YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
69207278ce729
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 8 9 4 8
Bugün : 23302
Dün : 45549
Bu ay : 876026
Geçen ay : 1371576
Toplam : 45279847
IP'niz : 216.73.216.128

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

Mekke Müşriklerinin Elebaşlarının:
HAKSIZ VE AHLÂKSIZ KAZANÇ YOLLARI!

  1. İbni Hişam, Siret, c.1, s. 375
  2. İbni Sa’d, Tabakat c.1. s. 209
  3. Bak: Sorularla İslamiyet
  4. Bak: Buhari, Salat
5 1 vote
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Subscribe
Bildir
11 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

GEL YA RESULALLAH

Ya Habibullah, himmet, şefaatinle gel artık
Ey Resuli Kibriya, şeriatinle gel artık
Bizi yalnız bırakma, şefkatinle gel artık

Gel gör ki, yaşlı dünya zindana döndü Sen’siz
Kural koydu krallar, hep kitapsız sünnetsiz
Bu çağdaş firavunlar, şeytandan da şerefsiz

Ey Resul-i Zişan’ım; rahmin, şefkatinle gel
Bizi garip bırakma; sünnet sisteminle gel

Adil düzen deyince, isyan eder adiler
Ayet hadis okuyan, suçlu bulur kadılar
Ey vah ki arslanlara, amir oldu kediler

Gel Ey Resul-i Zişan; rahmet, şefkatinle gel
Bizi öksüz bırakma, Hak şeraitinle gel…

Mehdi medeniyeti, kurulsun artık, yeter
İslamiyetsiz dünya, cehennemden de beter
Yıllardır bekliyoruz, hasret gözlerden tüter

Gel Ey Resul-i Zişan, rahmet, şefkatinle gel Bizi mahrum bırakma, sevgin sisteminle gel

Kur’ana sırt çevirdik, bin pişmanız Efendim
Gel gör ki halimizi, perişanız Efendim
Şefaat Ya Resulellah, muhtacınız Efendim

Ey Resul-i Kibriya, üstün kereminle gel
Bizi böyle bırakma, arzı cemalinle gel

Kudüs işgal edilmiş, Filistin feryat eder
Siyonistler kudurmuş, barışı berbat eder
Batılılar barbardır, zalime imdat eder

Gel Ey Resul-i Zişan, rahmin, şefkatinle gel
Bizi mahzun bırakma, bol şefaatinle gel

Medeniyet Medinesi, Sen’siz harab, Ey Nebi!.. Ne mimber mutlu Sensiz, ne de mihrab, ey Nebi!..
Sensiz Cihan Ahmed’e, bir ıztırab, ey Nebi

Gel Ey Rasul-i Kibriya, sevgin şefkatinle gel Bizi böyle bırakma, sünnet sisteminle gel

Yolunu bekliyoruz bak, hasretle asırlardır
Gel ey sevgili! Aziz ruhaniyetinle gel

(Üstad Ahmet Akgül /Ahu Figanım)

O dönemde onların düzenleri nasıl yıkıldıysa, bugün de aynı şekilde onların düzenleri yıkılacak ve yeryüzüne Adil Düzen hakim olacaktır. Deccalin yerin dibine batırılması ve Adil Düzene dayanan Yeni Bir Dünya Üstad Ahmet Akgül Hocamız önderliğinde kurulacaktır.

“Bakın size kesinlikle ifade ediyorum ki:
 TÜRKİYE’NİN KURTULUŞU;
 Milli Çözüm’e inanan bir Cumhurbaşkanı’nın o makama oturması,
 Milli Çözüm’e inanan bir Hükümet’in kurulması ve 
Yeni Bir Devrin başlamasıyla mümkündür!”

