışında hiçbir güç bize zarar veremeyecektir)” diyerek (dik duran sadıklardır).
https://www.mealikerim.com/3/ali-imran/173
Mazlumların hakkı ve hatırı için siyonist deccalden hesap sormaktır, en büyük emel ve hayalim göster o günleri El Kahhar olan Rabbim…
İnsan oğluna dert olarak kendini unutması yeterlidir, nimet olarakda kendini bilip tanıması yeterlidir.
Şair şiirine başlarken “OH BE, VAKİT DARALDI!..” demesi sevinç ve hüznü bir arada barındıyor…
Ya Rab bize bizden yakın olan Sensin nefsimizin bize ne dürtüler verdiğini Sen daha iyi bilensin Ya Rabbi bizi biran bile nefsimizle baş başa bırakma, heran her durumda Sana sığınırız…
Koca kainata bakıp, O büyük Ressam’ın sanatı karşısında “sübhanallah” zikrini çekmemek ne büyük kayıptır. Kendini bilip ona göre hareket etmek ne büyük fazilettir.
Kahbelik saftan, cephenden kaçmakmış münafık kahbe olur uhut’daki gibi tam savaşacak kalırsak gazi kaybersek şehit oluruz demeyip, cepheden sıvışmak başa ne büyük bela, kahbeler yani münafıklar hiç bir zaman riski sevmezler her zaman her işin kaymağını ve rahatını seçerler. Ahir zamanda kuru dalı toprağa saplasa yeşertirmiş asrın sahibi, yeşertti çorak gönülleri, senelerce sadıkların imanını heyecanını dip diri tuttu o büyük devrim değişimi bekleterek…
Zalimler artık zulümlerini son noktaya kadar arttırdılar… Onlarda elbette ki zalim ve işbirlikçi yöneticileri ile artık hedefe yaklaştıklarını düşünerek son hamleyi vurmaya çalıştıklarını zannediyorlardı! Fakat bir taraftan da Dünya ayağa kalkmıştı ve tepkiler çığ gibiydi…Aslında onlarda sonlarının geldiğini anlamışlardı… İsrail in yetkilileri de artık ekonomik olarak çok sarsıldıklarını ve güçlerinin azaldığını kendi basınlarında yazıyorlar tv lerinde dile getiriyorlar..İnşAllah bu zulüm düzeni Milli Görüşün kalesi Milli Çözüm eliyle bitecek, zafer günlerine doğru hızla gidiyoruz..
Rabbimizin inayeti olmazsa, gaflet ve dalalet zindanında mahkum oluruz. Mümin daima hakka ve hayra yönelmelidir. Tüm batıl ve şer düşüncelerden ve davranışlardan sakınmalıdır. Rabbimizin rızası doğrultusunda bir hayat sürüp, her türlü günah ve isyandan uzak durmalıyız.
.
Şuurlu mümin, dünyalık makam ve menfaat için mücrim kullara minnet etmez. Şuurla, onur ve izzetle hareket eder. Sadık ve müttaki kullara ise gıpta ile bakar. Hak ve adalet uğruna, metanet ve cesaretle dirayeti kuşanır.
.
Vefasızlık insafsızlıktan, vefa ise imandandır. Mümin; dostuna destek, kardeşine kalkandır. Duamız ve dileğimiz odur ki, siyonizm yıkılsın, tüm mazlumlar huzura kavuşsun.
.
Akıllı insan, nefsini terbiye edip ölüm ötesine hazırlanır. Gafil ise, nefsine esir olup, dünyanın geçici zevklerine tevessül ederek kendini heder eder. Rabbimizden niyazımız, Adil Düzen devrimini bir an evvel nasip etmesidir.
.
Cenabı Hakk’ın yardımsız bıraktığı kişi yalnız kalır. Onun inayet ve merhametine tüm varlıklar muhtaçtır. Hakiki müminler, asla mücadeleden ve cihattan vazgeçmezler. Rabbimizin “ol” demesiyle, olmazlar olur hale gelir. Mümindeki bunun tezahürü ise; İnancın tekeden bile süt çıkarmasıdır. Milli Çözüm devrini ve Adil Düzen devrimini hasretle ve ümitle beklemekteyiz.
