YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL MENÜ

DERGİLER

Ay Seçiniz
category
6630dafb0815d
0
0
6401,171,6356,117,28,27,170,98,3,144,26,4,145,113,17,6330,1,110,12
Loading....

TOPLAM ZİYARETÇİLERİMİZ

Our Visitor

2 0 7 6 5 6
Bugün : 12069
Dün : 29424
Bu ay : 726023
Geçen ay : 453014
Toplam : 23504987
IP'niz : 18.117.183.172

SON YORUMLAR

Son Yorumlar

YENİ ÇIKACAK KİTAPLARIMIZ

ÖZEL YAZILAR

YENİ ÇIKAN KİTAPLARIMIZ

ADİL DÜNYA YAYINEVİ

Tel-Faks:

0212 438 40 40

0543 289 81 58

0532 660 12 79

 

BU NASIL İNANMAK?

        

Rabbin değil nefsin, gözüyle baktın

Bu tuttuğun yolun, sonu tıkanmak…

Dağlardan beslendin, lağıma aktın

Bu nasıl arınmak, nasıl yıkanmak…

        

Zalime tapındın, mazlumu kaktın

Davadan kaytardın, Şeytani çarktın

Obada topladın, sobada yaktın

Bak ayarın çıktı, budur sınanmak…

          

Makam çıkar için, bâtıla sarktın

Sevenlerin şerrin, peşine taktın

Hani Müslümandın, talib-i Hak’tın

Söyle böyle midir, sence inanmak…

        

Kapkara kesildin, bir zaman aktın

Kirlenip körlendin, tertemiz paktın

Sonunda yaklaştı, bak ecel vaktın

Mümkün mü haramla, huzur donanmak…

        

Düşmana gösterdin, dostuna çaktın

Kir zehir taşıyan, marazlı arktın

En sonda külüstür, hurdaya parktın

Gör neye yaradı, gâvura sığınmak…

        

Milli Görüş Hak’tı, çok çabuk bıktın

Ayet hadis okyup, palavra sıktın

Dünya dinar için, dinini yıktın

Şeytanlık; şer’at diye, şerre sarılmak…

        

Faiz fuhuş serbest, edip de kaçtı

Adı hoca hacı, koynunda HAÇ’tı

Hep bize gol attı, bu nasıl maçtı

Yerli milli deyip, dışa dayanmak…

          

0 0 votes
Değerlendirmeniz

Makale Paylaşım Sayısı: 

Ahmet ERCÖMERT

Ahmet ERCÖMERT

Yorumu Takip Et
Bildir
guest
22 Yorum
En Yeniler
Eskiler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
O.Ekinci

Allah (c.c.) muhafaza
Milli Görüş imtihan ocağı. Rabbimiz buyuruyor ya; “sınanmadan cennete girivereceğinizi mi zannediyorsunuz”. Milli Görüş sabır lazım, cesaret lazım, metanet lazım, gayret lazım, maldan candan cömertlik lazım, mertlik lazım, vefa lazım, her şeyden önce Allah’a (c.c.) güvenmek güç ve kuvvet sahibinin O (c.c.) olduğuna inanmak lazım . Eee bunlar zor tabii. Bir de Allah’ın (c.c.) dışında güç kuvvet addedilenler tarafından hırslarını tatmin edecek makam mansıp kolayca verilince hemen kayılıveriliyor. Peşinden karakter değişimi. Şiirde yazdığı gibi “Düşmana gösterdin Dosta çaktın”. RABBİM MUHAFAZA BUYURSUN.

Hüseyin Selman

Üstün Cesaret Madalyalı !
Şeytan dan cesaret madalyası alıp iblisin hizmetkârı olman ahmağın akıbeti şeytanca olur…

Veysel

Milli Çözüm’ün Çağrısı
Düşünüp taşınsa, insan halini
Sürer mi harama temiz elini
Ta elest bezminde ettik yemini
Şeytana uşaklık edilir mi hiç!

Siyona işaret verip duruyor
Haramın dibine kadar varıyor
Sözünde durmuyor, hep kaytarıyor
Şeytana uşak oldu, hiç vazgeçmiyor!