 Prof. Dr. Necmettin Erbakan – TRT Basın Toplantısı -Nisan 1980

Zalimler ve İşbirlikçileri için yaşasın cehennem…
Mekke müşriklerinden bin kat daha organize olmuş ve sistemleşmiş mevcut zulüm ve sömürü düzeni Siyonizm ve onların yerel işbirlikçileri inşallah çok yakın bir zamanda yıkılıp tarihe gömülecek ve cehennemi boylayacaklardır. Elbette onların planlarını boşa çıkaracak ve insanlığa huzur ve refah getirecek olan Aziz Erbakan Hocamızın ADİL DÜZEN Projesi dir. Bugün ise bu projelere inanarak sahip çıkan MİLLİ ÇÖZÜM Ekibidir ve Zafer e erişecek olanlarda onlardır…

Mağdur kesimlere ve sahipsiz kimselere her türlü baskı ve barbarlığı sistemleştiren bu müşrik elebaşlarının meşgul olduğu kirli işler her dönem olmaktaydı. Şeytan var olduğu müddetçe hep varolagelmiştir bu kirli meşguliyetler… Ve bu yüzden Cenabı Hak, insanı dünyaya imtihan olması için göndermiştir. Kötü olmasaydı zararlı şeyler olmasaydı, çirkinlikler olmasaydı , yanlışlar olmasaydı kısacası Şeytan olmasaydı imtihan da olmazdı.

Her dönem kirli zihniyetler veya Hakkın karşısında olan zihniyetler , bugün buna Siyonist ve Emperyalist düşünceye sahip olanlar diyoruz bunlar olagelmiştir. Ama kötüler varsa İYİLER ve İYİLİĞİ TEMSİL EDEN ZİHNİYET VE ŞAHSİYETLER de bulunmaktadır. Makalede anlatılan müşrik elebaşlarının meşgul olduğu kirli işler bugün haddinden fazlasıyla yaşamın içine yerleşmiş ve insanlık inim inim inletilmekte… Ve bu bozuk kirli zihniyet ve elebaşlarına başkaldıran , hayır bu düzen ve sisteminizi yürütmenize karşıyız ve bu düzeni yıkıp çökertip yerine insanı yaratan Allah’ın istemiş olduğu emretmiş olduğu bir zihniyeti bir sistemi bir düzeni hayata hakim kılmayı hedefleyen amaçlayan ve bu uğurda hazırlık güden, inanan ve ilmi ciddi Kur’an’i plan ve projelerle Hakkı temsil eden batılın kirlilerin karşısında TEMİZ ve HAKKI temsil edenler faizci sömürü kapitalist düzen yıkılsın yerine ADİL BİR DÜZEN kurulsun diyenler bulunmaktadır. Günümüzde bu özelliğe sahip şuan tek Aziz Erbakan Hocamızın devamı ve sadık talebesi takipçisi MİLLİ ÇÖZÜM insanlığın saadeti için vargücüyle takatının sonuna kadar gayret etmektedir. Günümüzde de kirli ve şer cephe MİLLİ ÇÖZÜM’Ü engellemek yok saymak kötü göstermek için bir kısım şeytanlık ve şarlatanlıklara başvurmakta ve MİLLİ ÇÖZÜM’E karşı olanlar bu şerli ve şeytanilerce allanıp pullanmakta yüksek makam ve mevkilere getirilmekte… Yüksek makam ve mevkiye getirdiklerine bakmayın siz, getirdikleri o işbirlikçilerinin yapması ve yapmaması gerekenleri de o makama getirenlerin izniyle iş eylem yapabilmekteler. Afedersiniz def-i hacete bile onların izni ile gider haldeler günümüzde…

Makalede sayılan kirli işler ( 1- Genelev çalıştırıcılığı ve fuhuş kazancı. 2- Faizli kredi (borç) dağıtımı ve ibtidai bankacılık. 3- Zorbalık, gaspçılık ve bir nevi Mafya Babalığı. 4- Ticaret tekeli oluşturulması ve sömürü çarkı kurulması. 5- Yozlaştırılmış Din istismarcılığı ve Kâbe (Beytullah) gibi kutsalların pazar payı. ) bugün siyasi düzenlerin ve siyasi iktidarı temsil eden aktörlerin onayıyla gerçekleştirilmekte. Hem de halk tabiriyle dindar – İslamcı kesimlerin – din istismarcıları olan işbirlikçileriyle…

Aklımıza, iyiye doğruya güzel olana faydalıya ve adil olana ( YANİ ADİL DÜZEN’E) karşı çıkan özellikle de din istismarcılarına MAUN SURESİ’NİN ikazları geldi…

MÂÛN SURESİ
(7 Ayet. Mekke’de inmiştir.)
Rahman, Rahim olan Allah’ın adıyla
      
1- (Dindar geçindikleri ve istismar ettikleri halde aslında) Dini yalanlayanı (İslam’ın esaslarını ve ahiret hayatını ciddiye almayanları) gördün mü? (Bunların kim olduklarını açıklayayım mı?)