Hakkın hakikatin yolunu bulmak önce batılı terk etmekle mümkün olur. Rabbimizin verdiği hidayet şuurunun kıymetini bilmemek yada gereğini yapmamak insanı sapkınlığa götürür. Günahlarda ısrar etmek iman kalemizde gedik açacak ve hidayetimizin kapanmasına neden olacaktır. Sonunda Hakkı batıldan ayıramayacak duruma gelmemize neden olacaktır. Yaptığımız günahların farkına varmak bir daha yapmamak üzere pişmanlıkla tövbe edilmelidir.
En tehlikeli olan doğruya en yakınmış gibi görünüp şerre hizmet eden işbirlikçilerdir. İnsanlar eğer imani olgunluğa ulaşamazsa bu tiplerin gittiği yolu doğru zannetip peşlerine takılacak, dünya ve ahiretini mehvu perişan edecektir. Bu işbirlikçi tiplere karşı dik durmak Hakkı eğip bükmeden dosdoğru olarak haykırmak insanı dünyada şerefe ahirette ise ebedi huzur ve mutluluğa ulaştıracaktır. Münafık tiplerin hiç hoşlanmadığı kişiler; kendileri karşısında yamulmadan onurlu bir şekilde duruşunu sergileyen hiç bir kınayıcının kınamasından korkmayan mert miminlerdir.
İşin kolayına kaçıp halkın itibarını kazanmak ve dış odaklara yaranmak için dindar kahraman rolü oynayanlar en sonunda zelil olacaktır. Rabbimizin vadine güvenip sabredenler mutlaka galip gelecektir.
Birilerinin hoşuna gitsin diye doğruları eğip bükmemek elbette en başta şeytanı ve münafıkları üzecektir. Her koşulda kalabalıkların bir doğruluk terazisi olmadığını bilip Hakka sahip çıkmak imanın gerçek değerini göstermektir. Allahın izni ve Keremiyle az bir kalabalığın duası ve desteğiyle tüm siyonist şeytani düzeni yıkacaktır. Züntikam sahibi Allah (C.C) tüm mazlumların intikamını alacaktır. Bu şuur Elhamdülillah Milli Çözüm’de vardır. Bu şeref başta Erbakan Hocamızın ve Milli Çözümün şahsi manevisinin olacaktır.
Olayları Allahın bir takdirinin neticesi olmak her şeyde Hikmeti anlamak ancak üstün bir bilgi ve şuur gerektirir. Ona güvenip teslim olmak en büyük nimettir. Tersi ise başarıyı kendinden bilmek her türlü zilletin, bela ve müsibetin nedenidir.
Akıllı insan dünyalık istek ve beklentilerden ziyade sonsuz ebedi ebed bir hayatın yani cennetin taliplisi olmaktır. Heran imtihanda olduğumuzun farkında olmak şeytanın ve nefsimizin bizi yanlış yollara düşürmek Haktan ve hayırdan uzaklaştırmak için çalıştığının farkında olmaktır. Allah’ın heran bizleri gözetlediğinin imtihanın sürekli olduğunun farkında olunmalıdır. Samimiyetle riyasız yapılan cihat ve ibadetler asla zayi olmayacak. Hocamızın buyurduğu gibi dava kardeşinin menfaatini kendi menfaatinden üstün tutmak çıkarcılığı önleyecektir. Rabbimizin himayesi bizleri en zor zamanlarımızda koruyup kollayacaktır. Dönek ve kaypak tipler en küçük zorluğu görünce Hak davayı terk edip kaçmaktadır.
Düzenin ve toplumların kokuştuğu günümüzde insanlığı barış ve huzura erdirecek çalışmaları yapan Muhterem Hocamız Ahmet Akgül üstadımızdır. (Bizlerin Ona zaman zaman yük olmamıza rağmen) Allahın yardımı ile bu karanlık çağı aydınlığa dönderecek Milli Çözüm devrimi çok yakındır ve olacaktır. Çünkü hiçbir kimse ve kuruluşun bu yönde ne bir isteği neda gayreti bulunmaktadır. Rabbimiz kendi davasını sahiplenen Milli Çözüme Zaferi mutlaka nasip edecek şeref ve izzet kazandıracaktır. Zafer inananlarındır ve Zafer yakındır.