Ders alalım işte ibretlik haller
Tükenir eldeki tüm zenginlikler
Haktan yana dönsün artık gönüller
Milli Çözüm çağırdı, gelin uyalım

necmiye

Yarabbi imanımızı kurtarmayı nasip eyle .
Doğruluğun en önemli göstergesi, kendisini olduğu gibi tanıması ve tanıtması, yani içi dışı bir olması, Yalanın en tehlikelisi ise insanın kendini kandırması, çiğ ve Çirkin yönlerini kapatması ve kirli hain niyetlerini ustalıkla saklamasıdır. Şeytan insanları çeşitli mazeretlerle, telkinlerle, aldatıcı davetlerle kendi yoluna çekmeye çalışır. insanlara yaratılış amaçlarını unutturarak, onları dünyevi çıkarlara, geçici idaellere yöneltip saptırır. Eğer bir insan şeytanının bu çağrısına Uyar ve herşeyi yaratmış olan rabbimizin çağrısından yüz çevirirse İşte o zaman doğruyu görebilmesi zorlaşır.

Orhan

Sözde müslüman, özde batı uşağı
Şiir,Son 20 yılın özeti ,

Milli Görüş Hak’tı, çok çabuk bıktın
Ayet hadis okyup, palavra sıktın
Dünya dinar için, dinini yıktın
Şeytanlık; şer’at diye, şerre sarılmak…

Faiz fuhuş serbest, edip de kaçtı
Adı hoca hacı, koynunda HAÇ’tı
Hep bize gol attı, bu nasıl maçtı
Yerli milli deyip, dışa dayanmak…

F_Türkyılmaz

Kalmak için
Milli Çözüm bir derya, yüzmek için oku
Kalmak istiyorsan, önce kendine sapla oku
Gidenlerin haline bak, atlatamadılar şoku
Ey Hocam özür dileriz, mahrum etme bizi

Mehmet S.PINAR

Beşeriyet.. Ademiyet. İnsaniyet
Beşer;İsanın biyolojik ve görsel yapıdan oluşan fiziki şeklidir..
Adem ;Cenabı Hakkın hikmeti gereği yarattığı beşere, yüklediği olağanüstü hasletlerdir..
İnsan;Bu yüklenen ilahi hasletlerle Yüceler yücesine ulaşma ve yükselme hakkını kazanan, yaratılmışlar içinde en şerefli konuma yükselen ve yaşadıkça belki de kamil insan olma sınırı bulunmayan bir ilahi ruhtur…
Bu ruha ulaşmanın en temel umdesi şeksiz, şüphesiz katıksız bir İmandır..
Bu İmanın en muhteşem nuruna sahip olan, tüm insanlığın en şereflisi olan Hz Resulüllahtır.
Nasıl bir imana nasıl bir ilahi nura sahip olmanın altın anahtarını elimize veren, ve bu anahtarın kapısını önümüze açan büyük öncüye Aziz Erbakan Hocamıza ve bizi Erbakan gerçeğinden haberdar eden, İmanın kemalat zirvesi olan Ahmet Akgül Hocamıza sonsuz Selam olsun.. Ve Rabbim bizleri bu Aziz kapıya Nankör kılmasın inşallah..

Ahmet Zafer Akgül

SON BİR KEZ DAHA DÜŞÜN
Erbakan’a ihanet bedelin, geçtin makama
Kibrin gözünü kör etti, döndün Firavuna
Kalbin zift tutmuş gibi, saldırdıysan mazluma
Senin ahiretin bitmiş, anca dünyanı düşün…

Hocamız der sürekli, bu hayat gelip geçici
Artık al eline, sende hak çekici
Bırak batıya tapmayı, bunların hepsi kan emici
Rahat bırak sadıkları, kendi akıbetin düşün …

Hakkı rızanla itip, batıla döndüysen eğer
Kendine mühür vurup, masona yarandıysan eğer
Erbakan’a yüz çevirip, karanlığa baktıysan eğer
Sen bırak makamı, yanan kabrini düşün …

