GAZZE YAKARIŞI!
Yüz bin cana kıyıldı, Gazze virandır
Feryadı duyulmaz, kadın ve sabi!..
Ne şuur ne onur, bu ne devrandır
Tez yetiş imdada, ey Kuds’ün Rabbi
Kahret İsrail’i, bitir bu harbi!..
Mazlum gözyaşları, katrana döndü
Kof kabadayılık, küfrana döndü
Filistin davası, kadrana1 döndü
Herkesin ayarın, gösterir gibi
Va’dini tamamla, bittik ya Rabbi!..
Nemrut dünyasına, dönüştü çağlar
İslamsız sarardı, gönülde bağlar
Gazze perişandır, Sincan kan ağlar
İblis makamında, Siyonist lobi
Bizi bu zilletten, kurtar ya Rabbi!..
Faiz yüzde altmış, başkan dindarmış
Fuhuş kumar azmış, sofra murdarmış
Beyler boynuz takmış, sorsan “dizdar”mış2
Ziyarete gelse, şaşar Hakk Nebi
Bizi bu çirkeften, kurtar ya Rabbi!..
İslam; “silm” kökünden, barış demektir
Hayırda irfanda, yarış demektir
Sonra sonsuzluğa, varış demektir
Şeytan kuruntusu, İslamofobi3
Defolsun Deccalizm, bitir bu harbi!..
Hakka karşı olan, zulme meyyaldir4
Ayetler hadisler, çağa sinyaldir5
Adil Düzen yoksa, huzur hayaldir
Kur’an’dan habersiz, her prof gabi6
İslam güneşini, çıkar ya Rabbi!..
Amerka Avrupa, Çin ve Rusya’nın
Mü’min umrunda mı, dinsiz Asya’nın
Armageddon denen, hesaplaşmanın
Hilal-Haç kavgası, başlasın derbi7
Yıkılsın zalimler, bitir bu harbi!..
Gerçeği konuştum, “fesat” dediler
Ye iç keyfine bak, “fırsat” dediler
Faiz fuhşa uydur, “ruhsat” dediler
Bizler de oluruz, hep Sana tâbi
Beni bu tuzaktan, koru ya Rabbi!..
Tarikat cemaat, çoğu istismar
Sevap takva satar, cübbeli simsar8
Cennet cebe koymuş, etmiş inhisar9
Dindarlık bilgiçlik, çoğunda hobi10
Ne olur gafletten, kurtar ya Rabbi!..
Dostlar tarafından, hüsnü zan ile;
Nice makamlara, atanıyorum
Nefsim yakıştırmam, çün tanıyorum
Sana yalvarmaktan, utanıyorum
Keşke olabilsek, samimi hasbi11
Riyadan yalandan, kurtar ya Rabbi!..
Namım Ahmet Hoca, selam vermezler
Akgülüm has kokar, ama dermezler
Hakka çağırırım, göğüs germezler
“Zamane insanı, nasıl?” sorsanız:
Dilde ayet hadis, pornocu kalbi
Bizi halis mü’min, eyle ya Rabbi!..
- Kadran: Elektronik aletlerin gösterge paneli.
- Dizdar: Kale komutanı.
- İslamofobi: Siyonist takımın ve Haçlı Batı’nın pompaladığı, İslam korkusu.
- Meyyal: Meyilli, hevesli, eğilimli.
- Sinyal: Işık işareti, çözüm belirtisi.
- Gabi: Kaba cahil, kıt anlayışlı.
- Derbi: Büyük karşılaşma, tarihi hesaplaşma.
- Simsar: Komisyoncu, münafık çıkarcı.
- İnhisar: Bir şeyi kendi tekeline ve kontrolüne almak.
- Hobi: Özel ilgi alanı, boş ve hoş vakit geçirme saplantısı.
- Hasbi: Gönüllü, karşılıksız sevip sahiplenen.