2- İşte o, yetimi (sahipsiz ve çaresiz kimseyi) itip kakandır. (Onları kendi dertleriyle baş başa bırakan ve hakaret edip kovandır.)

3- Yoksulu (muhtaç ve mağduru) doyurmaya (bunları koruyup kalkındıracak yeterli imkânı ve adil bir iktidarı oluşturmaya) da önayak olmayandır.

4- İşte yazıklar olsun (bu duyarsızlıklarına rağmen) şu namaz kılanlara (şuursuz ve huzursuz dua ve ibadet yapanlara) ki!

5- Onlar kıldıkları namazlarının ve dualarının (manasından ve maksadından) gafil ve habersiz (bulunmaktadırlar).

6- Onlar (ibadetlerinde ve dini hizmetlerinde riyakârdırlar), sadece gösteriş yapmaktadırlar.

7- (Dinin bütün hükümleriyle yerleşip yürümesi ve tüm mazlum ve yoksulların huzura ermesi yolunda) Malının az bir kısmının (kamu payı ve yoksul hakkı olarak paylaşma ve dayanışma amaçlı) alınmasına (ve ülkede zekât vergisini uygulayacak bir nizamın kurulmasına) bile mâni olup engellemeye çalışmaktadırlar. (İşte böylesine zalim, hain ve merhametsiz davranmalarının sebebi, gerçek bir imanla DİN’in aslına ve ahiret hesabına inanmamış olmalarıdır. Bir kişinin veya kesimin, ibadet alışkanlıklarıyla, helâl kazanma ve hayırda harcama gibi ekonomik sorumlulukları arasında bir uygunluk yoksa, bunların dindarlık tavrı samimiyetten uzaktır.)

Milli Çözüm’ün şu tespitlerini hatırlatmanın tam zamanıydı:

Tarihin bütün dönemlerindeki zulüm ve sömürü düzenlerini oluşturan şu şeytan beşibirliği bozulmadan kurtuluş yoktur.                        
Bunlar:
-Faizci, rantiyeci ve tekelci sermaye; KARUN
-Despotik usuller veya demokratik hilelerle siyasi iktidarı ele geçiren, ama sömürü sermayesine hizmet eden; FİRAVUN
-Halkın içinden geldiği ve kendilerinden zannedildiği halde makam ve menfaat hatırına Karun ve Firavunlara hizmet eden bürokratlar; HAMAN
-“Bize Ahiret ve ibadet lazım, siyaset ve devlet Firavunlara kalsın” diyerek halkı zulüm düzenlerine boyun eğdiren münafık din adamı veya üniversite hocaları; BELAM
Toplumun kafasını karıştİran ve uyuşturan yayınlarıyla; haksızlık ve ahlaksızlığın reklamını yapan medya; FİRAVUNUN SİHİRBAZLARI yerindedir.

Günümüzde öyle kahramanlar türedi ki:
• Sözde Filistinlilerin, özde İsrail’in yanındalardı…
• Sözde İslam ülkelerinin, özde Haçlı AB’nin yanındalardı!..
• Sözde Kur’ani hükümlerin, özde ahlâksız AB kriterlerinin yanındalardı…
• Sözde Milli Görüşçüler ve devamılardı, özde kirli güçlerin adamlarıydı…
• Sözde koyundan – kuzudan, ama özde domuzdan yanalardı. Çünkü domuzu “kasaplık et” kapsamına almışlardı…

Çare: Vatani ve vicdani sorumluluk düşüncesiyle, Milli siyaset bilinciyle, haklı ve hayırlı bir cephede, Kuvayı Milliyecilerin güç ve gönül birliği yaparak; artık Milli Mutabakat zamanıdır, Milli Çözümlere ihtiyaç vardır.
“Sahipsiz Vatanın batması haktır
 Milli Mutabakat, kurtaracaktır!”

