AVRUPALI OLALIM MI?
Eşcinsellik lazım imiş
Avrupalı olalım mı?
Türkiye “zor hazım” imiş
Avrupalı olalım mı?
Onlar patron, bizler uşak
Ezecekler yedi kuşak
Uçurumdur bu son kavşak
Avrupalı olalım mı?
Karıyı peşkeş çekiyor
Parasını paylaşmıyor
Müslümanla paslaşmıyor
Avrupalı olalım mı?
Çocuk yapmaz, köpek bakar
Bira çeker göbek atar
Beş üroya bebek satar
Avrupalı olalım mı?
Kabukluyla yaşar Ajda
Üstsüz dolaşır plajda
Torun Haçlı, dede Hac’da
Avrupalı olalım mı?
Yasa gelir Brüksel’den
Sen umudu kes Aysel’den
Egemenlik gider elden
Avrupalı olalım mı?
Yetkini AB’ye devret
Ne din kalır ne de devlet
Talan olur milli servet
Avrupalı olalım mı?
Hans komutan, Hasan asker
Mehmet çöpçü, Mişon anker
Domuz yağı taşır tanker
Avrupalı olalım mı?
Sermaye Yahudi’nindir
Haçlı’nın kini derindir
Yıkılan, yahu; dinindir
Avrupalı olalım mı?
Her kim ki, ihanet eder
Bir devrimi davet eder
Tüm şehitler lanet eder
Avrupalı olalım mı?
“Atatürk de AB’cidir”
Diyen sahte darbecidir
O, özgürlük bilincidir
Avrupalı olalım mı?

Avrupa’da huzur arayanlar beyhude bir emel içindedir. Avrupa’nın kendi içinde aile kavramı tamamen kalkmış, her türlü ahlaksızlık meşru hale gelmiştir. Oysa huzurun temeli, aile yapısının sağlam temeller üzerine inşa edilmesine bağlıdır.
.
İnşaallah, Türkiye merkezli Adil bir Düzenin kurulmasıyla, tüm yeryüzüne insaniyet ve gerçek medeniyeti biz taşıyacağız.
Şiirde Avrupa Birliği ve tüm batının sapkın inançları sonucu geldiği nokta mükemmel bir analizle ele alınmış ve bu sapkınlara uymanın hem insan olarak hem de devlet kurumları olarak neticesinin ne olacağı da açıkça dile getirilmiştir. Yönetici bazında batının bu ahlaksız ve adaletsiz sistemine uyup işbirliği içinde olanlar milletlerini de kendileri gibi batının uşağı yapmak için uğraşmaktadırlar. Çünkü ruh yapı ve karakterleri artık batıyla aynıdır. Batıya uyanlar da aynı onlar gibi olmaktan kurtulamamaktadırlar.
Ayrıca şiirde Fatiha i şerifteki duayla mükemmel bir bağlantı kurulmuştur: ”
Fatiha 7
(Daha önce) Kendilerine nimet verdiğin (hidayet ve hakikate erdirdiğin) kimselerin (Nebilerin, Sıddıkların, Şehitlerin ve Salihlerin) doğrultusuna (bizi yönlendirip yollandır; ama ne olur Yarabbi, Yahudilerin Siyonist kesimleri, işbirlikçileri, tüm şirk ve şekavet ehli olan ve Hakk dini yozlaştıran azgınlar gibi bütün) gazabına (ve kahrına) uğrayanların ve (Hristiyanların zalim emperyalist kesimleri, müşrik takipçileri ve Batı ahlâksızlığının taklitçileri gibi her türlü Hakk’tan ve hayırdan uzaklaşıp) sapıtanların yoluna (kaymamıza fırsat tanıma! Bizleri bütün bâtıl ve barbar yollardan) gayrı (ve ayrı olan İslam’da sabit kıl). Amin!