Üstadımızın bu şiirinde görüldüğü üzere; Gazze’den, Faize sayısız mevzu harikulade bir şekilde anlatılmakta.. Her satırı, her mısrası, her kıt’ası sayfalar ciltler dolusu bilgiler içermekte.. Bu belagat bu ilim maalesef toplum tarafından gereken ilgiden şimdilik yoksun olsa da günü geldiğinde tüm insanlığı ebeden aydınlatmaya devam edecek muhteşem huzur kaynağı olacaktır!..
Bu Kuran ve Resul kaynaklı huzur ve şifa dolu dizelerden en güzel şekilde faydalanmayı hem fikren hem de amelde yaşamayı Allah bizlere nasip etsin inşaAllah.
YA RABBİ!
Kahret İsrail’i, bitir bu harbi!..
Va’dini tamamla, bittik ya Rabbi!..
Bizi bu zilletten, kurtar ya Rabbi!..
Bizi bu çirkeften, kurtar ya Rabbi!..
Defolsun Deccalizm, bitir bu harbi!..
İslam güneşini, çıkar ya Rabbi!..
Yıkılsın zalimler, bitir bu harbi!..
Beni bu tuzaktan, koru ya Rabbi!..
Ne olur gafletten, kurtar ya Rabbi!..
Riyadan yalandan, kurtar ya Rabbi!..
Bizi halis mü’min, eyle ya Rabbi!..
AMİN! AMİN! AMİN!
Allah bizleri halis müminlerden eylesin inşallah,zira günümüzde kalbimizi haramdan ve hevadan korumak çok zorlaşıyor.Filistin kan ağlıyor fakat bizler hiç bir şey yapamaz durumdayız ve bu ağar yükün altında ezilmemek içinde sürekli yeni yeni gerekçeler geliştiriyoruz.Gazze’ye sahip çıkan Yemene’e yapılanlara ses çıkaramıyor dahası şereflerini bile dile getirip taktir edemiyoruz.Rabbim bizleri bu siyonist çarktan biran önce kurtarıp Adil düzene kavuştursun inşallah.
Gerçeği konuştum, “fesat” dediler
Ye iç keyfine bak, “fırsat” dediler
Faiz fuhşa uydur, “ruhsat” dediler
Bizler de oluruz, hep sana tâbi
Beni bu tuzaktan, koru ya Rabbi!..
NİSA SURESİ 51. ve 52. AYET
Kendilerine kitaptan bir pay verilenleri (ama bu bilgi ve becerilerini nefsi hevesler ve dünyevi hedefler için istismar edenleri ve halk arasında âlim ve fazıl bilinen münafık tipleri) görmez misin? Onlar tağut’a (şeytani rejimlere ve zalim güçlere) ve cibt’e (hain ve işbirlikçi liderlere) inanıp (peşlerine takılıyorlar) ve (saldırgan) kâfirler için: “Bunlar, mü’minlerden daha doğru bir yoldadır!?” diyorlar. (Hakk nizam kurulsun diye çalışanları fitne-fesat çıkarmakla suçluyorlar. Oysa asıl kendileri fasık ve münafık kişilerdir.)
İşte bunlar, (kâfir zihniyetleri ve münafık istismarcı tipleri, İslami düzen isteyenlerden üstün tutanlar) Allah’ın lanet ettiği kimselerdir. Her kim de Allah’ın lanetine uğrarsa, artık Sen ona hiçbir yardımcı bulamazsın. (Onlar helak olmayı hak etmişlerdir.)
(www.mealikerim.com )
Ey Hocam duymaz mı Rabbin Senin feryadı cevapsız mı bırakır bu yakarışlarını elbet alır Senin elinle intikamını…
Yusuf 110
Hatta ki (sonunda görevli) resuller (halktan) umutlarını kestikleri, (şeksiz ve şeriksiz iman eden çok az kimselerin bile cihaddan ve davadan yan çizdikleri,) artık kesinlikle tekzip edilip benimsenmedikleri (kavimlerinin asla gerçek imana gelmeyecekleri ve Hakk çağrıya-davaya destek vermeyecekleri zan ve) kanaatinin (iyice yerleştiği) bir sırada, (aniden ve beklenmedik şekilde) yardımımız onlara yetişip gelmiş (zafer kapıları açılıvermiştir. Böylece) Bizim dilediğimiz (ve desteklediğimiz) kimseler kurtuluvermişti. Azgın mücrimler takımından ise zorlu azabımız (ve intikamımız) asla geri çevrilmeyecektir. (Yani; bir avuç mücahit ve müstakim mü’minin, sayıca ve imkân bakımından en zaif ve en çaresiz göründükleri bir süreçte, onlar zafere eriştirilecektir.)
