Kitapta (ezeli takdir programında) İsrailoğullarına şu hükmü verdik: Muhakkak siz yer(yüzün)de iki defa (korkunç bir) bozgunculuk çıkaracaksınız ve mutlaka büyük bir kibirlenişle yükseleceksiniz…
Sonunda vaat edilen (ikinci cezalandırma ) zamanı geldiğinde (yine öyle kullar göndeririz ki) yüzlerinizi kötü duruma soksunlar (şeytani gurur ve şerefinizi yıksınlar), birincisinde ona girdikleri gibi mescide (Yine Kudüs'e) girsinler ve ele geçirdiklerini darmadağın edip mahvu perişan halde bıraksınlar"[1]
[1] İsra 4-8
"Siz Yahudilerle harp etmedikçe kıyamet kopmaz.(onların zulüm saltanatını öylesine devirecek ve derbeder edeceksiniz ki) hatta taşlar (ve ağaçlar) bile arkalarına gizlenen Yahudileri Müslümanlara haber verecektir."[1]
"Hayatım elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu İsa'nın adil bir hakim olarak içinize inmesi, muhakkak yakındır. O haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracaktır"[2]
Gibi ayet ve hadislerden açıkça anlıyor ve inanıyoruz ki
- a- Hz. İsa (Sadece az sayıda ki yüksek nuru iman sahiplerinin tanıyacağı ve Hz. Mehdi'ye tabi olacağı şekilde) tekrar gelecektir.
- b- Hz. İsa As. Hrıstiyanlığı sapıklık ve çarpıklıklardan kurtarıp aslına çevirecektir.
- c- Mevcut Hristiyanların çoğu, Hz. İsa ile hidayete erecek ve Siyonist Yahudilerin güdümünden kurtulup Müslümanlarla işbirliği edecektir.
- d- Hz. Mehdi Hz. İsa önderliğinde güçlenen İslam birliği, Deccal ve askerleri olan Siyonist Yahudileri Armegedon-Melaheme-i Uzma savaşında yenecek ve tüm Filistin'i ele geçireceklerdir.
- e- Siyonistlerin lideri Mesihi Deccal, Hz. İsa tarafından Lut gölü yakınında ve İsrail'in işgal ettiği topraklarda öldürülecektir.
- f- Böylece siyonizmin güdümündeki Barbar ve Gaddar Batı Medeniyeti çökertilecek, ABD ve yandaşları Irak'tan hezimetle çekilecektir.
- g- Yeryüzünde farklı köken ve kültürden, ayrı din ve düşünceden bütün insanların huzur ve hürriyet içinde yaşayacakları yeni ve üstün bir İslam medeniyeti ve müjdesi mutlaka gerçekleşecektir.
- h- Yahudilerin yeryüzünde yükseliş ve fitnelikleri de, Hz. Mehdi önderliğindeki İslam Medeniyeti de, hep Allah'ın izni, iradesi ve takdiri çerçevesindedir.
- i- Allah'ın hüküm ve haberlerinin, takdir ve tayin edip bildirdiklerinin: Değişmesi, gecikmesi ve engellenmesi asla söz konusu değildir. Çünkü "Düzen kuruculuğun tümü Allah'a aittir."[3] "Zalim ve kâfirlerin düzeni dağları yerinden oynatacak (kadar güçlü ve görkemli de) olsa (yine) Allah katında onlara (karşı) hazırlanmış bir düzen vardır."[4] Ayetleri hikmet ve hakikatin ta kendisidir.
- j- Ayet ve hadislerdeki bütün işaretler, Bediüzzaman ve Mevdudi gibi zatlarca verilen haberler, yeryüzündeki ve özellikle Ortadoğu'daki gelişmeler, Rahmani güçlerle, Şeytani güçlerin bu tarihi hesaplaşmasının çok yakında olduğunu göstermektedir.
- k- Bu gerçeklere insanların; inanıp inanmaması, vicdanına değil cüzdanına göre düşünenlerin, siyonist ve emperyalist cephede yer alması, haklı ve hayırlı tarafın tabilerinin çok az olması gibi olumsuz durumlar da asla neticeyi etkilemeyecek ve ilahi taktir planını kesintisiz yürütecektir.
Türkiye merkezli ve ordu destekli tarihin en büyük değişim ve dönüşümlerinden birisi; artık gerçekleşmek üzeredir. Daha şimdiden bu talihli devrimin ayak sesleri gelmektedir.
Görenedir, görene!
Köre nedir, köre ne?