https://www.mealikerim.com/1/fatiha/7
AKP’nin kurulmasıyla birlikte imzalanan Avrupa Birliği Uyum Yasaları altında aile kavramının içi boşaltılmış hatta dinamit konularak özgürlük altında parçalanarak ahlaksızlık meşrulaştırılmıştır. İslamin kadına verdiği izzet ve şerefi dejenere etmeyi amaçlayan bu kavramlarla ahlak ve maneviyat gibi değerler yok edilmiştir. Tarikat ve cemaatler dini kendi çıkarları için kullanmakta istismar ve su istimalleri sırıtmaktadır.Dünyayı daha rahat sömürmek ve Siyonist saltanatlarını sürdürmek için, toplumları tam özgür(!) ve demokrat(!) köleler haline getirmek isteyen malum ve mel’un çevreler; ahlâki ve ailevi temelleri yıkıp yozlaştırmanın ve her türlü cinsi sapkınlığı meşrulaştırıp yaygınlaştırmanın şeytani planlarını yapmışlar ve bunları medya marifetiyle ve iş birlikçi iktidarlar eliyle pazarlayıp piyasasını oluşturmuşlardır. İşte AKP iktidarının imzaladığı ve LGBT’lilere resmiyet ve serbestiyet kazandırdığı İstanbul Sözleşmesi de bunun bir parçasıdır.(1) (Ne kadar da İstanbul Sözleşmesini kaldırdık deselerde “6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Kanunu” adıyla aslında ahlaksızlık kanunlaştırılmıştır. Çikolata içine sürülmüş zehir halka sunulmuş ve AB ahlaksızlığı normalleştirilmiştir. Bunun örneklerini bugün sahillere dönen çarşı pazarda hatta sokaklarda görülmektedir. Evlilik gibi kutsal kurumlar yerine günü birlik zevklerin yaşandığı %50 ye varan boşanma oranları bu kanunların sonucudur.Bu sebeple Adil düzene acilen ihtiyaç vardır.Adil düzende ahlaki düzen nasıl olacak konuları Milli Çözüm konferans ve seminerlerinde anlatılmış hatta kitap haline getirilmiştir.Mutlaka özümseyerek bu videolarımıza sitemizden üzerinden herkes ulaşabilecektir. (2)
1-(https://www.millicozum.com/mc/ozel-yazilar/ahlaki-ve-ailevi-yozlastirma-kuresel-sermaye-diktatorlugunun-bir-planiydi-ve-erdogan-iktidari-bunlarin-en-gozde-ortagi-miydi/)
2-https://www.dailymotion.com/video/x96de1s
Bakara Suresi 120
Sen onların milletlerine (Siyonist ve emperyalist emellerine ve zulüm düzenlerine) tâbi olmadıkça Yahudi ve Hristiyanlar, kesinlikle Senden (ve Ümmet-i Muhammed’den) asla razı olacak (memnun kalacak) değillerdir. (Eğer Yahudi ve Hristiyanların zalim takımı, Müslüman bilinen kimselerden razıysa ve yardımcı oluyorlarsa, anlayın ki bunlar, kendilerinin güdümüne girmişlerdir.) De ki: Şüphesiz (tek) kurtuluş ve huzur yolu, Allah’ın yoludur (Peygamberin sünneti ve sistemidir). Eğer Sana gelen bunca ilimden (ve Kur’ani haber ve hükümlerden) sonra onların (yani Siyonist ve emperyalist odaklara yanaşanların) hevâlarına (ve şeytani arzularına) uyacak olursan, (artık) Senin için Allah (tarafın)dan ne bir dost, ne de bir yardımcı kalıverir.
HAYIR AVRUPALI OLMAYALIM!.. İŞTE ÖNÜMÜZDE DURUYOR AVRUPA; İNSANLIKTAN ÇIKMIŞ İNSAN GÖRÜNÜMLÜ YARATIKLAR HALİNİ ALMIŞ VAZİYETTE!..
Çünkü, tamamiyle Siyonizme teslimin adıdır Avrupalı olmak. Çünkü, yaratılışı – yaratıcıyı inkar etmek olan Evrim Teorisyenlerinin istediği bir nesil oluşturmak yani düşünemeyen iğdiş edilmiş bir toplum oluşturduğu için hayır. Çünkü, İslam karşıtı bir durum olduğu için hayır. Çünkü, ülkemizin şuan tek sağlam kalmış kurumu olan peygamber ocağı olan Kahraman ve Şanlı Türk Silahlı Kuvvetlerimiz lav edileceği için HAYIR!… HAYIR … HAYIR…
ÇÜNKÜ;
1- AB Anayasası, Hıristiyan dininden ilham alınarak yazılmıştır. O halde, AB Anayasası, bir Hıristiyan Anayasası’dır. Bu yüzden hayır.