https://www.mealikerim.com/12/yusuf/110
Yüz bin cana kıyıldı, Gazze virandır
Feryadı duyulmaz, kadın ve sabi!..
Ne şuur ne onur, bu ne devrandır
Tez yetiş imdada, ey Kuds’ün Rabbi
Kahret İsrail’i, bitir bu harbi!..
Tüm dünyanın gözü önünde tam bir soykırım yapıldı yapılmaya devam ediyor. İsrail denen şeytanın şaheseri Siyonizm ve avanesinin mevcut nufusu her ilin başına vali atayacak olsa yetmiyor. Ama güdümüne soktuğu işbirlikçileri eliyle ülkelerin başına oturttuğu siyasilerle olsun , sivil toplum kuruluşu parti dernek vakıf cemaat tarikatların başına atadığı getirdiği kişilerle olsun, yeryüzünde misali görülmemiş çapta bir soykırıma görmezden duymazdan gelinmesi bir kenara, bu soykırımcılara maddi ve manevi destek bile sundular sunuyorlar bu avaneler…
Ama işte yaklaşık birbuçuk yıl oldu ve bir avuç samimi iman sahibi kuruluşunu Aziz Erbakan Hocanın yaptığı HAMAS TEŞKİLATI öncülüğünde muazzam ve yüreklere su serpen bir mücadelenin yapıldığına hep birlikte şahit olduk ve olmaya devam ediyoruz. İsrail denen güce karşı , Hamas diz çöktürmeye devam ediyor. Onlar (Hamas ve Filisti mücahitler) imtihanlarını onurlu huzurlu bir şekilde vermekteler…
Mazlum gözyaşları, katrana döndü
Kof kabadayılık, küfrana döndü
Filistin davası, kadrana döndü
Herkesin ayarın, gösterir gibi
Va’dini tamamla, bittik ya Rabbi!..
Burada asıl düşünmemiz gereken Filistinliler’in haricindeki insan toplulukları nasıl bir imtihan vermekte… Hamdolsun Türkiye olarak ve içindeki insanlar olarak MİLLİ ÇÖZÜM FİKRİ SAHADA ilgilileri ve görevlileri başta olmak üzere halkı en doğru düşünecek şekilde ikaz ve bilgilendirmelerini bir bucuk yıldır yaptı yapmaya devam ediyor. Milli Çözüm = Ahmet AKGÜL’ün kaleme aldığı : HAMAS ŞEYTANI ŞAŞIRTTI ve DÜNYAYI UYANDIRDI adlı yaklaşık 600 sayfalık eseri okuyucularına tamamladı ve şuan seçkin kitapçılarda yerini aldı. Tavsiye ederiz biran evvel incelemenizi. İnsanlık şahsi anlamda büyük sınavını GAZZE ile vermiştir. Şuurla ve onurla imtihanını verenler bir kenara, istismarcılık ile veya sözde imtihan verenler bir kenara ayırt edilmiştir. Allah bizi bize göstermiştir Gazze ile.
Nemrut dünyasına, dönüştü çağlar
İslamsız sarardı, gönülde bağlar
Gazze perişandır, Sincan kan ağlar
İblis makamında, Siyonist lobi
Bizi bu zilletten, kurtar ya Rabbi!..
Bu delikten ağyarı kovmadıkça yar girebilir mi? Düşman çıkmadıkça dost o kalbe girebilir mi?!
