ABD'NİN İRAN'A VURMA HAZIRLIĞI
VE
ERDOĞAN İKTİDARININ TUTARSIZLIĞI
İran’ın: “Savaşın genişleme ihtimali var!” açıklaması nasıl okunmalıydı?
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, 7 Ekim 2023’te Siyonist çetenin Gazze’yi işgal planlarını boşa çıkarmak üzere Hamas’ın başlattığı harekâttan sonra; İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’da işlediği savaş suçları durdurulmadığı takdirde bölgedeki savaşın kapsamının genişlemesi ihtimali olduğunu vurgulamıştı.
İran Dışişleri Bakanlığının Telegram grubundan yapılan açıklamaya göre, Bakan Hüseyin Emir Abdullahiyan ile Avrupa Birliği Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, telefon görüşmesi yaptıktan sonra; “Siyonist rejimin Gazze halkına yönelik askeri saldırılarının bir an önce durdurulması ve insani yardım gönderme imkânının sağlanması gerekiyor” deyip uyarmıştı. İsrail’in “Filistinlileri topraklarından zorla çıkarmaya yönelik plan ve eylemlerini reddettiklerini” belirten Abdullahiyan, mevcut sorunun temelinde İsrail’in “işgal ve saldırganlığının” bulunduğunu açıklamıştı.
Pentagon’dan: “Bir Amerikan savaş gemisi ve ticari gemiler Kızıldeniz’de saldırıya uğradı!” yaygarası!
ABD Savunma Bakanlığı, Ortadoğu’da İsrail-Hamas savaşıyla bağlantılı deniz saldırılarında büyük bir artış potansiyeli olduğunu vurgulamıştı. Pentagon, (03 Aralık 2023’te) Kızıldeniz’de bir Amerikan savaş gemisi ve çok sayıda ticari geminin saldırıya uğradığını açıklamıştı. Açıklamada, “Kızıldeniz’deki USS Carney ve ticari gemilere yönelik saldırılara ilişkin raporların farkındayız ve bilgi geldikçe paylaşacağız” ifadeleri yer almıştı.
İngiliz ordusu daha önce Kızıldeniz’de şüpheli bir İHA saldırısı ve patlamalar olduğunu açıklamıştı, ancak detay vermekten sakınmıştı. Pentagon, saldırının nereden geldiğini açıklamamıştı. Ancak Yemen’deki İran destekli Husilerin, Gazze Şeridi’ne bombardımanı sonrası İsrail’i hedef almanın yanı sıra, Kızıldeniz’deki gemilere saldırılar düzenlediği ortaya atılmıştı. 2023 Kasım ayında ise silahlı kişiler tarafından kısa süreliğine ele geçirilen İsrail’e bağlı bir diğer gemiye yardım eden, başka bir ABD savaş gemisinin yakınlarına füze atılmıştı.
Bütün bu tezgâhlar; ABD, İngiltere ve İsrail’in, çeşitli bahaneler üreterek İran’a saldıracaklarını ve yaralanan süper güç imajlarını tamire çalışacaklarını ortaya koymaktaydı. Ancak ABD ve şer müttefikleri, İran’da batağa saplanacak ve kahredici bir yenilgi tadacaklardı!
AKP yönetimi İncirlik’ten İsrail’e silah taşındığını bilmiyor olamazdı!
İncirlik Üssü’nden kalkan uçakların hâlâ İsrail’e silah taşıdığına dikkat çeken bazı uzmanlar, Gazze ile dayanışmanın ilk adımının İncirlik’teki ABD üssünü Türk Silahlı Kuvvetlerinin denetimine almak olacağını hatırlatmışlardı. 1974 şanlı Kıbrıs Harekâtımız nedeniyle ABD’nin Türkiye’ye ambargo uygulaması üzerine Erbakan da böyle bir karar almıştı.
İncirlik Üssü’nden kalkan uçakların Güney Kıbrıs Ağratur üzerinden İsrail’e silah ve mühimmat götürdüğünü belirten uzmanlar, Türkiye’deki ABD üslerinin Türk Silahlı Kuvvetlerinin denetimine alınması çağrısında bulunmuşlardı: “ABD Silahlı Kuvvetlerinin uçakları, Türkiye’deki İncirlik Üssü’nden İsrail’e silah taşıyor ve Türkiye yönetimi bu gerçeğin üzerini örtüyor. İncirlik’ten kalkan uçaklar önce Güney Kıbrıs’taki İngiliz üssü Ağratur’a iniyor ve yüklendiği kargoyu oradan İsrail’e götürüyor. Bu bilgi, ilk önce İsrail’de yayımlanan Haaretz gazetesinde ve daha sonra İngiltere’nin Declassified UK haber sitesinde yer alıyor!” çıkışları haklıydı.
“ABD ve İngiltere uçakları, İsrail’e silah sevkiyatında yalnız İncirlik Üssü’nü değil, Almanya ve İspanya’daki üsleri de kullanmaktaydı.” [1]
Türkiye limanlarından her gün, İsrail’e silah yapımında kullanılacak malzemeler taşınmaktaydı!
Saadet Partisi Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Sabri Tekir, hükümetin İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü katliamlara karşı, ev hanımlarının gösterdiği hassasiyeti bile göstermediğini belirterek, Türkiye limanlarından İsrail’e her gün silah yapımında kullanılacak malzemeler taşındığını hatırlatmıştı. İsrail’in Gazze’de işlediği katliamların durdurulması için yapılacak onca şey olmasına rağmen hükümetin bugüne kadar somut bir adım atmadığını vurgulayan Tekir, “Her gün onlarca bebeği ve çocuğu katledenleri sadece kınamak, sizin vicdanlarınızı nasıl teskin ediyor; hakikaten bunu bizim aklımız, havsalamız almıyor! Yapabileceğiniz onlarca şey varken; sadece kuru, yavan bildiriler yayınlamakla nasıl yetiniyorsunuz; pes doğrusu!” diye sormuşlardı.