Hesap günü yaklaştıkça, hepinizin tutuşur paçası
Lakin o gün geldiğinde, yalnız yaptıklarınızın cabası
Uyarıları dinlemezsen, olursun batılı oyuncağı
Sen önce yanılgılarını değil, verdiğin zararı düşün…

Hasan

Erbakan hocanin dediği gibi
Makam çıkar için, bâtıla sarktın

Sevenlerin şerrin, peşine taktın

Hani Müslümandın, talib-i Hak’tın

Söyle böyle midir, sence inanmak…

Cihat

Maya yok Maya Maya
Allah, murdar (ve münafık) olanı, temiz ve mübarek olandan ayırt edinceye (sadıklarla, sahtekârları belirleyinceye) kadar, (ey münafıklar) mü’minleri, sizin kendisi üzerinde bulunduğunuz (ikili oynamak, fesatçılık ve fırsatçılık yapmak, Dini ve davayı kullanmak gibi) durumda (ve bir arada) bırakacak değildir. Ve tabi Allah size gaybı da bildirecek değildir. (Hatta pis tıynetli ve çirkef niyetli HABİSLERİ; temiz ve halis mü’minlerden ayırıncaya kadar bu imtihan sürecektir.) Lâkin Allah, elbette elçilerinden dilediğini seçip (bazı sırlarından haberdar kılmaktadır.) Öyleyse siz de Allah’a ve elçilerine iman edin. Eğer iman eder ve sakınırsanız, sizin için büyük bir ecir vardır. Âl-i İmran 179)
Rabbimiz biz: “Rabbinize iman edin” diye imana çağrıda bulunan bir çağırıcıyı işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz, bizim günahlarımızı bağışla, kötülüklerimizi ört ve bizi de iyilik yapanlarla birlikte öldür (iman ve istikamet üzerindeyken canımızı aldır). Âl-i İmran 193
Ey iman edenler! Allah’a itaat edin (Kur’an’a uyun), Peygambere (sünnetine tâbi olun), ve sizden olan “Ulu’l-Emr’e” (yani, inandığınız gibi hak ve hayır üzere sizi yönetenlere, adil devlete ve hükümete, gerçek ilim ve içtihat ehline) de itaat edin. Eğer herhangi bir hususta anlaşamayıp çekişirseniz, onu hemen Allah’a (Kur’an’a) ve Resulüne (Sünnete) arz edip (bunlara göre hüküm verin). Şayet Allah’a ve ahirete inanıyorsanız bu sizin için daha hayırlıdır ve dönüp erişilecek netice olarak daha güzeldir. Nîsa 59
İşin Özü Söylediğiyle yaptığı bir olmayan, riyakar

L.Gökbel

Hileli düzenleri birgün son bulacak
(Ey sadık mü’minler) size bir iyilik dokununca (kafirler ve münafıklar) tasalanırlar,size bir kötülük isabet ettiğindeyse buna sevinip ferahlanırlar . Eğer siz sabreder ve sakınırsanız, onların ‘hileli düzenleri ‘ size hiçbir zarar veremez .şüphesiz Allah, yapmakta olduklarını kuşattıverendir.

Necmettin

HİDAYET ve İSTİKAMET ÇAĞRILARI…
“Ey iman edenler! (Görünüşte değil gerçekten) İman edin; ALLAH’a, (her şeyin Rabbi, sahibi, yegâne hâkimi ve kuluna kâfi; -her konuda yeterli, kefil ve vekil- olduğuna;) RESULÜ’ne, (Hz. Peygamberin en güzel örnek-model, en mükemmel rehber ve Sünnetinin hayat sistemi ve huzur prensipleri olduğuna;) Resulüne indirdiği KİTABI’na, (Kur’an’ın, ekonomiden siyasete, dış ilişkilerden sosyal adalete, bütün temel hüküm ve haberlerinin Hakk ve hayırlı olduğuna, bu İlahi kanunlara aykırı bütün kurum, kural ve oluşumların şaşkınlık ve şeytanlık sayıldığına, İlahi hükümleri bırakıp, bâtıla tâbi ve taraf olanların inkâra ve tuğyana saptığına) ve daha önce indirdiği Kitap(ların aslına ve esaslarına) iman edin (ve amelinizle-tarafgirliğinizle bunu ispatlayıp gösterin). Kim Allah’ı, Meleklerini, Kitaplarını, Elçilerini ve Ahiret Gününü inkâr ederse, şüphesiz o uzak ve derin bir sapkınlıkla sapıtmıştır.”
Nisa/136