Müslüman ülkeler başta olmak üzere, Müslümanlar İslam’dan Kur’an’dan Sünnet’ten öylesine uzaklaştırıldı ki düşünemez uygulayamaz hale getirildi ülke yöneticilerinin uyguladığı yasalarla… Siyonizmin istediği ve amaçlayıp yerleştirdiği insan tipleri oldu çıkıldı. Ve bunun tâbi sonucu olarak Kur’an’dan sünnetten uzaklaşan gönüllerin şeytana ve nefse uygun yaşam sürmesi de doğal olacaktır. İslam sadece dilimizde … Boğazdan aşağı inmiyor malesef. Beyinler bel ile diz kapağı arası çalışır vaziyete geldi getirildi, buna dur diyen Milli Çözüm’den gayrı bir topluluk yeryüzünde kalmadı. Bu denli yozlaştırıldı iğdiş edildi insanlık tabiri caizse. Ya rabbi Sana Tercümanlık eden Milli Çözüm hürmetine bizi bu zilletten biran evvel kurtarıver.
Faiz yüzde altmış, başkan dindarmış
Fuhuş kumar azmış, sofra murdarmış
Beyler boynuz takmış, sorsan “dizdar”mış2
Ziyarete gelse, şaşar Hakk Nebi
Bizi bu çirkeften, kurtar ya Rabbi!..
Ülke olarak faize bulaşmayanımız nerdeyse kalmadı. İslamcı bilinen ve görünen ağzından Kur’an ayetlerini düşürmeyen yöneticilerimiz zinayı suç olmaktan çıkararak – domuzu kasaplık hayvan sınıfına sokarak – lgbti yi meşru hale sokarak – lanzarote sözleşmesine imza atarak – ahlakı sıfırladı eksiye düşürdü, ahlakı biten bir toplumun her şeyi biter işte İslamcı iktidar olmasına rağmen İsrail’e günlük gemilerle maddi destekler giderken, Filistin’e yardım tırlarının sokulmasına çözüm üretemezken, halk bu din istismarcısı yöneticilerden hala memnun ve destek sağlaması ahlakın bitmesi ve imanın yok olmasından Kur’an’dan uzak kalışımızdan veya kaldırılışımızdan değil midir?! Resulüllah ziyaretimize gelse yaşadığımız hal ve eylemlerimizi görse yüzümüz nice olur?!!
Ya rabbi bizi bu çirkeflikten kurtar .
Yüce Rabbimizin rahmet ve inayetinden kovulmuş, şerrin ve şekavetin rehberi olmuş Şeytanın vesvesesinden… Onun Kur’an’ı okuma ve anlama konusunda bizi gaflete ve tembelliğe sürüklemesinden… Rabbimizin kelâmına itiraz ve isyan etme düşüncesinden ve iblisin her türlü hilesinden; Allah’ın hıfzu himayesine sığınırım. Ya rabbi tövbe…
Gerçeği konuştum, “fesat” dediler
Ye iç keyfine bak, “fırsat” dediler
Faiz fuhşa uydur, “ruhsat” dediler
Bizler de oluruz, hep sana tâbi
Beni bu tuzaktan, koru ya Rabbi!..
Aziz Erbakan Hocamızın 70 yıldır haykırdığı gerçekler bir bir çıkıyor … Şimdi O’nun devamı en sadık talebesi ve takipçisi Milli Çözüm ve Şahsi Manevisi de 50 yıldır asrımıza ve Kur’an’a Tercüman oluyor ve söyledikleri yazdıkları haykırdıkları ikaz ettikleri konular bir bir çıkmakta… Tarih boyunca rabbimizin peygamberlik dönemi bittikten sonra, her yüzyılda bir gönderirim dediği Tercümanlarla insanlık uyarılmakta , doğruya kanalize edilmeye çalışılmaktadır. Ama bu Tercümanlar tarih boyunca olduğu gibi şimdi günümüzde de aynı şekilde dışlanılmakta fesatcı denilmekte komple teorisi yapıyorsunuz denilmekte… Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın yahudi sözünü, neyine bunlar ye iç yat keyfine bak prensibini bu insanlığa yaşam şekli haline getirecek materyallerle malesef yerleştirdiler ve İslamcı bir siyasi iktidar zinayı suç olmaktan çıkardığı halde, faizi dünya gerçeği deyip mübah gösterdiği halde, eşcinselliği meşru sayan yasalara imza attığı halde bel’amlar ile siyasilerin bu yaptıklarına Kur’an’dan ruhsat vermesi onay vermesi tamam demesi hayhay demesi karşılığında seni parlatırız halkın önünde saygın hürmet edilir hale getiririz hatta en üst rütbelerde görev veririz i’ması verenlere karşı hayır deyip o tuzağa düşmeyen şuan sadece yine Milli Çözüm vardır.