İsrail’e enerji sevkiyatını durdurun! Uyarısı…
Saadet Partisi Antalya Milletvekili Şerafettin Kılıç ise; TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, iktidarın İsrail’e karşı yaptırımları uygulaması gerektiğini vurgulamıştı. “Bakü-Ceyhan Boru Hattı üzerinden limanlarımıza gelen, oradan da tankerlerle İsrail’e taşınan yakıt sevkiyatını acilen durdurun! İngiliz ve Amerikan uçaklarının İsrail için sortiler yaptığı İncirlik Üssü’nü derhal kapatın! İsrail’e çalışan Kürecik Radar Üssü’nü kapatın! Antalya, Mersin ve İskenderun Limanlarımızdan İsrail’e gıda ürünü ve meyve-sebze taşıyan gemileri durdurun!” çağrısı yapmıştı.
Kürecik Radar Üssü Kapatılmalıdır!
İsrail zulümlerine karşı İslam ülkeleri yöneticilerinin kınamaktan öteye geçmediğini dile getiren Kılıç: “Üzülerek ifade ediyorum ki; bu vahşet sürerken İsrail’e Türkiye’den gıda, enerji ve yakıt tedariki sağlanmaktadır. Savaş uçakları İncirlik Üssü’nden İsrail için havalanmakta, Kürecik Radar Üssü İsrail’in güvenliği için çalışmaktadır. Bu durum asla kabul edilemez! Biz iktidardan icraat beklerken, o miting tertip ediyor. İktidarın yaptığı miting, Refah Sınır Kapısı’nda bekletilen yardım TIR’larının bile Gazze’ye girmesini sağlamıyorsa neye yarar? Bakınız dün; koordinatları paylaşılmış olmasına rağmen işgalci İsrail, Kızılay depolarını hedef aldı, AFAD’ın kullandığı bina kullanılamaz hale geldi. İsrail, Gazze’deki Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesi’ni bombaladı. Bakü-Ceyhan Boru Hattı üzerinden limanlarımıza gelen, oradan da tankerlerle İsrail’e taşınan yakıt sevkiyatını acilen durdurun! İngiliz ve Amerikan uçaklarının İsrail için sortiler yaptığı İncirlik Üssü’nü derhal kapatın! İsrail’e çalışan Kürecik Radar Üssü’nü kapatın! Antalya, Mersin ve İskenderun Limanlarımızdan İsrail’e gıda ürünü ve meyve-sebze taşıyan gemileri durdurun! Gazze’de yüz binlerce masumu açlığa ve susuzluğa mahkûm eden işgalci İsrail’e Manavgat’ın suyunu vermeyin! Başta İsrail’deki Büyükelçimiz olmak üzere oradaki bürokratlarımızı geri çağırmak için daha neyi bekliyorsunuz?” diye uyarmıştı.
Dubai’deki İklim Zirvesi’nde Ne İşiniz Vardı?
1 Aralık 2023’te İsrail’in ateşkesi bozması üzerine, BM İklim Zirvesi’ndeki bazı dünya ve İslam liderleri Dubai’de İsrail’i sözde eleştirirken, ABD ve İngiltere yetkilileri ise toplantının gizli odalarında Hamas’ın Gazze’den tahliyesini konuşuyorlardı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan ile Güney Afrika Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa’nın benzer ve göstermelik İsrail kınamaları ise, ruhsuz çıkışlardı. Ürdün Kralı Abdullah, savaş devam ederken küresel ısınmaya odaklanmanın zor olduğunu vurgulayıp sızlanmıştı.
Oysa, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 2023 Aralık başında, (İklim Zirvesi) COP28’in yapıldığı Dubai’de Arap İslam devletlerinden yetkililerle bir araya gelerek Gazze Şeridi’nin geleceğini tartıştığını açıklamıştı. Bir üst düzey Dışişleri Bakanlığı yetkilisi, Blinken’ın; Katar, BAE, Mısır, Ürdün, Bahreyn Dışişleri Bakanlarıyla ve Filistin yönetimi temsilcileriyle bir araya geldiğini doğrulamıştı. İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog da COP28’de bulunuyordu ve bir gün önce BAE Cumhurbaşkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile buluşmuşlardı. BAE, İsrail ile resmi ilişkileri olan birkaç Arap devletinden biri olmaktaydı. Ancak Herzog, diğer dünya liderleriyle geleneksel “aile fotoğrafında” yer almasına rağmen, planlanan konuşmasını yapmamıştı. Müslüman ülke halklarının, “Bu Siyonist katillerle ne işiniz vardı?” demesinler, kendi yöneticilerinin işbirlikçi olduklarını anlamasınlar diye böyle davranılmıştı! İsrail Dışişleri Bakanlığı Yardımcı Genel Müdürü Oded Joseph, Reuters’e: “İsrail’in Hamas tarafından rehin alınanları kurtarmaya ve militan grubu yok etmeye kararlı olduğunu” tekrarlamıştı. İran delegasyonu, İsrail’in varlığına protesto olarak zirveyi terk edip ayrılmıştı. Kolombiya Cumhurbaşkanı Gustavo Petro ise çevre sorunlarını savaşla ilişkilendirip: “Eğer Filistin bugün özgür olabilirse, yarın insanlık iklim krizinin pençelerinden sağ olarak kurtulacak!” diyerek gerçekleri haykırmış ve güya İslam ülkeleri başkanları onun kadar bile olamamışlardı.
Hamas, Herzog’un BAE’de düzenlenen İklim Zirvesi’ne davet edilmesini kınamıştı!
Hamas, İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog’un Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ev sahipliğinde düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28. Taraflar Konferansı’na (COP28) davet edilmesini kınamıştı. BAE’deki İklim Zirvesi ile eş zamanlı olarak İsrail’in Gazze Şeridi’nde sivil yerleşim alanlarına, sağlık kuruluşlarına, okullara, camilere ve kilise binalarına yönelik saldırılarını yeniden başlattığını hatırlatmıştı.
Soykırımcıyla aynı karede bulunmaktan utanmamışlardı!
İslam ülkelerinin de yer aldığı, devlet ve hükümet başkanları, Herzog’u da aralarına alıp poz dağıtmışlardı. İnsanlık ölürken sessiz kalan 180’den fazla devlet ve hükümet başkanı, Birleşmiş Milletler (BM) Dünya İklim Eylemi Zirvesi’nde sadece edebiyat yapmışlardı. İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırım için tek adım atmayan dünya liderleri, soykırım rejimi Cumhurbaşkanı Herzog’u da aralarına alarak aynı karede poz vermekten utanmamışlardı. Expo City Dubai’de, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 28’inci Taraflar Konferansı (COP28) kapsamında düzenlenen zirveye, 180’den fazla devlet ve hükümet başkanının yanı sıra Gazze’de soykırım yapan İsrail rejimi Cumhurbaşkanı Herzog’un da katılması, “Dünyayı biz yönetiyoruz!” mesajıydı.