Gaflet dalâletten, kurtardın Rabbim
Hak’tan bâtıla meyl, intiharımdır!..
Yolunda şehadet, olsun nasibim
Nice günah kusur, itirafımdır!..
Rabbimize sonsuz şükürler olsun!
Bizler, Milli Görüş ve Milli Çözüm yolunda yürüyen, Hakk’tan yana olan; batıla asla meyletmeyen bir davanın mensuplarıyız.
Rabbim, günahlarımızı, kusurlarımızı, gaflet ve tembelliğimizi affeylesin.
Bizi, son nefesimize kadar bu haklı ve hayırlı davaya hizmet edenlerden eylesin. Âmin.
Hocam ;
Ben zaferi kolay, olacak sandım
Dert bela zorlukla, ancak uslandım
Bıktım bu hayattan, halktan usandım
Ev hapsinde mahkûm, itikâfımdır!..
Şemsi Tebrizi ;
Dosta pervaneyim kandım
Cemal’in Şem’ine yandım
Ben bu derdi kolay sandım
Gör ki mahvetti aşkullah
Saletullah selamullah
Aleyke ya Resulallah
Hocamızdan Allah razı olsun…
Günümüzün Kur’an’a Tercümanını bulmamış ve Ona tâbi ve taraf olmamış olsaydık, Batıla ve işbirlikçilerinin peşinden koşup gidecek ve hem dünyamız hem de ahiretimiz heba olup gidecekti. Rabbim bizleri ne olur bu Hak yol üzere Milli Çözüm’e tâbi ve taraf olarak ve gereğini yerine getirme uğrunda gayret ve çaba göstererek ve en önemlisi bu yolun kıymeti gereği hakkını vermek ne mümkün, bari nankör olmayalım hainlik yapmayalım en büyük nimettir bize… Rabbim günahımız kusurlarımız eksiklerimiz elbet var… Senin merhametine sığınıyoruz.
Zamanın ve insanlığın varoluşundan itibaren günümüze kadar gelmiş geçmiş en büyük süfyan denilebilecek işbirlikçi zihniyete Milli Çözüm vesilesiyle; bir an bir dakika bir gün hatta Hak davanın Milli Görüş dönemi içinde ve sonrasında iken bile ne sevgi ne hürmet ne de hiç tenezzül etmedik çok şükür. Böylece her daim Hakkta kalmak ve Hakkta gayret çaba göstermekten ötürü , onca saldırılara- dışlanmışlıklara – yok sayılmalıklara – alay edilmelere – zorluklar sıkıntılar göstermelere – ..vb. görüntüdeki negatif durumlara karşı dayanma gücü – sağlam ve dik durabilme gayreti – Hakkı haykırma gücü veren (Milli Çözüm’ün yayınlarını takip edebilme hürmetine) rabbimize hamdolsun. Elhamdülillah.
Hakkı tutup kaldırmak, hakkın izinde olmak, her durum ve şartta hakkı söylemek ateşten bir kordur. Ve iman kolay değildir, ispat ister, bedel ister.
Bir adam, Efendimize gelerek şöyle dedi: “Ey Allah’ın Resulü! Allah’a yemin olsun ki, ben seni çok seviyorum.”
Resulüllah o kişiye: “Sen ne söylediğini iyi düşün?” buyurdu.
Adam: “Allah’a yemin ederim ki ben seni seviyorum,” dedi ve bu sözünü üç defa tekrarladı. Bunun üzerine Efendimiz (SAV) şöyle buyurdu:
“Eğer beni seviyorsan, belaya sabırla hazırlan! Allah’a yemin ederim ki, beni sevene bela, tepeden dereye gelen sudan daha hızlı gelir!”