Namım Ahmet Hoca, selam vermezler
Akgülüm has kokar, ama dermezler
Hakka çağırırım, göğüs germezler
“Zamane insanı, nasıl?” sorsanız:
Dilde ayet hadis, pornocu kalbi
Bizi halis mü’min, eyle ya Rabbi!..
FATİHA SURESİ 7. AYET
(Daha önce) Kendilerine nimet verdiğin (hidayet ve hakikate erdirdiğin) kimselerin (Nebilerin, Sıddıkların, Şehitlerin ve Salihlerin) doğrultusuna (bizi yönlendirip yollandır; ama ne olur Yarabbi, Yahudilerin Siyonist kesimleri, işbirlikçileri, tüm şirk ve şekavet ehli olan ve Hakk dini yozlaştıran azgınlar gibi bütün) gazabına (ve kahrına) uğrayanların ve (Hristiyanların zalim emperyalist kesimleri, müşrik takipçileri ve Batı ahlâksızlığının taklitçileri gibi her türlü Hakk’tan ve hayırdan uzaklaşıp) sapıtanların yoluna (kaymamıza fırsat tanıma! Bizleri bütün bâtıl ve barbar yollardan) gayrı (ve ayrı olan İslam’da sabit kıl). Amin!
MÜCADELE SURESİ 21. AYET
(Unutmayınız ki) Allah, “muhakkak Ben ve Elçilerim galip geleceğiz” diye yazmış (ve kararlaştırmış)tır. (Allah’ın partisi ve Kur’an’ın takipçisi olanlar mutlaka kazanacak ve başarıya ulaşacaklardır.) Gerçekten Allah, en büyük Kuvvet sahibidir, Güçlü ve Üstün olandır.
Ayetler İçin Bak: Rabbani Yaklaşım ve Anlayışımızla Yüce Kur’an’ın Manası ve Mesajı
Hazırlayan: Abdullah Akgül, Ezher Üniversitesi Mezunu
Yorumlayan: Üstat Ahmet Akgül
http://www.mealikerim.com
Aziz Hocamızın manevi bereketi ve Allah’ın himaye ve inayetiyle, günümüzde Hamas fiili ve askeri çarpışmayı sürdürmektedir. Ve İsrail’in zalim, hain ve alçak yüzünü tüm dünyaya göstermektedir. Aynı zamanda zalime diz çöktürmektedirler.
Fikrî cihad ise, yine Aziz Erbakan Hocamızın en sadık ve bilge takipçileri tarafından yürütülmektedir. Yeryüzünde Adil Düzen’i kurup Siyonist sistemi ortadan kaldıracak olan bu mücadele, ülkemizdeki tüm şer cephesini, işbirlikçileri ve münafıkları tanıtarak, etkilerini bertaraf etmiştir.
İnsanlığa huzur getiren tek ve gerçek bilimsel sistem olan Adil Düzen projelerini olgunlaştırıp ve tamamlamıştır.
Özlenen Adil Düzen devrimi, hiç şüphesiz ki buna inananların, buna hazırlananların ve bu yönde plan ve program yapanların olacaktır.
Çünkü Allah (cc), bu hizmeti, bu gayeyi ve bu gayreti onlara nasip etmiştir. Elhamdülillah.
Bizi halis mü’min, eyle ya Rabbi!..
Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
23:1
Kesinlikle ve elbette felaha (gerçek kurtuluşa ve mutluluğa) ermiştir (ve erecektir, samimi) mü’minler (ki, onlar şu özellikleri taşıyan kimselerdir):
23:2
Onlar namazlarında (Hacclarında ve tüm dua ve niyazlarında) huşû (dikkat ve hürmet) halindedirler. (Mü’minler; Allah’a karşı ürken ve boyun büken bir saygı; derin bir edep, minnet ve mahcubiyet duygusu ve tevazu içindedirler. İbadetlerin, tebliğ görevlerinin ve cihad mesuliyetinin zahiri ve kalbi esaslarına dikkat ve riayet ederler. Zaten iman şuuruyla, kulluk borcuyla ve hesap korkusuyla devamlı huzur halindedirler. Çünkü namaz Allah’la “ahit”leşme ve “akit”leşmeyi tazelemektir; ayrıca namaz, “abid”leşmedir, yani kulluk görevidir ve Kur’an’ın tamamının sorumluluğunu üstlenme bilincidir.)
23:3
(Öyle mü’minler ki) Onlar lağviyattan (boş sözlerden ve nahoş işlerden, ömür ve gönül çürütücü ekran seyirlerinden) yüz çevirenler (hayırlı ve ihtiyaç karşılayıcı eylemlere yönelenler)dir. (Bütün okullarda, devlet kurumlarında, özel girişim ortamlarında, televizyon ve internet yayınlarında; yararsız, ayarsız ve hayâsız program ve davranışlardan vazgeçerek, her türlü gereksiz ve erdemsiz tavırlara, beyin ve vakit israfına muarız olup=itiraz edip bunlara muhalefete ve mücadeleye girişen, böylece verimli bir üretim sürecini ve sistemini gerçekleştirenlerdir.)
23:4
Onlar (kurtulacak olanlar) zekât (verecek şekilde helâl kazanmak ve zekât vergisini uygulayacak Adil bir Düzeni kurmak) için çalışıp gerekli (fikri ve fiili) çabayı sarf edenlerdir.
23:5
Ve onlar ırzlarını (namuslarını ve iffetli durumlarını titizlikle koruyup) muhafaza edenlerdir.
23:6
Ancak eşleri (konusunda) ya da sağ ellerinin sahip olduklarına (yani sorumluluklarını üzerlerine aldıklarına ve resmi ama özel mazeret ve müsaadeyle yapılan nikâh sözleşmesi caiz bulunanlara) karşı (tutumları) hariçtir, çünkü bu konuda kınanmış değildirler.
23:7
Fakat kim bundan ötesini ararsa (cinsellikte harama ve hayâsızlığa kayarsa,) artık onlar sınırı çiğneyenler (ve günaha girenler)dir.
23:8
(Ve yine kurtuluşa erecek mü’minler şunlardır ki;) Onlar (borç, rehin ve oy verme gibi) emanetlerine ve verdikleri sözlere (ve sözleşme senetlerine) riayet (ve sadakat) üzerindedirler.
23:9
Onlar (kurtuluşa ulaşanlar), salavâtını (bütün Kur’an ahkâmını ve İslami kurumları) da (titizlikle) korumak (için cehdü gayret gösterenlerdir). [Not: Hacc Suresi 40. Ayetinde “Salavât” dini kurumlar için kullanılmıştır.]
23:10
İşte (yeryüzünün hâkimiyetine ve ahiretin nimetlerine) varis olacak bunlardır.
23:11
Ki onlar (ahirette de) Firdevs (cennetlerin)e varis olacaklardır; (sonsuz ve kusursuz mutluluk) içinde de ebedi olarak kalacaklardır.
https://www.mealikerim.com/
Biz haklı olana değil, güçlü olana yaklaşırsak… Mazlumla değil zalimle anlaşırsak… Hakkı tepeler de batılı kalkındırırsak, bu gidişle… Dünyada izzeti, Ahirette Cenneti bulabilir miyiz?