7 Ekim 2023’ten, 5 Aralık 2023’e kadar, Gazze’de ve Filistin’in diğer bölgelerinde yaklaşık 7 bini çocuk, 5 bini kadın, toplam 20 bini aşkın kişiyi suçsuz ve sebepsiz yere katleden… Hâlâ enkaz altında 10 bin kişinin cesedi bulunduğu söylenen… Bunların yanında en az 30 bin kişiyi de yaralayıp sakat hale getiren Siyonist katil İsrail’in sözde Cumhurbaşkanıyla aynı karede yer almaktan sakınmayan ve utanmayanların bu fotoğrafı, hassasiyet ve haysiyet ayarlarını yansıtmaktaydı… Bu fotoğraf, ucuz ve uyuz kahramanların, aslında hangi şeytani odakların güdümünde ve hizmetinde olduklarının tartışılmaz ispatıydı!..
Herzog, İklim Zirvesi bahanesiyle BAE’de İslam liderleriyle buluşarak Gazze rehinelerini serbest bırakma çabasındaydı!..
COP28’de, İsrail Cumhurbaşkanı, BAE liderine ‘tüm politik ağırlığını kullanması’ çağrısında bulunarak, 7 Ekim’den bu yana Gazze terör grupları tarafından tutulan rehinelerin serbest bırakılmasına yardımcı olmasını talimat buyurmuşlardı. BAE Cumhurbaşkanı Şeyh Muhammed bin Zayed Al Nahyan ile yaptığı toplantıda Herzog, “Hamas terör örgütü tarafından esir alınan İsrailli rehinelerin serbest bırakılması için her türlü mümkün olan eylemde bulunma zorunluluğunu” vurgulamış ve İslam ülkelerini tehdide başlamıştı.
Ayrı bir açıklamada, eski adı Twitter olan X üzerinden Herzog, rehinelerin serbest bırakılması için Dubai’de “bir dizi diplomatik toplantı” yaptığını zaten açıklamıştı.
Herzog, “Dünya liderleriyle yaptığım toplantılarda, Gazze’de Hamas tarafından tutulan tüm rehinelerin derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılması için kesin bir talep ve direktif dile getirmeyi amaçlıyorum” demekten sakınmamıştı.
İsrail’den Türkiye’ye: “Gazze’den kaçan Hamas teröristlerini ülkenizde barındırabilirsiniz!” küstahlığı!
İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, T.C. Devletine: “Gazze’den kaçan Hamas teröristlerini alıp ülkenizde barındırabilirsiniz!” demekten sakınmamıştı.
Hamas’ı ve IŞİD’i terör örgütü olarak nitelendiren İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen, X hesabından paylaştığı mesajında “Gazze’yi Hamas’tan özgürleştireceklerini” vurgulamıştı. Paylaşımında AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ı da etiketleyen Eli Cohen, “Gazze’den kaçan Hamas teröristlerini alıp ülkenizde barındırabilirsiniz!” diye yazmıştı.
“Hamas-IŞİD terör örgütü, bundan sonraki günlerde Gazze’de var olmayacak. İsrail’in güvenliği ve bölgede yaşayanlar için daha iyi bir gelecek yaratmak üzere Gazze’yi Hamas’tan özgürleştireceğiz. Siz, bertaraf edilmeyen ve Gazze’den kaçan Hamas teröristlerini ülkenizde barındırabilirsiniz” diyen Siyonist Cohen bize “Eceli gelen kuduz it, cami duvarına ilişirmiş” deyimini hatırlatmıştı.
İsrail kendini vurmaya başlamıştı! Demir Kubbe’nin ateşlediği füze Tel Aviv’e çarpmıştı!
Hamas’ın Gazze’den fırlattığı roketleri durdurmaya çalışan İsrail’in Demir Kubbe sisteminin kendi ateşlediği füzeler, dönüp Tel Aviv’in başında patlamıştı. Görüntülerde füzenin diğerlerinin aksine havada bir süre döndükten sonra düştüğü anlar yer almıştı. Bu tür görüntüler daha önce de yayımlanmıştı.
Demir Kubbe Ne İşe Yarardı?
Demir Kubbe, İsrailli Rafael Advanced Defense Systems şirketi ve İsrail Havacılık ve Uzay Endüstrisi tarafından geliştirilmiş, taşınabilir bir hava savunma sistemi olmaktaydı. Düzenek, 4 kilometre ile 70 kilometre uzaklıktan ateşlenen kısa menzilli roketleri ve top mermilerini, İsrail’in yaşam merkezinin dışında durdurmak ve imha etmek için tasarlanmıştı. İsrail, direniş gruplarının kendisine attığı roketlerin verdiği zararı ve can kaybını en aza indirmek için 2011 yılında bu sistemi tamamlamış ve hizmete açmıştı. Ama İsrail’e atılan roketlere karşı Demir Kubbeyi etkisiz ve başarısız kılan teknolojiyi Hamas’a, ABD’nin iddialarına göre İRAN aktarmıştı. Ancak bu tür harika sayılan ve çok ucuza mâl olan savunma sistemlerinin Erbakan Hocamız tarafından hazırlandığını bilmeyen kalmamıştı.
Yani Rahmetli Erbakan Hoca’nın hazırlayıp haber verdiği, teknoloji harikaları artık kullanılmaya başlanmıştı, çünkü bıçak kemiğe dayanmıştı ve Siyonist İsrail’in sonu yakındı!
İngiliz Uçakları, İsrail’e İstihbarat Sağlamak İçin Gazze Üzerinde Gözetleme Uçuşları Yapmaktaydı!