2- Türkiye de AB’ye üye olursa, T.C. Anayasası ve diğer tüm yasalar, AB Anayasası’nın altında, yani buyruğunda olacaktır. Yani bağımsızlığımız ve egemenliğimiz lav ediliyor olacak ve Avrupa’nın egemenliği altına girmek olacak. Bu yüzden hayır.
3- Türkiye Avrupa’ya girerse ; Şanlı Türk Bayrağı sıradan bir flama olacak, gönderde AB bayrağı dalgalanacak, İstiklal Marşı sıradan bir marş konumuna düşecek, AB’nin marşı esas olacak, Türk halkının cebinde, üzerinde Atatürk’ün resmi olan Türk parası değil, Avro bulunacak, Türkiye’de artık 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim kutlamaları değil, AB devletinin kuruluş günü olarak 9 Mayıs kutlanacaktır. Ulusal Egemenliğini kaybetmiş olan Türk milleti, buyruğuna girdiği AB’de bir halk topluluğuna dönüşecektir. Bu yüzden hayır.
4- Eğer Türkiye AB’ye üye olursa, Türkiye’nin tüm dışişleri politikaları ve ilişkileri AB tarafından saptanıp düzenlenecektir. Türk ordusu, AB’nin buyruğuna girecektir. Bu yüzden hayır.
5- Avrupa Birliği kurumları, Kilisenin; dini otoriteleriyle açık ve sürekli bir diyalog içinde bulunacaktır. Yani Kilise, AB’nin karar sürecine yasal olarak katılacaktır. AB’nin karar verme süreçlerinde Kilise ile sürekli diyalog içinde bulunması laiklik ilkesine ters bir durumdur. Bu yüzden hayır.
6) Eğer Türkiye AB’ye üye olursa, Türkiye’de Hıristiyan misyonerlerin faaliyetleri yasadışı olmaktan çıkıp serbestleşecektir. Hıristiyan misyonerler istedikleri yerlerde ibadet, öğretim ve uygulama yapabileceklerdir. Vicdani ret hakkı ve din değiştirme özgürlüğünün verilmiş olması, Hıristiyan misyonerlerinin işini Türkiye’de daha da kolaylaştıracaktır. Nüfusunun yarısı açlık sınırına dayanmış, çoğunluğu gençlerden oluşan yaklaşık 15 milyon işsiz, Hıristiyan misyonerlerin hedefi olacaktır.
Ekonomik bağımsızlığını yitirmiş, emperyalistlerin buyruğuna girmiş toplumlarda din, inanç ve ahlak kurallarını ayakta tutmak ve onurlu ve şerefli yaşamı sağlamak çok zordur. Bu yüzden hayır.
…… VB. Nedenlerden ötürü Avrupa gibi Siyonist bir projenin kuklası durumuna düşürecek bir projeye nasıl evet diyebiliriz ki?!! Kur’an’dan – Sünnet’ten istifade edilerek D8 GİBİ İSLAM BİRLİĞİ projesi hem de ayırt etmeksizin tüm insanlığın huzuru onuru saadeti üzerine projelendirilmiş bir hazırlık dururken Avrupa neyimize…
AVRUPA DEĞİL, hemen şimdi D8 İSLAM BİRLİĞİ!.. İNŞAALLAH.
Avrupalı Olalım mı?
Bu basit bir coğrafi yön seçimi değil, bir medeniyet tercihi, bir zihniyet teslimiyetidir.
Bu soru, özünde şunu sorar:
“Ey millet! Kimliğinden, tarihinden, inancından vazgeçip Siyonizm’in kültürel ve siyasi hegemonyasına teslim olacak mısın?
Erbakan Hocam yıllar önce bu tuzağı fark etmiş ve bizleri uyarmıştı:
“Batı taklitçiliği felakettir! Avrupa Birliği bir Haçlı projesidir. Siyonizm’in modern kılıfıdır.”
1. SİYONİZM VE BATI: AYNI PARANIN İKİ YÜZÜ
Siyonizm, sadece İsrail’i kurma projesi değildir.
