"SEN BENDESİN, BEN SENDEYİM!"
Mi’raç olur, salâtımız
Sen bendesin, Ben sendeyim…
Ziyaretin, vuslatımız
Her anu şan, ensendeyim
Sen bendesin, Ben sendeyim…
Yerler gökler, devran benim
Ezel Ebed, kervan benim
Cümle derde, derman benim
En güzelde, ahsendeyim
Sen bendesin, Ben sendeyim…
Tecellimdir, bu âlemler
Şifrelerim harf, “kaf lem”ler
Sırrımdan aciz kalemler
Evren döner, eksendeyim
Sen bendesin, Ben sendeyim…
Sen Güneş’sin, bense Mâh’ım
Efendim Sultanım Şahım
Filistin feryadım ahım
Yetim okşar, busendeyim
Sen bendesin, Ben sendeyim…
Gafiller döşek kabrinde
İbret var, Kıtmir kelbinde
Mavi gecenin kalbinde
Seher yeli, esendeyim
Sen bendesin, Ben sendeyim…
Dostla bağı, biatı yok
Davası yok, cihatı yok
Âşıkım der, ispatı yok
Ben kendinden, küsendeyim
Sen bendesin, Ben sendeyim…
İman cihad, nişanıdır
Mertlik cömertlik şanıdır
Kim hasret, perişanıdır
Yüzündeki, desendeyim
Sen bendesin, Ben sendeyim…
Bıktım ruhsuz, talimlerden
Bel’am cinsi, âlimlerden
Hainlerden, zalimlerden
Alâkayı, kesendeyim
Sen bendesin, Ben sendeyim…
Bırak gitsin, kalleşleri
Aslı bozuk, kart leşleri
Gayrı hoş tut, kardeşleri
Milli Çözüm, gülşendeyim
Sen bendesin, Ben sendeyim…

İLLA Kİ ÇARESİZ KALMAN MI LAZIM
Gaflet içindesin, Rabbin anmazsın
İlla ki çaresiz, kalman mı lazım…
Cennet hasretiyle, niye yanmazsın
Aklın boş dünyaya, salman mı lazım…
Zikirsiz fikirsiz, tenbel dolaşıp
Hayırdan ayrılıp, şerre bulaşıp
Şehvet dürtüsüyle, nefse yol açıp
Şeytanın sazını, çalman mı lazım…
Kur’an kanununa, isyan edersin
Ölümden hesaptan, nisyan1 edersin
Zalime haine, ihsan edersin
Allah’tan belanı, bulman mı lazım…
Mazlum ahı aldın, gönüller yıktın
Ne yalanlar attın, palavra sıktın
Faiz fuhşa oyla, hep arka çıktın
Yüzümüz kızarıp, solmamız lazım…
Kitap yığsan âlim, olur mu eşşek
Yakîni iman yok, hep şüphe ve şek
Batıla koşarsın, Hakka pek gevşek
Ayağa takılan, rulman2 mı lazım…
Pişman olman gerek, hem ahu vahla
Ömrün tükeniyor, akşam sabahla
Cehennem yakıtı, bin tük günahla
Boğazına kadar, dolman mı lazım…
Her gün cehaletin, artar derine
Karışsın gözyaşın, alın terine
Halâ her çirkefe, batmak yerine
Kur’an Mealine, dalmamız lazım…
Hakka doğru adım, atacağına
Geceni gündüze, katacağına
Abdestsiz sehersiz, yatacağına
Dövünüp saçını, yolman mı lazım…
Şeriat duyunca, hep kudurursun
Şeytani mazeret, pek uydurursun
İçerde sıkıldım, deyip durursun
Yoksa evin mescit, kılman mı lazım…
1- Nisyan: Unutmak
2- Rulman: Makine ve tekerleklerde, hareket kolaylığını sağlayan ve sürtünmeyi azaltan, iki çelik yatak daire arasına bilyeler konularak yapılan özel araçlar
Yunus Emre; “Bir ben vardır bende, benden içeri” derken, kendisinde “zuhur ve tecelli” eden, belirip görünen İlahî isimleri, dolayısıyla o isimlerin sahibi olan Rabbini hatırlatmaktadır.