Cahillerin, zalimlerin, kâfirlerin İslam’a şiddetle karşı çıkmalarının temel sebebi haksız kazanımlarının, zulüm düzenlerinin dağılacağı korkusuydu. Her dönemde Hak dava temsilcileri tam da bunun için vardı. Bugün de Hakkın ve Batılın mücadelesi aynen devam etmekte, dünyanın gözü önünde bir Filistin soykırımı yaşanmaktaydı. Batıl’ın temsilcisi, Şeytanın partisi Siyonizm günümüzde maalesef daha da profesyonel bir şekilde mazlumlara zulmetmekteydi. Ancak bu bozuk düzen böyle gitmeyecekti. Yeryüzü Efendimiz (sav)’in döneminde nasıl Allah’ın boyasına boyandıysa bu zor günlerin ardında da Siyonizm yıkılacak, Adil Düzen kurulacak ve güzel-bereketli günler tekrar yaşanacaktı. Bize düşen Hak yolda takatimizin sonuna kadar mücadele etmek, ümitsizliğe düşmemek, yılgınlık göstermemekti. Zafer vaadi zaten Cenab-ı Allah’ındı. Ondan daha güzel vaad veren ve vaadini yerine getiren de olamazdı.

Mağdur kesimlere ve sahipsiz kimselere her türlü baskı ve barbarlığı sistemleştiren bu müşrik elebaşları genellikle şu işlerle meşgul oluyorlardı:

1- Genelev çalıştırıcılığı ve fuhuş kazancı.

2-Faizli kredi (borç) dağıtımı ve ibtidai bankacılık.

3-Zorbalık, gaspçılık ve bir nevi Mafya Babalığı.

4-Ticaret tekeli oluşturulması ve sömürü çarkı kurulması.

5-Yozlaştırılmış Din istismarcılığı ve Kâbe (Beytullah) gibi kutsalların pazar payı.”

YOLUN SONU!

Erbakan Hocamız Siyonistlere ve uşaklarına giden musluğu kestikleri için bütün şeytanilerin hücumuna uğramışlardı. Milli Çözüm’ün bütün bâtıl destekçilerinin ve şeytanın askerleri tarafından hedef gösterilmesi ise Elçiye olan sevgileri ve Hakk Davanın temsilcisi olmasıdır.
Erbakan Hocamızın özel kadrolarının baskı, boykot ve zulme uğramaları hiç şüphesiz çelikten bir imana sahip olmaları içindir. Kaderin cilvesi imtihan sırrıdır.
Bütün zalim güçlere karşı savaşan ve Erbakan Hocamız öncülüğünde kurulan Hamas, Siyonistleri ve destekçilerini rezil etmiş ve barışa mecbur bırakmıştı.
“Bu süreç Mü’minlere Hudeybiye Antlaşmasını hatırlatmaktaydı!”
Barış sürecini hazmedemeyen kâfirler, karakterlinin gereğini yapmış ve barışı bozmuşlardı. Hamas’a mağlup olmalarının acılarını, şerefli Filistin halkından çıkaran Siyonistler kendi sonunu hazırlamaktaydı.
Tarih tekerrür edecek ve Siyonistlerin toparlandıkları ve kendini en güçlü zannettikleri dönemde dünya da cehennemi yaşayacaklardı.
Zalimlerin, işbirlikçi hainlerin ve şerlilerin Milli Çözüm’e ve Hamas’a düşman olmaları;
İman etmeleri, Elçinin davasına sahip çıkmaları ve zulüm ve sömürü düzenlerine çomak sokmalarıdır. Bütün zalimlerin ortak düşmanı Hakk’tır ve Hakkı savunanlardır.
“Onlar beğenmeseler ve istemeselerde Allah nurunu tamamlayacak ve bir avuç Erbakan sadıkı mü’min eliyle zalimleri kahredecektir.”

Günümüz olaylarına da ışık tutan çok güzel bir makale olmuş. Milli Çözüme ve Üstad Ahmet AKGÜL Hocamıza teşekkür ederiz.

Nasılki Mekkeli müşrikler, her türlü haksızlık ve ahlaksızlığı yaygınlaştırmak için çaba sarf ettikleri halde, İslam’ın aydınlık ilkeleri ile, cahiliye toplumu, büyük bir dönüşüme ve devrime şahit olmuştur.