İngiltere, Hamas’ın elindeki esirlerin kurtarılmasına destek olmak amacıyla İsrail’e istihbarat sağlamak için Gazze üzerinde gözetleme uçuşları yapacağını açıklamıştı. Uçaklar, silah taşımayacak ve sadece rehinelerin yerini tespit etmekle görevli olacaktı. İngiltere Savunma Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, hükümetin 7 Ekim’den bu yana, aralarında İngiliz vatandaşlarının da bulunduğu esirlerin serbest bırakılmasını sağlamak üzere bölgedeki ortaklarıyla birlikte çalıştığı vurgulanmıştı.
Yani Hamas, ABD ve İngiltere’nin açık desteğine rağmen Katil ve İşgalci İsrail’i çaresiz bırakmakta ve hizaya sokmaktaydı!..
Hamas’tan kritik çağrı: “Belki de bu son mesajımızdır!”
İşgalci rejimin, ateşkesin bitmesinin ardından tekrardan saldırıya başlaması üzerine, Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, İslam âlemine; “Belki de bu son mesajımız” diyerek çağrıda bulunmuşlardı.
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, canlı yayında İslam âlemine çağrı yapmıştı. Konuşmasının başında Ebu Ubeyde, ”Bu mesajları siz Müslüman kardeşlerimize gönderiyoruz, belki de kısa bir zaman sonra sizinle birlikte bir daha olamayacağız” ifadelerini kullanmıştı. Konuşmasını: “Allah’tan dileğimiz bu konuşacağımız şeyleri bizim lehimizde bir delil olarak amel defterimizde saklasın, aleyhimize bir delil olmasın” diyerek tamamlamıştı.
“Müslüman kardeşlerimize sesleniyoruz. Hepimiz Muvahhid Müslüman kimseleriz. Allah’ımızın hakkımızda takdir buyurduğu şeylere razıyız, asla ümitsiz olmayız ve asla O’nun takdirine itiraz etmiyoruz. Zaferin kısa zamanda ve çabuk bir şekilde gerçekleşeceğine inanıyoruz. Allah Teâlâ’nın bunu hakkımızda takdir edeceğine dair hüsn-ü zanna sahip bulunuyoruz!.. Ey beni dinleyen Müslüman kardeşim: Bana sadece duayla bile olsa yardımcı olabilirsin. Dua mü’minin silahıdır. Sakın duayı küçümsemeyelim. Eğer sen bana büyük bir yardımda bulunamıyorsan, bana edeceğin duayla Allah katında beraat edeceksin. Evet, sizden isteğimiz; dua edin bize. Çoluk çocuğunuzla toplanıp bize toplu dua edin. Secdelerinizde bize dua edin, sadaka verin, bize dua edin” diyen Ebu Ubeyde, bu mesajın bütün dünyaya ulaştırılmasını arzulamıştı.
Kuduz Netanyahu, Halkı ve Ordusuyla Ters Düşmeye Başlamıştı!
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, aralarında soğuk rüzgarlar estiği öne sürülen Savunma Bakanı Yoav Gallant’ı ortak basın toplantısı yapmaya çağırdığını, ancak Gallant’ın bunu reddettirip yanaşmadığını açıklamıştı. Katil Netanyahu, düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmeler yapmıştı.
Saldırıları nedeniyle İsrail’e yönelik “uluslararası baskı olduğunu” ama buna rağmen hedeflerine ulaşmak için alan oluşturduklarını söyleyen Netanyahu, “Nihayetinde kararları biz veriyoruz ve nihai kararımız Hamas’ı yok etmek, rehinelerimizi iade ettirmek ve Gazze’de yeni bir terör kontrolünün olmamasını sağlamaktır” diyerek, gebermeden rahat durmayacaklarını açığa vurmuşlardı.
Filistin mitingi yapan Erdoğan’a: “Gazze’yi bombalayan uçakların yakıtlarını, Türkiye üzerinden gönderme yeter!” çağrısı!
Filistin mitingi düzenleyen Erdoğan’a, dünyadaki Filistin dostlarından tepki gelmeye başlamıştı. Erdoğan’a; Gazze’yi bombalayan uçakların yakıtlarının Azerbaycan üzerinden Türkiye’ye, Türkiye üzerinden İsrail’e gönderilmesine son vermesi uyarısı yapılmıştı.
Sosyal medyada İsrail karşıtı paylaşımlarıyla bilinen Amerikalı siyasetçi Jackson Hinkle, Filistin mitingi sonrası Erdoğan’ı eleştirip, ‘İsrail’e petrol verme’ başlığıyla bir paylaşım yapmıştı. Hinkle, İsrail’in korkunç savaş suçlarına ortak olmak istemeyen herkesi ‘İsrail’e petrol verme’ başlığıyla Filistin’e destek mitingi düzenleyen Erdoğan’a seslenmeye çağırmıştı. Hinkle, daha önce Kaliforniya eyaletinin 49. Bölge Temsilcisi olarak seçilmiş bir duyarlı Hristiyan’dı. Sık olarak sosyal konular ve jeopolitik olaylarda ismi öne çıkan Hinkle, Amerikan muhalefetinin en aktif isimlerinden birisi konumundaydı. Jackson Hinkle, duyarsız ve tutarsız bazı Müslümanlardan daha onurlu, sorumlu ve cesur davranmaktaydı.
Petrol Hattı Haritası ve İktidarın Sahte Tavrı!
Hinkle’ın paylaşımlarındaki bir harita dikkatlerden kaçmamıştı. Haritada Gazze’yi bombardımana tutan İsrail uçaklarının yakıtının güzergâhı yer almıştı. İsrail’e giden petrol Bakü-Tiflis-Ceyhan üzerinden Ashkelon ve Eilat’a ulaşmaktaydı. Diğer hat ise Kerkük-Musul-Ceyhan üzerinden Ashkelon ve Eliat’a varmaktaydı. Harita ayrıca Aksa Tufanı ile soğumaya alınan, Filistinlilerin doğalgazının Türkiye üzerinden çalınması planındaki boru hattını da gösteriyordu. Bu planlanan hattın Ashkelon-Ceyhan-Samsun arasında kurulması planlanırken, Aksa Tufanı operasyonundan dolayı şimdilik kimse söz etmiyordu.
Erdoğan’ın törenle suya indirdiği gemi, İsrail’e sevkiyat için yola çıkmıştı!
Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın 2010 yılında katıldığı bir törenle denize indirilen geminin, işgalci İsrail’e seyir halinde olduğu ortaya atılmıştı. Türkiye’de vatandaşlar, katil İsrail’e destek veren Starbucks ve McDonald’s gibi uluslararası zincir restoranları boykot ederken, ve yine Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş İsrail’e destek olmanın haram olduğuna dair açıklamalar yaparken, iddiaya göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın törenle sulara indirdiği Kaptan Arif Bayraktar gemisinin (18 Kasım 2023’te) Ege Denizi’nde seyir halinde olduğu ve Hayfa Limanı’na doğru yol aldığı konuşulmaktaydı.
Vatandaş Boykot Ederken AKP Ticaretle mi Uğraşmaktaydı?
İsrail’in Gazze’deki katliamına karşı dünya genelinde artan tepkiler, Türkiye’de de çeşitli protesto eylemlerine dönüşmüş durumdaydı. Ancak, sosyal medyada ortaya çıkan bir iddia, dikkatleri üzerine toplamıştı. Metin Cihan isimli bir sosyal medya kullanıcısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2010 yılında katıldığı bir törenle denize indirilen Kaptan Arif Bayraktar isimli geminin İsrail’e doğru yola çıktığını açıklamıştı.
Paylaşımda: “Kaptan Arif Bayraktar gemisi, Erdoğan’ın törenle hizmete sunduğu gemilerden biri. Tam şu an Ege Denizi’nde seyir halinde. İstikamet Hayfa Limanı. İstanbul’dan İsrail’e sevkiyat yapıyor” ifadeleri yer almıştı.[2]
AKP ve MHP, Saadet Partisi’nin İsrail önergesine engel olmuşlardı! Kara para iddialarının üzeri örtülmeye çalışılmıştı!
Ülke sorunlarının muhalefet partileri tarafından Meclis’e taşınması AKP-MHP ittifakının ardı ardına verdiği ret oylarıyla boşa çıkarılmaktaydı.
Ülke içindeki sorunların arttığı bir dönemde, AKP iktidarı sorunları çözme konusunda zorlanırken, Anayasa değişikliği gibi gündemlerle gerçek meselelerin üstü örtülmeye çalışılmaktaydı. BirGün’ün haberine göre; AKP-MHP iş birliği, son bir ay içinde Meclis’e sunulan bir dizi soru önergesini reddederek yargı krizinden kara paraya, barınma sıkıntılarından öğrencilerin yaşadığı problemlere kadar pek çok konuyu gündem dışına atmaktaydı.
İsrail’e yapılan ihracatın araştırılmasına niye karşı çıkılmıştı?
AKP’nin İsrail’e karşı sert tepkiler yerine, kınama üzerinden ilerlediği durumlar sorgulanırken, Saadet Partisi’nin Türkiye’nin İsrail’e gönderdiği malların içerik ayrıntısının ve miktarının Gazze’deki durumu nasıl etkilediğine dair araştırma önergesi de reddedilmiş durumdaydı. Demek ki Cumhur İttifakı’nın, görünüşte karşı çıkıp kof kabadayılık tasladıkları, Siyonist ve terörist İsrail’le, hâlâ çok gizli ve kirli irtibatları vardı… Ama hiçbir gerçek, uzun zaman saklanamazdı!..
[1] Declassified UK – 17 Kasım 2023
[2] Milli Gazete – 19 Kasım 2023

Şeytanın şaheseri siyonizmin sonunu getirecek fiili cihad Hamaslı Mücahitlerin Aksa Tufanı ile ve Milli Çözümün fikri cihadı ile başlamıştır!.. Artık Hakk gelecek batıl yok olacaktı!.. çok yakın bir zamanda Kahraman Türk Askeri eliyle siyonist israil yok edilecek! Başta Filistinden Dığu Türkistan a tüm mazlumlar ve insanlığın kurtulacağı huzur bulacağı Adil Düzen kurulacaktır!..
Sn. Ahmet Bey, kamuoyunu aydınlatan yazılı ve görsel demeçleriniz için teşekkür ederim. Allah muvaffak etsin, başarılar dilerim. Saygı ve selamlarımla…
Atatürk’ün izinde, Erbakan Hoca’nın yolunda durmak yok mücadeleye devam.
Siyonizmi deşifre eden Türkiye de Aziz Erbakan Hocamız malum… Siyonizmin sömürü faizci kapitalist düzenini yıkmayı hedef alan yerine bütün insanlığın saadeti huzuru için ADİL DÜZEN PROJELERİNİ hazırlayan olgunlaştıran ve bunu insanlığa haykıran kitabını yazan, konferanslarla anlatan, radyo ve tv proğramlarıyla halkı bilgilendiren, binlerce makale ve şiir yazarak toplumu bilinçlendiren yetmez bu Siyonist düzeni ERBAKAN’IN TEKNOLOJİ harikalarıyla etkisiz ve çaresiz bırakıp tarihin çöplüğüne gömme hedefi amacı taşıyan yeryüzünde kim var denilse heralde MİLLİ ÇÖZÜM VE ŞAHSİ MANEVİSİ ÜSTAD AHMET AKGÜL cevabını artık herkes verir… Çünkü ülkemizde değil yeryüzünde bu amacı ve hazırlığı yapan taşıyan ikinci bir şahsiyet ikinci bir hareket yok… Keşke olsada aşkışlasak sahip çıksak… Erbakan Hocanın İslam Birleşmiş Milletleri, İslam Savunma Paktı , İslam Ortak Pazarı, İslam Ortak Para Birimi (dinar), İslam Kültür İşbirliği Teşkilatı gibi projelerin takipçisi de Milli Çözüm… Sorunuzun cevabı o kadar net ki aslında…Bu hazırlıkları kim yaparsa ve isterse Allah Ona vermez mi Ona çözdürmez mi?!!! Rabbimizin Rahman sıfatının özelliği kim ister kim istediği için gayret ve çaba gösterirse ona verir.
Hamdolsun güç dengeleri değişiyor ve İslam ın zaferine her geçen gün daha da yaklaşmaktayız…
Zalimlerin ve işbirlikçilerinin nasıl yokolduğunu ve hezimete uğradığını yakında görecegiz…
Zalimler için yaşasın Cehennem…
Allah çözecek!