“Hayır; gerçekten insan, (eline imkân ve fırsat geçince, maalesef rütbesine ve servetine güvenerek şımarıp) azgınlaşmakta ve haddini aşmaktadır.

Kendisini müstağni (ve müstesna) gördüğünden (ve artık kimseye ihtiyacım kalmadı zannettiğinden böyle davranmaktadır).

Şüphesiz, dönüş yalnızca (ve mutlaka) Rabbine (olacaktır.)”Alak 6~8

“(Ey Resulüm!) Şüphesiz (Hakk ve adalet hâkim kılınsın, zulüm ve küfür düzenleri yıkılsın diye, imani ve insani bir mesuliyetle) Sana biat edenler, (aslında ve aynen) ancak Allah’a biat etmiş (gibi)dirler. (Sanki) Allah’ın eli (Seninle biat ve itaat sözleşmesi yapan) şahısların elleri üzerindedir. (Hakk ve hayır adına biat edip sadakat gösterenler Allah’ın özel inayeti ve hidayeti içindedirler.) Bu nedenle artık kim ahdini bozar (davadan ve sadakatten ayrılır)sa, o sadece kendi aleyhine ahdini bozmuş birisidir. Her kim de Allah’a verdiği ahdine vefa gösterir (sadakat, samimiyet ve gayretini devam ettirir)se, (Allah kesinlikle) ona da büyük bir ecir (şeref ve zafer) verecektir.”
Fetih/10

Mus ab

“İnanmak” aynı zamanda gereğini yerine getirmektir
“Nefis sesi ile düşünenlerin ve hareket edenlerin sonu; tıkanmaktır.” Gerçeği düşünülerek hareket etmemiz gerektiği hatırlatılmakla birlikte şiirimizde:
Hakikatlerin içerisinde olduğumuz halde kulağımıza doğrular değdiği halde; manen-ahlaken olgunlaşamıyor; haksızlıktan, isyandan, ahlaksızlıktan, tembellikten vb hastalıktan arınamıyorsak, kendimizi hesaba çekmenin, gözden kaçırdığımız yanlışları bir an evvel bulup düzeltmemiz gerektiğinin farkına varmalıyız.
Sınandığımız zaman ayarımız ortaya çıkmakta, gerçek kendimizi-ayarımızı imtihan aynasında seyretmekteyiz. Ne ayarda olduğumuza öncelikli kendimiz ve etrafımız şahit olmakta.
Sözde, meydanlarda, ekranlarda Müslümanlara naralar atmak hakka talip olduğunu söyleyip insanları toplamak kolaydır. Hak aşikâr olunca hakikate yönelmek ve yönlendirmek “Söyle böyle midir, sence inanmak…”
Gibi birçok hakikati; hatırlatan, anlamamıza vesile olan, hatalarımızı düzeltmemiz için gayrete getiren ve böylesine hikmet dolu sözleri kulağımıza duyuran Rabbimize sonsuz şükürler olsun.