Hasretle özlenen ve ümitle gözlenen bu iman inkılâbının nereden ve nasıl başladığını, mutlu ve kutlu zaferine ne kadar yaklaştığını, "Mehdiyet ve Medeniyet, din ve Devlet" kavramlarının ortak yanlarını ve Türkiye'mizin yarınlarını, yeni bir Kuvay-ı Milliye Şahlanışının anlamını ve alt yapısını ilmi ve akli bilgiler ve belgeler ışığında ele alıp yorumlayan Ahmet Akgül hocamızın "Medeniyet Mücadelesi ve Mehdiyet Müjdesi" kitabı da, siz değerli ve kadir bilir okurlarımıza, dergimizle birlikte sadece 5 YTL. Karşılığı takdim edilecektir. Oldukça istismar ve suistimal edilen Mehdiyet konusunu ciddi ve gerçekçi bir yaklaşımla değerlendirme, akılcı ve sağlıklı bir düşünme ve karar verme yeteneğini geliştirme noktasında, çok hayırlı ve yararlı bir hizmete vesile olmak beklentimizdir.
İkinci Sevr Komplo mu?
Ankara Ticaret Odası, Sevr Antlaşması sonrasında; Yunan birliklerinin İzmir'e çıkışı ile Milli mücadelenin başlaması arasını anlatan "İstiklal Harbi Gazetesi" hazırlamış. Gazete, 15 Mayıs 1919 nüshası ile başlıyor, 11 Ekim 1919 nüshası ile sona eriyor. Birebir haberler, fotoğraflar… Milli Gazete'den İbrahim Tenekeci bunları özetlemiş:
Son aylarda, Saadet Partisi tarafından dile getirilen "İkinci Sevr" tehlikesi, İstiklal Harbi Gazetesi'ni okuduğum zaman, tamamen karşılığını buldu.
Şimdi, Birinci Sevr sonrası yaşanan gelişmeleri, "İkinci Sevr uygulanıyor" feryadının duyulduğu günümüz olayları ile yan yana koyalım…
20 Mayıs 1919
"Fatih'te dün büyük miting yapıldı."
Anadolu üzerindeki tehlikeyi gören ve mücadele edilmesini isteyen seksen bin Müslüman, Fatih'te bir araya geliyor ve büyük bir miting gerçekleştiriyorlar. Miting haberinin hemen altında, küçük bir haber daha var: "İngiltere mitinglerden şikayetçi."
Aynı şey bugün için de geçerli: Türkiye'deki bağımsızlık yanlısı mitinglerden, o zaman, dönemin süpergücü olan İngiltere şikayetçi oluyormuş; şimdi de yeni süpergüç Amerika şikayetçi oluyor; sevmediği yazarları, partileri, kuruluşları kara listeye alıyor vs.
26 Mayıs 1919
"Patrikhane, İstanbul'u istiyor."
Bugün: Den den den…
27 Mayıs 1919
Kabine üyesi Ferid Bey, "Türkiye'yi taksimle uğraşıyorlar" diye açıklama yapmış. Bir de, konuyla ilgili harita var.
Bugün, bu tür açıklamaları bakanlar yapamıyor, ama muhalefet yapıyor. Yine, o gün yayınlanan taksim haritalarını bugün de çok sık görüyoruz: Şu şu iller Kürdistan'a, bu bu iller Ermenistan'a…
30 Mayıs 1919
Mustafa Kemal Paşa, Erzurum'da, "Türk Hükümeti yabancıların elinde esirdir" şeklinde açıklama yapmış.
Bugün, bu esaret, Mustafa Kemal'in adının arkasına sığınılarak yapılıyor. "Bağımsızlık, benim karakterimdir" diyen bir kişi ve o kişinin izinden gittiklerini söyleyenlerin, Türkiye'nin bağımsızlığını tehlikeye düşüren anlaşmalara imza atmaları…
Yine, Mustafa Kemal'in işaret ettiği "yabancılar"ın bugünkü açılımı şudur: ABD, IMF, AB, siyonist lobiler, uluslararası şirketler…
4 Haziran 1919
"Anadolu, Amerikan heyetleri ile dolu."
Bugün: Amerikan heyetlerinin ülkemize gelip gitmesi, teftişlere çıkması, aynı yoğunlukla devam ediyor…
12 Haziran 1919
"Amerikalı profesör Simons'un ileri sürdüğü şart: Türkler, Amerikan mandasını kabul ederlerse, İstanbul'da kalabilirler."
İşte bu haber, 7 Mart tarihli yazımda sorduğum sorunun da cevabını vermiş oluyor. O satırları hep birlikte hatırlayalım:
– En büyük hayali İstanbul'u almak olan birçok devletin, İstanbul'dan bu kadar kolay, bu kadar ‘bedelsiz' vazgeçeceklerini hiç sanmıyorum. Yıllar, yüzyıllar boyu İstanbul'u almak için uğraş, mesela Çanakkale'de çeyrek milyon kayıp ver, sonra da tam amacına ulaşmışken, hiçbir şey almadan İstanbul'u bırakıp geri git. Olacak iş değil. Cumhuriyeti kuran kadroların, İstanbul'a karşılık neleri verdiklerini, nelerden vazgeçtiklerini gerçekten merak ediyor ve bu sorunun cevabını bulmaya çalışıyorum…[5]
Sevgi ve saygılarımızla.