“Benlik duvarını yıkmak”tan söz edenler, “Benim sandıklarım da beni Yaratanındır, malikiyet davasından vazgeçiyorum, her şeyimi hakiki sahibine teslim ediyorum.” imasında bulunmuşlardır.
İnsan benlik bilinci sayesinde önce kendine bir “ben” alanı çizer; “Burası benim, ötesi Rabbimindir” deyip iman dairesine yaklaşır. Sonra bakar ki “benim” dedikleri de gerçekte kendisinin değil… Onları kendisi yapmamıştır, yaratmamıştır. Veren başkasıdır, Mevlâ’sıdır… Bunu kavrayınca “Ben de O’nunum, benim dediklerim de O’nundur” şuuruna kavuşacak, elindekileri hakiki sahibine teslim edip iman huzuruna ulaşacaktır. Böylece kendi “benliğinin bir hayal, bir vehim, bir kuruntu olduğunu anlayıp, inadı ve inkârı bırakacaktır.”
ŞİRKTEN GEÇ, TEVHİDE (TEKLİĞE) GEL!
Zat-ı Bârî, O Sübhan’dır; kâinat bir aynadır
İmtihan için Hak-Bâtıl, birbirine çatan Kim?..
O aynada görünenler, ne gayrı ne aynıdır
Her şeyde her an tecelli, edip göze batan Kim?..
“Mâ rameyte iz rameyte”1, buyurdu Hakk Teâlâ
Görünürde Nebiy attı, hakikatte atan Kim?..
Sen bu sırrın cevabını, bildin ise ne alâ
Kendi Rafiki A’lâda, Medine’de yatan Kim?..
“Bir “BEN” var benden içeri”2, var eden Hak var O’dur
Gayrısı hayal gölgedir, hakiki tek var O’dur
O’na kulluktur şerefim, tecelli çok var O’dur
Bir şeyden binbir çeşidi, bin türü bir yapan Kim?..
Şeriksiz muvahhid isen, ikiliği kalpten sil
Hakka tercüman oldunsa, İblis düşmanındır bil
Aynı olmazsa nifaktır, kalpte dıl3 ağızda dil
Sonsuz cennet karşılığı, mal canını satan Kim?.
İnsan halife yaratıp, Zatına mikyas4 kılan
Kâfiri Firavun yapıp, mü’mini İlyas kılan
Kimi evliya edinip, haini Hannas5 kılan
Hem hidayet yularıyla, bizi Hak’ta tutan Kim?..
“Her kavmin “Hâdi”si vardır”6, her çağda bir Erbakan
Gönül gözü kör olursa, sanma görür her bakan
Süfyanları sultan sanır, hidayetsiz şer bakan
Kahraman geçinip; kâfir, hakaretin yutan Kim?..
Rabbim iddiamızı ispatlamayı nasip etsin inşallah…
“Cenab-ı Hakk-ı bulan neyi kaybeder?
Ve O’nu kaybeden neyi kazanır?
Yani “O’nu bulan her şeyi bulur. O’nu bulmayan hiçbir şey bulmaz,bulsa da başına bela bulur.
O’nu tanıyan ve itaat eden,zindanda dahi olsa bahtiyardır. O’nu unutan saraylarda da olsa zindandadır bedbahttır.” ( Bediüzzaman Said Nursi)
Cümle derde derman O’dur. Bütün mesele O’nu bulmak, O’na dayanmak. Rızasına talip olmaktır.