Fatma M.BİŞKİN

İnanmak gizemli bir anahtardır!
İnanmak gizemli bir anahtardır!
İnanmak nedir?(Bir şeyi)Doğru olarak kabul etmek.Güvenilir bulmak.Güvenmek.İtimat etmek..
İnanç:Bir şeyin var olduğuna inanmak var olduğuna dair içimizde güçlü bir his taşımaktır.O his insanı insan yapar.
İman ise:Bir şeyin sadece var olduğuna değil,onun doğruluğuna,dürüstlüğüne,sadakatine,vefasına bizi asla yalnız bırakmayacağına,dünya ve ahirette bizimle olacağına dair inanmaktır.İmanin kaynağı kalp,bilmenin kaynağı beyin yani akıldır.Akıl kalpten,kalp inançlardan beslenir.Kalp ya Rahmana ev sahibidir,veya şeytana oyun odası.Kalbin temizliği çok önemlidir.Buda ancak kalbe doldurulan sevgi ve sevgilerle kazanılır veya kaybedilir.Kalpte oluşturulan temizlik insanda sağlam bir iman oluşturur.O iman ise kalbi heran Rahmanı misafir edecek temizliğe ulaştırır ve o temizliği korur.İmanlı veya imansız ölmekte yine kalbe bağlıdır.Tam olarak kalbi ile iman etmemiş insanlar,zamanla yer/yol/yoldaş hatta Allah muhafaza, bir ömür yaptıkları çalışmaları yok saydıracak şekilde, şeytanın ve batıl yolunun hizmetkârı olur.Oysa inanmak,son nefese kadar hakka taraf olmaktır.İnanmak;hissetmektir.İnsan hissettiği nisbette yaşar.İnancini yitiren bir yürek,canını yitirmiş bir beden,anlamını kaybetmiş bir sözcük gibidir.İnanmak değişmektir.Hakkın tüm kanun ve kurallarına göre önce kendini sonra tüm insanlığı değiştirmektir.Bunun yolu ise ruhunu hak davaya adamak,hakkı tutup kaldırmak,tüm insanlığın kurtuluşu için canla başla mücadele etmektir.İnanmak beklemektir;beklemek ise umut..İnsan bedeninin içerisinde ve etrafında bulunan bir ışık akışımı vardır.Bu akışım,çakra denilen enerji kanalları yoluyla soyut ve somut tüm beden katmanlarının birbiriyle etkileşimini ve dengelenmesini sağlar.Asıl kritik olan ise;evrende yaşayan dev bir organizma ve hücreden ibarettir.Ve onun da içinde işleyen benzer bir mekanizma vardır.İnanmak insanın içinden evrenin derinliklerine kadar uzanan bu saklı yolun kapısını açan gizemli bir anahtarın ta kendisidir.O halde;heran dua etmeli,kalp frekanslarımızı dolayısı ile iman ayarımızı sürekli kontrol etmeli,kendi kıyametimiz olan son nefsimize kadar,hak davada zerre olmaya gayret göstermeliyiz.
Ya Rabbi;imanımız olgunlaşmadan canlarımızı alma!
Ya Rabbi;fethi mübin gerçekleşmeden ve bu uğurda gayret sarfetmeden canlarımızı alma!
Ve Ya Rabbi;Kardeşliğimizi pekistirip beni unutup biz olmayı öğrenmeden canlarımızı alma!

N.Eryıldız

İmanımızı kurtarmadan canımızı alma Allah’ım
İnkârcı zalimler ve münafık kesimler) Kendilerine gökten meleklerin gelmesini ya da bizzat Rabbinin gelmesini, ya da Rabbinin bazı alâmetleri (ve felaketleri)nin gelmesini mi gözetleyip bekliyorlar? Oysa Rabbinin bazı ayetleri geldiği gün, daha önce inanmamış veya imanları kendilerine bir hayır kazandırmamış (yani sözde iman etmiş ama, imanın ve İslam’ın gereğini yapmamış) olan kimselere o vakit (gerçeği görmeleri ve imana gelmeleri) bir fayda sağlamayacaktır!.. De ki; “(Ey zalimler ve işbirlikçi hainler) siz (tedirginlikle) gözleyip bekleyin; çünkü Biz de kesinlikle (acı ve alçaltıcı akıbetinizi) bekleyip gözetlemekteyiz!”
(En’am süresi 158)

Yalçın G

Dikat Et Nefsim
Ey nefsim dikkat et bu şiir sana
Ayağın kayar, inanırsan Şeytana
Cehennem ateşi lüzumsuz sanma
Aman Milli Görüş gömleğin cikarma.

