BİZE “ELAZİZCİ” DİYEN SOYSUZLAR, FUHUŞ SERBESTLİĞİNE ALKIŞ TUTARLAR (ŞİİR)

Zulme karşı durana ÖLÜM-İFTİRA; Zulme ise MACUN çekip görmezden gelme Size atalarınızdan mı miras kaldı?
Milli Çözüm:
Feto’yu savunmuş olsaydı
Milli Görüşü bölmek isteyen yenilikçi(ihanetçi) harekete taraf olsaydı
Erbakan Hocamıza karşı ayrılık hıyanetine girişen Numan’a alkış tutmuş olsaydı
Birkaç vekil hatırına AKP ile ittifak girişiminde bulsaydı
“Abdullah Gül Cumhurbaşkanı adayımız olsun” diye kıvır kıvır gezseydi
“Erbakan dava mallarını üzerine aldı, aylarca ölüm döşeğinde olduğu halde bu malları ilan edip yetkililere bildirmedi ve Fatih’e miras olarak bıraktı.” Anlamında sözler/iftiralar söyleseydi
AKP’nin açılış programlarına katılsaydı
İktidardan milyonluk/kuruşluk ihaleler alsaydı.
Damatları, evlatları vs.leri hak etmedikleri halde devletin en yetkili yerlerinde iktidar torpili ile makam, imkân sahibi olsaydı.
Zamanında Cübbeli’yi, Ş. Yılmaz’ı, Müslüm’ü, Ali Kalkancı’yı, Adnan Oktar’ı, Feto’yu, Dilipak’ı sayısız zırtoyu en mübarek hoca ya da en azından istikamet ehli mübarek zat gibi görseydi-gösterseydi
Asırların şahı liderimiz rehberimiz Erbakan Hocamıza, iftira kusan; solcuların, ulusalcıların, sağcıların, din istismarcılarının ve iktidar yalakalarının onlarca gazete, dergi ve TV’lerle saldırılarına; Saadet Partisi ve teşkilatları, camianın yan kuruluşları ve Erbakan Vakfı gibi sessiz kalsaydı.
Faizi, fuhşu, kumarı, eş cinselliği yasalarla meşrulaşmasının önünü açan, bop eş başkanlığı yapan AKP’ye destek için hikmet uydursaydı ya da tüm zulüm ve ahlaksızlıklarına karşı macun sürseydi veya avazı çıkıncaya kadar (elindeki tüm imkanlarla sesini duyurmaya çalışmasaydı) bağırmasaydı. Yani sizin gibi olup yukarıdaki hatların hepsini veya bir tanesini işleseydi çarmıha gererdiniz.
Milli Çözüme karşı acımasızlığınız, haricine karşı sonsuz müsamahanız; aynen tarihte atalarınızın hakka karşı direnmesi/ihaneti, hakkı sözü görmezden gelişi, zulme ise çıkar ve menfaat için rıza göstermesi gibiydi. (Kur’an-ı Kerim sayısız örnekte göstermektedir ki hak tarafın temsilcileri de tarihte aynı senaryoyla karşılaşmıştır.) Sonuç olarak Milli Çözümün duruşunda, istikametinde bir yanlış bulamayanların kafaları bulandırmak için iftiraya girişmeleri son çareleriydi.

Milli Görüş – Milli Çözüm Haricindeki cenah kendisinin ne halt olduğunun batılın safında işbirlikçilik yaptığının hem farkında hem şuurundalar!…
(Hakkın hâkimiyetiyle, inkârcıların ve münafıkların hezimetiyle sonuçlanacağı kesin) Gerçek olan va’ad yaklaşıvermiştir. İşte o zaman (Hakk davayı ve başındaki kutlu şahsı) inkâr edenlerin gözleri yuvalarından fırlayıp (şaşkınlık ve perişanlığa uğrayacak ve) “yazıklar olsun ki biz bundan tam bir gaflet (ve hıyanet) içindeydik; doğrusu belki de bizler zalim kimselerdik” (diyerek rezil ve zelil duruma düşecekler ve pişmanlıkla dövüneceklerdir).

Hem kel hem fodul
Mü’min Allah’ın Nuruyla bakar.

Sinsi, şeytanın kibriyle…

Şeytan kibrinin körü olsa da

Herkesi kör alemi sersem sanır.

Oysa zekiden de zekice, şeytandan da şeytanca, sinsilik de;

çifte standarda dahildir.

Özü sözüne mugayir

Edep yoksunu, feraset fukarası,

Hakikatten perdeli, fırsat fesatçısı!..

[b]Ol Sultanı inciten, ‘Biz’den değildir. [/b]

Yalancı Münafığa Yuh!
Dili kurusun emi, yalancı münafığın
Şeytani vesvesenin necaset artığının
Beyni çöplüğe dönmüş o zavallı ahmağın
Milli Çözüm yukarda, attığın yüzen döner