Ne şekilde ve kim eliyle çözeceğine de Allah karar verecek.
Özellikle son 2-3 makalede Milli Çözüm’ün özellikle vurguladığı “Siyonistlerin, insan kaçakçılığı ve organ mafyalığı” konusu son 3-4 gündür dünyayı şoka uğrattı.
Peşpeşe gelen “epstein davası” ve “sinagog altındaki tüneller” Siyonistlerin pis lağımlarını patlatmıştı.
* Önce Rahmani bir şekilde ortaya çıkan kirli çamaşırlar sonrasında Siyonistleri; “Küreselciler bağırsaklarını temizliyor.” algısı oluşturmak zorunda bırakmış ve üst düzey bir çok Siyonistin adı ağıza alınmayacak kadar şeytani, sapkın, sapık ritüellere katıldıkları ortaya çıkmıştı.
* Siyonistlerin en büyük karargahlarında biri olan New York’ta, Siyonistlerin sinagog’una baskın yapılması dünyada büyük yankı uyandırmıştı.
Yıllar önce Amerikan iç savaşını kazanan Siyonistler, ABD’de bile büyük yaralar almaya başlamıştı.
Kaçınılmaz son artık an meselesiydi!
Hamas, bütün dünyaya Siyonistlerin gerçek yüzünü tanıtmıştı!
Hamas, Husiler, Hizbullah ve İran ile savaşma hazırlığı yapan Siyon – Haçlı Birliği artık savaşmak zorundaydı!
Dünya üzerinde otoritesi sarsılan Siyonistler, artık çaresizlikten kendi adamlarını ifşalamaya başlamıştı. Gündemi değiştirmek, pisliklerini örtmek ve güç gösterisi yapmak için Yemen’i bombalamışlardı.
Dünyayı yöneten sapıklardan kurtulmaya çok az kalmıştı. İran’a saldırmanın ve Türkiye’ye namlu doğrultmanın sonucunu en ağır şekilde ödemek zorunda kalacaklardı!
Şimdi, dünyada ki anaç Siyonistlerin bile kirli çamaşırları ortaya dökülürken, işbirlikçi iktidarların fişini çekmek, tereyağından kıl çeker gibi kolay olacaktı…
Zafer inananların ve zafer yakındır!
Akp ve Mhp yanlış sularda, Chp ve Dem ihanet yolunda, SP ve Yrp belirsizliklerde, İyi parti ve Bbp çöküşte.. Peki bu gidişin sonu ne? Bu işi kim veya kimler çözecek.
Tanrı gibi lanse edilen Siyonist ülkeler ve işbirlikçiler nasıl da bir hiç olduklarını gösteren rabbimize şükürler olsun. Zalimleri müeyyide ile durdurmak ellerindeki öldürücü savaş aletlerini kullanamaz hale getirmek etkisiz kılmak ve çıban başlarını da yok etmek için TEKNOLOJİ NİMETİ hazır yetmez bu sistem bu zalimler yok olduğunda sistemin düzenin yerini alacak ADİL BİR DÜZEN projelerimizde hazır .. İnşaallah geriye emin elleri önce Akp nin çöküşü sonra o emineller İsraili ve avanesini de çökertip arkasından Yeni Dünyanın ilanını yapmak… Çok az kaldı.. Milli Çözüm şiirlerinden şu kıtaları hatırlatmak istiyorum:
Erbakan projeleri, hepsi uygulanacak
Zerrece vicdan taşıyan, herkes duygulanacak
Siyonist haham ve şeytan, elbet kaygulanacak
Zalim hain debelenir, gör müflis banker6 gibi
Adil Düzen kurulacak, yağdan kıl çeker gibi…
Kimin kutlu hayali, gaye gayreti varsa
Adil Düzen hükümeti, kurma niyeti varsa
Kimin sarsılmaz inancı, Rabbe hayreti varsa
Gayrı çalışıp ter atsın, gözyaşı döker gibi
Adil Düzen kurulacak, yağdan kıl çeker gibi…
Milli Çözüm bu kutlu hayali gayesi ve gayretini en az 50 yıldır gösteriyor…Milli çözüm harici kurum ve kuruluşlardan hareketlerden şeyh molla hoca derviş alim prof akademisyenler tarikatler cemaatlerde hiçbir böylesi hazırlık malesef yok öyle bir dertleride yok… Derdi olan ve bu kutlu hayali gayeyi gayreti en az 50 yıldır gösteren sadece Milli Çözüm ve Üstad Ahmet AKGÜL HOCAMIZ var… İyi Ki var.. Sabah namazına kalabalıkları kaldırmak için bir uyanık yettiği gibi insanlığın saadeti için , zalimleri etkisiz kılmak için hazırlık yapan 1 kişi – hareket-kurum-kuruluş yetmekte.. İşte O inkılapları tek fert gerçekleştirir prensibine uyan; Milli Çözüm ve Üstad Ahmet AKGÜL Hocadır. İYİ Kİ VARSINIZ…!!!!
ZAMAN
Ak Parti iktidarı tüm her şeyde olduğu gibi Filistin davasında da, gaflet ve ihanet bataklığında debelenmeye devam ediyordu.
Akp, bütün ikiyüzlülüğüne, vahşetine, vicdansızlığına rağmen hâla batı kulübünde yer alıyor ve sırf kendi dünyalık çıkarları için bu tavrını da, bir maharet gibi halkımıza yutturulmaya çalışılıyordu.
Bu da aklımıza şu fıkrayı getirmişti.
Temel bir gün işine gitmek için yatağından doğrulmuş bir de ne görsün, karşısında Azrail!
Azrail Temel’e “canını almaya geldim” demiş. Temel korkuyla “lütfen biraz daha yaşamak istiyorum” demiş. Azrail “evet aslında 5 yılın daha var” demiş. Temel “heh tamam işte, 5 yıl daha yaşamak istiyorum” demiş.
Temel 5 yıl boyunca çalışmış sınavlara girmiş ve ne de olsa ben uçak sürerken beni öldüremez ya diğer insanlara yazık olur düşüncesi ile Pilot olmuş.
5 yıl bitmiş Temel uçağa binmiş ve biraz havanlanmışlar Azrail çıkı vermiş ve “eveeet zamanı geldi” demiş!