Evet seviyorum demek bir iddiadır ve her iddia ispat ister. Hem Allah iddianla imtihan eder. Meveddetle sevmek sahiplenerek sevmektir, sıkıntılarına katlanarak sevmektir.
Boşa geçirilen yanlışlardan beni kurtardın Allah’ım.
İstikamet yerine bozuk yanlış yola sapmak intiharımdır. Şehadet olsun nasibim. Çok günahım ve kusurum var!
İstikamette sanılan hain işbirlikçiye hiç boyun eğip yalvarmadım. Dürüst ve huzur sağlayana hayranım. Dayanıklılık ve cesaret saygınlığımdır.
Herkes kahraman sanır din istismarcısı şarlatanı. Düşükken kendini yüksekte sanır. Tüm bunlara kanan halka rağmen Hak hakim olacak Allah’a CC güvenim ve inancım tamdır.
Adil Düzen yoksa alçaklık artar. Faiz fuhuş hep kötülüğe zulme götürür. İnanan iyiyi kötüyü Kuranla ölçer ve isabetli karar alır. Kuranı anlatıp yaşamak en büyük övünç kaynağımdır!..
İyilik ve güzelliğe odaklandım gayretlendim Hakka inandım. Bazan Hz Süleyman Peygamber gibi bazan Mimar Sinan gibi düşmanla savaştım dostlarımla imtihan oldum.
Hiç sadakat görmedim yöneticisinden sıradanlarına. Duamdan ve dosttan başka yardım beklediğim yok. Tek başıma kalsam da davamdan ve gayretimden vazgeçmem. Gayem zalim İsrail’den intikam almaktır!.
Netenyahu Nemrut’un eşeğine benzer. Köpekler işer leşine mezarına. Gazze’nin hatırına İsrail’i yok ederim. Onurum ve yaratılış gayem Deccal’e karşı durmamdır! Ve inşaAllah sonu elimden olacaktır!
Allah’ı bilip kudretini takdir edersem iyilikler ve bilgelikler nasib olur. Allah’a yönelirsem tüm nimetler benimdir. Allah’ı unutup sırt dönersem tüm sıkıntılar benimdir. Ancak başımı belaya sokan aşırı isteklerimdir!..
Siyonizmi yok edip Deccali yenmek ve Adil Düzeni kurmak kolay sandım. Türlü sıkındı ve zorluklarla kendime geldim. Bu hayat ve halk artık çekilmez oldu. Ev hapsi gibi sadece Allah’a yöneldim!..
Akıllı olan, sonunu düşünen dünyalık dertleri kalbine almasın, Allah CC ın huzurunda olduğunu utup nefsine kanmasın. Erbakan Devrimi gerçekleşsin Adil Düzen kurulsun bu Cenab Hak’tan son ricam, arzumdur!..
Herkes bu dünyada gereklidir ancak vazgeçilmez ve önemli değil. Her şey harika yaratılmıştır ancak tapılacak ilah edinilecek değil. İmtihan geçici değil süreklidir. Gayem İslam’la uyumlu olmaktır!..
Lütfun olmazsa herkes çaresiz. Dönekler mücadele meydanından kaçarmış. Hakk diledikten sonra verimsiz gayretsiz toplulukta bile huzura kurtuluşa eriştiren kulunu var edermiş. Milli Çözüm devrinin gelmesini şiddetle beklemekteyim!..
Ümit, imanımızı canlı tutan en önemli unsurdur.
Bu sayede imanımızdan sapmadık; işbirlikçi partilerin tarafı ya da onları ayakta tutan taşeronların destekçisi olmadık.
Evet, uşaklık… edenlere katılmamak az bir şey midir? İşbirlikçilerin destekçisi olmamak, vatana ve millete ihanet etmemek, dünyayı da ahireti de karartacak işlere bulaşmamak küçümsenecek bir şey midir?
Ümit, imanı diri ve canlı tutan en sağlam sebep oldu; kötülüğe karşı durmaya, hayırlı işlerin yanında olmaya vesile kıldı. Bu, insan için ne büyük bir nimet (bir insana yapılabilecek en büyük iyilik!)
Buna vesile olanlardan Allah ebediyen razı olsun.