AKLI SELİM OLAYDIN, BENİ BULURDUN…
Abdesti şuurla, almış olsaydın
Salâta huzurla, kalkıp duraydın
Secdeye ihlasla, başın vuraydın
Vuslata erip de, Beni bulurdun…
Hükmümle hükmeden, terazi kursan
Mazlumun mağdurun, yanında dursan
Siyona piyona, tokatın vursan
Güç ve kuvvetinde, Beni bulurdun…
Nefsine uyarak, yoldan çıkmasan
Hâmân’a; bel’ama, selam durmasan
Aşağıdan aşağı, düşüp batmasan
En güzelde; ahsende, Beni bulurdun…
Mal makam şöhret, eş yada evlat
Hepsi gelip geçici, yalancı bir tat
Dünyayı boşayıp, yapsaydın Cihat
Hakkı üstün tuttukça, Beni bulurdun…
Komşun aç iken, umursamaz gezmesen
Çalım ve caka ile eşrafına gitmesen
Sultanın mülkünde, benliğini gütmesen
Mecnun olsan çöllerde, Beni bulurdun…
Çamurdan karıpta, Nurundan üfleyen
Benim seni yokdan, varlığa erdiren
Nedir seni Ben’den, ayrı düşüren
Aklıselim olaydın, Beni bulurdun…
Haksız hayırsız, yollardan çıksan
Sabır ve dua ile, yardımım umsan
Zikr ve fikir ile, her an adımı ansan
Yanında yörende, Beni bulurdun…
Milli Çözüm, Ahir zaman elçisi(1)
Meali Kerim’dir, aş ekmek meyvesi
Kalan giden fark etmez, olsa gayreti
Akgül bahçesinde, Beni bulurdu…
Ey Can; gönlümde, aşkın harlasan
Narlığı söndürüp, Nurluğa varsam
Bir an değil; her an, Sen ile dolsam
Sen bendesin; ben, Sende kalsam…
(1) Elçi; Uyarıcı
Bunca nimet, faziletler
Nankörlüktür, reziletler
Günahımdır, eziyetler
Ezel Ebet, Sahibimsin
Ben Abdinim, Sen Rabbimsin…
Ben gafilim, ayık Sensin
Her halime, tanık Sensin
Sevilmeye, layık Sensin
En has candan, Habibimsin
Ben kulunum, Sen Rabbimsin…
Daim fetret dönemdeyim
Çıkmaz sokakta köleyim
Yüzüm yok nasıl diyeyim
Tevbeleri, ezen benim…
Ümidim az, korkum kaldı
Halim beni derde saldı
Davam çıkış kapım oldu
Rametini uman benim…
Ey iman edenler! (Görünüşte değil gerçekten) İman edin; ALLAH’a, (her şeyin Rabbi, sahibi, yegâne hâkimi ve kuluna kâfi; -her konuda yeterli, kefil ve vekil- olduğuna;) RESULÜ’ne, (Hz. Peygamberin en güzel örnek-model, en mükemmel rehber ve Sünnetinin hayat sistemi ve huzur prensipleri olduğuna;) Resulüne indirdiği KİTABI’na, (Kur’an’ın, ekonomiden siyasete, dış ilişkilerden sosyal adalete, bütün temel hüküm ve haberlerinin Hakk ve hayırlı olduğuna, bu İlahi kanunlara aykırı bütün kurum, kural ve oluşumların şaşkınlık ve şeytanlık sayıldığına, İlahi hükümleri bırakıp, bâtıla tâbi ve taraf olanların inkâra ve tuğyana saptığına) ve daha önce indirdiği Kitap(ların aslına ve esaslarına) iman edip güvenin (ve amelinizle-tarafgirliğinizle bunu sürekli ispatlayıp gösterin). Kim Allah’ı, Meleklerini, Kitaplarını, Elçilerini ve Ahiret Gününü inkâr ederse, şüphesiz o uzak ve derin bir sapkınlıkla sapıtmıştır.
Nisa Suresi 136
İman cihad, nişanıdır
Mertlik cömertlik şanıdır
Kim hasret, perişanıdır
Yüzündeki, desendeyim
Sen bendesin, Ben sendeyim…
Bıktım ruhsuz, talimlerden
Bel’am cinsi, âlimlerden
Hainlerden, zalimlerden
Alâkayı, kesendeyim
Sen bendesin, Ben sendeyim…
Bırak gitsin, kalleşleri
Aslı bozuk, kart leşleri
Gayrı hoş tut, kardeşleri
Milli Çözüm, gülşendeyim
Sen bendesin, Ben sendeyim…
Âl-i İmran 106
Bazı yüzlerin ağaracağı, bazı yüzlerin de kararacağı gün; yüzleri kapkara kesilecek olanlara: “Siz imanınızdan sonra inkâr mı ettiniz? (Hakk’tan sonra tekrar bâtıla mı yöneldiniz?) Öyleyse inkâr etmenize karşılık olarak şimdi azabı tadın” (denilip azarlanacaklardır).
https://www.mealikerim.com/3/ali-imran/106
Rabbimiz iman gereğini hakkıyla ifa eden Cennetine girip Cemâline kavuşan kullarından olmayı lutfeylesin…Amiiin