Temel “ee benim canımı alırsan uçak düşer ve diğer 250 kişide ölür” demiş.
Azrail “BEN HEPİNİZ BİR ARAYA GELİN DİYE 5 YILDIR BEKLEDİM, BİLİYORMUSUN” demiş…
Kuran’da SİYONİSTLERİN VE İŞ BİRLİKÇİLERİN hükmü kesilmiş ve kalemleri kırılmış.
Zaman, sadece hepsini aynı anda ve bir arada yok etmek için işliyor.
Sadıklar ile hainler
Mücahitler ile zalimler
Müminlerle ile işbirlikçiler
Ayrılsın ve ayıklansın ki
İlahi adalete tecelli ettiğinde, kimse bilmiyordum demesin.
Tarihte nifakın böylesi, görülmemiştir
Sözlerine bakarsan,mazlum taraf sanırsın
Tarafsız bile değil,destek verir zalime
Öyle tuzak kurar ki,şuursuzsan kanarsın!..
Kendin işbaşına getirene,diyet öder
Siyonist şeytanlara,gizliden biat eder
Rahman hesabı şaşmaz,doğduğa pişman eder
Milli Çözüm değişim,başlayınca anlarsın!..
İsrail yıkılıyor. Milli Çözüm haber verdiği tarihi gelişmeler bir bir gerçekleşiyor. Erbakan Hocamızın temelini attığı, Üstad Ahmet Akgül Hocamızın öncülüğünde olgunlaştırılan/tamamlanan Adil Düzen/Yeni Bir Dünya adım adım kuruluyor.
Siyonizm için son bu ay inşallah.
Rahmetli Erbakan Hocam Filistin Davasını başucu meselesi yapıp, Barış Gücü adıyla Filistine Memetçiği gönderirken; işbirlikçi akp iktidarı israile lojistik destek vermeye ve ticarete devam ediyor.
Siyonistlerin ve İşbirlikçilerinin Sonları Yaklaşmaktadır..
Şeytanın şımardığı, şakirtlerinin palazlandığı ve işbirlikçilerinin iyice azıttığı bu zamanda “mazlumların feryadı” ile birlikte tarihin çöplüğünde yok oluşunu göreceğimiz günler hızla yaklaşıp gelmektedir.
“Künfe yekün” O’nun emri, bir şeyi (yaratmak) dileyince ona sadece “OL!” demektir. O da hemen oluverir. Yasin süresi 82
Sakın ha, Allah’ı; elçilerine (ve Hakk davetçilerine) verdiği sözden (ve zafer va’adinden) dönecek sanma(yın). Gerçekten Allah Azîz’dir, İntikam sahibidir. (Ey zalimler ve hainler, sizin de zulüm ve hıyanetlerinizin hesabını soracak, saltanatınızı yıkacaktır.) İbrahim suresi 47
Buyurduğu gibi her şeyin sahibi olan Allâh CC hakimi mutlaktır.
Ey siyonist zalimler
Ey onun işbirlikçileri
Ey onun yaptığı her şeyi doğru gibi anlatan satılık şeyh geçinen gavurlar
Ey bu zamanın satılık kalemşörleri
Ey içimizdeki hainler ve dönekler
İçinizdekiliri kussanızda bağırsanızda yırtınsanızda sonunda yenileceksiniz ve sizin güvendiklerinizle birlikte yok olacaksınız.
De ki: “(Artık) Hakk geldi, bâtıl zail oldu. Hiç şüphesiz bâtıl sürekli yok olucudur. (Çünkü Hakk gelince bâtıl batacak, Güneş doğunca karanlık kaybolacaktır.)” İsrâ Suresi 81
Kur’an-ı Kerim’de buyrulduğu üzere
(Şimdi, ey bu çağın gafil ve cahilleri!) Sizin kâfir (yöneticileriniz ve süper güç)leriniz onlardan daha mı hayırlıdır? Yoksa sizin için kutsal kaynaklarda (kurtulacağınıza ve başıboş bırakılacağınıza dair) bir beraat mı var ki? (Aynen Firavunlar gibi, bugünkü sömürücü ve saldırgan zalimleri de devirmeyelim ve yerin dibine geçirmeyelim?)
Yoksa onlar: “Biz, ‘birbiriyle yardımlaşıp nusret bulan’ (ve karşısında kimseler duramayan) ‘Güçlendirilmiş bir Cemiyetiz’ (sanki, Birleşmiş Milletleriz” diyerek) mi (şımarıp böbürlenmektedirler)?
(Oysa) Yakında o “Birleşik Cemiyet” bozguna uğratılacak ve arkalarını dönüp kaçacak (delik arayacak vaziyete ve hezimete düşeceklerdir).
Daha doğrusu onlara va’ad edilen (asıl azap) saati yaklaşarak (gelmektedir). O saat ki, ‘kurtuluşu mümkün olmayan çok korkunç bir intikam’ vaktidir ve çok acı bir (akıbettir). Kamer suresi 43-44-45-46
İSRAİL YOK OLACAK!
Adem’den kıyamete, Hak Bâtıl savaşıdır
Sen safını belirle, budur asıl imtihan!
İşbirlikçi hainler, şeytanın yavaşıdır
Şerli nefsî fikirler, kafalarda izdiham!
Mü’minlik: samimiyet; cesaret ve mertliktir
Mazlumlara merhamet, zalimlere sertliktir.
Münafık yedi yüzlü, mü’min vasfı netliktir.
Özü sözü aynıdır; tutarlılık, insicam!
Amerka’ya tapınan, nifakı çok derinde
AB’den medet uman, iman senin nerende?
Şeytan madalya takar, son nefesin verende
Ey gâvura güvenen, yoktur sende itminan!
Ya İslam’a dönecek, ya insanlık bitecek
Kur’an’sızlık beladır; akıl ahlâk yitecek
Milli Görüş mazlumun, imdadına yetecek
Adil Düzen gelmeden, kurulamaz intizam!
İsrail yok olacak, ABD yıkılacak
Şeytanlar şeriatla, kafese tıkılacak
Halk ettiğin çekiyor, hayattan bıkılacak
“Azizün züntikam”dır, Allah alır intikam!
Amerika Sudi’ yi de vurur İran’ıda vurur.
Bu konuda uzman.