Günümüzde de, Siyonizmin ve işbirlikçi takipçilerinin her türlü hile ve dayatmalarına rağmen, Adil Düzen inkılabı gerçekleşecek ve tüm insanlık, huzura ve onura kavuşacaktır.

Rabbimiz bizleri, bu yolda samimiyetle gayret edenlerden eylesin.

Beş Büyük Sömürü Sahipleri, Adil Düzenin Hep Düşmanıydı!
Beş Büyük Sömürü:

  1. Genelev işletmeciliği ve fuhuş kazancı.
  2. Faizli kredi (borç) dağıtımı ve ibtidai bankacılık.
  3. Zorbalık, gaspçılık ve bir nevi Mafya Babalığı.
  4. Ticaret tekeli oluşturulması ve sömürü çarkı kurulması.
  5. Yozlaştırılmış Din istismarcılığı ve Kâbe (Beytullah) gibi kutsalların pazar payı.

Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e (sav) düşman olanlar, onun Allah’a ve peygamberlere iman etmesinden ziyade, işte bu beş büyük sömürü düzenini ortadan kaldırmak istemesinden dolayı ona hınçla, zalimce ve zulümle karşı çıkmışlardı.

Peki, bu sistemlerden bugün beslenenler en çok kime düşman?

İktidardan mı, muhalefetten mi? Yoksa, merhum Erbakan Hocamızın temellerini attığı “Adil Düzen” projesini tamamlamak ve iktidara taşımak için gecesini gündüze katandan mı?

Ebu Cehil, Abdullah bin Übeyy, Velid bin Muğîre gibi zalim/alçak isimlerin günümüzdeki temsilcileri, elbette ki Erbakan Hocamızın ve onun yolundan giden sadık dava adamının düşmanıydı.

Çünkü bugün de bu beş büyük sömürü düzenini ortadan kaldıracak tek gerçek bilimsel sistem “Adil Düzen”dir.

Zalimler ve hainler, kime düşman olacaklarını iyi bilirler!

Ancak akıl sahipleri, müminler ve vicdan ehli de kimin etrafında kenetlenmesi gerektiğini, Milli Mutabakat Hükümeti’ni kimlerle kuracağını, Türkiye’yi ve ümmeti hangi projelerle kurtaracaklarını, anaç zalimlere ve hainlere neler yapacaklarını çok iyi bilirlerdi, inşallah.
   

O günün siyonist sistemi nasıl işliyorsa bu günde aynı şekilde işlemekte olduğunu görüyoruz.Fakat sonuna geldi artık inşallah yakın zamanda yıkılıp Adil Düzen sisteminin kurulduğunu göreceğiz.

Mekke müşriklerinin elebaşları ile günümüzdeki işbirlikçi hainlerinin haksız ve ahlâksız kazanç yolları hep aynıydı!

Mağdur kesimlere ve sahipsiz kimselere her türlü baskı ve barbarlığı sistemleştiren Mekkeli müşrik elebaşlarının meşgul olduğu işlerle, günümüzdeki işbirlikçi hainlerin ve yandaşlarının meşgul olduğu işler hep aynıydı.

Mekke müşrikleri gibi şimdiki işbirlikçi hainler ve yandaşları da; fuhuş, faiz, mafya, sömürü çarkı ve din istismarı ile kutsallarını pazarlamakla meşgul olmaktaydılar.

Siyonist Şeytani çevrelerin, işbirlikçi hainlerin ve yandaş takımının Erbakan Hocamıza karşı çıkmaları; haksız ve ahlaksız kazanç yollarını ortadan kaldıracak Adil Düzen projeleri nedeniyledir.

Erbakan Hocamıza hıyanet edip ayrılanlar, sözde hâlâ İslamcı geçindikleri halde, özde işbirlikçilik ve istismarcılık yaptıkları ve haksız ve ahlaksız kazanç yollarını savunup uyguladıkları için şerli ve Şeytani çevreler tarafından allanıp pullanıp iktidara taşınmakta ve orada tutulmaktadırlar. 

Picture of Nevzat GÜNDÜZ

Nevzat GÜNDÜZ

YORUMLAR

Son Yorumlar
11
0
Düşünceleriniz değerlidir, lütfen yorum yapın.x
Paylaş...