Bilmeden yapana tövbe kapısı açıktı
Bile bile yapana, ceza iki kat arttı
Madem ecel vaktinde yaklaştı
Şeytana gol atmak, sanada haktı

Safını sıklaştır, kayma sakın öteye
Sabırla sabit kal, Münafıklığa düşme
Kıymetli maden iken, düşersin beleşe
Hakk sofrası varken, oturmayasın leşe

Gökçe Öztürk

Dünyevî dostlar ve rütbeler kabir kapısına kadardır.
Hem madem dünyevî dostlar ve rütbeler kabir kapısına kadardır.

Elbette, en bahtiyar odur ki, dünya için âhireti unutmasın, âhiretini dünyaya feda etmesin, hayat-ı ebediyesini hayat-ı dünyeviye için bozmasın, mâlâyâni şeylerle ömrünü telef etmesin, kendini misafir telâkki edip misafirhane sahibinin emirlerine göre hareket etsin, selâmetle kabir kapısını açıp saadet-i ebediyeye girsin.
Bediüzzaman
Alıntı.

Mahşer günü gibi herkesin kendi canı derdinde olduğu bu zor günlerde artık kabir kapısına kadar bile gelemeyen dünyalık dostlar, arkada kalacak tüm makam ,mevki icin ahiretimizi kaybetmekden sana sığınırım Allahım.

Arzu  Akdağ

Ne vicdanı kalmış, ne utanması. Hidayeti Kararmış Zavallı..
” Makam ve menfaat hatırına,dünyalık rantınız ve rahatınız uğruna, bildiği ve iman ettiği Kur’ ani hakikatleri gizleyecek kadar zavallısınız.” Allah c.c ihmal etmez imhal eder.
“Sakın sanma ki; Allah zalimlerin yaptıklarından gafil (habersiz ve ilgisiz)dir. Sadece onları, gözlerin dehşetle döneceği (korku ve şaşkınlıktan bakışlarına baygınlık geleceği) bir güne kadar ertelemektedir. ( İbrahim suresi 42. Ayet’in verdiği huzur, gönüllerimizi rahatlatıyor. Rabbimiz bizleri yaradılış amacını bilenlerden,hak yolda müstakim olanlardan eyle, ayaklarımızı sabit kıl. Amin…

Cengiz

ŞİRAZESİ ŞAŞANIN İFLAHI ZORDUR!..
2:204
(Ey Resulüm!) İnsanlardan öylesi vardır ki, (aslında İslam’a hasım ve Sana hain oldukları halde) dünya hayatına ilişkin sözleri (kahramanlık gösterileri, başarılı girişimleri, kolaycı ve çıkarcı projeleri) hoşuna gidecektir ve (böyleleri) kalbindekine (münafıklık ve menfaatçilik düşüncesine) rağmen Allah’ı şahit getirir (yeminler ederek dine ve davaya sadık ve samimi olduğunu belirtir); oysa o (gizli ve tehlikeli) azılı bir düşman (yerindedir).

2:205
(Çünkü bu tipler, Hakk davadan döneklik ederek) Sırtını çevirip gittiği ve işbaşına (iktidara) geçtiği zaman; (ülkesinde ve) yeryüzünde (barış kılıflı) bozgunculuğa girişmeye, ekini ve nesli helak etmeye çaba gösterir. (Genleri bozulmuş İsrail tohumları ile bitki ve hayvan türlerini ve bebeklerin-gençlerin geleceğini tahribe yönelir.) Allah ise, (fitne ve fesadı) bozgunculuğu sevmemektedir.

2:206
Bunlara: “Allah’tan kork!” (Bu hıyanet ve tahribatlarından vazgeç) denildiğinde ise, büyüklük gururu (ve sapkınlık durumu) onu (daha da kuşatıp isyana ve) günaha sürükleyecektir. Böylelerine cehennem yeterlidir; ne kötü bir yataktır o, (girince göreceklerdir).

2:207
(Ama) İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah’ın rızasını ara(yıp kazan)mak amacıyla nefsini (hevâsını, dünyalık rahatını ve menfaatini) feda etmekte (zulme ve hıyanete karşı tek başına direnmekte ve her türlü baskı ve barbarlığa göğüs germekte)dir. Allah, kullarına karşı (Raûf) şefkat sahibidir. (Münafık ve menfaatçi tipler ise, dinlerini ve davalarını satıp dünyalık makam ve menfaat elde etmektedirler.)