“Ben de Müslümanım” demek yetmez.”Ben Müslümanlardan (Taraf)ım” 134 demek ve safımız belirlemek zorundayız.
Unutmayınız ki bizim tarafgirliğimiz gerçek kimliğimizdir. Efendimizin buyurduğu gibi ” Kişi sevdiği (beğendiği ve tarafını çektiği) kimselerle beraberdir.”
Kabir suali de bir nevi kimlik tespiti ve ahiret yurduna pasaport vizesidir. Kabir karakolunda görevli sorgu meleklerinin ” Rabbin kim, Dinin ne, Peygamberini kim” sorularına gerekli ve yeterli cevabı verebilmek bu dünyadaki hayat felsefemize ve tarafgirliğimize bağlıdır.
Çünkü “RAB” insanları belirli bir düşünce ve davranış seviyesine getirmek ve her hangi bir hayat sistemini benimsetmek amacıyla tedricen eğitmek ve yetiştirmek üzere düzen kuran ve kanun koyan” demektir.
DİN ise: Doğruluğuna ve hayırlı olduğuna inandığı ve içinde severek yaşadığı ve esaslarına bağlı kaldığı itikadi, ahlaki, siyasi ve iktisadi düzen ve değerler bütünüdür.
NEBİ (Peygamber) ise: Insanların kendilerine her hususta örnek, önder ve lider kabul ettiği kimselerdir.
Öyle ise pek çok kimse kabirdeki “Rabbin kimdir, Dinin nedir, Peygamberin hangisidir? ” sualine;
“Rabbim Haham Teodor Herzl, Dinim Siyonizm, Peygamberim Netanyahu” diyecektir. Bazıları,
“Rabbim Karl Marks, Dinim Sosyalizm, Peygamberim Lenin” diyecektir. Kimileri,
“Rabbim Faizci Adam Smith, Dinim Amerikan Kapitalizmi, Peygamberim George Bush ” diyecektir. Niceleri,
“Rabbim Nefsim, Dinim menfaatim, Peygamberim şeytani düşüncelerim” diyecektir. Ve bir takımı da,
“Rabbimiz PKK, Dinimiz Kürtçülük, Peygamberimiz APO” diyeceklerdir…
Ama gerçek ve geçerli bir iman sahipleri ise:
“Rabbim, İslâm dininin ve adalet prensiplerinin sahibi ve hakimi mutlak olan ALLAH (cc). Dinim Kuranı Kerimi ve Efendimizin sünnetini ve hayat sistemini esas alan ve imani, ilmi, siyasi ve iktisadi bakımdan bir bütün olarak yaşanan ISLAM. Peygamberim ise, her asırda ve her hususta rehberimiz ve örneğimiz olan Hz. MUHAMMED MUSTAFA’dır. (sav) diyeceklerdir.
Evet, Müslüman hiçbir yerde ve hiçbir meselede asla tarafsız kalamaz… Çünkü tarafsızlık münafıklık alametidir. Müslüman “Hakem” mevkiinde bulunduğu zaman bile Kuranı adaletten ve hakkaniyetten taraftır…
“Bizim yanımızda bizden görünen, düşmanlarımızın yanında onları idare eden, yani her görüşten herkesle iyi geçinen ve bunu bir gözü açıklık ve akıllılık zanneden (Nisa91) Güya tarafsız ise tipler şeytanların ve düşmanların fitne aletleridir.
Evet, bir daha vurgulamak istiyorum ki bizim gerçek ve geçerli olan kimliğimiz ve kişiliğimiz tarafgirliğimizle, ve bu tarafgirliğimizin nedeni ve derecesi ile belli olacaktır.
“Her kim güzel ve hayırlı bir işe aracılık ve taraftarlık ederse onun da o sevaptan hissesi vardır. Her kim de kötü ve zararlı bir işe aracı ve yardımcı olursa o da o günaha ortaktır. Allah elbette her şeyi gözetip karşılığını verecektir. “(Nisa85)
Hem bir insan dinine ve namusuna karşı olmamak şartıyla, ancak kendi nefsine karşı yapılan haksızlık ve saygı-sızlıkları affedebilir, bu bir fazilet sayılabilir. Fakat milyonlarca insanın maddi ve manevi hukukuna tecavüz eden, millete ve memlekete hiyanet eden mason ve münafık siyasileri bağışlamak ve hoş görmek ise en büyük cinayettir.