BASİRET VE BAYRAK
İmansızdan, insafsızdan hayır bekleme
Allah'ını bilmeyenin ahlakı olmaz!..
Granit kayadan çiçek, çayır bekleme
Din istismarından daha alçağı olmaz!..
Sanatcı denirse şayet, arsız donsuza
Devlet teslim edilirse eğer dinsize
Boşuna laf anlatmaya kalkma densize
Gavuru dost sanandan ahmakı olmaz!
Soysuz olan düşünüyor hep cüzdanını
Körletmiş kalbini hain, hem vicdanını
Makam menfaate satar, öz vatanını
Hala anlamayanlardan, manyakı olmaz!
Atatürk'e deccal diyor, SAM'ın aşığı
Pilavı Amerika'da, İsrail'den kaşığı
Sen Paşa değil maşasın, mason uşağı
Kıyamet kopsa Kıbrıs'ın, ilhakı olmaz!
Vatan olmazsa ne İslam kalır ne namus
Hayat cehenneme döner, esaret kâbus
Ey yurdunu kıskanmayan, duyarsız domuz
Irak'tan ders almayanın, hiç aklı olmaz!..
Kanmayın siz sakın, sütü bozuk kirliye
Gözü yaşlı, gönlü paslı, tatlı dilliye
Çok şükür diriliyor bak Kuvay-ı Milliye
Basireti bulunmayan, bayrakı olmaz!.
Nevzat'ım sen aldırma ha, soysuz itlere
İlim, iman, ahlak rehber; Mert yiğitlere
Tek millet yaraşır, Türklere ve Kürtlere
Laz, Çerkez diye bölenin bir hakkı olmaz!
[1] Buhari ve Müslim
[2] Sahihi Müslim
[3] Rad:42
[4] İbrahim:46
[5] Milli Gazete / 14 03 2005 / İbrahim Tenekeci

CÜBBELİ AHMET “BEL’AM”CIK’I VE MAHMUT EFENDİ YAKINLARINA UYARI!
FETULLAH GÜLEN DOSYASI
FİLİSTİN’DE; BÜYÜK BAYRAMIN BÜYÜLÜ BAŞLANGICI VE ZEKİ GEÇKİL’İN ŞARLATANLIĞI
Dünyanın Fikri Değişimi Türkiye’den, FİİLİ DEĞİŞİMİ İSE FİLİSTİN’DEN BAŞLAMIŞTIR!
FİLİSTİN’DE; BÜYÜK BAYRAMIN BÜYÜLÜ BAŞLANGICI VE ZEKİ GEÇKİL’İN ŞARLATANLIĞI
OĞUZHAN ASİLTÜRK’ÜN ERBAKAN’A İFTİRALARI
DİKKAT!? Soysuzların Soytarılığı!
DİKKAT!? Soysuzların Soytarılığı!
KUR’AN’A TERCÜMAN, OLDUM KOVULDUM! (ŞİİR)
KUR’AN’A TERCÜMAN, OLDUM KOVULDUM! (ŞİİR)
Olaylar perde arkasındaki gizli amaçlar hedefler,gizli birliktelikler. Erbakan proje ve sistemlerini hayata geçirecek bir lidere…
Zikr eyle Hakkı her nefes, Allah bes bâki heves, Pes gayriden ümidi kes, Tekrâr-ı zikrullah…
21. yüzyılda hedeflerine ulaşması için, siyonizmin ana vazifesi Akp iktidarını uzun süre ayakta tutmasıdır. Geçen…
Aziz Erbakan Hocamız ın "Akp ve yöneticileri zat'ül hareke(bağımsız hareket edebilen) değildir, bunlar at yarışı…
Gerçeği anlayamayalım diye üstünü örtme gayreti güdenler; ya fiile destek olup organizasyonun içinde olanlar ya…
Aziz Erbakan Hocamızın "bunların arasında fark yok" buyurduğu, Ahmet Akgül hocamızın herkes en net şekilde…
Ya Rabbi, dilimizi zikrine alıştır. Kalbimizi bu bu zikir mutmain olan kalplere kat. Dili döndüğü…
Zikr eyle Hakkı her nefes, Allah bes bâki heves, Pes gayriden ümidi kes, Tekrâr-ı zikrullah…
Özellikle toplum hafızasının sıfır saniyelere yaklaştığı bu günlerde "AKP mütekabiliyet zaafları tarihi" özelliği taşıyan bu…
Zikrullah, yani Allah’ı anmak; gönlü canlandıran, ruhu yükselten bir manevi güçtür. • Zikirle insanın kalbinde…