Bu yaptığı tüm işlerde ,zulümlerde hiç birşey olmadan sıyrılıp kurtulur.
Ayrıca yaptığı tüm harcamalarınıda misliyle alır,el koyar.
Yalan dolanın , her türlü zorbalığın ,Dünya’nın başının belası Amerika.
Boşuna ah edip vah edip sızlanma .
Vakit gelip çattı.
Bu siyonist düzenin yıkılacak.
Bütün bunlar tertemiz,bir anda olacak ve Yaradanın Muttaki Kulları vasıtasıyla gerçekleşecektir.
Vesselam.
Artık AKP iktidarı Siyonist rejimle kan bağı iddialarını çıkan haberleri yalanlanmayarak perçinlenmişti. İşte Milli menfeatlerimizin ve kırmızı çizgilerimizin İsrail lehine çevrildiğinin fotoğrafıydı. Aziz Erbakan Hocamız Filistin davasını başucu meselesi olarak tutarken, işbirlikçi iktidarlar da belli ki gizli Siyon davalarını başucu meselesi olarak sahip çıkmışlardı. Allah aklını aldığının iktidarını da almaya kadirdi.
Gazze yanarken Çevre Konferansı düzenleyip, kuduz israil’in Gazze’de yaptığı “en azından” çevre tahribatına bile değinememekle, bugün bizim camilerimizde hutbelerde sanki Müslümanlar katledilmiyormuş, sanki kuduz israil Gazze’ye saldırmıyormuş gibi davranıp hutbeler vermek arasında bir benzerlik var sanki. İki tarafta da Müslümanları asıl uyandıracak kesimler susmuş, en geniş zamanlarda bile “çok fazla vakit ayrılması konusunda fikir ayrılığı yaşatacak” hususlara odaklanılmış durumda. İşte 7 Ekim 20223’ten beri okunmuş bazı Cuma namazı hutbeleri: “İlim Yolu, Cennet Yoludur 8 Ekim, Camiler ve Din Görevlileri, Hayrın Anahtarı, Şerrin Kilidi 6 Kasım, İnsan, Özü İtibariyle Değerlidir1 Aralık-Muhasebe Bilinciyle Bir Ömür Geçirmek 29 Aralık”
İşte içinde bulunduğumuz uyuşukluk halinin kaynaklarından birini görmüş olduk. İktidara geldiği gün “biz paratoner görevi göreceğiz (İnsani, vicdani, İslami konularda bu milletin gazını çekip, siyonist sömürü sistemine ses çıkarmasını engelleyeceğiz)” diyen bir zihniyet umduklarına nail olmak için hiçbir köşeyi boş bırakmıyor. Özellikle de asıl bu ümmettin umudu olan kesimleri uyutmak, narkozlamak için, elde ettiği imkanlarını muhafaza etmek için siyonizme hizmete devam ediyor. Ancak hilesi zayıf bu şeytani kafaların tümden boşa düşeceği günler de çok uzakta değildir. Bakalım bu paratoner ne kadar enerjiye dayanıklı? İnşallah yakında göreceğiz. İsrail’e uşaklık madalyalılar hangi sıfatla insanların yüzlerine bakabilecek göreceğiz.
Bu işbirlikçi iktidarında, bile bile destek olan seçmeninde foyasının ortaya çıkması artık an meselesi. Her gün vicdanlarımızı derinden yaralayan katliam görüntülerini artık izleyemez olduk. İnşallah bir an evvel ülkemizde bir zihniyet değişimi ve Milli Çözüme inanan bir Cumhurbaşkanının gelmesiyle zulüm şanlı ordumuz eliyle son bulur.
Filistindeki mazlumların imanı İsraili ve ona destek olan zalimleri, hatta önce müslüman zannedilen zalimlerden başlayıp, hepsini tarihe kara bir leke olarak gömecek inşaallah,.
Çünkü vicdan sahibi yahudi hiristiyan milletler filistin halkının, dirayet, metanet, ve sabirlarina akıl erdiremiyor ve araştırıyor, sonuç olarak buldukları iman ,cennet, sonsuz hayat, onları dalga dalga Müslümanlığı seçmeye götürüyor. Peki onlar adil olana yaklaşırken ,bizim dindar kahraman münafık karakterli sözde İsrail’i kinayanlar , mevki makamı kaybetme korkusuyla gemiler gönderip her türlü desteği vermeye devam eden zalimler .laftan öteye gitmeyen kınamakarla mitinglerle halkı avutma konusunda mükemmel icraatlar yapanlar ..yenilecek ve yıkilacaksınız.bir avuç mücahid destanlar yazıp tarihe en şerefli millet olarak geçecek ..ve bu tarihi yenilmez süper güç sanikanlara karşı savaş açan deliler yazacak …
Bazı inkılaplar önce zihinlerde gerçekleşmelidir. Eğer böyle olursa daha sağlam bir inkılab olur. Eğer durup dururken Milli Güçler israilin üzerine çökseydi dünya halkaları ve siyonist propaganda örgütleri holokost iddiaları yaparak bu inklabı haksız çıkarmaya yeltenecekti ama şimdi bütün dünya israil çıbanının tehlikesinin farkındadır ve büyük inkılab herkes tarafından olumlu ve gerekli karşılanacaktır.
Ki new yorktaki sinagogta ortaya çıkan sıkandallar siyonist şeytanların gerçek yüzlerinin ortaya çıkmasında bir basamaktır ve göreceğiz ipin ucu nerelere çıkacaktır.
Allah her şeyin en doğrusunu bilendir.
“MESELE BASİT ; GEBERECEKLER…”
(Ey mü’minler!) Sizler, işte böylesiniz; (hâlâ) onları seversiniz, oysa onlar sizi sevmezler (ve düşmanlık güderler). Siz Kitabın tümüne inanırsınız, onlar (münafıklar ise sadece) sizinle karşılaştıklarında “inandık” derler (ama Kur’an’ın bazı şeriat hükümlerini inkâr ve itiraz ederler), kendi başlarına kaldıklarında ise, size olan kin ve öfkelerinden dolayı parmak uçlarını ısırıverirler. De ki: “Kin ve öfkenizle geberin!” Şüphesiz Allah, gönüllerin özünde saklı duranı Bilendir.
A’li İmran 119