Evet Nemrutlar, Firavunlar ne kadar adi ve aşağı ise, onları omuzlarında taşıyan ve alkışlayanlar, onlardan daha da sefil ve suçludurlar.
(Ahmet Akgül, 2003, Sorunlarımız ve Sorumluluklarımız , ss.265-271.)
Rabbimiz, son nefesimize kadar tağuta karşı samimiyetle göğüs gerenlerden eylesin…
Öyle bir imtihan oldu ki Filistin… Tam da sayın yazarımızın dediği gibi bir kadran-gösterge oluverdi. Şanlı Komutan Ebu Ubeyde, bu göstergedeki değerleri gördüğünden, “Allah’a nasıl hesap vereceksiniz!” diye tüm İslam dünyasına soruyordu. Yırtık elbiselerle, terliklerle savaşan yiğitler İsrail şeytanına diz çöktürürken, ülkemiz dahil her yerden İsrail’e destek sevkiyatları yapanların nasıl bir kahır çukuruna düştüklerini yakında göreceğiz inşallah.
Namım Ahmet Hoca, selam vermezler
Akgülüm has kokar, ama dermezler
Hakka çağırırım, göğüs germezler
“Zamane insanı, nasıl?” sorsanız:
Dilde ayet hadis, pornocu kalbi
Bizi halis mü’min, eyle ya Rabbi!..
Mâide 8
Ey iman edenler! Allah için Hakkı (İslam’ın adalet nizamını) sağlayıp uygulayan (mü’minler) ve (hep haklıyı) savunan (hâkimler ve yetkililer olun) ve mutlaka doğruluk ve hakkaniyetle şahitlikte bulunan (daima Hakkı üstün tutan ve Adil Düzeni kurup korumaya çalışan) kimseler olun. (Tanık olduğunuz bir olayı olduğu gibi anlatın, yorum yapmayın, taraf tutmayın, hâkimi yanıltmayın.) Herhangi bir kavme (partiye, meşrebe, tarikata veya kişiye) olan kininiz (kırgınlık ve kızgınlığınız) sakın sizi adaletsizliğe sürüklemesin!.. (Karar verirken his ve heyecanlarınızla değil, aklınız ve vicdanınızla davranın, İslam’ı esas alın ve mutlaka) Adil olun ki takvaya yakın olan (ve yakışan) budur… Her halde Allah’tan korkun. Çünkü O bütün yaptıklarınızdan Haberdardır.
Muhterem Üstatadımız katkılarıyla hazırlanan Meali Kerim tamda bu noktada Alim,Ulama, Şeyh geçinen özellikle Bel’am cinsi şarlatanlara karşı Hakkı tebliğ etmiş ömrünü 100den fazla hazırladığı kitap ve binlerce makalelerle gecesi gündüzüne katmış, Kur’ani bakış açısı nasıl olmalıdır ? Gerçek İslam nasıl yaşanmalıdır? Cihat-İçtihat gibi kavramların içini yazdığı eserlerle doldurmuş mümtaz örnek bir şahsiyettir. Ancak Sarraf olmayan Altının kıymetini bilmez..? misali “Din istismarcılarının” malesef işine gelmeyen; içini dışına döken Meali Kerim ayetlerinin tefsirini okumaya dahi cesaret edememektedirler. Hatta üstadımızın anlattığı bir olayda bir şahsiyet Meali okurken kendisinin yaptığı hata ve günahları dışa vurduğu için daha fazla okumayı devam ettiremediğini itiraf etmiştir..!
Mazlum gözyaşları, katrana döndü
Kof kabadayılık, küfrana döndü
Filistin davası, kadrana1 döndü
Herkesin ayarın, gösterir gibi
Va’dini tamamla, bittik ya Rabbi