2:208
Ey iman edenler! Hepiniz birlikte (ve her hükmünde bir hayır olduğunu bilerek) topluca barış ve güvenliğe (Silm’e, İslam’ın selamet ve saadet düzenine) girin ve şeytanın (Siyonist ve emperyalist odakların) adımlarını (zalim planlarını ve teşkilatlarını takip ve tercih edip) izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır (bunu bilin ve ona göre hareket edin).

2:209
Size, (Kur’an ve Sünnet gibi) apaçık belgeler (ayetler) geldikten sonra eğer yine (Silm’den= adil barış ve bereket düzeninden) ayağınız kayarsa, bilin ki Allah, gerçekten Üstün ve Güçlüdür, Hüküm ve Hikmet sahibidir.

Saffet

Mayası Bozuk Dava Kaçkını
Kalbiz olmuş kibir, riya yuvası
Şerle ittifak eder, bozuk mayası
Hak-Batıl bilmez, yoktur davası
Hesabı sorarlar, elbet görürsün…

“Her kim kendisine ‘dosdoğru yol’ apaçık belli olduktan (hidayet ve hakikati bilip tanıdıktan, Hakk ile Bâtıl’ın farkına ve şuuruna vardıktan) sonra, (dünyalık makam ve menfaat hırsıyla) Elçiye (Peygambere ve Hakk dava rehberine) muhalefet edip (haklı ve hayırlı hareketten ayrılırsa) ve mü’minlerin yolundan başka bir yola (Siyonist ve Haçlı İttifakına ve şeytani kurallarına) uyarsa, onu dönüp gittiği yanda (şerli ortam ve ortaklıkta) bırakırız (bu hıyanet ve hakaretinden dolayı tekrar Hakka ve hidayet yoluna dönmesine fırsat tanımayız ve hidayetini karartırız) ve (ahirette de) cehenneme sokarız. O ne kötü ve sürekli bir (zindan) karargâhıdır!” (Nisa: 115)

Dilek Cengiz

Allah’ım Hak Davanda Ayaklarımızı Sabit Kıl
(Daha önce) Kendilerine nimet verdiğin (hidayet ve hakikate erdirdiğin) kimselerin (Nebilerin, Sıddıkların, Şehitlerin ve Salihlerin) doğrultusuna (bizi yönlendirip yollandır; ama ne olur Yarabbi, Yahudilerin Siyonist kesimleri, işbirlikçileri, tüm şirk ve şekavet ehli olan ve Hak dini yozlaştıran azgınlar gibi bütün) gazabına (ve kahrına) uğrayanların ve (Hristiyanların zalim emperyalist kesimleri, müşrik takipçileri ve Batı ahlâksızlığının taklitçileri gibi her türlü Hakk’tan ve hayırdan uzaklaşıp) sapıtanların yoluna (kaymamıza fırsat tanıma! Bizleri bütün bâtıl ve barbar yollardan) gayrı (ve ayrı olan İslam’da sabit kıl). Amin!

(Fatiha Suresi – 7)

“Erkut

Sevmek, inanmak demektir.
Bu şiir bana Hz Ömer efendimizin veciz sözünü hatırlattı.
“İnandığınız gibi yaşamassanız
Yaşadığınız gibi inanırsınız”

Ünlü bir şairin dediği gibi;
Sevmek, inanmak demektir.
Biz Aziz Erbakan hocamı çok sevdik, onun en büyük takipçisi muhterem Ahmet hocamızı çok sevdik..
Ve sevdiğimiz kadar da inandık hocam..

Ya Milli görüşte cihad edersin,
Ya inkarda çürürsün,
Yol mezarda bitmiyor,
Gittiğinde görürsün…

ÖZEL YAZILAR

YORUMLAR

Son Yorumlar
22
0
Yorumunuzu okumaktan memnuniyet duyarızx