Siyonizm, dünya egemenliğini hedefleyen, dini ve kültürel bir sömürü düzenidir.
Batı ise bu planın taşeronudur.
– Medyasıyla aklımızı,
– Modasıyla bedenimizi,
– Ekonomisiyle emeğimizi,
– Politikasıyla devletimizi kuşatır.
AB, işte bu kuşatmanın siyasi kılıfıdır.
2. AVRUPA BİRLİĞİ: EGEMENLİĞİN TESLİMİ
AB’ye girmek demek:
– Yasalarını Brüksel’e teslim etmek,
– Tarımını, sanayini, kültürünü küresel sermayeye açmak,
– Ahlaki değerlerini sekülerleştirmek,
– Zihinsel bağımsızlığı kaybetmek demektir.
3. TARİHİ HAFIZA: ECDADIN EMANETİ
Avrupalı olmak demek, tarihte bize karşı açılmış 300 yıllık Haçlı Seferleri’ni unutmaktır.
– Kudüs’ü istila edenleri,
– Osmanlı’ya karşı birleşenleri,
– Hilafet’i kaldırmak için İngiliz oyunlarını…
unutmak demektir.
4. KÜLTÜREL SAVAŞ: ZİHİNSEL TESLİMİYET
Siyonizm sadece toprak değil, zihin işgal eder.
– Eğitim sistemiyle çocukları,
– Medyayla gençliği,
– Pop kültürle aileyi çözer.
“Avrupalı olalım mı?” sorusu,
İffeti bırak, modayı takip et demektir.
Kur’an’ı bırak, Avrupa Anayasasına sarıl demektir.
İslam’ı bırak, la-dinlik ile yetin demektir.
Avrupa Birliği, Siyonizm’in siyasi aracıdır,
İslam dünyasını parçalamak ve Türkiye’yi kendi medeniyetinden koparmak için kurulmuş bir sistemdir,
Türkiye’yi ekonomik, siyasi ve kültürel olarak bağımlı hale getirmek için çalışan bir “Haçlı projesidir.”
Erbakan Hocam bu durumu şöyle özetlemiştir:
“AB’ye girmek, zinciri boynuna takmak; ‘beni yönet’ demektir.”
Avrupa Birliği’ne girmeyi istemek, İslam ahlakına aykırı rezaletleri kabul etmek anlamına gelir. Batı’nın insanlığa sunduğu sömürü ve çürüme düzenine karşılık; barışı, bereketi ve adaleti esas alan tek alternatif, Milli Görüş’tür. Bu kurtuluş projesini bugün yeryüzünde bilen ve hayata geçirebilecek yegâne yapı ise Milli Çözüm’dür.
Siyonist zalim süper şeytanların güdümünde esir yaşamaktan, kocaman, 8 milyarlık dünyayı , 13 Yahudi ailesi şeytan uşağının yönetmesi altındaki bu zillet devranından, Allah rahmetiyle, merhametiyle, lütfu inayetiyle bizleri kurtarsın. Ve inşallah, İsrail’in yıkılacağı, Amerika’nın, Avrupa’nın, Çin’in, Rusya’nın hizaya sokulacağı Adil Düzen Devrimini Rabbim sadıklar eliyle yaşatsın ve bizi bunların hasretiyle kabre yollamasın. Âmin
Neymiş avrupa birliğine girecekmiş.
Avrupa birliği dediğin ne senin be.
Ne aile kalmış, ne çocuk kalmış,
uyuşturucu, içki, her türlü felaket.
Çökmüş Çürümüş
Sen hangi inancın evladısın,
Hangi tarihin çocuğusun,
Neyi bırakıp nereye gidiyorsun.
DELİMİSİN BE DELİMİSİN..!
Prof Dr. Necmettin ERBAKAN
https://www.youtube.com/watch?v=BVXQUahcCLk
YA RABBİ; HEM ÜLKEMİZİN HEM BÜTÜN İNSANLIĞIN TEK KURTULUŞ ÇARESİ OLAN ADİL DÜZENE DAYALI YENİ BİR DÜNYANIN, BİR AN ÖNCE KURULMASINI NASİP EYLE, BİZLERİ DE BU UĞURDA CANLA BAŞLA ÇALIŞAN MÜCAHİD MUTTAKİLERDEN EYLE AMİN.